22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA ÎKİ î CUMHÜRİYETs 11 Kasım 1970 firkiyc Cumhuriyetüıin 4T, yıldönümiinö katlama, Büyük Atatürk'ün de 32. olüm yzldönümünü anma tâlihsizliğini bir kolera salgmınm dehsetleri içinde yasryoruz. t'tanç verici olaylar her gün biraz daha kabarıyor. Solda olaa bir parti kongresinde, Atatorfc içta saygı dnruşn yapılmıyor. Sağda olan bir parti Jıilâfetçi bir cumhoriyet özlemini açıkça savunuyor. Kartufas Savaşmm gerilla merkezleriııden birinde. Demirci'de, resmen teokrasi istenfyor. ' 47. yıiın çusgileridir bnnlar. T Alufürk, Gumhuriyef ve paslı anahtar Prof, Dr. Tarık Zafer TUNAYA <adır. Metnieketin suurlu (bilinçll) ve ztode gençliği karşısmda hissettigim bahtiyarlık büyiiktür.» Atatürk. bu cevabıyla. gelecek seçiml değil, jrelecek kuşaklan düşündüğünü ispat etmiştir. O, bir iş adamı değildi. Gerçek anlamıyla bir devlet adamıydt. benzemeye çalıjıyonız. «Onlaruı» bile. çağ dıyı saydıkları siyasi sosyal de^il biçimleri aktararak, «demokıasi badnr» diyortu. Demokra<i bu değUdir. yal. ktiltürel ve slya«al baskılardan kurtarmaya mecburdur. Bu amaç için \ardıı. İnsanların «nzkını> hetn ormana bağlayıp. hem de «ağacı kesiyor» diye cezalandımıaz. Sonra da oy almak için bu cezaları affctmez. 19C1 Anayasası tiiriii açılardan tartısüabilir. Tartişılmayacak tek yönii varsa. o da sudar: Türkiyede çaiısan kSle, çalıştıran da efendi değildir. 1838 1963 1 Yürüven sınıf şıt cıkarlı sınıflar, her zaman ©lacaklardır. Yalnız, sınıflararası karşıtlık başka şcydir. sınıflararası savaş başka seydir. Hiikumetler bir suııft ötekine düsman edereesfae tutarak, sınıflararası savas yaratmamalıdırlar. Bagnnün siyasi iktidan, yanlı? tutumayla, özel'i kamu'ya hâkim kılarak, toplum içinde mü esseseleri. meslekleri direnmeye zorlanustır. Mcmuruno, öğrencislni ötretmenîni. fcentiisinf köylüsünü sokağa itmiştir. Ve 4fi yu vrnra, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş şekilde. bil sosyal suııfı. is<isini de sokağa dökmüsriir. tsçisiyle savajmıştır. Oysa. işçi üni/ormasız askerdir. tnsanlan ve sınıflan birbirinden a.vırıcı bir politikanın sonuçlan üzerinde düsünmek gerek.. Millî tehlikeler karşısında «Ben varım» diyebilecek bir kltlelesme olayı düsman kardeşlerin eseri olamaz. sınıflararası dengelemelerl H ükametler.ödevli araçlardır.birbirine karkurmakla Demokratik ve plüralist siyaset anlayışma çöre, ürkiye Cumhurlyetinin Basbakanma gelince.. Kolera salgınmifi odağı sayılan, İrtanbulda Sağnıalcıiara. sonra da Esenlere gidiyor Esenler Beîediye Baskanı bir memleket tablosu çiriyor: Esenlerde tifo. tifiis, kolera gibi hastalıklar kuyrukta beklemekte.. «.. Size çiçek yerine kınk dökük, paslı bir anahtar verdiğim için üzgünüm. Çünkü, mutlu ve müreffeh Türkiye parolanızm, jnutsuz ve umutsuz ı'nsanlann yaşadığı Esenlerde çiçek yerine kolera ve paslanmıs kapılanmızm anahtarları var.> Başbakan. anahfan kabul etmiyor. Belediye Baskanının sozlerine sinirleniyor. Cevabı: «Meseleler sefalet edebiyatıyta çözülemez.» Bnndan böyle, bulaşıcı ralkropların drit attığı yerlerde, aı geUsmijIik dertlerinl dile petirme yerine, çocuk siirleri okıunak tnı gerekecek? T Tabandaki deprem dursak... Demokrasi, sosyal snuflar arasında ejit eıkarlar anlaşmasına, nnıflar diyaloguna dayanır. Bir sınıfın öteki »uııfı ezmenıesi ve kontrolu altraa almaması. özellikle bngiin. sosyallestirilmlj olan denıokrasinin arnacıdır, Batı demokrasisi adı verilen sistem», her memleketin özelllkleTİne göre «rejimler» olujturarak çe$itlenebilir. Fakat, <nnıflar arastnda denge kurmak amacı, bn rejhnlerin tiimünde temd bir kuraldır. Tiimünde aynıdır. 1961 Anayasası da bu prensipi benimsemi$tir. İ$te bu denge toplumumuz içinde kurulmaş değildir. Tabandaki deprem bu deneesizliktcn doeuvor. Gçrçi, Anayasaraız, şu ya da bu doktrini kahule zorlamıyor. Ama "l}çi sınıfı somüriıiccektir« kaydını da koymus değildir. Türkiyede sınıflararası denge, geniş anlamda işçi smıfı aieyhine boznbnuştnr. 27 Mayısuı eseri olan bir Anayasayı uyıruladıklannı ileri siiren Iktidar. gittikce büyüyen ve kalabalıkla$an bir ezilenler smıfı yaratma çabası lçindedir. Sosyal devlet. özel sektörii reddermez. Fakat ağalık rejiraini reddeder. Devletin ekonomi politikasmı, tek amacı özel kârın artması olan bir sisterae dayandırmaz. Sosyal de\let, kamu sektö'rüne ve millîleştirtnelere ağirlık veren, devrimci bir demokrasi açısı getirir. Çünkü, kama sektörii, devletcilik kapitalizmin adaletsizüklerini yok etraek için vardırlar. Bu taril' p| gerceğe nasıl yüx çeviririz? Sosyal devlette, insaniarm almyazuı gazoa «isesl kapaklanna, refciâra piyangolanna v» hayır cemiyetlerinba yardnnlartna talolı kalmmz. Sosyal devlette, çalıjan insan, dflend deJHdir. Sosyal devlet «adaka Termez. Anayaıanm emrine nyarak ratandajı. ekonomlk, MW er fırsatta tekrarladığmın jo H iterek. kavrammın,sosyal anlanu «demokrasi» siyasa] oynnlarını bir yana ancık da üzerinde ((Onlara» benzemek yîldönümünde, Cnmhorfyet rejfmf, • sosyal calkantılar içinde.. Türkiyede, bir rejim meselesinden çok ötede. bn raeseleyl a<an hir rejim bunalımi var. Bn bunaltı ortamında, Atatürk'süz bir Comhuriyetin insanlan, yoğun bir araştırma çabasmdalar.. Bngünkü dunımn. azgelişmljliğln yaratttff (Tfrilemeleri ve sapmalan, .Atatürkçülük budor» diye kabul ettirtneye zorlamak.. kabul etmeyen» lcri de tiirlii suçlamalara carptırmak, doğruya götürücu bir yol değildir. Ooktrin tartıjmalan bu yüzden. bir •aitematif» arayıjmın sonuçlan olarak ortaya çıkıyor. Bir an ı>in. dnğal saydıjımız bu tartıjmalar ortasmda. 1961 Anaya«asının scfirdiği açıdan, bir sakız gibi ciırnedİğimiz Sosjal Devlet ve demokrasi aciflndan dertlerfmlre bir göz atalım. 47 yıl sonra, her halde böylesine bir bakıs bakkunız var. Oemokrasi, bizîm tarihsel eelismelerimlı dışında Batı'da hattâ Kuıey Avnıpa'da vfieat bulrouş bir sistcmdir. Biz, Batı'nın sosyo ekoao mik koşullan içinde oluşan bir slyasi sistemi, bu oluşmaya kahlmadan. karîrmııda baxır bnlmuşuz, O. bizim eserimiz değil. Tanzimat'tan beri «Bu devlet nasıl kurtulur?» sorusun». bir taklitçi hayranlıgt ile cevap arar dururnz. Atatürkçü, Müdafaai Hnkukcu "Blz bize benzeriz» parantezini çokton kapatmıjız. «Biz> o zamanki tam bağımsiz Türkiye idi Bugün, yine Tanzimatcıyız: Demokn»si diye, külturünıüze, ekonomimize, milliliiimize hükmetmek lsteyen... biri yine Ondolnıruncn yüzyılın sömürücü, emperyalist, pareala yıcı baskılan altmda tutmak isteyen •oolara» Atatürkçe cevap •M.** *** * ^ sundadır. Bir genc, medeni cesaret örneği verir, Hoşgeldiniz »öyleviade söyle der: «.. Artık muicadderatımız AfrikaJı bir dadınırı büyuttüğü bir Han ve Sultan elinde değildir.. Cumhuriyet bir taht ise, biz gençler onun sehpasıyız. Biz kırılmadıktan sonra O düşmeyecektir. Ve üzerinde her zaman lâyık olan oturacaktır. Tiirk tarihinde artık kimse tufeyli fasalak) yasayamaz. Sizin büyük huzurunuzda bütün gençler yemin eder ki, vatamn aleyhine, milli hâkimiyetin ve Cumhuriyetin zararına hangi bas kalkarsa onu koparacağız. O bas, vatanı ve roijli hâkimiyeti bize verenlerden biri olsa da.. Ferdî (kişisel) saltanatın mezarı Büyük Millet Meclisi binasının altındadır.> Atatürk, bu sozlere hiç sinirlenmez. «Cumhuriyeti bize verdiğin halde. onu almak istersen senin bile karşındayız» diyebilen gencl sevısi dolu gözlerle seyreder. Diktiği tohumun, bağunsız Türkiye toprajp üzerinde yejerdiğini seyreden baheıvan gibi, cevap verir: «Bu sözlerinizle bütün memleket gençligine tereüman olmaktasmn. Savas meydanlannda kanlanoı akıtaa şehitlerüı ruhlan bu sö'zleri işltmekte ve müsterih olmak ..Ve paslı anahtar anahtar az gelişmişliirin, eeri kalmıslığın ta kcndljddir. Kurtnluş Sav.işı bunun icin mi, bu paslı anahtar icin mi vapılmıştı?. Paslı anahtar, acıları dile getiri;in sembolâ dür. Adaletsizliğe, haskıya karşı haykınsuı ve direncin ta kendisidir Çiinkfl, ne kadar tedbir alınnus olnrsa olsun, Anayasa. dogradan dognıya hiikumetler tarafından •ihlâl» edilebilir. Baskı denen sey de budur. Baskı. devlet yapması ^erekeni yapmazsa vardır. Vapmaması gerekeni yaparsa vardır. O zaman da. direnisler doğal sonnçlar olarak ortaya çıkarlar. O zaman. her Insanın elinde bir paslı anahtar görürsünüz. mokrasj ekonomlk çıkarlan örten siyasi oyunlar olmaktan kurtanlırsa, siyasi oyunlan gerektirmeyecek bir kalkmma rejbni haline getlriltrse, ancak bu sartla anlanuru ve >özünü ka«anabUlr. Atatürkçe konusalun. emokrasi lâi ebeliği değildir. Onun D das anlamı, sosyal özii aranmalıdır. ça|Delra. itonunâa. sosyal adaletsizlitin, saZanahtarlarla karşılatınz. semholü olan kat bir bölücii politikanm pa«lr Kuflıi. paslı f O O ^ y ı l n ı n 19 Eylülünde, GazJ. Giro «O ve ajkadasl«n zaten daha evvel Türk milletbd ve ordnBunu gayri tabü blr vaziyete sokmuşUrdı: Bu gayri tabiî vaziyet ordunun ecnebi bir heyeti askeriye eüne terk ve tevdi edümesidir. Bu noktai nazardan Almanlan ve Alman heyeti askeriyesini tpnkid etmek istemem. Asü tenkide lâyık olanlar bittabi bizim Devlet Reislmiz ve bilhassa devlet adamlanmudır. Türk ordusunun aci* ve kablliyetsu olduğu kan»atiyle, o heyeti ayaldarına kadar giderek ve rica ederek memleketimize davet edea onl»rdir. Ben ordunun bilâkaydüşart. bütün esr»n ile Alman Heyeti Askeriyesine tevdi ve teslim edilmesinden çok müteessirdim. Daba karar verilmeîden evvel, tesadüfen bu vakay» muttali oldu£um vakit, sesimin erisebilecegi raakamata kadar itirazda mılun nuyı vazife addetmiftim.» Bu sesi tanrmsz mısuuı? Atatürk konuşuyor... «Alman» sözcüklerini kaldınp yerine «Amerikan» sözcuklerini koyun, durum butüne tıpa tıp uyar. Bir masal gibl okuyoruz Mustafa Keroal'in anlattıklannı: srider, Genel Kurmay'da yüksek göre>i bulunan bir arkadaşını bulur. dorumu anlatır, tehlikeli yöne dikkati çckmek ister. Bakın De der o Almancı arkadaşı: «Arkadas, bizim tecrübemi» senden çokhır, vakıa «eni hissl. yat ve hayalata sevkeden sey, memleket ve milletine aştandır, ama düsünmüyorsun ki. bu memlrket ve halk senin hararetli aş. tana zannetiğin kadar lâjık mıdır? Bizim başunızda pek büyük adamlar var, sen henüz onlarla konuşmamış, onlann tecriibedide nazarlarına, nazarlannı tevcih etmemiş ve memleketin ber tarafındaki muvaffakiyetlerinin esrannı anlavamamıssın. Kemal, Kemal bizi rahat bırak, sonra vicdanen me«nl olnrsnn, bi» öyle seylcr yapacağız ki, sen de memnun olacaksm, dfinya da bayrette kalacak.» Mustafa Remat. şöyle yanıtiıyor arkadaşmı: «Evet, çok şeyler yapacaksınız, fakat yapacagınız şeyîer korkarım ki, memleketi çıkılmaz bir gtrdaba sokmaktan başka bir şeye yaramayacaktır.» Bir devletin yöneticileri kabiüyetsiz olurlarsa, rabanctlar o ülkenin her işine karışırlarsa, «bütün esran» ile her jey Alman, ya da Amerikalı mmanlara bırakılırsa ergeç bir çdcmaza girilir. Atatürk, gayri tabiî buluyor yabancıların eüne, Iradesine kendimizi bırakmayı. 1914 de böyle düşünülmesini dogru bulanlar. 1970 de ayni düşüncede yadırganacak bir yön buluyorlar! Almanlann yerîni Amerikalılar aldı diye nedir değişen? Hiç.. Aynj biçimde «Rayri tabiî» bir dnrnm bn! Anu Atatürk'ün gUçlfl »wi yok, sradaki aynm o kadar... Dün eiüm gflnfiydü Atotürk'ün. îıllann «ayısı otuzikiyi bol«ftı. Adım, anısını andık s5ylevlerle, yazılarls. Toplantılar tertipledik. Bir yas günü daha geçirdik. Sinemasız, içtosiı, eflencesiı. Oldu mu oldu! Atatürk'ün arusına karşi göreviınizi yaptık mı, yaptık! Artık btttftn blr yıl kurtuldult Atatürirten! Ne dernişse tam tersinl yapmaya; ne düsünmüşse, ne yararmıgM, neyi çüzel, iyi, yararlı bulrnuşsa hepsini yıkmaya, yok etmeye, ortadan kaldırmaya çalısablliriz! Bir ölüyü anmaktj yspötnnK. Taptık, bitti! «Gayri tabiî» bir dnruındavız gene.~ Tek bir bakundan de. £il, her bakmıdan. Muetafa Kemal'in yanm yüryıl Bncesjnden istlen sesi bngfin için de geçerlidir. Alman'j kaldır Amerikan'ı ,'koy yerine, «O ve arkadaşlan» nın yerinl baska «O ve arkada». lan» alsın, tamam. Değişiklik o kadar! Gene o »özler: Blz biliriz, bizim basımızda büyük adamlar var öyle geyler vapacağız kJ, dünya şasacak... Buna g*w/rm,m •»• ta,«rW/l« benzer aldatmacalar, kandırma ( İ A . T > İ I H L H J B A L . calar!> ^^^. Tanıdınız mı Hayır bu sesi? Elbette bugünku devlette kurulduğu ve örgütlendiği derrenin îartlanm «rayamayız v« ona dörıemeyiz. Elbette ki yBnetim. geçen zaman içinde içte ve dıştaki gelısmelere uyarak bir yıl evvelkmden farkh değişikliklere yönelecektir. Ama titiılikle korunması gereken ve jenç Cutnhuriyetimize yön ve hayatiyet veren ilkelerden «yrılmakla ou taze düzenin bir şeylerlnı bo?duğumuz da bir ^erçektir. Bu bozduklanmızı, Türk tarihinı onun siyasal ve sosyal yapısım inceleyenlerin kalın kitap sahifelerinde beürttiklerini basite irca ederek bu kıs» yazı içinde özetlemeğs gayret edteceğim. ugünü fföriip de, en olumsuz şartlar içinde Türk tarihinin seyrini değiçtiren büyük insanın vciatının 33 nci yîldönümünde, O'nun İhtilâl re inkıIâplarmm dcğerini ve anlamını daha derinden duymamak mümkün değildir. Atatürk bu vatana, bu topraklar fîzerinde yaşayan milletine yaptıklan ve verdiklerini minnetle anarken, kurmak istediği çağdaş düzeni nasıl bozdugnmuzu da acı ile düşiin* mek lâzımdır. B Kemolizme sayg ı Sezoi Orknnt tSTANBUL MtLLETVEKtLt kamuoyumm dıh» rahat teshis edebilmesi ve çarelerine halk olarak da nasıl katıIacaSmı dü»ürvmesl kolaylasmıs olacaktır. Nedir Osmanh saltanatının gfrlleme ve çSkme devri düıeniT Bu saltanatın 600 yıl gibi uzun bir »üre tek blr sülâlenin idaresinde yaşayabilmesinin ternel unsurunu seriat düzenind'e cörmekteyiz. $eriat. düzenin perçınidır. Halkın dJnsel anîayışlannm ve kurallara bağlılıklarının mütecanis olmacı: eUn ululannın basJangıçta ve yükse!me devrinde ileri çBnlslu, fakat şeriatında çok sağlara ve âdil uyguiayıcılan bulunr/ıaîan: padişahın, sonraları halifeligi de deruhte ederek bu düzenin ba» koruyucusu ve kısisel guç ve yeteneği halı olması ve nihayet zarnanın sartlannm da rfüzen» uygun düşroes) iraparatorluSu büyütmüş, genlsletmis. egemenliğini ve etkisini kıtalara yaymıstır. Devrin ekonomik temelini teşkil eden tanm, toprak roülkiyeti devlete ait olarak ve tasarmf veya işleme hakkı sınırlı bjr dafıtıma tâbi tutularak düzenlenmis, âdil bir vergi sistpmi kurulrauş, toprak kavgasının doğuracaŞı bütün ihtimalier önlenmiştir. Gerüeme ve ç5kme devirlerinde ise, din halk kıtleJerinin eehaleti yüzünden a!abildiSine l«ti«mar edilmis ve dinsel bir bask) toplumu ksrsnlıga yöneltmiş, gerçek f«n adamı yerine tann İle kul sraîinda fırsatçı, dini çıkanna kullanır ve raütegallibenin araeı olan bir smıf türemis; toprak ve verpi düzeni gittikce bozularak »galık raüessesesi geJismJs: saray entrikası. kapıkulluğunun en fena örnekleri. hazine istısmarı dahil rüsvet ve irtikâp idareyi soysuzlastırmış, dışta büyük devletlere siyasal ve ekonomik bağımlılık, uyduluk düzenin çerçevesini çizmistir. «altanatı (Cumhurfyetçf) bfr tetnelde degisffrrots. icrayı dinden ayıran (Lâik) bir görüşa dayamıs, (halkçı) bir anlayışla ağalık egemenliğine karşı çıkmis ve Srgütlenmis, mazbut blr idare kurmuş, kapıkulluğu yerine devlet gSrevlisi olmanın ayırımını saptamış, şartlara göre zonınlu olan devletçi bir uyffulamaya geçmis. (Mmiyetci) ruh ve azimle büyük devletlerin siya"îal ve ekonomlk baskılannı söküp atmıs ve (Istiklâlt tam) mefhumunu her yönü ile gerçelclestirmistir. Zira (tstiklâli tam)ın kavradıgı millî suur ve havsiyet bütün »yrıntılanvia devlet adamimn bevin hücrelerine linmedikçe ve orsdan ic ve dıs politikaya yansımadıkça devletler buçünM deyimiyle tam bafımsızlığa lâyıkı vpçhîle eğılemezler, bazan da ona veda erierler. Atatürk rejimi. Türk toplurnunu, çağdaş uygarlık duzeyine yükseltmeyi hedef alrrns, o yolda kendine özel örgütleri gelistirmistir. Fakat sömuriiyfi temsil eden (ağalık) zihniyeti ve dinsel gerici ortadan kaldmlamamıs, sadece sindirilmis. fırsat uykusuna yatmıçfır. Yazan vlyesıne yükseltme egitiml «r> tık ciddt bir gaye olmaktan çıkmaktadır. Şartlanna uygun tabli istihalesini geçirrcis (Devletçi) anlayıs, hâlen uygulamasına genis bir sekllde devam edilmekle beraber ince politikada reddedilmekte, onun yanında gıhhatsiî bır korüpsiyon düzeni gelismektedir. (MilliyetçiUk), ittUak manzumesi içinde iltifat göstermemekte, ittifak fikirleriyle sartlana sartlana uluslararası düsüncpye kayanlann miktan artmakta, Atatürk dilindeki (Istiklâl) tam) rnefhumu, bugünkü politıksda tutukluk ve beeeriksızJıklerle, yeniden ve bâriz bir dışa bağımlılık «eklinde bellrmektedir. OHak Pawır (AET) 1857 de altı Baö Avmpa devlettein ant . lasmayı Romada imzalamasiyle kuruldu. Roma aoUasması J95« • dî yürüriüğe girdi. 1959 da D.P. hüküroeti ortaklıga katılmak için » başvurdu. Karsılıklı konuşmalar 1963 yılına kadar sördü. 1963 te ; Ankarada imzalanan atlaşma ile Ortak Pazann kapılan Törkiye • ye de açıldı. Bövlecc Menderes Bayar ikilisjnln vörfîdaga yol • da Ismeı l'aşanın imzasivle AETye üye adayı oldnk. Ş Ortak Pazar (AET) üstüne çok tarttsma yapılmıştır. ABT"ye . karsı olanların komünist oldaklarr da isbirlikçi çevrelerce ileri • sijrülnıüştür. Şimdi Parlâmentoda tor östüne tur atmakta olan • mebuslann çofunluju Ortak Pa»nn ne oldugtınn bflmeden. • Trükiyr Anayasaaına avkırı bn antlaîraayı desteklerler. Oysa su ; sırada AFT'yi kendilerine öffretecek. bir kitap vaytnlanmntır. ; Gerçek Yayine^'i'nin «200 sorada» dizf«ıinden Prof Gülten Kaz • gan'ın hwırladıçı «Ortak Pazar ve Türfeıye» adlı üç vüz savfalık J bu eser, tarihî bir turağın eşiğinde olduğumuzu, bilim açnından , ortaya kovmaktadır. Mebus beyler. Parlâmento knlislerinde lâk . lâkiyat Jle vakit öldüreceklerine. bn fcitaptan birer adet satın • ahp olrusaîar. tarihî sorumJannm ne oldn|nno «niamaku güç • lük çekm/feeeklerdlr. • Ne <ar ki sonun morum onlsra vız nrlir. • Vw «reldigi içindir ki Mz mebı» beylerl kendî pazarlan ve • pazarlıkları içinrie bırakrp relelim Ortak Pazara { Prof. Oulten Kazgam. Olkemirin basU ırelen iktisatçılanndan • birisidir. Bn kitabında AET'vi çesitM vanlariyfe «100 soruda» • incelemi.stir. Biz bucün çok ilrinç bir noktaya, eserin 42 nci »o J rusuna rieğinmek istivoruz. İZ nci soru diyor ki: • « AnJcara Antlaşmasiyle 1838 ticaret antlaşması arasında . benzprük var mıdır?» • 1838 Ticaret Antlaşması, Osmanh tmparatorlnjhınu Batı em • peryalizmlne açan meşlrur tarihî belsedir. Türkiyenin İkinci a Düny* »Javasından sonra denediği komprador kapitallzmi yoln ile • kalkınma. daha önce Osmanlı tarihinde sınanmıs ve devleti yan ; sömürffe dnrumtma riiişürüp parçalamısttr. Şimdi mynl usuller ; ujKiılamvor. AET antlaşması da bo yolda bir adımdır. Nitekim ; Prof. «ülfpn Kazran. 4ET antlaşması ile 1838 antlaşması arasm J daki bonzerlikİPri sıralamıştır. Aşaftıda oknyacağınız maddelerde J (a) fıkraian 183» «ntlasmasınm. (b) fıkralan AETnia bükümle i rini çöstermektedirt • 1 Antlaşmanm amacı: • a» tmparatoru ve Sultan. tJzel re yeni bir anttaîma He • teb'aları arasındakl ticart ilişküeri. ülkelerl arasındald ticareti • arttırrnafe ve iki Ulke arasındakı malların mübadelesinl kolaylaş Ş tırmak amacıyla yeniden düzenlemektedirier. Ş b> Anlaşmanın amacı. taraflar arasmdaki ticart ve ekonomlk • iliskılerı sraJıksız ve dengeli olarak gtiçlendirmeyi teşvik etrnek • tedir. • 2 Monoponerin kalclınlması: J a) BabıAli. kendi ülkesinin tanm ve sanayi arunleri alanın ; dakl bUnin monopoUen kaldırmayı taahhüt eder ve bu ürünlerin ; satın alınması veya nakledilmesi için mahalll otoritelerden alı • nan tezktrelerin aJınmıyacağını bildirir. " b) Üye devletler, devlet ticart monopollerinl tedrieen lntibalr J ettirecektir öyle ki, Geçiş Dönemi sona erdiginde, üye devletler ! vatandaslan arasında, pezarlama veya haın madde sallanması r konusunda bir ayırım kalmamıs olsun. ; 3 Vabancılara eşit muamele. ş a) TUrlciyeden bir toprak veyB sanayi üriinü alan ve bunu r Osmanh topraklan üstünde satan BaO tüctarlan, satın alma ve : s»tıtw sırasında iç ticarette çalışan en üatiyazlı Müslüman tab's ; veya reavanın bu gibi ödediği resimlerden faslasım ödemiyeceittir. ; b> Âkit taraflar uyrulduJr dolayiiHle nygulanan her ttirlU : ayırımm. topluluğu kuran anlasmaniD » nci maddesinde arulan • 7 ilke uyannca yasak oldugunu kabul ederler. S 4 thracat vergllerinin kaldınlmasj: S a) Türkiyenin ber türlt) tanm v» «aaajt UrtlnU. fhracat fçtn S Batı tüccarlannca satın aJmdıgında, yükleme noktasına kadar 5 hlç bir vergi ödemeksteln gelecek; bu noktaya giri$lnda tayrne 5 tinuı yttede 9, çıkıjınds da yttede 3 oramndH vergi ödeyecektir. • b) Topluluk üvesi devleüerle Türkrye «rasında ithalâtta ol • dugu gibi ihracatt» gümrülc verglleri ve e?it etMli resimlerin ve ; rrüktar (csıtlamaiannm, rrJlll üretime, aniaşmBnın hedeflerine • aykın bir koruma sağlamayi fözeten eslt etkUl başka ber türlü • tedbirin yasaJclanmasına,.. • Kösemt* daha faclaaına elvermedlgl leto Prof. Gaiten Ka» g»n"ın kttabmdan aJdıgımn karsılastırmaJan buradâ kesrtıek so> rundayız. 1838 Ticaret Anlasmajlyle, 1983 Ankara Antlaaması arasında f öriilen bencerllUer, itbaJâtta, ulusustü veya uiusal denetlemede. vabancılara serbest Ücaret yetkisinde, baklann yaygınlaştınlmasında, ticaretin aaamalı olarak llberaZleştirilmeslnde saşılaoak kadar birbirine benzemektedir. BUindjgi gibi 1838 Ticaret Anlasması çesitU Batıb devletlere ülkemiri açtyor, ve ba yoldan kalkmacagimızı bize mfydeliyordn. 125 yıl sonra ttmei Pasa ayni biçimde bir antlaamayı immmn basmıstjn bem de Müli Kortulns Sav««Tndan 41 yıl «onra... Ortak Pazar veya namı diger AET*nin naati btr tuzak olduğunu Sgrettmek itüyenler, Gülten K«zfsn*m Utabmı nuhakkak okamalıdiTİar. Sonuç u gejismeoin özetl de, yuksnda ifade edildigı gibi yıkılana dönüstür. Bütün ilkeler nazariyatta yerli yerinde durmakta, fakat fiiliyatta ve kötü politikacı elinde maıinln bozuk düzenme genieyis hızlanmaktadır. Seriat düzeninin garip bır şekh, lcn Fırsatçı ve mılitsn $özde din adamı va örgütlerı . halk «rasırjda ve bugünkü hukuk düzeni içinde çoktan kurulmus ve ışletilmiştir. Bu sefer partizanlık halinde gorülen bölgesel güçler; devlet memuriugundan iktidar memurlufunun kapıkulluğu uygulamasma geçis; yabancı güçlere eko» nomik ve siyasal bağırolılık elli yıl evvel yıkılan bir düzenin bueünkü kopyasıdır. thtilSllerle kurulan bir toplum hayatında en tehlikeli hareketler, o ihtilAlin toplumu <,aj* da? seviyeye getirmek için tasfiye etligi müesseseleri ve rihniyetl geri getirme gafletidir. Bu belki bir «üre sorumsuz iktidarları devam ettirir ve onun gölgesmde kisileri zengin eder ama toplumu tahrip eder. tatürk'ü anarken, onun azız hatırasını tazİ2 :çin kabrine çelenk koyar, «aygı duruşuna geçerken, hâtjra defterine duygusal blrkaç cüui' le yazarken, aeaba eserine yapılan ihanetle yüzler kızaraıvacak mı' ••«•••••••••••••••*• B Tunç 5u BEŞ PARMAK'ı yazma. kabul edilmiyecek. rezil olacaksın. Dünyada o kadar duşunür, alim var. bunu bulmak sana mı kaldı? Makul itiraz düşünemiyorum. ayak tırnagımın ucuna kadar inaruyorum. ugraşacağjm. Cumhuriyet 11177 Nedir? sıdır. Osmanh împaratorluğunun çökuntü devirlerindeki düzeni n« idi? Atatürk rejimi bu düzende neleri değişttrdir Bugünkü dütenin genel görünüsü nedir? Bu üç devreyl, »ebep ve neticelerini uzun ve bilimıel bir tahlilden geçirmeden ortaya koymak istiyorum. O nroan, içinde yaşanılan düzenin getirdiği bunalımlan ve sorunlan TEŞEKKÜ R SevgiU babamu ebedıyen kaybedişüniz nedeniyle gerek cenaze törenine katıl 5 mak, gerekse çelenk ve telgraf göndennek suretiyle acamızı = paylaşan ve bizi teselliye çaüsan Sayın înanü ailest üe Ge g neJ Kurmay Baskam Sayın Org. Memdub ragmaç. Olas = tırma Bakanı Sayın Nahit Menteşe, Dz. K. K. Sayın Oramiral ğ Celâl Eyiceoflu, Don. K. Sayın Ûramiral Kemal Kayacan, Is s tanbul Gamizon K. Saym Korgeneral Sadettin Canberk, Harb Ş Atademıleri K. Sayın Korgeneral Doğan özgöçmen, Dz. K. Kur. & Bşk. Sayın Koramiral Hilmi Pırat, Kusey Dz. Saha K. Sayın Ş Koraaıırül Bülent Uîusu, Don. K. Kur. Bşk. Saym Tümarniral §f Sina Öztfogancı, Mcrkez K. Sayın TuğgeneraJ Şahabettin Yar H âuaoğlu, Dz. Harb AkademisÜ K. Sayın Tuğamlral Nevsat Ser I tel ils bütüa emekli ve muvazzai geaeral, amiral ve subaylara, = T.H.Y.. D ^ . Deniz Nakliyat, DJ3.Y. genel müdürlMi ve diger = dost, akraba ve arkadaşlanmıza babamızın bayata gözaerini = kapadıgı Deniz Hastahanesi Başîıeküni Saym Tabıp Albay Dr. = Rifat ¥6001116 kendisiyle ilgüenml? olan diger btittin doktor, S hernşire ve saglık personeline şükjanlannuzı sunanz. § (Cmnhuriyet: 11178) O zetlemek istedigim konu, yıktığımıza dönüsün kalın hatlanyla »aptanma Bnrîinkii düzen Bayrakdarzade Halü ve Ayşe Servetin oğlu merhumeLeylâ Bayrakdar'm eşi merhume Bedriye Ünüvar, Behçet. Nunülah. Adnan Türksavul'un kardeşi. Halil ve Farui Bayrakdar'm babası Kabaracı ailesinin damadı İzmır BeJediyesi eski Sağlık tşleri Müdürü 9 Kasım'da İstanbul'da ânî bir kalp krizi neticesinde vefat etmiştir. Cenazesi 11 Kasım Çarşamba öğle namazından sonra Hatuniye Camiinden kaldınlacaktır. ÇOCrKLARI VE KARPEŞLERt Ö L Ü M Dr. S. Nusret BAYRAKDAR NİMBÜS (Basın: 23141/11181) on yirmt yıl içinde gellşen bu düzen evvelden hazırlarmîs bir pisnın taman içinde oigunlaştırılmıs bir uyguiaması mıdırT OsmanİJ lmparatorluğunun çöküntü devnnin sosyal yapıda derine işleyen bir biünç altında kalan İtotü alışkanJıklsnnın ve geleneklerinin bir tepkisi veya yeni bir olusumu mudur? Bizim için netıce, sebepler ne olursa olsun görünüîtün giderek yıkılan devrin koşullanna benzemesidir. Bu de|isme, Kemalizmden. devrimlerın esa* prensiplerinden. ruhundan tara bir dönüsü göstennektedir. Lâiklik ilkesl. korkunç bir sinsilikle *orlanraakta, bu düzene sahip çıkan bir grupun iktidar devam* emalizmln dinamizmi bu Iılıffını saglayabilmek üzere din köhne kapıyı yıkmış, ülbaSı. ov kavnafının istismar skenin son derecede g*rt racı olmaktadır. Bu .«uretle, yılkalmış sartlanna ve dertîenne lardan berl eS? vumulan gerici uygun ilkeleri bularak yönetimdüzen ve miütan, partizan Ğin de çağtfas bır şekil aramıs ve adamı yetistjrme gayreti. öğrntverleştirmiştir. Kemalizm, (devrimei) bir • mene karşı açılan savas, kövden okulun uzaklastırslma istidad! tılımla yıkılan saltanat ve şerilâiklik ve halkçılık felsefesini at düzeninin kalıntılannı temizmütemadiyen tahrip etmektedir lemis, yobaz baskı unsurlannı ve müesseselerini dağıtraış. din Diger taraftan. bu hareketi makul gBstermenin başka bir gav istisman yapan rümreyi sindirpti de komünizmin yaygrn bir rirken cerçek din adamına, "ictehlike olarak gösterilmesivJe dao hörriyetlne taygılı o!muş, devlet görevlnin gerid taraf:ndan yüklenüroesi şeklinde tezahür etmektedir. Yabancı sörcürgeciliğin ilkel toplumlarda bir zamanlar uyguladığı bu sistem ve zihniyetin Türkiye'de uygulanması ddden hazindir. Bu mir.i ile halkı çağdaş uygarlık se S F A H R İ EIVGtN'f 1 EMEKLİ AMİRAL  Kemalist diizen K Ayşe Ergen'in kıymetli hayat arkadaş/ Fatma Ergene'nin biricik ağubeyi. Muhittin Nüzhet, Nimet ve Necdet Ergen'in sevgili babalan. Kemâl Üstel, Ziya ve Bedia Ergene'nin dayılan. Emekli Nahiye Mfıdürfl AGI BİR KAYIP Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 11 Kasıtn 1970 Çarşamba gflnfl öğle namazını muteakip Pendik Camiinden kaldınlacaktır. Mevlâ rahmet evlesin. Cumhuriyet 11195 (Basın: 23141/11182; Bahattin Ergen Miihendisleri Odasî bfanbul Şabesl : : ( : î BOTKOT DUTrEüSU Sosyal Sigcrtalar Kurumunca Kızılay tesialeri adıyla yaptınlacak yapımn inşaat muhendisligi hi2meti Odanuzca boykot edümiştir. İkinci bir duyuruya değin. üyelerimizin arulan yapının hiçbir inşaat muhendisligi hizmetini yapmamalan, gereğt ricasiyle, duyurulur. TÖNETİM KUBULU tNŞAAT MÜHENDtSLERt ODASrNDAN: 12 Kasım Perşembe gflnfi fstanbul çevre yoltı gantiyelerinde bir inceleme gezisl dOzenlemiştir. fstekli flyelerimizin. o gun saat 9.15 de Şube önünden kalkacak 34 KE 099 nlâka numaralı otobüste bulunx malan rica olumır ~
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle