Katalog

*.u yuuat ınıu • X emokrasi kavramınm sadece jiddetli sos••' yal çeliskilerin sürekli siyasal buhranlara yol açtığı istifcrarsız ülkelerde bir tartışma koousu olduğunu sanmak yanlıştır. Aksine, ilk bakısta siyasal istlkrar açısmdan knsnrstu görünen, ekonomik konjonkturün zirvesinde buIunan ülkelerde. ömeğm Batı Alm&nya, Birlesik Amerika ve İsvecte de demokrasinin yeni yapısal değişimleri özellikle akademik ve parlâmenter çevrelerde elestirici bir gorüsle durmadan tartısılmaktadır. Liberal demokratik anadalı siyaset bilimelsi C. B. Macpherson'an tasnifrnl hareket noktasi olarak alırsak, Batüı demokrasilere nslında birer liberal demokrasi gözü ile bakmak gerekir. Liberal demokrasiler ise kopmaz şekilde onlan meydana getinniş oldukjarı ekonomik sistem, yâni kapitalizmle bağlı bulunmaktadırlar. Gerçekten liberal demokrasi turüne sadece ozel tesebbüsun tamamen ya da kısmen ekonomik sistemc hâkira olan ülkelerde rastlanmaktadır. Öte yandan sınırlı Istisnalar dışında hemen biitün kapitalfst ülkeler liberal demokratik dediğiraiz bir slyasal sistetne sahiptirler. Liberal demokrasilerin katıksız savonurularma göre bu sistem rekabetci siyasi partiler yardnnı ile kamuoynnn biçimiendiren. <üm akmılann dile getirilmesini, devlet kudretinin âdil ve isabetli şekilde kullanılmasını. her bireyin siyasal rekabet çercevesinde şansını aramasını ve refahı en yaygm re eşitlikçl şekle getirilmesini sağlamıstır. Gelgelelim birçok diişönürler, liberal demok rasiyi savunsnnlar ya da savunmasinlar . liberal demokTasintn gerçek halde yukandakl ülkücö terimlerle tasvir edildiği jrib! olmadıguıt ortaya koymaktan geri kalmamaktadırlar. DEMOKRASİ Mİ, POLİARŞİ Nİ? Prot, Dr. Nermin ABADAN S.B.F. öğretun üyesi, Münih Üniversitesi misafir profesörü «Halkın hem sefiL hem de egemen oknası bağdaşmaz bir durttmdur» Alexis de Tocquevüle, 1831 mnn sağlık dunıtnunn. eelecek kuşakların jenetik niteliklerini. ulkeleriu jol, su, yeraltı ve üsrö yeteneklerini düşünmeksizin sırf kendi çıkar ve nüfuzlarını gözeterek kararlar almaktadırlar. Bn kararlar ise hiç bir devlet organının onayından gecmeksizbi uygulanmakta. toplumun yetrçmekte olan tâze kuşaklann Iradelerini ipotek altnu almaktadırlar. Başka bir deyimle «sosyal hukuk» devletinin yerine gele n «teknik devlet. ripinde liberal demokraside bir zamanlar var olduğn iddia edilen «eenel irade» ve onun temsilcisl »yılan parlâmento. hiiknmet, bağrmsıı yarg] gibi kuramlara hiç danışılmamaktadrr. alında tntDco A bir sağNeo Hegelci ve daha çok sayıian doktrinin savunueusu luna fritmiştir. Faşist devlet tipi halkın büyük çogunluğunn karar verme sürecinden baskıya dayanao usullerle nzak tutmuştur. Günümüz par lâmenter demokrasisi ise yapı ve görevlerini öyIesine değistbmek zorundadır ki her türlii celiskiler devletçe alman sosjal önleme tedblrlerile önceden kaldınlmaktadır. Başka bir deyimle parlâmenter demokrasisi ana görevini sosyal celişkiler sıirecine disipün yolu ile müdahalede görmektedir. Böylece evrim lerolution) gibi demokratik bir hareket yerine demokrasi aleyhtar Iıfına dönüş anlamına gelen «involution» denllen bir feoomen ortaya çıkmaktadır. kdmak defil, flstemln bir numaralı tavnnurajn halhıe getirmektedir. Böylece kendlsine plfir»Ilst toplumda fahrikalann tahakkümu yerine bir «piyasa cumhuriyetUnin var olduğuna iuandınlmaktadır. 41' ler Yakın tanhimız \alnız kahramanlık bakımından değıl. ına • net açısmdan da zengindır. Em. General Kenan Esengin'jn «Mil J lî Mücadele'de Hıyanet Tarışı» adlı kitabt kısacık bır rede • üstüste bindiren ihanetleri yeni kuşakların rözleri önün erer. • Emperyalizmin bilinçli ve bilinçsjz isbirlikçilerini, Şeyb tşref J ten Anzavur'a. Mehmet Delihas'tan Çerkes EthemV kadar Milli ! Müeadele tarihinde izliyorm. O fırtınalı vıllar boynnca saray • zaten ibanet vnvası idi. Başta Damat Ferit olmak üzere emper • valizmin nsaklıŞını benhnsiyerek millî bareketi vormak isteven ; nice kisi, vakın tarihimızin dara|acına cekilmis ve gögsüne • <bain> yaftası asılmıstır. « Affedilmez ıhanetlerdir bunlar \ Bir de kişisel ihanetler vardır. Daha çok Fransız bulvar ko • medilerinin malzemesi arasında aeılı gülünclü biçimlerde kul • lanılır. Kadın ibanet etmiştir kocasına... Şırrrak dive tokadı ; % Haln Ve «özyaslan arasında kapanır yatafina .. En hafifinden en afınna kadar ihanet bos bir $ey drğildir. Kimi zaman dayak, kimi zaman kursnn, kimi zaman darafaeıyla biter sonu . Arkadasına, takımına. esine. kulübüne. partisine, memleketine ibanet eden, her çafda her yerde bulnnur. Bazan bir davranısın ihanet olup olmadıgı tarihin tartışma konusudnr. Maresal Petain Fransa'\a ihanet etmis tnidir? Kimisi «evet» der ba somyav, kimisi «hayır». İhanet bazan apaçıktır. bazan üstü örtülfl; bazan kesindir, bazan su götürür. Babıâli basını sa sıra çogunlukla 411ere veryansın edivor Demirelcilere bakarsanız 41'ler haindirler. Bu düzenin tutucularına bakarsanız Jl'ler çok kötü yapmıslardır. Devlet islerinı yüzüstü hırakmışlardır; memnrlar ve ciftçilere zarar vermi«İerdir. E|er 41'ler olmasa, isler vürüvecek ve hele memurlarla çiftçilerin bası göğe ererekti. Bozuk düzene vapışmıs ne kadar gazete ve yazar varsa hfienm ediyor 41lere... Ovsa Bay Sülevmtn Demrrel'e deîein çarsaf çarsaf yavın vapılmıstır. Tolsuzluk iddiaları en sakin insanları yerinden sıçratacak kadar büyuk. brlgeli. ispatlı Ama bos ver onlara sen Şu 41'ler var ya, sa 411er. onlar olmasa Bütçe Kannnn çıkaraktı; isler yiırüyecekti: bes yıl nasıl yürümüşse öyle yürüyecekti... Sonra? Sonrası meydanda : Hain ba 411er 1 .\e garip bir hiyanet anlayısı bn? Bay Sadettin Bilgiç Clastırma Bakanı Iken Törkiye'nin telefon pazarını Kanada kumpanyasına kapatan anlasmayı imzaladı. PTT ile knrulacak sirketin vüzde 51*1 yabancı firmava süresiz olarak veriliyordn. Bay Sadettin Bilgiç bn Imnvı atarken hain degildi.. Şimdi Bay Süleyman Demirel'e karsı çıktı bain oldu. Bay Mehmet Turçat. iktidara geçer geçme? milli petrol dâvasını baltaladı. Millivetçi eenel madürleri. müdürleri. memurlan. darmaduman etti. Yabancı knmpanyalann isteklerine före bir politika tntturdu. O zaman hain defildi Bay Turgvt.. Şimdi Bay Süleyman Demirel'e karşı çıktı bain oldu. Teksel Mendere^. « Mayıs*a karsıdevrimin bavragı olarak politika bayatına itildi. Babasının adından yararlanarak seçmrnlerden oy toplamak isteyrnler, genç Menderes'i kullandılar. Eski Basbakanın oğln, karsıdevrim hareketirtde yerinî aldı. O zaman bain degildi Bay Menderes. Simdi Bay Süleyman Demirel'e karsı çıktı hain oldn. 41'lerin listesine bakıyomz : Adalet Partisi politikacılanndan bir harman... İçinde her törlusü var : Serlatçısı var. hilafetçisi var, lâik kapitalisii var, ürntnetçi »ernıayedarı var, komunizm ticaretlnde söhreti ayrnka çıkmıs oportünisti var. Amerikancil politikanın sahbaslan var, oydncnlngnn sampiyonlan var.. Bunlar hain defildiler. Şimdi Süleyman Dendrere karp çıkınca hain oldular. Ne biçhn ihanet bu bSyle? 41 adam, bilirbilmez, komprador Iktidannı iOkelediler diye linetleniverdiler. Oysa sarstıklan dfizen degil roidir bn memleketi nçurnma sfirfikleyen, batıran, «öçerten? Ve o düzenin tutuca güeleri arasındaki çatısma değil midir sahneye konan? Bizim politikanın agdalı Arap fllimlerlni aratmıyan snlo bir trajedisi var. tktisadi ve sosyal açıdan »laylara bakmasım bif i r f adam, tnenfaat çatısması ve koltak kavgası rBrrrn« girip durnyor. sille tokat birbirinin bojazına ssnlıyor. 27 MayısHan önee de böyleydi. Şimdi aynı felsefeye mühur basmıs nice politikaeı prtlaklasa gırtlaklasa birbirlerine bafınyorlsr : .Hain! Sensin hain ! Al blrinl, vnr Stekiae..: * ~ Sonuç ec kapftallnnin (tafDalarmda G azamiye indirmektir. her türltiparlâmenter sistemin tüm cabasi sosyal celiskiyl Herhangi bir bubranlı durum bfitünleyicl ortanın solonda yer alan hükumet kombinezonlan ile geçis^iritanektedir. Siyaaî parriler akröel ya da potansiyel birer sosyal grup ya da grnplann çıkarlann» savunmaktan çıkıp. birer kamu hukukn korporasyonu ha line geimektedirler. Partiler aralannda ne kadaı cekisnaelerde bolunurl&rsa bulunsunlar. aslında kendi araiannda liderlik sorunnnu nöbetleşme esasına dayattıran bir ekip sayılırlar. Böylece Laski'nin bir zamanlar parlâmentoda karşılasajı hükfimet ile muhalefet kutuplasması yola ne meydana geleceğini iimit ettiği «Revolution by conscf (muvafakat yolu ile gerçekleçen devrhu) | ıen mahkum edilmistir. Temel muhalefet gruplan olarak kala kala bir kısım talepçi sendikalar, annlıkta bulunan öğreoci gruplan, önemsiz siyasi kabareler görünmektedlr. «Ulu «un meddah>Iarma karsı ise liberal demokrasilerde büyük bir saygı ve hoşgöru gösterilmektedir. Ancak bu çırpman eleştirici gruplar tüm cabalarına rağmen toplumu tek boyutluluktan kurtaramamaktadırlar. Dolayısiyle liberal de. mnkrasi soonç olarak sayilı oligarsilerin tekeli demektir. Demokrasiyidaha gercekçl bir yaklaşımla sadece rekabetci seçkinlere dayatmak ise bugün özellikle Birlesik Amerikada siyaset blllminde genbj ölçüde kabnl gören bir görfistür. Nitekim tanınmıs bilim adamı Robert Dabla göre demokrasiyi bastan itibaren genis ölçüde Pareto'yu hatrrlatan sekilde. btrbirile rekabet eden sosyal gruplar, özellikle seçkmlerin nobetlese ye rtne «etirdikleri bir «istem olarak gormek zoronludur. Robert Dahl bu trsbitten sonra Batılı yönethn biçimleri için «demokrasi» yerine «pol.varehle». ranl «çokJartn yönetimi» deyimini teklif etmektedir. Şu kadar ki buradaki <çoklar>, aslında yan yana dlrilmis. ekonomik açtdan güç lü oligarşfler anlamma gehnektedir. tesbisten «onra a* celiamls ülkelere B oaktanlan liberal demokrasinin bu filke K Yönetici devlet iberal demokrasmin 1leri derece endüsrri ' lesmiş ülkelerde bir «rpfab devletl» yerine bir «hizmet ve ayrıcalıklan dağıtma devleti» Leistungs'n. VerteUerstaat) tiplni geliştlrmekte oldofunn yillar öncesl ortaya koyrnus bulunan AIman kamu hukukçusu ve e<ki Kıbns Anayasa Mahkemesi Başkanı E. ForsthofTa göre. her v»tandasa sosyal taJeplerinl ilerl süTmefe hnkan veren bu liberal demokrasi ve onun temsfldsl sayılan «yöneticf devlet» son yıllarda olup biten basdöndürücü teknik gelişmeler sebebfle kendl otoritesini hemen hemen tamamen yitirmls bnlunmaktadır. Şöyle ki Ueri bir çogulcu (plürallst) tophnn tiprai geUstirmis olan liberal demokrasilerde teknik, daha doğrnsu çağdas. teknolojiyi pratiğe çeviren dev endüstri kurum ve arastırma merkezleri devlet kudretinl hice sayarak toplumu kendi amaçlan, daha doğrusu kâr alanlarma dojro kardırmaktadırlar. Böylece uzay arastırroalan, elektronik haberleştne sistemlerl, biyojenetik denemeleri gibi teknik gelismeleri destekleyen ve flerleten büyük endüstri karumlan toplu Forsthoff, gerçi Anayasal diuende yerleri bclirlenmfj kamu organlarına danışılmaksınn bailayıcı kararlar alabllen teknoloji terasileUerinin ne ölçüde ulnîal temsil kurumlan ile i?birliri •»linde olduğuna ara^tırmanıaktadır. Bnnonla beraber yakında yayınlanacak olan «Endüstri toplamunun devlet teorisi» adtı kitabında Forsthoff kesinlikle ;u iddia ile ortaya çıknıaktadır: Liberal demokrasinin gelistirmiş olduğu kendi bajma bnyruk plüraJlst toplum düzeninde, hâlen tamamen mefluç sayıian kamu otoritesinin temsilcisl olan devlet yenf ve giiçlâ bir fikir akımı ile dirfltflmezse. Ueri derece endüstrileşmlş toplnmlann insan yığınlannı korkunç bir âkibet bekle mektedir^ «tnvolution» ~W iberal demokrasinin aynlmaz efizzii m•^yılan kapitalizmin ileri derece endüstrlle$mi« ülkelerde bireyin bzgür)iıklerinl nasıl terkına rarmak;ızın yitirilmekte olduğunu ise genç Berlin toplumcu düsünürlerden Agnoli ortaya koymaktadrr: Eski liberal devlet tipi kapitalist nelişmenin başlangiç noktasmda toplumla olan rüm çelisküeri. goz sahibi olmak isteyen yıfmlan görmemezlikten gelmek gnretile, tnkâr yo lem (Konzertierte Aküon) gibi anlaşılmaz terimlerle ifade edilen ljveren isalan tarafından ort&klasa yapılan ficret anlasmalan ve kapsnnh plânlama calısmaları yardımı ile etkinlilifinl daha da artbrmaktadır. Buna bir de siyasal elHIerin elile yaratılan sosyal istikrarın doğruluguna tnandıran sistematik bir yetişkinler e^itiminl eklemek gerekir. Zira sadece verimli ve azamî kâr sağlıyan dev harimlj bir üretim mekanizmasına ulasmak isteyen kapitalizm. siyasetle iliski kurmak istediği raman su koîulların Rerçeklesmeslnl talep etmektedir: Modem kapitalist ekonomiye uygun, teknik bakimmdan yetl^ni;, fakat işletmeye katılma açısmdan disiplinli ve resit olmayan Jsciler. kolaylıkla yönletilebilen tüketicner, nihayet kamn düzenlni itirazsızca kabullenen nslu vatandasjar! Başka bir deyimle: Batılı. demokratik dfiıen tartışma konusu haline getirilmemesi gereklr. Böylece bb «sosyal bans» programt nygulanmaktadır. Ba sosyal banj toplumun oligarsik yapısına. üretimde kontrol ve emir verme kudretinin dayanmakta oldnğu beseri münasebetlere hiç bir suretle illîmemektedir. Aksine arnaç, isciye, iiretim yapısındaki yerini çesidi perdeleme ve maskeleme mane\T«lan ile göstermemek. onn sadece sistemc tâbi H nkuk devletl çerçevesüıde cereyan eden bu sürec: eşya iiretim ve dağitımında ortaya çıkan tekelci eğilimler. yoğunjaîtırılmn <y lerto henüz gelismemiş toplumsal yapılannd» nasıl hfr egemenlik tlplni kurdugunu ileriki bir yazıda tahli] efaneğe çalısaragız. 1) Johannes Agnoli/P«rter Bruckner, Die Tran» lormation der Demokratie, Europaeisvh» VerlagsansUlt, Frankfurt 1968. Tı Robert Dahl. Who Gorerns? Democracy and Power in an American City, New Haven Further Reflections on the Eliturt Theory of Democracy 1961. American Potttieml Science Beview, LX. Haziran 1966. Hayır Hiç anneniz öldü mu ? ;" Siıin hiç anneniz öldü mfi? Cemal Sürey» babası için sormnştn bnnn: «Sizin hiç babanız öldü roüî^Bt&ıitn birfcerp.öldü kör olduru». Kor olmak, satır olmak, {opaM>lautk, daha nice nice gücsüzlttklere döşmfk. . Birden olan seyler bnnlar! Sevdifimiz birinin, bir arkaİasın, bir kardegin, bir ananın, bir babanın, bir esin yok oluverisi nmnlmadık bir anda kör de yapar kisiyi, safır da... Şairler nasıl dnyarlar 6yle, duyguların derinligine nasıl Iniverirler fiçbeş sözcügü yanyana koymakla! Babası ölmüs dte «yle mi yazmış dersiniz? Belki de babası çok yıllar 6nce ölmüstfl Cemal'in. Söıcüklerle biçimler knrmak, yeni anlamlar, tadlar. doyarlıklar yaratmaktır sairin isi. Bilinmez sairlerdeki o dT"çu, anlam, seıgi Sncölütrünfin nerden geldifci. «Anlafilır bir şiınn mânası SanKi pızım ıçm söylenroiştir» diye yazmıstı Necatigil eskiden. Da|iarca da bir siirinde «yeni bulunmuş en eskı» diye anmıstı bazı duygnlan. Annenin 81ümunde ne var yeni olan? Herkes bilir bnnu. Herkes dnyar. todar bu acıyı. Hele yaşlıysa anneniz, gereği gibi yasamıss» yıllannı. Tannva bir can boren var ödenecek, ontı ödemisse »onunda. Nedir bu «kör olma» hali öyleyse? Nedir ba lıer »eyden kopma, nzaklasma? Kaç kez ölür anneier. babalar? Bir ke«. Ama «i« bin ke« yasarsinız daha sonra o ölümfl. Babamın ölümü nzun yıllar ötesinde. Zamanın bulutları İçinde yitik. Gene de duyanra bir arımsı tadla. Ama annetninki öyle yakındaki.. Elimi ozatsam yüziine dokanacagınt. Dikkat etsem sesini dnyacafım. Çok taze bir dnygn bu. Gececek eünler acı katılasacak, yasam bir kılıç sertligiyle, keskinliğiyle Içime yertestirecek oniı. BiUnçle tnanıyorum, ama yenemiyornm kendimi. O saçma sarkılar, duygnln şiirler bir anlam kazanıyor. Bir anayı yaşatan, hatırlatan, 51mezlestiren ne varsa hepsi dlrilivor bende. Gitsem şimdi onun odasına. hep perde ardında gördügüm o pencere önüne. o koltnjja. o yatağa. Tıllardır darmadan yazdıgı not defterlerini okosam .. 8 Aralık 1966 günfi Gfince'me soyle yazmısım: «Annem penceresinden sokafi seyrediyor. Sobasını yakmıs. Gazeteleri divanda. Az sonra çıkıp gideceğim. Birkaç gün sonra yeniden !telecefiro. Onu gene penceresinde beni bekler bnlacagim. Bir kuşku, bir korkn büvflyor içimde ona seyrederken. Koparıp atmak zor o daygvlan. Tagmur başlıyor dışarda. Radyovn açıyornm. eski valsler .. Biz ne kadar kopmamaya, bailı kalmaya çalıssak, didinsek de, kopnvor her şey bizden, nzaklasıyor. basını alıp gidiyor her sey. Tasamın ilkesi bn ma?» JGflnlerde, sayfa 200). Bir daha yasayamryaeafmı bunlan. Sizta hic anneniz öldii mö? Siz de birden kör oluverdiniz nıi? T* da bir çeşit y««am körlüğfivle, her seyin hep öyle, yıilardır süregeldifi ırfbi fideceğine inanan gözleriniz bir anda her şeyi bfitün açıklıgiyla gBrmeye baslamadı mi? Anlarsınıı beni öyleyse. Banca toplumsal sorun. siyasal kanşıklık, «flndençüne artan korknlar, tehlikeler arasında yaşlı bir anneyi vitiren blr insanın kişisel dilyfnlanmalanna ortak olnrsunuı. bir anlıgına da ol«a! Daflarea, bir ölünün son solngnnv bir milyar k n büyüterek onun ne demek istedifrini anlamıs. anlatmıs ifte. Kimsenin bilmediği, oknmadıçı, dsha yayınlanmamış kısactk bir siirinde. Iste birkaç mısra : «Içinden çıktığım, artık içinde olmadığım bosluk Beni geri ver. Su akıp giden su, Beni geri ver. Kimin bu sessizlik, benim mi, hayir istemiyorum Beni geri ver. Al Tanrı'yı Evren Beni geri ver » Sizin hiç anneniz öldü mn? Olmediyse de ölecek. Heplmiı Sleceğiz. Ama anneler hep önce ölecek. Doğanın bir güzelliği de bn belki. Anlaroı, yüceligi .. eçtiğimiz haftanın hava olaylan, bir evvelki raporumuzda da belirttiğimiz gibi Şubat ayının hakiki hareketlerini göstermedL , ..,•"'• G peyk resimleri,fcarörtüsünün sadece yüksek dağlann tepeleri ile Doğu Anadolunun bazı kcsimlerinde kaldığuu gösteriyor. Tabiî diğer yerlerdeki cüz'î kar örtüleri bol yağmurlar ve sıcaklık sonuna kadar artışlan ile eridi. iç kesimlerde Ann ka p t Yağışlı bir hafta ,,. bekleniyor OCAK AYI NASıL GBÇÎI Prof. Dr. Ümran E. ÇÖLAŞAN 1970 YIL1 Ocak ayı uzuo yıllana aynı ayıaa nazaran daha sıcak geçmıştir. Geçmış yıllarda Ocak ayında belirU gün : lenn sıcaklık yükselişlerj gösterdigi bir hakikattır. Ancak bu yıl bu yukseklık belırh bırkaç güne aıt kalma • mış, devamlüık göstermlstir. 1970 OCAK ayı ncakiıkiantu, uzun yıllann cormal ortalaması iie kıyaslarsak : Bu 71I Marmara Bölgesınde 13, , Ege ve Akdeniz Bölgelerinde 23, İç Anadolu'tfa 36, Karadeniz Bölgesınde 24, Doğu'da 37, Güneydoğu'da ise 14 derecelik bır yükseklik görmekteyız. EN yüksek sıcakJıkJara geiince : Bunlarda da aşağıdakl yüksekliklen görmekteyiz. Marmara, Ege 13, tç Anadolu 25, Akdeniz, Karadeniz 12, Do£u Anadolu 35, Güneydoğu Anadolu 14 derece. OCAK ayı lçerisinde hava tıcaklıklanmo birkaç gün düs > rnesi, sıcakhklarda gorülen ortalama yüksekligin azalmasına sebep olmuştur. YAĞIŞ durumuna geiince : 1970 Ocak ayı mevziî bazı yer ' ler hariç, genellikle 1969 Ocak ayından daha az yağıj al 1 mıştır. UZUN yılların nonnal ortalamaları ile kıyaslama yapacak olursak, Marmara'nm baü kesimleri, İç Anadolu'nun batı ve merkez sahaları ile Karadeniz ve Akdeniz'in orta kesimleri hariç, diğer sahalarda kaydedilen ayhk yağışlar. normaDerinİD altındadır. OCAK ayında havalann sıcak geçmesı kışhk mahsule ıyı tesir etmiştir. Ancak nonnal kışın daha fazJa gecikmesı, meyvacılık bakımından endişelidir. Diğer taraftan kar yağışmın hemen heroen olmayışı yaz aylannda taban suları bakımmdan bir sıkmtı meydana getirebilir. NORMAL kışın gelroemesi birsok bitki hastalıkları bakımmdan da endişeli olabilir. HOŞÇAKALIN. bulutlu gunler görülecektir. tki gün sonra bölgenin her ye rinde sağnak yağijian kuvvetienerek sıcaklık artısları başlıyacak vt bayramın üçüncü gününe kadar devam edecektir. Bayramın üçüncü, az bir ihtimalle de dördüncü gününde yağışlar kesilerek hava sıcakhklarında azalmalar bajlayacaktır. Bilahare yeniden yağışlar gelecek ve sıcaklık azahnalan hafta sonuna kadar devam edecektır. Mi ı m ııı • önumüzdeki bir hafte içinde yurdumuzun geneîlikle önceieri üüt, sonralan ni^eten soğuk hava tiplerinin etkisinde kalacağı belc lendiğinden haftanın tahmini îöyledir. sahillerde sağnak, yer yer karla kan sık yağmurlar olacaktır. Hafta içinde zaman zaman kuvvetli Iodos fırtınalan bölgeyi etkiliyecektir. ÖĞRETMENİNİZ OAİMA YANINIZDIOIR Tmkıyemn neresmde olursanız olunu? SfZ'Of KENOI KENDINIZE •MARMARA BÖLGESI: Kısa bir sure devam eden güneîlı hava lar bu günden itibaren değişerek yeniden yer yer yağmurlar başlıyacak, bayramın ikinci gününe kadar yağışlar siddetini bi. az daha artüracaJc ve bava sıcaklıklan tedrici olarak yükselecektir. Bayramm ikinci günü sadece bir gun için günesîi hava ile birlikte sıcaklık düsuşü görülecektir. Bayramın üçüncü. dördüncü ve haftanın diğer günlerinde yer yer yağışlar olacak hava acaklıklan azalmasına devam edecektir. Haita içinde zaman zaman Iodos fırtınalan etkisıni sürdurecekur. • KARADENİZ BÖLGESt: 18 Şubata kadar Batı Karadenlz, zaman zaman yağmurlu, Doğu Karadeniz genellikle güneşli ve raev zii yağışlı geçecek, hava sıcaklık lan tedrici olarak artacaktır. 18 Şubattan itibaren bir giin için yağışlar Doğu Karadeniz böl gesine gececek ve bölgenin her yerinde hava sıcaklıkları düşmeye başlıyacaktır. Haftanın diğer günlerinde bölgenin iç kesimlerinde yer yer karla karışık yağmur, sahil kesimlerinde yağmurlar başlıyarak fırtınalarla birlikte sıcaklıklardaki azalmalar devam edecektir. INGILIZCE FRANSI2CA ALMANCA MUHASEBE STENO VE DAKTİLO ÖĞRENEBILİRSİNİZ BROŞÜR İ S T E Y İ N I Z \ FONO. İstıklal Catf 213 Beyoğluİstanbul RefclâmcıiiJs: 4U1/1546 ••••••»•••••••••••»•••••••••••••••••••••••• Sayın Doktor, Ecza Depolan ve Eczanelere FiGEN IABORATUARI AÇILDI Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından imalâtı durduruJan FİGEN TIBBÎ MÜSTAHZAHAT LÂBORATUARI müstahzarlannın Refik Saydam Enstitüsünde j'apılan kontrollan ve müfettişler tarafından yapılan teftiş sonucu verıJen müspet raporlar üzerine çalışmaya devam ıznı verılmiştır. Duyurulur. •••••••••••••»•»»••••. Reklâmcılık: 436'153:« >»•••»•••••••••••••• • AKDENİZ BÖLGESİ: İki üç gun Batı Akdeniz sağnak yağışlı, Doğu Akdeniz parçalı bulutlu, yer yer çok hafif! yağmurlu gececek, hava sıcaklıkları artacaktır • EGE BÖLGESİ: Bugünden itibaren bayramın ikinci gününe kadar zamanla siddetini srttırsn yağmurlarla birlikte sıcaklık artışları görülecektir. Bayramın ikinci gür.ünden itibaren bir veya iki gün güneşli havalaria sıcaklık düşüsleri başlıyacak, bunuo arkasından hafta Bayramın ikinci günü Batı Akdeniz, parçalı bulutlu ve güneşli, Doğu Akdeniz yer yer sağnak ya ğı«lı olarak hava sıcakhklsrı azalacakür. Bayramın üçüncü ve haftanın diğer günlerinde yeniden yağışlar ve fırtuıalar baslıyarak sıcakhklardaki azalmalar devam edecektir. sayın doktorlara ANTİ GRİPAL, AĞRIKESİCİ, ATEŞ DÜŞÜROCÜ BEBEAUİN daml. Vertigo (baç dönmaıî) ya kar». A N T I V E R T tablet MMBUS • İÇ ANADOLL' BÖLGESİ: Bır süredir ara vermij olan yağışlar yanndau itibaren yeniden. bölgenin batı kesımlerinden başlamak üzere, gıttıkçe şiddetmi aruracak ve bayramın üçüncü gününe kadar devam edecektir. Bayramın üçüncü günü, bır günlük parçalı bulutlu hava ve bunun ardından, bölgenin kuzey kesiminde yüksek yerlerde karla karışık yağmurlu diğer kesimleri yer yer yağmurlu geçecek, hava sıcaklıkları günden gune azalacaktıı. Ve S I G İ L ilâcıeczanelere dağıtıldı. çin: İstanbul İlâç Lâboratuarı kocamustafapaşa caddesi.•İstanbul ReklâmcıiiK: 391/1545 Yahya Kemal'i Sevenler Cemiyetinderv • DOGU ANADOLU BÖLC.ESf: Bir iki gün genellikle parçalı bulutlu ve soguk günler görülecektir. 16 şubattan itibaren bayramın üçüncü gününe kadar yeniden yer yer ve zaman zaman kar yaGçnel Kunıl: 21 Şubat Cumarte. sı gunu saat 15.00 de Işık Lisesin. de toplanacaktıt. Eksenyet olmadığı takdtrde aynj gün, ayrı saat ve aynı yerde toplanacağı sa. vın uyelere bildirîür G 0N D E M :