Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE tKt 6 Mayıs 1970 ahkemelerin afır çalıstıfı, adalet dafıl < M t miTV '' gecikmelerden vatandaşın tedirgin olduğu nedenile, usol yasalarv nın yeniden düzenlenmesinin düşünüldüğü şn mnUarda, mahkemelerin, savcısız kalması yüzönden tüm çaiışamaz dnrnma düşmesl gibi bir tehlike karşısındayızBfllndiği gibi, yeni Anayasa'ımzın yürürlüfe girmesinden, özellikle Anayasa Mahkemesinin, savcılann atanma ve yer değiştirme islemlerini düzenleyen yasa hükümlerini iptal etmesinden »onra, savcılık terninatı tarbsms konusu olagelmistir. Bu tartışmanın ohnnhı bir sonuca bağlanamaınası nedeni ile, iki yıh aşan bir süredir, savcılar yasası yörürlüge konamamıştır. Bir savcının, tfirlfl nedenlerle, görev yapamaması halinde, yerine bir baskası atacamadığından, adalet hizmetinin durman gibi vablm bir durnm meydana gelmektedir. Böylece sornn, bir meslek konusu olmaktan çıkmıs. topluma doğrudan ilgilendiren ve bu nedenle de derhal ve önemle üzerine efilinmesi gereken bir konu olmnştnr. Şundan ki, iki yılı aşan bir süredir yeni sarcı ataması yapılamadığı gibi, ölüm, hastalık ve baska nedenlerle boşalan savcıhklara da, yer değiştirme yoln ile diğer bir savcı görevlendirilemediginden, özellikle tek savcın bulunan ilçe mahkemelerinde, yargılamalan tatil etmek zorunluğu bas göstermiştir. M HAKİMDEN DE ONDE SAVCI TEMİHATI • • • H. Basri AKGIRAY I H H İSTANBÜL CUMHURÎYET SAVCI YARDIMCISI esprisine oygun olarak, savcüara teminat sağlanmasının gerektiği konusnnda bir rapor düzenleyerek Adalet Bakanbğın. uyarmıslardır (2). Ne var ki, tüm bn nyan ve yol göstermelere karsıt, Adalet Bakanlığı, Anayasa'ya ters düsen tutomunda direnmekte, giderek savcılara teminat gerekmediği, onlann divada taraf bulnnduğu ve hâkim gibi, karar yerinde olmadıklan gibi gerekçelerle bazırladı»ı tasanlan meclislerden geçinnek çabanndadır. ysa ki, bu düşünce ceza adaletinin gerçekleşmesinde «tarafsızlık» ilkesi ile bafdaşmamaktadır. Şnndan ki, SBTCI tarafsa, kimln ve neyin tarafmdadır? tktidar partisinin temsilcisi ve yürütmenin bir organı olan Adalet Bakammn, ya da, bu bakanIık içindeki idare adamlannm emrinde bulonan savcının, taraf olarak agıruğmı nereye koyması istenmektedir? O balde savcı dâvad* taraf değfldlr. O, hukuk dttzenimn korumcusn, yasalann temsilcisidir. Bu nltelifi ile, samğı suçladıfi kadar, onnn yaranna olabilecek her türlü kanıtlan mahkemeye getirecektir. (CM.UJİ. 159 ve sonraki maddeleri). Bu kanıtlardan varacafı sonuca göre, sanığın mahkumiyetini isteyeceği gibi, beraati için de çaba harcayacaktır. O kadar ki, mahkemenln mahkum ettiği bir kimsenin suçsuzluğuna inanan savcı, mahkumiyet karar ı kaldırtmak için Yargıtay'a da bas vu. racaktır. O halde savcı nasü bir taraftır ki, bir dâvada iki taraflı davTanabibnektedir? Görüldüğü gibi o, yasalara uygun olarun tarafmdadır. Hükumet görüsünde olduğu fîbi. savcıyı taraf olarak kabul ettiğüniz takdirde onu, yargı yerinde, yfirfitmenin bir temsilcisi olarak görmemiz zorunludur ki, bu düşünce, Anayasa'mızın benimsediği mahkeme bağımsızlığı ve güçler aynlığı ilkelerine ters düşer. Savcı, hâkimden önce karar verir âkim karar yerindedir. Evet ama, savcı da hâkimden 5 T karar verme durnmundadır Şöyle ki, hazırhk soruşturması sonunda bir takipsizlik karan ile, hâkimden önce suçsuzlufa karar \ermekte ya da. uçluluğu kabul edip. başka bir deyişle, suçloluğa karar verip. ceza tâyini için sanığı mahkemeye göndermektedir. Bn nedenle ceza adaletinin cerçeklesroesi, Snce savcının takdirine baflıdır. O halde. hâkimden Snce savcıya teminat saflanmas zonınludur. Niteklm Anayasa Mahkemesi, anılan karan ile d; (.. .. hâldmlerin bir ceza dâvasına Kendiliginden el koymaları kabul edilmiş olmadığnu före, ceza adaletinin hâkim karan biçimindt gerçekleşmesi. ilk once, savcının bir işlemde bulunmasma. vani dâva acmasına baflı kalıyor demektir.) gerekçesi ile sarcınm, ceza adaletinin oluşmasmdaki Bnemini belirtmiş ve ( . ceza adaletinin yansızlık içinde gerçekleşmesi, hâkimden finc« sarcmın, siy?^î gücün etkisinden kaygılanmaksızın karar verip Islemler yapabilmesine baglı bulnnmalrtadır) sor.tıcuna varmı» w bu gerek çelerle savcılara, Aaayasa'nın 5n gördügfl teminatm saglanmasını zorunlu aavmıstır. ukarda sörönü ettigimiz değerli blllm adamlannın raporunda da, «Adalet Ba> kanın emrinde savcüık» anlayışının, eskı Fransız doktrimnden esinlenerek benimsemtigi, bn sistemin hukukilikten çok «adalette Idari anlayısi» çetirdiği, böyle bİT sistemin kabulft halinde adaleti, idareden ayırmaya imkân bulunmadığı. bu nedenle bâkim lâznn olan teminatm. savcı için de zaruri bnlanduğu nükmüne vanlmaktadır. Göriilüyor ki bir yanda otoriteyl temsil eden hükumet. savcıları. dâvada taraf olarak niteiemekte ve ona teminat sağlamanın An» yasa dış bir davranış olacağı görüşünü benimseyip, savcıları, özlük islerinin Snemli konusu olan atama vr ver değiştirme islenv lerîru elinde bulundurmak. başka bir deyişle. savcıları kendi tarafmdn eörmek istemektedir. Oiğer yanda. Ana\a«;a'vı vnruralamakla görevli Yüksek Mahkeme V'reiçlan Ue büvük hukuk hocaları. hükfımet rorüşfinön hnkuka aykın olduğunu. hâkimtlpn önce MITCIya teminat sağlamanın znrunlu hulundugunu savunmakta ve vürötmenin de üstünde bulunan Devlet Baskara. son veto karan Ue bu savunmayı tescil etmis bulunmaktadır. Sopalı ve kurşunlu rejira Karakola valandas mı düstü? Yatır keratayı.. Islat ıslat vur, ıslat ıslat vur. Allah yarattı dcme! Bir iyice kötek at ki, doğduğuna doğacağına plşman olsun. Zaten memleket nüfusu yüzde üç artıyor. Demek ki her yıl en azın^ dan bir milyon kişi coğalıyoruz. Can mı dayanır buna, bugday mı. Amerika 350 bin ton değll. 45« bin yollasa yetmez. Bu kadar kalabalıkta biri karakola duşmü}... Kun sorar hesabını? Polise sayıyla mı teslim edlyorlar \atandaşı? Ha r! y> ^ . t Vur öyleyse â.'â>iş aşkına.. \atan. millet, demokrasi aşkma: Söylesene ulan, sen yaptın değil mi? AbOer. vallahi billahi yapmadnn.. Ögrenci ml düjtü ellne? Blr iyiee ıslat! Zıten jnıkandan da emir var: Şu haytaların gozünü yıldınn diye. Hesap soran yok, kitap soran yok, kanutı soran yok. Dılidarıvla muhalefeti bo yolda birleşmişler, polise ruhsat el altmdan verilmıs.. Vur ki vur. tşciler başkaldırmış, öyle mi? Süı üstüne jandarmalan... Biç mavzer atesiyle zavallılan Yahu günah degil mi? Ne yapalım biz emir kuluyuz. Stadyumda halk cosmus, patlamaya hanr. Sür üftüne komand*lan.. Grav.. grav.. Ölüler, yaralılar.. Köylünün canına tak demiş. ağanm karsısına dikilmij. Afa, devletin arazisini yıllardır babasınm malı belleyip üstune olurmus. köylüye de sefaiet dagıtmıs. Günlerden bir gun bu haksızlıgı protesto etmek araacıyla eyleme geçti ml köylü.. Sür üstüne jandarmayı.. Tekme, tokat. dipçik, dayak.. Günah değil mi aslannn, bunlar tenin kardefin?. Biz emir kuluyuz. Halkın canına okumak üstüne bir âsâyis anlayısı.... Dağlarda eşkiya elini kolunu sallaya sallaya gezerken, büyük «ehirlerde gangster, haraççı. uğurauz. hır&n cirit oynarken; iscinin. köylünün öfrencinin üstüne sür jandarmayı. polisi.. Süleyman Demirel'in bhaderleri otomobille ırecerken trafik polisi selâm durur. banka mödürü hazirol vaziyete gecer.. İsmet Paşa'nın akraba ve taallukatı'nın karakoldakl aynadan haberi yoktur. tktidar politikacılartnın scksen dosyası vardı.. polltikacılar. kendi dosyalannı bir kflrmde kapattılar. Hiç biri karakolda polis dayaği yemez, hiç biri jandarmanın süngüsüyle karsılasmaz, üstelik sırası geldiği zaman arka cebinden mebusluk kartmı cıkarıp jandzrmaya. polise, komisere, ravuşa posta koymasmı da biltar. Ama sokaktaki . köydeki vatandasa geldi mi.. Vur. Allah yaratmadı diye.. Öldtir, sayıyla vermediler diye.. Bu ne biçim yönetim, bu ne biçim güvenlik anlayısıdır? Parlâmentoda yolsuzluk dosyaları hasır altı edilir, «ehirlerd« büyük hırsızhklar itibar görür, muteber zevata karakolda yaj çe• killr. vatandaşıp canına okunur. Bir ara büyük propaganda yapıldı tek parti yönetimi için... Jandarma zulmünün edebiyatuıdan, polis dayağum propagandasından gecilmlyordu. Simdi gflya çok partili devir. Zonguldakta işci kursmlanır. Siirt'te maç seyircisi Tunceli'de tiyatro sanatçısınm bilmem neresine cop sokulor, Ege'de köylünün enscsine jandarma dipçtği iner, tstanbul'da ünlvenite öğrencisi ıslak hortomla dövülür. Olan bitenlere baktıkça karakoldaki aynalar bile ntancından catlar. Peki.. hanl muhalefet partisi? Ve, nerede açık rejim? Parlâmentodaki beylerin çolnfuna çocujuna. kansma kızma. •nasma babasına Tunceli'de Göllüce'de. Siirt'te, Zonguldakta vatandasa re\a gdrnlenlerin binde biri yakıstınlsa, kıyamet kopaı Ama Pırlâmento bir yanda, vatandaş bir yanda. Parlâmentodaki beyler yolsuzluk dosyalannı kapatmak için öyleslne teiâs içindeler ki dünyanın farkında değiller... Farkma vardıklan zaman, i$ Isten teçml; olacak kendileri irln. Y O Savcı taraf değildir H! I u olumsuz duram, iki karsı görüşün çatışması sonucu olgulanmaktadır. Gariptir ki, bu çatısmada yanlardan birini, basta sayın Cumhurbaskanı olmak üzere, Anayasa Mahkemesi ve bir grup bUim adamı temsil etmekte, difer yar.da Adalet Bakanlığı ve iktidar çoğunluğu bulnnmaktadır. BÜindiği gibi Anayasa Mahkemesi 18 '4/961 günlü kararı ile (1) savcılann atanma ve yer değiştirme işlemlerinde, Adalet Bakanına yetki veren yasa hükümlerini iptal etmistir. İp. tal kararı ile meydana gelen boşluğu doldurmak için hazırlamp, 4 12/1969 gününde Parlâmentoya sunulan VP iktidar grubuntın oylan ile meclislerden geçen »yasayı da, Anayasa'y* aykın olduğu gerekçesi ile sayın Cumrurbaskanı geri çevirmiştir. Bundan başka, bir *rup sayın bilim adamı, Anayasa'mızın B ek iyi, nedendir bu nukuka avkın davranışta direnmek? Güçlö bir disiplini gerektiren Silâhlı Kurvrtlerimizde bile. askeri savcılar belli kurallarla aUnır ve yer değistirirken. belli süre Içinde buiunduçıı görev ycrinden alınamazken. toplum düzeninin saflanraasında ve ceza adaletinin gerçeklesmesinde önemll katkısı bulunan Cumboriyet Savcılarma reva cörfllen bu haksızhk neden? Bu sornlann karşılıklannı, vukardaki açıklmalanmızın ısigı altında. okurlanmın sağ duyusuna bırakıyonnn. P [1] Bu karar Rcsml Gazetenln 18/4/1968 günlU ssyısmda yayınlanmıstır. [2] Prof. Faruk Erem, Prof. B Nuri Esen, Prof. Bakl Kuru, Prof. ügur Alacataptan ve Prof. Necip BUge'nln düzenlediği bu rapor Hukuk Derglsl «YARGI»nın 4. sayıssndft yttyırtiftnmiytaT. Hayır Yüz karası Senatör Kennedy, «Vahim bir hatâ. Meyvalarun acı bir şeMIde tadacağız» diyor. Eski Başkan adayı Humphrey «Bugün Amerika için karanlık bir gün» diyor. Moskovada çıkan bir gazete «Amerika için bbılerce yeni tabuttan söz ediyor. Pompidou üzüntusünO bildiriyor. Amerikada mitingler, protestolar birbirini izliyor .. Amprikar. ordusu Kamboçyaya girdi. Babasınm ülkesi gibi .. Sormadan, sonışturmadan. Sorumsuzcasma . Dünya. Amerikan tmparatorluğunun çiftliği sanki! Kendi çıkanna uygonsa, kendi politikası için yararlıysa uçurur uçakları, yürütür tankları, sürer ordulan. . Vietnam, Kore, Laos, Kamboçya. Yann başka yer, öteki gün daha başkası. Dünya ayağa kalkmış. Protestolar yağznış Kimin umurur.da? Nerde Birleşraiş Milletler? New Yorkta kocaman blr cam sato. Ama ağzını açmaz Amerikamn saldırgan politikası karşısıoda. Giali açık cevrilen dümenlerle su ya da bo ulkenio basma Amedkanct politikacıların getiriİRiesi, hadi neyse! Buna alıştık, mademki politikada her şey yapmak mümkün, Amerika da kolaylıkla kendine bağlı, körükörür.e Amerikancı adamlar bnlunabilir, onlan işbaşma getirtebilir. üluslar açsın gözlerinl, iyiyi kötüyü «yırsın, ne yapalım denebilir. Amerikamn özel çıkarlanm sağlamak için bu denli tertipler çoğunlukla yetiyor. tşte Yunanistan, işte tran, işte.. Hepsicde «kendinden yana» bir hükumet, bir iktidar partisi, bir ordu örgütü, beyinleri Amerikan chayat tarzı» ile yıkanmıs aydınlar... Amerika anoak bu yoldan başanya ulasamazsa bn kez askeri gücünü ortaya çıkanyor. Karşısmdakiler çetia ceviz çıkarsa, satılık adamları işbaşına getirmezse, Amerikamn «ucuz propagandası» ksrşısmda dirençle karşılasırsa, o zaman Amerika o ülkede «demokrasivi vasatmak» için drniz, bava, kara güçleriylc işe karışıyor. Bu halikı yalmz kendine tanıyor ama!. Başka bir devlet de komşusuna ayni zorbalığı yapmaya kaiksa hak. hürriyet, demokrasi, insanlık diye gürültüyü kopanr. Ama karşısındaki kendisi kadar güçlüyse bir iki kuru sıkı çıkıştan öteye gitmez gene de... İşte Macaristan, Çekoslovakya olayları... Sovyet zorbalan da «ince politikacılık» la o ülkelerde egemenlikierini sürdüremeyince askeri güçleriylc ezmişlerdi karşılanndakini. Amerika yapınca «demokrasiyi kurtarmak» oluyor, Sovyetler yapinca «zorbalık» sayılıyor! Niye? Dönüp dolaşıp ayni kapıya çıkzmyor mu hepsi? Bağnnsız bir ulnsun iç işlerine karısma, silâh jücüyle kendi «dradesi» ni ona kabul ettirme, gerçekte olan bu. Vietnam ateşler içinde. Yıllardır bitmedi bu kanlı cekişme. Yarım milyonluk Amerikan ordusu ne arar Vietnam ülkesinde? Şimdi de Kamboç ülkesinde? Öbür gün de bilmem nerede? Ne arar? Johnsonlar, NLron'lar dün>a>ı kendi öz çiftlikleri mi samrlar? Böylesine haksızlık, böylesine zorbalık, hak, hukuk, insanlık ilkelerine böylesine ters düsmek; uygarbğa böylesine karşı çıkmak pek az görülmüştür. Hele uygar dun>anın yıllardır süriip giden bu haksız vahjete böylesine seyirci kalması... Hattâ satümış politikacıların egemen oldnkları ülkelerde bu çirkln oynnun desteklenmesi, savunulması .. Bütün bunlar, göz göre göre islenen bir cinayetten yana olmaktan farksizdır«Amerika için bbılerce yeni tabut», «Amerika için vahim bir hatâ», «Amerika için karanlık bir gün» Hepsi Amerika için!.. AmerDcahlar hatâ yapmasın, ölmesin, karanlıkta kalmasın! Eleştiriciler büe her şeyin başında Amerikayı düşünüyor: Ya Vietnamlılar, Kamboçlular? Or.ları kimse insan saymıyor! Gelecek yüzyılların tarihçileri Vietnam savaşını «uygar» geçinen bir çağın vüzkarası sayacaklar. Dünyada banşı, uluslann bağnnsızlığını, insanlann h&klaruu, bürriyetlerini knrumak. savun üneydoğu Asya savaşı, bütün devletlerin ders alacaklan bir savaş türüdür. Hangi yönde olursa olsunbu bölgedeki küçük devletlerin kaderlerini tâyin hakkı kendilerine bırakılmamaktadır. Bağımsızlık savaşından gelmiş bir devlet ve halk olarak diğer mil letlerin bu yöndeki savaşlariyle ilgilenmek ve dış müdahalelerin ma halli etkilerinden yeni ibret dersleri çıkarmak, tehlikeler ortasındaki bir Türkiye içinde Cid" dî bir mesele olarak görülmelidir. S Güneydoğu Asya çıkmazı YAZAN Amiral Sezai ORKUNT JSJANBUL MİLLETVEKÎLÎ letierden hiç biri, kendi kosullan içinde (Pirinç savajı veya açlık savası) veren ve ıstırapla yoğrulan bölge halklarına samimi olarak hizmet eder bir mevkide bulunmamaktadır. Vietnam ve şimdi açıktan açığa taos ve Kamboçyaya intikal eden ilân ediUnemis savaş, herseyleriyle ezilmiş, yabancıdan nefret duymua bir ulusun kendi anlayıs.ları içinde bağımsız olma savaşıdır. Mâzide, en çirkin ve haksız sömürgecilik uygulamasının yapıldı ğı bir ülkede, kendi seçeceği bir rejime müdahale, o millete fayda dan ziyade felâket getirmekte, böl mekte ve parçalamaktadır. Psikologlarm yaygm ve müsterek bir görü§leri vardır. Denilır ki: «Muhtelif toplumlardaki Insan lar ayni gerçeklere bakarlar, fakat ayn seyler göriırler. Ne görürlerse veya neyi gbrdüklerini zannederlerse neticesi de ziyadesiyle gbrmek istedikleri sekilde tezahür eder.Bu görüş siyasette de geçerlidir. Bunun üst siyasi seviyede açık bir misali de vardır. 1966 bahannda Amerika Dışışleri Bakanı Mr. Dean Rusk ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri UThant, ayni gün Vietnam hakkında birer beyanat vermişlerdir. tkisi de bu meseleye vâkıf, aydın kişilerdir. temsili kuvvetlerınin miktarını arttırmamalarının gerisindeki neden de, bölgedeki devletlerin dahi demokrasinin komünizme karşı ko yuşu gibi bir görüşle mutabakat halinde obnadıklan kanaatını kuv vetlendirmektedir. «esel iktidar bunu kabule meebur bırakılacaktır. Bu zıt şartlar altmda değil kuv vetli devlet olmak, kurulu düzenin nasıl yaşadığına hayret etmek ge rekir. Ne çare ki. bu tarz yonetiş büyük devletlerin tabiaünda vardır. W. Fulbrigfat • "*" Kocaeli eskı miUetveküi KusıUy Geaç(.5ekreteri, Emeklı Sandığı tdare Meclisi üyesi. Ksydarpaşa Nümune Hastanesi Asabiye Klıniğı şefi, Amerika NewHampshire Üniversitesı Profesörü, şaır, edip ve istiklâl madalyası taamili psikiathst makla görevli Birleşmiş MilletfHfTAY' AVIIAI ler örgütü için neler diyecekW i l . l > l l AlİD/ml> terini de siz düşünün? ^^^^^^^^ MEVLUT Alâettin Şahinbaş'ın vefatınm kırkmcı gününe tesaduf eden 7/5^1970 Perşembe gunü öğle namazını müteakip Şişli Camü Şerifinde Hafız Zeki Altm, Hacı Hafız Kâni Karaca ve arkadaşlanyla duahan Yahya Eskişehırli tarafından okunacak mevlide eş, dost, hısım, akraba ve din kardeşlerimizin teşrilleri rica olunur. AİLESİ (Basın: 2815/4542) Aziz varhğımız NİMBÜS u hususta Amerika Senatosu Dış îlişkiler Komisyonu Başkanı Senatör W. Fulbright Akinci Dünya Savaşından bu merikarun Vietnam ve Güneydoyana sıklet merkezi Vietnam ğu Asya politikasını şöyle ifade olan bölge savaslarnun özetetmektedir. (2) le sebepleri ve neüceleri sunlar•Esaslı iki sebep Vietnam sav dır: sına ksnşmamıza âmil olmnsikinci Dünya savaşında çıkar tur. Bunlar, komünizmin blr ser üzerine kurulu bir batı kırması felsefesl olduğu görüsu Ue kenidarî düzen; Japon ijgalinin siyadimizi AUahın intikam melekleri si ve moral tahribaü; Ingilteremn yerine koyusumuz ve bo anlayısla ve tekrar Fransanın müdahalesi şer felsefesiylc mücadelenin kudimdi bu genel şartlar içinde ve sömürgeciliğin Güneydoğu Assi bir görev olduğu inancıdır. Ko Amerikanın Güneydoğu Asya ya Federasyonu halinde devam is münizmin bir şer felsefesi olduğu politikasını inceleyelim. teği ve inadı; Fransanın (beyaz in görüşü gerçekte Vietnamda olan1954'de Amerika Vietnam olayla sanın mükellefiyeti) prensibiyle lardan ziyade, olaylan bir prizma nna müdahale ettiği zaman bölge bölgeyi istisman ve buna karşı baş içinden geçen ısınlann yansıttığı deki siyasi durumun nasıl değer hyan mücadele; olaylarm milligerçek dışı şekiller gibi tahayyü) lendirildiğini, eski Başkan Eisenyetçi düzeyde komünist faaliyetler chnemirden ileri gelmektedir. Böy hower hânratında şöyle belirtmek baline dönüsmesi; 1954'de Amerile blr prizma içinden olaylara ba tedir. (1) .. Eğer halkın "» 80M. karsak: kasaba şeflerinbı boğazla kan müdahalesi ile onun doğrulHo Chi Mmh'i desteklemi} olsa>dl, tusunda bir dikta rejinıi ve yine nnı kesen Vletkonglulan yırtıa Diem hükumetine karsı tehdit doğ Amerikanın hoj görüsü içinde ve canavar gibi görür, fakat Ame rudan doğruya halktan gelmiş olaDiem rejiminin askeri bir darbe rikan havacılan blllnmeyen köşe eaktı ve hür dünyanın Diem Hüile yıkılması ve bu yönetimle relerde coruk ve kadmlan napabn kumetini derteklemesi de halkın jimin devamı; dinî bölünmelerin bombalanyla yakarken onlan özarzıısuna karsı bir eylera olarak etkisi. dinî hâkim sınıf ve mezhep gürlüğün kahraman mahariplerl milli hisleri rencide etmek anlamımücadeleleri; sosyal suuflar araolarak alkışlam. na eelecekti. Amerikanm düşünsında derin siyasi aynntılar ve Vietknnglardan tarafımıza kadüğü gibi (terçekten de halk daha tehlikeli menfaat sürtüşmeleri: caıı otnrsa onlann bu hareketinl iyi bir sekilde, bir yol ortaya ko dıs yardımlann tabiatı icabı sakomünlzmden nefret olarak görür, namsdıeından Ho'yu tercih etmek kat bir buriuva yaratma çabası ve fakat Saygon ordusundan çok date idi. Bu itibarla, Amerikanın halbu sermayenin kontrol ettiği gayn ha fzla sayıdaki kaçaklan çiftlik ka rağnıen Diem Hükfiraetini des müli sıruflar; nihayet Amerikan terine dönme gibi basit bir arzu teklemesi zaruri bir alternatif olCumhurbaşkanınm Asya doktrini olarak mütalâa ederiz. makta idi^ ile güneydoğu Asyada (Büyuk Hanoidekt mutaassip bir disipll Toplum) meydana getirme hayanl estret olarak görür, fakat Say Bu ifade, Güney Vietnam Hüku li ve yanm milyonluk bir AmeKondakl çürümüs hayatı ve kaosu metlerinin tesekkül tarzmda ve bi rikan ordusunun zafer ümidi o'özTÜrlük olarak değerlendirirtz. lâhare beğenilmediği zaman değış mayan bir politika çıkmazı içinde Ho Chi Minh'i nefret edflen biı tırilme seklinde yabancı müdahayıpranması uzayan neticesiz çete diktatör olarak görür. Nguyen Kao lesinin nasıl işlediğini ve tercihle savaşlannm Amerikanın içinde ve Ky*yl ba&ımsıziığm savunucusn rini bâriz olarak ortaya koymak dışında ciddi itibar kaybma sebep ean Rusk'a göre savaş, (Deolarak niteieriz. tadır. Bu nedenle, Güney Vietnam olması. Güney Vietnam'a da guç mokrasinin komünizme karşj V'ictkoncru Hanoinin kuklası; H» daki hükumetler hiç bir zaman kazandırmaması ve iki devlet ara koyuşu) ve (Barış içinde emin noivi de Kml Çinin kuklası gibl kuvvetli olamamıştır. Bunun karsında karşılıkh suçlamaların zaafi bir dünya nizamının elde edilmeeöriir, fakat Saygon Hükflmetini sısında Kuzey Vietnam çok daha yeti arttırması; Amerikanın Vietsidir.) Amerikanın kuvretli miittefiki ola mütecanistir. Tek kusuru Komünamdan askerini kademeli olarak UThant'a göre savaş, Vietnam rak tsnımlartz. Ve nihayet, Güney nist olmasıdır. Bütün dünyada Ageri çekme kararı; Rusya ve Çin için < br milli beka mücadelesi) ~ı Vietnamda askeri olmayan Kızıl merikan dış poliükasının bölge Halk Cumhuriyetinin, sadece, ikve fkomünizm ile demokrasi araCini gerçek mütecaviz olarak mühükumetlerini dejenere etme tema tisadi, teknik ve askert yardunlar suıda aldaücı ve yersiz bir rekabe talâa eder, fakat oradakl bmleree >ül ve zaafı da buradadır. Amerila politikalanm yüriitmeleri ve iç tin neticesidir.) askerimizi yabancı mfldahalesine kada, tarihte eşiti her müdahaleci politikaya kanşmadan bütün köBunun dışında Rusya ve Çin mukaveraet eden asker gibl göstedevlet gibi. bir ülkeye yardrnı eder tü görüntüleriyle Amerikayı ortaHalk Cumhuriyeüne göre de sa ken, kendileri gibi düsünen, yarirfe. da bırakmalan; Paris barış müza vaşlann anlamı (kapitalist emper b?ı devletin politikasını kayıtkerelerinin bugün içinde bulunBunun la beraber gurası da blt yalizme karşı halkjarm bağımsız sız sartsız benimseyen idarelerin duğu ciddiyetten uzak cereyan sek eerçektir ki bizhn tarafnnızda ne Iık savaşı)du°. millî olamıyacağı, kendi dâvâlanli gibi birbiriyle girift bir hale gel kadar hata varsa. daha fazlası da na ciddi bir şekilde hizmet edemi miş meselelerdir. komünistler tarafmdadır. Zira. ko Hangisi doğrudur? Savaş dıyecegi. bu gibi idarelerden sadece münistler anlaşmalara ihanet etşında kalanların tarafsızlığı dahs menfaat ve irtikan düzenleri doja mis. müdafaasız hükumetlere karmâkul bir ölçü olduğundan Ue eski sömürgeci Fransanın, caâı srerçegi düsüniilmek istenme şı yıkıcı faaliyetlere girismiş ve Thant'a hak vermek gerekir. ne Amerikanın, ne Çin Halk mektedir \eva haddizatında bu düşmanlığımızı tahrik İçin bnyük Cumhuriyeti veya Rusyanın Diğer taraftan, Güneydoğu Asnokta Amerikayı ilgilendirmemek gayret sarfetmi;1erdir» Vietnamda ve bölgenin diğer yer ya bölgesinde Amerikanın müttetedir. lerinde bağırasızlık, özgürlük mü fıki olan üikelerin Vietnamda sem cadelesine yardımcı olduklan idbolik olarak bulunmalarının ve diası muteber değildir. Bu dev Amerikanın israrlarına rağmen bu merika için gaye. kendi anlayışında yöntemler uygulayan iğer bir yerde Senatör, Vietidarelerin geçici de olsa iş ba nam savasınm önemli vasfının, sına gelmesidir. Yöhetimde başan ülkede kuvvetli bir (millivetlı olamazlarsa. zamanla yeni bir çi akırn'* olması ve bunun (koalternatif aranmakta ve ekseriyet münist karakter) arzetmesi oldule askeri idarelerde karar kılmğuna değinerek şGyl» demektedir: maktadır. «... Bütün bu olaylardan »onra Sebepleri İ B Dr. Ethem Vassaf Amerika'da yakalandığı bir rahatsızlıktan 28 Nisan 1970 Pazar günü vefat etmiştir Merhum Ethem Vassaf'ın cenazesi 6 Mayıs Çarşamba günü Alsancak Hocazade Camünde kıknacak öğle namazından sonra törenle tzmir Kokluca Mezarlıfında toprağa verilecektir. Ailesi: Eşi : Belkıs Halim Vassaf, Çocuklan : Melih. Emel, Gündüı, Kardeşleri: Ruhiye. Faika, Bedri, merhum Prof. Vefik Vassaf Akan, Tonınn : AH Akay. Duyurma: 218/4553 Amerikan politikası $ Deniz Ku v vefleri Komuf anüğı Seyir ve Hıdrografi Dairesi Başkanhğmdan büdirümiştir. DENİZCtLERE VE HAVACILARA 50 SATILI BtLDtRt 7 Mayıs 1970 tarihinde 09.00 Ue 17.00 saatleri arasuıda aşağıdaki noktalann birleştiği saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu saharun 4.600 metreye kadar olan yükseklıği can ve mal emniyeti bakımmdan tehlikelidir. AKDENİZ İSKENDEBÜN KÖRFEZt A 76 SAHASI 1 inci nokta : Enlemi 36 derece 19 dakika Kuzey Boylamı 35 derece 47 dakika Dofcu E. 5916 No. lu Akıncı feneri. 2 nci nokta : Enlemi 36 derece 27 dakika Kuzey Boylamı 35 derece 38 dakika Doğu 3 üncü nokta : Eniemı 36 derece 36 dakika Kuzey Boylamı 35 derece 51 dakika Doğu 4 üncü nokta : Enlemi 36 derece 29 dakika Kuzey Boylamı 35 derece 59 dakika Doğu. DENİZCtLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DÜTURULÜR. (Basırr 144534558) Dean Rusk'a göre savaş D H A Diğer biryerde D Amerikanın istediği iktidarlar: hem kuvvetli olacak, hem milliyet çilik yapmayacaktır. Bir dıs poli tikası olacak. fakat Amerika giM ^'"sünmedikee makbul sayılmaya «•aktır. Mi!H bir ekonomisi olacak. fakat yabancı sermayenin Ttontro lu altında bulunacak, mümkunsc Amerikanın ekonomlk slstemhıe en teere olaeaktır. Vietnamlılann artık hiç bir millete Itimat etmiyeceği bir ortam meydana gebnis, Ho Cîii Minh'in liderliği altında bir mllllyetçi komünizmin doğmasma sebep olmus tar. Bu doğus, Amerikanm alâka ve tercihleri bakımından bir tâlih steliktir. fakat L./ gerçektbr. Vlrt Minh'in veya bilâhare aldı siddet taraftan bulunduklannı, fa kat her jeyin ustünde vatanperver olduklannı da göstermislerdlr. Bu sebeple Vietnam komünlzml, Kml Çin hâkimiyethıe karşı kuv vetli bir maniadır denflebilir. Eğer çok geç kalmmamış ise Kuzey Vi. etnamlılar ve Vietkonglarla bir anlasmaya varmamız lâzımdjr.» Ancak bu görüş, hiç bir zaman gerçekleşmiyecek olan bir temen nidir, ne Senatör, kitabınm bir yerinde sunlan söylemektediR « Vietnam toplumunu yeniden yapmaya çalısıyoruz. Bu öyle bir görev ki kuvvetle elde edi lemiyeceği gibi dışardan gelenlerin eliıideki herhsngl bir visıta ile de hallolunacak bir keyfiyet değildir. Bu belki arzuya şayan blr hedeftir, fakat mümkün değildir.» O halde, Amerika bu bölgede ne yapmaktadn? Bugüne kadar Amerika, Monroe doktrini hâriç. BP ioneksel olarak bütün kıtalar ve bölgeler için tek taraflı taahhüt leri ihtiva eden bir politikaya peV iltifat etmemistir. Amerika. dünya üzerindeki sorumluluklannı muayyen bölgeler ve maksatlar için lindeki bir kısım devletlerle müs tereken uygulamıştır Başkan Johnson zamanma kadat Asyaya karşı da uygulanan bu politika, Onun zamanında Asyada CBüyük Toplum) yaratma gayretlenyla tariM ekseninden saptınlmışür. Diiğiimlenme Y B ölgede Birleşmiş Milletlerin ro lünü aramadan ve Güneydoğu Paktı üyelerinin müsterek so rumluluklarını dikkate almadan tek taraflı bir kararla Vietnam iç savaşında zaferi sailamak amacıy la büyük kuvvetlerle duruma rou dahale edilmiş, fakat bu politika 1968'de kendisini yitirmis, Paris Rörüsmelerine ve Başkan Kbton iktidannın başlangıcmda da Viet namdan kademeli çekilmelere mün cer olmuştur. Neticesi, çaresi ohns yan siyasi bir düğümlenmedir. fl) Mandate for ehange (2) Arrogance of Pntrpr rARlN : r risim »«uj:«ı: . ı . ı t " .