Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE İKİ 11 Hazîran 197U •• « * •« on gunlerde Tüıldye'de en çok konueulup tartifilan konu, degislk sıfat tamlamalanyle dile getiribneye çahşılan buhran» konusudur. Bazı çevrelere göre bir «hiıkumet buhranı», bazılanna göte de «rejbn buhtanı» vardır. Biraz sebeplere eğilenlerse Türkiye'deki durumu «iktisadî buhranın siyasî hayattaki gorünüş,ü> veya «siyasî ahlâk buhranı» olarak nitelemektedirler. Hangi keiimderle dile gctirilirae gethilsln içinde bulunduğumus giiçlükler ve sürüp giden sosyal çalkantılar •altematirsizlik buhranı»na vararak bir çıkmaza girmiş gorünmektedir. AITERNATİFSİ1LİK Doç. Dr.Cavit Orhan TÜTENGİL İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi yolu bulraaktan alakoyunca >son altematif» ola rak «ordu»nun akla geldiğl görülmektedir. Bize kalırsa bu konuda önemli olan, kendi çıkarlan açısından «orduyu akla getirenlerden çok ki «Yahya Han Formıilü» de bunun içindedir son günlerde sıkça muhataralı gidişjnden soz edilen «Devlet gemisUnin kaderine ortak olan «ordu»nun aklından geçenlerdir. «Gemi» veya •scfine kelimesiyle olsun «Devlet» arasında benzerlik kurma geleneği Türkiye'de yüz yılı aşar. 1867 yılmda Ali Suavi «Peki ama hepimiz Keminin içindeyiz. Gemi batıyor. Nanl feryat ebniyelun?» derken. 186S yılmda yine îngiltere'de •Hürriyet» gazetesinin çevresinde toplanaa «Yenl Osmanlılar. sorulu . cevaplı bir yawlarında, «Siz halkın vekili misiniz, slzden bajka hiç adam yok tnu? sorusunu cevaplandmrken, «Satr âıada noksan his bulunursa blxlm onlara mütâbaatımu lâzun gelmez. Bu tnal bir sefine su almaya bajlasa da yolculardan blrkaçı halden haberdar oldakta baginalar lair ha beri olmayanlar onun niçin sükut etmiyorranuz demek gib) bir haldir. Sefine bstarta hepsl birden gark olurlar (1) diyorlardı. Doğrusu •udur kl, aralannda kurulmaya califdan benzerliğe rağmcn •DevleUin batmaıı, «gemi» veya «sefine»nin batmasından çok farklı bir jeydlr. değilse de görüntülertyle, hayatımııın her alanında, adıro başında karşılaşmaktayıı. En bellrgin görüniijü da devlet hizmeUerinde, idare ve siyasette bir i}in yüriitücüsiı dururounda bulunan •müdiir», «lider», >$cf> veya «genel mü dür>le onun •yardımcısı durumunda bulunanlann çoğu kere ortaya çıkardığı büyük tezattır. ktisnaİBT bir yana btraküacak olursa genellikle «miidür» durumunda bulunarak bir i$in sorumlulufunu taşıyanlar ilerde aynı i»i yüriitmek Için altematif olamıyacak kiiltrle çalifmayı tercib ebnektedlrier. Bunun içlndir ki müdiir takımtna yardımcüık edenler, çoğu kere, aynı görevi yürütebilmek içln gerekli ötelliklerden yoksan kişUerdlr. <Ba«« durumunda bulunanlar «fiklr» ileri süren ve «doğru» blldigini savunan «yardımcflarla çalıjmak yerine boyun eğen ve ba| sallayanlarla çahfmayı tercih ermekte, böyle olmayanlan saf di|i bırakmanın yollannı arnmakttıdırUr, Sözün kısası, Batı ulkelerinde kalde» olan bizde «lstisna. ba lini almaktadır. u durumun ortaya çıkardığı Mrraen btetlemek ielo •gelen gideni aratıyor» kanaatlni hatırlamak yeter. Bir toplumd», baıılannın ••ilection negative» adını verdiii olumsuzları seçip <baf»a geçirmek mekanizması işlersf elbette «onuç bajka türlü olacak degildir. Böylesl toplumlarda «gelen ağam. giden pa(am> deylmlne dayanak olan ve «kişiye fayda>yı •toplnm (aydası»na feda eden biı ahlik anlayift kök salar. Değerlendirmeler •kiılye faydalı» olraa ölçiUiine dayandınlıaca da züm Harcanma ve kösteklenme onuyu iktidar partisi.nin başı ve Basbakan açısından cle alacak olutsak, güçlüklerden hiç olmazsa bir süre sıynlabUmek için akla gelecek değişikllğe «alternatif» olabilecek bir sağduyu ve>a kişüet yok gi bidir. Bunun sebebi, elbette •adam yokluğu» dejil, altematif olabilecek kırattaki kisilerin çefitll yollarla «harcanma>sı ve «kösteklenme» sidir. Çok partili detnokratik hayatta altematif »iktidar partisi» karşıstnda ve muhalefette aranüacak olursa, gonül rahatlığı ile bir alternatiften sözetroek yme mümkün olamıyacaktır, samnm. Değişik fiklrler manzumesi etrafuıda biçim kazanması gerekirken giderek veya daha çıkış noktasında bir şahsm ve yakm çevreslnin yönetiro ve denetirainde biı seçim kazanma makinesi haline getirilen siyasî partileri mix de gerek temsil ettikleri görüsler, gereksa kanrn oyunda yarattıklan izlenimler bakımuıdan bir «altematif. olmaktan uzak görünüyor. Za tcn parti içinde altematif olamadıklan içhı başcekenlerln çevresinde «yeni» partiler blrbirinden doğmakta, Celil BayarMan Turhan Feyzioğlu'y» kadar uzandıgmı gördüğümüz 1945 M u u n ı n yenl partileri aynı doğum sürectnden gelmektedlr. Bu gelitme çizsisine aykın düşen bir parti ise, alternatif umuda yararmaya başladıgı bir «ırada kısiT çekismelerin çukuruna düjmfiş veya düşürülmüştür. K re çtkarlan 5n pl»na geçer. GMerek, aatafaflı sloganiaria ve büyuk sötlerle zünure çıkartannm peçelendiği görülür. Kişi açısından bir başarı gibi görünse de aynı kişllerin siirekli olarak, hattâ bazan ömüı boyu, ayıu görevi yüksek sorumluluk yerierinde sürdüregelmeleri «toplum» açısından insanın aklına <adam Vuthğı nvı var?> sorusunu f*örir. Gerçi Nâmık Kemal nesli için •HasU Adam»ın durumuna konulan teshla fudıu; «Hastalığının hakikati kıueti rical, kılleti tnal, kıUeti asker, kılleti eahab. Velhisü kıU»t, kület, kılltt. her şeyde kıllet. OnunraenşeiUe isübdadı hükumettir.. (2). 1870 Türkiyesi Içta g e t a l l olsa da burada layılaıı «yok)uk>larat 1970 Türkiyesi için aynen geçerli olduğu söyIeneoıec Günümüıün Türkiye«lnde «yok. olan «insas> degil, insaııın en iyisini seçip yükselten, ona daha çok •söz» ve •sorumluluk» verecek olan daha iyiyi seçip başa getirme. «müdür> yapma mekanizmasınm işlemez olujudnr. Bohındukian yerlerde gerçekten •alternatif» olabileceklere kar» B<ri»Uen engelleroelet ve töhmetler. nncak ateş bacayı saruıca dönüp baktığimız, bakıp da endişelendiğimiz «sosyal buhranın bir başka sebebidir. Böylcce toplnm ağacunuın en gür ve en güvenilir dallan kurutulmakta. buna karfıhk, ters bir budamayla ortadan kaldirılan dallann yerini hakıuca» baa kalan almaktadır. Empeıyalizınin tuzağında Cofrafya Fakültesinden yirmi bir yaşında bir öjrrenei de fcaynadı gitti bu karga^Mİa Daha oncekUerin yanına koynnuz Vnsuf İmamoğlu'nu İşte size Filipinci demokrasinin yürekler wısı ealerisi.'. Yirminci yüzytlm sonuna doğnı komprador ka> pitalizmiyle kalkınmak istiyen mazlum bir ülkenin dramı bu. Gen' öğrencilerin kanı. iktidarın ellerinde: yolsuzluklann lekesi. iktidann alnında: namnsnuzlar koalisyonu hftlft snspus. Yollannı bulamamış gencecik çocuklanmız da, billnçsizHüin »laca kaTanlılında. devrimcUiie düşmanbğuı komandoluğun» özeniyorlar. Yuauf tmamoğlu. bunlardan birisiydi. Dün elimdeki kitabı karıştınrken Yusuf'n ve Yusuf çibl c«v cnkJanrnızı aklımdan çıkaramadıra. Uluslararası ün kaıanmıs iki Amerikalı iktisatçı, Paul A. Baran. ve Paul M. Sweezy'nin «Tekelci Kapjtaliîan» adlı eseri idi bu DoŞan Yayınevi, Filiz Onaran"ın Türkçesiyle dilimize çevrilen bu ünlü kitabı yeni y»yinlamı«tı. A onerikalı bilim adamlan bakır.ız nasıl konusuyorlardı: « .. Hiç bir rejim Blrleşık Devîetlertn tarn desteğin» Ikyık ol&cak kadar gericı değildır. Birleşlk Amerikamn desteğinin bir kısmı llttlsadl yardım denen şekildir; gerçekte bu, kendi Ulkelerinin çıkarlarından çok Washingtona batlüıklannı sağlamalt niyetiyle kolcusmtıı ollrBar şilere verilen sadakalardır. Bir kısmı da askerî yardım şeklindedir. ; Ve başlıca iki çeşidi vardır: Birincisi, Birlesik Devletlerin silâhlı kuvvetlerinİTi doÇrudan doğruya yanaşma Ulkenin topraklannda bulunuşudur. Birles'.k S Devletler denetimirıdeki üslere birliklerln yerlestirilmesl (1959 a kad«r Birlesik Devletlerin 31 glkede « 5 büyük üs şebekesi Amertkalıların o sıra yerleçtiği bütfln merkiler ıcrektifi anda Isıcal İçin tasarlanan mevldler sayılıru 1400 den fazla yabanci Bssü. ve buralarda vaklaşık olarak 1 milyon Amerikan askeri vardj.) ev sah:bi ülkenin ulusal toprağında herhangi Wr yere iki hUkümeîır. anlaşmasivle bırliklerin gerektiği anda «acele» vayılması. (1958 vaıında Lübnanda «tncirlik çıkarroası». 1962 baharında Tayland'da. 196S bahannda Dotninik Cumhuriyetindp); yana;ma Ulkelenn silâhlı ktıvvetlerine gönderilen çesitli danışma ve egftlm kurullan (1957 de yalnız Lâtin Amerikada. Mekstk* dışında her ulkedp kara. hava. dcniz knvvetlerinden toptan 40 kurul vardı) Güney Vietnamm gösteTdiği gibi, kaşla göz arasında karşı devrimci savaş birlikleri durumuna getirilebiliyordu. Askerî yardımıp ildnci sekli yanaşma ülkelerin «Uahli k u * vetlerine malzeme ve para saglamadır. Birlesik Devletlerin yer".iizündeld geh$memlş ülkelerle tmzaladığı bir çok askert yardım anlaşmalan sözde Sovyetler Blrligi ya da Ctn saldınsı «tehdit» ini karşılamak niyetıyledir; ama gerçek arnacuı bu oldugunu hiç bir askerî uzman düşünmeı. Böyle bir tehdlt gerçekten olsaydı, tek bajına Birlesik Devletler karyılayabilirdl bumj: bir yı gın zapf müttefikle askerî taktik ayarlamasma kalkmalt, lw»vett«n çok zayıflık kaynajtı olur. Açıkçası, gelişrnemiş ülkelera yapılan Birleşik Devletler askeri yardırmıun amaçlan, bu ülkeleri Amerikan Imparatorlugu içinde tutmak. bunun dısındaysalar oraya getirmek, hiç degilse üeride «ÖZKÜT dünya» dan ayrümalannı önlemeytir. YaTtiıım »l«aı Ülkelerde bunun sonuçlan korkunçtur. Kolombiyalı devlet adarru Eduardo Santos şöyle diyor: « Bizim yaptıjırrm uluslararası alanda hiç bir Onemi olmıyan, ama bir Ulkenin iç hayaünda ezici bir kurvet olan orduiar kurmalrtır. Her ülke kendi ordusuırun işgall altmdadırjı Sweerr ve BaranfldAmerikab bilim •daan. Ve onlar ıfiylttyorlar bunlan .. Birdeld btllnçslzlifein karanlığına baJnmz ki btuı f^nçlerlmi* rarkmda olmadan bu bflyfik yabancı çarkm bir distlai olmayı kabulleniyorlar. EmpeTyalizmin propaçanda çarklsn aaasında ufalanan dttşuncelerle, kartîesi kardeşe fcırdırmak üstüne bir 0 tı«/mamn tohumlan ekilebiliyor TürMyede... CniveTsiteleTde y». « k oluyor gencecik Bençlerimize... Ne diyor Amerikalı blllm adarm: Hiç bir rejim Amerikanın tam destegine lftyık olacak ks«Jar gerici değlldir. Ne dlyor Guney Amerikalı devlet adamı*. Her Ulke kendi ordusunun işgali altındadır. TurMyenln blr büyük tarihsel ve millî imtiyazı var bn besabm içinde.. Ordumuza yirmi yıldan beri işlemeye çalıvan y»bancı kurullar. Türk silihlı lon\etlerinin devrimciIUı niteliğini v? Ataturkçüliik gelroefini bozamamışlardır. Her çe?it yeraltı ve yerflsttt vabancı çabMina ragmen, ordumurun Mustafa Kemalcllik hasleti afır basmaktadır. oyun o kadar acıkseçlk ortadadjr kl, artık ^ p türlü empasyaliai prnpagaarlayı kala»fcı l f " l " ' ıı'iııııiıı t n z a i u » dftşftp milletlerin bilinçsiı kisUeri blrbirlerini yerler. Ba tuzağı p&rçaladığımn gün, 'Vasufiar ölmiyeceklerdir. EmperyaUzmln tuzafından ancafc bir devrbnle knrtulabüiriz. Bfitün millî güçler bu yolda kenetIemzıeUdirler. Sonuc Ç tkmazlardan kurtulmak için öne* *alternatlfıulik buhranina son vermek, her alanda alternatif yaratmak ve fcrektikçe bunlan Işletmek gerekiı. Alt»m«tlf ysratmamakta dtrenmekle veya mevcut alternatiflerl ijletmekten kaçınmakla. tüpap »istemi Ulemeyen bir kazan gibi •patlamaiara uğratnak B » kadderdir. Unutmamak gerekir ki Devlet maklnanntn lyi ljlcmesi için her jeyden 6nce süpap takontna kulak veren yöneticflere ttıttyaç vardır. 1 Bk. C. O. Tütengfl, tngiltere'de Türk Gazetecüigi, tıtanbul 1969. S. C ve 63. 2 Aynı JtiUp, s. 67. B • J a görünüj içinde, kökü çok derinler* •** giden bir «sosyal buhran»m bieim k»zandırdığı •altematifsizlik buhranı. karmaşık siyaset cihazını kendi işleyişi içinde bir çözüm Kökeni nerede? Hematifsizlik yarartıginı foyledigimiı •sosyal buhran»m kökeni dündedir. Bunun bajlangiç noktasnu belirlemck kolay Namerde mahtaç olmadan hayatını kazanmak için her gttn tcmir'den Manisa'ya gidip gelen ve orada çaliba Emnlyet Sandığında çalısan Ruban ismindekl genç kızımınn başma gelenlerl gazetelerden okudunuz! .. Zavallıyı eteği kısa diye az daha Itnç ediyorlarrnış. Nereden çıktıklan belli olan birkaç yüt tane torba, mensup olduklan tarikatm cezbesl altında, •ade genç kızlara değil, saçları uzun, favorili gençlerin üzerine de ustnra, tnakas ve jiletle yürümtişler. Manisada m&barek dlni islâm namına terör saçıyorlarmıs! .. Zorbalann eline düşen islâmiyeti, kadın avcüığı halinden ve kabadayılığın pis âkıbetinden kurtarmak için acaba daha ne kadar bekleyeceğiz bilemiyorum? Namaza gitraeyen evlâdının ekmeğini vermeyen. analar taassubunda yettaenlerden, ba asil bimmeti bekletnenin mümkün olmadıgını, başta Imran öktem'in cenazesinde ceTeyan eden olaylar dolayısiyle öğrendik. Böyle bir olay Atatürk'ün devrinde olsaydı, o ise tesebbüs edenleri onlar» müsamaha ile bakanlan, hattâ ba olıylnr karşısında slnerek susanları da vallahl toz ederdl. Bu ıorbalann sesi, son beson sene evveline kadar neden çıkmıyordu? Blrden bire rhensnp olduklan Süleymancılık veya Nurçnlok tartkatına; göılerini karartıp, elilemin saçınabasına, etegine tecavüz etsinler ve kitle hallnde zorbalık etıinler diye mi nazil oldu? Allabın ahirette koracağı mahkemei kfibrayı, bunlar papazların engisizyon mabkemeleri gibi ba dünyada nu kuruyorlar? .. Hayır, torbalık denilen şey, her devirde, her rejimde, her saman iktidarlarm kudretsiz olduğu zamanlarda çesit çeşit renklere bürünerek, kılık kıyafet değistirerek ortaya çıkar. Aslında bir yobaılık kıyamı eibi görünen ba tutum, devleti kananları, o devletin içindeki hüliumeti, omursamamanın ifadesidir. Bu ayaklanma suçtur! .. Bunu Anayasa da men eder. Ceza Kanunu da. İşte bir anarşi örnegi ki, Demirel onun karşısına çıkıp ellerini açıp boynuno yana devirip: Ne yapayım? Anayasa elimi kolumu bağlıyor! diyemez. 20 yasındaki Ruhan'a yapılan ba tecavüz onun «ahsında hepimize yapılmıştır. Oy kaybedeceiiz diye, zorbalıgı ve yobazlıçı koruyanlann yann kanlarına, kızlarına ve hattâ kendilerine tecavüz başlarsa, o zaman idarecilerimiz saşırmamalıdırlar. Ruhan olayı bir ihtardır. Ba bugün onan başına gelir, tert tedbirler ahnmazsa yann da bir bakanın kızının veya kansının basına gelebillr, Nitekim galiba da geldi sayın Demirel. *** Hem berkesin ell armut mu topluyor? Yann devrimci inaanlar bir araya gelerek, kara, yeşil takkelileri gördükleri yerlerde kışkışlaraaga kalkar, kara sakallılan çevirip sakallannı yolacak olurlarsa ne olacak? Yani herkes her istediginl yapmağa kalkarsa, bunun altından Demirel iktidan nasıl kalkacak? Mahkemelerde dâva açmak suretiyle mi? Bu dâvanın altından Demirel nasıl kalkacak da soro mu? kalkamıyor işte!... Hey AUahıro, yfice habibin hörmetine, sayın Başbakanın bu yükün altından kalkamadıgını ona ilham eyle de şu millet anarşiden kurtulsun. ı Zavallı Ruhan arisliler geçen hafta 1968 Mayısının sıcak günlerıni hatırlatan iki gun geçırdiler. Quartier Lâtin'de ıhtilaki solcu gençlerle CRS denen zırhlı toplum polisleri arasında sert çarpışmaîar oldu. Yine barikatlar kuruldu, arabalar yakıldı sokaklarda. Gozyaşı bombaları atıldı. Yüzlerce genç, polis kamybnlarıyla karakollara taşındı Parli'te. Meraklılar ve turistler de iki gvin, iki gece ilgiyle bunlan seyrettüer. Quartier Lâtin'de bu gösterilerin yapılacağı. iki hafta önceden beri bihniyordu. Gösterilerin sebebi Proleter Sol derneğinm «rgam olan «La Cause da Peuple» dergisi yazı işleri müdürlerının tutuklatımasıydı. Mao ıst eğilimli Proleter Sol derneği. bu derginin yazı işleri müdürluğünü yapmış olan Le Dantec ile Le Bris'nin hapfe atıl^ P Fransa'da yeni Mayıs olay 1 an Yazan : Hıfzı TOPUZ Kısa bir sörr »onra biitün her seyln Jiatı arttı. Işçiler biitün elde ettiklerinl kaybettiler. Ama fabrikalardaki hava değişti. Şimdi isçiler sendika liderleruıe, tJikisi gib} .güveşmiyorlar, K,«nflUtrl ytni Mt taVum sa%aş tsktfkteH ImUtetsr. «nları uyçuluyorlar...» det volnna, ihtilâle, iç savaşa ba^vuranların ve bu gibi davranışların övtügünü yapanların cezalandınlraasını istiyoruz. Bu demek yılbasından beri Fran• M'd»...oTU^a çıkşn Ki.jlüdct, »a. rıotaT otavııtftan «orurrrru olduğnMÜM». etauşlk. Uathı ihtiUle teşvik suçundan ba derneği kapatıyomzj. koymamn hıç bir seyı değl»tiremiyeceglni yazdılar. Gençleri şıddet yoluna sürükleyen «ebepler ortadan kaldırılmadVkça polis baskısıyla durumun değişürilemeyeceği beürtildi. Hükumetin ve polisin"t«rt 4 başvurtftjsı büyük. rattı. İNGİUZCEALMANCAFRANSIZCA Het ders 1620 sayfa ve 1 lıra, Plâklı metotflar 50120 l'tadır. t Dersleri bitirenler LONDRA PARİS «e B E R U İ N > göaderilir. • Broşö.'üıniizü veya 5 liralık damga pufu gondeıerek !İkbtşdersımızı isteyırm. 4ajl^4ajAİ<ABfM§4B| T*BANCI PİI.LEB ENSTİTPSO ^ • M H İ ^ I l l l l i CumhuıiyelCad 1M Hartnyetslantıul (Reklâmcdık 1604) 5903 MEKTUPU ve PLÂRLA İL&N Çanakkale Asliye Hukuk Hâkimliğlnden 970/4 Esas Dâvacı Çanakkale İntepe bucağmdan Naim Üner tarafından dâvah Asuman Üner aleyhine ikame eylediği boşanma dâvasımn duruşmasmda, verilen ara karan gereğinceDâvalıya dâva dilekçesi 21/4/970 taritı ve 4456 sayılt Son Havadıs Gazetesi ile ilân edilip 11/5/970 tarihli duruşmaya cağnldığı halde gelmemiştir Bu kerre duruşmanın atıh bulunduğu 22/6/910 Pazartesı saat 900 da yine duruşmaya gelmediği takdirde bunöan boyle duruşmanın gıyabında devam olunacagı gıyap kararı yerine kaim olmak üzere üân olunur(Basın: 16266) 5898 gazetecilenn d TENt TAKTİKLER Mahkemenin de o ceisede karara varması bekleniyordu. IhtiNedir bu yeni taktikler? th1968 MATISI İLE lâlci gençler bu amaçla gösteritllâlci gençlerin liderlerinden KARŞILAŞTIRMA Alaın Geısmar bunu »öyle anlere hazırlandılar. Fakat aynı eçen haitanın olayları gün hiç beklenmiyen bir şey ol latıyor: 1968 Mayısı olaylarıyla du: Hükumet Proleter Sol der«tsçller ılmdi fabrikalard» sakarsılaştırıldığı zaman neğinl yasak etti. İşte bunun botaj ve gerilla grevleri vapışunlar görülür: yorlar. Üretim araçlan parçaüzerine ihtilâlci öğrencüer daİanmadan da üretim dBıtiyor. ha büyük bir hırsla gösterilere # 1968'de aşağı yukan butün tşte Berliet fabrikan: İki ay Fransız gençliği gosterilere kagiriştiler. Olaylar böyle başladan beri '»50 verimle çalışıyor dı. tılmıştı. Bu seferkı göstenlcr bu fabrika. Bu if patronlara PROLETER SOL NEDÎR? ise yalnız küçük bir azınlığın çok pahalıya mal olacak. Ama lşi oldu. Proleter Solcuların saekl, neydi bu yasaklanan cımız fabrikalarda, bizim miliyısı her halde Paris'te birkaç Proleter Sol Derneği? Bu tanlann çevresinde mukavemet bini geçmez. Mao'cu ve ihtilâlci derneğin liderleri neler çekirdekleri yaratmak ve pat olmayan gençler ve Komünist yapıyor, neler istiyorlardı? Proronla işçi arasında her türlü uzPartililer bu olaylara katılmaleter Solcuların söyledikleri ve lasmaya tngtl olmaktır. Bize dılar. yazdıklan şöyle özetlenebilir: şiddet yolunu seçiyorsunuz di«tktidann yolu seçim ve par yorlar. Bu yoln biz seçmedik, # Geçen Mayıs olaylarını bülâmento de|ll, ihtilâldir. Ara» patronların baskı ve şiddet yotun muhalefet partileri destekibtilil bir günde. bir ayda dülnn» bafvurtnau üzerine isçüer liyordu. Komünist Partisi de «enlenemeı. Bunun için uzun kendileri ba yolu seçtiler» bu akıroların dışında kalmamahazırlıklar gtrekir. 1789 Frannz ya çalışıyordu. Bu sefer ise muAlaın Geismar İşçilerin yonetthtilâlini 18 inci yüzyıldaki dfihalefet partililerinin hiç bıri tikleri ihtilâlci eylemlerdfen iki şünürler baıırUmıştır. 1911 Sovihtüâlcileri desteklemedıler. örnek veriyor. Biri şu: Valloyet Ibtilâli 19 uncu yüzyüda Komünist Partisi de Mao'culara urec'te işçiler fabnkayı işgal başlayan hazırlıklann sonucucephe alarak son olayları yerederek patronu kendi odasına dur. Çin Ihtilâlinin kSkleri 1919 hapsetmişler. Ertesi gün patro di. İhtilâlci solcular en büyük yıllanna dayanır. thtilâl önce saldırılarını Komünist Psrtisine nun karısı yemek gçtirmiş. İşçiinsanlann kafasında yapılraalıve onun etkisindeki sendikalara kemvklerini dır. Fabrika kapısında silâh da ler yemeği yiyip patrona vermişler. Bir ara ^a* yönelttiler. Komünistler de ihğıtarak ihtilâl yapılamaz. lhtitilâlci solcuları iktidann isine ron helâya gitmeye kalkmış. İşlâli yapacak insanlann hazıryarayacak bîçimd« provokasyon çiler, «Tok, demîşler, gidenezlanması zaman ister. Ihtilâlde yapmakla suçladılar. Bunlara sin. lşini odanda hallet..» Çünkullanılacak taktik halk geril«Maceracı goşistler» dendi. kükü işçiler helâya gitmek islası taktifidir. önce silâhsız tedikleri zaman şef: «GidemezgetiHâ gösterileri başlayacak, sin, et donuna» diyormuş. # îhtıîâlcı gençler basında da sonra silâhlı «cerilla savaşlarına hiç bir destek bulamadılar. BirBir de patrona «acı mirul» yegeçilecektir. Bu savaş çok uzun çok gazeteciler son olayla£a «gedırmişler. Onun da sebebi şu: sürebilir: Belki on yıl, belki rilla karikatürü» veya «gerilla İşçiler «Karnımız doymnyor» yirmi yıl. Asıl önemli olan şey komedisi» dfcdiler. Sağcı gazeterfedıkleri zaman ustabaşı «Acı kitlelerin bilinçlenmesidir. Haller hükumetin aşın cola karşı mirul yiyin» diyormuş. Fırsatıkın kendine güveni olursa her nı bulur bulmaz işçiler acı mâ sert tedbirler almasım destekleşey degişebilir. Mao «eraperyadiler ama. Ihmlı gazetelej şidrulu yedirmişler patrona. lizm kâgıttan bir kaplandır» dedet yoluna sapanlara karşı damiyor muydu. Kapitaliım de Geismar «Patronun burnu kıha büyük bir siddetle karsı öyiedir; yeter ki kitleler buna rıldı» diyor. «1968 Mayısından inansınlar. önee kimse polise kafa tutmaya kalkamazdı. Korkulnrdu polis1968 Mayısında ne oldu? Işçiten. Ama ne oldu sonra? Şimdi I BÜYÜK ler fabrikaları işgal ettiler. her giin polisle çatışıyornz.» Sonra sendika liderleri, kravatLe Mans'da bir fabrikada çalı kişiler geldiler, onlar patronlışan işçiler patronu yakalavıp larla pazarhğa oturdular, kijıt Restorant Night Club yüzünü gözünü boyamışlar. üzerinde bir zafer kazanıldı, AYDIN TANSEL Boynuna da bir levha asmışlar ama işçiler yenilgiye ugTadılar. A.YSUN EBCAN ve patronun: «rBen işçilerime ayda KEMANLARI 600 frank vermek yüzsüzlüğünü BEHİÇ ALT1NDAĞ gösterdim.» ORKESTRASl RANA StDDETE KARŞ1 ŞİDOET VUBDATAP VE roleter solcuların tutumu ile GAMZEÖZ ıste bu. Hükumetin tutumu da gayet kesin. HükuRettrtasto»: 6Î 48 7063 16 70 VALÇINTAS met Mao'culara göz açtırmak Evleadilet. nıyetinJe olmadıgını açıklıyor 116.970 her fırsatta Proleter Solcu der (Rekiâmcılık 1618) 5901 Keuyork neğinîn kapatılması dolayısiyle yayınlanan bir biiöiride Içişleri Bakanı şöyle diyordu: «ŞidCumhtıriyet 5893 S P • 1968 Mayısında Hükumet de, Polis de hazırlıksızdı. Bütün Quartier Lâtin günlerce gençlerin işgalindeydi. Polis uzun süre gençlerin karşısına çıkamadı. Bu sefer ise polis çok hazır• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •i ••••••••••••••••••••••«•••••••l hklsydı. CRS denen toplum polisleri kimseye göz açtırraarfı»>»•»•»•••»»•»»»••»•••»••»•»»»»••»»»•»»•»»< lar. Sokaktan geçenler bil» insafsızca hırpalandı. CRS'ler çok soğuk bir hava yarattılar Paris'te. Ama şunu söyleyelitn, kimse öldürülmedi bu gösterilerde. Tek kurşun atılmadı. Polis bunu fırsat bilip kimseyi vurma1917 Ekim Ihtil&llnin Sovyet ord\ı!an kurucusu ve i ya kalkmadı. Sağcılar da ihtiBaşkumandanı TROÇKl'cin kendlı kalemicden hayatı ' lâlcilerin karşısına çıkıp sokak i Dağıtım: GEDA, KÖZ Yayınlan P.K. 40 Beyazıt tstanbul * çarpışmalarma girismediler. • » • • • • • • • • • • • • • • • • • • • < »» • • • • • • • • • • • » » » • • • • • Her şeye rağmen bir hosgörü Reklâmcılık : 1650 5885 havası vardı her yanda. Tabiî polis hâriç. HAYATIM TROÇEİ • Gençler bu «efer bir şehlr gerillası için hazırlanmışlardı. Polisi sık sık şaşırtan taktikler kullandılar. Ama durum değıjmedi. Zaten belki ö e amaç sa* dece bir gerilla denemesi yapmaktı. Bu olaylar her halde hükumete Senatoda gert çevrüen «Kırıetlarla Savas Ksnnnu» tasarısını savunabilmek için yeni imkânlar hazırladı. Aşın solla sol arasındaki çeşitli taktik ve an. layış ayrılıklan bir def» daha ortaya çıktı. tşte son olayların bu. bilinçosu VEFAT Merhum Suleyman Şamlı ve merhume Dürdane Şamlı'nın oğlu, merhum Növber Şamlıoğlunun e§i. merhum Refik, Alı Şamlıoğlu, merhume Saadet Karanfil ve Osman Şamlmın ağabeyleri, Nevin Şamlı. Ümit Şamlıotlu, Hayal Göksun ve merhume Hayat aöksun'un sevgili babalan. Süha Şamlı. Nedâ Şamhoğlu, Dr Şevket Göksun ve merhum Süha Göksun'un kayınpederleri, Hülya Kibar, Ural Şamlı, Ceyhun ve tlhan Göksun'un sevgili dedeleri. mümtaz insan Tuccardan FEVZİ ŞAMLIOGLU HaJckm rahmetine kavuşmuştur Cenazesi 12 Haziran 1970 Cuma günü ögle namazından sonra Nişantaşı. Teşvikiye Camiinden kaldınlacaktır. Mevlft rahmet eyleyeAtLESİ NOT: Çelenk gönderilmemesi rica olunuT Cumhuriyet 5906 itlllllllllllllllIlllIllllllllltllMfllltllllltllltllltlttlllllllllllllllllltlj M EVLİT • 1 ^^ %, • ^H ^1 ^ | •• Çok kıymetli SM «arlıtunu olan ^ | eslro v* tM. J H bam ^ B P Em. ¥»rbay ; \ TARABYA OTELİ P rfatının l vıU dönümüne toudüf eden 18 Haztran 1970 Sau çıinu tkindl namazını mureakıp Altınteo* camilnde Mevttdt Şerif okutuUcaktH. Dln kardeslerbnizin tesrifieıi ric» olunur. Esl: Melek ve Kın • AUye EiHlmeı Cumhuriyet Gğilmez'in Yümnü TEŞEKKÜR Çamlıca Askerî Göğüs Hastanesinde rahatsızlıgımm zamanmda teşhis ile başarılı bir ameliyatla bana sıhhatimi kazandıran Saym 0P. DR. HAÜİT I^IKUR'a, fit,mrl«' h"lnnf>n. v s ^ i T n i n n n ı b e n d e n e s i ?meyen: Op DT Gıyasettin Kabuli. Narkozitör Dr Cafer Palanh. Dr Necdet Özdogan ve Hemşireler Hatice Önemli, Serpil Esirikli ile diğer hastane personeline sonsuz şükran ve teşekkürlerimi bildirmeyi borç bilirimKEVSER Cumhurivpt 589 NİMBÜS ACI BİR KAYIP AZİZ ASAL Bayan Lusi Asal'm biricik eşi, Bayan Eliz'in biricik babası, eski sinemacılardan ••»••••• DARUŞŞAFAKA LİSESÎNE ••• ••« 10 Haziran 1970 günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 11.6.1970 Perşembe 'B(ugün) ikindı namazını müteakip Şifli Camiinden alınarak Zincırlikuyu'dakı aüe kabristaıuna delnedilecektir. Mevlâ rahmet eyleye Cenaze Servisi îşleri NUBAR ŞABCIYAN Tel: U 35 30 Çiçek Reklim: 4565918 >»«>•••»••••••••»•••»•«>••••••••»••»•••••»< (Cumhuriyet 590; PARASIZ TATILI ÖĞRENCİ ALINA(4RT1R îetim, öksuz, annesi ve babası hayatta bulunan ve 1970 Haziran ilkoku] mezunt: yoksul erkek ögrercilerin aday kayıtlan îstanbul'da Darüşşafaka Lisesinde. Ankara'da Millî Egitim Müdürtü&üade yaüUmaktadırKayıtlar 27/6/1970 tarihinde sona erecektir Giriş smavı 2/7/1970 Perşembe sabahı yaDılacaktırFszla biİPİ icin tpipfnT *>1 4R 00