25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JAHİFE t t ö 26 fcisan 1970 CUMHüRtTFT »«»»• nan savunduğumuz görüşümüz odur ld, bu prob Iemlerin hiç blrisi halledilmez dnsten seyler deİUdir. Örneğin, dln dünyada insanlan ve Utleleri birbirlerine bağlayan bir manevi kuvvettir. Ve Türkiyenin nüfusunun tamamtna yakın bir çoğunlnğu dünyanın en aydın, en llerid, en açık ve bllhassa en müsamahakâr ve blrlestirici dlnine sahip ve bağlıdır. Ve bu kitle din bakımından olduğu kadar. bir milleti birbirlerine bağlayan ©teki müsterek yönler bakımından da yine dtffiyarun en yeknesak (oplumlanndan blridir. Ama Turkiyede din ve butün bu müşterek yonler. sırf kişisel ve politik nedenlerle btr istismar vâsıtası olarak kullanılmaktadır. Milleti ayn kamplara ayırmak icia başvurulan çeşitli bölücüluk faaliyetlerine bile zaman zaman dinî, etnik birer kisve giydirilmeye çalışıldjgı da ortada dır. Ama kimse bu eok zararlı sakim sistemin ıslahmı üzerüıe ciddf bir görev olarak almak e#iIhninde görülmemektedir. Henıen hemen her konu da aynı sartlar altuı. da olduğumuz görülüyor. Biz, dâvâmtzın haklılı. gını costermek içln, yanl Türkiyenin dertlerinia halledilmez cinsten şeyler olmadığını gösterebilmek için, bn problemlerden bir tanesi üzerinde küçük bir hesap yapaeagız. Crkiy* p«k çok T ülke djye tanınır. Broblemlerl olan Ur Ama bisim her zai KÜÇÜK BİR HESAP Sadi KOÇAŞ KONTA MİLLETVEKİLİ Saymaya kalkarsak ömekler çoğalabillr. Maden boyledir, deniz ürünlert böyledir, hattâ tanm boyledir. Örneğin, Türklye dünyanın en met hur tiitün üreticlsidlr. Gelirimizin büyük kısmı da tütündendir. Ama biz, kendi yurdumuzda dünyanın en pahab sigarasuit içer, dünyaya en az mâmul sigara satar ve Allahın verdigi bo büyük imkânlardan bile faydalanamayn. Halbuki kâr tütün satarak degil sigara satarak sağtanabUir. bir B iz bugünsartlansürii gücümüzden sadeeo biri üzerinde duracak, bundan faydalantna bnkân ve üzerinde bir hesap yagelmesl gerckir. Halbukl bugun Türkiyenin Ufi geliri 150 milyon dolâra ancak yaklasnuştır. Neden? B«n hu gornnnn cevalnnı ciddl olarak arastırdım. Böyle bir makaleye »ıjmayacak kadar ozun ve bilhassa bn derdin halledllemeyişi, bir devlet için gerçekten acıdjr. Bu halıien en çok ntırabj da yioe dışa» ndaki Türk işçisi çekmektedir. Bu konuvu yetkililerin dikkatine bu suretle arzettikten sonr» biz hesabımıza dcv»n) edelim. n) sonhım. Hemen hepsl genel elarak (Mümkündür) dediler. Bu cevsbı da almca bir küçük besap yaptım. Proleter Ismet Paşa tamet Pasa, Birinrf Büyuk Millet Meeliai yadigârlann» evin i de bir 6£le yemefi vermis. Paşa'nın ıJmdi 40 milyon llra eftjgi • •dylenen Pembe KSşk'finde sekseni asıp doksana, merdlven da S yamış eski üyeler toplanmıslar. Tevfik Rüstfi Aras, Yasin Kut S lug, Halit tbrabim Ozkaya, Hitseyin Ak»n. Taain Hajimoflu, S Ahmet Fevzi Erdem. ve aralannda blr de doksanı tsmıs Fah i rettin Altay Paşa var. Altay Pasa oyle anlasılıyor ki bepslnden daha dinç. Çünkü Ismet Pssa'ya : « Pasam biz artık müzeliğiz..» demi» tnSnfl ne eevap vermis bu sözlere? Orası belli deJHL Altay Pasa, tstikl&l Bsrblnln kahraman s*v»rl pasalanndan... Tevfik Rflstü Aras, Atatflrfc'fin Harieiye Vekffl... Temekte »zun uzun »ohbet edllmia. Oaseteeiler Sayın Tevflk Bn»ttt"ye •ormuBİar : • tnönü ile çahşırken iHşkllertais nanldıî Blr dcmecisisd» proleterim demissiniz, dogriı tnuT» Aras demls ki : « Kabınerte bulunduğum zamanlar eogtı zaman aynı dfl•flnurdük. 1925 • 1926 yıllannda, bugün Inönü'nüo düşündüğü gıbi düsünüyordum. Kendisi de bugün söylediğim gibi düşünüyordu. Yanı ortanın solunun ifade ettiği mânada düşünüyorduk. Proleter meselesine gelince... Söyledlm böyl» şey. Hepimiz proleteriz, çalışan insanız. Çalışan insan proleterdlr. AyUklı çahsan insanlanz.» 8ayın Tevfik Rflştö'nfin soyledirl do|rud«r. Proleter, e s l f »an İnsan, emekçi demektir. 1920 Büyfik MlIIet MecUslnde «Halkçılık Bildirisi. nin tartı«malan arannda blr ftye kurrtdeo : « MİHetin çalışan falrirlert.» diye »ortrrB vSrdttrflrken !»• mai! Snphi Soysallı oturdufn yerden : « Emekçi.. emekçi..» diye bağırmıs. Ve sonradan kürsüye çıkıp «emekçi* keUmesta! «proleter> kelfmesi yerlne kullandıfını açıklamıs. O gün bnjündür, emekçi sözu dilimlze yerlesip kalnuf. Bananla beraber proleter sBıflnün epey vatandasrn basına belilj işler açtıîını söyliyebiliris. Bogfin faklr fokaradan biri «Ben proleterim» dedigi caman basın» gelmiyeeek i» yoktur. KadıkSy Pendik arasında minfbüs isleten bir sofSr vatandasm bn vfizdrn basına neler feldlîinl hatırlamalısınız. Arabasının üstfine «Proleter» diye yazan bu vatandasın yolunu ketmh}lerdi : Vedlr, ne demek bn? Çahsan İnsan demek. emekçl demek. ITIan sen komünist misin? Havır, proleterim. sen de proletenrtn. Ağzınt topla !. K»vra dövfis ve ksrakolRsrakolda komiser j Ne demek proleter? Çalışan adam demek. Ne dlye yazdın arabaoın flstflne? Ve blr fasıl da orada... Minibüs sof6rfinfin basına (ehnedlk l | kalmamistt fa proleter «öıcü fünden Adamcafız «proleterim» dedikçe Iflâhj kesilmisti. Ama bakin simdl neler üfrenlyonn : tsmet Pasa proIetermiş, Tevfik Ruttu de protetermlı, mlnibfls şofSrfi gibl. Talnıs bir farkla : Proleterim.. dedlfl taman ne Sayra Terfik ROftfl'yfl d>verler, ne de tsmet Pasa'yı .. Anlasılan bizim memlekette «prolrterim» demek için 6nem11 mevkilere Jeçmek gerek. Ama fabrlkadakl isçi, tariadakl koyW, insaaftaki usta, mavnadaki tayfa, y»l ympımındaki emekçj, velhasıl gerçekten proleter olan klsi : Ben proleterim.. demeye iförsfln. BOyuk Millet Meelisi'nin SO'nci yıldVnflmfinfi yasadık. B1rlnel Meclis'in saygıdeter yadigftrlan tamet Pasa'mn erlnde toplandılar, vediler, Içtiler. ırohbet ettiler. tcierinde PaM'dan gaynsı yok bugfin politikanın içinde 8»ka degil yanm •fiıyıl geçmls aradan... Yanra yBzyıl ne demek? Ne demek olduguna dfin blzira gazetede yaymlanan Turk • tş raporundan okuyalım : « Mernleketimizde 1719 aile yılda ortaltma 1 milyon S O B bln 865 Ura gelir sağlarken, 2692U aile yıld» 1379 llra ile «eçinmektedir. Nüfusun beşte birini teşkil eden bir grup, gelirin üçt» ikisinl almakta, beste dört çogunlufü teşkil eden grup is» arta kalan yüzde 39'u paylasmaktadır. Rıkamlsr başka bir y8nden ineeleadiğinde gelir diiimlerinin ait ve üst grupunda y»r alan eşit sayıdakl iki grup aileden birine fellrin yuzde 6Ti v«rilirken, diğerine yüzö*e 4 verilmektedlr.» tfte Tfirklyette yanm yfizrıl demek, b« rakamlar d«mektir. B« rakamlan «0 milyonluk kttskte «turan <Pxol«t«r tsmet Paşa* mıza lthaf ederiz. Rakamlar diyor ki etkUilerin bana sorlediklerl eavretin içine girerek kısa tamanda dışandaki isçi saruuıı bir milyona çıkardığımız fün blr büyük problemimizi çözmüş olacaği». Isçiye kendimis iş bulmak, en müsait •artlarlâ anla^malarını yapmak, yabancı ülkeİerdeki füvenlik ve sosyal problfmlerini kendimiz halle<mek, kısa bir eğitimden sonra daha mukemmel şartlarla dısan pondennek, kazandıklarının karaborsaya Intikal etmemeei fçin gerekti ber çeşit kolayiığı göstcrmek ve tedbiri almak sartı Ue, dışanya giden işçüerimiz, hpr ay mnntazam aurette (aüelerine, bankalara veva derletin röneteceği ve ga ranti edeceği yatınmlara Işiirak seklinde) yurda ortalama 150200 dolar söndermeye hazır olduklannı, battâ bn konuda mukavele vapmaya âmade olduklannı belirttiler. Bu ra, kajnın nazari olmaması için bem isçi, hem de yabancı işverenle konu'tnm. Çoğa 15S dolan az buldular. Bu demektir ld, ber isçi TflrkİTe'ye yılda 18002400 dolar (bununda ortalamasım alirsak en kötümscr haliyle 2000 dolar) para göndermek gücüno sahiptir. Yanl sadece bu orgs* nlzasyon yapılabilse. bujrünkü mevcut işçilerimizin bile Türkiye'yc senede 700 milyon dolar dAvis göndenneleri (âzımdlr. Dış ticaret dengesi 1~\ ıs ticaret dengemiz yerçekten yflrekler •' acısıdır. Dünyanın çeşitli >önlerden zen gia bir üikesine sahip olan 35 milyonluk koea blr devletin dış ticaret geliri, petrolden başka bir imkâna sahip olmayan ve nufusu yanm mUyondan daha az bir çol devleti olan, eski llçe merkezimiz Kuveyt'in dıs tltaret gelirinden daha azdır. Ve isin acısı gelmls geçmis hiç blr ldar» bu derdin çaresini bulamamıstır. l$te biz bugün bu derdin çarelerl üzerind* blr arastınna ve bir hesap yapacağız, Dıj ticaret kaynaklanmızdan biri turizmdlr. Ama Türkiye, biitün imkânlarma rağmen, dunyada tnrizm gellri, turizm giderinden az olan müs tesna mirasyedl ülkelerden blrisidir. Gülmek mi, ağlamak mı lâzun bu dunıms bilemiyornm. Ama bildiğira blr sey varsa, tıpkı birkaç yıl evvel C. Senaiosu kürsüsünden belirttiğüniz gibl, bu durumun Islâhı, hem de süratle ıslahı için sadece blraı bilgiy» ve blras d* ciddl calısmara muhtacız. pacagız. Bu da Türkiyenin tıpkı bojona akan svları glbl bos duran is ve isçi gücümüzdür. Ocak aymda Avrupa Konseyl toplantüan Jçtn Fransaya gitmiftik. Toplantı aralannda ve •onunda zaman buldukça Fransa, İsviçre ve Almanyadaki i«Ueriraiı]e bazı toplantılar yaptnn. Bunların icinde en rahat ve lyi durumda olan lar İsvlçredeki ljçllerimiz, en müskül durumda olanlarda Fnuısadaki iîçilerimizdir. Do|ru dünist blr Ijçi anlaşmamıı bile olmayısi gibi nedenlerle, Fransadan en az faydalananlar Tttrk i»çileridir. Bu yüzden örnek olarak Fransayı ele alacajhm. Fransada birçok yerlerde i^iler bana, Tür kiyeye ayda ancak 500 frank gondermelerine mü•aade «dildiğini, kendilerinin daha fazla göndermek Imkân ve arrusnnda olduklannı belirterek bn konuda yardım edilınesini istediler. 500 frank takriben İM dolâr demektir. Ttnl en kötü sartlar alttnda bulnnan Fransadaki ifçiler, syda İM dolâr para gönderme müsaadesfaıl az buluyorlar. Demek ki çok daha iyi sartlar altında bulunan ijçller daha fazla gönderebllirler. tfiiekim diğer memleketlerde bana ortalama 130209 dolâr gönderebUeceklerinl sbyledl Tiirk ijçileri. Bngün dıinyada 35* bln kadar Isçnntz var. Banlmnn Tiirkiyeye para pönderme yollan tam •ajlannMlse, aenede 700 milyon doUrm Tirrds Isçi gönderelim mi? Türk halkına is saflanıp insanca rasama gücü kazandınlıncaya kadar gönderilmeslne taraftarım. için dış ifelir yönü bfr vana sadece egitim bakımından faydalarını dikkate alsak bile bunda fayda pörüyorum. Ancak, bn günkü şartlar altmda ve hiçbir sosyal tedbtr almadan, bilhassa bu halin Ueride bir siyasi baskı olabilme vönlerl üzerinde durmadan işçi göndermenin mahzurlarına lcaryı her türlü tedbirin de alınması devletin flzerinde duracağı blr konu olmalıdır. Ondan sonra nasıl ve ne kadar işçi göndermemiz konusu grllr. Buffin Turkiyede mil yonlarca vatandaş dışanya gitmek ister. Altt ayda bize felen binlrrce roektnbun en aı yarısı bu hurusta yardım tsteyenlere aittlr Hiç blrisine yardım edemiyoruz. Bu yüzden bn derde bir çare ararnak dflsüncesiyle Avrupa Konseyi toptantısından beri birçok kişilerle temaa ettim. Konsey yetldlileıi Ue, dısandald temsllcüerimlzle, içeride bu konulan akü eren birçok kişilerle, isçilerle nzun usnn konustum. Ve (Bnlüm ki, bu isin bir çözüm yoln var: TetkiUlere ıon olarak (DışandaU tfel aniktamıı artırzttatun •»iiınnifi olirp vvelâ, dıs memlekete Işçi gönderme E zararlaruukısaca değinecegim. Bonun konusuna çesitli sayanlar var. Ben, Türkiye'de Iki milyar dolar giin, sadece isçl dövizi olarak dı* ticaret gellmize ild milyar dolar Uave etmek pucümüz vardır. Bu miktar bile tek başına Türkiye'ye baîka bir yön, başka bir renk verebilecek cn mücssir kaynaktır. Haydi diyflitn ki, evdfki hesap çarşıya uymadı. Bir milyon gönderemedik. Aksakbklar oldu. Gelirimiz de İld milyar değil de, birbuçuk milyar, hattâ bir milyar dolara düştti. Bu bile bugfinkü işçi petirimizin 67, butün djş ticaret feUrtmizin Iki katıdır. Hesap bu kadar basittir. Ama bumı yt» pacak, bunu basaracak, bn orpuüzasyonu knrnp isletecek yetkUilere muhtscu aadece. dışandaki Y ukanda belirttiğüniz sekildeçıkardıimuz işçi Kayısını bir milyona Hayır Dostsuz insan kimdir? Kimin dostu yoktur bn yeryüzfindef Bu soruya yerilecek tek yanıt var : Folitikaeırun !„ Politlkaeı, doitn olmayan insandır. Dost bildikleri, saydıklan, hep özel çıkarlannı o politikacının iktidanna baflı sayanlardır. Voltalre «Doatlnk» adb yazıBinda şöyle tanımlar dostluk denen seyi : «Dostluk; duygıılu ve erdemh iki insan arasında kendıliğinden meydana geliveren bir anlaçmadır.» Bir politlkaeıda dnyfu diye bir «ey var mıdır? Politlka insan yıjhnlannı belirli bir yana doğru yönetmedir her aeyden önee. Bir ki?i kendinde birtakım üstünlükler, yüeelikler göriir öyle politikacı olnr. Iktidara feçmek, bir tutkudur. Banon dnyguyla hiçbir ilisiği yoktur. Göıfi yasarmaz en acıU olaylarda. Ya da merhametli bir insan rolünü oynar. Hem de gerçekteklnden daha basanyla ! Ama biraı kazıyın, sahtelifi beliriverir. En büyük politikacılar, duygunun, duyguln olmanın zarannı bllirler, kabul ederler. Lenin'in, Beethoven'ln blr parçasını dlnlediktrn sonra «Bövle parçalar insanı dnyjnln yapıyor» demeri dnyguyn, dnyrulanmayı politikacı için yakışıksız blr dtlr«n», bir guçsfizlfîk saydıgım Rösterir. Sırasmda en katı, en aeimanz kararlar vermek için, kendini, koltu^una, partisinl, taraftarlarını korumak, savnnmak için kişlnln doypu "eaafından kendini fcurtarması gereklidir elbet... r a erdem? Bir politikacıda erdem olabillr mi? Duşünülebilir mi böyle bir durum? Bir politikacı, en başanlısından en başarısmna dek "erdem'i kişiliğinden silip atacaktır çaresiz. Çânkü erdemli olmak yıfınlar karfisında o kisiye bir güçsüzlSk verecektir. Erdemli kisi, kıyamaz, yalan söyleyemez, iki yüzlü davranamaz, bugün bövle yarın şöyle konuşamaz. Politikacılık, tutarsızlıktır; erdem ise tutarlı bir seydir. sürekli, deiismez bir değerdir. Voltaire'in tanımına bakarsak politikacı bu iki deferden Toksun. öylevse dosttan da yoksun. N'e dost olabiiir, ne de dost edinebilir. Voltaire, «Erdemli olmayan kısi dostluk nedır bılmez> diyor, Şöyle sürdürüyor dediklerini : «Çünkü kötülerio, olsa olsa suç ortakları olur, haz duşkunlerinin sefahat arkadaşlan, çıkarlannı arayanlann ortakları vardır, siyaset adamlan çevrelerme fıtne fücurlan toplarlar, prenslerin ancak dalkavukları olur.» Şimdi diişiinüyomm 8Ikemizin ünJü ve bflyflk poUtikacılarını. Bir bir gözümün önünden geçiriyorum hepsini. Adlannı gaymak çereksir, tanırsınız onları. Var mıdır gerçek bir dost]an? Kendileri de Rerçekten bir insanın dostu mudurlar? Hattâ, kendi kendilerinin bile dostu değildirler onlar. Teri zamanı gelinee kendilerine de «ihanet» ederler ! Tarih önünde kendilerini, geçmisteki başanlı kisiliklerini uçurnma sürükleyecek kadar ters, yanhs adımlar atarlar. Folitika geregidir gösterdiklcri mazeret . N'erden nereye feldik. Voltaire'in «Felsefe SözlüÇü» ndeki «Dostluk» maddesini söz konusu edecektim. Büyük Fransız düsünfirünün daha o zamsndan politikacıları, prensleri, yani iktidan elinde tutanlan «dostsuz» kalmaya mahkum kisiler saydığinı söyliyecektim. Anlayana sivrislnek saz demisler atalanmız. Anlamayana ne desen boş ! Dostsuz kalacaksın, dostluk nedir bilmeyeceksin: vızgelir bunlar polltika tutkusuna kendini kaptırmış kisiye. Dost, koltuğumdur der, yeter ona bn kadarı. Koltnk altmdan sidince, kupkuru bir boslukta dnyunca kendini, snlar bir seyleri, ama iş isten geçmis olur .. ugün Istanbtü'da kaç ilkokul var bümiyonım. Ancak kalemlerin ilkokullarda ele ahndığı bir gerçektir. Tarihimizi inceledim: Bundan 396 yıl önce 1574'te Istanbulda 1653 ilkokul varmış. Kalemlerin ele aündığı 15. yüzvüda büyük yöneticiler, değerli elemanlar yetişmiş, büyük işler yapılmış; Ayasofya yenide yapüırcasına tamir edilmiştir. Bu gün taşını bile ovnata • madığınuz Selimiye kış« lası ortaya çıkmış. Nasd yapılmış bunlar. Bilim yolu ile. B Devrime kıymayın kabüdlr. Sonra ne olduT Büyük öğretiyoruzt Oemekteler. önder Gazi Mustafa Kemal'in Dogru, minareyi falan kıhflaramızdan aynlmaıiyle biz de m haurlar. Efendilarl öjrettikalemleri bırakiık; yerini eskigftılı M yabancı dıli kullanari ye terkettüc nwmr«»*tler aratında bugünkıi Bugün yü* elll yıllik tarihl olan Birleşik Devletler Ay'a gi uygar milletlerin seviyesine udiyor da Türk köylüsü köyden lasmak içın çırpınaniar var. Nikasabaya gidemiyor, ye Batı dıllerıni, onun medeniyet gelismesini fiğretmezsiniz?. Devrime kıyıldı Bir »vuç lsraillınin karçuınedenr Kalemler çahsroıyor. da ne hale gtrdiklenni gördüBüyük sehirleri bir tarafa nuz, gerıhk yuzünden. bırakalım da yüzde 80'i köylü Mustafa Kemal, bu gerçeğl olan Anadolu'yu ele alalım.. All çok önceden görmuş, anlamış Canip Yöntem De demisti : ve 1928 ytlınd'a bize sunlan soy«H&li busu'a knbbeler lemiş : en hisli bir penah «Arkad'aslar! Biıim »flzel, aHâlft mlnarelerde tevekkül diyen bir an !» henkli, zengin lisanımız yeni Türk harfleri ile kendini gösteHurafeler arasında isleyen, recektir. Aıırlardan beri kafakoyluyu karaolıklara suruklelanmızı demir çerçeve içinde yes, eski harflerle egitim yapan bulunduran, anlasılmayan ve glzli okullar, hafız kurslan, etanlamadıjimız lsaretlerden kenrafı salgın bir hastalık gıbi sardimizl kurtarmak mecburiyetinmış.. Duşmanın 5. kolu durmadeyiz. Lisanımızı muhakkak an<?an çalifiyor. Sorduzıuz mu lamak istiyon». bunlar nedir? diye, efendim din eğitimi yapıyoruz, çocuklara yaVatandaslar! Teni Turk harfbancı dil oğretiyoruz, Arapça lerini cabnk öjrenlniz, bütün mıilete, köylfiye, çobana, hamala, sandalcıya ofretiniz!» Sonuç 5raiüyor ki, Atatürk gerçeği çok önce gönnüş ve anlamıstı. Bu gerçegi biz» de anlatmak amacıyla »öyle devaro ediyordu : «Daflan delen, semalarda uçan, göıe görünmeyen zerrelerden yıldızlara kadar her şeyl goren, aydınlatan, inceleyen medeniyetin kudret ve uİTİyetl karşısında ortaçağ anlamı Ue iptidaî burafelerle yüriimeye calışan milletler nıahvalmaya veya hiç olmazsa esir ve lelil olmaya mahkumdarlar.» Büyük Atatürk, bundan yanm yüzyıl önce gidilecek yolu göstermış, kaiemini kılıcından ö*aha iyi kullanmasmı bilmisti. O htlde biz de aynı yolu izleyelım. Tek kurtuluş yolu bu yoldur. Sılâh basına degü, kalem basına! tlerı!.. Selihattln 8AU9IK Emeklı Emniyet Md. 1571 yüında Kınm Hanı Devlet Giray 120 bin süvari ve bir topçu taburu ile kuıeye, Moskova'y* doğru yürümüş, Napolyon'un tek başına döndüğü, Hıtler'in Alraan ordularını perisan ettigi Rusya'da aynı âkıbete uğramadan, Moskova'yı zaptetmiş, yılda 60 bin ruble vergi ile Busya'yı Türkiye uydusu yapmı», nasıl yaproıs bu isleri? Bilim yolu ile... Büyük önder ve asker Mustafa Kemal Atatürk, o zaroanın modem bir ordusunu imha, baskomutanını ve kurmaylanm esir ederek, motorlu araçlara sahip olmadan 400 Km.'yi 9 günde gitmıs, karşısındaki koca bir emperyalizm hareketini yıkreış.. Butun dünya nıılletlerine hurriyete ulasma yolunu göstermiştir. Nasıl yapmış bu işiT Kaiemini, kılıcından daha iyi kullanmasını bılerek. DevTİmlerini, aklın alamıyacağı çok kı?a bir zaroana sığdırmıs. Bakınız; Mustafa Kemal Ataturk'ün 1928 yıhnda ger« çekleştirdiği harf devrimi hakkmda Paris Üniversitesi Tıirkolojı Proiesöru Jean Deny neler söylüyor : cSiz Tflrkler, Arap dilinl bngüne kadar lengin blr dil olarak kabul etmiştiniz. Halbukl Arap dilinde 3 sesli harf vardır: A, V, T (eski deyimle: Elif • Vav Te). Üç sesli harfi olan bir dil, tengin bir dil olabiiir mi? Teni kabul ettiginis yazıda (a, e, ı, i, o, ö, a, ö) olarak eekiz sesli harf vardır. Gazi Alustafa Kemal'in yaptıjh harf devrimi ile kalemlerin kolaylıkla islcroesi mümkündür^ Gerçekten d« böyle olmadı mı? 1927 yılında yapılan nüfus sayımında Turkıyemizde 13.660575 vatandaşımızın yaşadığı anlnsilmıştı. 1928 yıhnda harf devriminin yapılması ile 13 660.275 vatandas, kbylu, hamal, balıkçı.. herkes Gazi Mustafa Kemal Ataturk'un açtığı okullarda kalemlerine sarıldılar. Artık kalemler çahşmaya bailamıştı. Kalemler çalıçınca Ay'a değil, Samanyoluna büe gitmek 6 ••••»•••••••••••••«••••••••••••••»•k N TEŞ EKKÜR Oğlumuz Levent'in dofumunda büyüS yardımlannı esirgemiyen Sosyal Sigortalar Istanbul Has. tahanesi Kadm ve Dogum Hastahklan mutehassısı Jin. Op. Dr. Hulkiye TURGAY Ile Ebe SEMRA SUSAR'a. aynca doğıaaıdaiî sonra büyuk yardıtnlanm gördügümüz Çocuk Hastahklan Mutehassısı hemşire Nuran AKDUMANa ve dost hennire Gülseren SAYINER Ue dıger hastahane personeline (Okranlanmızı sunanz. Nermln ve Abdülkadir TÜCELMAN Dr. Akdemir ÇADIRCIOblU • • • •» • • • • •• • • • • • • • • • • • • • • »• • • • • » • • • • • • • • • • • ESKİŞEHİR ÇİMENTO FABRİKASI T.A.Ş. MÜDÜRLÜGÜNDEN: Fabrikamızm 1970 yıh ihtiyacı için : \ • l 7.000 TON ALÇI TAŞI, 4.000 TON DEMİR CEYHERİ | : * satm almacaktır. ^ * Bu işe ait idarî ve teknik şartname fabrika• X mız Ticaret Şefliginden temin edilebilir. ^ •• İsteklılenn engeç 27 Nısan 1970 Pazartesi ak• * şamına kadar müracaatları ilân olunur. X ••••»»••••••••••••••••••••••••••••••••••••• Cumhuriyet 4218 M EV LI T Kıymetli eşım, sevgili babamız, Perşembe Pazan. tüccarlarından, kjymeüi adamj ve ebediyen ararmzdan ayrılışınm 40 ıncı gününe isabet eden 26 4 1970 Pazar günü (Bugün) Şışli camu şerıfınde ogle namazım müteakip aziz ruhuna ıthafeten memleketimızin güzide hafız ve mevhthanlan, duahan Hafız Yahya Esidşehirli, Hacı Hafız İbrahim Çanakkaleli, Hacı Hafız Ali Rıza Altınbay, Hafız Aziz Bahriyeli. Hafız Fevzi Mısır, Hafız Mehmet Gümüş, Hafız Mehmet Gemici ve Hacı Hafız Hüseyin ÜnJü tarafmdan kıraat edüecek, Kur'anı Kerim re Mevlidi Şerife kendısini seven bütün akraba, dost, arkadaş ve din kardeşlerimizin buyurmalan niyaz olunur. AtLESt Bateş: 47/4227. HİKMET BALCI'mn 23 nisan GENEL MUOURLÜK BİNASI SERGİ SALONUNDA 8mayısa kadar hergün saat 9 1 9 arasında Okullara e sayın Halkımıza açıktır. .(Fasm: A. 776014053'4220),
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle