02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHIFE DÖRT rumda degil, yerde yatmaktaydı. 24 Ocak 1970 CUMHTIRÎTET Mehmetçik \e An/atlar BAHA VEFA KARATAY DURUM NAZİK O NA DOGBU koçtum. lAkin yapılacak birşey knlmnmışt>. Aldığı yeni bir yarayla hemen bir müddet Ono» can ver "Savaşta müttefik olsaydık Avrupa haritası değişirdi,, Anlatan: J. W. AYLWARD Gelibolu'daki rütbesi ve görevi: 4 üncü taburda onbaşı Bugünkü adresi: 50 Uligandi Street, Ettalong Beach • N.S. W. Australia EYLÜL 1892 doğtunluyum. Gelibolu savaslarında, Ağustos 1915'in ilk günlerine kadar 1. Piyade Tugaymın haber alma subayı binbaşı MACKAYin emrlnde çalıştım. Buradakl görevim, siperierimlzin çeşitli yerlerlnden görülen, düşman tarafmdaki araziye alt manzara krofcileri yapmaktı. den tegmea CtLJSSIn aa verildlm. Takını koRiutanınuı benl bombaa olarak ayırdı ve beş kiçilik bir grubun başına geçirdl. Kendlsinden aldığım emlr, taarruz baslayınca maiyetimdekl bu beş erle, karşunızdaki diişman slperinin kuzey ucuna doğru ilerlemek ve oraya ulaşınca da, bu lstüamete uzanan lrtibat hendeginl muhtemel düjman takviyelerine karşı ükaznaktı. vardığımız saman orada, diğer bir takım komutanı olan tegmen SELDONla karşılaçtık. Gözünün UstUnden aldığı yarayla yüzU kanlar içinde ldi. L&kin o kendl durumuna aldınş etmeden görevine devam ediyor, elinde tabancası olduğu halde, bu ilk hedefe ulasan erat'a emlrler vererek llerleyis istikametlerinl emrediyordu. Bana da, ilerdeH bir slperl göstererek oraya kadar Uerlemenü ve orada tekrar kendislni görmemi söylemiştl. Teğmen SELDON'dan aldığım emre göre hareketimi düzenledim. Emrimdeki erlerle beraber, bu cehenneml savaş alanında, her an ölümle karşı karşıya gösterüen yere varmıya çalışıyorduk. Çok geçmeden oraya da ulaşmıs ve kendimizl siperin içine atmıştık. Teğmen SELDON oraya da yine bizden önce gelmiştl. Fakat şimdi, az önceki gibi ayakta değll, tabancası elinde ve emir verlr du 7 TAARRUZ tHAYET taamu başladı. Çok şiddetll ve kanh bır boğuşmaydı bu. Conk Bayınndan ve 700 rakımlı tepeden gelen topçu ateşi kıtalanmıza özellikle büyük kayıplar verdinyordu. Bizim takım da, başta teğmen CtLES olmak Uzere agır kayıplara uğramıstı. Buna rağmen ilk hattaki TUrk slperlerlne ulasmıya muvaffak olmustuk. Biz de emredilen hedefe, TUrk siperlerlnln kuzey ucuna M £a sütunda hatıralannı okudnfunuz J. w. Aylward' m savas yıUarmda çekilmiş bir fotoğrafı yukarda görülmektedir. Ağustos'un ilk hattası içinde bizim tarafın taarruz hazırlıklan artmıştı. Bu maksatla, gerl hızmetteki eratm çoğu da, 1leri hatlardaki birllkler emrins gönderilmekteydi. Ben de bu arada Tugay Karargahındaki görevlm MClllCOC:OğlU Konuveresim:AYHAN BAŞOGLU I TUNA CASUSU •••••••••••••«••a «••••••«••••••••a (••••••••••••••••a ::::::::::::::::::::: ••.•••••••••••••«•••••••••••••••••••••• • . • • • • • • • • • • • • •• • • • •• • • • •• • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • ; ; • • • • • * • • • ; • • « • • • • • • • • ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••**ÎI:":!::;;!I;;I::;;;!Î ••«•••••I .••••••••• •••••••••••«••a Be? Mşilik bir kuvvet halinde yapayalnız bulunduğumus bu düşman siperi İçinde durumumuz çok nazik, Eamanımız da o nispette kıymetliydi. Bir yandan, gelebilecek tehlikeyi önlemek lçin tertibat alırken 5te yandan da teğmen SELDON'a karşı son görevtmlzi yap rnayı lhmal etmedik. Siperin kenanndakl torbalardan boşalttığımu kumlarla onun naâşını örterek, durumun elverdigl ölçüda gömmeye çalıçtık. Bir ara, hemen ilerimlzde bir kaza eözüme ilişmiştl. Yaklaçtım. Tiirk siperlerinden, bizim hatlara doğru kazılmı; bir tünelin girişiydi bu. tçerden birtakım sesler geliyordu. Belki de bir yaralı'var, tmdat istiyor diye düşündüm. Yine de her Bir anma törenl vesileslyle önceki yıllarda yurdumuza gelen Anzak'lardan blrkaçı Geihtünale karşı, giriş yerine si libolu sahlUerinde hAtıra olauk fisere çakıl U91 ve benzerl «eyler toplarken. per alarak tüfeğimi içeri doğru üzatıp «ÇIK DIŞARI!» diye bağırdım. fcerdekl şea birden kesilmişti. Ihtanmı tekrarladım. Yine ses gelmedi. Lâkin bekleyişim de çok sürmedi. Kapıda önce yaralı bir subay göründü. Onu birkaç erin takibettiğini seçiyordum. Tüfeğimi Uzerlerine doğrultmu? olarak teker teker dışarı çıkmalannı işaretle anlatmıya çalışıyordum. Erlerinden C. Brigden'e de çıgım küçük bir şey var... Niçin görünmeyen biri ba« kanlan silahtan tecrit etmesl ğırıyor Şermin hanımın ağzından? Ve niçin aktöf emrini venruştim. Bu 1? kısa Bilâl'in coplanması ile bu olay arasında bir neden» Sakin olun Şermin hınrm. dedi. zamanda tamamlandı. Bu arasonuç ilintisi bulunuyor? Bitmedi; neden aktör Bi» Yazar Şermin sâkindi. da Türk subayı cebinden çıkarlâl'in birbiri arkasına iki cop yemesi, tiyatronua dığı blr saati ve parmağmdakl Bir şeyim yok, diye cevap verdi. tutuklarevi yapılmasından sonra bir rastlantı i'.a nişan yüzüğUnü de bana uzatoluyor da, bir takım oyunculann tiyatro kapısında Aktör Bilâl: mıştı. Onlara lUzum olmadığıdirenmeleri ve direneceklerinin önceden kestırıl Benim de blr |eyim yok, dedi. Yarah değinı, kendisinde kalmasını söylemeyip bunlann aktör Bilâl A.Y.O.T. de sorguya çellm. dim. Kimbillr alabilirdim belkl kildiği sırada tutuklanmalan sanki rastlantı imia O zaman eski Bakanlardan Fazlı, az önce yade. Lakin böyle hareket ettiğigibi gösterilerek gerçekte ise belli bir düzen uyarmnda kalan açıklamasını tamamlamak için bu «nı me memnunum bugün. ca yürütülüyor? Durumu böyle koyunca, ben bir fırsat bildi. Gerçekte o açıklamanın yanda kalm»takım belirtilerin ön izlerini görür gibi oluyorun» sında sadece kendisini suçlu buluyordu; evet, kim ister istemez. Bilmem, siz ne düşünürsünüz? «enin dinlemediğini fark etmisti, bunda kuskusu BEŞ KİŞİ Eski Bakanlardan Fazh: yoktu, ama «Dinliyelim baylar!» diye sesini yükseltmesi gerekli değildi. Nitekim bu uyanmın hiç Benim demek istediğim de bu, diye sözfl aldı LDIĞIMIZ esirlerin orada bir etkisi olmamıstı. Fakat konuşanm, ilgiyi üzerine gene. Şimdilik Şermin hanımın bağırmasını bir ya kalmalanna imkan yoktu. çekmesi için yavaş sesle mi, yüksek sesle mi kona bırakalım; fakat dostumuz Bilâl'in coplanmasma Onlan muhafaza altında kanuşması gerektiği sorunu, kuramsal olarak çözüleüç kişi tanık oluyor: Ben, elestirmen Hulusi ve hey rargaha kadar gotürmek ve mezdi; yerine ve topluluğuna göre değişik sonuçlar keltıraş Nizam. Şermin hanımın bağırmasını bir Albay MACNAGHTEN'e teslim doğururdu bu sorun, kestirip atılamazdı. Bunca yana bırakalım demekle, bu bağırmayı küçümseetmek de bana düşmüştü. Eryıllık deneyimleri, görgüsü, bilgisi onda bu kanıyı miş sayılmıyayım. Hâfâ! Kendilerine bunu ayrıca lerimin basına dönerken, albayerleştirmişti. Ancak konunun üzücü yanı, dinleaçıklayacağım. Ancak tiyatro kapısında bulunan ya oradaki cayıf durumumuzu, tememenin suçunu sadece konusanda aramaktan üç kişinin gordükleri ne? A;ağı indirilen bir levha sadece beş kişi olduğumuzu angeliyordu. Dinliyenleri tümden sorumsuz sayarak ve onun yerine takılan başka bir levha. Bu. ilk bakif latarak derhal takviye edilmeuslamalara kalkmanın da yanlış bir yanı olmak geta, hiç de önemli sayılmayabilir. Bir levhanın yemiz ltizumunu da anlattım. Burekırdi. Belki bır anda, en önemli sözü söyliyecek rini başka bir levha alıyor, o kadar. Denebilir ki, na rağmen takviyeler ancak erdurumda olan, sesini yükseltmek mi, alçaltmak mı biz bu levha lardan ilkine ahsmıştık, ikincisine biz tesi sabah ulaşabildiğinden biz gerektiğine, çeşitli nedenlerden ötürü, tam o aırada den sonrakiler alısacaklar. Ama ben de buna benbtltUn geceyi beç kisl olarak gekarar veremezse, dinliyenler o önemli »özden yokzer bir söz soyliyebilirim: Dostumuz aktör Bilâl iki çirdik orada. sun mu kalacaklardı? Yoksun kalırlarsa. bunun su cop yiyor, eğer kendisi bu iki copa alıçık olsaydı, çu konusana mı yüklenecekti? tşte konuşanla, dinbizden sonra gelecekler için bu sayı artacak mıyBu kritik durumu duşmanın liyen ya da dinliyenler arasındaki ilişki sorunu bun dı? Efendim? Şonra önemli olan bu da değil. Benhissetmemesl ve kuvvetll oldudan ötürü çatallaftıkca çatallaşıyordu; eski Bakance dostumuz Bilâl, bu aksam cop yemeyebilirdi. ğumuzu sanması için, bütün gelardan Fazh değil sadece, kimse bunun içinden koce oradan oraya koşturmuş, siElestirmen Hulusi: lay çıkamazdı. Bu yüzden konusucuya düşen soruperin çeşitli yerlerinden ateş Anlayışa bağlı, dedi. Bizim yamlmamız, her jemun, aynı ağırlıkla dinliyenede düsmesi gerekiyoraçarak mevcudumuzu kabank yi birden çözümlemeye kalkısmamızdadır. du. Konunun belki de açıkça ortaya atılmayan, atıgbstermiye çalışmıştık. Eski Bakanlardan Fazlı: lamıyan yüzü eski Bakanlardan Fazlı bunu belli Ertesi sabah, 7 Ağustos saat belirsiz düşünmeği yeğliyordu konuşanın önem Elbet anlayışa bağlı, diye sesini yükselttt. ona doğru, kolumdan aldığım senmemesiydi. Ama bir gerçeği bilen kisi, bu yüzAma ben hiç de bütün sorunları birden çözümleme bir topçu mermisi yarasıyla ge«İen hiçe sayümış duruma düfüyorsa, bundan ötürü ye kalkışmış değiUm. A.Y.O.T. memuru, ikinci lev riye ° dönmelc .. zorunda kaldım. hayî gosterip «Burası tutujtjarevi» d&or. J5ımdi, Görevimi takviyelerle gelen SPAftKES çavuşa teslim edeya da dostumuz aktör Bilâl'e göre indırildıği anlamekti. rek ayrıldığım ateş hattından îilan birinci levhaya göre düşünmek ve «Hayır, Bir seyi yok şükür, dedi eski Bakanlardan Faı sonra evvelâ blr hastahane geburası tiyatro» demek ve bunda direnmek nedir? h. Gerçi dostumuz bu sozü. Şermin hannna karsılık mlsinde, daha sonra da MısırGerçeği savunma, değil mi? olarak söyledi; çünkü, mklayacak ne var, Şermin da hastahanede tedavi edildim. Elestirmen Hulusi: hanımm bir an kendini unutarak bağuması, dostu muzun coplanarak b«ygın düşmesini görmesinden Evet, sonra? dedi. İKRAM ya da öğrenmesindendir. Gerçi Şermin hanımm bu Eski Bakanlardan Fazlı, o sırada su içmek isçığlıklar sırasında kendini yitirmediğini; onun ağtedi, fakat yutkunmakla yetindi, çünkü bir sürahl zından sanki baskasmın, görünmeyen birinin bağır ELİBOLU'da Türk askerinl yoktu ortahkta ve olsa da tartısmayı en canlı yedığını hepimiz biliyoruz. Böyle de olsa, dostumuz dürüst ve cesur bir savaşçı rinde kesip su içmeye kalkmak doğru olmazdı. bu aksam tiyatro kapıaında iki cop yemeden buolarak tanımak fırsatım Sonrası, diye sürdürdü konuşmasını, gerçeği raya gelebilseydi, Şermin hanım bağırmayacaktı. buldum. Ateş kes sıralannda levhalara göre düsünecek istek o sıradaki gerçek, Elestirmen Hulusi: onlarla temasımız, şakalaşmalaelbet o sıradaki levhadır, eğer gerçeklerin levhalar nmız oldu. Biribirimize yiyecek Orası hiç belli olmaz, diye sözünü kesti eski la bir ilintisi yok diye düjünüyorsak, onun değişme ve sigara ikramında bulunduk. Bakanlardan Fazlı'nın. Çoğu zaman görünürde hiç si bizi hiç ilgilendirmez. Çünkü belli bir gerçeğe, Benim nâciz kanaatlme göre, bir neden yokken de bağırıyor Şermin hanım. Bubelli bir levha karşıhk düşmüyor demektir. sayet o savasta ordularımız karrada neden sonuç ilintisi basit değil, karmasıktır. Konuşma iki kişinin çekişmesi durumuna geldisı cephelerde değll de mütteAncak şurasma ben de uyarım ki, aktör Bilâl'in ği için ötekiler susuyorlardı. Elestirmen Hulusi: fik durumda olmuş bulunsalarcoplanması, evet, Şermin hanımın bağırmasından Yâni gerçeğin levhaları değişebilir, bir gerçedı, tarihin en kuvvetli bir saönce olmuştur. ğe çeşitli levhalar karjılık düsebılir mi demek istivas gücünU meydana getirebilirEski Bakanlardan Fazlı: yorsunuz? diye sordu. dik. Hiç şüphe etmiyorum kl, Gördünüz mü? dedi ona ve gülümıeyerek Eski Bakanlardan Fazlı: o takdirde, bugünkü Avrupa habaktı. Bu bakışta, sözünün kesilraesinin yersiz oldu Tam da onu soylemek istemiyorum, dedi. ritası bambaşka bir şekil gösteğunu anlatmak niyeti okunuyordu. Levhaların gerçeği ile gerçeklerin levhaları"aynı çey recekti. Heykeltıras "Nizam, dekoratör Muhsin'in elinler değildir. Bunun gibi, çerçeksiz levhalar ve levp tarihten sonra Gelibolu'yu deki sigarayı ahp kendi sigarasuu yakarken: hasız gerçekler de vardır.' Sözgelişi bir bardak su bir dalıa ziyaret imkânı bula Hepimiz olaylar içinde az çok şaşırıyoruz, alahm. > bocalıyoruz, dedi. Giderek sinirlerimiz bozuluyor, madığıma çok UzgUniim. O saElestirmen Hulusi: bağırıyoruz, haykmyoruz. Bunlara alışmalıyız. Ger vaşta karşımızda yer almış bu Işte benim tüm sorunlar dediğim bu, diye ba çekte ahştık da... Biz olaylan düzene sokamadığıkahraman muhariplerden birisını sâlladı kızgm kızgın. Daha gerçeklerle levhalar mız zaman, olaylar bizim kafalarımızı düzenliyor. nin elini dostça sıkmak fırsatıarasındaki ilintiyi çözümlemeden suya geçiyoruz. Bunun anlamı budur. Ikinizi de anhyorum, ikinize nı bujsam bundan seref duyad» hak veriyonım. Ancak benim soylemek istedi(Arkam var) cağım. Tazılannızı yayınladığınız caman, Gelibolu muharıpleri lçinden bu satırları okuyacak olanlara bu vesile ile içten KONGRE duygularla selâm ve saadet diKanaryagücü Gençlik Spor Kulekleriml iletmek zahmetini de lübü yıllık genel kongresi 1 Şuesirgemezseniz, beni müteşekkir bat 970 pazar günü kulüp lokakılarsınız. lınde ekseriyet temin olunmadığında 8. Şubat. 1970 Pazar güYARIN nü saat 10 da lokalde yapılacağı Seyir ve Hidrografi Dairesl Başkanlıgından sayın âzâlara duyurulur. Zamanla kavranan bildi rilmiştir. Yönetim Kurnl» gerçek DENtZCtLERE VE HAVACILARA 1 SAYIU BİLDtRl Cumhuriyet 781 Melih Gevdet Anday A S Deniz Kuvvetleri Komutanhğı Sosyal Sigortalar Kurumu İstanbul Salınalma 1 Müdürlüğümuz Göztepe Deposunda mevcut aşağıda nııktan, cinsi ve muliammen bedelleri yazılı hizmet dışı cihazlar teklil alma suretiyle satılacaktır. Mlktan 3 Adet 3 » 1 » 1 > ..•..••••••••••••••••••••••••••••••••• Cinsi Muhammen bedeli 500 MA. lik Röntgen cihazı beheri 30000. TL. 20000. TL. 200 « A . lik » » » 5000. TL. 100 mA. lik » » » 5000. TL. Sathi tedavi cihazı 2 İhaleye iştirak etmek istiyenlerin şartnamesi esaslan dahilinde hazırlıyacaklan teklif mektuplannı, engeç 9/2/1970 gunü mesaî saati sonuna kadar Müdürlüğümuze vermeleri veya aynı gün ve saatte bulundurulmak üzere posta ile gonderffleleri gerekir 3 Postâdaki vâki gecikmeler kabul edümez. 4 Bu işe ait idar! şartnameler mesaî saati dahilinde 1 No. lu Satınalma Komisyonundan bedelsız olarak temın edilebüir. 5 Hizmet dışı olarak satışı yapılacak olan cihazlar hergün mesaî saatleri içerisinde Göztepe Depomuzda görülebilir 6 Kurumumuz Artırma, Eksiltme ve İhale Kanununa tâbi olmadığından ihaleyi yapıp yapmamakta veya düediğıne yapmakta serbesttir. (Basin: 10436/785) 27 ve 29 Ocak 1970 tarihlerinde 09 00 üe 17.00 saatleri arastnda aşagıdaki noktalann birleştigı sahalar içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahalann 12.500 metreye kadar olan yuksekligi can ve mal emniyeti batamından tehlikelidır. KARADENtZ İSTANBUL BOĞAZ1 ÖNLEBİ K 8 VE K 9 SAHALARI BtRtNCÎ SAHA: K 9 SAHASI. 1 inci nokta : E. 5832 No. lu Şile Tenerinden 002 derece ve 18.5 mil mesafede, enlemı 41 derece 28 dakika Kuzey. boylamı 29 derece 38 dakika Dogu. 2 nci nokta : Enlemı 41 derece 50 dafcika Kuzey Boylamı 29 derece 38 dakika Dogu 3 üncü nokta : Enlemı 41 derece 50 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 17 dakika Dogu 4 üncü nokta 1 Enlemi 41 derece 28 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 17 dakika Dogu ÎKtNCÎ SAHA: E 8 SAHASI. 1 inci nokta l E. 6880 No. lu Kefken adası fenerinden 010 derece ve 15 mil me" safede. enlemi 41 derece 28 dakika Kuzey, boylamı 30 derece 17 dakika Dogu. 2 n d nokta : Enlemı 41 der^ce 50 dak'.ka Kuzey • Boylamı 30 derece l t dakika Do?u 3 üncü nokta • Enlemı 41 derece 50 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 58 dakika DORU 4 üncü nokta : Enlemi 41 derece 28 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 58 dakika Dogu DENtZCtLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUYURULUR. (Basın: 10081/779
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle