Katalog

vumnurıyeT 22 Şubat 1970 Tarihten YARENLIK Eltf NACİ o Ansiklopedi yonlışlon AYMAKLA Utmez, am» biz burada oturup herkesln ayıbını yüzüne vuracak değiliz. «Insanlık h»li bu, ohır» der geçeriz. fAKin b a a yanlışlar v&r kl, kolay kolay yutulacak dnsten degıl. Hepsi biribirinden aparttıklan için aynı hatayı hepsinde tekrarlanmış buluru*. Meselâ, hangi ansiklopediyi açsanıa Menemen fadasuun azis ı fcahramanı Kubllfty'ın sehlt edildiğî tarihl (22/Ocak/1930) diye kayıt edıldiglııl görürsünüz. Halbukl (23/Aralık/1930) olması lâzımdır. Bu yüzden Menemen olayı U ay önce olmuş glbf gösterJmefctedir. Bu kadar yakın blr tarıhin böyle btr yanhşhğını hoşgörmek fazla lyiın•erlik olur sanınm. Sonra, Sultanahmet Camil aunarelerinln serefelert hepsinde 14 olarak gösterilmektedir. Hepsl de 14 Padlsah, 14 yaşında tahta çıkmış, 14 sene saltanat sürmüş gibi tekerlemeden sonra işl serefelerin de 14 oJduğuna kadar uzatırlar. Hele bu, lnsaıu deli eder. Başlanru kaldrnp şöyle minarelere blr baksalar şerefe adedinin 16 olduğunu derhal göreceklerdir. Yine biribirlerinden kopya etmiş olmalanndan ötürü bu sayı yanlış olarak tekrarlanmıştır. Yalruz üstat Reşat Ekrem Koçu, şerefe sayısuu 18 olarak doğrulamaktadır. Ama, Yıldınm'ın çocuklanndan Musa lle SUIeyman'ı da katıp 1. Ahmed'm 16. Padışah olduğunu ^ kabul ederek Bu hesaba göre, Kanunl"nln 10. Padışah olduğu İçin Mimar Sinan'ın Süleymaniye serefelerini on olarak yaptıgı iddiası suya düşmektedır. Çünkü üstada göre Kanunl, Süleymanlann ikincisi, ve Rus Çan Deli Osmanlı Fadişahlannın on ikinPetro'nun, saclsidlr. kallar kesilocek emirnameslne herkesten ziyade papazlar kızmış ve şiddetle karşı durmuşlar. Dell Petro bu durumdan da faydalanmasuu bilmiş ve hemen bir (sakal vergisı) ihâas etmiş. Yüzer ruble Habeşfstan Kra vergl ödeyenlerin sakallanm h Haıle Selâsimuhafaza edebileceklerinl ilan ye'nin garlp bir etmış. Bu vergıyi verenler gdmerata Tarmış, güslerine birer madalya takakendisino ithaf caklannış. Bu madalyanm bır edilmlş resimyuzunde bır burua, bir bıyık, lerden bir koleksiyon yapmakbır sakal resmi, ötekl yüzünde Böylece meşhur adanılarm foise «Vergisi ödenmiştir» yazısı toğraflanndan bir albüm meyvarmış. dana getirmis. Bunlan elde etmefc İçin kullandıgı vasıtalar Petro, Rusya'nın bellibaşh şeoldukça tuhaftır. Meselâ, Hinhirlerinin bütün kapılanna zadenburg'dan dedikaslı resmini bıra memurlan ile berberler alabilmek için ona blr arslan, oturtmuş, sehre girip çıkanlarUç fli ve lkl «ebra göndemis. dan bu madalyayı taşımayaniatir. rın sakallanru kestirmiştir. G«çen Şeker Bayramında ab baplardan blrine elinde adres bir şekercl çıragı gayet süslü bir şeker kutusu getirmlş. Gönderenin ITJTTI olduğu belll değU, ama adres tamam Her halde utangaç dostlanndan biri tarafından gönderitoıi? olacak dlye kutuyu açmağa karar vermlşler, açınca bir de ne gör«ttaler? Kutunun içinda bir fare ölüsü. Böylesine ne şakası derler hepimlz blliriz. Tarlhta böyle hedlyeler de yok degll. Hint Hükümdan Alaeddln, TTan^pt Sultan SUleyman'a yalnıa insan eü ylyen bir yamyam gOndermls, Mısır Hıdivi tsmall Paşanm Sultan AbdUl&zU'e yolladıgı bedlye da u Hksindirid degüdlr. Bir tabut içir.de yansı bmlık, yansı lenci blr mumyadır ü, kutusu lle halâ Topkapı Sarayı'nda sakhdır. Messalina Kocan Klaudius'un gözleıi önünde hlç çekinmeden kendlslnl dlledigl erkeğin koynuna atan tarlhin meşhur aşlftelerinden Messallns, bir ölüm kasırgası hallnde etrafina dshpet ve »ehvet saçıyordu. Bu yllaleroe erkekten blr tenesl Messallna'Ti dellceslne sevmlstl. Lusiyus Vltellius Hem rengin, hem vakışıklı idl. öyleslne aşıktı kl, Messallna'nın p«puçlanndan blrtnl altın blr zinctrle boynuna asarak sokaklarda dolaşırnus. Kendisine bu yüzden gülenlere karsı bu papucu koklamakla mukabele edermiş. Messallnanın Klaudlus'tan, Oktavius adında blr lcua, Britanikus adında da bir oğlu olznuştur. Oktavius, Roma împ*ratoru Neronla evlenmiş, Britanikus İse Neron taraîından •ehlrletilmiştir. Sakal vergisi Haile Selâsiye ENÇ doktor, eündeki kcrkulu öykuye Termlştl kendinl. Telefonun lesiyle irkildi. Kulaklıgı ellne aldıgı zarr.an hâla öykünun etkisl altındaydı. Çagnyı kekeleyerek oevapl»dı: Buyrun efendiıii* fies dok• tor... Doktor bey, (Uyordu telâslı bir kfldın, kocam birdenbire fenalaştı. Ateşi yfiksek. Dnrmadan sayıklıyor... Doktor, artık öykünün etMsinden sıynlmışö. Yüreğinden lışkıran blr tutam aevinç, dalga dalga bedenine yayıldı: Evet HammefendL Herşeyl »nimtmı, Kocaam sOrnMfe geleceğim. Yalnn adreslnizl bil dlnnediniz. Kadın, bir çırpıda aâresi verâL Sonra yalvanr gibi sordu: Hemen felebüir m<«tııl« Doktor B«yT Doktor : Içerd* bekleyeoler vmr. tçlerinden blrinln durunjn da sğır. Saocıdan krrrmıup dnruyor. Hlç olmaaen onn förmeliyim. Sonra bemen ceürim, dedi. Telefonu kapatırken, «Neden bojle söylrdim?» dlye dertlendl. Gerçekten, bu »ösler dudaklanndan bilinçslz olarak dökülmüştü. Kendlslnl eleşttrecek vakti yoktu. Düşüncelerini savuşturup, bekleme odasına geçtl. Çantasını hazırlayacaktı. Birden, bos sandalyeler gözüns battı. Duraladı: Birinde, »afra kesesi taşh bir hasta olmalıydı. ötekinde bagırsagj llühaplı; sonra bobregl kumlu, ldran tutuk, karacigeri «ifl, mldesl •kşimiş... tşte, şu sandalyede de hemen görmesi gereken ülserll hasta oturmalı, sancılar ipinde kıvnm kıvnm kıvranmalıydı... STÜNE bır durgunluk çöktu. Vanp sancılı sandalyeye ilişti. Bir anda, geçmiş günleri, tüm aynntılanyla ayak lanıp; başına uşuştüler: Ezile ezlle geçirdlği ögrenim yıllan, aç kaldığı, ya da bir simitle övun savdıgı günler, birer birer beynini yalayıp geçüler. Sonra birden, anasını anımsadı. Sevincini ona aktarmamıştı. Fırlayıp, telefona kostu. Anasının hastabakıcılık yaptıgı sağ Genç doktorun ilk G müşterisi YazanGÜLTEN 0AYIOĞLU rnlan bannamayan ncacık, apaydınlık bir ev alacafun. Bugunkü kazancım er psnumzm mayası olacak... Ana, telefonu kapatırken: tnşaallah oğlum, inr»ınrh. dlye dua ediyordu. OKTOR, evden «ynlırken bir an duvar takvimimınin onünde durdu. O günün tarihini, kalemle çember lçlna aldı. Sonra yana dogru bir ok çıkardı. Okun ucuna: «Bupün lık evinl aradı. Telefondakl kız: «Biraa bekleyeceksiniz» dedl. Doktor, sabırsızlanıyordu: «Has taya yetiseceğun, Ifitfen çabnk bağlaym» dıye dlklendl. Ana, telefona soluk toluğa geldi: Ne var o^ltıın, blr 9^7 " ^ oldnî Doktor: Anne, dedl, hastaya çafnlBir an susuştular. Sonra ana: BUiyordnm. Dfin fece düs Hikâyesi lert bugulandı. Bunca katı gerçekler ve kıyasıya yaşam kargası içmde, hâlâ nasıl böviesine duygulanabıldiğıne şaştı... Hastanın kapısına geldığı zaman, hiçbir şekilde tarumlanamayacak duygularla dopdoluydu. Zıle basarken: «Yıllar yuı besledifim unm*Iar gerçekleşiyor. Iştc, basannın eşiğindeyim» diye geçırdL Gögsü kabardı. Coşkunlukla, zıle dokundu. Zil sesl, dalga dalga yayılırken, yüreğl dell dell çırpınmava başladı... Kapıyı, bir kadın açtı. Doktor, kadını saygıyla selâmladı: Ben Doktor... Haatanız na nl efendlm? Ah Doktor Bey, «ey... Kadın ellerinl oguşturuyordu. Sıkıntılı bir hall vardı. Doktor bunu yorumlayamadı. Şapkasıru çıkarıp içenye gır Biyograii yılında Kütahya nın Emet îlçesınde dogmuştur. öğ reniminin bir kısnunı Anadolu' da yaptıktan sonra, îstanbul'da Atatürk Kız Ltsesinl bitirmiştır. Bır süre Istanbul Hukuk Fakültesine devam eden yazar, halen öğretmendir. Evll ve ikl çocuk anasıdır. Uzun suredir Mkâye yazmaktadır. Bundan başka tstanbul Radyosu'nda oynanmış Rr.dyo Oyunlan, Çocuk Kıtaplan ve Cumhunyet Gazetesı'nde yaymlanmış, eğitim ve öğretım's 11gıll inceleme yazüan vardır. «Döl» adh hikâyesiyle 1964 1965 Yunus Nadi Arm8ganı İ!İkâye Yanşmasunda 'kincılık almıştır. Öteki bikâyelenni de aynı adla bir kitapta derleyip Ocak 1970 de yayınlamıştır. Bu k:tabında, birlikte yaşavnp yoğrulduğu Anadolu kadınma tgılmekte, onlann evlenme, doğum ve cinsel terbıye ile ıl?ıli sorunlanna kadın gozüyle ışık tutmaktadır. oldu. Hemen, kadının sozunü kesti: Anuyorurn Hanımrfcııdi... Sonra merdıvenlere yoneldi. Kadın : öziir dilerim Doktor Pty. Hiç olmazsa biraz dinlenseydl niz. Hattâ ücretinizi ;ey >apsaydık!. diye araından seslendi.. Doktor, bir an duraklavıp ka dına döndü: Yorulmadım efendim. Hemen muayenehaneme dnnmeliyim. Beni bekleyen o kadar çok hasta var ki .. diverek, ciudaklarında acı bır kıvrılısla eü lumsedi. Sonra merdivenlerde kayboldu^ 1 ••• D u ••• (Resim: A. ARAD) ffirm&ştflm, çıktı Iste, dlye cojtu. lçten gelen bir yakansla, oğluna başanlar diledl. Doktor: Sağ ol anne, dedl, sonra yavaşça ekledi: Maayenebaneyi açmak için sattıfımız evin acısuu unut artık. Saaa, yağmurda damla Inmeyen, merdivenleri gıcırtısiz ve içinde tabtakuUk kez hastaya çağnldım. Başarıya doğru ilk •Hımıını atıyorum» dıye yazdı. Muayenehaneyi açalı tam ondört ay, beş gtln olmuştu. Bunu duşünürken derln derin içini çekti: «Kısmet bn gSndeymiy. Artık şeytanın bacajh kınldı. dlye geçırdı. Takvime bir daha baktı gözmeğe davrandı. Kadın, apaçık bır telâşla atıldı: Şey, efendim, blr dakika lütfen. Sizi çağırdıktan hemen sonra. aile doktorumuz vetişti. Kendisine daha önce telefon edip not bırakmıştım da... Doktor, bır adım gerıJedi. lçmde kaynayıp duran tum duyRular, bırbırıne karıştı. Eli ayağı gevşedi. Bedenl buz gibi İTBULMAC2 • Hece Bulmacası A A A A A A A AD CI CIN DE DEM DES DIV DO GE HI KA KA KI LE LI LIL LU MA NA ME MER NA NE RA RAT RI TÖR 5 6 7 8 9 10 II 12 13 I4 T I5 16 17 18 19 20 n Bir bu eksikti Londra'dan gelen blr habere göre bazı Ingüiz şehirlerinde çalıştınlan ikl katlı dev otobusleri bundan böyle kadın şoförler de kullanacakmış. Direksıyon başmdakl kadınların, erkeklere kıyasla daha dikkatU ve uyanık olduğunu 1leri sürerek bu kararı memnunıyetle karşılayanlara mukabil, ankete cevap verenler arasında şöyle diyenler de var: «Çesitli bakımlardan sakıncalı. Ozellikle iki sebepten ötürü Tanrının çünü kaza y.v pacaklardır. Dikiz aynasına bakarak arkadan gelen arabalan kollayacakları yerde, bu aynayı makyajlannı kontrol için kullanacaklardır. Bir de kaldınmda çok şık ve güzel bir kadın gördüklerînde yol durumunu rieğil, onun kıyafetini inceleyeceklerdir.» çen müzik hayatı lle Ingilızlerin iftihan olmuş, 40 opera 33 oratoryo 37 sonat... gibi eserleriyle Alman asıllı bır besteci; Vasco Da ilk adı lle Ümit Burnunu geçerek K. Kolomb'dan evvel Hindistan'a varmış Portekizll denlzci. 12 Kimyada bakınn simgesi; TE31SÎ Avrupa'da bir deniz; Kokulu ve şifalı bir ot; TEBSÎ kötülük. 13 Kâtip veya mesul yönetmen mânasına; Bir tanm aracı; Etzurum'un llçesl. 14 Kimyada krıpton'un slm gesi; Akdeniz'de büyük bir yarımada; Titizlik; Kimyada titanın simgesi. 2 Toroslann Güney Batıya Hatay'a uzanan kolu; TERSt bır hayvan hastaugı; Yiğıt. 3 TKRSÎ çenede bir kaç kıllık sakal; Bir Alman şairi. 4 TERSÎ kuşlarda mide; TEHSt Beyoğlu'nun eskl adlanndan; 19. asırda gazeteciliğımize Ceridel Haradis (Abdulhamid kapatınca) 22 yıl neşret tiği Saadet adlı gazetelerle isim bırakmış en eskl blr gazeteci (On adı Mehmet). 5 tntikam hissi; Kimyada mangenez; Alaturka musikide bir makam; TERSt kimyada beliryumun simgesi. 6 Sonu olmayan samana ait mânasına; Macar başkentinin, Tuna'nın akış yönüne göre sol sahildeki şehri. 7 Pablo ilk adı ile virtücJz oldugu kemanda, o çalsm diye Lalo'nun, Bruch'un, Mackenzie' nm beste yaptığı, Paganinin' den sonraki büyük îspanyol icracı besteci; TERSt Avrupa'da bir nehir. 8 Amerika'da, Florida eya letlnde bir plâj ve eğlencs şehri; Boyca veya zamanca fazla mânasına; Bir ırk. 9 îsim; Bir divan şairiıniz; Georg ön adı ile elektrikte bir kanunu bulunan Alman matama tık ve lızık âlimi. 10 TKRSÎ lş çalısma; TERSİ çeldşme kavga; TERSt ctizl. 11 Kimyada klor; Blr Fran sız ressamı. 12 Artvln'm bir Uçesi; Salvador ön adı ile sürrealist bir îspanyol ressamı. 13 Kurtuluş Savaşı'mızın hayırlı başlangıcı olan ve 1921 yılının Ocak, Mart aylaruıda Yu nanlılara karşı kazanılan lkl sa \Bsin aynı adı; Bayram günlennde düğünlerde, törene yerli kıyafetle atlı, silâhlı katılan yığitler. 14 Tayland"ın (Slyam) bas kenti; Yuva efradı. 15 Kimyada baryumun sim gesi; Para basma veya vurma, çarpma mânasına; Lahza. 16 TERSÎ Anadolu'da yaşarnış medenî bir devlet kavim; Smır boyu; TERSt çok kuvret li sevgi. 17 Yugoslavya halkından; TERSÎ Gılney Amerika'da kovboy. 18 îlk adı Jean Auguste olan bir Fransız ressamı; lekrarla usanç veren lâkırdı. 19 Kimyada sodyum; Gelenek; Nazari degil. »» TERSt kutsal saraş; Elçlliğe baflı memur. SOLDAN > SAĞA 1 Avrupa'da güçlendlrdigt sar.aünı yeni tarzların lzinde tnce duygulu ve bilgılı fırçasıyle impresyonist tarzda, natürmort. savaş tablolannda ıiade etmiş, sanat yazılan ve Akademı müdürlügü ile tanınmış bir ressamımız; Ortaçağda dogunun en büyük hekimi, filozofu, âlimi olan Türk, 2 îtalya'da 200 yü boyu keman imaliyle ünlü, Stradi'nia ustası bir aflenin soyadı; Verdı'nın 4 perdelik bir operası; Kimyada sodyum; Yıgın, ot yığuıı. 3 19. asırda Avrupa'da moda olmuş, Bizet, Chabrier, Debussy, Ravel gibi bestecılerin eserlerinde kullandıgı eski bır Küba dansı; Arnold ilk adı ile viyolonselist, hoca, bilbassa klâsık romantik çağlann tonal kai delerinl aşarak modern roüzığin 12 notası ile ünlü Avusturyalı besteci. 4 Ayı evi; Telli sazlarda en kalın tel; Romen havalan etkisiyle yazürnış oynak havalar; Avrupa'da bir başkent. 5 Bir kutup hayvan; îtalya ile Sicilya arasmdaki boğaz; TERSÎ mikap; Genişlik. 6 K. Batı Avrupa'da blr ada devleti; Cüzi; Karadeniz'de bir Rus limanı. 7 Müstahkem mevkil; TERSÎ Fransız Somalisinin bir limanı (Habeşistan'a komşu) TERSt dans; Kimyada nikel. 8 Elektrikte kanunîan, felsefî, matematık eserleriyle bır Fransız âlimi; Canakkale'nin bır ilçesi; Fransa'da bir nehir. 9 Bir ara moda olmuş bır Brezılya halk dansı veya eski boyajT kazıma işi; Tanzimattan sonraki edebi ve sıyasî hayatımızın ünlü bir siması edip ve şair. 10 Futbolda topun kaleye Einr.eyip dışan çıkması; Holandah filozof; Bir nota; Bir ilimiz. 11 îngiliz edebiyatınm iç li bir kısmını teşkil eden «Anne, Emily Jane, Chorlette» adlı üç romancı kızın soy ve sanat adı; Daha çok tngiltere'de ge SE SI SI SU YE ZAR ZE. U VE YAK YE Yukarıda gördüğünüz heceleri aşağıdaki soruların karşılığı olarak bır kerede kullanıp numarah çizgilere yazınız. Meydana gelecek kelimelerin sıra ile yukandan aşağıya İKİNCİ ve DÖRDÜNCÜ harflerıni okuduğunuzda ünlu tngıliz komiği. sinema artısti Peter Sellers'in : «Kadınlar yol kesenlerden daha tehlikelidirler. Zira, ya paranı...» dıye başlayan bır sözünün gerı tarafım bu.'acaksınız. 1 Kafıye (yeni dil). 2 Kabuklu bir denız hayvanı. 3 Içılmez su. 4 Dıvan edebiyatında bir nazım sekli. 5 Gelenek. 6 Eskiden Mı=ır Valisi. 7 Yurdumuzun Asya' daki kısmı. 8 Derece, rütbe. 9 Hukuk islerinin görüldüğü teşkilât. 10 Ağıt. 11 Bir işı para için değıl de heves için yapar.. 12 Problem. 13 Sıddetli paylama. 14 Sakat. 15 Çok konusan. 16 ASn Dağının öteki adı. 1? Bir içkı. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 1415 16 17 , Hayvan sevgisi NGÎLTERE'ye bağlı Chershire şehrinde üç çocukiu bir aıle yaşamaktadır. Anababa dahıl olmak üzere kuçüklenn hepsı ds hayvan meraklısı Bu yüzden evlerı minyatür bır hay\anat bahçesine dönmuş durumda: Kedıler, köpekler, tavşanlar, kertenkeleler, tropıkal balıklar, kaplumbağalar vesaire. Son olarak da kocaman bir yılan almışlar. Adı Cassıus. Komşulann şiddetll protestosuna ragmen Cassius şimdi evin en gözde misafiri. Görünüşe aldanmaym, yılammız çok uysal ve zararsız blr hayvan diyorlar. t Geçersiz servet Londra'da yaşayan CoUn Narbaerth orta halli bir memur. Fakat evınde en azından 50 milyon tutannda bir servet saklıyor. Evet 50 milyon.. Ama istedığı zaman bunun metelığini bile piyasaya suremez. Çünkü soz konusu adam koleksiyon meraklısı. Her devlete ait tedavülden kaldırılmış kâğıt pa ralan biriktiriyor. Fotoğrafta, Colin ve yıllardan ben top.'adığı geçersiz kâğıt paralardan bir kısnu gorülmektedır. Bu da me rakın faydasa bir çeşidi. Saygı göstermek gerek. öldüğü zaman müzelerden birine hediye edeceğıne dair vasiyetname de düzenlemls. YUKARDAN AŞAĞIYA: 1 18. asır başında hattatlığı, Arapçası, Parsçası, devlet mPmurluğu yanında bilhassa Mevlâna Celâleddinî Rumı'nm Farsça Mesnevisinl nazmen Turkçe'ye çenrisi Ue ünlü bir divan şairimiz; Yapraklı, dallı, çıçekli bir tezyinat uslubu. Aşırı duygululuk Görev icabı Güney Afrika'ya tâym edılen Norman Thomas isimli bir tngiliz, orada bir sabah gazetesini okurken, doğup büyüdüğü şehirde mezım olduğu okulun istimlâk sebebiyle yıkılacağı haberini okuyunca duygulanmış. Hemen 'kaleme, kâğıda sanlıp o şehrin Beledlye Başkamna blr mektup yazmış: «Posta masraflan bana ait, sizden bir ricam var: Okul yıkılırken tuğlalardan birini ödemeli olarak lütfen adresime gönderin. Hâtıra olarak sakla Gözü kapalı îsviçre'nin Cenevre sehrind» medyum ve falcı olduğunu soyIe3en bır adam İigılı makamiara müracaatla dıkkate değer bır teklifte bulunmuş: «Ben gözlerimi sıkı sıkı bağladıktan sonra şchir sokaklarında araba kullanabilir, böylece de simdi\e kadar dnyuimamıs, gârülmeraiş bir rekor kırabilirim » llgili makamlar şîmdı teklıfi incelıyor. Uygun gorulürse deneme müsaadesı verılecek. Bulmacalann yarınkl çözümü CUMHURİYET'te CINAYET BULMACASI KAATİL KİM? K Kartvizit Bulmacası Kaya Dörümküp Yukarıda kartvızıtinı gorduğunuz Bayan. Reşat Nuri Guntekın'ın eserlerınd'en bır tanesıne havrandır. Eserin adı da kartvizıti teşkil eden harflerin arasmdrlır. AHVECt çırağı. fincanı almak İçin Ust katın tek yazıhanesi olan odaya gırdiğınde, oldugu yere mıhlandı kaldı. Daha 20 dakika önce kahve getirdiği tüccar Salih bey, şimdl yerde, başı kanlar içinde yatıyordu. Dışanya fırladı. Birazdan şef adamlariyle yazıhanedeydl. Eşyayı lnceledi. Başa vurulan nesneyi aradı Çırağa sordu: «1130'da kahve getirdiğinde odada kimse var mıydı?» Çırak «Sanşın bir bayan vardı ve telefonda konnşurken Naci bey sizi bir saat sonra ağabeyimin yanhane . sinde bekliyoruz demişti.» Şef, masanın üzerindeki adres defterinden Naci'nln avukat oldugunu bğrendı. Beş dakıka sonra kapı açıldı içeriye avukat olduğu anlaşılan kımse girdi. PolısJeri ve cesedi görünce irkildi. Şef, sansın bayanı sordu Ölenin kızkardeşl olduğunu, Konya'da banka müdürü olan bir erkek kardesi daha bulunduğunu, onun altl avdan beri ilk defa İstanbul'a bugün geldifini, babadan kalma bir bınanın satışma çalışıldıgını öğrendi. ölen bekârdı. Kadmın hasta kocası Almanya'da tedavideydı Kapı tekrar açıldı. Bu defa sanşın kadın grirdi. Vaziyeti anlar anlamaz kendisini koltuğa atıp hıçkırmaya basladı. On dakıka sonra icerivp karrip<;ini »»îo çıktı. Dişarda çıraga sordu: «Demln fçert çlren bankacıyı bugün burada hiç gördün mü?» Çırak: «Hayu> dedl. «tlk defa simdl gördüm.» Şef, sırf o kata ait ruvaletteki kâğıt sepetini izledi. Dertop edilmiş bir gazete gördü Yer yer kanlanrruş gazeteyi açtı. Içinden bronz bir heykel başı çıktı. Biraz düşünen şef, heykell yıkadıktan sonra içeri girlp farkettirmeden onu masaya koydu. Bir ara da dırseğiyle çarparak kadınm ayaklan diblne dUşurdu. Kadın eğilip yerden alırken: «Zavalü ağabeyim. Bunu Ikl ay evvel almıştı. Ne de çok severdi..» Avukat atıldı: «Fakst bu.» Şef hemen onun konuşmasını keserek satılacak binanuı değerini sordu. Ondan 600 bin lira tuttuğunu ögrendi. Tekrar lçeri gıren çırak, eğlaması durmuş kadının, «Bana bir gazoz getlr» demesi üzerine ona ters ters baktı ve dışanya çıktı. Çırak tam çıkarken içer:ve bir delikanh girdi ve: «Of baba> dedi müdure; «Ne kanşık adresi varmış buranın. Araya araya zor lukla bulabildim..» Etrafma bakındı, «A!.. Bir ölii var, yerde. Ama amcam bu! Ne olmuş ona öyle?» Vah rah!» dedi. O sırada şefın art:k işi bıten heykelı temiz bır gazeteye sardığını gören delikanh: •Yeni mi aldınız? Aracamın heykelinin aynısı» dedi. Sef içeri yeni Boşanma sebebi Meksikalı bir milyonerin k». nsı, yargıç huzurunda kocasının, kendisine bir takım manevi işkenceîer yaptığını, aynı şeyi kaynanasma da (yani kadının annesine de) uyguladığını ispata muvaffak oldugu için yüklü bir tazminat almış ve boşanmış tır. Mânevi işkencelerden birl şuymuş: Adam. hf>m irotıc»^. 14 dakika da 100 yumurta Japon Teîevızyonunun daveti üzerine Tokyo'ya gider. Gürey Koreh An Se Wong isımlı genç bir adam sadece 14 dakıka içinde 100 adet <r,inliıV vm