19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA: IKI Cumhurfyet 15 Şubat 1970 Tarihten YARENLIK Elif NACİ o Deli Petro'nun delilikleri D OKTOR Cabanes'ln blr «tüdtmde Rus Çan Deli Petro'nun blrtakım garip adetlert sıralanmaktadır. Bunlar, inanılmayacak kadar acaip ve çoktur. Böcek korkusundan adam oldürmege kadar varan Ürkeklik lle sadizmln blr arada bulustuklan bu her an değlsen htUcümdar mlzacı gün geçtikçe renkten renge girmekte, daba ziyada azmaita irnis. Nlsan balığı İçin askerlerlne blr meydana yığdırdığı odunlan fcteşe verdirip klliselerin çanlanru çaldırmak ve yangın var diye geoe yansı sehlr halkıru sokakf ^ lara fırlatmak glbi kaprlslere vmran münasebetslsUklerl de görUlmüs. Cem Sullan Geçtiğfams Ocak ayında kün blllr ne kadar tarihl cinayetJer İslenmistir? Bilmem ama, galiba bunlann içinde en nazini heplnüzin bildiği ve bfflp de Uzüldugü «CEM SULTAN» faciasıdır. Blzce kardeşi Beyazıt'ın, Cemle arasınm açılmasına önce babalan sebep olmuştur. Beyazıt bUyük çocuğu oldugu ve tabtın varisi bulunduğu halde babalan Fatlh Sultan Mehmet, kanunnamesinde, «VartaI mülkfl Siileymani oglum Cem» diye bahsetmiştir. Cem, memleket dışmda sövalyeler, papalar, kırallar elinde Avrupa'run müteaddit şehirlerınde hayatınm en güzel 13 senesinl bazen ıstırap, bazen zevk ve hiç şuphesiz memleket hasreti içinde yaşadıktan sonra 28 Ocak 1945 de bir çarşamba gunü zehirlendi. Kiml şekerine zehir kanştırılmış, klmi Eehirli ustura ile traş olmus der. Her nasıl olmuşsa ertesl gün ber tarafı şişmeğe başlamış ve aşağı yukarı bır ay sonra 25 Şubat 1945 de yıne blr çarşamba günü sabaha karşı 36 yaşında olduğu halde hayata gözlerinl yummuştur. Ne garıp bir tesadüftUr Id, eehırlendiğınden 475 sen© sonra yani 1970 Ocagının 28'1 de ve ölduğü tarih olan Şubat'ın 25'i de çarşamba gilntine raslamaktadır. Bunlardan blr tanesi çok daha gülttnç ve hazlndir. Bu, çıkardığı bir sakal emlmamesi lle btttün yurtdaşlanrun sakallannı kesmeğe zorlamaktır Sakalı blr irtlca sembolu olarak gormesine karşılık Rus köylUlerl (Mujikler) kestiklerl sakallan itina lle saklarlar, cennete «akalmn glrllemeyeceği Inancında olduklanndan öldUkleri zaman bu sakallann tabutlanna yerlestirilmesinl vasiyet ederlermls. Olmaz denemezdi Mslflm va.. Padlşahlann dedikleri dedlktl. Onlann herhan gl bir arzusuna «Hayır!» demek klmsenln haddi değlldl. Osmanlı tarihinde yalnız lkl klsl vardır ki, padişah emrine karşı •Olmax» demişlerdir. Blrl Ak jemsettin. Patlh'e: Olmas, der, «Sen httkfinv darsm, dervisligin tadını alır»an memleket ijlerine bakam&zsın..» îklnclsl Şeyhülislam Esat Efen dldir kl, Genç Osman'a söyle demisttr: m Olmaz, sen padişahmn, padlsablara Hacca gttmek gerekmes, yeıinde otnrup adalet etmek gerektlr.» OKUŞ'un kahyeoln bahç*ilnde, kapın hiç «çılmayan tcndika odasımn Bnünda oturuyorlardL, Yirml kifid'en faılaydılar. Şamatalannı çok uzaktan durup vardım. «Bnynr bBTHr...» dedller, yer verdiler. Aralanna kısıldım. Hep•iyla merhabalaştık. ökkeş'l* aynea merhaba alıp verdik ve •llerimlzl föğsümüze bastırdık. «Evl kine gtldfn, vallah eanımı çıkardüar. Dinlme lmanıma, Oç günd» akıllıyı deli eder, Elâıığ'a. Bakırköy'e yollar bnnlar. Blrer blrer de gelmlyorlar, hep blrden fienm ediyorlar...» diye yandı yakındı biraz, sonra iri elleriyla gür bıyıklannı burdu ökkes. Kııa bir leuizhlc oldu. Birtr •igara yaktık. Güneı d* bastınyordu. Biraı onun Rica^ı, biraz ııkıntı, terledi Oklceç. Sıkıidığını ıezdiler : «Bak hela, | u Meydanekbes'dekl tavla maçını bl daha aalat, abi d« duy•un.'« dedller. Top glbi patladı : «Inanmıyorsonm nlan! Anlat anlat, ne•tnl anlatacatım daha? Diyor* n n n a kl yalan. Fekl yalanl Tok Oyle bir şey! Ben trenel degHlm! Meydanekbes'e gitmlyomm. Snrye eandarm» komntanıyi» oyvn oynamadım. Onn yenmedinı. Ben oynn bilmiyonım. Yalan, yok böyle şey...» «HassOyle! Tola rel biraı. Tela rel de Ual çoouk (ibi kandırma...» «Siı hiç kanar mınnıst Slı<e akıl, fiklr! Slzde billm, bilgi, okamojlnkl Slı hiç kanar BunnızT» «Emme nndı'n kadar da eakal detilik^ Gene patladl : «Bak abl! BlHyonnn bizlm bavtada ikl «eferimiı var Snrye Meydanekbes'e. Gidip rellyomm. Sının (eçince trenl fkincl hatta alıyorvz. Baıan karşıdan Toroı (eleeek olnyor. Bazan m&yene, aayım nznyor. Bekliyornı orda kavede. Beşaltı biı, on bef yirmi onlar, otump çay Içlyom ı , hoşkln, konken, beılk oynnyomz. Ben esasan bütün »yonlardan çakanm...» «Senin çakmadıfrın oynn yok kl!» dediler. öfkelenmedl : «Evet yok» dedi. «Tabiî, fide gele, bir memleketli glbi olduk ordakilerle. Tanl o mayınlar, telSrıiller, riimrük yoklamalan hep dı?ımızda. Içimizde iinır yok. Aynan bnrdaki £İbi kaynasık otnrnp kalkıyoraı. Bn Kİdlflmde, Meydanekbn candarma komatanı girdl kaveye. Dedt, var mı benlmle tavla atacak? Ben T Ttenti Okkes Yazan î ' Fakir BAYKURT » e s ml, bilmlyornm. Fakat baaladık biı. Baktım herif bayâ oynnyor. Emme abl, bende de btlek var, attım mı getirtiyorom. Seriyornm bnnnn önüne pnlları, birkaç tane fnrnyor bn. Sonra, taviada fnran, damada stiren diyor, başlıyorum ben funnaya. Ne kadar açık pnln varsa toparlayıp dlklyormm benim (Sıe, altı kapıya aldırış etmedim. Oeçen tefer de, öncekl aefer de böyle geldi lâf attı bn. KJmae karsılık vermedi. Emme blr kısnu benden yana bakıp hafifçe güldfiler. Bnnn farkettim. Heralda, dedim, bnnlar da dnymns benim atakeı oldnğnms. Kııdım. Tanl abl, atakçılık filân yok sslında. Blzim bnrd* bana eek yüklenirler. Berabar nls Tflrkiyeli, blrinla gnryeli, «tnrnp devletlne oynayın sntın... Komntan Sfkell. Ben de bildigin gibiylm. Dedim, valah oynayak Basladık. Bn aefer birlnci el mara. tkinei el man. Üçfincfi el mara! Altı sıfır gtne ben falibim. Deli oldn komutan, kalktı gitt'ı. O giâince, biz de atlayıp bnraya geldik . Dediğim anlattıfım bn. Ama yalan diyorlar. Gözleriyle görmüj gibi, aen yenmedin, yenildin diyorlar, yemin biUih ediyorlar.» Kalabalık bir daha gürledî : «Talan tabiî! Böyle gerçek olnr mn? Bn seninki, Telefoncn tbramla Hesapçı Mnıtafanmkine dönüyor. Kalkıp Antakya'ya gitti bnnlar gtçen yıl. Antakya' da otnmp oynadılar. Kınkhan' da otnrnp oynadılsr. Hassa'ya gelip oynadılar. Snlnmağara'ya, Haltanlı'ya grelip oynadılar. Islahiye'ye reüp oynadılar. En •onnnda Fevzipaşa'ya gelip an Ke«ke karışmasaydım. Çok bozuldu. «Valla abl, sen de bByle dedikten sonra biı bn memleketten çeklp gidelim. Ta da hiç kaveye çıkmayalım. Emme bnnun ısbatı kolay. Bileglne güvenen buynrsnnj» Dönüp bağırdı: «Toknş dayıı! Blr tavla yolla blze, tavla, tavla !• Kahvenin bahçesi elcktriklendi. Baska eliboslar toplandı çevremize. Tavla gelsin, oyun hemen baslayacak. Bu kızıskın maçlarla Okkef'in yalanını ortaya koyacagız... Biyograii (Resim: A. ARAD) arkadaşlar, matşallah, s e s m gibiler. Her havadisimiıi tasıyorlar. Benimkilerl de tafimışlar, belll. Oynn kâatlanm bıraktım. Ellm de eyiydl vallah. Dedim, efer kine bnrda tavla bllen varsa ben de bekleyip dnmyornm, bnyar oynayalım komntanım! Geldi bn. Otnrdnk karsı karsiy». Tabll, bemen cevremiıl sardılar. Belkl kırk tane kave »öylendi. Tenlllrsem crblmdekl para yeter ml, yetbajlıyornm komntanı. üsatmayalım, blrinel el «oynn» la bittl. Iklnei el man. Üçttncfi el m a n . Bef ııhr falibim. Komntan çıkanp kırk kavenln parasını verdl. Verdi emme, kızdı da. Dedl, bir daha oynayak. ben bnndan bir şey anlamadım. Dedim, iatenen on sefer oynayak, emme neıine? Bizde Adet bnnn bir «eyine oynarlar... Tanl abl, •ivriakıl inıın orda da çok. Dedller kl, birilattılar. tbram dedi, ben yendim, Hesapçı Mnstafa dcdi. ben yendim, Allahıma dinirae hemi de hiç el vermedira .. Ne malura şimdi Snrye komntanı da senin gibi anlatmıyor orda, ben yendim, bir oyun vermedimî Ha, söyle bakalıra ..» Ben de sbze kanştım : «Evet!» dedim. «Biraz zor bn anlattıklanna inanmak. lki sefer iistüste bes sıfır, altı sıfır... Biras »•r...» AKÎR Baykurt 1929 dogumludur. Burdur'un Akçak3yündendir. llkokulu kendi Bu Okkeş'in aslı Keferdiı' den. Çok yakın buraya. Üçe köyunde bitirip Gönen Köy kadar mı, bese kadar mı n« o Enstitüsüne gitmls, köy öğretkumuş köy okulunda. Sonra o meni çıkmıştır. Beş yıl köy ögturmus. Çoban olmus, çırak ol retmenliği yaptıktan »onra Gamus. Azap, asker olmus. Mal zi Eğitim Enstitüsüne girmiş, sızlıktan, parasızhktan evlene ortaokul öğretmeni olmuştur. memis, arkasızlıktan is bulama Şimdi Fevzıpaşa Ortaokulu ögretmeni ve Türkiye öğretmenmı?. Almanya'ya yazılmış, sıra gelmemi». Holânda'ya, Finlan ler Sendikası (TÖS) mn G«nel da'ya yazılmış, sıra gelmemis. Başkanıdır. Gitmiş Adana'ya, sınava girmiş, Fakir Baykurt lanata şlirle bu «efer de puvanlan eksik başlamış, daha sonra hikâyeler tutmus. Neden sonra adamını ve romanlar yazmıjtır. «Tılanbulup biraz rüşvet vermiş âe lann öcü» romanı Cumhuribu tren işlne girmls, gardifren olmuş. Vagonlan biribirine baâ yet'in açtığı Yunus Nadi Rolıyor, kapıların kursunlannı man Armağanı yansmasında blBaykurt'un kontrol ediyor. Biraz «mesai» rincilik almıştır. yapıyor, biraz da Suriye'ye gi basılmıı on bir kitabı vardır. diyor, i?i iyi. Parti dalgası da yok. Çıkanna bakıyor. Bütün oyunlardan çakıyor. Bütün oyunlarAhmet : Altı . sıfır... Ben de da kazanmaya bakıyor. Zaten biraz oyuncu billnirim, geçiyodemiryolculanımz bizim, dünrum, 60... Şasınp kahyoruz! yadakilerden bambaşka olarak, «Işte ısbatı abi!» diyor. Mahdevrimciliğe uzak duran sessiz çup bakıyor yünimüze. «Bn ka» arkadaşlard^r yani. Oyun, Gifa, bn kol...» Oturrfuğu yerde seci Haşlmle başladı. ökkes, biraz doğruluyor. «Bn gövde, çattı kaşlannı, Mareşal Çakbn gövdenin içindeki yiirek .. mak'ınki gibi kocaman gövdeBnnlann hepsi agnna kadar do> »ini dikti. Aşağıdaki savaş alaIn abi! Saman dola defil emnını yukardan gözetler gibi barae, güç knvat doln! Bir yıl kakıyor önündeki tavlaya. Kısa dar olnyor, dedim ki bizim sebir an düsünüyor, atıyor zsr» fe, beni makinig knrsnna yolla. ları, gerekli olanı getiriyor. KıNe dedl btliyor mnsnn : Hadl sa bir an düsünüp vuruyor, yalan, sen ne anlarsın makinetıyor, kapı yapıyor, altı kapıya den? Aynan böyle dedi, sen ne ahyor, derken küt, oyun gitanlarsın maklneden? Teh! Tamiş Haşim'den. Haşim, bes şı agır memlekete düşmüsüs sıfır yenık. Mesut Hoca geçiabi! Sen ne anlarsın.. maki.. yor karşısına. Boyun damarlane..den? Clan sen bana trrni rı geriliyor ökkeş'in. Alnı terver, ben onn istersen güneşe lıyor. Yaln'.z eliyle başıyla deçıkarayım, güneşe!» F.llerini ğıl, her yanıyla, her organıvla, saçının teliyle, siniriyle, kasıyyumruk yapıp vurdu göğsüne: la oynuyor. Mesut Hoca altı «Doln bnnnn içi nlan, doln be!.> sıfır yenik. îrfan geçiyor bu se» Dut yemiş bülbüle döndük fer. O da altı sıfır. Antepll hepimiz. Koskocaman bır susku olduk... F BULMACİS, Hece Bulmacosı A A AK AY BEL ÇA ÇI DIM Dİ Dt DİN EN EN ES ET İL KAS KAZ KIR Kt LAK LET MAK MAK MAB MİN MİT MO NET NET RAK RET RI SAM SAN ŞE ŞlR TANÇ D V V VAR VET YEL. Yukarda gordügünüz dağmık hecelerı aşagıdakı soruların karşılığı olarak bir kerede kullanıp numaralı çlzgllere yazınız. Meydana gelecek kelimelerin sıra ile yukardan aşağıya İ K l N d v e BEŞİNCt harflerinl okudutunuzda Oscar Wilde'nin: «Ele«> tirmeciler, hemfikir olamazlar* sa o zaman..» diye başlayan bir sözünün geri tarafını bulacaksınız. 1 Soğuk bölgelerde yasıyan bir ırk, 2 Bır ilimiz, 3 Yapı yıkıntısı, 4 lç sıkıntısı, 5 Hictp duygusu, 6 Havai çapkın, 7 Ustanın yardımc^ı, 8 Kısımlar, 9 Reverans, 10 Vehimli sıkıntı, 11 Askerlikte bir yürüyüs şekli, 12 Boyun borcu, 13 Bıkmak, 14 Edepsiz, geveze kadın, 15 îşsiz, güçsüz, 16 Hastalık mânasma, 17 Ümltsiz, 18 Tavırlar, 19 Rüzgâr (üç harf). 1 2 3 4 5 6 7 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 I 1 2 3 , 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 13 16 17 18 19 20 ŞU »LLİ Protesto ve işgal Parls'tek! çocuk yuvalanndaa blrinin ânl bir kararla kapanması Uzerine burada himaye gören küçük kızlardan yedısi olaya fena balde uzülmuşler ve «Kimsesiz Çocuklan Esirgeme Kurumu Başkanı» mn roakamını işgal etanişlerdir. Sekiz saat süren bu protesto gösterisinln kahramanlan bir ve bes yas arasuıdaydı. Fakat başlannda lşgali yöneten yedl üniversite öğrencisl bulunuyordu. Bu olay uzerine llgili makamlar karan iptal zorunda kalmışlardır. SOLDAN SAĞA: 1 III. Mehtnet devrinde çeyhüliglâmlığı, hünkârın üzengısıne yapışıp ısran ve zaferin kazanmasındaki tesiri ile ünlü sair, edip, tarihçi âlimimiı. 2 Halk; Alanya'nın eski adı; Eugene ilk adı lle Macar asıllı Amerikalı orkestra sefi. 3 Vade, mühlet; «Eclogues, Georgies, Aeneid» isimli eserleriyle ünlü bır lâtin şairi Dışa bakan taraf; Veba. 4 TERSÎ kimyada neodlm; Dini öğüt veren; TERSÎ Avrupa'da bir başkent; TERSÎ Denizli'nin bir ilçesı; TERSİ şan; 5 îlk adı John olup Debussy, Ravel, Stravinsky lle ça lışmıs bir îngiliz bestecisi; Batı müziğinde üç ses, üç çalgı için yazılmış eser; Osmanlı dev rinde Romanya'yı teşkil eden iki prenslikten Ulahya olanı. 6 George Gordon ön adlariyle, lngilizlerin, hudut dışı ettiği «airi; Bir nota; TER St esyadan yansıyan ısığın gözümüze özelliği. 7 Kızıldeniz'de bir körfe» ve Iiman; Halktan yana olan tutumu ile asillik durumunu kaybetmis, Fransa Ihtilftli'nde ateşli nutuklan, hitabeti lle bir Fransız edibi. 8 TERSt Humphery ilk adı ile bir Îngiliz kimyacısı; Fransa'da bir Iiman; TERSÎ bir çalgı. 9 TERSÎ uzak doğuda bir ülke; Küçük bakkal; Vasat (Yeni dil). 10 Sinop'un bir ilçesi; îlk adı Louis olan bir Fransız kimyacısı. 11 TERSÎ kimyada samaryum; TERSÎ Kuzey Kutbu'na varmış bir Amerikalı kâşif; Kimyada kalay; Nişastası ahnmış tahılların geri kalanı. 12 Bir mesafe ölçüsü; John ilk adı ile 19. asırda atom üzerinde çahşmış îngiliz kimyacı ve fizikçisi; TERSÎ: rnatbaa harflerinin ölçüsü; Bir Içki. DU1V1A 13 Notada duraklama ışareti; Okullarda bakkal; TERSÎ eski başhklardan; Kirayada tsntal. 14 îstanbul'u 40 yıl güldurmüş büyuk bir gahne sanat kârı; Hep is, hareket halinde; Afrıka'nın K. Doğusunda Portekiz'e bağlı bir adalar grupu. 3 TERSİ Kftbe'yi tavai; Yl ğit; Fasıla; TERSİ hayvan 61ü4 Yüksek, yflce; İlk adı Jack olup «Kurdun oğlu, Deniz kurdu, Dağdan inme...» gibi eserleriyle Amerikalı romancı; Bir nota. 5 Dlyanbakır'm blr Uçe«i; TERSİ Anton van ön adı ile Rubens'in talebesi dinl ve tarihl portre, tablolarda bflyuk bir Hollandalı reısam. 6 Lâhza; Güzellik (Eski dil); Asya'da bir devlet. 7 Jacques Louis ilk adı olup Fransa îhtllâli'ne geçerek üstün sanatı ile Napoleon devrinde başressamı; TERSİ eskiden bir dayak. 8 Tokat'ın bir ilçesi; Adını tasıyan çocuk felci asısının bulucusu Amerikalı doktor; Sicilva'daki volkan. 9 Ev (Eski dil); Asya'da bir ülke; Maden eritme kabı. 10 Kars'm blr ilçesi; TERgü. YUKARDAN AŞAĞIYA 1 Osman ön adi olup resim tahsili, kültürii, devlet hizmetleri, müze müdürlükleri, ile arkeoloji ve resim alanında bir âlim ve sanatçımız; Ürdün' ün başkenti. 2 Asıl adı Wiüiam Sidney Porter olup hapishaned'en yazdığı hikâyeleriyle unlu Amerikalı edip; Divan Edebiyatında Kergisi gibl fazla süslü nesiriyle bir munşi. St deger; Afrika'da bir nehir. 11 Baskasınt faydalı olan hareket; D. Anadolu'da nehir. 12 ö n adı Horatlo olup Ingiltere'nin Fransa'ya karşı deniz savaslannda Napoleon'un kudretini vurmus Îngiliz amirali; TERSİ Bir Îngiliz ağırlık ölçüsü. 13 TERSİ Samsun'un bir llçesl; TERSİ madun mftnası14 Arka plân, geri kııım manasına; Amerika'da blr göl; TERSİ muvazene. 15 TERSİ eskrimde bir karsılasma sekll; Eskiden yeniçerl maaşı. 18 TERSÎ kimyada mangenez; Radyoaktif elemanların saldığı ışınlardan; TERSİ yaprak sigara. 17 Muğla'nm bir ilçesi; Mil lî oyunlanmızdan; Utanma hissi. 18 TERSİ birdenbire; Rodolphe ilk adı ile Napoleon ve 18. Louis devrinde saray müzikçisi unvanı almış bir viyolonist ve besteci. 19 Daha aşağı derecerfe; Bir kumas; TERSÎ bir balık. 20 TERSİ Ordu'nun bir üçesi; Finlilerin ülkeîerine verdiği Fince ad; Donuk. DB. Görev görevdir JOHN SLATERA, Londra'da görevli bir memur. Yaptıgı is gerçekten dıkkate değer, aynı ölçüde de tehlikeli. Kıs aylarında çevredeki bütün gölleri kontrol etmek zorunda. Hararet derecesi düşüp de bu göller buz tuttu mu, John ayaklarına hemen tenis raketi biçimindeki özel araçlan takıyor ve başlıyor bir bir gölleri dolasmağa. Kendısi 90 kılo. Buzlar kınlıp da üstünde kayak yapan çocukların boğulmasına sebebiyet verir mi, vermer mi?... lşte adanun sorum luluğu burada. Ne yapsın?™ Vücudunun bütün ağırhğı ile buzların üstünde zıplayarak duruma bakıyor. Şimdiye kadar basına hiç kaza gelmij değil. Bu çok teh likeli memuriyetin mükfifab: Yaz aylarında devamlı istirahat.. Gecenin sürprizi LONDRA'da verilen bir sosyete partisinin en civcivli ânında herkes susmu», gözler de kapıya Qİkilmiştir. Çünkü Dusty girmektedir. Üstundeki bluz pantolon gayet zâriftir ve son modaya uygun dur. Salondaki en iddialı kadınların kıyaietine kıyasla bu daha bas kın. Fakat Dusty bir köpektir. Sahibi 24 yaşındaki Anne Switon da gecenin fürprizi olmak üzere hayvanı giydirio kuşatıp partiye Garip ilânlar Sanremo'da yayınlanan «L* Eco Della Rlviera» isimli gazetede şu iki üân çıkrnıştır: «Evime bitişik arsalar satddı. Te ni inşaat başlamak üzere. Bu yüzden evime gelecek zarar ve ziyanı tazmine hazır slgortacı aranıyor.» «Bir sporcu saat arıyor. Fakat bu saatin nabız atışlarraı ve vücudun hararet derecesini de bildirmesi şart.» Bulmacalann yannkl çözümü CUMHURİYET'te CİNAYET BULMACASI KAATİL KİM? ABAH saat onda kocam Cemll. Garaja gldiyorum diye çıkmıştı. Saat blre yaklaşırken yemek için kendisıne haber vermek icabetmiştl. Ne sigarası, ne içkisl olan kocam her pazar garajda arabasiyle uğraşmayı severdi. Ama bugün meşgullyetl fazla sürmüştü. Hlzmetçiyi göndermlştim. Geldi. Garajın 6Uşardan kol demirlni inik gormUş. Her tarafı aradık. Bulamadık Bir yere ayrılması lmkfinsızdı. Araba garaj da mı diye kapısını açtık ve şaşırdık. Yerde böyle yatıyordu. 0amat, durumunu beğenmedi. Nabzını dinledi. Sonra karakola haber verdik.. » Şef, kapısı sokağa açılan ve karşı tarafı arsalık olan gara'ın önünde, ağlayarak konuşan kadını dlnliyordu. Sonra eğilip adamı inceledi. Düşerek çarpmadığjn hesapladığı başının gerisinde bir şışlik vardı. Arabanın içine baktı. Kontak hâlâ açıktı. Kırmızı, yeşil müşirler jraaık vaziyetteydi. Kontagı kapattı. Egzos sıcaktıBeraberındeki Adli Tabip, ölumün ikl saat önce, yani saat 12'de olduğunu tespit etmiştl. Şef, merdivenlsrden bahçeye çıktı. Eve doğru yürürken kenarda duran yaşlı bahçıvana sordu: «Dikkati çekecek biç bir ses duymadu mı?». Adam: «Ben mangalı yakarken garajdan sadece moior sesi geliyordu.» Sef. bahcıvanın tek odadan ibaret beton kulübesine baktı ve: «îçeri aldığın mangal hiç ser.in başını vurmaz mı? Hatâlı bir iş bu!» Adam: «Ne oiur ki bayım? Seneler Birleşlk Amerüa'ya baglı R o anoke şehrtnde yaşayan sabırsız vatandaş Tommy Allen adam öldürmeğe teşebbüs suçundan tutuklannnştır. Söz konusu va tandas bir gün acele bir telefon İçin lculübe önünde sıranın kendislne gelmesi İçin uzun sura bekledlkten Bonra keçileri kaçırmıs, arabasına atladığı gibi tam gazla kulübeye blndirmiş, mlnlmini yapıyı yerle btr etmiş, lçindeklni de yaralamış. S Kartvizit Bulmacası I Saeit Kır iye 0 Yukanda kartvizitini gördüğunüz Bay, çizen, yazan kımselerin ihtiyaçlannı kısmen karşıladıkları bır tıcaretin mensubudur. Meslefin ne oldufu kartvitizi teşkil eden harflerin arasındadır. Şef, lçerde evdeküere: «En aon beyl Um gördü?» Evln harurru konuştu: «Trenle bizi ziyaret« gelen ve yemefe alakoydnfıımuz kızım ve ögretmen damadımla aalonda konuyuyorduk. Blr ara bizmetçiye garaja geçip beye yetneği hatırlatmasını sByleraiştim. » Gerisini taşralı genç hlzmetçl anlattı: «Telefomı açıp bakkah aradun Çıkmadı. Giyinip hakkala geçerken garajın kapısından içeri Bakkaldan siçara Isiivor musonnz? diye sesiendim. Motor gürültüsü arasmdan beyin Hayır dediğini duyabildim. Bakkala gidip sonra acele mutfağa döndfim. Saat yanma geliyordu. Ateşte yemekler vardı. Blr ara hatnm beni gene garaja gönderdi. Baktım kol demiri dısardan indiribnis. Içerden »es falan gelmiyordu...» Şef, bakkalın uzaklıÇını sordu Hamm: «ötfld caddede. Blrsey istiyorsanız telefon edeüm. Çırak hemen gctirir.» Dedi. Şef, telefonu açtı. Karşısı ses vermiyordu. Damat: «Bngfin Pazar. Belki bu saatte kapanmıştır.•» Hamm: «Sahi» dedi. «Onikid« kapatırlar..» Şef, harnma: «Beyiniz ne lşle mesguldü?» Kadın: «Zahlre isIpri yapardı. Ayrıca apartmanlan, bir hayli arazfai vardır. Son zamanlarda Tecekonducular istilâ etmişti topraklarımızı. Bir türlü cıknram>>ffıtı hı En yaşlı asker Fiüen görevli durumdals dünyanın en yaşlı askeri Perulu çavus Jose Herrera Garoces tam 89 yaşındadır. Geçenlerde kutlanan dogum gıinü vesilesıyle şöyle bir beyanat vennis: «Evet 89 yaamdayım ama üstlerim benden son derece mannun Elim ayağun tuttuğiı sürece de emekliye ayrılmak niyetinde değilim. Bu vesileyle şnnu da açıklayabilirim: 37 yaşında bir genç kadınla evleo Olur şey değil LOS ANGELES'ten havalanan özel bir uçağın motoru hiç belüenmedik bir anda arıza yapıyor. Sahibi Baron Baker çok soğukkanlı bir adam. Mecburi inijten başka çare yok. Fakat altındaki arazi hiç de uygun değil. Çünkü, yonca yaprağı seklindeki trafiği gayet sıkısık bır yolun üstünde bulunmaktadır. Buna rağmen pilot inişe geçiyor ve caddenın belırli bır yerınde ucaeı durdurma*s> ™"""" u ' ** "
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle