Katalog

SAYFA DÖRT: 10 Ekim 1970 .tstihbarat ışıerinde önemle dikkate almması gereken bir nokta V .,; BEN İDARE EDİYORDUM GİZLİ TESKİIÂTI'NI MUM * MUSTAFA KEMAL İN EKftEM BAYDAft tndnfl o Urilıto Miralay Ismet beydi re «rtesi BÜn Anadolu'y* hareket edeceğinl söylemistt. Miralay Ismet Beyden gizli tutulan görev B AGlMSIZLIK savaşjnın çekirdeğinl Ankara'da gelisttrmekte olan Mustafa Kemal'in şüphesiz yetişkin personele, yâni subaya ve savas malzemesine şiddetle ıhtiyacı vardı. Osmanlı Ordulannın elinda bulunan silâhlann önemll tasnu ve mUhimmat depolan îstanbul'daydı. Teşkilatımıa yukanda da belirttığim gibi, bun lann Anadoluya naklini da plâniıyordu. Cephanenin kaçınltnası işinl ayarlamak için mevcut politik durumu, lsgall yapan devletlerin lUsMlerinl bUmeliydik. Bilmemız gereken her seyi en ince teferruatına kadar tespit etmistik. Poliük hava özetle şöyleydi: O Frannzlar, Abdfll Ari» camanından berl Osmanlı Imparatorluğunun aldığı t milyon altın borca kar?ılık Ingillzlerden Batı ve Güney Doguyu kendllerine vermeleri için söı alnuslardı. Daha öncetd yazılarda da belirttiğimiz gibi, isgal gnrpumra liderliğini yapan îngüizler. bu vaadlerinde durmamıslar, Batı Anadoluyu, YunanhJara isgal ettlrip, Fransızlara da Güner Dofn Anadolnyu ver mişlerdir. Bundan dolayı Fransızlar, Ingilizlere karfi şiddetli bir tarfinUk duytnsu içindeydiler. A ltalyanlara relince: Kea dilerine Antaly» Muğla böl fesi gibi turistik bir bölge verilmesine rağmen, tnemnun olmamiflardı. Zira, ttalya'nın burnu dibinde Adalar Denizine tamamen hâkim ve Anadoluya da sıçramış büyük bir Tunanistan' m kurulmasım menfaatlerine aykın görüyorlardı. SON'UÇ : Her iki devletin de yani Fransızlann ve Italyanların menîaaüeri üüâl edilml», yalnız Yunanlılar tatmin edilmlşti. Elbette tngilizlerin bunda başka bir çıkan vardı. Bu sebeple Fransa ve Italy»' nın îngiltere ile işgalden blraa sonraki güıüerde poUtik münasebetlert gergtn bir hale girmis bulunuyordu. larda çok yönlü ba$ka durumlan da incelıyorduk. Bu arada bir gün Buyük Postanede Telgraf Müdürü îhsan Beyın odasmda gizli muhabere merkezinin durumunu da ele alıp inceledik. Çu sonuca varmiftık: lngiliz istihbaratı, thsan Beym, Telgraf Mudurü. olduğunu ergeç tespit edecek veya mahallede Üısan Bey'e karjı iyi niyet beslemeyenlerden birisi bir ihbar yapacak, Ingilizler de evi basarak bodrumdakı gizli telgraf merkezini ele geçirebileceklerdi. Bu dururo felaket olurdu. Ne yapmalıydık? Nasıl bir çare bulmalıydık buna? Uzun tartışmalardan sonra giz li telgraf merkezinin Anadolu yakasında herhangi bir yerde kurulmasma, oraya taşınmasına karar verdik. Bu nasü olacaktı? Kime danışacağımızı, kimden yardım istiyeceğımizi tabii ki kolayca haürladım. Hacı Çavuj! Şu bizim vatansever ve pratik hat çavuşluğunda uzmanlık derecesınde bılgiye sahip Hacı Muro • tSTANBUL'un lşgall sırasında Harblye Nesarcti. diki iiniverslte blnasında bulunuyordu. Bu satırlann yazan Miralay Ismet Beyle Nezaret binasuun koridorunda karştçagırd*. Gizli telgraf merkezimizın Anadolu yakasına nak lınin, orada kurmanın imk&nlar içinde olup olmadıgtnı aorduk: Mümkün, nakleder knrara. dedi. Ferahlamıstık. Dünyalar biâm olmuştu. Düşmana en küçük bir renk vermeden Anadoluyla bağlantımızı sürdürmek, bir görevden de ötedeydi. ö z yurdumuza karjı kutsal bir borç defil mly. di?.. Hemen çaliîmalara b l dık. «M.ttHc€»pOğİM 1 konu veresim: AYHAN BAŞOGLUJIİ entlÜlÜSte İSyOIl YARIN «En emniyctli yer düşmanın yakınıdır» Sîlâh kagirmada faydası olyyor A DİŞİ BOND nadolu'ya silih, cephan» ve insan kaçırmakta bu ger gin durumdan bUyük çapto yararlandık. Gızli Serviaa roen sup arkadaşlar bu yolda girışüğınüz bareketleri plâoa uygun çekilde sonuçlandınnaya başlayarak Ankara'yı sevince bogmar ya baçladılar. Anadoluya sevkedılecek sılân ve cephanenin fedakâr v« kahraman Karadenızli gemicüerimiz vasıtasıyla ufak partiler halınde takalarla sevkını roumkün görüp i»e başlanusük. Kahraman gemicüer, boyuna silâb ve cephan« taşıyorlardı. Fakat, sevkedilen partılcr küçük olduğundan Ankara'yı tatmin etmiyor hem d« bu yolla ağır silâh sevkedemlyorduk. Ağır silâhlann sevki için özelljkl» büyük tonajlı gemilere ilıtiyac vardı. Bu nokta çok SnenüiydL Düsündük, incelemeler yaptdc, dikkate değer bir nokta meydana çıktı. Fransızlann Karadeniı'e ticari «ferleri yoktu. Karadeniz'e îtal yanlann LoytTrlyestino kumpan yasma mensup jemiler sefer yapıyordu. PoUtik gerginlflrten yararUnarak Loyt.Trİ3»estino kumpanyasım, Anadoluya süâh v« cephane naklınde kullanmayı mümkıin görmüştük. Bu esas üzerind* çahfmalara başladık. Bu çalıjmalannuz bir sonuç alıncaya kadar epey sürdu. Şimdi ben sizlere LoytTriyestuıo kumpanyası üe kvırduğumuz temuın sonueuna kadar geçen. zamanda olup bitenleri an latayım: FAKIR BAYKURT 23 •Künse yok. geçin!» dedi sonra kanlara. •Ikindin ezeni de okundu a Ha\ana! Hayvan oruı baküacak. Ajtır kestir bijecekî. dedi H«fınnkl. «Zaran yok, gerin..» Durü, rainderierin yerlerhü değistirdi. Tenl mlnder aldı oymadan. Buyrun, hoşgeldiniı!» dedi, el öptü. Dikilip boyuna baktüar kmm .Mafallah! Çok yasa! Ömrün çoğ olsun!» dediler. Bek de gozcl olmuş Düriimüz kız Havana! Goküş goküj, »unun gözlerine bak maîjaUah! Allah ömrünü uroo »tsin maşşallah!..» «(Allah « » « de bel&mn versin in|allah!)* »*« dedi Havana. Durtt kardeşini alıp dışan çıktı. •Eee, hayırlı olsun bakalıra Havana! Ko, böyle hayırlı işler olunca bb: habtr vermeı ml tasan? Zaten bli dostların hayırlı habarUruu ortalardan duyarız!» •Duyuracak edecek ne var orUda kanlar? Kendl kendilerbıe çalıp çaİınyor sizin herlflerle Kabak Musdu ayısı! Bb ku fllân verimker değiUt klmseye! Şişgöbekll Musduy» verilecelt kızımıı da heç yok! Allah yazdıysa bozsun!» Elinl vuracak gibl kaldınp Indirdi Hafumki: •O naıü konufroa kuz? Köyün içi calka malka olmuft Adamlar AUkçı Veliye «gözaydın» etmişler. Çayını gayfannı içmişler. Kbyün kanları da tana felecekler. Dikelmij de: «Blz verimker dcğiliz!. diyor! Ankaralı orasbdar glbl türlU türlU koou;ma Havana! tkircikli tutuna komsn arasında ayıptır!..» Cemallnki de aşsgı kslmadı: «Otur «uraya otur otur! Otar da diğne! Mu§du ağam bir gönül düşürdü de kapımzt çaldı. Böyle nazlanır ederseniz, yann o da so£uyuverir. Cihanda kız mı yok? Ellni sallasa ellisi! Ağalar beyler göt atar Musdu ağamıza kız vermek için. Erame onun eayası başka. O bir roksul kızı alacak da, hSkümet nikâhı yapıp kendisine hanun alle dutacak. Cinli Kâmileden çektiklerim yeter diyor. Kan taymatını da eyi bilir bonnn üstüne. Kaderl vannıs wnin kızra kaderii! Yatuı kaltan da doa edin. Dedelere mgıg yakın. Tekkelere as dökun...» «Şisesiceler!» diye bağırdı Havana. «Bir eyl lif konusacaksanız oturun. Konnşmayacaksanıt kaltan jidln evimin üstünden! Yoksa kolunuv daa dotar ben atanm. Talar tnkur yavarlanm merdivenlerden asş« «Ui!» «A » a!.^ dlye birer çığiık mttt kanlar. <Ç\\dtnk mısm ıen knz? Kn heç insan evinln fistttne gelmi; komşuyu kofar mı kuz? t'stümüze eviHk ufhk vaUaha! Gfirülmüs eştdilmlf defil!..» «Benim çocnğimı dırnak kadar bir sey da» ba! Onun nereaj gelln olacakT Bir düjünsenUe «z!» «Oms cenabaUaah dflşunsfin, biz ne düşüns» llm? Kız kısmı yağmur yağar büyür, gün doğar bfiyflr! Yann dâvulu düjünü dutulunca bires daha bSyür!» Musdn benfan knınun emssh de|U! Eül yasındaU adama on yaşındakl ku ve» rülr mi?» «Emsall değü de ne demek kıtz? Klmin W rae emsal olduğunu bllse bilse ballah bilir. Hemi de elll yasında dryip karalams elin Udamını. Kftn kuanet yerlnde ya, sen ona bak! Erkefin yathn olmaz! Erkefin çirkini olmaz! Er* Irefin kân kazancı yerindcyse tamamdır! Musdu ağamm kolunu datacak ldmse yok bu da{larda düselerde! Parası malı çok!..» değO kmmıraın! KBpek yisin mabWl Parasını! Artık eksik Uf etmeytn, kesln!..» «Çıldınksm cıldırık, noolacak?» dediler. «Kn sen bu olup bitenleri kendiliğinden olup bitiyo» samyorsun he mi? Haibuvsam her şeyi yapıp çatan Allah! Bunu düsünmüyor musnn ku? Belkim senic kıza da böylesi yazıldı? Alm yazıla* nna afcü wr erer ml ku? Senin. Atakçıı Veliye çelecefin. benim Camalın karuı olacaftm, fu* nun Hafıza varacaği belli miydi öncelerden kız deli Havana? Bir Insanm alnuıa yazüsn gelir. Yazıtan değişmez Havana! Dürünün de öyle. Ne vazıldıysa alnına, o gelir basıtva, Heç bo> şuna çabalama. S5z kesmedik, etmedlk deve da» ğınık duğunuk konu^ma. Habar yavümı;. Musdu agam da alocaklannı toplamava çıkmış. Bir de» ne de kamyon alacakmış. Gelini bununlan (retirecen köye diyormuş. Yesyenl bir pikâp kanv yoBn. Altın agçayt da bol dakaeam diyormu». Ne Isterlerse dakaeam mına fovnm divormuî! Dahi istemelerine de comayıp kendin? dakaeam, az çok benim de çannn sayılır diyormu?...» (Arkası vart Miralay İsme) Bevden gizliyorum S stanbul'un işgalinden lkl ay I kadar sonra 18 Mayıs 1920 gü • nü Harbiye Nezaretl koridorunda Miralay Ismet Beyle 'lnftnü, o zaman albaydı) karjılaıtun. Aramızda şöylo bir konupna geçti: Nasılsnuz Ekron Bey? lyiyim, tejekkür ederim Miralayım. Durunra bllİTorsnnn». Ne yapmak niyetindesiniz? Anadoluya kaçıp Mustaîa Kemal Paşa kuvvetlerine katılacağım. (Tabiatiyle »Idığun gizli görevden Miralay tsmet Bey*e bahsedemezdim. Bir istihbaratçının önemle dikkat etmesi gereken Szelliklerden biri ve bajlıcası budur). îsmet Bey bir an düjündü. V« löyle dedi: Ben yarra Anadolnya gldlyornm. Sire burada ihtiyaemus olabilir. Siz burada kalarak Harbiye Nezaretindekl KÖrevinin devam ediniz. Bu konuşmadan şu sonuç çjkanlabilirdi: O Miralay Ismet Bey, bana verilen gizli RÖrevi biliyordn. O tstanbulda bana gizli bir görev verilmesini düjünüyor ve faydalı Imluyordu. Anadoluya geçeceğini büdiren söderini dinledikten sonra kendisine başarılar diledim ve esas olarak görevimin baîinda bulunduğumu flâvo ettbn. TİFFANY JONES •ııııııııııııııımıııııııiHiııilılinııııııııııınııııııııı Chandler dimdık bakıslarla o> nu süzüyordu: «Bana bak arkadaş... Ben işirji bitirmiş, müşterinin arzusunu yerine getirmis bir gore»ı Uyim... Senin saatten haberin yok galiba... Bir an önce evöne gidip yatmak istiyorum... Anli. yor musunî. Amma sen Ule d« bir gfa atmak istiyorcas b » yur...» Totonafa uzanmış, kanadı aç mıştı. O'Brien, kararüıga alışmak için Bözlerini bir süre kırpı^ tırdı: «Su Bandığın içinde na var?» «Hesap makmesi... Hani şu ânza yapan...» Chandler ses tonunu ayarlamaya çahşıyor, muvaffak olamıyordu. Muvaffak olamadığı James içjn da ter döküyordu. «Giriş müsaadesi verdiler ml size?.» Badley CHASE «Verdfler tabll... Şu fhtiyardan aldık... Amma da uzadı bu canına yandığımırj işi..» Türkgesi Bir yandan da kapuım ağzına diMlmis vaziyette olup biŞehbal AYGEN tenl üsleyen Regan'ı isaret ediyordu: «îşte girlş müsaadesini veBöyle söylerken kamyonetin açık duran iktsclfc»wşHmıda ren ihtiyar... Sorun istersenizj «Ltizunı yok... Ben önce şu kapamıştı. sandıkta ne var... Onu görmek «Ne şans değil mi?» diye ilâve etti... «Gecerun bu saatin istiyorum . Açuj kapagını...» Perry, stodiği yerden durude İ5tirahatlnl iklye böL.. Bumun hlo de parlak biî yönda ralara gei...» gelişrnedigini çoktan farketmişBerikl pek oralı değUdi: ti. Colt marka 38'Uk tabancası tŞu kapıian açar munnu nı çektl.. Kısa namlunun uuu» blraa...» diye homurdandı. «Kam na sekız santımlık bir de susyonetin icine bir RÖZ atmak isturucu takmıştı. tiyorum » (Arkaaı var) 45 Birkaç saniye sonra orta yaşlı, irıyarı bir adam karşısına dikildi. Sırtında, gazino muhafızlarının giydığl ünıforma vardı. Çok ciddi bir ifadeyle ve sual dolu gözlerle şoyle bir baktı: «Ne oluyor buradaT..» Chandler, tepeden tırnflia içglidü kesılznişti. Başmı çevirmedigi, bakmadığı halda Perry' nın karanlıklarda eridiğini hissetti. Wash da belli belirsiz davranışlarla geri çekilmışti. Meslekte gerçekten tecrübeli bir adamdi Chandler... Yaptığı her ışi bilerek yapar, ftni kararlar vermesıni gayet iyi bilir, başanya gbtüren en kestırme yolu tercihte asla gecikmezdi. Maısky, onu sırf bu meziyetlerine güvenerek çağınmştı şüp hesiz. Tam zamanıydı işte... Marife tinı gostermelı, almnın akı ile Uçyüz bın dolan kazanmalıyda. Şaşırmıştı muhakkak. Ama çehre hatlannın gerümemesine, kaşlannın da çatümamasına gayret ediyordu. «Çagırdılar... GeldiS...» diye mırıldandı. «Biz gunUn yirmidort saatinde sayın muşterilertmızin emrindeyia... Gecemiz, gündUzumüz yoktur bizım. Bodrumdakl zırhlı odada kulla mlan hesap makmesi bozulmuş. Biraz önce değiştirdik. Yenisini taktık... Şimdı saat gıbi çalışıyor... Biz de gidiyoruz .. Görevtni bitirmiş insanlann ranathğı ile...» Btltün gayrettae ragmen sesl Mr tuhaf çürtıgı için kendl ken dina kızıyordu. «Mıster Lewis'ten emir aldık ve geldık işte.. » GARTH Muhahere merkezi konusunda tedbir AYLÂK MUSA : tOG GÜMDEMİM İLk: MAX> TESB1T l C ^ 7 7 nadolaVa silâh ve inaan kaçırma i;!ni başarmak için ealısmalara devam ederken, gayet tabil arkadaşlarla toplantı MUSA/. J ; | A («•••««»••«•••««•••* '•••••••«*. TT* 1 Sürevya ATAMM Smselvuer a t İ T A KSİ M • Ooktot Operatdr üroleg Tel > «4 SJ U Tflrk Donanma C'emlyetl Tfirk Donanmasının çüçlendirilmeslne yardımcıdır. Yar dımlannı esirgeme.