24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHIFE ÎKİ 27 Mayıs 1970 CüMHüRtTEl GnMo. Akşam saat doknz. Yizmi, yirmibeş kişillk bir topluluk köyün orta yerinde toplanmış radyo dinliyorlar. Kimi iskemleye oturmnş, kimi yere çökmüş, kimi sırtım bir kütüğe dayamıs. tçlcrinde gençler var, kadınlar var, yaşlılar var Yayın Oualof'ça yapılıyor. Ben bir sey anlamıyorum. Ama beni köye götüren Senegalli dostlaronın anlattığma göre konu «köy eğitimi» imiş. Haftada üç giın böyle bir program var radyoda. Bonnnla köylülere tarnn, sağlık, hayvaneüık, ko operatlfcilik gibi konularda bilgiler veriliyor. Bu eğitim programı ilk önce Dakar'm çevresinde dar bir bölgeye yöneltilmiş. 58 köyde radyo dinleme toplulnklan knnılmuş. Köylüler kendi aralanndan bir başkan, bir de yazıcı secerek örgütlenmisler. Radyo'dan bu köylere transistör ve zarf, kâğrt gibi şeyler gönderilmlş. Eğitim saatı başlayınca köylüler bir araya gelerek radyoyu dinliyorlar. sonra da. anlatılan seyleri kendi aralannda tartışıyorlar. Çeşitli ülkelerde yapılan denemeler bu yaymlann etkili olabilmesi icin radyonun lopla halde dinlenmesi gerektiğini ve yaymdan sonra da tartışma yapılmasının şart olduğunu gösteriyor. Böyle olmazsa Tayınların hiç bir etkisi olmuyormuş. Bn tartıgmalar yapıhrken ya radyo eğitim ddplerl de köy köy dolaşıp bunları banda alıyor, ya da dinleme toplnluklanmn yazıcılan bu taıtısmalan özetleyerek radyoya bildiriyorlar. enegal'in başkenti Oakar'a 100 S uzaklıkta bir köydeyiz. Bnranın Km. adı Alrika'da radyo ile köy kalkınması Hıfzı TOPUZ Blrden bire geniş bir Özgürlük rüzgârı esmeye baslaraıs Senegal'de. Ortalık birbirine girmiş. Bazı Bakanlar, genel müdürler, yüksek komiserler, kooperatif başkanları bu yayınlara son verilmesi için rad>oya baskı yapmaya başlamıjlar. İş Devlet Başkanı Senghor'a duyurulmuş, Senghor: «Ben de dınliyorum bu yayınları» demij. «Güvendiğim kimseler şimdiye kadar bana gerçekleri duyıırmadılar. Herşeyin iyi gittiğini söylediler. Beni uyutuyorlarmış rneğer. Bir ülkede ya demokrasi vardır, ya da diktatörlük. Bız demokrasiyi seçtik. Köylü, sesini duyuracaktır. Hoşumuza gıtsin, gıtmesin bunlan dinleyeceğiz. Bozukluklara çare bulacağ;z..» Radyocular Devlet Başkanından böyle bir ferman alınca daha geniş bir özgürlük içinde ça lışmaya başlamışlar. Yalnız Dakar'ın çevresinde değil, baska bölgelerde de dinleme ekipleri kurul muş. Oralardan daraektuplaryağmaya başlamiş radyoya. Şimdi haftanuı üç günü radyoda en ilginç yayın bu. Bunun yanı sıra radyonun çıkardıfı iki aylık bir bültende bu mekluplann özeti yayınlanıyor. «Disso» denen bu bültende ne mektuplar yok. İste birkaç örnek: MM •^1 fitim Saatinin sayın yöneticileri, Bou•^ bacar Sack, Fara N'Diaye, El Hacı Mor Tallo Diop; Bizim dinleme topluluğu hepinlze selâm eder. Ellerinlzi beş defa sıkanz. Şu yer fistığı Işinden hoşnut değiliz biz. Dört ay çalısıyoruz, elimire en çok 30.000 CFA geçiyor. Oysa devlet nıcraurları en azından ayda 30 900 CFA alıyorlar. Elimire geçen paranın hiç bereketi yok. Biz ne satarsak ucuza gidlyor, ne alırsak pahalı. Tcr fıstığı ekimi ile bu memleket nasıl kaltunacak. aklımız ermiyor. Fıstık bizi kalkındırmı yor ki memleketi kalkmdıran. Her jeyin fiatı yükseliyor. yer fıstığınm flatı düşüvor boyuna. Bu işi hiç anlamıyoruz. ize «Ne yapalım, diyorsunuz, dış piyasalara uymak zorundayız.» Başka piyasa bulun öyleyse. Sabun da, yağ da bizim yer tetıgmdan yapılıyor. Fıstığın fiatı düştüğü halde onlartn neden fiatı düsmüyor da durmadan yükseliyor? Bir feyler dönüyor bn işlerde. Bize yol gösterin, bagka sey ekelim. Bırakahrn ju fıstık işini. Mah tesllm edinee para isrlyoruz; bono değfl. Bizim kooperatifin kantarcısından «ik&yetçiyiz. Adam hile yapıyor her gün. Kooperatif başkanı türlü dalavere çeviriyor. Ama adam partiden olduğu için kimse ses çıkaramıyor. dar dağıtım bitmiş. Ne yapsın bizim gibi uzaklarda yaşayanlar? Yalnız kasaba halkı mı yiyecek? Açlık var bizun buralarda. Karnımız aç. Blzi doynrnn ki çalışalım. Boş çuval dik durmaz. Çalısın, diyorsunuz: çalıgıyoruz. Daha çok ealışın, diyorsunuz; daha çok çalısıyoruz. Ama bize faydası yok. Karnımu doymuyor bir türHi. N'eye varacak bunun sonu?. Sesimizi duyurdunuz. Bu yıl ürünlerin parasını zamanında aldık. Yoksa hâlimiz dumandı. Şu eğitim programı çıktı, köylüye söz hakkı tanıduuz. Allah sizlerden ve Devlet Bajkamndan razı olsun...» dafrıtıyor. O evlet mısırgeldik. Ama dediler. Kostak, kasabaya biz gelinceye ka Tehlikeli uçurum... 87 Mayıs'ın 10'uncu yılındayıı. Elimlzdeld Anayftn'yi devletimizin ve devrimin temel belgesi diye nitelendinnek yanlıs olmasa frerck Biz bngün. daha derinlere inmeye çalışmadan, yürürlükteki durumla Anayasa'yı karsıl»stırm«k istiyon». Türk toplnmnnnn bujünkü yaşantısıvla 87 Mayıs Anayasası arasındakl nçnmmnn ıriderek derinlestitini anlamak İçin nznn bovlu ineelemeve hacet voktnr. Çünka »iyasî iktidarda bngün eçemen olan çüçler, 27 Mayıs'a karsıdevrimin ?üçleridir. Bn dnmmn madde madde cörmek ve ispatlamak kolavdır: 1 Anayasa'nın rinci maddesi Tünkive Cnmhuriyeti'nin • lâik» bir devlet oidnfunn yazar. Oysa TSrkiye'de bnçün irtica, iktidarın himayesi altında gelismektedir. Diyanet tsleri bir Atatürk düşmanının elindedir. Basbakan sornmnndaki kisi devlet adma konnsmalannı «Cenabı haktan nivaz eylerim» diye bitirmektedirler. Medrese ögrenimi ihya edilmis, lâikliŞe düsman çenc knsaklar yetistirilmistir, ve yetistirilmektedir. trtica yesil bavragını açmıs seriat düzenl istemektedir. 1 Köylü bizi eğitiyor •Biz köylüyü eğitelim diye bir program düzenlemeye kalkük, köylü bizi egittl. Radyo 5İmdi yujtarıdan aşağıya değıl, aşağıdan yukarıya çahşıyor. Köylü radyo ile devlet adamlannı uyar maya, eğitmeye başladı. Bizim bu eğitim programı olmasaydı köylü meselesi ortaya çıkmayacaktı. Ama belki de bir takım ayaklanmalar olacflktı. Şimdi artık Senegal'de her yerde köylü sorunu tartısüıyor. Hükumet de bu konunun üzerine eğiliyor.» şte «geri kalmıs» diye adlandırtbgıntts ülkelerin birinde devrfancl bir radyo yayınL Senegal'de radyoyu kimse bozgunculnkla ve yıtacıhkla da »uçlamıyor. bu yönetenR adyoda biri eğitim programınısöyledi: lerden de bana sunlan ? Anayasa'nın 2'ind maddesinde Türkiye Cnmburiyetmin bir «hukuk devleti» oldntn yazılıdır. Oysa bneün kaba güçler her yanda kol geımektedir Dotn'da znlfim. köyleri taramaktadır. öfretmen ve memnr kıyımı, devletin yöksek memurlanna atılan tırnanlar. kannnsnzlnk çesitlemelerini gSzler önüne sermektedir. Biribiri ardına faili meçhnl »lyasî einayetler islenmekte. isiyissizlik yognnlasmaktadır. 3 Anayasa'nın 4'üncü maddeslnde «Egemenligin kullanılması hiç bir siıretle belli bir kişiye. zümreye veya sımfa bırakılamaz»diye yazmaktadır. Oysa bngün parlâmento, sermayeci sınıfın egemenlisi altındadır. Yapılacak tablilde törülür ki, egemenlik sermayeci sınıfın eline bırakılmıs. emekci smınar siyasî iktidardan tasfiye edilmislerdir. Sermaye znmresine dayanan politikacı oligarsisi bâkimdir Türkive'ye... 4 Anayasa"nın 12'inci maddesine g8re; cHlç bir kişiye, aileye, zümreye veya sımfa imtiyaz tanınamaz.» Oys» yürürlükteM dnmm bu maddeyle çelisiktir. Türkiye'de mlIU gelirin yüzde 30'n, sayısı 3M bini ancak asan bir imtivazlı «ümre elinde toplanmaktadır. Komprador. aracı. tefeci. mateeallibe, toprak atası, asire* beyi bagiin çesitli kesimlerde imtiyazlan giderek ağır basan mnıfı meydan» getinnektedirler. 5 Anayasa'nın 12'inci msddesi; «Herkes, dil. ırk. dnsiyet, siyasî düşünce, felsef! inanç, din ve mezhep aymmı gözetilmeksizin, kanun önünde eşittir» hfikmünö koymnsiıır. Oysa bngün sayısı milyonian aşkın vatandas «alevîdir, bektasidir, kürttflr, kızılbavtm diverek taorlanmakta. ve ayınm varatılmaktadır. Sivasî inancı vüzünden iskence eSren, komünistiik ithamı altında kahp ocafına incir agaeı dikilen nlce vatandasım» vardır. 6 Anayasa'nın 14'fineu maddesi: «Herkes yasama, maddl ve manevi varlıgını geliştirme haklanna ve kişi hürriyetine sahiptir» dive vazmaktadır. Ovsa bnrün Türkiye'de kisi hürriyetine sahip deSiIdir, maddî ve manevt varlıfını peliftirmek isteyen milyonlarca kövia çocnjtn, okulsnz ve beslnslzdir. Ancak iratiyazlı rümre ve sınıflann çocnklan iyi besin ve oknl bnlmakta, halkın coînnlufn vaaarken mezars gömttlmektedir. 7 Anayasa'nın 14'finefl maddeslnde; «Kimseye eziyet ve iskence yapıtamaz» dive vazmaktadır. Ovsa Türklye Cnmhnriyeti*nin baskentinde üniversitell öjrencilere iskence ve eziyet edilmektedir Do&n'nnn nzak köylerinde köylüye kitle halinde iskence tatbik edilmektedir. 8 Anayasa'nın 201nci maddesi; «Herkes. düşünce rıurriyetine sahiptir; düsünce ve kanaatlerini söz. yazı, resim ile veya baska yollarla tek başına veya toclu olarak açıklayabilir. vayabilir» demektedir. Oysa bnçün Türkiye'de yazarlar. fikirlerini yavdıklan için yfi» yıllar totarında eeza taiebiyle mahkemelerde sürünmektedirler. Bir vatandasın, fikrini hir makale ile yaydıfı icin vedi vıl hapishanede kaldıgı rörülmektedir. 9 Anayasa*nın 21'inci maddesi: «Çagdas bilim ve eSitim «saslanna aykın egitim ve Bğretim yerleri açılama?» dive yazmaktadır. Oysa bnçün Türkiye'de on binleree hSfız kursu. ça6" das bilime aykın hurafelerin öfreninıiyle Türk çocnklannin beyinlrrini vıkamaktadır. 10 Anayasa'nın 37'inci maddesi; «Devlet, topragın verimli olarak işletilmesini gerçekleştinnek ve topraksız olan veya yeter topragı bulunmıyan çiftçiye toprak saglamak amacıvla zereken tedblrleri alır» diye toprak Teformnnu Snçörmüstür. Oysa bnrün nice k5v agalann. ve büyük topraklar müteırallibenin elindedir. Harine arazisine de ataiar el koymnslardır. Milyonlarca köylü topraksızdrr veya yetersiz toprak üstünde helâk olmaktadır. Toprak reformn basıraltı edilmistir. 11 Anayasa'nm 39"uncn maddesi; ıKamu hizmeti niteligi taşıyan özel teşebbüsler kamu yarannın gerektirdigi hallerde gerçek karşılığı kanunda gösterilen şekilde ödenmek üzere devletlestirilebilir» diye yazar. Oysa siyasi iktidar. karnu hizmeti gören devlet knrulnslannı Szel tesebbfise devretmek gayreti içinde elektrik santrallerini bile elden çıkarmaktadır. *** Görülüyor kl, daba 40*ıncı maddeye gelmeden Anayasa fle toplnm düzeni arasmdaki uçururann derinliği ortaya çıkıveriyor. Milletin Anayasası ile yasantısı arasmdaki bu uçurum. doramnn olağanüstfî niteliginl ortaya koymak için yeterlidir. Anayasa*ya karsıt siyasî iktidarlann elinde milletimizi oynncak yaparak on vılı gepirmisiz. Bir on vıl daha bövle oyalanırsak ça£daş nygarlığa yönelen son treni de kaçırmıs umutsuz yolcnlara döneris. Köylü sorunu ğitim yayınlan başladıktan birkaç a? sonra önemli bir konu cıkmıj ortaya: Köylülerin büyiik bir hosnutsuzluk içinde olduğu anlaşılmış. Köylüler bütün düşıindüklerini hie, çekinmeden söylüyorlar ve ladyonon yöneticlleri de bunları olduğu gibi yayınlıyorlannıj. B f Hayır Bir "27 Mayıs,, yaşandı mı ? Bngün 27 Mayıs mı? Takvime bakıyornm, tamam. 27 Msyıg 1970. On yıl önee bir devrim yaşamısu. Hatırlamıyor mnsnnuz yoksa? Unntuludn demek! Ne kadar çabnk! Tok yok gene de kalan birşeyler var belleklerde. «Ordu gençlik elele», «Olur mu böyle olur mu», polisi, askerl, halkı, gençliğiyle devrim kıtasının geçitleri, finiformalan yeşilden lâciverte dönen polisler .. Türkiye'de doğan büyük nmntlar, yanna açılan mntlulnk kapılan. . Bir sey daha hatırlıyorum, Le Monde'da o günlerde çıkan bir başyazı, cYeni Kemahzm». Atatfirkçülük, bayraklaşrnıştı. Bütün ynrdn saracak, kaplayaeaktı bu inanç, bu ülkfl. On yıl gfiren gerilik çağı kapanacak, ileriye, aydınlığa, «Yeni Kemalizm>e giden bir yol, bir nfnk açılacaktı. On yıl Reçmis 1960'dan bu yana. tste 1970'in 27 Mayıs'ı!... Gelin de tanıyın 37 Mayıs 1960 devrimini! Arayın bulun izlerini! Hersey yerinde saymıs. Hersey oldofn gibi kalmış. Hattâ hattâ 1960'dan da geriye gitmişiz, bir çok bakımlardan. Gerilik, bir ayıp olmaktan çıkmıs, aranır, tutulur. beğenilir bir nltelik olrans. Atatürk ülkiisü alaya alınir bir hale düşmflg. Bir kâbns içinde miyiz yoksa? Gide gide hiç bir yere varamayısın acısı korknnç! Zaman geçiyor, bİ7 kalıyoruz ardında. ÇaSın dıçına düserek, çağdışı akımların, karanlıklann batağına batarak .. Hatırlamak istiyomm 27 Mayıs'tan sonraki o nmntln, o ısıklı günleri? «Duyar, yürur, düçunur dağ taş ordular, ulu1;ların usudur» demişti Dağlarca o günlerde bir siirinde. Usnmuz, basımıza gelmisti 27 Mayıs 1960 da. Çok geçmeden yitirdik, şasırdık, yolumuzu kanştırdık. «Yenı Kemalızm>i yaratacak erdemli crlerin izinden gidecejimize 1960'dan önce görfip, dnynp, öfrenip ise yaramaz oldugnnn bildigimiz yanlıs yollara, çirkin yöntemlere, zararlı davranıslara yeniden bıraktık fcendimizi .. «Büyük Kurtulus» diye bir kitap var onümde. Bir kez baaılmış, tükenmis bir daha çıkmamıs. 27 Mayıs devrimiyle ilgili belgeler, söylevler, yazılar... Iste Gflrsel'in ilk konnsması: «Bana inanınız ve güveniniz. Bütün mılletin benimle beraber oiduğuna inanıyorum. Bazı menfaatperestler, midesini ve vicdanını paraya bağlamış olanlar, bu hareketimize karçı teşebbüs'erde bulunmaya yeltenebilirler. Fakat onlara karşı asla ınusamaha edilmeyeceğini vatandaslarıma temin ederim...» O mideciler, vicdanını satanlar o fünlerde yeltenrnediler böyle bir seye, ama çok seçmeden baska yüzlerle, baska görünüsler altında, şu ya da bn yoldan aynı seyi yaptılar, bem de 27 Mayıs devrimini tanınmaz hale getirerek, yerle bir ederek, 27 Mayıs devrimcilerinin yıktığını yeniden kurarak, eskisinden beter bir gerilik uçnrumuna nlnsn, ynrdn sürflkieyerek... tste 1 Haziran 1960'daki yazım: «Her zaferln mayası ser.dedir:> Atatürk Türk ordusuna böyle demiş, her zaferin mayası sendedir... Nasıl da nmntln, sevinçli bir yazı yazmışım: «Bugün hepimiz yeni bir insanız. Hepimız yeniden doğduk. Hepimiz sılkındik, doğrulduk..» Nasıl da az sürdü bn giiven, bu mntlulnk! .. Çirkin politikacıhk, particilik, demokrasi adı, maskesi altında nasıl da sardı bizi! Nasıl da yeni çıkmazlara iteledi bizit... Gürsel'in deyimiyle; «Atatürk'ün kapanmış olan yolu açılacak» tı, açılmadı, bir iki yıl içinde daha da kapandı o yol, tıkandı, örtüldfi, sıvandı dört yandan. Atatürkçfilük adı var, kendi yok bir dnrnma getirildi. «Büyük Kurtuluş'u okuyomm sayfa sayfa. Hasan ÂU Tüeel; «Üç kelime, hep o üç kelime ağızlarda: Hurrıyet, Ordu, Atatürk. Bu bir kutsal teslis oldu Türk için: Hürriyet, Ordu, Atatürk. Öyle bir üç ki, üçü bir ve bıri üç. Demek Ordusuz Türk, Türksüz Atatürk, ve Ata'sız herikisi olamıyor» diye y»zmıs. Devrimin Egitim Bakanı Yavuz, bakm neler demis radyoda: «Atatürk ideallerinin, hür ve müspet düşünce ışığının, yurdun en uzak köşelerine kadar süratle yayılması yolundaki büyük vazifeye hassasiyetle devam edüecektir. 2? Mayıs inkılâbını yaratan anlayış ve iradenin devamı, açtığımız hürriyet devrinin idame ve muhafazası için şarttır...» Evet bngün 27 Mayıs. Hem de bayram... Her yer tatil, okullar, daireler. Törenler de yapılıyor, geçitler, tebriklerin kabnlfi, bavraklar. Ama uçmnş gitmis 27 Mayıs 1970! «Yeni Kemahzm» ülkfisü, Atatürk'ün dönüsü, Hürriyet, Ordn, Atatürk birlifi şimdilik bir düş olmns... Bir daha okuyoram kendi yazımı, Atatürk'ün bir sözüyle bitinnisim. En dofrasnnu, en güzelini, cn güçlüsünü Atatürk söylemis. En umutsnz anımızda, en karanlık günümüzde birdenbir« nmnt, giiven, aydınlık veren bir sös bn: «Sizin gibi kumandanlan, zabitleri, neferlerl olan bir millet için köle olmak mümkün cîeğildir...» Polietilen Manşon ve Adaptör İmâl Ettirilecektir 1 TeşekkulOmüz ihtiyacı olarak muhtelif eb'atta 28.000 adet (4 kalem) polietilen manşon ile 56.000 adet (6 kalem) polietilen adaptörün imâli işi kapah teklif alma usulü ile ihale edilecektir. 2 Bu işe ait teknik ve idarî şartnameler Malzeme Servisimizde görulebilir. 3 Muvakkat teminat, teklif edüecek bedel Ozerinden şartnamede yazılı nisbetlere göre verüecektir. ^ 4 İstekli olanlann kapah teklif mektuplanm 18/6/1970 günü saat onbeşe kadar Malzeme Servismrize tevdi etmeleri üân olunur. PTT İSTANBUL TELEFON BAŞMtDÜRLÜĞÜ Bu. bir anayasal düzen kıncılığı idi. İşte 27 Mayıs, halka ihanet teskil eden bu düzen kıncılığına Türkiyede, bu düzene protestoçekilmi; sert bir protesto ohnusyu çeken ve onu mutlaka kökten tur. Devrimciler, bu protestonun, değişürecek olan devrünciler kit şimdi de kendi protestolan oldule olarak, halk olarak, halk gücü ğuna dikkat etmelidirler ve onu olarak mutlaka vardır, varolazözetmelidirler. caktır: Kulakları, 19 Mayıs me0 21 M.4YTS, BtR DtRENME sajı ile dolu; idrakleri, 27 Mayıs çığın ile bilinçli devrünciler... Dü DEMEKTtR: 27 Mayıs, protestoyu aşarak kendisine varılmıs olan zeni halkın düzeni. devleti halkın bir direnme de demektir. devleti halinde kurmanın yeni Bu direnmenin üç yönü vardır: aşamalarmı arayan devrimciler... • 27 Mayıs, DP. nin bir karşı devrim halini alarak ülkeye tekrar Retirdiği bir aşın sağ kanat AsyaÜiğine, eski değer ve kuşte bu devrimciler, 10. yıldönımlann canlandınlmast eyleminumünde. dikkatlerinin büne kökten, temelden bir direnme\ tün keskinliğiyle 27 Mayıs"a dir. bakmah ve durum muhasebesi yap • 27 Mayıs Asvailiğin zorunmalıdır. Görmelidir ve bilmeli lu paraleli olan bir verimsiz ekodirler ki, omeğin, Cumhuriyetin nomik düzene karjı bir direnme 10. yıldönümünden çok ayrı kodir de... şullarla çizümış bir ortam içinde Bu ekonomik düzen, gerçek dirler. üreticilik ve bilimsel ve rasyonel Bu ortam paradoksal bir ortamilgisi olmıyan kısır bir düzendir. dır: Cumhuriyetin ilk 10 yılında her savaştan açık alınla çıkılmıs Israfa dayahdır. Hrrsızlığa varan uzantılan vardır. Tümü ile bir ü. Oysa ki, 27 Mayıs, âdeta yenik sömürii aracıdır. Halkın inisyatiçıkmıştı bu 10 yüın aşamasından» Ama tuhaf bir yenilgedir bu:. Maz finde, çahşanlann denetiminde değildir. Çiftlik ağası müsriflerin. ye lum uluslanrı iç ve dış zâlimleri ve bunlann siyasal güçleri; Tür ni türedi hırsızlann, uluslararası komisyonculann, her çeşidi ile, so kiyeyi bağımlı fakir yoksul kılma; boyuna sömürücü merkez müriicülerin yönetimi altındadır. 19 Mayts Ihtilâlcilerinin halka ler yaratarak onları sandıktan çı dönüklüğü özlemi içindeki halk karma işinde basan kazanmasına rağmen, gerçekte Türkiyede geli çocuklanmn ve adamlannm 27 şen fikir, kendini büeyen ve yeni Mayıs'ı da, elbet de, bu ekonomiye direnecektir. oyen aksiyon devrimci radikalizm dır. Ve bu da, dı$ yenilikler • En sonunda 27 Mayıs, iç ve içindeki T7 Mayıs'ın zaferidir. dış bağımlılığa bir direnmedir: Böyle eskimiş Asyai değer ve ku Türkiyenin devrimcileri, önce, işte bu durumu gönnelidirler. Ve rumların, böyle bozulmuş sömürü böylece, Mustafa Kemal'in 19 Ma cü bir kapitalizmin doğal sonucu olarak gelen iç ve dj« bağımlüıyıs mesajmdaki ilkelere dayana§a bir direnme... rak gösterdiği ulusal ülkülere dayanmanın ve inanmanın boş bir O 27 MAYIS. BÎR AKSİYON şey olmadığmın bu kanıtını herke DEMEKTİR: Gönlü yanmıslığtn sin gozleri önüne sermelidirler. kökünden gelen bir protesto, bilin cinin temelinden gelen bir direnç, 27 Mayıs'ı, bir aksiyona da Itmis tir. Ve 27 Mayıs, kendisine direneceği değer ve kurumları tasfiye; yerlerine halkçı rasyonele uygun larını getirmede bir aksiyon olma nitcllğini de almıştır. Suasiyle u 10. yıldönümünde. kendisine şunlan da yapmak üzere: dayanılan ve inanılan ulusal Lâik Sosyal Halk Cumhuriyeülkü ve devrimci aksiyon açıtin i yeniden kurmağa yöneliktir smdan 27 Mayıs, tarih içinde nasıl bu aksiyon... bir anlam kazanmıştır? De%rimTürkiyede bir gerçek demokraciler, tarih içinde kazanılmış bir si kurmanın ilk koşulu, cumhuri anlam olarak, 27 Mayıs'ı nasıl yetin: lâik sosyal bir devlet ya kavramalıdır? Bunu şöyle göstepısına yeniden kavaşmasıdır. rebilir ve üzerinde şöyle düşüneFakat bu yapının bir soyutlama hiliriz. dan ibaret kalmaması gerekir. O ?' MAYIS BÎR PROTESTO Gerçekten bir halk devleti duruDEMEKTİK: Devrimci radikalizmuna erismesi gerekir bunun imin idrakinde 27 Mayıs, her şey çin, devlet rejiminin toplnm teden önce, bir protcstodan kalkar melhıde de lâik ve sosyal bir ortave bir protesto olarak gelisir: Mus ma dayanmasını sağlamalıdır. tafa Kemalden gelen ve gerçek Onun için 27 Mayıs aksiyontı; demokrasiye doğru yöneunlş batam beşeri anlamında lâik bir top lunan bir anayasal düzenin kıncılum yapısını kurmağa. bilimsel an bğma karşı bir protesto.. lamında da bir halk dcvletini kur 19 Mayıs thtUâlcileti, TürkJyemağa yönelik bir aksiyon olmak yi, içinde kendini bulacağı bir azonındadır: Bu, siyasa] gücü Inls nayasal prensipler cizgisi içine koy yatif ve kontrol e^Telerinde halmuslardı. Bu çizgi, köylüyü, çalı k'n elinde tutan bir devletth. sanlan ülkenin efendisi yapacak sosyal örgütlenmenin ve aksiyo O FAKAT TERS BİR SÜREÇ, non Türk üslubunu aramaktay27 MAYIS'A TERS DÜŞEN BİR ken, nyntolmuş ve saptırümıj bir SONTÇ VTRMtŞTİR: 19 Mayıs, kitlenin sandığından çıkan bir kuv pek elverişsiz bir tarihsel mirasın vet, 10 yıl içinde, hareket noktası etkisi altındaki Türkiyemizi, soshalka ihanet sapmasına girmişti. yalleşmiş halk devletine ve toplu ürkiye'de de elbet devrünciler vardır: Mutlaka bu düzeni değiştirmek isteyen ve mutlaka da bu düzenideğiştirecek olan dev rimciler.. Mazlum uluslara dış ve iç bağımlılık getiren zâlimlerinden kurtulmanın ilk yolunu göstermiş liderlerin ışığı altuıda devrimlere girişmiş bir ülke, saptırılmış, durdurulmuş devTimlerini ve bunlara bağlı kaderini tutucular kafilesinin keyfine, elbet de bırakmıyacaktır. I Devrimciler DIKKAT! Proi. Bahri SAVJI muna ulaş'jrıcıhğın yolunu açan en değerli prensipleri koymuştu. Fakat. tarih, siyasal iktidarın sınıfsal ilişküere dayalı mahiyeüni kurcalamıya elvermemişti. 27 Mayıs da, içeriğindeki bu protesto direnme aksiyon prensip leri, niteliği ve hamlesiyle, ilerici kanatlann Türkiyeyi araması ve yaratması olanağını koymuştu Fa kat, çıkışındaki özel koşulların zoru ile, smıfsal ilişkilere çözüm yolu bulmadan, yerini, olayların ge lişmesine bırakmak zorunda kalmıstı. Bu yüzden siyasal iktidar kalkınma gerçekten devrıme ulaş ma unsurlan ile sınıfsal ilişkiler arasmdaki bağı bir çözüme kavus turraağa mümkün olamadı. İşte kırk yıl arahkla yeniden gelen bu elverişsizlik sonucu, 27 Mayıs, öz niteliğine ters düşen bir sonuca engel olamadı ve Türkiye, yeniden geleneksel değer ve kurumlann prensipleri altında ça hşan bir sağ kanadın egemen sınıflannm sultası altında düstü. Sağ kaaadın egemen sınıflan, Türkiyenin çıkmazını radikal ted birlerle çözme yeteneklerinder yoksundur. Onlarm tek yapabil» ceği. öfke ve bu üfkenin itişiyU. dürttükleri gerid kuvvetleri, ilerici kuvvetleri karşısma dikerek kendi lehlerine bir denge kurmak tan ibarettir. Ama böyle entipüften bir dense içinde, ulusçu sınıflann ve kuvvetlerin ulus dısıcı sınıflar ve kuvvetler egemenliği altında tntulması mümkün olur mu? Olmu yor işte Bu yüzden. yalnızca petrol den 150 milyon haksız çıkar kaçır masma rağmen emperyalizm, Türkiyede dizgin ayarlamalan sıkrntı sına uğramıştır. Kendisinin tüme oranı "» 20 olduğu halde ulusal gelirin */« 61 ini kendi kesesine ka çıran işbirlikçi sınıflar ile feodal mütegallibe de, geri kalan % 80 lik kitlenin dizginlerini de ayarla mada sıkıntılara düsmüştür. Meta fizik avuntulann peşindeki gerici ler de kendilerini besliyen suyun, artık değirmeni döndürmede uğra dığı güçlüklerden, kendi paylaruu elbet de alacaklardır. Durum muhasebesi I Bnnalım ve çıkmaz 0 BUNALIM VE ÇIKMAZ: Fakat tarih, bu kez de, bu sağ kanat egemen sınıflar snltasına oyun oynamazlık etmemektedir: Sağ kanat egemen sınıflan, bir bunalım ve çıkmaz içine girmijIerdir. Bu çıkmaz içlnden, Türkiyede gözüken şudun Üretim noksanı; uluslararası ekonomi alantnda ge ride kalmışlık, geçersizlik; böylece dıs ekonominuı güçlerine, daha doğrnsu ulnslararası emperya lizmin ekonomik ve siyasal boynn durağuna boynunu uzarma; ve böylece dc gerçek demokrasiden uzaklaşarak tüm bağnnsızlığa düş me: tarihimizin yeni koşnHarı Içinde, eski 19 Mayıs 1919 «vaziyeti umnmiyye» si içine girme... Türkiye, işte şimdi, AP yönetlmi altında böyle bir bunalım ve <'kmaz içindedir. © RADİKALİZ!VtE ELVERİŞLt BtR EVRE: Fakat bu bunalım ve çıkmaz durumu, aynı zamanda, ta rihin, radikalizme elverişli bir evresini de açmıştır. İçine düştüğümüz «vaziyeti umumiyye»nin objektif mütalâası, bizi, muhakkak ve muhakkak bu yargıya görürür. Söyle ki: Sonuç açma işine giriîmiştir. Evst 10. yılındaki 27 Mayıs, ken di niteliğine ters düşen sonuçlann içine düsrnüs gözükmektedir. Fakat onun içeriğindeki protesto direnç aksiyon niteliklerinin teş kil ettiği pencereden baktığunız zaman gerçekte derin bir bunalıma düşrnüş olanlann, gayri rnüll smıflann egemenliği ve onların orta"ı emperyalizm olduğu anla çılır. Bu >üzden onlartn egemenlik lerinin kırılma evresinin başladı ğını söylemek bilimsel bir gerçek olur: Yeter ki devrimciler bugün 27 Mayıs olduğunu, onun da bir protesto direnç aksiyon olduğu nu anlasmlar ve buna dikkat etsinler. | lizmlere elverisli bir evreyi şt<* böyle bir ortam içinde, ta rihin koşullan, yeni radika••••••••••••«•••••••••••••••••• T E Ş E K K Ü R j Nasıl bir anlam kazanmıştır? YARIN : 27 Mayısın 10 uncu yıldönümünde Yazan: Doç. Mukbil ÖZYÖRÜK B Memur almocaktır BaşmüdürlüğOmuzde boş ve boşalacak memur kadrolannm doldurulmasını teminen 2/6/1970 tarihınde saat 14.30 da PTT kantininde yapdacak smavla memur almacaktır. Aşa£ıdaki nitelikleri haiz olanların nüfus cuzdanı, diploma ve bir adet fotofrafla 1/6/1970 tarihi akşamına kadar Personel Amirliğine müracaatlan üân olunur. İST. TELEFON BAŞMÜDÜRLÜGt ŞARTLAR : 1 En az Orta okul mezunu olmak. 2 18 yaşmdan küçük 35 yaşından bflyök olmamak. 3 Erkekler için askerliğini yaprms olmak. (Basm: 14666/5231) %«••••• ••«••! Bizleri büyük acılar içerisinde bırakarak ara j mızdan aynlan büyük asker ve alicenap insan aile • reisimız Emekli Tümgeneral N A C I S E Z E N ' i n cenazesinde bulunan, çelenk gönderen, telgraf ve telefonla bizlerin acısına iştirak eden başta çok Sayın Cumhurbaşkanırmz Cevdet SÜNAY ve Sayın eşleri Atifet SUNAY'a, Millî Savunma Bakanı Sayın Ahmet TOPALOĞLU ve Millî Savunma Bakanlığı mensuplanna, Cumhurbaşkanlıgı Başyaveri Top. Alb. Sayın Turgut Özbahadır'a, Cumhurbaşkanlıgt müşaviri Sayın Kemal Özçelik'e, eski muharip arkadaşlanna, Birinci Ordu Kumandanı ve mensuplanna, Merkez Kumandanı Saym General Şahap Yardımoğlu ve maiyetlerine, 66 C Tümen merasim kıt'asma, Emı nıyet 3. cü §b. Md. Sayın Gültekin Demir'e, aile dostlanmız Sayın Şadi Önel ve eşlerine, Sayın Sadi Bodur, Rüçhan Ünver, Kaya Kocapınar, Ertan Kara, Burhan Öztürk, Doğan Sayan ve bütün sevgili arkadaşlara, çalışma arkadaşlanma, işçi arkadaşlara, Zeytınburnu ağır bakım fabrikası arkadaşlarına, akraraba ve dostlanmıza ayn ayn sonsuz şükranlanmızı arz ederiz. EŞİ, OĞLU, GELtNİ ve TORUND Cumhuriyet 5235 Ânkara Elektrik. Havagazı ve Otobiis Işletme Müessesesi Umum Mudurlugunden: Pikap ve Jeep satın almacaktır 1 Müessesemizce 1 adet 750 Kg. lık pikap ve 4 adet tenteli Jeep (uzun veya kısa şasi, kaloriferli) teklif alma usulü ile satın aJınacaktır. 2 Ögililer teklif edecekleri vasıtalarm markasmı, modelini, rengini ve teslim müddetini sarahaten bildireceklerdir. 3 tlgüiler teklif fiatlan üzerinden verecekleri % 7,5 muvakkat teminat kataloğ ve prospektüsleri Ue birlikte hazırlıyacaklar, tekliflerini 5/6/1970 Çuma günü saat 17.30 a kadar Müessesemiz Yazı İşleri Mudürlütüne vereceklerdir, Teklifler bu tarihten itibaren 30 gün opsiyonlu sayılacaktır. 4 Postada vâki gecikmeler nazan itibare alınmıyacağı gibi telgrafla müracaat kabul edilmez. 5 Müessesemiz siparişi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. NİMBÜS Ordu Valiliğinden tr 1 Fatsa tlçesınln Sarmaşık Köyünde Ozel Idareye alt sıcak su kaplıcasımn iki yıllık ıcar ışı şartnamesi geregince kapalı zarf usulüyle artırmaya konulrmıştur. 2 Yıllık muhammen icar bedeli (49.000) Ura olup geçici temınatı (3675) lıradır. 3 îhale 8/6/1970 Pazartesl günü saat 15.00'te ll Daim! Komlsyonunda vapılacaktır. Bu işe ait şartname mesaı saatlerinde her gün II Daiml Komısyonu Kaleminde göriilebüir. 4 îsteklilerin, geçici teminatlanna ait makbuz veya mektuplanm muhtevi mevzuat çerçevesinde hazırlanmış teklif naektıınlarinı ihatı»ftnAtinrfonhir mauf An^# tl naiml Kn~
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle