25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE İKİ 23 Mart 1970 CUMHURÎYET ve nakil işlemlerinin Adalet Bakanlığınca yapümasıru Anayasa"ya aykm bulmus ve 45 sayüı yasanın 77. maddesini Anayasamızm 137. maddesine dayanarak iptal etmişti. Yfice Mahkemenin bn karan üzerine Adalet Bakanbğı derhal harekete geçip, Anayasamız dogrul. tusunda Cumhuriyet Savcılarına teminat getirecek ve güniin koşullanna uygun bir yua taslağını süratle Türkiye Büyük Millet Meclisine sevketmesi gerekirdi. Bakanlık gereken sürati göstermek söyle dorsnn; bilâkis yasa taclağı Büyük MecUs'e nıun bir süre sevkedilmedi 45 aaytlı yasanın 77. raaddesinin tptal edilmesi flzerine, mevcut boşluklan dolduracak başka mevzuat hükümlerinin de bulunmaması karşısında Yüksek Bakanlık bir kısım Savcılara, açık bulunan yerlerde geçici görev vermek snretiyle isi idar» etmeye çalıştı. Geçici görevle Savcıların başka yerlerde çalıstuılmalan uzun sftrdü. Haksızlıklann yapUdıgı genel ve yaygın hale geldi. ŞikiyetIer arttı. Nibayet bn olay da Anayaaa Mahkemesine intikal etti. Mahkeme Savcılann geçici görevle de başka yerlerde çalıştınlmasını Anayasaya aykın buldu ve Adalet Bakanlıgının bu yetkisinl de iptal etti. Savcılarm atanma ve yer değisttrmelerl ile ügili yasa hükmünün iptal edilmesi flzerine; açılao boşluğun yeni bir yasa ile doldnrulmatnasındaki nedeni ve isin sürüncemede bırakılmasını bis bu •ütunlarda bir bir, bfttfin detaylan ile izah etmiştik (1). a zaman bu kösede gayın okurlanma be. lirtti|im ve izaha çalıştığım düsüncelerimde ne denli haklı olduğuma olaylar bütfin çıplakhğiyle ortaya koydu Mahkemesi, A NAYASA bir süre önce bundan ikiAtama den fazla Ssvcıların CUMHURİYET ve SAVCI TEMİNATI MANİSA CUMHTTRİYET SAVCI YARDIMCISI lar. Bakan siyasî bir otoritedir. Bu otoritenin Cumhuriyet ilelebet payidar olacaktır. Cummemurlaruu etkilemesi, hattâ nüfuıu altında huriyet Savcılan hukukun nstttnlfltfinfi temln bulundurması idarede hiyerarsinin kaçımledeceklerdir. Ve var ki, bugün memleketimiımaz sonucudnr. Şu durum ve sonucu Snliyede hukukun fiatünlttğflnfi kabul etmek Utemic«k bİT tedbir tasarıda düşünülmemistir. yen zihniyet ile hukukun üstünlüğune inanmıt rihniyet mücadele halindedir. ALDI ki, Kurulun Savcüardan tesekkfll Savcüann teminata kavusturulmaM için eden bütfln üyeleri fiili ve hukuld nedenTürkiye Barolar Blrlifi'nin sayın başkanı ve ler dolayısiyle Kurul'a iştirak edememeleri onun degerli arkadaslannm insanflstü bir gav halinde Kurul yine toplacabilecek ve gereken retle tarihe intikal edecek çalışmalannı buratasarruflan yapabilecektir. Böylece Savcüann da takdirle anmak isteriz Hukukun üstünlükaderi de bir oldu bittiye getirilecektir. ğüne inanmı* inaanlana hazırladljh rapor ve o Şimdi kanunun yukanda izah olunan seraporda ileri sflrülen düşttnceler derinliğine kilde çıkmasım arzu eden adhniyete bir fdz ve genifliğine incelenmiş her yönfl Ue tartifma atalım: Savcı Bakanlığın memurudur. Savcı konuıu yapıldıktan sonra llgililere «unulmufile Bakanlık arasında özel hukuk mfinasebettur. lerinde olduğu gibi ve buna benzer bir sözleşme vardır. Bu durum müvekkil Ue vekil Türkiye Barolar Birliğinin hazırladıiı ra. arasındaki münasebetleri andınr. Vekil miiporda da kabul ettiği gibi, Cumhuriyet Savvekkilinin talimatı dışında hareket edemez. cılannın atama ve yer değiştirmeleri Yüksek Bundan dolayı Savcı da Bakanlıktan talimat Savcılar Kuruluna bırakılmalı, rejim dolayıalır ve aldığı talimata uygıın olarak uygulasiyle Savcılar özlenen Anayasa teminatma kamada bulunur. Bu görüş yanlıştır Zira Savcı vuşmaiıdır. emri kanundan alır. Vicdani kanaatin« före olaylara istikamet verir. • • i Hüseyin BAŞAR • •af irtte* Turk hatta Ufl Ataturkçfi aydın aramtt «fegelifi UTANÇ DUVARI eekndştir. Gereeti yansıtaıı Atatürkçü Hkirler «Utanç Duvan»nj aşamıyor. Aşanlan ise aşın sağ katleii. yor. Gerçeği ve Atatürk ilkelerini Türk halkına duyurmak istiyorsak, Savcılara teminat lâBBI. Oemokratik rejimi kurtarmak istiyorsak, Savcılara teminat lazjm. Laik Cumhuriyeti aşın sağ irticamn tasallutundan kurtarmak istiyorsak Savcılar» teminat lâzım. Asın aağ irtieanın kökünü kurutmak ve Türk Ceza Kanmmnun 163 maddesinin hakkiyle islemestni istiyorsak Savcılara teminat lizım. O halde tendnatı saguyacak müessese hangisi olmılıdır? Hiç tereddütsüz Yüksek Savcılar Kurulu. Emperyalizmin bostan dolabı Dı» politika eskiden yalnız çok önemli kisilerin tekelinde bir marifet idi. Bu önemli kişiler kütüphane odasının masasında duran süslü kntudan bir yaprak sigarası alır, özel makasıyla dibini keser. pahalı bir çakmakla ateşliyerek ilk dumanı havaya savnrurlardı. En iyi cins puronun, en iyi cins tütünün raarkasını bilircesine dıs politika bilmekte nzmandılar Kimisi Paris'te porselen kollcksivonu yapardı bn önemli kisilerin, kimi pul toplar, kimi Lord Kikirik ile colf oynadıfı iein övünür, kimi eski minvatür biriktirir. kimi de bu eibi iglere bile özenmeden ot şribi yasardı. Bu önemli kisilerin basında otorite tsmet Pasa idi. Devlet yönetmek lenaatinin incelikierine işina Pasa'nın dıs politika uzmanlığı da aşikSrdı. Kimseyi ortak edemezdi Pasa bu alandaki otoritesine .. Aradan epey saman geçti. Türklve'de dflsfin havatı gelisti. Yeryüzünü etkileyen, dfinva siyasî haritasına rençini ve biçimini veren iktisadi akımlann nitelitl genç kusaklarca öğrenildi. Ingiliı. Amerikan. Rus, Mısır. Çin. ve bangl ülkeden olursa olsun, heTbir diplomatın davranısındaki temel neden. artık biliniyordu. Gazetelerimizin dıs politika köseleri. Le Monde'nn. New York Times'ın çevirisi, ya da kopyası olmaktan kurtuldular. Beynlmizi knsatan katı kabnk çatlamıstı. Kıbrıstaki Türklerin bn asamada Türklye've katkılan nnntulacak is değildir. Eğer Kıbrıs olaylannın aci derslerl ve Kıbns Türklüğünün bilinçli bilinçsi* direnmesl olmasaydı, RözlerlmİE tor açılırdı. Tartısılması yasak olan «mılü dı? politika» nın, emperyalizmin bostan kuyusn dolabında gözlerl kapalı dönmekten baska sev olmadıiını cok zor anlardık biz . Ne var ki. 1976 vılında hâlâ bu bostan kuyusunnn dolabtm dBndürüp Anadoln'yu «ulamak istevenler ağır baftmaktadır. Kıbns sorununun bllmem kaçıncı kere gözler önüne serdifi gerçek bndnr. Eski Bnrsa Valisi Çatlavangn tle eskl Morrison Kumpanyası temsilcisi Demlrel, Türkiye'nin dıs politikasını vönetmektedirler. Bu vönetimden Adalet Parti«i Grupunun haberi yoktnr; ana muhalefet partlsi lideri bir yıldan beri olan • bitenden haberi olmadıgını açıklamıstır. Nereye gldlyomı? Ancak gldUeeek noktaya vardıktan sonra bn sornnnn eevabı ortaya çıkmaktadır. Amerika'nın Türkiye'den geçen tasansı kaba çiıgfleriyle sndnr : Atina cuntası Iran Şahı dıktası Yahya Han yönetimı arasında bir kaygan temin vardır : Türkiye !.. Yunanistan"daW sol gelisme bir darbeyle tasfiye edllmlstir; Şah. petrol empervaliımi>le ortaktır; Pakistan Yahya Han'ın tntucn askerf yonetimiyle bizava getirilmistir. Türkiye ise devrlmci bsjımsı» yönetime gebedir. Demlrel Iktldan tftâsa do|ru gitmektedir. Alternatif. uyducu saScı değil, solcu bagımsız gelismede degerleniyor. Engellemek gerek bn gelismeyi Eğer Ankara'da «Ynnanistan . Pakistan ortalaması» bir tatnen rejime üniforma giydlriHrse, Atina'dan Ravalpindi'ye kadar gflvenUk knsagını baflsmıs olnr Washlngton .. Kihn» btı oynnnn rampası olarak kullanılmaktadır. CIA. Ankara Atlna Lefkose arasında flnk atmaktadır; bağımsız Kıbrıs tezlnln taslannı birer birer düsürdükten sonra mat'a gitmek üzere çalısmaktadır. Makarios bu yüzden öldürülmek Istendi. Açıkça görülmektedir ki, bagımsıl Kıbni teıinln arkasında : llerici Arap ülkeleri.. Makarios ve Kıbnslı sol güçlerKıbns Türkleri.. Sovyetler.. vardır. Enosisii, Amerikan flslü Kıbru tesinin ardında İse t Atina cuntası.. Washington.. Londra.. vardır. Bis bn tabloda Atina cuntasıyla pek sıkıfıkı gSrünüyornı. Atlna cuntasııun fasist kolu, Kıbrıs toplumunun içindedir. Ada Ynnan subaylannın darbesine hazırlanıyor. Bizim Dısişleri Bakanunu Çağlayangil, gelişmeden haberi yok görünüyor. Dün Başyasanmıı Nadir Nadi'nin yazdığı gibi, on gün önce islerin pek yolnnda oldugunu kürsüden açıklıyor Çağlayangil... Ve ancak Sovyetler Birligi önceki gün bizim yetkilileri nyanp : Kıbns'ta Enosis ilân edllecek, uyanın !.. dedlkten sonra komıidıyor; ya da kımıldamak zorunda kalıyor. Hlç kuskusnı, Moskova'nm davranısından sonra AMna enntaa bir adım geri çekilecektir. Ama bn çekilme bizi aldatmamalı... Emperyalizmin bostan dolabını çevirmekten kurtulmalıyı» artık ÇIA'mn Türk millî güçleri arasındaki faaliyetine kesin bir son vermeliyiz. Üniversitedeki çocnklann anladığı, bUdig» oyunlara Ankara'da yetkiyle kasım kasım kasılanlann alet olmaamın tarih önünde çok ağır bir sorumu vardır. Sonııç Yargıtay Başkanının Slüsfine saldırıldıiı görfilmemiştir. HatU dünyada bile. Asın sag irtica, merhum Imran öktem'in şahsmds; At* türk'ün aziz hâtırasma ve onun toptan devrimlerine. devrimci milyonlarca Atatürkçü kusaklara saldınnıstı. Sağ irticamn kendi t&birince DECCALA ve DECCALTN çocuklanna saldınyordu (3). Cumhuriyetin tnfieyyidesi Cumhurivet yaMlarıdır. Cumhuriyet yaaalannm kusursuz ve ekfiksiz uygulayıcılan İse Cumhuriyet» Savcı. larıdır Teminatsız Savcı ve Savcılık firgfitfi ile hnknkun üstünlüğn temto edilemez. Cumhurtyet Savcısına teminat veriHrse, Cumhuriyet rejimi teminat, dolayısiyle Cumhuriyet mfleyyidesini bulur. Yüksek Mahkemeler (Anayasa Mahkemesi ve Danıştay) Anayasa doğrultusunda kararlar almıstır. Bu kararUnn en büyâğu Savcüann teminata kavuşturulmasıdır. Biı Cumhuriyet Savcılan; bizim yanımızda bulunan diğer Anayasa kuruluşlariyle birlikte yüksek mahkemelerin kararlanna lâyık olmaya ealısalım. Hukukun östünlüğü ve teminat için meşruiyet sınırlan içinde sonuna kadar mücadele edellm. f f UNT7TMAYALIM U. horkaklık Insanlan *J ölüme, rejimi ve memleket) fellkete gfttüriir. Haklı yoldakl mücadele tse Insanlan ve insaalar ile birlikte Türk vatemm yıldızlara yüceltir Bu vatanın çocuklan olarak vucelmek hakkı Atatürkçülerin namus borcudur. 1) 2) 9 Kasım 1M8 tarlhli Cumhurlyet ı > zetesindeki makalem, 13.5.1969 gürüU Cumhuriyet gaceteslade çıkan makalem. ARİHİMtZtN hlç bir T en yükMk basamagmadevrinde Adaletin varmıs bulunan K Atama kurulu kabul edilen şekline göre: Savcılar; Adalet Bakanbğı Müsteşannın Başkanhğında, Bakanlık Teftis Kurulu Başkanı, zat ve cexa IşIeri Genel Mttdürlerl Ue Yargıtay'dan almacak bir Cumhuriyet 2. Savcısı ve iki Yargıtay Savcısının iştirak edeceği bir kurul tarafından yerleri degiştirilecek, St.vcılara geçici görevler bu kurul tarafından verilecektir. G&. rüldüğü fizere atama ve nakil kurulnna; Ba. kanlıktan dört, Yargıtay'dan da üç görevli lştiral; etmektedir. Kurulun teşekkül tarandan Bakanlığın ağır bastığı ve ekseriyetln Bakanlıkta olduğu görülmektedir. Aynca Kurulun Bakanhktan olan yüksek derecell memurlan Bakana karsı sorumlu ve onun memurudoryer defistirmelerl Ue flgfH S AVCILARINtaslafının Millet Meclisinde yeni yasa Kanun taslağına ruh veren yukandakl anlayısm sayın Cumhurbaşkamn vetosundan sonra T.BJWJH.'de itibar görmemesi ve Anayasaya uygun bir yasanın çıkmasına çalışması temennimiıdlr. Utanç duvarı Hukukun üstünlüğü A NKARA Hukuk Fakültesinin giris kapı* * sının üstüne rastlıyan yerinde büyflk Atatörk'ün aşafıda kaydedilen sözleri görulür: «Cumhunyetın mueyyidesi olacak bu büyük müessesetün küşadında hlssettigün saadeti hlç bir teşebbüste duymadım.» Atatürk bn sözlerlyle demek istiyor ki, Cumhuriyeti ben kurdum. Bu müesseseden yüksek karakterli hukukçular yetişecek. Bunlar benim kurduğum Cumhuriyetin bekçiliğini üzerine alacak. mistir. Aşın sol irtica ile aşın sağ irtica bu geniş hürriyet havasından istifade ederken faaliyetlerini Cumhuriyet'l yıkmak derecesine kadar vardırmıştır. Memleketin sosyal yapısı, vücuda yerleştirilen yabancı bir organı viicudün reddedişi gibi asın solu reddetmistir. Bunr. karsılık aşın sağ, Anayasa'daki din ve vicdan hürriyetinden yararlanarak lâik Cumhuriyetin temeline kadar girmiştir. Kökü dışanda bulunan aşın sa^, memlekette öylesine örgütienmiştir ki, m««mn halkı bir ahtapot gibi sarmıştır. Ortamı müsait bulan aşın sağ; maddl ve manevi destekçisinden aldıgı cesareUe Tfirk balkma, ÖKUikle köye giden yollan ve Idlit noktalan ellne geçirmiştir. Asın Anaymaan 1 961 Devrfanhavasmı damemlekete genls bir hürriyet beraberinde getir UNDEN ÜNE Görevden kaçınanlar K1L1 ANLA: Yazan: Prof. Dr. Edip ÇELİK Geçen hafta çarşamba günü TVRKİYE Büyük MUlet Meclisi, (Millet Meclisi degıl) BÜYÜK MiUet Meclisi, (yanı senatörlerle mılletvekillenmn beraberce toplanmalan ile meydana gelen Mecliste). basında pek yer bulmayan büyük şikâyetler oldu. Haklannda tahkikat acılması istenen on kadar eski Bakan için seçilen komisjonlar, aradan seneler ve aylar gecmesine ragmen hiç toplanmamışlar, görev yapmamışlardı. Galiba bu on tane Bakana ait dosyalar geçen devreden bugünlere aym •ebeplerle kalmıstı. HakUrmda tahkikat istenen, Bakanlık etmis IdşUer ya suçludurlar ya masum. Açıkca söylemek lâzım; efer bu insaniar masum iseler ve komîsyonlar toplanmayarak suçsuzluklanıu ortaya çıkarmıyorlar ve boylece bunlann şeref ve haysiyetlerinin isnat ipotekleri altında ezilmesine sebebiyet veriyorlarsa, bunu yapaniar sayın senatör ve milletvekili de olsalar ayıp yapmakta, manevi bir suç işlemektedirler. Böyle manevi bir işkenceyi değU eski bir Bakana, hiç Umseye yapmamalan gereUr. Meselenin aksini düşünelim; on tane tahkikat dosyası arasında suçlu olanlar da olabilir, o zaman komisyonlara seçilen sayın senatör ve milletvekilleri tahldkata başlamamak suretiyle o suçun gizli kalmasma sebebiyet vermektedirler. Bunun adı vazifeyi kötüye kullanmaktır. Hiç değUse, kasdî Uımaldir. Gerçi bir milletvekili ne görevini kötüye kullanmış olmaktan, ne de ihma] suçu dolayısiyle teşriî masuniyetini kaybetmez, etmez ama, bu demek değildir ki, on tane komisyonun çabşmaması, tahkikatı sabote etmesi o insanlan suçlularla suç ortağı etmezEğer her komisyonda dokuz milletvekili varsa, on komisyonda 90 milletvekili, adaletin yakalanna vapışmamaama ragmen, ya manevi işkence suçundan yahut da kotulflkleri Srtbaa etmekten dolayı sommludurlar. *** Anlaşılıyor ki, ekserisi eski devirlere ait birtakım dosyalarm sahiplerini A.P.'liler adalet huzuruna çıkarmak istememektedirler. Tıpkı Başbakan hakkındaki tahkikat önergesi okunduğu zaman Meclis'i terketmiş olmalan gibi. Türk milleti bu senatör ve milletvekUlerini, suç örtsünler veya masumlan şüphe ve töhmet altında inletsinter diye oraya göndermedi. Seçilen parlâmenterin göreve gelmemesi ne demek. tir? Bunun karşısında iç tüzük ve başta Meclisin Başkanı olmak flzere yöneticileri sussalar bile, vatandaş her halde susmayacaktır. Gazetecilere iyi bir fırsat çıkmış oluyor, senelerden beri komisyonlara seçildikleri halde kötü niyetle görevden kaçan bu milletvekilleri acaba kimlermiş? Bunlann dizi dizi fotoğraflanm ve Hmliklerinl sıralasalar, o zaman oy veren vatandaş tdme, ne için oy verdlğini daha iyi anlar* S GİfeıdSaOcza ayın Başbakan Demirerin 7 Şubat 1970 günü düzenlediği olağanüstü bastn toplantısmın yankı ve tepkileri büyük olmadL Bunun nedeni, 11 Şubat akşamı, Millet Meclisinde 1970 yıh bütçesinin redde uğramasiyle ortaya çıkan hüku • met buhranıydL Oysa, Başbakan, bu basm toplantısında, öteden • beri büyük tartışmala ra yol açan «İkili an laşmalar» konusunu d e alıyor ve «NATO ve ikili anlaşmalar etrafında kopanlan fırtıniçinde, hüsnüniyetl'yapılan tenkitlerin bilgi noksanmdan doğduğunu.... fakat bunun yanında Türkiye'yi yalnız bırakacak doktriner görüşlere dayanan kaatlı münakaşalann fırtınanın merkezini teşkil ettiğini» öne sürüyor. (Anadolu Ajansı özel bülten (2): ikili anlaşmalar yapılan ve gene yayımlanarak yürurlüğe gıren yeni bir anlaşma ile değiştirildlğinden haberll olmamaktır. Gızli bir anlaşmarun varhğından haberli olmamak da,, şüphesiz, «bilgi noksanı» dır; ancak birinci halde bunun sorumlulugu bilgisl noksan kişldedlr, ikincisüıde degil. «Yanlış bilgi» ye gelince, gene konumuz çerçevesi içinde^, örneğin, TUrkiye ile ABD arasındaki ikili anlaşmalar sayısını, hıikumetin ilk açıklamasına inanarak 54 olarak bilmektir; oysa bunlann sayısı Basbakanın son açıklamasına göre 91'dir (Broşür, s., 8). «Bilgisizlik» ise, eksıksiz ve dogru bilgllere dayanarak bunlan değerlendirmek, büimsel yargılarla tutarlı sonuçlara varmak yeteneğinden yoksun olmaktır. Beklenirdi ki, «kamuoyunu aydınlatmak Ihtivacını» duyarak «bu konuda daha çok yanlış tefsirleri ve rivayetlerl önlemek için» yaptığı olaganüstü basın toplnntısında, sayın Başbakan eksiksiz ve dogru bllgilere dayanarak bunlan değerlendirsln ve tutarlı sonuçlara varsın. Oysa, Basbakanın demecinde, bu niteliği bulmaya imkin yoktur. Bu yargımızm gerekçelerini ayrıntılanyla açıklayacağızaha önce üzerinde duracagımız sorunlan ve bunlann sınırlaruu bellrtmemiz gerekiyor. Basbakanın onyedinci basın toplantısında yaptığı konuçma iki bölümden kurulu. Bunlardan birincisinde (Broşür, s. 329) doğrudan «İkili Anlaşmalar» konusu ele alınmakta; bunlann sayı ve muhtevalanna ilişkin bilgiler verildikten sonra, hukuk açısından analizleri yapılarak, kapitülâsyon niteliğini taşı yan hiçbir yönleri bulunmadığı one surülmekte ve bunların yapılış ve yürürlüğe konuluşunun Anayasaya uygunluğu savunulmaktadır. Ikinci Bölürocfe (Broşür, s. 29 58) NATO'nun bir savunma örgutü olarak önemi üzerinde durulmakta; NATO itratejUİ ve bu ttrateji içinde Türkiye'nin durumu açıklanmaktadır. Birinci Bölümün kapsamına giren konulann hukuk açısından önemli bulunmuına karşılık, ikinci bölümdekilerin politik ve «tratejik yönleri «Jır ba »ıyor. Sayın Başbakan ne hukuk utmanıdır, ne de . bilimsel anlamında pohtika ve strateji uzmanı. Böyle olunca, • ve doğrusu da odur • demecinin birinci bölümunün Dısişleri Bakanlığının, ikinci bölümunün, özellikle stratejik bilgiler isteyen konularının, Millî Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkan lığının uzmanlan tarafından hazırlanmış oldugunu söylemek yanlif olmaz. Işte biz, bu sonuncular için, bilgisızliğımizi peşinen kabul et tığimizd'en, demecin ikinci bölumündeki stratejik açıklamalann hiçbirine deginmiyeceğiz. BAŞBAKAN ve. üyesi devletler arasında da urun süredir tartışılıp durmaktadır. Bafbakanın, basın toplantısında degindiği konulan teker teker ele almaya ve bunlann ele; tirisini yapmaya, bu sütunlann çerçevesi içinde, imkân yok. Bu nedenle bir seçme yapüması gerekiyor. Bu yazı dlzisinde, özellikle üç konu üzerinde duracağız: (T) 1kili Anlaşma kavramı, (2) Görev Belgesi Anlasması, (S) Bakanlar Kurulunun Anlaşmalan onaylama yetkisi. Çok önemli olmasma ve Başba kanın demecinde yer almasına ragmen, Ortak Savunma tsbirliği Anlaşman'ndan, bu anlasma yayımlanmadığı, gizli tutulduğu ve bu nedenle muhtevası hakkında kesin bilgimiz bulunmadığı çın, söz edemiyeceğiz. Kama oyu mu yanıHılıyor7 İstanbul Sanayi Odasından 5590 sayüı Odalar Kanunu gereğince 1970 yüı aidaünın MART ayı sonuna kadar ödenmesı icabetmektedir. 313.1970 tarıhine kadar ödenmiyen aidatın *M 90 fazlastyle tediyesi gerektifinden, üyelerimizin buna meydan vermemesi rica olunur. (Basın: 122712799) (7 Şubat 1970, s., 1) ve «gerçek. lere aykın olan, yanlış bDgilere dayanan veya birtakım faraziyeleri ortaya atıp kamuoyunu buIandırmaya matuf bulunan kesif bir neşriyat ve propaçanda(nın) hâlâ sürflp gitme» sinden yakınıyortiu (aym Bülten s., 12 ve «Başbakan SUleyman Demirel'in onyedinci basın toplantısı» Anka. ra, 7 Şubat 1970 baslıklı Broşür), s, 20). NATO tabulaştmlntamalı H a *A •I A >dan y a n a y a d a S DUYURU PTT Genel Müdürliiğünden: PUL RESMİ YARIŞMASI «Ankara 70» III. Millî Pul Sergisi ve Birleşmiş Milletler Teşkilâtırun 25. yılı anma pullanna bastınlacak 6 adet kompozisyon, Türk sanatçüan arasmda yanşmaya çıkarılmıştır. Birincısı 13/5/1970, diğeri 10.6.1970 günü sonuçlanacak olan bu yanşmalara katılma şartlan ve dıger bilgiler PTT Genel Müdürlüfü Posta Dairesi Başkanlığından veya PTT Bölge Başmüdürlüklerinden aünabilir. (Basın: A. 6588121373800) Bilgi ve bilgisiılik D M ATO ve lüli anlaşmalar konusundaki tartısma ve elestirilerin iyi, ya da kötü niyetle yapüdığuu söylemek çok kolay, fakat bunu sağlam kanıtlarla doğrulamak, olanaksız denecek kadar, güçtür. Buna kar şüık, «bilgi noksanı», «yanlış bilgilere dayanma» ve «bilgisizlik» objektif olarak saptanabUir«Bilgi noksam» konumuz çerçevesi İçinde, örneğin, TUrklye ile bir yabancı devlet arasında imzalanznıs ve Resml Gta«etede yayımlanarak yürürlüğe girmis bir anlasmanın, sonradan NIMBUS *M mk • W olmaya gelince; bu, Türkiye'nin ulusal çıkarlarını gözbnünde tutarak yapıla* cak bir politik degerlendirmeye bağhdır ve çözümü yerleşilen goruş açısına göre değişebilir. HİÇ kimse, ulusal ve uluslararası koşullan değerlendirmesinde en küçük bir yanlış payı bulunmadığını, vardığı sonucun matematik bir kesinlikte oldugunu öne süremiyeceğine gSre, en iyi niyetle NATO'dan yana olunabileceŞl gibi, gene en iyi niyetle, Türkiye'nin yararınm NATO'd'an aynlmak oldugu savunulabilir. Ancak bu politik değerlendirme ve tercihi uygulama alanında yapmaya yetkilı olanlar Devleti yönetme sorumluluğunu taşıyanlardır. Ulusal ve uluslararası koşullarda meydana gelen degısiklikler sonucu, yarın aym yöneticiler ya da değerlendirmelerı değiçik olan yöneticiler NATO'dan çekilme kararı alırlarsa. bu kez NATO' dan yana olanlar kStü niyetle mi suçlanacaktır? Kanımızca mesele, ulusal ve uluslararası koşullart yurdun ve halkın çıkarlarına en uygun bıçımde değerlendirmekte düğümleniyor. NATO"yu, bu nedenle, tabülaştırmamak; dokunulmazlığı Olan bir konu durumuna sokmamak gerekir. Çünkü, bir savunma sisteminin önemi, kurulduğu zamanın koşullanna ve sonradan bu kosulların deSi?mesine baghdır. NATO'nun 1949 yılından bu yana rfegisen kosullar içinde önemini yitirip yitirmedigi is«, NATO I I I NATO'ya karsı ayın Başbakan ikili anlaşmalan mahiyet itibariyle.. millî savunmamu için girdirimiz çok Uraflı bir ittifak içerislnde ya pılmasına ihtlyaç görülen uygula. ma anlasmaJan» olarak tanımlıyor (Brosür, s. 4) ve arcundan, bu terimin «çok değisik mânada kallanıldı^vnı. muhtevası Içtne slyas!, Iktisadî. mali, ticari, vj. her tıirlü ilişkiler sokuldugnnu» ekleyerek «bugün kamu oyunda, temelden yanlış bir ikili anlasma lar mefhumunun yaratılmıs» olduğundan yakınıyor (Brosür, s. 6). Basbakana göre kamu oyunun zihnine naksedilmek istenen bu yanlış ikili anlaşmalar mefhumuna göre, sadece Türkiye ile ABD arasmda yapılmış olan, Amerikaya tek taraflı imtiyazlar tanıyan. egemenlik ve bağımsızlığımızı ze deleyen, Türkiye'yi iradesi dısında harbe sürüklemek tehlikesi do. gnran, memleketi bir anda harabeye cevirip milyonlarca vatandasın ölümüne yol açabılecek, gizli, yalnu hükumetin bildlgi ve hüku mete yetkiler tanıyan anlasmaların mevcudlyeti intibaı yaratılmak istenmistir> arası andlasmalar ya çok taraflı olur, ya da iki taraflı. Gene aym demeçte açıklandığı gibi iki taraf lı andlasmalar •Türkiye ile Batı veya Doğu bloklarına dahil mcmleketlerden biri ile akdedilebileeen gibi, bu bloklarm dısındakl herhanp bir devletle de akdoluna bilir.» (Broşür, s. 6). îşte Başbaka nın bu sozleri Ue ikili anlaşmalar için yaptığı tanımlama arasında çok açık ve çok kesin bir çeliski vardır. Şöyle ki: Üuli anlaşmalar, Basbakanın dediği gibi, «millî savunmamiz için girdlğünU çok taraflı bir ittifak içerisinde yapılma sma ihtiyaç görülen uygulama an laşmaları» ise, bu anlamda ikili an laşmaların ne bu çok taraflı ittifa km dışında kalan Bab devletleriy le, ne Doğu Blokuna dahil dev. letlerle, ne de bu iki blok dışındaki devletlerle yapılması olana. ğı vardır. Bunlarla şüphesiz «iki taraflı andlasmalar» yapılabilir; öı pğin ticaret andlajmalan, suç lulann jreri verilmesi andlaşmala rı gibi.. Fakat, Başbakanın tanım ladığı anlamda «ikili anlaşmalar» yapıla ' Bundan çıkanlması zorunlu o^an som' şudur ki. «ikili anlaşmalar» terimi Türk politika ve hukuk dilinde özel bir anlam ka inm<?; çok tarafh bir ittifak içe risinde, yâni NATO çerçevesinde olsun ya da olmasrn, Türkiye ile ABD arasmda yapılan anlaşmala n belirtmek için kullanılmış ve kullanılmaktadır Bu gerçeği böy lece kabul etmemenin ne yaran vardır, ne de gereği. Bu anlaşmaların, ABD'ne tek ta raflı imtiyazlar tanıdığı, egemenlik ve bağımsızlığımızı ıcdeleyen hükümler taşıdırı •intibamın yaratılmak istendiği» iddiasının ger çeğe uyup uymadığmm tartışma nrıı aşağıda yapacağız. Başbakan, verdıgi tablonun tab lilıne giriştıginde, ilk sıradaki anlaşmalar için «Kanunla onaylanmış ve neşrediüniştir. Biı gizliliği bahis konusu değildir» demekle yetuuyor; bu anlasmalann hangi konulan düzerüemekte oldugu hususunda kamu oyunu aydınlatma gereginl duymuyor ysa, kanunla onaylanmış ve I yayımlanmış ikili anlaşmaıar arasında, Turkıye'nın çıkarlarına uygunlugu çok tartışma kaldıracak olanlar vardır örneğın, 5 Mart 1959 günlü «Türkiye Cumhuriyeti Ue ABD arasında Işbirliği Anlaşması», sanınz kı, sayın Basbakanın kanunla onaylandığuu soylediğl anlaşmaiardan biridlr ve bu anlaşma dogrudan ya da dolaylı bir saldın karşısında, ABD ne, TUrkiye Hükumetının çağnsı üzerine. Silâhlı Kuvvetlenn kullanılması da dahil olmak üzere «ABD Anavasasına uygun, gerekli her türlü narekete girişmek» olanagıru wnımaktadır. özellikle «Dolaylı saldın» *avramı yüzünden büyük kuşku'ara ve eleştirilere yolaçan bu aniaşma, imzalandıgı gün yürüriü^e gırmlş fakat aradan 14 ay geçtık ten sonra, 14 Mayıs 1960ta rauhalefetin karşı koymasına ragmen. onaylanmıstı. Bu anlaşmarun yürtirlüŞu stirmekte ve sayın Başbakan iemecinde, bu anlaşmarun TUrkiye' nin çıkarlaruıa uygun olup olmadığı konusuna değinmempktedır. emirelin demecindekı tpModa «NATO ittifakı içinde alman kararlar geregince rapılan an laşmalar» diye gosterilen ve sayılanmn 14 olduğu beHrtiien anlaşmalar için de. tablonun tahIili çerçevesinde sövleniip" ?unlardan ibaret: «14 adedl VATO ittifakı içinde alınan karar geregince yapılan anlasrrr'Tdır. Bunlar seklen fkili olmaHa beraber, NATO çok taraflı tprtfple rinin Türkiye'deki uygulamasma taalluk eden anlasmalartjın» (Brö şür. s. 9>. 0 O Kapsamı Başbakan mı yanılıyor? B urada, Basbakanın, daha da doğrusu Basbakanın demecinir bu bölümünü hazırlayanların, kamu oyunu yanıltmak için kötü niyetle gerçekleri bozduklartnı öne süremiyeceğimize Köre, en azından, yukarda tanım ladığımız anlamındaki, bilgisizliJtin açık bir örneginl verdiklerini sövliyeceğiz. Gerçekten, Basbakanın demecin&~ da bellrtUdiği gibi, miUeticr kili anlasmalann «muhtevası içine siyasî, iktisadi, malî, tieari, VA her türlü ilişkilerin sokuhnuş» obnasma gelince; Başbakanuı demccinde, bu türlü iliş kilerin ikili anlasmalara konu olmadığmı gösteren bir açıklama Tablodaki sonuncu kateeoride yoktur. Gerçekten de Sayın Demrel, «1954 Askerî Kolavhklsr Anlssmasından güç alanlar» pösterildemecinin «Anlasmalann sayısı mis ve bunlann sayılannın 13 ol ve tasnifi» başhgını taşıyan kesirfugu beHrtilmişttr minde. ikili anlaşrnalann sayısını Basbakanın açıklamasına pöveriyor ama, bunlann konulannı re bunlann tümü askerî konulave niteliklerini gözönünde rutan n düzpnlpmpktedir: bu npdenle bir tasnifini yapmıyor Demecindeki tablodan (Broşür, s. 8) çı de ve başlarken de söylediglmiz gibi , bunlar üzprinde konuş kartılabilecek tek ayınm, kanun la onaylan&n anlasmalar onay mayı yetkimiz dışında sayıyoruz. lanması bir kanuna dayanmayan anla$malar ayınmıdır. Birindlerin sayısı 16, buna karsılık ikinGÖREV BELGESÎ cilerin sayısı yürürlükten kalkANLASMASI mı$ bulunan 6 sı çıkanlırsa 69 dur. İ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle