Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 Eldm 1970 ÎCÜMHURİYET SAYFA ÜÇ Nâsır'ın doktrini Amerika ve Türkiye flrk • Amerikan ilişkfleri. nin son yülarda izlediği doğrnltu, biri zayıf, diğeri ise çok güçlü Ikl güreşçinin, omulmadık şekilde uzayan karşılaşmalarına benzetilebilir. Hattâ bu karşılasmanın nzunluğu düşünülünce, danışıkA döğüş ihtimaJi bile akla gelîr. NATO'mın komünizmi yasaklamış üç ülkesinden biri olan {Diğerleri Portekiz ve Yunanistan) Türkiye, Vlashington'un en sadık müttefiki ünvanını Kore'den beri başan (!) ile korumuştur. T Çin 21 yoşındo; Mao, Pekin'deki lörende halka gözüklü HONG KONG, (A.A.T.H.A. Radjolar) Pekın radyosu, sıhhatı mükemmel olan Başkan Mao Çe Tung'un, dün sabah, Çin Halk Cumhunyetinin 21. kuruluş yıldonümü münasebetiyle Tien An Men meydamnda yapılan büyük geçıt törenini izlemek üzere şeref tnbunündeki yerini aldığını bildurmiştir. Mao, roeydanı doldurmuş olan yüz binlerce Çinlinin alkışlarma ellerini havaya kaldırarak cevap verdikten sonra, yardımcısı Lin Piao'nun söylevini dinlemiştir. 76 yaşındaki Çin lideri, yerini alırken, bando «Doğu kızıldır» mar çını çalmıştır. Şeref tribününde Mao ile beraber Lin Piao, Başbakan Çu En Lay ve Merkez Komıtesi üyesi Kang Seng'in bulunduklan görulmüştur. Komitenin beş numaralı üyesi ve aynı zamanda Maonun özel kalem mudurü olan Çen PoTa'nm törene gelmeyişi dıkkati çekmiştir. Mao'nun halefi olan Savunma Bakanı Lin Piao, genel olarak ılımlı bir ifade ile kaleme alınmış olan yıldönümü konuşmasında, bütün dünyanın «Amerikan emperyalizmine» karşı birleşmekte olduğunu söylemiş, ülkenin dordüncü beş yülık kalkınma plânının önümüzdeki yüdan itibaren uygulama safhasına sokulacağmı anlataıış ve Çin Halk Cnmhuriyetinin bir parçası Formoza Adasınut, eninde sonunda kurtanla | cağinı» söylemiştir. Töreni, aralarında Kamboç'un devrık başkanı Prens Norodom Sihanuk da bulunan 1000 kadar yabancı diplomat ve görevli izlemistir. Piao, Birleşik Amerika ve Sovyetler Bırliğini takbih ederek iki büyuk devletin yalnız kalmaya başladıklarmı; ancak buna rağmen hâlâ iki büyuk devletin çevrelerinde bir etki küresi yaratmak istediklerinl söylemiştir. Daha Snce Mao kalabalığı selâm lamış ve meydanda şeref misafiri olarak bulunan yabancılarla el sıkışmıştır. Bu yabancılar arasında ünlü Amerikalı yazar Edgar Snow ve eşi de bulunmaktadır. Çarşamba gecesi 21. yıldönümü verilen bir yemekte Çinliyi «Birleşme, daha fazla çalışma ve sosyallst devrhn için daha fazla fedakârlık yapmaya» çağırmıştır. Çu En Lay, bir Üçüncü Dünya Savaşı tehlikesinuı her zaman varolduğunu beUrttikten sonra, çağdaş dünyadaki en önemli şeyin ihtilâl hareketlerinin gitgide artması olduğuna işaret etmiştir. Çin Cumhuriyetinin kuruluşunun 21. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen bir toplantıda konuşan Çu En Lay, büyük devletlerin dün yayı bölüşmek ve insanlığa hükmetmek teşebbüslerinin başarısızlığa mahkum bulundufuna emin olduğunu söylemiştir. Lin Piao, ABD'ye çattı Ergun BALC1 P Amerika yakında, Küba'daki h Moskova'dan bilgi isfeyecek • ı osta kâtibı Abdul Nâsır Huseyin, oğlunun : Baba, köylüler de niçin bizim gibi et yemıyorlar? sorusuna, biraz duşundükten sonra, şöyle cevap verdı : Çünkü onlar. köylulerin et yemesini istemiyoriar. •Onlar» dediğin kimler? Efendiler. . ., . Kuçuk Cemal Abdül Nâsır'ın bu cevaba aklı ermemış, bılmeceyl çözememiştı. . , Fakat yıllar sonra bilmeceyi çözecek. «onlar sınıhnı. alaşagı eçlecek, köylulerin de et yemeleri için verdiği savaşla, zamanımızın onde gelen liderleri arasına geçecekti. 1952'de yaptığı darbe Ue Mısırda Kral Faruk'un temsU ettıgı feodal düzeni yıkan 1955 yılında Menderes rejimi Bağdat Paktı üe Irak ve tran gıbi monarşilerle Batı emperyalizmin saflarında yer alırken, aynı emperyalizme bir vıl sonra Süveyş Kanahnı millîleştırerek Arap dunyasınınUk tokadını atan Nâsır, yaptığı tarihî devrimın amaçlarını üç nokfada toplamışt.'r: (1) 1) ÖZGÜRLÜK 2) SOSY4LİZM 3) BİBLİK. Nâsır'uı dunyarmz için ifade ettiği anlamı değerlendirebilmek ve felsefesine ışık tutabilmek için bu üç noktamn üzerine eğOmek yerinde olur. MATEMDE BİKLEŞTILER (îngiliz Karikatürü) Ikili anlaşmalarla A.B.D.'ne terkedilenler sadece askeri tesisler değilcfir. Diplomatik hareket özgürlüğümüz de elden gitmiş, btttün uluslararası konularda inanmasak bile Washington'n desteklemişizdir. t ş burada da kalmamış, Kıbrıs buhramnda görüldüğü gibi, ordumuzun nihai karar mekanizması da bir Amerikan Başkanımn vetosnna bağlanmıstır. Son yıllara ve özellikle A.P. Iktidannın baslangıcına kadar, bu düzpn alışılmış şekilde devam etmiştir. Ürgiiplü koalisyonu İle basHyıp, taze politikacı Demlrel'de devam eden yeni devre ise, geçmişe oranla çok büyük farklar göstermektedir. Sovyet Devlet Başkanı Podgorni'nin ziyareti, Ürgüplü'nün Moskova seyahati ve diğer önemli temaslar, Türldye'ye Doğu bloku içinde yeni ufukların ve proje finansman kredilerinin yolunıı açmıştır. Bu temasların, Demirel'in son Moskova gezisine kadar dayandığı batırUnır. Bir yandan da, bloksuzlar ve Arap dunyası ile yakınlaşma çabaları hızlanmış ve hattâ 1967 savaşında. Ankara'nın, İsraili takbih ettiği görülmüştür. Içerideki geüsmeler de önemlidir. Gençliğin Amerikan aleyhtarı gösterileri ile 6 ncı Filo, lfitanbul'a gelemez olmuştur. Büyük bir işçi hareketine bile sıkı yönctim ile son verebilen hükumet, birkaç bin idealist gencin hareketi sonunda, îstanbul'u Amerikan filosuna kapatmıştır. 1950 öncesi tnönü iktidarı zamanından beri yapılan ikili anlaşmalar, gözden geçiri WASHİNGTON, (THA) MERİKA Birleşık Devletlerinın pek yakın bır zaman içinde, Sovyetler Bırliğinden Küba'nın güney kıyılannda ne çeşit bir deruz üssu hazulamakta olduğuna dair izahat istemesi beklenmektedir. Açıklamayı yapan Amerikan Hükumeti yetkılüeri, sorunun Moskova'ya. Amerikan Elçisi Jacob Beam tarafından iletüeceğini bUdirmişlerdır. Beam Moskova yetkilileriyle Amerikan Hükumetinin uygun bulduğu bir tarihte görüşecektir. Diplomatik gözlemcilere gdre, Beyaz Saray konuyu fazlasiyle deşmektedır. Daha önce bir Amerikan Hükumet yetkilisi, bır açıkJama yaparak Amerika'nın Kübada Sovyetlerin yaptıklan stratejik üssii ciddî bir sorun olarak ele alacaeını bildirmistir. A Musevi takviminin 5731 inci yılı sraillıler dün Musevi takvlnınin 5731. cl yılbaşuıı kutlamışlardır. Yılbaşı dolayı siyle Başbakan Bayan Golda Meir, yayınladığı mesajmda, Arap dünyasından barış için Israil hükümetiyle Işbirliği yapmasını Istemiştir. Bununla birlikte Golda Melr, Sovyetler Birliği ile Mısıra ateşkes anlaşmasıru bozduklan için sert bir dille çatmakta, «Bu, çok önemli sonuclar doğurabilecek ve son derece açık ve kesin ateşkes ihlâlinin sonucu olarak Orta Doğn banş çabalan sonuçsuz kalmıştır» demektedir Amman boşaltıldı, fakat durum çok gergin f KUDÜS (T.H.A.) Nâsır 5zgürlüğü siyasi ve sosyal olarak ikiye ayınyor. Reise göre, demokrasi siyasî özgürlük, sosyalizm ise sosyal özgürlüktür. Fakat Nâsır, demokrasiy: sadece «biçimsel bir Anayasa görünüşünün. kabul edilmesi olarak almamışür. Ona göre, halk kitleleri tarihte bu oyuna çok gelmişler ve egemen sınrflann (geri kalmış ülkelerde feodalite ile dışa bağlı kapitallsüer) yutturduklan sahte demokrasi ile uyutulmuşlardır. Nâsırcılık gerçek demokratik sistemde nüfusun çoğunluğunu meydana getiren köylü ve işçilerin Millet Meclisinde de çoğunluğa «ahip olmasını ve liderliğin kollektifleştirilmesini öngörür. Ayrıca halk kuruluşlan, özellikle köy kooperatiflen v e sendık=lar, sıhhatli temellere oturtulmuş bir demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Nitekim Mısırda haJen devlet, köylerde kooperatif kurulmasını tür1U usullerle teşvık etmekte, koytüye toprak verilmesi o bolgedekl kooperatife girmesine bağlı bulunmaktadır. Kooperatifler köylüya gübre, tohumluk ve kredi sağladıklan gibi, köylulerin diğer sorunlan ile de ilgilenmekte ve çözüm yolu bulmaya çalışmaktadırlar. Nâsır'ın Mısırda uyguladıgı sosyalizmin ise kendine özgü bir nı. teliği olup, türlü aşamalardan geçmiştir. 1952 devrimini izleyen ılk yülarda sık sık kullanılan «Arap sosyallzml» ya da «Mısır sosyalizmU deyimleri, 1961 yılında çıkarüan ünlü «Temmuz kanunlanndan» sonra, yerlerini «bilimsel sosyalizm» tâbirine terketmişlerdır. Geri kalmış ülkelerin ancak bilimsel sosyalizmle kalkınacağına inanan Nâsır'a göre bu doktrin, ulusal gerçeklerden yararlanmayan ve esneklikten yoksun birtakım teorilere bağlı kalmak anlamına geljnez. Sosyalizmi kendine göre yorumlayan ve ılımlı bir yol izleyen Nasır şöyle diyor: (2) «Halkın bütün iiretim araçlanna egemen olması, tüm firetim araçlarının millîiestirilmesini gerektirmez, özel mülkiyeti kaldırmaz ve bu mülkiyetten gelen mesru miras hakkına dokunmaz.» Ancak ba egemenliğe ulaşmanuı iki yolu vardır: I) Tüm alanlarda kalkmmayı yönetecek güçlü bir kamu sektörünün knrulması; 3) Özel sektörün, sadece kendisinl kapsayan plân dahilinde, kamu sektörüne yarduıt etmesi.» Işte bu teoriye uygun olarak, «1961 Temmuz Kanunları ile büyük ve orta sanayi, üretim araçlarının 'i'oSO'inden fazlası, ulaştırma, bankalar, sigorta şirketleri, dış ticaret ve madenler millileştirilirken yüzbinlerce topraksız fellâha da toprak dağıtıldı. Tanm reformu sayesinde toprağa kavuşan ailelerin ortalama geliri yılda 27 Mısır lirasından 150 Mısır lirasma yükseldi. Bugün Mısır, buzdolabı, transformatör, traktör, çamaşır makinası, vagon. televizyon alıcısı imâl etmekte, demirçelik, petrol, kimya gibi sanayilerde önemli bir gelişme göstermektedir. Bdylece büyük ve orta burjuvaziye saldıran fakat küçuk burjuvaziye dokunmayan Nâsır rejimi, Mısır*ı kendi koşullarına uygun bir sistemle kallunma yoluna sokmuş, geri ka'mışhğm ezikliğinden kurtarmıştır. Nâsır'ın devriminin üçüncü temel amacı da Arap halklarının birleşmesi idi ki, Başkan'ın kuşkusuz en büyük başarısızlığı bu alanda Oİmuştur. Sık sık bu konuyu işleyen ve Araplaruı arasındaki sınırların emperyalistler tarafmdan yaratıldığını belirten Nâsır'ın bu fıkri aydm sınıfı, gençlik ve özellikle Suriye'nin o zamanki Cumhurbaşkanı ŞükrüelKuwetliye de cazip geliyordu. Nihayet iki taraf arasındsk! Kahir* anlasması sonunda Mısır ve'&brtfe b i ı * J # ve J9S8 Şubatmda, Nâsır'm • baîkârtlığmda Birleşik 'AVap" CurrtfiufKeti kuruldu. Ne var ki, devrimci bir liderin başkanlığındaki boyle bir birleşme emperyalist cepheyi kuşkulandırmıştı. Karşı tedbir olarak o zamanlar Îngiliz uydusu Kral Faysal'ın yönetiminde olan Irakla, diğer uydu Ürdün Krallığı arasında bir federe birlik kuruldu. Fakat kısa bir süre sonra Irak ihtilâlinin patlaması ile bu birlık dağılıp, yok oldu. Birleşık Arap Cumhuriyeti ıse 1961 yüına kadar yaşadı. Ama, o yıl çıkarılan «Temmuz Kanunları.. radikal bir toprak reformunun yapılmasını ve dıs ticaretin millîleştirilmesini öngörüyordu kı, bu durum Suriye'deki toprak ağalan ile büyük burjuvazinin işine hiç mı hıç gelmiyordu Sonunda ordudaki gerici subayların da desteöini sağlayan bu grup 1961 Eylülünde Samda vaptığı darbe ile ydnetımi ele geçırdi ve Suriye Mısır'dan ayrıldı. Başkan Nâsır'ın Arapları bırleştırme ilkesı gerici çevrelerden böylece ilk darbeyi yiyiyordu. Özgürlük Sosyalizm BETKUT, (Cahit GÜÇBİLMEZ bildiriyor) Ürdün birlıkleri Amman'ı tamamen boşaltırlarken, gerilla birlıkleri de süâhlarım terketmektedırler. Fakat Beyrut'ta bir gerginlik goze çarpmaktadır. l Başkentte Nâsır için düzenlenen manın birinci safhası tamamianyas torenlerinde, bazı kişiler mıştır. «Nâsır'ın ölümüne Kral Hüseyin Başkan Nâsır'ın çabası sonucu sebep oldu» dıye bağırmıslardır. varılan barış anlaşmasının ikinci Öte yandan, Filistınli kuruluşsafhasında ıse, butün kuvvetler lar Arap ülkelerinden gelen ve üslerine donecek, gerıllalar da Lübnan'dan derlenen gönullüleri şehirler ve köyleri boşaltarak, IsSuriye üzerinden Ramta ve îrrail ile olan ateşkes hattına yabid'e sevketmektedirler. kın noktalarda mevzie gireceklerAmman'da durum dir. Fedaıler sılâhlarmı terkederlerAmmanda, havanın düzelmesi ken, Urdun bırhklerınin de Amüzerine esnaf dün dukkânlannı man'ı tamamen boşalünaları ile açmış, büyük otellerde, asansörler Urdün'de banşı sağlayacak anlaştekrar çalışmaya başlamış, bazı semtlere su verilmiştır. Elektrik ânzası giderildiği için şehir cereyanı normal haline dönmüştür. Bu arada, Amman radyosundan yayınlanan bildiride îrbid'dekl son çatışmadan, kışkırtma» olarak soz edilmektedir. Şam radyosu ise, çarpışmalarda 20 kişinin öldügünü. 45 kişinin yaralandığı nı öne sürmuştur. Radyo, bir Arap gozlemcîler heyetinın îrbid'e gıtrnesi üzerine çarpışmafdnruı durduğmıu belırlmiştir. i Son Irbid çatışması Batı dünyasında 20 senedenberi tercihan kullanüan Birlik s,,jnetüı j^eni nnsuflan.jntiva ettiği halde parl'âmentodan geçirilmediği için, belki de anayasaya »ykırıdır. Fakat A.P., buna rağmen, yeni bir is yaprruş sayılabilir. Ayrıca, Türkiye'deki Amrrikan askerlerinin sayısı azaltılırken, bazı tesisler de bize devredilmiştir. Gerçi bu tesisler, gerektiği takdirde geri slınraak üzere bıratalmıştır. Ama yine de bir adundır bu.. Türk diplomasisine, böyleslne bir hareket getiren faktörü bizde aramak hatalıdır. En yüksek bir yetkilisinin «Golan Tepeleri» nden «Rolan Tepeleri» di>e bahsettiği günlerde, bilinçli bir Araplara yakınlaşma beklemek, dış politikanuzın çok iyimser yorumlanması olur. Eğer bu yeni politika üçüncü dünya ile ticaret bağları feurmaksa, ihracatımızın durumu ortadadır. Sovyet yakınlaşmasına gelince, Endonezya Komünist Partisini kapatıp yarım milyon kişiyi sofcu olduklan gerekçesi ile katlettiren Suharto rejimine bile Moskova'nm yardım ettiği unutulmamalıdır. Türkiye höylesine değişmedipine göre, değişen taraf Amerika Birleşik Devietleri olmalıdır. Sahiden de, Amerika değişmiştir. Son zamanlarda moda olan terimi ile «gözden uzaklaşma» politikası izleyip, öncelikle filo ziyaretlerine ve benzeri varlık gösterilerine basvurmaktan kaçınmıştır. Bu arada, Vietnam savaşının doğurduğu ekonomik sıkıntılannı tasarrufa başvurarak gidermeye çahşmıştır. Genel askeri ve diplomatik kadrolardaki kısıntı ile, ekonomik ve askerî yardım programlarındaki daralmalar Türkiye'ye de aksetmiştir. Ne var ki. Amerika'daki değisiklik sadece taktik alandadır. Yoksa. Amerika'nın ve kapitalist dünyanın hayatî çıkarlarını korumayı hedef alan stratejide bir değisiklik yoktur. Türkiye de sadece NATO'ya bağlüığım devam ettirmemekte, aleyhine olduğu halde «esnek mukabele» ye bile boyun e | mektedir. Diğer taraftan, Washington'u üzen Kjbns sorunu masa başında uyütulmuş, tümü Amerika'ya binen ekonomik yükümüzün ağırlığı, gerek konsorsiyum kanalı ile Avrupa'ya, gerekse proje • finansman kredileri ile Moskova'ya dagıtümıştır. Ancak, göriinüş, Amerika Birleşik Devletleri'nin uyguladıgı taktiği değiştireceği yönündedir. Çünkü müzakere devrinin meyvalan olan Sovyet B. Alman anlasması, Akdeniz'deki Sovyet filosu, Ortadoğu'daki Sovyet varlığı, Italyan, Fransız • Sovyet ekonomik işbirliği, Washington için umnlduğundan da ileri varan sonuçlardır. Merak ettiğimiz, A.B.D. taktiğini J'ine defiştirdiği takdirde, Ankara'nın attığı adımlann ne olacağıdır. Mehter müziğine uyup iki ileri, bir geri gitmek, Washington temposunda bir ileri, iki geri demektir çünkü. . Up tçjt r"»t" g *vtrf'P"E1for Bu en ekonomik izolasyon malzemesi IZOCA/Vf şimdi meırüeketimizde! Nixon, Tıtoyu Amerika'ya dâvet etti BELGRAD, (Dış Haberler Servisi) Yugoslav baskentinde olağanustü gostenlerle ve tezahüratla karşüanan A B D . başkanı Nixon, dün Zagreb'e gıtmıştir. Bu arada yapılan görüşmeler de, Nıxon'ın Başkan Tito'yu Amerika'ya dâvet ettiği öğrenilmis tir. Başkan Nixon şerefıne verilen yemekte bir konuşma yapan Yugoslavya Devlet Başkanı Tito, •Akdeniz'in bir barış denizU haline getirilmesını dilemiş ve «Ba gunsızlık, hükümranlık ve toprak bütünlüğü, istisnasız saygı gösterilmesi gereken ilkelerdir» demiştir. Tıto şöyle devam etmiştir: «Başkalannın hükümranlık ve ba/pmsızlıklarına tnüdahale ne siyasî. ne ideolojik, ne de herhangi diğer bir amaçla olursa olsun haklı görülemezj» Amerika, Mısır ve isroir in ileri mevziîeri terketmesim isiedi v Sonuç «THE TIMES» gazetesi, Nâsır'm öîiimü hakkındaki yorumunda, «Nasır adh bır devlet adamı dünyaya gelmese idi. Ortadoğud» barMn saglanması daha kolay olurdu. dıyor. Doğrumudur bu yargı? Nâsır adh bır devlet adamı dünyaya gelmese idi. belki Süveyş Kanah b.r S AUK^,^ « devleüerinin kontrolü altmda kahr, posta kâîıbi Abdul Nasır Huseyın'ın «onlar. ded.ği «efendilerin. egemenl.kieri k o l ^ r ^ f t ^,^ ? * « n « sermaye Ortadoğuda daha kolay cırıt atar, İsraJ bümçsız Arap halklarını daha kolay ezerdi. Ama Ortadoğuda banş daha kolay sağlanabilir mi idi? Nâsır bir devrimci idi. Halkını kölelikten kurtarmış, ulus olma bilınç ve gururunu aşılamış, Ortadoğu'yu ilıklerine kadar sonüren emperyahzme karşı savaş açmıştı. 1967 savaşmdan önce belki bıraz ıhtıyatsız davranmış, gücünü iyi hesaplayamamış. teükte bekleyen lsraıle aradıği fırsatı vermişti. Ama daha ıhtıyatlı davran=a. ya da hıç dünyaya gelmese idi Ortadoğuda barış d'aha kolay sağl.ınabIir mı ıdı? Er geç köylünün neden et yemediğini merak eden ba=ka bır lıder gelecekti dünyaya Aslında barışm sağlanmasım zorlasüranlar. Nasırlar, Mustafa KemaDer, HoSiMınh'ler ve Mao'lar de=ıl fakat bu gıbı lıderlerin kıyasıya savaştıklan sosyal adaletsizljk, somurü ve bu somurünün içte ve dıştaki temsilcileridir. (1) (2) Cemal Abdül Nâsıt Arap Devriminin Yöntemleri: S. 23. Aynı eser: S., 81. d e V a r > u u s l m işçilikten 25 misli tasarruf sağlar 4r yakıttan%2025 tasarruf sağlar * pratiktir * firesi yoktur 0 yanmaz 0 borularda paslanma ve kororyon yapmaz asitlere dayanıklıdır rutubetsizdir 250°C'ye kadar kullanılabilir Zirve ihtimali zayıfhyor NEW TORK, <AP THA) irleşık Amerika'nın, Israıl ve Mısır'dan Ortadoğu'da «gerçekçi ve âdil» barışçı bir çozum yolu bulunabılmesı ıçın ileri mevzilerinden çıkmalarını ıstedığı bıldirılmıştır. A.B.D.'nin Birleşmış Mılletler'deki baştemsılcısi Charles Yost, Washıngton'un bu konuda girışılecek her turlu teşebbusu destekîeyeceğını açıklamıştır B Irak, ABD'ni suçladı öte yandan, Irak Dışışlerı Bakam Abdulkerim ElŞeyhı, Birleşmiş Mılletler Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, Washıngton'u îsrail'i desteklemekle suçlamış ve Tel Aviv'in 1967 savasında işgal edılen topraklardan çekilmesini istemiştir. Irak Dışışlerı Bakanı şöyle demiştir: «Ortadogn buhranında iki önemli unsur \ardır. Bunlar da, Filistinlilere karsı yapılan sivonist saldın, ve 1967 yılında tsrail'in Arap ülkelerine yaptıfı saldındır.» Düşen uçaktaki 31 kişi kurtuldu K DA NANG, (a.a.) ötü bir havada Da Nang Havaalanına ınmeye çalışırken bir tepeye çarparak parçalanan Guney Vıetnam Havayollan n a ait yolcu uçağındaki 33 kışiden 31'inin, mucizevı bır şekılde kurtulduğu öğrenilmiştir. Ölenler ise uçağın pilotlandır. Enkazın bulunduğu yere ulaşmaya muvaffak olabilen askeri birükler, kazadan kurtulanları helikopterle Da Nang'a nakletmek için yardım istemişlerdir. Teknik müşavirlik bürolarımız ÜCRETSİZ emrinizdedir Istanbul Te!.: 498451 498452 Ankara Tel.: 106218 Izmir Tel.: 35 739 Trabzon Tel.: 23 98 Adana Tel.: 28 23 Bursa Tel.: 3317 4 Büyükler konferansı öte yandan Bırlesmış Mılletler'ö"en bildırildığıne gore, Sovyetler Birliği Basbakanı Aleksi Kosigin'in New York'a gelmesi ihtimali zayıflamıştır. Bu durumda. Bırleşmıs Mılletler Genel Kurulunun 25 ıncı yıldonumü münasebetiyle yapacalı toplantıdan sonra dört büyüklerın bır gorüsme yapmaları ihtimali ortadan kalkmaktadır. Dort büyuklerden sadece Ir.gıltere Basbakanı Ed\vard Heath topianttya katıJacağını bıldirmış tır. Kosigın'ı ı«e Fransa Devlet Ba<=kanı George<: Pompidou 14 Ekım, Kanada Başbaksnı Pıerre Ellıott Trurfeau da 11 21 Ekım eunlerı arasında zıyaret edecektır. Hevkeltras Profesör KENAN Y O N T U N Ç Büst ve heykel islerı kabu] etmektedir. Hayatta olmayanlann fotoğraflarından yapılır. Kabataş Setüstü Çıkman 1/3 Tel: 44 67 71 son derece basit bir törenle kut> lanuştır. Franco, kordiplomatikle kısa bir el sıkışma torenınden sonra işinin başına dönmüştür. Hıiku met memurlarına bir gunlük ızın venlmıştır. General Franco' nun bugün ülkeyı zıyaret edecek olan Amerika Birleşık Devletleri Başkanı Nixon şerefıne büyük karşılama törenlerı hazırlamakta olduğu bildirümiştir. Franco'nun 34 iincü ÜThanf: Savaş ikfıdar yıhnda muhabirleri fatil yapıldı korunmalı» MADRÎD, (THA) spanya Devlet Başkanı FranNEW YORK, cisco •lığınınFranco, Devlet Başkan D irleşmiş MıJJetler Genei (a.a.; Sek34 ncü yıldönümünü TEŞEKKÜR Kardeşim NEJLA CELİK'e yapmış olduğu başarılı ameliyat ve tedavisi sırasında gostermiş olduğu şefkât ve ihtımam sonucu. bizlere yeğenım AHMET ILSEV'i kazandıran değerli insan Jinekoloğ Opr. Dr. Sayın ailem adına en derin minnet ve sukranlarımı sunarım. Gungor YÜCEL Cumhuriyet 9761 ÎZOCAM A. Ş. Bankalar Caddesi, Türkeli Han Karaköy Istanbul Mustafa TUNCER'e 3 cm BORUtZOCAM = 10 cm ASBEST Venı Ajans: 3878/a'!oa Mehmet BARLAS VVASHtNGTON (T.H.A.) merikan ma!I polisl, esrar kaçırmak ve saklamak suçun dan Gerld Kenneth Goldstein adındaki hahamı tevkîl etrıiştir. New York şehrindeki gümrük memurlanndan biri, îsraüden gelen bir paketten şüphelenerek açtığı zaman içinde esrar bulunduğıaıu söylemiştir. Paket Massachusetts'de Haham Salom adresine gönderilmişti. Yapılan bir araştuTnacJan sonra Haham Salom'un paketi Haham Guldstein'e verdiği i sbit edilmiş, ellerinde ı arama emri olan malî polis yetkilileri, hahamın evini ararüktan sonra 4.5 kilogram esrar bul muşlar ve kendisinl de tevkif Esrar kaçakçısı haharn fuiuldu A •* reterı UThant, tehlıkeh gorevlerde bulunan gazetecılerm durumundan duyduğu endışeyi yeniden belirterek, Ugıli makam lan Kamboç'da kaybolan gazetecilerm bulundukları yerın tespitıne yardım etmelen ve bu gazetecılere gerekli yardımı sağlamaya çağırmıştır. Basına dagıtılan bir bildiride, Genel Sekreter UThant, şunlan söylemiştir: «Basın muhabirleri bir çarpışma alanında görevli bulundukU n sırada genis bir şekilde konınma hakkına sahiptirler. Temel insan haklarma saygı ilkesinin dışmda, haberleşnıe özgürlüğünün teminatı sayılacağından muhabirlerin tehlikeli görevlerini eerbestçe yerine getirmelerini sağlamak, dünya milletlerinin çıliarma bir hnrekettir.» «Life» Avrapa'da basılmıyacak LONDRA, (aa.) «Life» dergisinin Avrupa baslosına, 21 Aralık sayısı ile son verileceği, yayınevi tarafından acıklanmıştır. ResimU röportaf ?azeteciliği ile büyük Un razamuş olan dergi, 1948'den beri Avrupa'da da basJlmaktaydı. (Cumhuriyet • 9779)