21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA tKÎ: :CUMHUBJTET: 4 Kasım 1970 Sayılı Devlet Memurlan Kanunnnun 1327 sayıh kaımnla yapılaa degisikliklerden sonra yürürluğe girmek üzere bulunduğu ve kamu görevlilerinin intibaklanmn yapıldığı şu sırada, yevmiyeli teknlk personel statüsünde çalısanlann intihakı çok ciddi bir problem olmuştur. Diğer kamn personcline göre biraz daha tatminkâr bir flcret almakta bulunan bu personel, Devlet Memurlan Kamınu ile kadrolara intibak ederken, dar boğaza gireceğini hesap etmekteydl. Ancak «Devlet Memurlan Kanumı tntib&k Komisyonunun» kararlaştırdığı genel itte lerde varümak istendiği gibi bir sonucu her halde hiç düşünmemişlerdi .. 1958 yüında kabul edilen 4/10195 gayıh Bakanlar Kurulu karan ile yürürlüge kom> lan ve mnayyen ve muvakkat müddetli hizmetlerde yevmiye ile çalıstırılan teknik personel haJdandaki yönetmelik hükümlerine röre çahştırılmakta bulunan bu personel, a» nüan yönetmeliğin yürürlüğe konulduğu yıllarda artan eşya fiyatlan karşısında devlet ksiminde tutulması gittikçe zorlasan teknik personelin maddeten tatmin olunarak özel sektöre kaymalannın önler.mesi maksadı ile barem djşına çıkanlarak yevmiyeli statüsüne geçirümisti. Aradan geçen yıllar durumda bir ferahlık getirmediği için yönetmelik uyguIanmaya devam olunmuş ve defişiklikler de yapıl&rak bu personele devlet memurlanna verilen zamlar karşıbğı yevmiye yukseltmeİCZİ d6 tanııımıytl. YEVMİYELİ TEKNİK PERSONELİN İNTİBAK! •i Hikmet BALOGLU WM Devlet Personel Dairesi Eski Genel Sekreteri yonnnnn anlayışı arasında fark yoktur. Ancak bu intibakın yürurlüfe ginnekte bulunan 657 sayılı kannnun 36 ncı maddesindeki teknik hizmetler sınıfında tahsil derecesine göre girilebilecek dereceye mi, yoksa yürürlükten kalkmakta bulunan 3656 sayılı devlet memurlannın aylıklanmn tevhit ve teadülüne dair olan kanunun 3 üncü maddesindeki dereceye mi yapılacağı konusnnda anlasmazlık çıkmıstır. İ ntibak komisyonu teblığt sonuncu go• rüstedir. 3656 sayıh kanuna göre intibak yspıldıktan sonra 657 sayılı kanunda karşıuğj dereceye ikinci bir intibak yapılacaktır. Böylece yevmiyeli teknlk personelin kadrolarda barem içir.de çalışmakta bulunan teknik personele nazaran daha avantajU ve esitsiı durnmn Snlenmek iddiasındadır. Bu iddiaya mantık ölçüşüyle hak vermemek mümkün değildir. Bir eşitsizlik olacaktır. Ancak bunun telâfisi kanunda açık ve kesin bir hüküm olmadan, hattâ tamamen karşıt göriişe hak verir bir durum ortada iken intibak komisyocunun karan ile kabil değildir. Bnnun düzeltiimesi kanun koyucuya düs•nektedlr. Şimdi kısaca kaaunn inceüyeUm: Kanun K ncı maddesinde teknik hizmetler sımfınm giris derecelerini, oğTenim dereceleri fle birlikte ele alarak örneftin 5 yıllık yüksek öğrenimli teknik yevmiyeli personeli 9 uncu derecenin 3 üncfi kademesinden, yani 270 gösterjeden ise başlatmaktadır. İntibak komisyonu tebliğine göre İse 5 yıllık fakülte mezunu yevmiyeli teknjk personel barcmin 11 ir.cl derecesine atanacak ve bu derecede iki yıl kıdemleri olacak, baska hir deyimle bu derecede terfi için bir yıl bekliyerek onuncu dereceye yükselebilccektir. Bu demektir ki S10 göstergesine intibak edecektir, ve bu personel girişte bu iH ayn gSrflse Uti derece farkb islem karsısındadır. etraflı derin incelemeBU yaptıfımız üzülerekvebeyan edelim ki. ler sonunda intibak komisyonunnn tebliğine katümak imk&nını bulamadık, çfinkü: D İntibak hllkümleri 657 sayılı kanunun intibak hükümjeridir, 3656 sayılı barem kanununun İntibak hUkurnierl değlldir. Q Bu personel halen barem kaannlarnM t»bi değüdir. Q Kanunun ek geçicl 5 inci maddesi açıkC kanunun 36 ncı maddesine atıf yapmaktadır. Q Kanunda hiç bir aurette 3856 aayılı kanuna göre intibak yapılarak, sonradan 657 layılı kanuna göre ikinci bir intibak yapılacağı hükmtt yoktur. Q Kanunun T.B.M.M. de görüşülmesinde mtıbak komisyonunu haklı gosterecek hiç bır beyan olmamış, aksine barem içındekı teknik personelin de yevmiyehler gibi tr.tibakları ileri siirtllmUşse de iyi Izah edilemediği ıçın kabul ettirilmesi kabil olamamıştır. Qlntibak komisyonu tebliğine göre yapı. laoak Intihakla 1170 den önce hizmete çinnis olan teknik pereonelin baremlerine göre bir veya iki yıl sonra katılacaklardan daha az maas alan derecelere intibak etmeleri halinde bunlan telâfi edecek bir maddeden mahrumdur. Ek geçici 27 nci madde bu personele tnağduriyetlerinin telaflsine sed çekmekte, hak vermemektedir, bcnun anlamı da esasen teknik personelin 657 sayılı kanundaki başlangıç derecele.inden intibaklarınuı yapüacağının düsunülmüs oimasıdır. Eger kanun koyucn intibak komisyonu gibi dflsünmfis olsaydı elbette ek geçici 27 nci maddeye bu personelin hakkının korunması ile Ugili hükmfi kesinlikle koyardl. Hayal kınkhğı sayıIı devlet memuTlan kanunn, devlette çalışan biitün personeli tek istibdam şeklinde birleştirmek istemektedir. Bn ysnı ile de teknik personelin barem haricindeki yevmiyeli statüsüne son vermek «nnni gelmiştir. Ancak kanun, genel ilkeleri ile eşit işe eşit ücret, hizmetin önem ve sonıınluluğu ile orantılı ücret ve nihayet k m Tanilmış haklann korunacağı ilkelerini savnnarak gelmektedir. Ve 8yle gelmistir. Fakat 657 sayılı devlet memurları kannmı intibak komisyonunnn 17 Ekiın 1970 terihU Resmi Gazetede Basbakanlık kanalı Oe yayınlanan tebliği bu personeli beklediğinden de kötü bir ücret uygulamasına tâbi tutunca büyük bir hayal kırıklıthna uğratmıştır. 657 sayılı devlet memurlan kannnnnnn ek geçici 4 üncü maddesi bu personelin yeni kanuna nasıl intibak ettirilecegini düzenlemektedir. Bu hükümlere göre bu personelin kamn hizmetlerinde geçen sürelerinin tamamı ile serbest olarak iizel sektörde geçen hizmetlerinin 12 yılı geçmi\en sürelerinin 3 4 ü toplanarak her öç yılı bir derece ve artan Hıer yıh bir kademe hesabiyle intibaklan yapılacaktır. Bu noktada kanunla intibak komia eanlandıralım: 1966 yılında 5 yıllık öğrenim veren bir fakülteden çıkan iki yöksek mühendis A ile B den A yevmiyeli olarak hizmete başlamış 66 lira yevmiyede 2 yıl, 77 lira yevmiyede 2 yıl çalışmıs ve 88 lira yevmiyeye geçmisken 651 sayıb kanunun intibak hükmünün uygulamnasına geçflecektir. İntibak komisyonunun karan uygulanırsa A. evvelâ 3656 sayılı kanuna göre 11 inci dereceye intibak ettirilerek 1 yılı 11 inci derecede ve 8 yın da 10 uncu derecede sayılarak 9 uncu derecenin ilk kademesine kesin intibakı yapılacak ve kendisine 250 gösteTge karsılığı aylık verüecektir. Sınıf arkadaşı bulunan B İse 3 yıl devlet hhnnetlerinde çalıştıktan sonra aynunış, 2 yıl da özel sektörde çalışarak 1971 yılı Ekiminde yani gelecek yıl devletten hizmet istemiştir. Bu görevlive 657 savılı kanunun 36 ncı maddesi uyannca 9 uncu derectnin 3 üncü kadcmesinden başlatU«rak de\lette çalıştığı 3 yü için 1 derece ve serbest faaliyeti için de iki yüın 3/4 ü karşılığı 1 sene 4 ay kıdem verilerek 1971 Aratığında bu görevlive 8 inci derecenin ikinci kademesi 300 göstergesi ve 4 aylık da kıdem verüecektir. Bnna karsılık arkadası A 1971 de ancak 260 göstergeye varmıs olabüecektir. Bu. düzeltilmesi gerekli bir haksızlıktır. Kanunlar. hele reform iddiasında olan kanunlar hiç bir zaman kazanılmış hakları ciğnemezler.. Haksızlıkları tescil etmezler.. «Yevrniyeli teknık personelin halen aldıklan yevnuye miktarmda bır düşme olmıyacağı, kanunun geçici 8 inci maddesiyle kabu) edilmistir, binaenaleyh mağduriyet yoktur» gibi diişünceler sathidir. Bu personelin yıllarca hiç bir ilerleme yapmadan ayni aytıfı almaya devam etmelerinin nasıl bir rooral bozukluğu doğuracağı her halde hesaba katılmalı ve en mühimmi mibarlarla ifade ettlgimiz devlet yatırımlarının bas gerçekleştiricisi bulunan bu personelde doğacal bunalımlarm, bu yatınmlann başarısında ne istikametto etldli olacagı iyi hesap edilmelidir. K omisyonun teblifinin nygulamnası halinde yapılarak haksızlığı bir örneUe Takdiri ilâhi değil... 1 Sonuc tibak hükümleri ya derhal degistirilmeU ya da Bakanlar Kurulu 657 sayılı kanuna 1327 sayılı kanunla eklenen ek geçici 23 üncü maddeye göre kadroda çalışan teknik personeli de fayd«landıran bir hökmü kabul ederek uygulanmasını emredip durumıı T.B.MJM. ne kanun tasansı olarak götürmelidir. Bu çözüm volu daha adil, ve daha isabetli olur kanısındayu. intıhak D evlet memurlan personel Itomisyonunun yevmiyell teknik hakkmdaki in Hayır Nobel'i kim kazandırdı? «Buyük bır yazar gerçekte ıkıncı bir hukumettir. Bunun için dunyanın neresınd'e olursa olsun hukumetler buyük yazarlan değil kuçuklerı severler..» Tartışılıyor, yazılar yazılıyor: Solzenitzin Nobel Edebiyat ödfilönü bir politika sonOca aldı, yapıt(arının de^erinden. çok "«politlka» etken oldn bu işlç. p y l e diyortar. Baülı kapitalist^ ler SoTyetter BHriiginde «rejihıe" karşıi bfr yaıar oulmttşlar, bo TÜıden ona ödiil vermisler! Her laraan böyle yaparlarmış, gen« öyle olmuş... Bnnn söyleyenler, böyle yazanlar birgeyi nnntnyorlar: Blrkaç yıl önce Sovyet rejiminin gözde romaneın, rejimin el üstünde tnttnğu Şolohov da aynı ödülfl kazanmıstı. öyle bir şey olsa Şolobov'a vermezlerdi bn ödülü. Nobel Targıcılar Knruln herşeyden önce sanat değerini arar. Tapıtlanyla yeni bir «bildiri» getirmis olmayı. ı.ısanların yararı, iyiliği için basanlı çalışmalar yapanı seçer. Pasternak da, Şolnhov da, Solzenitzin de banş ve insanlık ülküsünü yasatmıslar yapıtlarında. Bir iilke için az şeref mi, üst üste iiç Nobel kazanan yazar yetistirmiş olmak?.. Nobel ödüllerinde politikanın etkisi var mı? Var elbet. Politikanın karısmadığı birşey kaldı mı dfinyamızda? Herseyin, her isin «politika»sı var. Solzenitzin'in birkaç yıl içtnde adını dünyaya duynrması, romaıılarının dünya dillerine çevrilmesinde edebiyat degeri kadar. isin içinde politiks da rol oynnyor. Solzenitzin on yıl önce bilinmeyen bir yazardı. Sovyet Rnsyad» bile adı geçmezdi. Kısa zamanda dünyaca tanındı. Dostoyevski'den sonra yetişen en güçlü Rns romaneılarından biri aayıldı. Sonunda Nobel Edebiyat ödiilanü de kazandı. Iste bunu biraz da politikaya borçlu Solzenitzin! Sovyet Tazarlar Birliğinin yanlıs politikasına, ters tntnmnna!.. Yazarlar Birlifinden atılmasaydı böylesine fin kazanabilir miydi? Yıpıtlan kolayhkla Rus dilinde basılıp yayılabilseydi bn kadar çabncak kendini kabul ettirebilir miydi? Solzenitzin'in karsıIaştı$ı çirkin davranışlar, horlanıslar. engeller, baltalamalardır biraz da onun ününe ün katan Kaç yıldır dünva edebiyatcılan, Solzenitzin'e karsı girisilen baskı, sindirme, korkutma, kilaplarını ortaya çıkarmama yöntemlerini yeriyor, ayıplıyor. Sovyet Tazarlar Birliği istemeden Solzenitzin'e yarar sağladı. Nobel'i kazanmasında etkili olan politika bndur benee! Sovyet Tazarlar Birliğinin güttüfü politikadır. Solzenitzin, «Bn ayıp size yeter» demişti Tazarlar Birligi yöneticilerine.. Kendisi için değil. Akhmatova Birlik'ten atıldığı gfin «öylemişti bunn. Tazarlar Birlifinde yönetiml elinde tntan yeteneksiz yazarlar, sairler, edebiyatçılar Solzenitzin'in varlığına, onun çağını asan büyüklüğüne katlanamadılar. Küçük yazarlar küçük insanlardan beterdir. Kıskançlıklannm, çekememezliklerinin yol açmayaca^ı kntfllUk yoktur. Ama bilmeyerek yararlı oldnlar Solzenitzin'e. Ona dünya Blçüsünde ün kaıandırdılar. Sonunda da Nobel ödüliinü de .. «Büyük yazarlar ikinci bir hükumettir» diye yazmıştı «tlk Çember»de. Çoğunlukla birinci bükumeti gölgede bırakan bir ikinci hükuraet .. İki hükumet bu yüzden anlaşamıyor iste! .. Hele ilk hükumetin emrindeki yazarcıklar çekemiyorlar bir hükumet kadar güçlü, etkili oian hiiviik vazarlan Evet. politikanın rolü var Solzenitsin'in Nobel'i kasanmasında. Am» ****.M.n.M . hangi politika ve kimin politikası?, orası belli değil. ürkiye Asya ile Avrupa arasında bir köprüdür. Sovyetler Birligi kuzey ve kuzeydoğu komşumuz. Güneyimizde Akdeniz, Suriye, Irak ve yakmımızda Filistin. Doğumuz Iran ve Irak. Batımız $ Doğu ve Batı tehlikesi yok. Fakat kıızey ve güney tehlikesi var. Kuzeyimiz Karadeniz ve ^üneyimiz Akdeniz. Filistin bir çıban başı, Kıbns bir çıban başı. S S.CB. Akdenize inmek ister. En kısa yol Türkiye'den geçecek. A.B.D. Akdenızi elden çıkanrsa: Akdeniz'deki siyasî ve maddî hegemonyası sona ermiş olacak. Bu yuzden Akdenize dört elle sarılmıştır. S.S.C.B. ue üle de Akdenize inmek lstemektedir. Çünkü Akdeniz iklimi Crünlerine ihtiyacı vardır. S5.C.B. ve A.B.D. idealleri birbirleri karştsmda iki ayrı kutup. Bu durumda olan Türkiye'ye A. BD. sokulmuş ve hatta üsler eide etmiştir. Bir yardım üssüymtiş gibi. Aslında Türkiyede S.S.C.B. tehlikesi yokken varmış gibi gösterilerek. Elde edilen bu üsler yardımdan çok. zarardır Türkive için. Şöyle ki: Hiç bir devlet kendine düşman devleti yanıbaşında görmek istemez, S.S.C3 de yanıbaşında olan komşuları bizde düş man üslerinin bulunmasını istemez.. öyle bir durum ki, bir geçit yeri olan Türkiye, bir yıjpnak durumuna getirilmiştir. Üçüncü Dünya Harbinde bir harb sahası durumundadır Türkiye. Uyanık bulunmamız gerek. 1 Siyasî kırgınlıklan bir yana «tıp, elele vcrip köklu yatarım lara girismemiz gerekli. 2 Türkiyenin dogal kaynaklan çoktur. Yararlanüsa 120 railyon nüfusu «n ü»t bir yasayışta tutabilir. 3 Kendimizin harb malzemelerini kendimiz üretmemiz gerekli 4 Üslerln kalkması gerek. Çün kü: (bir devletle dost geçinelün derken başka devletle kırgmlıklar olur), Aslmda tarafsız bir politika izlemeliyiz. Türkiye üzerinde ne Sovyetler Birliği, ne de Amenka Birlejik Devletlerinin harb faaliyetine izin verilmemelidir. 5 Atatürk politikası izlenmeli. • Kimsenin bir karıs toprağında gözümüz yok. Kimsenin de, bir kans toprağunızda gözünün olmasını istemiyoruz.» Oysa bizim bir kanstan fazla toprağımızda bizi ve bir komşumuzu tehdit eden üsler vardır. 6 Bir devletin savas gücünü 'bizim), kendinden baska kimse bilmemelidir. Oysa Amerikan kontrolü vardır bizim savas gücumüz Ozerinde. T Türkiye'nin coğrafi konumunun .m^mâ sorumluluğu 7 KuTvetli olabihnemiz için de\letin yatırımlan üe yeni tesisler kurulması gereklidir. Bunlar tüm Türkiye sathında gereklilik derecesine göre. gereken yerlerde yapılmalıdır. 8 Askerlik görevi gene 2 yıl olmalı. Asker üretimde kullanılmalıdır. Asker fabrikalar kurmalı. asker ziraat yapmah, asker kendi sahasında yeni kunılacak üretim tesislerınde kullanılmalıdır Özel teşebbö» Cretimi kâfi gelir düçüncesi, o devletin batması demektir 9 Bankalar bir uretim mOessesesi değil, bir tüketim müessesesidir. Lâğvedilip yalnız devlet bankaları olarak bir veya iki bankanm ortada bırakılması. 10 Bağımsızhîımızı koruyahilmek ve esen tehlikeleri yok edebılmek için uvanık, Icollektif bır çahçms eereklıdir. 11 Üniversıteîer pratik bügilere yöneltilmeli, ilkin devlet için. halk için sonra ınsanlık için eğitıme Türkiyenin coğraft konumu çok önemlidir. Üçüncü Dünya Savaşı patlarsa bir harb sahası durumundadır Türkiye. Nâmusluluklanna ınandığım ordu mensuDİarma: imkânsızlıklanm ve korkulanm içinde hatırlatm» olarak hediye gönderiyorum bu yazımı. Uyurulmaktayız. Uyanık olmamız gerekAtatürk'e peki savaşacaSız, ama ordurmız yok demi^ler. OLACAK demiş. Paramız yok ki demişler O da OLACAK demiş. Irtanbul'un ttilâf Devletlerl tarahndan iseali iizerine Ankara'da yeni bir Millet Meclisi toplama teşebüsüne geçtiğinde. 16 MART 1920, fAnkara> AbdnUah ŞENTÜRK Süleyman Demirel kolera için: Takdiri ilâhıdir.. dedl. Saflık Bakanı ise: Türkiyede mikropsuz su yoktur.. dedl. Demek ki Basbakanlık sonımumı tasıyan kisi, lâik Cumhuriyet yönetiminde «takdıri ilâhidir» diye salgin hastalıklan vaftiz edebiliyor: ve Saçlık Bakanlığı koltuğnnda orurup her ay tıkır tıkır maas alan kişi de bütün sularımızın mikroplu olduğunu söyledikten sonra nervasız görevine devam edebiliyor. Nasıl oluyor bu? Böyle kisilerin Türkiyenin basına geçmeleri takdir1 ilâhi mi? *** Bagfin çoğu kişiye göre Türkiyede deraokrasi rejimi vardır. Çogu kişiye göre Türkivede çöstermeiik demokrasi vardır. Biz, bu ikincilerdeniz. Türkiyedeki göstermelik demokrasinin gerçek demokrasiye dönüşmesini isteyenlerdeniz. Ne var ki kolay olmaz böyle işler Türkiyede 1947 yıhndan bu yana bütün devlet kuvvetleri siyasî iktidarın takdirince göstermelik demokrasinin hizmetine koşulmuşlardır. Göstermelik demokrasinin iki taribî belgesi. ileride zamanımızı incelivecek olanlar için büyük önem taşıyacaktır tkir.ci Dünya Sa\asından sonraki Türkiyenin niteligini çizen bu iki belKenin birincisi. Ceza Kanunur.daki 142 nci maddedir. 1950 den sonra depiştirilen bu maddeye fföre: « Sosyal bir sınıfın dıfer sosyal sınıflar Üzerinde tahakkümünü tesıs etmek veya sosyal bır sınıfı ortadan kaldırmak için her ne suretle olursa olsun propaganda yapan kimse beş yılclan on vıla kadar ağır hapis cezası ile cezalandınlır.ıı ikinci Dünya Savasmdan sonra memleket aydmlan üstünde bütün hışmıyla uygnlanan bu maddeye göre, sol fikirleri savunmak, sosyalist düsflnceyi yayabilmek suç sayılmıştır. Cygarlık Urihinde yeni bir asamanın kapıVannı açmıs, yüzlerce ve binlerce eserin Türkçeve cevrilmesi 142 nci madde savesinde engellenmiştir. Bövlece Türkiye fikir bakımmdan bir karanlık hapishane haline getirilmiş. yer>üzündeki ilerici akımlardan, ileri fikirlerden, uygarhgın yeni adımlarından Turk vaUndasmın haberi olmamıştır. *** Göstermelik demokrasinin ikinci tarihî1 belgesi Amerikavla Türkiye arasında yapılan 12 Temmuz 1947 tarihli Tardım Anlasmasıdır. Bu anlaşmaya göre, A.B.D., Türkiye'ye yardım edecektir. «Türkiye Hükumetı yapılan yardımı tahsis edilmış bulunduğu gayeler uğrunda kullanacaktır.» Ve anlaşmanın 3'üncü maddesinin 2 numaralı bendine göre: « Turkıye Hukumeti. bu yardımın araacı, kaynağı, mahıyetı, genışlıği, mıktarı ve ilerleyişi hakkında Türkiyede tam ve devamlı yayın yapacaktır..» Böylece Türk Hükumetl, Amerika Birleşik Devletlerinin tfiyin edeceği amaçlann propagandasım Türk devletinin egemenlik sınırlan içinde yapmakla görevlendirilmistir. Bir yabancı hükumetin saptayacagı propagandava Türk Hukumeti ile devlet teskilât ve güçlerini bağlayan 12 Temmuz 1947 anlasması. valnız bagımsızlık ve egemenlik ilkelerine ay. km olmakla kalmıyor. sonuçları bir milleti çöküntüve. çözüntüye ve çürüme\e çötürecek bir devamlı görevi yeni gelen ik tidarlann da sırtına yöklüyor. Devletlerin ve milletlerin tarıhinde körlük anlan vardır: 1947 anlasmasınn imzayı basan >etkili kisilerimiz. e$er ihanet içinde defil idivseler. bbyle bır körlfige müptelâ olmuslardır. Amerika Birleşik Devletlerl yardımının flç büyük amacı oidn|u, daha sonraki tarihi olaylarla belirginlesmistir: 1 Yeryuzündeki MılH Kurtuluş hareketlennı ezmek. 2 Sosyalist gelişmeyi önlemek» 3 İlerici fikirleri kurutmak Birleşik Devletlerin artık biisbutün ortaya çıkan bn amaçlanna Türkiye 1947'de resmen angaje olmustnr. Bundan sonra gelen bütün iktldarlar. bu aneajmanı devam ettirerek, Birleşik Devletlerin resmî proparandasını Türkiye sınırlan İçinde yaymakla işbirlifeini devam rtrirmislerdir. Böylece giderek körlesen milli bilinç, bagımsızlıgi düsünemez olmuş, bloklasma\) her fikrin üstünde tutmnstar. Askerf bloklasma. iktisadi hlnklasma. siyasî bloklasma; NATO Ortak Pazar. tkili Anlasmaiar CENTO gibi knrumlarla »elistirilmistir. Bn t6r yasavıs, Milli Kurtulng Savaşıyla knrulan badmsıs ve lâik Cnmhuriyctin kökenine. temeline ve tarihî amaçlanna aykın oldajundan bugürjku çöKüntiiye Varmıs ve btr çökânlküniin lâyık oldu|n siyasj Jaderleri ^jaratmıs bulnnuToruj. . , . .',..' ., *** Tarihtir bn gerçegi söyliyen, takdlri ilâhi değil . Bunun Içlndir ki, bngünkü siyasî liderlere yumurtasından ördek yavrnsn çıkmıs tavuk saskınlıçıvla bakmıyalım. Sosyoloc Devrim farihi okufuluyor mu? ayın Uğur Mumcu'nun yaa sına. Aziz Atatürk'ün dev rimlerinin sona ermesi sÖ2 konusu olabilır miydi? sorusuna verdiği karsılıkla baslayacağım•Halkın duygularmı tercüme eden genç arkadaslanmızm söılerinden çok duygnlandım. özellikle kendilerine bir noktadan dolayı tesekkür edeeegim. O da baoa vazifemin henüz bitmemis olduğunu ihtar etmeleridir. Ar kadaslar, bn vazife Utmeyecektir. Ben toprak olduktan sonra dahi devam edecektirj» Bu arada bu konudakj endişelerinl aydınlara ybneltmekte. «Genellikle şu batamız vardır ki, inceleme ve okumalarımıza zemin olarak çok kere kendi milletimizi, kendi tarihimizi. kendi celeneklenmizi, kendi özelliklerimizi ve ihtiyaçlanmızı almayıs. Aydınlanmıs belki bütün diğer uluelan tanır. lâldn kendimizi bilmeyi?.» Bo sözJer. kurtulus savasırıın kdtü koşullan lçinden cıltrnış, vüreğı vurt sevgısıyle kaynayan bujük insanın, yanm asır önce duydugu endisenın canlı bir kanıtıdır Sayın (Jgur Mumcu'nun da yermde ayardığı gibi, (terçekten devrimcilik çtzgisinden trün gectıkçe uzaklaşılmakta. Devrim Ta rihımızin muhtevası tüm eğitırn kurumlanmızda tarih dersimn bır sölgesl eibl kahnaktadır AtîUürk'ün asü basardığı. ıs. toplumsal deftlşmelertn vapılma sı için gerekli olan yeni bır yönu açmak olmuştur. Bunun geliştirilmesini ise gelecek kuşaklara bir görev olarak bırakmıstır. Yazann da deflndlğl gibl, «Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk devrimlerine dayanmaktadır. Fakat Atatürk Oevrimleri ne Orta öğretimde ne de Yüksek 5rretimde. rereği fibi okutulmamaktadır. Bu ifadenin ısıgı altında şu serçese deiHnmekte yarar CÖT mekteyim. Gün geetikçe devrim ruhunun sarsıntı geçirmesi ve tavizkâr tutumlar. tüm egitim kurumlanmızda bunalım ve dajgalanmalar sorununu ortay» ç> karmıs, Atatürk. ülkü ve ilkcleri etratında birlesme yerhıe, Ctopyacı ve dafmık bir yol I* lerae eyiemjerinl yaratnıiftır^ Yazar, Devrim Tarihinin uygulaması ve buna karsı olumsuzluX lan sıralarken. «Üniversrtelerde mezuniyet sınavlan arasında bu dersin rer almadığı, hiçbir Fakültede temel ders ohnadıiı önemsiz tutuldusundan ciddi olarak değerlendirilmediei doyu rucu bir Devrim Tarihi kjtabı nın bulunmadıjp» gıbı gerçeklen açığa kavusturmakla, ciddı bır görev uyansında buJunduau fca njsındayım. Yazar, Türk Devrtmlnln ülkü lerine bagü milli karakter <îahı bı vatandaşlar vetiştirrne olana ğını ancak MılU Mücadele ruhu nu dayanak vapan bir tarıh anlayışı ve Kemalizml bemmsetmekle mümkün olabilecegı önerısinde bulunmak tadır Ülkü bırlıgıne ksşuşu nızlan dıracaK bu tur çagnlara trulaklar açılmalı. gözler çevrilraelidtr Zira olumlu veya olumsuz yönelıslerin zarar ve ıstırabını bu uius çekecektir. Avni OIZDARUGLU MARAS » • • • • • • • •• • • • • • • • • •• ••••••••«•••••••••«I • j S S 5 gmaıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiKiP>'5 Eskı İstinaı Reislerinden Ebu lisan raerhum Hü S seyin Şükrü ve merhume Reyhane Hanımm kızları S Berin Nadi ve Nuzhet Erozan'ın annelerı S •«••••••••a : MEVLİT İ j S S g S ölümünün kırkıncı gününe rastlayan 4 Kasım Çar şamba günü (Bugün) öğle namazından sonra Sultanahmet Yerebatan Camiinde azız ruhuna mevlit okunacaktır Dost VP nkrabnlünnp duvnruiur <VtLESl HALET UYSAL'm { • 3 5 Ş âimıııııııııııııııııııııııııııiiiıııııııııııııııiigıiiiilinİ Cumhuriyet 10932 ^ıııııııtıııııınnııııııııııııııııııııııııııiııııııııınMitıııuıııııınıuıııınnııııınıııııııınııııııuıııııııııııııııınııiK'Ş 1 İ E d e b i y a t ö ^ r e t m e n i ve Ö g r e n c U e r i n e : Prof. Or MEH3ÎET KAPLAN E | 26 Ekim 1970 günü ebediyete ıntikal eden kıymetlı eşim vefatı dolayıslyle cenaze merasunine tstırak eden, çelenk yollayan. gerek bizzat evime Relerek ve gerekse telgral. telefon ve mektupla tazivetlerinı bildiren akraba, dost. arkadaş ve ahbaplarımıza sükranlanmı sunanm. Recai Balos (Cumhuriyet: 10942) TESEKKÜR | ŞİİR TAHIİU£Rİ | ş | İ Tanzımat'tan Cumhunyefe k.adar 15 yeni tahlıl üâvesiyle 4. Baska Ödemeli gonderilir. 25 lira. Şifa Sok. 4/8 Kadıköy İstanbul = § § SERVET BALOŞ'un SATILIK Weestinghaus çamaşır kurutma makinesi ile çift fınnh büyük boy havagazı ocağı satüıktır. Müracaat: Nişantaşı Vali Konagı Caddesi Yayla Apt. kapıcısı İst. Dz. Tek Mlz. Sat. JM. Koms. Başkanliğından 1 Kapalı zarf usulü ile 60 adet Allminyum Levhadan mamul Er dolabı satın ahnacaktır. Muhammen bedeU 165.000. T i . olup, Geçici Teminatı 9.500. liracUı. Şartnamelert Komisyonumuzda, K.K.K. Ankara ve tzmir Lv. Âmirîikterinde görülebilir. 2 îhalesi 20 Kaşım 1970 günil saat 11.00'de Kasımpaşa'daM Komisyonumuda yapılacağından isteklllerin 2490 sayılı Kanuna göre hanrlayacakları teklif mektuplannı en geç üıala günü saat 10.00'a kadar Komisyonumuza vermeleri. S 29.10.1970 aksamı beklenmedlk bir zamanda geçirdlfım hastalığımla candan 1 1 gılenen tskendenın Devlet Hastanesl mütehassıs doktorlarradan sayın TESEKKÜR TESEKKÜR Aile relslmiz, kıymetll varlığımız Cumhuriyet 10934 Dr. Rif at ERTÜZÜN»ü ebediyen kaybedlsimlz münasebetlvle bizi arayan, roerbumun cenazeslne katılan, lutüfkâr alâkalarıyla derin acımızı paylaşan akrjba ve dostlarunıza sükran ve mlnnetlerimlzl sur.ar, ayn ayrı tesekkfir edemeylslııüzl raazur eömıelerinl dileriz. Eji ve Cocnklan HAYRULLAH UYGUN ve herhşire Melâhat Acar ile hastanenln diğer personeline sonsuz teşekkürıerimi sunanm. Nlmet Ardıç (Cumhuriyet: 10943) 23084/10918) Cumhuriyet 10918 NİMBÜS Yefat ve Tesekkür Trabzon'da 24/10/1970 günü vefat ederek aramızdan ebediyen aynlan eşim. Kitapçıoflu aileslnin büyüğü. hayırsever insan. ÂFFAN KİTAPÇIOCJrnun cenazesine bizzat iştlrak eaetı, çelenk. telırraf göndererek büyük aamızı paylaşan hemşehri, akraba. dost ve yakmlanmıza ayn ayn teşekküre teessürum mâni oldugundan. gazeteniz aracılığı üe mlnnet ve şükranlanmı arz ederim Zehra KİTAPÇTOGLU gonuç: 4134/10931 foyrazlar: 3314/10917
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle