Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHÎFE DÖRT sevgi, Bflte gibl heyecanlann bi reyier arasında şiddetlendığınde bu çeşitli ihtiyaç ve heyecanlan karşılayacak bir önderin or taya çıkması için aaman uygun demektirGrup işleyişinln, «w™nn<g<Titn üstün yönleri gıbl bir grup içinda önderliğin belinnesi de dina müs bir oluşumdur. Toplum gelişebilir, yaposı sabit kalmayabilir, bireylerin basla yapan ihtiyaç va duygulan olabilir. Mem leket istilâ edilmis hUrriyet elden gitmiştir. Vatan ^iişm»" çis mesi altmda ezilirken elbetto bir önderin etrafında toplanmak lhüyacı duyulur. Bu istiklâl ve şereliyle yaşamama bir sonucudur: Ve kocatepede Göıetleme yerinde Gülen bıyıklanyla dnrnyordn ki mavrerinin yanında Birdenbire beş adım sağında «O» nu gördü. Paşalar O'nun arkasmdaydılar Sanşın bir kurda benziyordıı Ve mavi çözleri çakmak çakmaktı Yürüdü uçurumun başına kadar Eğilip durdu... Bınkaalar... Bütün şartlar bir ondere olan intiyacı gerektirdıği halde ba zen bir önder çıkmayabılir. Bu durumda grupun d&gıln*ıasL mu kadderdtr. Onderlik rolünün gı dereceğı sıkıntüar arta arta âde tâ önderi başa geçirebüecelı hale gelir grup. Ancak öndenn de ortaya çıkmasmda Jcendi şahsıyetınin, bir takım ihtıyaçlarmı gıdenne durtüsünün rolünü de duşünmeliyız. önder üstün gorulmeyı, prestij kazanmayı, kuv vetli tutulmayı ve alkıslanmayı seven, onlara ihtiyacı olan insandtr. Fakat sırf bu nıtelikler yüzünden toplumların felâketıyle sonuçlanan olaylarla doludur tarfh. 11 Haziran 1970 CUMHURIYET OCAMUSTAPAŞA dolmu şundakı muşterüerden şoîörün yanıcda oturanı yoldan geçen bir nünl etekli kız görünca ekseriya kız da gbzden kayboluncaya kadar başını koparacak kadar döndürerek bakar bakar da sonra kıza en ağza alınmaz küfürleri savurur... 67 Isişilik dolmuş grupunun hemencecik lideri oluveren şofor daha agur bir küfuı savurduktan sonra «Din elden gitti» diye yakınır. Arkadakı top sakallı ıbibik berell pıs kokulu adam «dünya batacak» diyecek olur. Somında hepsl birden bir karamsarlıga kapılırlar.. Ve pen cere yanındakl yubklar içindeki Işçi ise hepslnln beklediği kerstneti savuruı; K SEÇİM ve HNLHN GÜOÜLM «Bize nanmsru Mr diktator U n m azizim». tnsanlar keadUerini güvenala bir durumda hissettiklerlnde, belırsiz ya da tehllkeli bir toplumsal durumda olduklanru an ladıklan vakit bir dikta, kahbına karşı daima olumlu davranmaya yöneliyorlar. Buntm nede nıni önderlerin her türlü sorum luluğu ve karar verme yetkisini fertlerin elinden almıs olmasm da arayabiltriz. Namuslu bir dür. tatörii isterken o façı yamalı adam çâresizliğinl, âclzliğini ancak bir öndere bagımlı olmak, ait olmakla gidermek için böyle düşünüyordu. Napolyon çok gençken çok alndı Topçu subayıydı Imparator oldn sonrad&n Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini ı bir göbek Mr çok da memleket edindl öldügtt gün göbeği vardı yine bir bayli küçülmustü. r« o »c«n Dr.ıHSANüNLüER • ÖNDERLİĞİN ORTAYA ÇIKTIĞI ŞARTLAR JjNDEBLÎGtN ilk sezümesi • I bir adamda onun diğerle" rinden üstün bir kabilıyeta sahip olduğunun sezilmesiyle başlar. MOBENO henüz 6 aylık ken çocuüann onderlik niteüği nin anlaşılabileceğini söylüyor. Herhalde olacak çocuklann çeyinden bellidir diyorlar ya.. Bel Jd de onlan maddei gaitalan nı tnnayene ederek bnmı bulmuş Moreno. K&rarsız toplumlarda bir dengeye yönelme şart lannda önderlerin yetistiği görülmüştür. Toplumun alt gruplan dengesini kaybetrniş çatişma halindedir. Bir dengeye ihtıyacı olan kitle kendisini bir kuvvet dengesi olarak ortaya ko yan önderin sayesinde tstikrara kavuşacaktır. Bir toplum amacına doğru üerlerken, engelten diği anda, ya da dı$ tehlikelerin belirdigi zaman bir lider aranmaktadır. Bu sebeple grupun içindeM bir fert, cesaret, bilgi, ustalık, kendine güven gibi kişisel nltelikleri yüzUnden amaca ulaşmak ya da tehlike den kaçmak için bir araç olarak bir kurtarıcı olarak gorülebillr. Bazen de tosadüfler adamı Uder yapabilir. Bir adam denlse dflsTnflg Bo ğalmak fizere iken tum serredeki bmlk ba|mşıyor... Fatat kimse cesaret edip denize atlaya rak adamı knrtarmaya yanaşmıyordn. O amda bir papas dtnize atlar TB adamı fcurtanr.Hılk çd^mca alkışlar papan.. OmuzIannda taşır. Fakat o sırada papax: « Alkışlamayı bırakın da beni hangi bilmem ne oğln bilmem ne arkamdan denize itti onu «öyleyin» der. Bireysel ihtıyaçlar, korku, önder tıtlelere Dazı tıkır va Inançları ideolojilen sındırmet için çeşiüı metooıar Kullanacak tır. Bunlann en önemlısı t l > DİA'dır. Sadece tddıa bir tıkrt tdtle nınuna yerleşürroeli için başlıbaşrna yeterli ve geçerli bir araçtır. Tüm çaglaru) feanunları ve din Idtapları noyla iddialar ortaya fcoynm^Lartiı Pazar gunü Yenıcami meydanında başı ibibık berelı. çenesl sakallı 32 adet altın dısiı altın köstekll saucıya bakınız: • Muhterem ve aıiı dmdaşlarun» diye başbyor. Hani tıp ka politika satıcısı gibi «Ba^ ağnsı, bel agnsı, kıç sğnsı. saç ağnsına mayasüa, kabızlığa ve de ishale zuğürtlüğe ve de iktidarsızlığa karşı şu elimde görmfiş oldntunna sinamekJ ve y» bani hryar kökfl» diyor. Tıpkı politikacının dertlere devâ olarak yumurtiadığı nutuklar gıbı.. îddia edüen şeyin gerçek bir etkl meydana getirmesi için «Tekrar» edümesl şartır Napolyon «Birlcik ciddî söz sanatt TEKRAR'dır» diyor Sabahlan karga yem yemeden dolmuşlarda dinledigimiz bilmem na temizleme tozu ta şuurumuzun altına »ncaît tekrar sayesinda girebilmektedir. YARIN BUL PARAYI BUL KARAYI HÜKÜMET PROGRAIVn AÇIKLANDI Bir ÇDCAN KISMDf ÖZETİ: ııııııııı 2 ^ CEMSUITAH olayın başlangıcı MUZAFFER BUYRUKÇU i ıınıı • ÖNDERLERtN ETKİLEME 3VIETOD VE ARAÇLARI 6 ÖBDÜK Kî banka soyguncularının şeflerinden, öğrenci yurdu basarüarın başla nndan, şahlanış namazlannın imamlarmdan, 67 Eylül ve 31 Mart kahramanlanndan, Kubılây kıyamı elebaşılanndan taa salatalıksporun amigosu sinek öldünnez Hüsnüye dek çeşitli türlü önderler vardı. Gezdir Dadaloğlu geıdir kıratı Nallan dökülmüş yeniden düzdiir. Kargımn ucuna maşallah yazdır. tlet Sâdık beye ver Türkmenoğlu. Bu çeşit önderlere Mussolını' leri, Hay Itler'i ve onların talsUtlerini de ekliyebiliriz. Bu çizmeter) sana bendim giy diyen oğlum Bu koyu gömlefi ben'im sanm giy diyen Nerden bilecektim bu kara günleri göreceğiml Asıa... beni derdim. Daha iyi. TUm olaylaon iıattâ tarihin akışını değiştiren tarihe damgasını vuran adamlardı önderler. Alman ozanı B S . nin tamştırdığı öndere bakın: Kıyıda iki adam var Biri atlar suya biri duraklar. Biri yiğit öbürü ödlek anlafilan. Saf salim varılınea kar?ı kıyıya Biri gidecek işinin başına Toprağa ayak basar güvenle. öbürü zar zor aşar suyu Kesilince soluğu Görler yolunu başka belâlar. MEVÜT Yumdu gözlerl. ni dedl elvedâ AJlama yavnım ağlama Ftni dünya, fâzıl âünya Kizne denir ana bir daha Ana bir yana; dünya bir yana Gel Mevluduna et ona dua derde katlanan ana. AnneciSimiz p edindiklert, patronun Kazguı sesint du. yunca dudaklaruu ısırdıklan, «Bugün nasıl? Key. fi yerinde n1!?» sorulannı heyecandan bozulmuf Bir matbaanın makine dalresinde kıırseslerle sorduklan, «Şimdi ginneyin. Buçün gejun eritilmekte, çıkan duman etrafa yane sol tarafuıdan kalkmış. Demin Ali beyi kovdu» yılmaktadır. Doğan mnhtemel bir rehirkarşılığını alınca): ezik ezik, «Neyse, başka zalenme olaymı bnleroek için kaıanın kapaman förüşürüm, o kadar önemli degil.» deyip ğını kapatlırır. Yerleri süpüren Şaban geri döndiıkleri patronun ve başyazann odasının «Bir kıral mı geUyormuş.. bugün?» diye kapuını anahtar aokarak açtı. kanadı arkaya dasorar. Doğan yukan çıkar, o BÜn konnşacağı esmer bir kın hatırlar. Sonra masayadı, kapanmaması içtaı menner parçasını aray» nın üstündeki garetelerden birini çeker. sıla?tırdı, Tenice, Teni Harman, SipahiORlu siga«Bir adam hiç yüzünden kaatil olda» ba|ralannın dörtbe? duman çekilerek atılmış irt hklı haberi okamaya ba?lar. izmaritlerini boş bir Yenlce kutusuna koyup cebine yerleştirdi, geri kalanı çöp kutusuna döktfl. Sonra bir Sipahioğln izmaritini istekle yaktı. dumanı apzından ve burnunun genis deliklerin. Caddeden geçenler çoğalmiîtı. Geçenlerta ço. den çıkardı ve hemen bası tatlı tatlı dönmeye ğu başım çevirip içeriye bakıyordu. bastadı. rSvdesinl bir uyusukluk kapladı. lkl Knşaklamayı bitirdikten sonra kunduract yıl önce, on beş yasmdayken siparaya başlamıstı Hüsnüye, kahveci Halile, şıracı Abdnllaha, bomahaUedeki arkadaşlariyle biTİİkte. tçdnrt arrekçi Hamdiye birer gazete verdl. Yerine döner. kadas bir araya gelip bir paket sigara alıyor, ken güneşin doğduğunu gördü VB sevtndi, ısük tcimsenin göremiyecegi blr köşeye ya da deniı çalmaya başladı. Ayni ıslığı Hüsnünön bozuk kenanndaki vagonların arasına çekilerek ve büsesiyle nurüdandığmı duydu, eülumsedi. Am» yük bir zevkle. artık erkek olduklanm duiçinde, nedenini bilmediği bir hüzün beürdi, şar. yarak içlyorlar, sadece sigara konusu üstüne kmuı sonuna yaklaştıkça borün çoğaldı, yumkonuşuyorlardı. Hiç beklemedikleri bir anda kenruğunu masaya vurdo. dilerird azarlıyacak kadar anneleri • babatamle Cağaloğlondan geçen bir otobüsün homnrtusu içten olan tanıdıklanndan birilerine rastladılar reldi kulağına ve kirli taslığa dikti gözlerini. Temı sigaralan hızla ağizlanndan alıp avuçlarimn mizliğe yan işlerinden mi, yoksa idare müdüruiçine sakltyor, arkalanru dönüp başka bir soka£a nün odasından mı başlamalıydı? Karar veremlgiriyor, bir afacın arkasına gizleniyor ya da be. yt^rdu. Babası, «önce patronun odasından ba?l» men yere atıp çiğniyor, sonra daha bir duman temizliğe, bakarsın hiç ummadılnı bir camaada al TOnsken yere attıklan parçalanmıs si^aray» gelîr» diyordu ama otaşhktan baslamayı, önce acryla bakıyor, adamın arkasmdan sSvüynrlaridare müdürünün odasnu süpürmeyi kendine dadı. Siz>rs içince çocukluktan kurtulacaklarım, ba uygun görüyordu. EUerlnl yumruk yapıp be> seslerinin kaiınlaşacağını, küçüklerin onlara (a> line dayadı. Ama aı sonra mohalle karüannın bi) diyecegini, yenl yeni buluğa ermiş gövdele. elierini bellerine dayıyarak kavga ettiklerini hsrindeki gerginlikleri çoğaltan, sarsmtı halir.r eetırlayınca Binirlendl, çenesinl tuttu bir sfire s a | tiren lozlarm, kadınlarm yuz vereceklerinl sameliyle ve çenesini oynattı, dislerlni gıcırdattı, yorlardı. Ama çocukluktan kurtulabilmeleri için boynunu sağa sola çevirdl, «Babamın dedigini sadece sigsra içmek yetmiyordu. Bıyıklannm yapayırn.» l'ürüdü, bo; yangın kovalanndan bibitmesi, kollanm, bacaklarım. koltuk altlanm rini aldı, musluğu sonuna kadar açarak doldurdolduran ayva tüylerinin kararması gerekivordo. du, sol elinde süpürge, bir toz bezi, ucuna temiz Blrbirlerinden gizlt jrizli ceplerind^ taşıdıklan bir çuval parçası bağlanmış sopa Ue yukanya iki yfiıln aynalara bakarak kara kalemlerle bıyık çıktı. Ne zamaa girse yüreğini ağzına getiren yapıyor, kollanm, bacaklarmı, yüzlerini tüetle bir korku duyduğu, yazarlann, muhabirlerin, i?sık sık traş ediyorlardı. Ve sonra sigaravi daha çilerin kapısımn önüne geldiklerinde üstlerine güvenle içiyorlard:. Sitrara alacak paraian vokbaşlarına çckidüzen verdikleri, ceket d&ğmelerini sa, babalanmn. abilerinin, anneierinin paketlerin. ilikleyip çözdükleri, kıravatlariyle oynıyarak yutden bir kaç tane çalamarruşlarsa delirir tribi okundukları, i? sorunlanndaki bocalamalardan ya royor, da özel yaşaralarındaki dengesizliklerden doğan tedİTginlikleri yüzlerinden uzaklaşttrarak siniril (Arkası var) (•••••••••••••••••••«•Illllltl 33 Kurulmuş blr makinadan farkım yoktu... Kelimeler dudaklanmdan nasıl da dokulüyordu bir bir... Olay konusundaki her türlü aynntıyı dikkate alarak oinayeti anlatıyor, bir görgü şahidi gıbi kanlı tabloyu kesin çizgilerle carüandınyordum. Ama sesim hâlâ bir yabancıya aitmişçesine garip bir şekilde yantüanıyordu kulaklanmda. «Amcanuan öldüğüne kanaat getirlr g«tirmez tıpkı gırerken yaptığınız gıbi vülâdan yine sessizce çıkjyorsunuz. Ama kapıları a k ı sıkj kapamakla en önemli hatayı da o anda işliyorsunuz. Belki de cinayetin çabucak meydana çıkmasını önlemek için yapnuşsınızdır bunu... Bir başka ihtımal daha söz konusu olabilir... Netice itibariyle kadınsınız... DerU, toplu ve tmıntazam bir kadın... Kapıları itina ile kapamaya bu intizamseverlik içgüdüsü de zorlamış olabilir sizi... Kusursuz clnayet lşlemek hevesine kapılanlann hepsi benzer bir hataya düşmüş, farkına büe varmaksızın açık vermiştir daima...» Karyolasına oturmuş, kıpırdamadan ve ses çıkarmaksızın beni dinliyordu. Devam etüm: «Koşuyor, arabanıza atlıyorsunuz Tâ başîndan beri ellerinizde eldiven var Evde kapılarda ve demir çubukte parmak izine rastlanmamasımn sebebl bu... SÜratle San Francisco'. ya donüyorsunuz. Eve vardığınızda saat dokuza gelmek üzeredir. Hemen bavullannızı hazırlıyorsunuz .. Sonra, New York'a kalkacak ilk uçakta yer ayırtmak için hava yollan şirketine telefon edıyorsunuz. Aynca çantamzda New York 118 Avrupa arasındakı uçak seferlerini göstenr bir tanfe var. Saat tam dokuz elli beş Kamcıdan bir taksi istemiş durumdasmız " Fakat taksi yerine polis çıkageUyor... Manzara mevdanda Polis yerine bir çocuk bile gelse sızın saçmak üzere gerekli bütün hazırlıkları yaptıŞırun farkedebilir. Oysa siz lnkfir ediyorsunuz. Bıraz sonra Emniyetteslniz... tfadeniz alınacak... Israrla itiraz ediyor, Pine Woods'a, Bmcanızın vıllâsına kadar çıkmadığmızı söylüyorsu. nuz... Fakat o aksam polis adamın birini bulu. yor. Bir avcı... Bir görgü şahidi... A>TÜ sabah çevredeki yamaçlardan birindeymiş... Arabanızı' vıllânın önünde gördüğünü hatırüyor.. Kesirüiki le... Daha köttisü sızi de tanıyor...» Bu sözlerden sonra Mary Weaver için karyolasmda oturuyor denemezdi artık... Dayak yemekten korkan bir bacaksız gibi slnmiş ve bü. ziUmtistil şiltenin ortalık yerine... Yüzü tebeşir. den çok daha beyazdı... Bu beyazhk ortasında esrarengiz bîr hummanın alev alev yaktığı gözleri olduğundan çok daha büyük görünüyordu. Yılgın ve ısüraptan kahrolduğunu belli eden davıanışlarla bir süre bana baktı... Sabit. kocaman ve yalvaran gözlerle... Buna rağmen ona karşı merhametin aerresini bile duymadım. Tarafsız kalma sırası şimdi bendeydi. Sırf bir şey yapmış olmak tçin masaya 1 1 1şiyor. Saroyan'm kitabına uzanıyorum.» Saytalar parmaklanmın arasında bir açılıyor bir ka Her PELVER UÇAR'ın Tıfc, GoCÛyOeUM t i BÜMU Mevludu 116.970 de Ankara Karacabey camiinde iklndi namazından sonra okutulacaktır. Dinin rahmetine jusamışlar buTursun. NAÎL UÇAB ••••••••••••••••••••••••••••••••» Cumhuriyet 58K Bartın Çimento Fabrikası Müdürlüğünden özel itinayla hazırlamış olduğumuz Normâl Yüksek Fırın Portland çimentosu 155. TL. îiatla îabrika mü!> teri vasnası üzerinde satışa arz"^ilmiştir. Bahse konu çımentoyu alacak olan Sayın Muşterılerim^e banka teminat mektubu mukabili satış yapılacak ve uzun vâde tanı nacaktır. Keyfiyet ilân olunur. (Basın 16142) 5886 H, L YARINSIZ ADAM Türkçesi: Adnan TAHİF panıyor. Geçmiş günlerde korkunç başağnl çeken ben değilim sanki... Kafam sapasağlan tçkının damlasını bile ağzıma koymadığ haide sarhoşluga benzer bir şeyler hissediyon kerdimde... Çevredeki en basit, en ufak gürültüler t boşlukta süzüle süzüle bana kadar geliyor, laklanmda yankılanıyor... Bu gürültüler sa yalnız bana mahsusmuş, sanki yalnız benira i yapılıyormuş... Deminden beri kapanıp kaldığım hücre böylesıne küçük ve dar olduğıjnu yem tarketı gibi duvarlara bakıyorum... Sokaklar kaldıı lar, şehirler, hattâ yatıp kalktıgım psnsiyoı pis odası bile buna kıyasla ne kadar geniş, rah, nelesll... Trafik kargaşahğına, insan kalabalığına. şip kakışmalara, adım başında rastlanan I huya rağmen cadde, kaldırım, soka1' ve se lere can kurban... Başımı biraz çevirlp Mary Weaver'e baS rum. Hep ayni yılgın ıfadeyle oturuyor şozie kırpmaksızın bana bakryor... Hani baktıjı h, görmüyornauş gibi bir hali var.. Gbnebet büyümüş de büjümüş... Sonra çok ağır, ama çok agır uıı ıarefi olduğu yerde haflfçe dönüyor.. Voltaj dü lüğü sebebiyle devir dengesi bozulan fihrn teinesinin beyaz perdeye aksettirdigi hareket son derece yavaslamış bir kordelâ etkisi u' dırıyo. bende... Evet, olauğu yerde hafifçe nüyor, sag tarafma yaslanıyor, alnını da Cığp gömüyor... tki büklüt»• •••J.JJ.J...J(Ar'uvu i TRAKTÖK Dönüş kavrama diskleri İÇin çok müsaıt şartlarla teklif venlir. AU Topan, Export tmport 7 Stuttgart 50, Reichenbachstr. 9 W. Germany Cumhurivet 5894 0 1 $ I A B 1 B1 ORHAN TÜZÜN Hastalannı Samatya Cadde«i 490 numarada, en motterü cihazlan ile, (saat 13^019^0 arası) kabule başlamıştır. (Tel: Zl 15 82) '