17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT dımı İle dama çıkar. AsVerler basta Andreanın Ameııkaiı olan eşi Margareti ve ev halkını ayağa kaldırdıktan sonra Andreayı ararlar. Balkonda oğlunu görürler. «Baban nerede?» diye sorunca, az önce dama çıkması içln babasına yardım eden küçük George saşırır. Andrea oğlunu zor durumda bırakmamak için askerlero bağınr: «Teslim oluyorum, ço cuğu rahat bırakm..» Askerler atlamasını yoksa ateş «deceklerini soylerler; yükseklik üç metreye yakındir. Andrea atlar VB bacağını yırtar. Yarasmın çok kanamasma rağmen «Sizinle görüleeek hesabnnu var» diyen yüzbapının silâh tehdidi ile cipe götürülür. Alaya doktorlar gelir ve bacağına otuziki dikis yaparlar. Andrea bundan sonra uzun bir tutuklama devresi geçirecektir. Fakat Amerikalı olan karısı Mar garetin, basta ABD Büyük Elçisi nezdinde olmak uzere yaptığı devarolı teşebbusler sonunda bir ara serbest bırakılır. Daha gonra da ailesiyle birlLkte yurt dı^ına çıkması için pasaport verilir. Metaksas diktatorluğu sırasmda üniversitede iken Troçkist ha reketlere kanştığı için tutuklanan, daha sonra da Amerikaya tahsıle giden, orada Amerikan va tandajlığına geçen Andrea, Ekonomi Profesörü olduktan sonra Kennedy yönetimi sırasında görev almış ve 1962'de ekonomik araştırmalar için Karamanlis tarafmdan iki bin dolâr maaşla Yunanistana getirilmiştl. ' 4 Ocak 1970 CUMHURÎYET nan kendisin» sftdık aynı samanda albaylan hazmetmiyen General. lerle görüsmeler yapıyordu Kar51 darbe hazırlıyacakluroi. Bir fırsat bekleniyordu. Fırsat itm Kıbnsta işlerin kızıjması ile ortaya çıkmıştı. Kasım 196Tde Kıb) rıs buhranı Türkiye ile Yunanis tan arasmda bir çatışmaya gidecek kadar yayılırken Saray ve Gm neraller de hesaplarmı yapıyor» lardı. Nitekim buhrandan sonra Adada büyük çatışmaya ve Kıbrıslı Türklerin kayıplarma yol açan emrin Grivas'a Atinadan, hem de Kıralın sidık adamlanndan General Spandldakis tarafıa dan verildiği öğrenilecekti. Zirvesdne çıkan kriz uluslararası t«•ebbüsler sonunda güçlükle atlabldıktan sonra Kuzey Yunani»tandaki askeri yığınaktan faydalanmak lstiyen Konstantin, 13 Aralık günü bütÛn Kıraliyet aU« sini hİ2metçisi ve köpekleriyle u« çaklara bindirerek Kavalaya gidecekti. Karsı darbeei generallerin baa taktik hatalannı ise kur naz ve (oğukkanlı Papadopulos affetmiyecek ve duruma yine hâ kim olacaktı. Kıraliyet ailesi d« yanlannda Basbakan Kollias v« General Spandidakis olduğu halde gece yansı bindikleri Dakota uçağı ile kendilerini Romada bulacakü. Konstantin o günden be' ri Romada bulunuyor. Cunta onu tahtından resmen indirmemi$ti. Muntazam çeklerle ödeneklerini de gönderiyordu. Papadopulos Başbakanlık makamındaki Kıra lm fotoğraflannı Indirmiyordu. Sadece yerine bir Kıral naibi atandırmıjtı. Kıdemli ust subaylardan General Zoitakis 13 Aralık 1967'den beri Kıral Naibi idi. Kıralm Yunanbtana dönmesi şarta bağlı idi. Kıral bu konudaki pazarlıklannda şartlar öne sürüyor. Oysa Albaylann da şartlan vardı. Bu da genç Kırah tahtından uzak tutuyordu. Avrupanın taçlıları ise, belki de Konstantinin tahtına dönebilmesi için, Yunanıs» tandaki demokratik düzenin» iadesi için başvurmadıkları yer bırakmıyacaklardı. f KOSTA DAPONTE ABBE gününün Basbakaaı Kanellopulos, Atina sosyetasinin en seçkin yerlerinden olan Kolonaki'de oturur. Ksenokratous Sokağmdaki 15 numaralı apartımanın önünde askeri arabalar duracağı zaman, sağ'ın lideri yatağına girmeye hazırlanıyordu. Silâhh aakerler kapıdaki muhaf ızlara Başbakaıu görmek ia tediklerini söyledikten sonra yu kan çıJcar ve kapıyı çalarlar. Km pıdaki gürültünün anormalliğini farkeden eski felsefe hocası, komodindeki küçük tabancasını alarak hole çıkar. Kapı açüır, ken disıni subay ve askerlerin Gtnünde bulur. Subaylann en kıdetnlısi: •Sayın Başbakanım, solcalar bir darbeye tesebbüs etmls. Gerekli ettıir ve tâlimatı vermenU Için bizhnle G«nel Karmaya ka dar gelmelisinlz» der. D Politikacılara artık hayat hakkı kalnııyor emekli amiral Spanidis'e telefon eder. Amiral bu telefondan sonra Atinadan 15 Km. uzaklıkta Skaramangadaki deniz üssüne gider ve Kıraldan tâlimat ister. Livanos ise bundan sonra ABD Büyük Elçisi Tabot'un evine gider. Büyük Elçiyi uyandınr; eski bir gazetesi olan Talbot, Livanos'u dik katle dinledikten sonra Amerikan Elçiliğini arar. Temas kuramayın ca Büyük Hçüiğe iner. Daha sonra da Kanellopulos'un evine giderek Başbakanın eşinden durumu yeniden öğrenir. yük Elçi Bıçiyos «Basbakanun ne olayor?» diye sorar. Telefon bun dan sonra kesilir. Kanellopulos ise soğukkanlılığını kaybetmeden askerlera dönerek «Kıral telefon etti, bir seyden haberl yok.. Ne olup bittiğini öğıenmek istiyorum.» Arkasından hazır polis kuv vetine telefon eder. Nöbetçi âmir: •Tek bildigfaniz, nrhlı birliklerin baskentin her yönünde hareket halinde bnlonmasıdır» der. Kanellopulos durumu artık anlar ve askerlerle sokağa iner. Etraftaki pencerelerde ışıklar yanmıştır. Komşular heyecanla pencerelerden sarkıyor. Kanellopulos askerlerle yine münakaşa eder; tabancasım ister, iade ederler. Kendi arabasına bineceğini soyleyince de reddederler. Sonunda bir yüzbafinm yanında vâsıtalardan birine biner ve:«Hainler, siı den banun hesabmı soracağun» diye bağırdığı duyulur. Bir gazeteci, askert arabaların arkasından giden Başbakanın siyah makam arabasuu Yunan Parlâmento rejiminin tabutunu tasıyan cenaza otamobiline benzetecektir. TUTUKLU K € Kanellopulos şaşınr, «Genel Kunnay Baskanı ile Polis Müdürü nerede? Kendilertyle temas et meliyim» diye itiraz eder; subayların genci çevik bir hareketlt tabancayı Başbakanm elinden alır ve •îmkânsn, kaybedecek vak timiı yok.. Acele edin, hemen giJinin.. Bizimle gelecekstnlz» der. Başbakanın eşi bu arada yatak ©dasmdan yeğeni Livanos'a telefon eder: •Silâhlı adamlar kocanu gotürmeye geldiler...» Odaya giren bir asker âhizeyi elinden alır. Telefonun kesildiğini gören Livanos durumu anlar ve Basbakanın Siyasi Bürosu Müdürü olan KİMLİKLERİ B AŞBAKANIN evindeki sahneye gelince. Kanellopulos gotürülmeden önce askerlerden kimliklerini sorar. Kimlikleri görünce «Ya bunlar sahte İse» diye çıkışır ve yüzbaşıyı kızdırır:«Yeter artık, geclkmenlz kan dökülmesme yol açabllecek..» Tam o sırada telefon çalar. Kıralm siyasi müşavirlerinden Bü ANELLOPULOS Genel Kurmay binasında ilk rastladığı Generale çıkışır «Bn yaptığınıı ayıptır Cinayettir.. Askerliğe yakısmaz. Hepiniz hainsiniz. Andınızı çiğniyorsunuz..» diye bağırır. General daha bir saat oncesıne kadar Hükumet Başkanı olan Kanellopulos'un sozünü bıürmesini bekler ve: •Söyleyeceğiniz bu kadar mı efeodim?» diye sorar. > Harekâtın çelişmes.1 sırasında Papandreu'nun villâsına sriden subaylardan biri ?öyle demişti: «Ordu duruma el koymuştur. Siz mllH bir servetsiniz... Sizl emniyet altına almak istiyoruz» Bu fotoğrafta, Papandreu, önceki tarihlerde lddlalı konuşmalarından birinl yaparken cörülmektedlr. luna karjı savaşı bafka yöne aktarılmısü. Örneğm 1968 sonunda halkoyuna sunulan yeni Anayasada sol'a hayat hakkı tanınmıyor. Komünist Partisi ve benzeri siyasal örgütler kanun dijidır. Komünist Partisi bir önceki Anayasada da 1948'den beri kanun dışı idi. Buna rağmen ajın solun toplandığı (EDA) gibi bir parti de vardı. Şimdi askeri rejimle bu partinin bir daha açılması veya ne zaman yapıtocağı belirsiz seçimlere katılması bahis konusu değil. Her türlü iol faaliyeti ve yayım yasaklanıyordu. Sol, Yunanistan için büyük bir «milll felâket» olarak ilân ediliyordu. Yunanistan bir baştan bir basa komünizm aleyhtan ılogan ve dövizlerle doldurulmustu. Komünlsn rSriildüğü her yerde ezilme lidlr Papadoputa» yazjlaruu birkaç dilde olmak üzere Atina hava alanında da görmek mümkündü. ONSEKİZ AY O «O halde sunu bilmenizi Isterim kl ben de, burada sizin gibi tutuklu olarak bulunuyorum...» Başka bir grup asker Andrea Papandreunun evindedir. Askerlerin «vi bastıklannı gören Andrea, kendisini öldürmeye geldiklerini sanır ve oğlunun yar SAATLERDE baba Papandreuyu da tutuklarlar. Yorgi Papandreu'nun Atinadan 20 Km. uzaklıktaki Kastride bulunan villâsına giden subaylardan biri «Sayın Başkanım, ordu duruma el koymuştur. Siz millî bir servetsiniz. Sizi emniyet altına almak istiyoruz. Lfltfen benimle gelin» der. Papandreu politika hayatmdaki bu beşinci tevkifinde de soğukkanhhğmı kaybetmez. •Benl emniyete aimtmz lyi ama, beni götüreeeginbı yer önemll» der. Yaşlı Papandreunun cuntayı tedırgin edeceği gün de cenazesi olacaktı. Papandreu albaylar Yunanistanında 18 ay yaşadı. 1 Kasım 1968'de 80 yaşında iken öldü. 3 Kasım Pazar günü yapılan cenaze töreni ise askeri yönetime korkulu dakikalar yaşattı. Cenaze günü, Papandreunun kazandığı ilk seçim tarihi olan 3 Kasım 1963'ün beşinci yıldönümüne rash yordu. Cenazeden bir hafta önce de askerî yönetimin yeni Anayasasına sandıklardan yüzde doksanın üstünde Cevet^ oyu çıkmıştı! Şimdı ise Ba$kent halkı, tam bir hafta sonra, cenaze bahanesiy le rejimi açıkça protesto ediyordu. SAĞCILAR P APADOPULOS'cular $ol'u Yunanistanda yeralüna ittikten sonra kendilerine karjı dırenen sağcılarla mücadeleye gi rışmişti. Sağcıların bu direnmesıne birkaç ay sonra, Kıralcılar da katılacak ve Konstantinin 13 Ara lık 1967'deki bajansız karjı darbe tejebbüsü vukubulacaktı. Askerî rejimin karjisında olan Saray ve sağ, altı ay içinde Albaylan devirmeğe karar vermis,ti. Konstantin sık sık Kuzey Yunanistana gidiyor ve oradaki önemli birliklerin başında bulu YAR1N : Yunan ordusu politikanın içinde M a l l C O Ç O ğ l U |Kcnuveresim AYHAN BAŞOĞLU v»rdı;pıfc CASÜSU ögsünüo hrztı hvzlı ini inı Çabu=(e)ndi Melih Cevdet Anday 60 Oysa siz ve ben kalacağız. Bakın nasılî Gizli emre güvenlerini yitirenler, ilk üç ay sonunda, çofu kez söylerler bunu. Gerçekte bıa de isteriı onlardan söylemelerini. Böylece özgür kalırlar. Yaşlanıp pişmanlık içinde ölenler de vardır. Bunlann sr&sında, zaman zaman, gizli emrin belirtüerini görenler çıkmıştır. Gerçi bu belirtilerl gördüklerinl tanıtlayamamışlardır bir türlü, anja gene de bir dirilme olur onlann yüztinden. Bir de belirtUerml değil, glzli emrin kendisini, ama kenanndan köşesinden, gördüklerini söyliyenler vardır. Bunlara hak vermek gerekir. Çünkü bence de, gizli emlr arada bir görünUp çeldlir, ya da uzun sUren bir hazırhğa girişlr ortaya çıkmak için. Sabrrlı olmak gerekir bu konuda, sabırsızlandın mı gizli emir büsbUtun silinir. O zaman, gizli emir yoktur diyenlere karşı, hiç ses çıkarmadan beklemek düşer bize. Gizli emir, zaman zaman, kente girer, dolaşır. Aramızda kalır bir süre. Bakarsınız, sabah aydınuğında bir kule gibi şöyle bir ucundan görünüvermiştir, bakarsınız düşleriniz» girivermiştir ve açıklamıştır size kendisini. Gizli emir, kimi zaman, sahipsiz bir beygir gibi otlaya otlaya gelir ve ürküp kaçar. Kimi zaman da sıs gibi ufukla birlikte yaklaşır. Ben onu birkaç kez ele geçirecek gibi oldum, evet, ama dostlanmızm telâşmdan su gibi aVıp gitti avuçlanmunn arasından. Bunca yülık deneyimlerimden anladım ki, alıngandır gizli emir. Ama bizsiz yaşayamaz. Biz onsuz yasayamayız. Yokken de vardır o ve gerçekte o zaman vardır. Şaşırtmasın sizi bu sözlerim; Inanızı güçlendirmek için söyltiyorum ve sanınm ki, bunu da başarmış durumdayım. Gizli emir nedir? Bunu bilmek hiç de gerekli değildir. Çünkü bilmek smırlamak demektir. Sımrlamak ise bir şeyi durdurur. Oysa gizli emir durağan degildir, bundan ötürü de sınırlanamaz. Sınırlanamayınca bllinemez elbet. Ben omın birkaç kez geldiğine inanıyorum. fiz inanmıyor musunuz sanki? Yo, böyle bir şey söyliyemezsiniz bana. Bırakın, gizlı emir yoktur diyenler, ona inanmayanlar, kentin hayıhuyu içinde erisin gitsinler; biz, ona blitün yasamımızı adamış olanlar var olduktan sonra gizli emir de var demektir ve her an, belki de şimdi, evet, şuraya gelecektir. Yarın buluşalım, her gün uğraym bana. Sizi bekleyeceğim ve dostluğumuz böylece gün gün güçlenecek, göreceksiniz. Bu dostça konuşma, aşağı yukarı, sabaha değin sürdü. Sabahleyin aktör Bilâl, başyazar Kutsi'nin evinden aynlırken gerçekten değismijti ve böyle bir dost kazandığı için sevinç içindeydi. Dostluklan bu yolda ilerledi. Sık sık gördüler birbirlerini. Gazetedeki odasında yapılan toplantı dağıldıktan lonra, ba?yazar Kutsi, iste karsısında bu esH dostunu buldu. Onu onbeş gündür görmemişti. Nerelerdeydiniz? diye sordu. Onun ayakta durduğunu gorünce: Otursanıza, diye ekledi. Gerçi gidiyorum ben, çok yorgunura, uyumam lazrnı. Ama siz yabancı değılsiniz, bulikte çıkanz. O zaman «ktör Bilâl: Hayır, çıkmayabm, dedi. Merakla baktı basyazar Kutsi onun yüzüna. Hayır ola, dedi. önemji biı jey mi var? Aktor Bilâl ses çıkarmadı. Başyazar Kutsi: Gizli emri merak «ttiniz sanınm, dedi. Ve dik dik: Evet, geldi, diy« ekledi. Aktör Bilâl heyecanla: Geldi mi? dedi. Başyazar Kutsi: Geldiğine yüzde yüz inanıyorum, dedi. Fakat arkadaşlar arasmda bir anlaşmazlık çıktı. Aksılığe bakın siz. Tam gizli emir gelirken çıktı bu anlaşmazlık. Oturun rica ederim, siz ayakta durdukça ben yoruluyorum. Kaç gecedir uykusuzum, başım dönüyor, biliyor musunuz? Aktör Bilâl, yanı başındaki koltuğa çöktü. M« rakia bakıyordu karşısındakine. Başyazar Kutsi: Bundan sonra toplamayacağım hiç birini, diye sürdürdü konuşmasını. Gerçekte ben toplamıs. değilim onlan. Kendiliklerinden geldiler. Demek ki hepsi sezinlemi;lerdi gizli emrin artık geleceğini. Tıpkı benim gibi, ben de bekliyordum. Şerefle eriştiğimiz bu günlerin sevinci sarmıştı yüreğimi. Fakat ne oldu, biliyor musunuz? Önce mü hendis Fasih moralce çöktü. Olabilir, bir şey denemez, çok gördük bu olaylan ve hiç birini gözümüzde büyütmedik. Toplantıyı bıraktı gitti. Bir bakıma iyi etti gittiğine, o durumda kalması hıç doğru olmazdı. Fakat o gittikten sonra, Siyasetçi Ahmet'in davraiîişı tüy dikti. Hain olarak niteledi mühendis Fasih'i. Bunu söylerken sevinç içindeydi ve gururla başmı yukarda tutuyordu. «Bize bir hain lâzundu dıyordu. Dikkat ediyor musunuz bu soze? Çünkü aramızdan bir hain çıkmazsa ciddiye alamıyacaictı işini. Dostum, Siyasetçi Ahmett» ıkınci kez görüyorum bunu. Bir gün de heykeltıras Nizam için buna benzer bir şey söylemişti, heykeltıraş Nizam A.Y.O.T. ye inanıyor demişti. Içımizde boyle birinin bulunduğunu ortaya çıkarmadan rahat edemiyordu bir türlü. Niçin? Evet, niçin? lşte en onemli sorun bu. Ama bunun üstüne ne düşündüğümü size şimdi uzun uzun anlatmıyacağım, şu kadarını söyliyeyim, beklenen emir geri döndü. Bea inanıyorum ki, gelmişti ve geri döndü. Aktör Billâl: Siz nerden biliyorsunuz? diye sordu. Başyazar Kutsi: (Arkası *mr) SOLUN DURUMU P AFADOPULOS yönetiminin 21 Nısan darbesinden ve komünist ile solculann arkasını bıraküktan sonra sağcı ve kıralcüarın yakasma yapışmasını anla tan «hikâyplere» rairaen, Yunan Solu'unun darbeyi izliyen ikibu çuk yıl içinde yediği •darbelet» de küçümsenecek gıbi değil. Darbe günü, o zamana kadar Birleşik Demokratik Sol (EDA) adı altmda faaliyette bulunan aşırı solculann partisi kapatılmi5, hemen hemen bütün üyeleri tutuklanmış, partinin organı Avgı gazetesine, partinin arşiv ve diğer mallanna el konmuştu. Dar be gecesi de tutuklanan vatandaşlann çoğunluğunu eski, yeni faal, ya da pasif, fakat emniyette dosyası olan, adlan Prometeus NATO sivil savunma plânınm lis telerinde bulunan kimseler te?kil ediyordu. Bilindiği gibi bunlar önceleri Yaros, daha sonra da Leros Adasmdaki kamplara doldurulmuştu. Aradan geçen zaman süresince sorgusuz sualsiz tutuk lanan, aralarmda hâmile kadın, hî ısta ve yaşlılann da bulunduğu bu «tehlikeli» insanlar, özellikle dünya kamu oyunun ve uluslararası teşekküllerin tepkileri karşısında yava; yavaş serbest bırakılıyordu. Buna rağmen bugün hâlâ binden fazlası tutukludur. Askeri rejim bu tutukluları ser best bırakmak için «pişmanlık veya itaatkârlık» belgesi imzalat mak istemektedir. Bu belgede ko münistliğin inkâr edilmesi ve hiç bir komünizm faaliyeti gösterilmeyeceği vaadinde bulunulması istenmektedir. Aynca bir de bu tutukluların sözde durumlannı inceleyen komisyonlar da kuruldu. Komisyonlar tutuklularm du rumlarmı incelemekte ve «Tehlikeli» gdrülmiyenleri, ya da belgeyi imzalayanlan serbest bırakmakta. Hâlen tutuk'u olanlarm ise: Tehlikeli komünist» olmaktan ziyade, bu belgeleri imzalamayı reddedenler olduğu biliniyordu. »•••••••••••••••• !<•••••••••••••••• «•••••••••••••••a • •••••••••••••••a #••••••••••••*••> •••••• •••••a ••••••• •••••••••• •••••••••••••••••••••«••••••• IIMItMlltl •IIIIIIIIIII ••••••••••••••••••••••••••• ••••••••••••••••••• T.C. Î S T A N B U L ASLtYE BÎRİNCt HUKTJK HAKİMLtĞJ SKERI yönetim, darbeyi hak lı gostermek için iç ve dış kaI L AN rau oyuna karşı ilk aylarda (Dosya No: 1968/300) kuüanmağa çabalodığı iddiaları Dftvacı Oktay Edebe taraartık elden bırakıyordu. Bu idfmdan îbrahim Tezcan aleydialara göre: «Ynnanistan muazhine açılan dâvanın yapılan zam bir komünist sızması yüzünduruşması sonunda: den elden gidiyor, felâkete sürükMahkememizden verilen Ieniyordu.. Komünistler, diğer 2.7.1969 tarih, 1968/300 E. politikacılann tuzağa düşüp ka1969/505 K. sayılı kararla trararlaştırdıkları 28 Mayıs seçimfık dâvacı adına kayıtlı bulerlni bekliyorlardı. Komünistler lunan 34/AN/729 plâka sayılı seçim gecesi memleketi ele geçiChevrolet marka otomobilin receklerdi.. Papandreunun pazar Kocamustafapaşa, Ali Fakih günü Selânikteki konusması sıra Mahallesi, Kadın Nine Sokak sında karışıklıklar çıkarılacaktı. 9/3 de mukim iken adresinin Clkeyl ikiye böleceklerdi. Bu meçhul ve kendisinin gaip maksatla demirperde gerisinden olduğu anlaşılması Userine malzeme de getirilmişti. Selâgıyabında satıldığı ve vaki nikteki mitingde kullanümak üsatışm sübutuna ve dftvacı azere kamyonlar dolnsu subay flni dına olan trafik kaydının daformalan ele geçirilmişti. Kamyonlar doluru deliller vardı. Bu valı adına devir ve tesciline, kamyonlar dolnsu deliller Atina 1500 kuruş harç ve 24725 kuya getirilecekti vb.^ ruş muhakeme masraflan ile davacı veküi İçin takdir kılıAskerî yöneticiler 21 Nisan gü nan 500 lira vekfilet ücretinin nü, paskalya bayramı için Yudavalıdan alınarak davftcrya nanistana gelmekte olan 4000 Yuverilmesine mütedair hüküm nan işçisinın, sınırlann kapatılmüddeti içinde kanun yollaması sonucunda orada mahsur nna başvurulmadığı takdirkalmasını ilk günlerde «Aunande hUkmün kesinleşeoeği huvadan getirtilen Yunan komünist susu tebliğ ve ilftn olunur. leri» diye kullanmağa çalışacaktı. 4.13.1968 Ne sağcılan, ne kıralcılan, heBAŞKÂTtP ie yabancılan hic mandırmayan (Basın: 15/184) bu ıddıalar kampanyasından sonra ise askeri rejimın Yunaa So DELİLLER Hurda satılacaktır Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Genel Direktörlüğünden: 1 Aşağıda cinsleri yazılı hurda malzeme açık artırma ile satışa çıkartılmıştır. a) Sondaj matkaplan b) Oto hurdalan c) Saç ve demir hurdalar d) Oto dış lâstikleri e) Oto jantlan î) Ozalit makinası g) Yanık yağ (variUeri ile) 2 Birinci maddede yazılı hurda raalzemelerln açık artırma suretiyle satışı, 12 Ocak 1970 Pazartesı günü saat 10 da, Enstıtümüzün Etimesğut'ta, Ankara İstanbul asfaltının 17. ci KLM. sinde Askerî Hava Alaru karşısmdakl deposunda yapılacaktır. 3 Hurda malzeme, iş günlerinde, saat 1016 arasında yukarıda belirtilen mahalde görülebilir. 4 S?tîş şartnamesı, ış günlerinde, çalışma saaüeri aahüınde Enstitü Satınalma Servısinde ve Etımesğut'taki Depo Amirliğinde görülebılır Fazla bilgi edinmek isteyenler de ayn: servıse ve Depo Amirliğine başvurabihrler. : A. 19430 27554/158)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle