Katalog

••*••••••• ruraa göre, nrun döneme dayanan bir pntgram veya plân kalkınmanm gereeklesnıesi içln önemli kaynaklann gağlanmasını kolaylaştıraeaktır. Merkez Bankalarının emisyonnnu bir tarafa bırakırsak. kalkınmanm finansmanı her teyden önce, öngöriilen araaçlann yerlne getirilmesindc kullanılacak çeşitli ödeme vâsıtalaımın toplaraı olaıak görtinür. Gerçekten, bir ekonomideki malî kaynaklarm abeüığı belli bir stratejlyi gerekli kılaeaktrr. Böyle bir strateji ise çok defa sosyal yapılara g» re farklı bir karaktere bürünecektir. Kullanılan vâsıtalar ekonominin homojen (yeknesak) olup olmamasına, sektorler arasında bir ahenksizliğm hulunup bulunmadığına bağlı olarak degişecektir. Finansmanm nasıl olacağı meselesi de gerekli kalkmma safhalanna uyabllmek için hem hachn hem de terkip Itibarile hızlı bir yapısal degijıneyi zarurî kılmaktadır. Finansman bakımından sermaye tesekkülü, tarım kesimi ile sınai kesimde birbirinden farkhdır. Tarım kesiralnde, öıellikle gecimlik keshnde. daha çok otofinansman reya fîzik varlıklar seklinde görülen tasarruflar, mübadele alanlarında ve piyasa mekanizmasma bağii bölgelerde aktif bir rol oynamaktadır. Modern kesim olarak kabol edilen sanayi ke«iminden gecimlik kesime dogrn bir sermaye akışı yok denecek kadar azdır. Çiinkü orada gerek plâsman. gerek yatırım (ırsatlan re imfcânlan görü'lmez. Esasen, köy tasarrufları kendi içîne dönüktür ve kendi düzeyinin prensiplerine baflıdır. Oysa. dıs piyasalara açık ve gelişen böl geler geni} ölçude yabana sermaye ile beslenmektedir. lr ülkcnin kalkınmasnu finanse B demek, o ülkenindemektir.kapasitesinletme : ödeme (kabiliyetini) araşünnak Ancak bn du KAIKINNANIN FİNANSMANI • Doç. Dr. ALi OZGUVEN • ÎKTİSAT FAKÜLTESÎ ÖĞRETİM ÜYESİ hn ve riynet ejyalanna sahip olma arzusu artan bir •flzik gelir» ve devamlı tüketim mallan nitelifindedlr. Altın ve kıymetli metallerin az gelismlf ülkelerde iddihar edilmesi acaba kalkınmajl frenleyen bir faktör sayüabilir mi? Altın miktan sâbit tutuldugu vakit İddihar meyli, ekonomik olaylan çok az etkiler. Düıük gelire sahip gruplarda iddihar meylj tüketimi azaltır. ltın fiyatlannda bir değismenin de Iddihar meyllne blr elki yapacağı pek söylenemez. Altın para birikimi tiiketim harcamalannı murlana. o zaman antienflâsyonist bir etkl yapar ve fiyatlar genel leviyeslni yükseltmeden Devlet harcamalannm artmasına imkân verir. Aynı sekllde. altın birikimi •fizik geilrin» tatmlni amacile oluyorsa o zaman da tnketim mallan Ulebl uyanlmıyacaktır. Ne v«r kl altın para arzı altuim Iç üretlmi veya Ithall yoln İle artarsa faktörlerin yöneldlkleri üretim alanları defiserek yatınmlann seyrini etkiler. Daha faydalı üretim ve tüketim mallarma harcanabllecek olan döviz, altın ithaline ödenine ekonomik kalkınma yavaşlıyacaktır. Bununla beraber. altın ithall büyüme imkânı da bahsedebilir. Geçinlik kesimde. mübadele alanı ve hacmi genişler ve böylece piyasaya daha fazla mal jüriilmüs olnr. Gerçekten. ar gelismls ülkeler moneter sektörlerini yaymak için ürünlerini oldukça düjiik fiyatlara altınl» değiştirmek istemcleri ö'nemll Mr adım sayılabllir. Bu bakımdan, artan altın miktarmm ekonomik kalknunayı frenleyeceği pek iddla edileroez. Tersine, bazı hallerde. altın iddihan geçimlik kesintinde plyasa ekonomlsini eeliîtlrcrtk kalkınmaya hn verebilir. Bunnn içindir ki altm iddihan kalkman ülkelerde bir potansiyel t ı t t m f Myılmaktadır. alkınma bir ülkenin finansKbaşta gelir.yolundaki en önenıli amacı.verman kaynakları arasında öıellikle giler Verghıln bilindiği üzere. kaynakların optima] akıcılığmı sağlamaktır. Şüphesiz ki vcrginin pelir eşitsiıliklerini azalrmak gibi daha başka hedefleri de vardır. Az gelişmiş ülkelerde. özel tasarraf hacmi yetersiz olduğundan kaynakların akıcıhğı (mobilitesi) vergi yolu ile gerçeklesttrilebillr. Gelişmiş ülkelerde, vergilerln derecesi ve niteliği esas itibarlle toplam kamu harcamalarma göre lâyin edilmektedlr. Az gelişmlş ülkelerde ise dunım tersinedlr, yâni kamu haıcamalan toplam vergilere bağlıdır. Böylece, kamn hareama ları sınırlanmaktadır. Hızlı bir kalkuımaya yönelea bir iilke sadece cari permnel masraflarınm degll. aynj za manda sosyal sâbit sermaye harcaroalarını da karşılıyacak kaynaklan araştırrp bulmahdır. Çünkü. özel teşebbüsler alt yapı yatırımlarına yanaşmazlar. Bn bakımdan, kâra 4>yanan özel rantabilite (kârlıhk) ile toplnmnn menfaatine dayanan sosyal prodüktivite (verimlilik) arasında bir ahenksizUk vardır. Hızlı bir kalkınmayı gerçekleştirecek olan malî politika, milli gelire nazaran. toplam tasarruf haddinl arttırraak için. büyük gelir sahiplemin tasamıflannı transfer edebilecek hir ve'"eme yoluna gitmelidir. te yandan, az gelişmiş bir filkede mali potanstyelin ölçülerini belirlemek demek, iktisadi, sosyal ve politik dengesizliklere yol açmadan, malî kaynakların optimal akıcılığını saglıyacak faktörleri araştırmak demektir. Mal! potansiyell belirliyen en önemll faktör, sosyal sınıflar arasmdaki gayri âdll gelir bolüsümüdür. Malî potansiyel. genelllkle. hrüt mllU hasıla Ue ölçülmektedir. Bn bakundan. mali potansiyel filkeden filkeye deglşir. Milli hisıla ne kadar artar§» malî potansiyel de o dereee büyüyecektir. Ne var ki, mali akıcılık kapasitesi Ue bunnn etkili bir sekilde kullanılması arasmda biı gecikme gbriilmektedir. Acaba malî potansiye. Hn knllanılmasını geciktiren faktörler nelerdir? Bu faktörlerin nzerinde kısa da olsa darnak faydalıdır. Malî potansiyelin kullznılmasmı geciktiren faktörlerin başmda sosyal grupların geleneksel davranışlan gelir. O suretle ki tüketim alıskanhkları vergi imkânlarmı sınırlamaktadır. Böyle bir dunım. tanm kesiminde göze çarpan feodal yapının sonucudur. Bir azmlık teşkil eden büyük toprak sahipleri topraktan aldıkları rant Ue topraklannı genişletmek isterler; prestij harcamalannda bnlnnnrlar ve verimsiz hareamalarını artrjrtrlar. Böylece, toprak sahipleri tarımı gelistirecek yerde, sosyal ve politik alanda her değişikliğe engel olacak kadar kuvvctli baskı gruplannı meydana getirmektedirler. ekonomi ile geçimlik ilişküere dayanır. Ke «Imler arası farklılasma sonunda vergi yflkü moneter kesime binmektedir. Çiinkü moneter kesimde tasarruflarm akıcılığmı sağlamak kolay, geçimlik ke^imde ise idarî güçlüklerden « e slyasi müdahalelerden dolayı çok sıntrlıdır. • İşte bn durum da vergi kapasitesini ciddi bir sekilde daraltmaktadır. Onun içindir ki hızlı bir İktisadi kalkınma isteniyorsa. çeşitli güçlüklere rağmen, tanm kesiminde vergi reformlan yapmak kaçınılmaz bir zarnrettir. Nihayet nçüncüsü de yabancı firmaJara ta nınan ve verilen bazı imtiyazlardır. Tabancı te şebbfisler kendi sermayelerl ve teknJklertle gel dikleri Icln. az gelişmiş ülkeler onlara bazı malî muafiyetler bahsetnıektedir. Gerçi yabancı teşebbüsler, yeni tesisler kurmak, yollar yapmak, ücret ödemek gibl avantajlar sağlamaktadır araa mali potansiyelin knllanılmasını geciktirmekte vc azaltmaktadıt. kincisi, moneter İ kesim arasındaki Yüzsüz adamın suratı Tüı»üı bir adaraın ustaca çekilmi; bir portresini gösterdiler dün. . Uznn nzun se^.ettim. yüzsüz adamın suratı bir başka türlü oiuyor. Vıllardır badana eörmemis mahkeme dovar» mı desem.. «Boznktur» fatnrasıvla satın alındıktan sonra gösterisli bir mağazanm vitrinine çıkarılmıs kösele mi desem.. Her çesit koltnğa dösemelik soyundan plâstik mi desem.. Kohne otel lerin los koridorlarına dizili tükrük hokkası mı desem.. Bir baska olnyor vüzsüz adamın suratı. t'sta ressamın belki bin yasavacak çizgilen. yüzsüzlesen adamın snratına belki on yılın yasantısıyla yertesiveriyor. Bir avncun içi gibi çizgi pizr< oknnayor vüzsüzlük yüzsüz adamın snratında.. Iste yalan çizgultste nçkâgıtcılık çizgisi.. Ve onun yanında namassnzlok çizgisi^ Beride riya cizgisi» Vurdumduymazlık çizgisi Umursamazlık çizçisi.. Köçöklük cizgisi. Hepsi var yüzsüz adamın suratında. Ahlâksızlıgın seceresinde akraba olan ne kadar sıfat varsa bepsini yüzsüz adamın suratında bnlabilirsiniz. Ama vüzsüz adamın suratında bnlaraıyacağınız çızgiler de Şeref çizgisı.. Düröstlük çiügisi. Haysiyet çizgisi.. rikücülük çizgisi.. Namns çizgisi var.. Ve insanı insanlastıran. kicivi adamlastıran ne kadar nitelik \arsa, yüzsüz adamın suratında eserını göremezsiniz. füzsüz adam dumenine bakacaktır. Aldım sattımla vatandasa kazık atacak. nüfuz ticareti vapacak. vatanı satılık apartman katı gibi pivasaya cıkaracak. valan «övlivfcek. sovacak \r sömürecek, navlon sirket kuracak, devlet malını yemiyeni donnz sayacak. imar dalaveresine rirecek, bankalan vemlik dive knllanacak. politika nutku atacak. tehlikeli akımlardan aşırı cere\ anlardan söz edectk, apartman dikerek. işhanı vapadak devlet hazinesini babasının malı gibi kullanacak. halkı aldatacak, ve yükünü tuttufn zaman da muteber adam olup ortava çıkacak. . Volsuzlnklan. hırvızlıkları. valanları savılıp drikiildügünde. hicbir sev olmamıs gihi insan arasında dolasacaktır Vijzsfiz adam bir değildir. on deeildir. viiz deüldir. Cutn bnriyetin onuncu vılında ezberledigimiz bir mars vardı : «On vtlda on bes milvon tenç yarattık her vastan.jı Oemokrası devrinde akıl dnrdnrncn bir eelisnıe gö«terip çevrek yüsyılda övlesine vüzsüz adamlar yarattık kl, bütün dünyada bir esi veya menendi bulnnamaz. Bunlarla divalog knrmak da imkânsızdtr : Siz hırsızsınız.. Anlamıyorura? Devlet hazinesini babanızın çiftli|i gibi knllanıvorsnnnz. Ne dediniz? Nöfuz ticareti yapıyorîranuı Blrsey mi söylüyorsnnuz? Soymossonuz. sömürmüssünüz» Dnvma.vornm? Ve ySzsüz adamın suratında vnrdnmdnvmazlıkla DckSfıtçilık çiıgisi umursamaılıkla birbirine giriserek müze salonlarına asılacak sovdan bir tablo yaratırlar. Belki kahkahalarla eıiIdnecek, belki de gözyaslanyla karsılanacak soydan bir yasantının renklerinl kamannn Közleri nnüne sererier. Ne var kt. yüzsüz adamlann snratları. toplnmnn sornmlo ve itibarlı kBselerinde drmirbas olmava başladılar mı. memlcket sonu bilinmiyen bir uçuruma dogrn ynvarlanmava baslar Oenç knsakların. namnslu kisilerin. halk kltlelerinin eSzlen önünde yfiznfiziOk bir erdem gibi ele alınırsa: ve viiz^özlüîur adı soğukkanlılık. havsiyetsirlifin adı da hoseörii olar<sa. ulosnmnzun gelecegine nasıl rüvenle bakabiliriz. Toplnmnn kannnları yüzsüz adamlann suratlanna Ifiyık olduklan ssmsn Indlremiyorsa demek ki çürümüslük her vanı Mrmıstır. Çflrümüslüçün ve koknsmnşlafnn bataklıfında venl knsaklan da yok edecek agır bir hava tenefffis edilir. Bu havanın içfnde her zaman Imanlar kaybolmaz. bazan nlnsiar da kaybolabillr. Bn havayı mahakkak dağıtmak zorondayıs. i var : Âltının rolil rini teskil etmektedir. Kıymetli metaller Iddihara yönelse bile, heniiz paranın mübadeielerde kullanılmadığı yerlerde öncınini kaybetmiş sayılmaa. İddihar günliik ve cari işler için değil de ihtiyat nedeni ile yapıldıjpndan büyük bir ö'nem taşıraıyacaktır. Kıymetli metallerin iktisadi kalkınmaya etkisi olmıyan ülkelerde, altınuı kiymet rezervi olarak düşiiniilmesi pek minnkün değildir. Çünkü altın. az gelismi; ekonomilerde. tnoneter fonksiyonlardan ve likidite endişesinden çok geleneksel toplumlara b'zgü ihtiyaçlan tatmin ehnek arzusu ile iddihar cdUmektedir. AIltın kıymetli metaller, kalkınan ülkeA lerdevegelenek«el tasarraf şekillerinden bi O Sontıç "\M ali potansiyelin smırlarmı bellrtmek ~* gerçekten güçtür. Tam bir şekllde ve yeknesak bir ölçü mevcat ounadığından bu potansiyelin smırlan ülkeden ülkeye değisecektir. Ancak önemll olan nokta, vergi yolu Ue alı nan kaynakların sağladıgı avantajlann ekonomide kullanılmasile meydana gelecek avantajlara eşit olup olmamasını arajtırmaktır. A UNDEM UNE Gülmek neden yasak olsun? Aman .. mumkün oldugn kadar gfllelim; çünkü biz aslında neşesiz, somnrtkan bir milletiz. Nöbctçinin bir «>assak!» deyişi vardır ki, sesindeki ciddiyetten yer titrer; mübaşirin mahkemeye sahit çafırısi göğü yerinden «ynatır.. Tapu, nüfus merauru. mahkeme kalemindeki kltip, Şishane'deki trafik mcmuru. sanki ömer Seyfettin'in hikfiyesinde tasvir ettiği eski sopalı devrin «mektebi Iptidai» mnbassırl»n gibi asık vüzlüdürler. Vapur gisesinden bilet alırken. memurun o bileti size bir fırlatısi vardır ki, eğer siıde birazcık insanca almganlık varsa, yahut saygısızlıkla yüı gBz olmamışsanız bjıkarete uğramıs ber insan gibi yflreğiniz bnrknlur, Mevlitte şeker da&ıtan müezzin veya hayrat hademednin tkl küUh şekeri, kSpeğe ekmek «tar gibi bir metre mesafeden ve kafsnızın üstünden önünüze fırlattıgı zaman eğer camlde olmasanız. rohuna Mevlit okunana saygı dnvmasanu. «Senln de, «ekerinin de!..» deyip adamın snratına bir adet tokat patlatmak isten bile değildir. Karakoldaki komisere ve yazıcılık eden polis memnmna şöyle bir yaklaşınız !. Size yardımla mükellef bir insan değil, adeta fitilin sonuna yaklastıgı bir dinamit lokumu ile karsılasırsınız !. Kaymakam «beni saysmlar!» diye; jandarma, görevinin hakkını vermek amacıyla; hâkim, kaadir olduğnna ifade İçin hep surat asarlar.. Akşamları Köprü üstünden, Beyoğin'nd»n akan. Ankara'da Kızılay Meydanında dolasan kalabalıga bakınız .'. Hep asık çehreler göreceksinic Birkaç zamandır Maocaluk ile birlikte yarısa çıkan Naksibendî vey» Alevi pos bıyıklar. çehreleri büsbütün kararttıgı fn'n. Törkiye blr mutsuzlar kalabalıgı manzarası gSsterir.. Süslü bayanlara gelince. onlar da «Bize ciddi hanımefendi desinler!.» diye dndaklanndaki rujlara, rözlerindeki rimellere rağmen cenaze evinden çıkmış gibi gflzgfln ve limonîdirler. * * * Meramını anlatamama zaafı :::S:::İij('^» m M : ^ •" : • • .•• • aşbc'..an sayın Demirel, geçirdiğimiz Cumartesi günü bir basın toplantısı yaptı ve NATO ittifakımiz ve ikili anlaşmalar konusunda bazan hakh, bazan haksız, bazan ön yargılar ve peşin hükümlerle, bazan da bilerek ve haklı olarak ileri sürülen iddia ve görüşler hakkmda karauo}ima oldukça geniş bilgi verdi. On yıl öncesine degin bu tür konulara tabu gözü Ue bakıldığı düşünülürse, bunun ne denli önemli bir gelişme olduğu kolayhkla anlaşılabüir. B NATO stratejisi ve ikili anlaşmalar YAZAN: Bir fenrit «alut» Intivacı var nlnraroazun... \ ••••••••••••••• Çok yönü var Konunun ideolojlk ve demago jiJc yönlerinden tutun da, bUinçle ve tçtenlikle İleri sürtUmi^ görüşlere dek pek çok yönü var. Blr bu vazımızda sorunun odak noktasını teşkil ettlglnl sand:fımız blr soruyu cevaplandırmaya çalışacagız: NATO stratejisi içinde JkUi anlaşmalara lüzum var mıdır? Başka blr deyişle, bugünkü NATO stratejisi içinde Türkiye'nin savunulnaası bu sr> laşraalariD varlı&m eerekli kılıyor rnuî ÜrJU îtalyan düşünürü MacbiaveUl onaltınc: yüzyılda, yanl bundan dörtyuz yil örvce, zamanın devlet adamlannı muhtemel tehlikelere karşı uyarmak içln Ueri sürdüğü görtişlerini Prince adlı eserinde toplamıştı. Siyaset bilimi uzmanlannın bugün bile yararlandıkları bu kjtabında vazar şöyle dlyor: «Felâket, ancak zamanın ifereklerine uvmayanlann başına gelir.» İşte, NATO ve ikili anlaşmalar konusunda sağduju sahibl bir çok vurttaşm bilinçaltında vatan sorun da bu. Acaba Turldye NATO lttifakı çerçevesl içinde vaptıgı ve halen stirdurdttğtt tkUı anlaçmalarla za manın gereklerine uvuyor mu? Bu sorunun cevapland'nlması. değişen NATO stratejlsine kısa bir göz gezdJrilrrjestnl gerektiriyor. Prof.Dr. Mehmet Gönlübol Siyasal Bilgüer Fakültesi Öğretim Üyesi dir. Bu durum, büyük devletler arasmda «denset dengesi» demlen nükleer dengenin kuruımasına yol açtnıs ve A.B.D.'nin «ya hep, va hıg» vPnundeki görüşünü ve tuturmmu yumuşatnaıştır. Nükleer dengerun kurulması. topyekun savas ola.sılıgını tamaraen ortadan kaldirmasa bile, bunu azaltmışür. Dehşet den gesı, topyekun mukabeleye Dir altarnatil aranmasını zorunlu kıl mıştır. Aksı halde, en küçük bir üata uygarüğı, hattâ tnsanlığı tehhkeve sokabilecekti. S&vaşLarın sımrlı tutulması zurunluluğıı anlaşıldıktan ^onra, nasıl suıırlı tutulacağı sorunu ortaya çıkmıştır. Büyilk devletleri karşı karşjya getirmekten herhalde dikkaUe taçıomak gereiayordu. Zıra, böyle bir c.ıırumda, çatışmarun sınırlı tutulması çok güçleşecekti. Yapılan hesaplar, A.B.D. ve Sovyetler BirUgi'nin bugün karşıhklı olarak blrbirierının halklarmın büyük bir fcısmını yekedebileceklerini, lakat tüm avkeri güçlerinl tahrip edemiyeceklerini gösteriyor. Başka bir deyışle, bu ikı dev, birbirierinin halklarını rehın olarak elleruıde tutuyorlar. önleyebillr ama daiıa sınırlı blr saldınya karşı aynı derecede etkin bir vazgeçlrici olamaz. Nitefctm, bazı AvrupaU strateji uz manları. düşmamn konvansiyoneJ araçlarla ve sınırlı olr amaç la sürprız saldınlarmda bulunabileceğinden endişe ertlklerini gizlemiyorlar. Buna «oldu Mtti> teorisı deniliyor. Bu teoriye göre. duşman sımrlı amacına ulaşınca çatısmayı durduracaktır. aşbaJcan Sayın Uemlrel son konuşmasında Türkıvedekı Arrjerikan güçlerinın NATO'nun caydınçı gUcünün bir parçası oldııgunu söylüyor. Oysa, küçük çapta çevTesei hareketlere ve topyekun karşıkoyma mekanızmasuım barefcete geçme sine mahal bırakmayan sınırh hareketlere engel Olunabilmesi ıçın, nükleer tehdit yolu Jle caydınna etkısini baska yollarda tamamlamaîı gerekiyor. Turkiye'defci Amenkan üsleri ve gliçleri ise böyle bir sınırlı caydırıcılıgı sağlamak şöyle dursun, psıkolojik savaş ve propaganda savaşı için bir neden teşkil etmesı bakımından yararlı değil, rararlı oiuyor Bir savaş unsuru Oan askeri güç, başlıca rolünü banş zamanında oynarnaktadır Bugünkü dünya ortanunda askeri gücün psikolo.ilk önemi, fizikî öneminden daha öneınli hale selmiştir. Amerlkanın Türklye'dekJ varlığı .Sovjetlerin muhtemel müdahalesini önlemekten uzak oldugxı çıbi, herhangi bir saldın halinde Amerikan yardımım da garanti etmıyor. Başbakanın söy Iediğı gibi Türkive'nin jeostratetik özellikleri ülîcenıize yapılaeak bir saldınrun dar bir raha içinde kaJmasına tmkfin vermiyorsa, yardırna gelmesl bakımmdan Amerikarun içimizde olması ile. olmaması arasmda uygulamada pek fark kalmıyor. Bu dunım karşısında Türlcıvenin ulusal savunmasını itttfaklarından önce kendi gücüne dayandırması en uygun yol olarak beliriyor. Bir askerî ittifatan uygulamada ortaya çıkardıgı fayda larm, muhtemel sakrncalanndan fazla Jıiç olmazsa ona eşit olması gerekir. Oysa. yukarıdaM açıklamalar Kuzey Atlantlk Andlaşmasınm üdll anlaşmalar sebebiyle TürMTe*deld uygulama bicimlnln, gerek muhtemel düşmana karçı savunma, gerek 'çerde yarattıgı durumlar balnrnından yarardan çok jsarar getirebileceğlni Bösteriyor. Oysa ki insanı hayvandan ayırmn fark, İnsan denilen yaratıfın «gülme» sidir. Gülmek, kahkaha atabilmek, görmek, işitmek. aksırmak, acıkmak. affedersiniz, defi hacet gibi, insanlann fizyolojik faaliyetlerinin zorunlu neticelerinden biridir. Eğer razetelerin yazdıklan gibi Belediye kahkaha atanlardan ceza almağa kalkacaksa, kahkah» yasağının «ağzınızda tükrük birikmesin .'» gibi insanî olmayan, insanın Insanlık vasftnı zedeleyen bir emirden farkı kalmaz. Aslında kahkaha atmak yasak edilemez ama, başkalarım gfirülrü yolayla rabatsız etmek yasaktır. Hamlet oynanırken gateriden ortalığı sasırtan bariton bir kahkaha sesi duyarsanız. apartmanın alt katında canı ile nfraşan adamın derdine nt*k kalır, üst katta çaça raparsanız. bu çülüsle ve dansls, insanlıktan uzaklaşmış olorsunuz. tnsanlann fizyolojik ihtiyaçlarını karsılamak ücere paralı helâ sistemini iyi niyetle fakat başansızca yüröten Belediye, gülme ihtiyacını bilmezlikten gelerek insana hayvan maatnelesi yapamaz. Belediyemiz, olsa olsa gürülta ile möcadele etmek istemiş, fakat çok defa görüldüfü gib! ifadesinin zayıflığı dolayısiyle meramını anlatamaouş olm&lıdiT• B na dayanıyor. Oysa, son ylrml yılda karşüaştığımız dış politika olaylan bunun yanlış olduğunu, hatta lçimlze girmiş Amertka'mn bir ayakbagı olabüeceğinl göst» riyor. Blr dünya politücası izleyen A3.D."nln etkisi altında olan ve salt NATO stratejisine göre ayarlanmış ulusal gücümüzün, Sovyetler dışmdald tehditlere karşı yetersiz kaldıği ortada. Bu da gösteriyor ki, NATO içinde kalarak bu OrgUtten yararlanmak lstesek bile, en azut dan di^er diişmanlanmıza karşı ulusal ve etktn bir savunma RÜcUmUzün gelistirilraesl zorunlu oluyor. NATO çerçevesinde bızi savunacağinı vadeden Ameriyanın ise, böyle blr RÜCÜD gelist.iril mestne katkıda Dulunaca^ını güa teren hiç bir karut vok. Yukarıda bellrtmeje çaJıştıgımız nedenler vüzilnden. ulusal savunmamız içln NATO'dan ala> madıgımıa araç ve gereçlerin ulusa! olanaklanraız ölçiisünde kendi kaynaklanmızdan saglanması gereklyor. NATO »rtifakJ ıçmde oimamız. ya da otmamamız bu gerçegl degiştirmez, Böy le bir «üç bize dolavlı strateii va da daha vaygın bir deyimiyle eerilla savaşı olanaklarını kazandınr. Daha 19 uncu yflzyılda denenmeye başlavsn bu savaş tetoüği 20 nci vüzyılda en basanlı Örneklerinl vermistir Düşmanı yorma ve bıktmna e sasına dayanan btı strare.1t, hem ülkemizdeki vabancı ^ » ' " i n H n lunmasını lüzumsuz kılar, hem de bunun dogurdugu komplikasyonlan ortadan kaldınr. Demir va Hizntat Dışı Malzeme Sahlacaktır. Takriben 25 ton kadar 20 vc 26 !ık ü demiri ile köşebentten mamül demir sehbalar ve ıhtiyaç fazlası muhteliı cins malzeme 2526 ve 27/2/970 tarihlennde 14 grup haJinde açık artırma suretile satılacaktır Bu ige ait şartname Karaköy Bankalar Caddesi Bahtıyar Han kat 1 de bulunan Mfidürluğflmüz SatnaJma Servisinden temin edilebilir. Ofis 2490 sayılı kanuna tâbi degildir. Toprak Mahsulleri Ofisi İst. Malzeme Şube Müdürlü^ü (Basın: 11221 '1461 ( • » • • »• • • • » •• • •» • • • •• '•••••••••••»• ELEMAN ALINACAKTIR Büyük bir şırket. ilerde önemli görevierde vazıfelendirmek acoacı ile erkek eJemaniar aramaktadır Gereken vasıflar: 2528 yaşında olmak , Askertik görevini tamamlamış bulunmak Yüksek tahsüini İktisat veya İş İdaresi kollarında yapıruş olmak. İngılizce bilgısi tercıh sebebıdir. İsteklilerin yazılı hâl tercümeleri ve fotofraflan ile P.K. 231 Şişli adresine müracaatlan rica olunur. Dehşet dengesi/ ı<??0 yıllanDda GeEisenbower tarfifından temeUert atılan topyekân karşı koyrea stratejisinı benımsemıştl. Bunım anlamı şuydu: NATO devletlerine bir saldırı halinde, A.B.D. saldırgana karyı nükleer silâhiannı kullanrr.aya başlayıncaya dek. saldırgan, ortak konvansiyonel silâhlarla durdurulrcsya çahşılacak. bundan sonra da Amerika sahip olduğu nükleer silahlannLn tümiiyle saldırgana yüklenecek. Bu stratejının Sovvetlerı bir tecavüzden alıkoyacagı, onlan caydıracaSı düsnülrnüştü. 1955'lerden sonra Sovyetler, A.B.D.'nin caydırma gücüna karşı, onu dengeieyebilecek bir karşı caydırma RÜCÜ gellştirmişler «Oldu bitti» opjekun savaşın tek alternatiö. eğer savaş olacaksa bunun sınırlı tutulması nı sağlamaktı... Altematif sınır n savaş teknik deyimle «esnek mukabele» olunca, bunun ortaya çıkarabileceği durumlann incelenmesi gereklyor. Kaoul etmek gerekir ki, her anırlı savaş tırmanma sonucu topyekun bir savaşa dönüşebüir. Hattâ bazı strateji uzmanları bunun 'itomatik olduğunu bile söylliyorlar. Siyasal, ekonomik ve diplomatik jestler, manevralar, seferberlik, sürekli alârm, diplomatik ilişkilerin kesilmesi gibi çeşitli aşarna lardan geçtikten sonra, sınırh ça tışma atom bombalarının patla ması ve topyekur. bir savaşla sonuçlanabilir. Caydırma büyük bir saldjnnın meydana gelmesini • dünyaya gucunu kabuı ettîren pil ALMAN PATENTLİ NATO I Î TRANSISTOR PİLLERİ İlâncılık: 6485/1455 MMBÜS öırmi9 otecaktır. zim için bir tehüke olmals tan çıktıgı kanısınj paya sanlardan değiliz Çekoslovakys olaylan. «Breinev doktrinl» ve dünyanın her yanına sızma ve yayüma çabalan bu grjrüsü dog ralayan kanıtlardır. Atna biz •çimize girmiş bir Amerikamn Povyet davraruşlannm t«hl3kesini azalttıgı kanısında da değiliz. Eğer Amerika, Kuzey Atlantik Andlaşmasınm hülriimlerlni ger cekten yerine getinnek niyetinde ve azminde İse, Türkiye'de Ösler ve personel bulundormadan da bu görevini verine getirebiHr, bu olanaklara ve gOoe sahîpör. Kısacası, Amerika"nın TürMye'de trurmus olduğrj üsleri ve tesfsleri TUrk yetldlilerine devretmesl zamanı Relmlstir, geç mistlr bile. Böyle br devlr, hem ikfll anl85malan, hem de onu eerektlren nedenleri ortadan ka) B (Basın Orssnizasvon 7u49/1453' • ••••••»•»••»••••••••••••••••••••••••••••»»» \z kuzey komşunrozun bl SonHç • J Millî Egitîm Bakanlıgı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünden 1 31. Devlet Resım ve Heykel Sergısı 4 Mayıs 1970 Pazartesi günti Ankara Devlet Güzel Sanatiar Galerısinde açılacaktır. 2 Bu sergı ıçın teslim edilecek eserler, 16 Şubat 9 Mart 1970 tarihleri arasında Istanbul'da Resım ve Heykel Müzesinde, Izmir'de Resim ve Heykel Galerisinde, 16 • 3] Mart 1970 tarihlert arasında da Ankara'da Devlet Guzel Sanatlar Galerisinde Sergı Komiserliğince çalışma saatlerı dahılinde teslim alınacaktır. dlr. 3 Sanatçılar sergiye en fazla üç eserle katılabılecekler YARN tkili Anlaşmalar •e Parlâmento öte yandan JHH 4 Eserler özelliklerine göre ^ergılemeye hazır bir çekıide teslim edilmelı. çerçeveler saae. temi2 ve hafıl olmalıdır. 6 Ksertenn arka.=ına vapıştınlacaK blı ftıkete sanatçının adı, soyadı. doğum ven ve yılı, İş ve ev adresı, eserlerın konusu. eb'adı, fıystı ve maddesl tam ve dogru olarak yazılmalıdır. "* M A *