Katalog

mUKİyLT 6 Mayıs 1970 SAIIİFE BEŞ Bümediğimiz.Yönleriyte Alâeddin BİLGi öiümünun birincî yıldönümünde prof. Bülent N u r i EseıVin Ûktem hakkında goruşu .. • •• j Hılâfet taraflısı bir gazeteci, kadın ve sevda üzerine şiirler yazıyor Batı Pakistanda kaldığımız 7 gün içlnde çeşitll meslekten, örellikle basınyayın kolunda çalışan her tip insanla tanısmak fırsatını bulduk. Kimlsi, yurt sorunlanna daha realist bır açıdan eğiliyor, dertnlemesine görüşünü açıklıyordu Kimisi de, hemen her sorunu «DtNSEL» açıdan ele alıyor, Islam dlnine uygunluk blçüsünde, problemlerinl çözümliyebileceklerinı, oldukça dar bir gö ruş açısmdan anlatıyordu!.. Sorunlan dinsel yönden anlatılanlar, ne yazık ki Pakistan basımnda çogunlugu teşkil edıyordu' . özellıkle her taşında Moğol Imparatorluğunun damgası bulunan tarıhl Lahor şehrinde, bir akşam yemeginde karş*"aştıgımız Pakistan basınının en ünlü kişılenyle aramızda cereyan eden konuşma daha doğrusu tartışma benim lçın gerçekten ilginç oldu Konuşma sırasında sorduklan başlıca soru: «Türkiye Devleti Müslüman mıdır?» şeklindeydı. Bu soruyu soran, Pakistanın en ünlü gazetesl sayılan «The Pakistan Times» gazetesinın Basyazanndan başkası degildı. . îsın çarip yanı, «Türkiye Dev leti, iâik bir devlettir Ancak halkının yüzde 90 nından fazlası Mıislümar.dır» şeklindeki cevabımız basm mensuplannı şaşırtmıştı. IAık bır Türkiye Cnmhunyetini kabul edemiyor lardı, âdeta!.. Veya akılları alamıyordu, Turkiyenin laikliğini... Yobazlık, Pakistan'da yaygın durumda AtfltUrk irticaı tarif ediyor nayasa Profesörü Sayın BUlent Esen'le Temmuz 1969'da, Ankara Hukuk FakUltesindeki odasmda konuşuyoruz. Teype alıyorum bu konuşmayı. «Atatürk devrimleri lehinde ve nurculak aleyhinde yaptığı konuşmalar üzerine ölümünden sonra öktem'e reva förülen muaraeleyi nasıl...» Daha sorumu biUrmemiştim kı Sayın Profesör hemen söte başladı: «Merhum tmran Oktetn, içinde joğurulciuğru devrin öıeliikIerini taşıması lâzım gelen bir düşfinürfimüzdfir. Kendisi meslek ha>atmda mesleğinin birçok basamaklannı sırasiyle tırmanmak suretiyle nihayet yüksek mahkemeain başına kadar gelmişti. Makama gelisi de kendi meslek arkadaslannın seçimi ile vnkua A Peşaver'de Türk gazetecileri çlçeklerle karşılandı. Sol baştan üçüncü yobaz gazeteci beşincl de Prof. Halide Dolu'dur. hilâfet konusunda şunlan söyledı«Hilafet, bugun için çok gerekll bir müessesedtr. Çok lâzımdır. Hilâfetin merkezi İstanbnl nlmalıdır'.. Emirül Mübin, srçimle 1$ başına gelmelidir Bunu istiyoruz. Niçin teşebbüse Beçilmiyor?.» Çok kez zamanımız olmuyordu bu tür konuşmalan dinlemeye ama, bu defa uçak rötar yapmıştı ve ne zaman da geleceği belli degildi. Ciddiye alınacak bir konuşma olmamakla beraber, adam, buna yürekten lnanmış, durmadan anlatıyordu. 5000 adet basan vo Urdu ile Puştu dillerinde yayınlanan «Hamsra» gazetesinde yaz dıklarmı fldeta tekrarlıyordn bizlere!. ATATÜRKÇÜLÜĞE KARŞI CEREYAN TÜRKİYE'YE BAKIŞ AÇISI Ikinci merak ettikleri hususlardan biri de, Türkiyede «Hil* fetin yeniden kurulup kurulamıyacağı, bu konuda haUan tutumu»ydu Hilâfeti Turkiyenın yeniden geri geürmekle, Müslüman devletlerinın liderliğı ni kazanabıleceğini. bu gerçeğe (!) Tafmen, yurdumuzda böyle bır teşebbüsün olmayışına şaştıklannı ifade edlyorlar. dı Ilk defa olarak Lahor şehrinde bu tur konuşmayla karşılaşmış olsaydık, bu gazetecilerin merrüeketiıniz hakkındakl bilgisizlığine yonımlar, onları «lisan • ı münasip» üe aydınlatmaya çalışırdık. Ne var ki. Lahor'daki konuşma, «bardağı ta şıran damla» olmuştu. Öyle ki, ekipimizın en agırbaşlı, az kızan ve sinlrlenen Uyesi sayın Şevket Rado'yu bile «çîleden» çıkaran bu son konuşmaya, ver dığımız cevap açık ve kesin oldu «Türkiye Anayasasmda, baslıca madde, devlet şekllnin İâik olduğunu yazar. Dinle devlet işleri birbirinden aynlmıştırDini esaslar üzerine kumlu bir devlet şekli Türkiyede geri gelemez ve getirilemez. Bizde ha komüninni yerleştirmeye kalkınız, ha hilâfetçüigi!. lk> sini de savnnan ceza kanunlsnmızda hemen hemen syni celaya çarptınlır. . Türkiyede komünizm ne kadar savunulamaz sa, şeriat duzeni üzerine kurulmuş bir devlet sekli de o derece savunulamaz!» «tmran Öktem, ifade etmiş oldutu fikirlerde Atatürkçü Turkiye'nin gerek politik, gerekse sosyal bünyesinde dajanması ge reken değerlere atıfta bnlunYanımızda bulunan kadın ise, mak suretiyle fikrini beyan etPeşaver Üniversitesınde Türkomiş bir düşünfirümüzdür. Onun loji kürsüsü Profesörü Sayın söylediklerinde ben bir fevkaliFatma Halide Dolu'dan başkadelik görmem. Eğer birtakun sa sı degildi... Kendisini ilme ataşmalara, taarruzlara veya kardanuş, Türkiyenin ömek deresı çıkmalara manız kalmış ise cede temsilciliğini yapan bu sabunun sebebi, memleketimizde yın hanımefendinin yanmda şiAtatükçülfiğün zayıflamaya basir okumaktan utandığmı anlalamış olması ve hattâ Atatürkyınca şaşmadun desem yalan çulüğe karşı bir cereyanın gitolur. Adam bir yandan hilâfeti savunuyor, öte yandan da bir tikçe örgütlenmeye ve kuvvet ka zanmaya do|rn gitmekte olusu iprofesör hanımın yanmda okule izah olunabilir. Yoksa Imran mıyacagı cinsten aşk şiirleri ya öktem'ln düşfince tarzı gerçekte zıyordu! Buna garipllk denmez bfltün Atatürkçültrin ve Türkide ne denirdı?!.. ye Camhariyeti dedigimiz bu de» Batı PftM«ta».nrtgiri gazetecilerletin knmlnsTunı anlamıs olanlale bir kısmı hariç yaptığınn izlemesi gereken > oldur. mız görüşmelerde, riikifatimiTi ŞAİRLERE MEVLANA çeken önemll noktalardan biri erhnm, perek tablatmm, gede, bizden hep «Enver Paşay» DİYORLAR rekse kişUiğinin kendisine sormalan oldu. Hep Enver Paverdiği gayet nazik yapı içe «Yobaa» gazetecinin bizi eg> şanın nasıl tanındığını, sevilip risinde Atatürkçü fikirleri beyan sevilmediğini soruyorlardı. Mus lendiren bir yönü de «şair» oltafa Kemal ise, çok sonra ge etme baknnmdan ve kendisine ması Idi. Zaten tüm şalrlere oyapılan saldınlan karşılama ySliyordu akıUanna! Ve Enver rada «Mevlâna» diyorlardı!... nttnden gevsek davranmıştır. Paşa haktanda, olumlu cevap Mevlâna gazetecinin bu yönünü Böyle bir tecavuz, ondan başka almayınca kızan bu adamların. öğrenlnce, konuşmasına son birine vaU olmus olsa şflpheMustafa Kemalden hayranlıkla verdirmek İçin, bir şiir okusiz çok daha şiddetle karaılanırsöz etmemlze de tahammül emasını istedim. Büyük MUslüdı. demediklerinin nedenlerini ise, man şair (!), ansızın kızardı, anlıyordulc. Zira, Enver Paşa utangaç bir tavır takmdı.. «NiBn bakundan tmran öktem' hilafetçi, Mustafa Kemal ise, çin böyle ntanıyor?» dıye sorin gerek Atatürkçfilüğü savunm» İâik bir devlet görüşüne sahipdum yanmdakllere. Hep birsı ve böyle bir mecburlyeti histi!.. Ve bunu çok iyi ögrenmişden gülüştüler... setmesi ki elîm telâkkî ediyolerdi .. rum bunu Turkiye'de, Ata«Sayın üstadın şiirleri tüm türk'ü savumna gibi bir dnrnma aşk, kadın ve sevda fizerinedirYABDJ: düşmüş olan aydınlann bulunuYanımızda kadın olduğu için, şu bile memleketin nasıl bir deATATÜRK şiirlerini okumaktan ntanıyor. rekeye düşmüş oldnğunnn deliBu nedenle oknmuyor!» dediSEVGİSt Uni meydana ler. BİR GARİPLİK ÖRNEĞİ «Nurctünk bir nevl ters adeseden görülmek istenen dinsel inanışlardan vficuda gelmls bir nydnrmadrr. Nnrculnk haddlzatında siyasi bir (raye takip edet ve bu siyasi gaye de memleketin siyasî fikirleri itibariyle mihrakını teşkil eden çizgiyi bir başka mihver üzerine götfirmek irayesini tasır. Bu itibarla Imran Oktfm'in, Nnrculnk deoüen hare ket tarzmdan ve davramşlardaıı çıkarmış olduğu neticeleri zamanmda sezmesi ve degerlendirebil miş olması kendisine sadece seref getirecek bir husustur ve bte de onun teşhislerinden azaml de recede faydalandık, bunu da iokâr etmeye imkân yokj» Diğer bir soruja geçiyor, ve öktem'in bu derece ağır saldınlara niçin gereğince cevap vermediğini ögrenmek istiyorum: «Bunu da yine kendisinin tabiatındaki yumuşaklığa, savaşmak istemiyen meşrebine atfetmek 15 zımdır bir, ikincisl kendisinin yargı görevi ile ödevli bulunuşu ve devlet hayatında yüksek bir yargı merciinin başında bulunması, birtaktm tartısmalar» ve söz düellolanna girmesine süphesiz mânl teşldl etmistir.» NURCULUK İMRAN ÖKTEMİN TÜRK BAYRAĞINA SARILI CENAZESt ELLER METDANINA GÖTtRtLÜYOR devlet, sırf lâikliği uygulayamaması yüzünden yıkılmış bir devlettir. Sırf dinin, devlet işlerinde etki göstermesi yüzündeu bat mış olan bir devlettir.» «Türk adalet tarihinde böyle bir olay hatıriryor musunuz?» «Hayır, böyle bir şey olmadı. Millî dcvletta kurulmasından bu yana buna benzer bir bareket olmadı. Yalnu Osmanlı Devleti zamanında, Selçuk Devleti zamanır.da, hattâ Gazne Türkleri zaman ında değil, Orta Asya Türk. lerinde de böyle bir hareketin vukua geldiğine dair bir ize tesadiif etmedim. Ihniyeye mensup olanlara karşı gösterihnesi gereken hürmetin derecest vardır. Osmanlı Devletinde Molla Guranî'nin 1kinci Mehmetie münasebetleri malumdur. Daima üstünlük tlmiyeye tanırur. Yani fikri temsil edenlere tanmır. Buna rağmen o ananeleri tekzip eden bir olay olarak ortaya çıktığım görüyorux tmran öktem olay> nın. Siyas! temeHere dayamnak ÜZERtNDE ZAFEE ta olduğu şüphe götürmez.» SONUÇ Sıradan bir hukukçu depdl Öktem. Kalbl vatan ve insan sev gisi üe dolu seviyeU bir ülkücü idi. 1969 Türkiyesindekl devrimci, Atatürkçü bir Yargıtay Başkanı nın, igrenç suçlama ve hakaret darbeleri altında kahrolup ertmesi, tükenmesi ve yetkılilerin de bu konuda pasif bir seyird olmaktan ilerl gidememeleri çok hazindir. Baştacı etmemiz gereken uh> sal değerlerimizi. din sömürü. cülüğü yaparak hırpalamaya yeltenenler, yurdun dört bucaftına dağümış her yaştan ve meslekten Mustafa Kemaller tarafmdan er veya geç hüsrana uğratüacaitlardır. B N undan sonra hükumetin bu olay karşısındaki tutumunu eleştiriyoruz: «Bu durumda hükumet mekanizması, gerekli önleyici tedbu:leri alamaz mıydı?» «Hükumet bu işi başından beri yanhş tutmakta ve gereği gibi değerlendirememektedir. Kendi izahına göre bunu bir hürriyet problemi gibi ele almak istiyor ve diyor ki, vatandaşlann madem kJ inanç hürriyetleri vardrr, su halde onlann her tfirlft faaliyetleri serbest olmak gerekir. Bonlara siyasi iktidar olarak su veya bu sekilde mftdahale edilmesi düşünülemes. Hükumetin davramsı ve tutnmu bu oldu^una göre tabii kendisinden fazla bir şey beklenemezdi. Hatâ, hükumetin; devletin dayanmakta olduğu temel ükelerden birisi olan lâikliği değerlendiremeyişindedir. Lâikliği, herkesin dinî ibadetbıi gereği gibi, istediği şekilde yapabilmesi seklinde anlıyor ve orada kesiyor. Halbuki lâiklik siyasal bir deferdlr. Esasen Türkiye'nin lâiklik fflce sini devlete temel yapmasının saUd, din işlerinin biç bir suretle devlet hayatında etki gösterememesinin sağlanması keyfiyetidir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti biür ki, kendisinden önceki Türk Devleti. batmış olan ve Osmanb Türk. Devleti adını taşıyan LÂİKLİK ATATÜRK, İRTİCAI TARİF EDİYOR «Sızce îmran Oktemin cenaze olayı, 31 Mart nev'inden bir geri cılik hareketi midir?» «Gericiliğin ne demek olduğunu tâyin güç. Çünkü gericilik de diğimiz hareket bir hukukî mefhum değU. BelirU bir kalıp içine sokuhnanuş. Elimizde çok enteresan bir 81çü var. Atatürk, 1924'lerde Adana'dan geçerken gazetecilere bir beyanda bulunuyor. Ve orada irticaı anlatıyor. Diyor ki «Memleketin uygarhk düzeyinde ü * f gitmesine engel olucu her hareket irtica hareketidir.» Yapılmış olan hareketi bu bakımdan değerlendirmek kabtldir. Elimizde kıstastır bu. Alj. nız tmran Öktem'in cenazesin. de vukua gelen hâdiseyi. Bir takım adamlar, hiç üzerlerine vazife değilken ortaya bir hâdise çıkanyorlar. Hâdise çıkarışları gösteriyor ki bunlar, dini bahane ederek devlet işleri alanında bir etki yaratmak istiyorlarİşte bunun husule gelmiş olması, antilâik bir harekettir. Ve her antilâik hareket, sokağa döküldüfü zaman ve inlkâslan da herkesin gözü önünde meydana çıktığı zaman, irtica mahiyetir.i haiz olur. Binaenaleyh irticai harekettir. denilmesinin sebebi var. Sathi bir tetkikie anhyoruz ki bu, irticai bir harekettir ve emsali sık sık her gün çeşitli şekillerde görülmekte olan, memleketi geriye götüren, yani uygarbk âlemine sokmaktan ahkoyan ve herkesin gözü önünde cereyan etmiş hareketlerin bir tanesidir.» «Bu hareket, laiklik ve vicdan özgürlüğüne bir darbe sayüabilir mi?» «Evet efendim. darbe sayılabilir değil, bu darbeler zaten her gfin var. fler saat memleketin her yerinde cereyan edivor. Yalnız, tmran öktem'in cenazesi gibi blr olay ortaya çık. madığı için, tdmse farkına varmıyor veya farkına vanlsa bile bir hâdise ortaya çıkmaksızın geçistiriliyor. Gayet sistemli hir şekilde, düşünülmüş, evvelden plânlannuş, raaksatlı bir biçimde memleket mütemadiyen irticaî hareketler içinde yuvarlanmaktadır» BİTTİ I LAN Tnrkiye Kömiir İşletmeleri Kurumu Garp Linyitleri İşletmesi Müessesesinden: DUYURMA SERVISI HABERLERI Tel: Ist. 22 51 69 Ank. 18 44 51 îzm. 39916 Duyurma: 219'4552 AÇIKLAMAYA KIZDILAR Hoşlarına gitmedi bu açıklamaınız .. Darüır gıbl oldular... Danlarüar bile oldu. Koskoca, Lahor bölgesinin Basın Yayın Turizm Müdürü, Türk gazetecileri şerefine verdiğl yemeğe, «hastalığmı babane ederek» gelmedı. Ve akşam yemefine gelen, Paklstanın o ünlü (!) baş yazan ile bir Iki arkadaşı, ayni minval üzere konuşmalar cereyan edince, vedalaşmaya &%• hi lüzum görmeden, yemekten ayrıldılar. Lüks Amerikan otellerinde, «viskiyi vudumlamaktan» çekinmıyen Müslüman gazetecilerin bir garip taraflan da, gece blr araya geldıkleri yemekte, bira dahi içmekten kaçınmalarıydı! Ve insan bısılan gördükçe, sal ve temiz yürekli Pakistanlıların vicdanlanmn ne denll «afyonlaştınldığuu» anlamakta güçlük çekmiyordu... Halkrn sefaleti, yoksullugu İle uğraşacaklan yerde. dın üzerine edebiyat yap malannın nedenini çok iyi anlıyabiliyordu... înşaat Yaptınlacaktır 1 Müessesemizin Seyitömer bölgesinde Baymdırlık Bakanlığı 1969 yılı rayiçleri üzerinden 110.029,25 TL. keşif bedelli 2x40 tonluk kantar yeri ve binası, 44.19236 TL. keşif bedelU piyasa kamyonlan park yeri ve 163937,76 TL. keşif bedelli Aslanlı Seyitömer tuvbnan yolu büz ve menfezleri ki cem'an 318.159,97 TL. keşif bedelli (Müessesemizce verilecek çimento ve betonarme demiri hariç) bilumum malzemesi ve işçüiği müteahhide ait olmak üzere kapatılmış zarflar içinde serbest teklif alınmak suretiyle ihale edilecektir. 2 Işbu inşaatta kullanılacak çimento ve betonarme demirlerinin bedelleri Bayındırhk Bakanlığı 1969 yılı rayiçleri üzerinden müteahhidin istihkakından kesılmek şartı ile Müessesemizce verilecektir. 3 tsteklilerin ihaleye iştirak edebilmeleri İçin Müessesemizce verilecek iştirak belgesini almak üzere «inşaat, tesisat ve onanm işleri ihaleleri iştirak yönetmeliğinde gösterüen: a) Çalışma tasarısı ve teçhizat bildirisini, b) Kendi imkânlannı bildiren mall durum bildirisini, c) Teknik personel bildirisini, d) Dilekçerün veriliş tarihinde elinde bulunan işleri bildirir taahhüt büdirisini, e) 31 Aralık 1968 tarihinden sonra müteahhitlik kamesi olanlarm müteahhitlik karnesini, yahut fotokopisini, Müracaat dilekçeleri ile birlikte 15/5/1970 çarşamba gunü saat 16.00 >a kadar Tavşanlıda Müessesemiz Merkezi Muhaberat Servisinde bulundurması lâzımdır. Postada veya herhangi bir sebeple meydana gelen gecikmeler dikkate alınmaz. 4 tnşaat için verilecek geçici teminatın tutan 16476,40 TL. olup, ihale gün ve saatinden evvel Müessese veznesine yatırılması gerekir. 5 İhale 2/6/1970 günü saat 16.00 da Tavşanlıda MÜessesemia Merkezinde yapılacaktır. Tekliflerin Müessesemizce verilecek lştirak belgesl, geçici teminat ve 1970 yılına ait ticaret odası vesikası üe birlikte en geç ihale gün ve saaüne kadar Tavşanlıda MUessesemiz Merkezi Muhaberat Servisinde bulundurulması îazımdır. Postada veya herhangi bir sebeple vaki olan gecikmeler kabul edilmez. 6 Bu işe ait şartname ve ihale dosyası, a) Ankarada: TJCÎ. Kurumu inşaat Daire Başkanhğında, b) Tavşanlıda: GX.t. Müessesesi inşaat Servisinde, c) Istanbulda: TX.t. lrtibat Bürosu Müdürlüğü, Beyoğlu Istiklâl caddesi Deva Çıkmazı Sümer Han kat: 4 5 de, d) tzmirde: Ghî. lrtibat Bürosu Şefligi, Gazi Kadınlar 1453 sokak 18, /B4 de, e) Seyitömer Bölge Müdürlüğünde, Seylr ve HldrogTafl Dairesl Başkanhgmdan BUdlrilmiştir. DENtZCtLERE VE HAVACILARA S4 SATIU BtLDIRl 20 Nisan 1970 saat 14.00 den 21 Nisan 1970 saat 09 00 a ve 7 Mayıs 1970 saat 14.00 den 8 Mayıs 1970 saat 09.00 a kadar aşağıdakJ noktalarm birleştiği saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanm 9000 metreye kadar olan yüksekliğı can ve mal emnıyeti bakımından tehllkelidir. KARADENtZ KEFKEN ÖNÜ 1 inci nokta : E 5830 No. lu Kefken adaaı fenennden 210 derece ve 2.3 mü mesafede, enlemi 40 derece 11 dakika Kuzey, Boylamı 30 derece 11 dakika Dogu 2 n d nokta : Enlemi 41 derece 21 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 12 dakika Dogu 3 üncü nokta : Enlemi 41 derece 20 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 56 dakika Dogu 4 uncO nokta : Enlemi 41 derece 08 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 06 dakika Dogu DENİZCÎLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE D U Y r R ü H R (Basın: 13218/4537V DENIZ KUVVEUERI KOMUIANLIGI Teklif /steme ilanı Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fab. İşletmesi Genel Müdnriüğiinden: 1 Bolu, Kastamonu, Zonguldak. Adapazan. Amasya ve Ankara Orman BaşmOdOrluğO mıntıkalanndan Çaycuma Tesislerimiz için mübayaa edilecek kâgıthk odunlann Çaycuma'ya naklini teminen 18 Mayıs 1970 Pazartesi günü saat 17.00 ye kadar kapalı teklif alınacaktır. 2 Şartnameler tzmitte tşletmemizden. aynca, Ankara. Bolu. Kastamonu ve Hopa trtibat Bürolanrmzla, Istanbul AhmSatım Müdürlüğü ve Çaycuma ile Aksu Müesseselerimizden bedelsiz olarak temin edilebilir. 3 İşletmemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir. TÜRKtTE SELÜLOZ VE KAĞIT FAB. tŞLETMESÎ GENEL MÜDÜRLtĞÜ 6 Mayıs t SETUR Hızla Gelişiyor Servis Turistik Şirketi'pin bu yıl hizmete açtığı Diners Fugazy Travel Se3ahat Acentesi, turizm sezonuna geniş bir faalıyetle girmistır. Geçenlerde Meksika'dan 95 kışilik turist kafılesinı Türkıye'ye getirerek ağırhyan Diners Fugazy, Hazıranda Amerika'va turistık bir gezı tertıplemıstır. 250 kişılik dev bır uçakla New York'a uçacak olan turistlerımiz gidış geliş için sadece 3600, otel içın de 1200 lira ödeyeceklerdîr. Yurdumuzda hızla yayılan Diners club kredi kartlan ile havaalanlarındaki gümruksuz satış mağazaları, yabaacı bandralı gemilere ve kordıplomtiğe ıkmal yapan antrepoları da Setur'un yurda döviz sağhyan hizmetleri arasındadır. I Ü Sefer 30 t c V K •3: O * £ > V J 4.51 J12.10p6.04|19.10 20^61 2 56 E. J 9.42] 5 01] 8 5SJ12.0OI 1.46 7 4S KAYIP Çemişgezek kazası Erkalkan köyünden aldıgım hüviyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. Nnrten ŞEKER Cumhuriyet • 4554 (Basın: 14345/4535^ HİLÂFETİ SAVUNAN GAZETECİ «Yobaz» kelimesinin tam kap samına glren bir başka örneğe de, çiçek ve gtil kokan şirin Peşaver sehrinde tanık olduk Basında kalpağı, beyaz şalvar üzerine siyah bir yelek giymlş, beyaz sakallı bir gazeteci, hiç yanımızdan aynlmadı. «Daily Hamara» gazetesinin $ef editörü olduğu yazılıydı kartvizitinde Ghulam Ghaus Sohrai adındaki bu yaşlı gazeteci, gazetesinde «hilâfeti» savunuyor, bölgesinde bu düşüncenin KARTAL MALTEPE ASKERÎ SATINALMA KOMİSYON Istcmbul Defterdarlığından BOGOS REİSYAN Büinen adresleri 1 Ferikoy, Kurtuluş Cad. No: 88 2 Feriköy, Kurtuluş Cad. No: 68 3 Feriköy, Kurtuluş Cad, No: 28 1967 takvim yıh hesaplannızın tetkiki için adresleruıizde arannuş olmaruza rağmen bulunamadığımzdan bu yıla ait defter ve vesikalanruzın işbu ilânın neşri tarihinden itibaren bir ay zarfmda Deîterdarlık Kontrol Burosuna ibraz etmeniz lü**** •• • i 1 *t n«ı * •« » S t a I i* ftitıtıii t» BAŞKANLIĞINDAN : Askerl lhtiyaç lçln asağıda clns, mlktar, muhammen bedelleri ve geçici teminat mlktarlan yazılı (4) kalem yiyecek karşılarmda gösterüen gün ve saatlerde 2490 sayıh fcanumın (31) tnd maddesi gereğince kapah zarf usulü ile satın alınacaktır. thale. Kartal Maltepede bulıaıan eskl Belediye binası karşısındaki Komisyonda yapüacartır. Evsal ve şartnameler Komlsyonumuzda. Ankara • Izmir Levazım Amirliklerinde görülebüir. Teklif mektuplarmın öıale saatinden Wr saat öncesine kadar Komisyonda bulundurulması şarttır. Postada vâki olacak gecikmeler kabul edilmez Cansl Taze patlıcan Taze fasıüye Domates 7esü biber Milrtan 30 26 42 15 000 000 000 000 kg. kg. kg. kg. Mahammen bedell Ura 30000 TL. 36400 TL. 378O0 TL. 13S00 TL. Geçfd teminatı Ura 2250 TL. 2730 TL. 2835 TL. 1013 TL. thaienin gün ve 31 Mayıs 1970 21 Mayıs 1970 21 Mayıs 1970 21 Mayu 1970 TesHm rarnizonc saatl 11 00 MaltepeGebze 11 00 MaltepeGebze 11 00 MaltepeGebze 11 00 MalteoeGebze