05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHTFE tKl 4 Eylül 1969 CUMHITRİYET KULTUR VE BAKANLI6I Ord. Prof. Dr. Sadi IRMAK karsılanaca£ı umudunu tazelemiştir. Kültürii Herriot «öğrenllip unutulmus şev lerin toplamıdır» diye tarif eder. Bizim esldler on» irfan daha sonra hars demişlerdir. Avrupa kültürünün beşiklerinden birisi o]»n Almanyada kültür kafa ve gönül kültürii olarak ikiye avrılır. Aslında kültür, lügat anl»mıyla ekim, bakun. yapım, faâl saygı demektir. Dünyanın her tarafmda kültür çeşltli yollardan da olsa şu ortak tmaca yönelir: tnsanın kötü iç giidülerine hakim olarak sahsiyetinin sekillenmesi yücelesmesi asillesnıesi. ttlttir Bakanlıgı remrt K ve nzun zamandırknrnlacaguiB dalrblr dl> beyanlar, çok def» ileri «ttrülmüs leğin duyulan bir ihtiyacıa nunetlni anlatmay» yetcr. Gttn, f&n ve daha çok gelismesi jereken müzeci]iğimix basb bajma bir konu haline gelmiştir. Güzel sanatlar efitinıi vaatlerle doln bir geHftne yolundadır. Orta anadolu köylerinden gelen çocukların resim ve müzik alanmdak) kabillyetlerini tanıma (ırsatını bulanlar bu rörevin önemini daha ivi anlarlar. Milli bale ve rakı ümitli yollardadır. Asırlardır jröıel aanatlarda kabiliyftleri kıskıvrak bağlanmış duran memleket cocuklarının ilk hamlede yarattıklan eserler bu memleketin gelecefi için iyimserlik aşılayan bir mâhiyet gösterir. Resmi, heykeli haram ilân eden medresenin ebedi olarak kapanmasından »onra boş geçmiş uzun asırları hızla telâfiye raecburuz. Bu işlere bütün zamanım verecek bir sorumlu bakana siddetle ihtiyaç vardır. Yalmz Türk taribine değil Cihan tarihine de ısık tutacak milyonlarca belgeyi ihtiva eden arşivierimlz büyük hlmmet beklemektedlr. Sadece Topkapı arsivinde 50 milvon belee bulunduğu söylenmektedir. Bunların tacnifi tamamlanmadıkça do^rn bir Türk tarihi yazmak imkânsıı görünür. Velhasıl sadece Kültür Bakanlığına düşecek görevler bir çok bakanlıklann görer hacminden fazla olacaktır. ayın Nadır Nadi, «Işin Kolayı» adlı yazısmda, MHP Başkanının «Nıifus plânlaması» konusundald görüştlnU eleştırmektedır. Bu yau ile ilgül baa noktalan belirtmekte yarar umduk; (T) Marksist görüç nUfus plânlamasının karşısında değildir. Nitekım, 1967 Agustos ayında Sıdney şehnnde yapılan Cluslararası Bilimsel Nüfus Araîtırması Birliğinin yılhk kongresir.» katılan Prof. Boris Z. Urlanis, «Dünya literatürü Marksizm'in doğum kontrolüne karşı oldiığn rikrini yaymaktadır. Oysa ferçek hiç de öyle değildir» demis v» şunlan belirtmıştır: «Marksizm'in doğum kontrolüne karşı obnadığı, Bolşeviklerin iktidara eeçtiği Ekim 1917 ihtilâlinden hemen snnra kabııl ve ilân ettikleri mVus poUtikaa Ue bellidir.. (1) Aynca. Urlanis, «hızh nüfu» artışuu az gelişmi^ Ulkelerin boynuna asümıs bir değirmen taşma» da benzetmektedir. (2) Yazıdan anlaşıldığına göre, Nadir Nadi, nüfus plânlamasmın nütus artışı hızını düşureceğine inanmamakta ve bu nedenle «Kü fus plânlamasımn ekonomik &orunlarımızın çözümlenmesirn yar dımcı olabileceği düşüncesıni payl aşmam aktadı r.» Oysa, yapılan tahmir.ıert gcre, Türkiye'de 1972 yılına kadar 2 53 milyon kadın gebelik önleyıci yöntemlerden yararlanacak ve böylece üreme çagındaki ıiadmlann yaklaşık olarak ysnsı aıle plânlaması çalışmalannın etk] alanına girecektir. (2) Diger bir deyişle, nüfus plânlaması uygulamalan yakın b:r gelecekte nüfus artış hızında olumlu azalmaları saglıyacaktır. (D Sayın Nadir Nadi'nin görüşünün aksine, biz, «TUrkiye 150 milyonu besliyebilir» diyen MHP Başkanının «Türkiye gerçeklerini» vo «hızlı nüfus artışının dogurdugu sonmlan» kavnyamamış olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle, MHP Başkanına, Sayın N. Nadi'nin bu yazasını, (özellikle 4 ve 5. paragraflan) okumasını sağlık veriyoruz. All TAN Siyasal Bilgiler Fakültesl öğrenclsi { Libya'doki askeri darbe İşin kolayı S na ortak olmayı kabul etmedlgi Osmanlı paşasına Pır Sultan'ın yıizlerce yıldanberı halk arasında bu kadar sevilmesi, nefeslerinin babadan ogula rnlras gıbi devrolunarak efsane kahramanı yasantısım sür dürmesi, o giıçlü jlirselliği yanında halk gerçekJerim söylemış olmasından, eğeınen sınıflann hizmetinde, onların kapı kulları olarak kalmayı reddedıp halkının yanında yer almış olmasmdandır. 16. yüzyilın bu büyUk haik oza nı, yüzsnlının koşullan içinde dinsellik akımlan arasında sakh kalan ekonomik, sosyal bozuk luklann, halk yaranna değiştirilmesi kavgasmı vermiş, bunu, yalnız nefeslerinde değil eylemlerınde de yapmış. Giderek başını vermiştir sonunda. Pir Sultan Abdal'a toplumcu ozao diveblliriz kuşkusuc. îşte böyle bir Pir Sultan'ın oynanması yasaklanmıs Tunceli'de. Halkının yüzlerce yıldanberi agızdan ağıza söylediği nefesleri, bu kez de sahnede, bir bütünlük kazanmış halde söylenmesi yasak edilmis halkına. Huzunın bozulacaii gerekçesi ile yasak edılmış... O Tunceli ki. sayın llhan Selçuk'un özetlediği gihi: «.. yüzde fil'i okumayazma bilmez. Kmlülerde bu oran artar ve yüzde 67'ye çıkar alfabesizler^ 411 köyden 122'sinde sulams suyıl yoktur. Tüm arazisinin yüzde S'l sulanabilir. Yüzde 95'i de salt Tannmn rahmetine bakar. 414 kövün 414'ünde kooperatif yoktur.. 414 köyiin 368'inde kö.v araıisi köy halkına aittir. 12 köy bir kisinin. 34 köy de bir ailenin malıdır .. Devletin yaptığı »anayi sayımına göre Tunceli'de »ana vi işyeri yoktur. Ne devletin ne de özel tesebbü*ün blr sanayi ku rulusona raslanmamışlır. Tabii sanayi işçisi de yoktur. Devlet memuru, köy ağasi, esnaf, aşiret beyi. ve köylüden meydana (rehniş bir ortaçağ manzarası.. Bir de jandanna Ue tshsildar do laşır ort*hkta» Tunceli'mn ve Anadolumuzun bu halde kalması halkının yoksulluğun bataklıgmda boğulması. sömürülmesi huzuru bozmuyor. Ne zaman ki halk kişisel yargılamalarla ve kendisini uyan dırma bilincine ermiş ülkücü ki şılerle karşı karşıya gelerek gerçekleri anlamaya başlar oluyor, o zaman huzur bozuluyor. Yasak lar. baskılar. yıldırma hareketlerı. halk adına yünirlüğe konuyor. Kimın huzurudur bu bozulan huzur? yük basanya. bu kez de tilkücü yolda gösterdıklerı başarıyı eklediler. Yürekten kutlanz. YetUn ARÖZ Wright kardeşlerden Ay fatihlerine Batı kültürii lrim yöneldiğlmiz batı dünyasımn Miltflrü GerekoLâtin insancıhğa ve baslıca asama olarak Hümanizma, Rönesans ve Reformasyona dayanır. Bu kültürün özünde atalcılık ve insan ruh. brden ve akıl kuvvetlerinin denjrelenmesi bulunur. Kant ve Hegel'e gön kültür. insana özfünlük veren kudrettir. Kültür. insanın defiştiremediği tabil ortam yamnda kendi yarattığı bir yaşama ortamı meydan» retirir. Bu ortamdaki deferler zaınana dayanıklıdır. kuşaktan kuşafa ceçer ve veni kuşaklann görfvi onu yaşatmak ve geüştirmektir. derri başta Ruso sonra Şiller ve Niçe olmak iizere bazi «anti kültür» ftlozoftar (relmiş. kültüriin insanı tabiattan uzaklastırdığını ileri sürsürmüslerse de bu asî çıkışlan ile yine yenl kültür degerleri yaratmışlardır. Çünkii onlar da başka yollardan da olsa insan kafasına yeni özrünlükler getirmişlerdir. Çünkü her çeşit kültürün ana amacı özgünlüktür. özjrünlük sadece düşüncelerin serbest ifadesi dejHIdir. bizzat düşüncenin özcün doğabilme* nidir. Bu da insan kafasındaki pesin hükümlerin bir bir eiderilmesivle olur. Kültür savaşlarının belki en zor yonü bn olmuştur. İnsan daha doğuştan bir takım pesin zorluklar getirir. Zaman ve mekân zorunlufu en başta felir. İnsan düşüncesi bu rorunluklardan sıvnlamazken bir de tabii ve top lumsal çevrenin zorunluklan bunlara eklenir. Bu «avaşın ne derece zorlu geçtiğini anlamak için sadece protestanlık bareketinin yüz binlerle kelleye mâl olduj/unu ve>a Türkiye de islâhat hareketlerinin nasıl akü almaı dlrenişlerle karsılaştığınt hatırlamak yeter. B S lann çofu kendi meyillerine göre Bakanhğın bir törev alanını ön plâna alma zorunlulufunu duymu;lardır. Görev yükii o kadar sğır olmuştur ki birçok Bakanlar enerjUerini hstti ömürlerini kısa zamanda tüketmişlerdir. Baska bir sehepten de Kültür Bakanhğunn ayn bir varlığa sahip olması gereklidir. Buçün Milli Eğitim Bakanlıği toplumnnda mihiyetce birbirinden avn jörevler tek ele verflmigtir. Okulculuk Rörrvi İle kültür eörni bir arada yürütülmesi kolay olmayan islerdir ve bilindiği jibi aynı cinsten olmayan şeyler toplanamaz. Bu noktanın uypulamadaki yeni bir örnefini Almanya'da çörmektejiz. Almanyada on eyaietten her birinin Eğitim Bakanları vardır, ayrıca de\let merkezinde bir İlim Bakanlıjn bulunmaktadır. Çünkü bufünkü eğitim felsefesinde devletin görevi sadece bilimi öğretmek değildir, bilim yaptınnak da onun förevidir. ültür b&kımtndan teknlk ve ekonomik selismeye paralei bir çalısmaya şiddetle İhtiyaç vardır. Türk insanının bu topraklar flzerinde mutlu yaçaması millete ve insanlığa olan borçlarını ödemesi lâz.mdır, bunun da çâresi yaratıcı ve yasatıcı bir kültür hayatı meydana getinnektir. Böyle bir hayatı estetik eğitime dayamak zorundayız. Bu alanda jrayretlerin bosa jitmeyeceğini eldeld mfitevazi 6rnekJer açıkça (töstermektedir. Bununla beraber ihtiyaç çok eenistir. Batı hayat görüşüne uymak için birçok millî ikiliklerimjzi tasfiye etmek zornndayız. Alaturka Alsfranga çekismeleriyle geçirilecek xama nınuz yoktur. tyi müziği, iyi resmi, iyi heykeUfe^tninefe bol bol tattırmak ve tanctmmk lizımdır. Bu uğurda hiç bir gayret çok rörülemez. Ankara Konservatnvan knruluTken onnn blrer kiiçük modelinin bütün illerimizde knrnlması da düsünülmüştür. M illi Efcitim Bakanlı^ında dtKerll memleket evlâtlan hizmet almışlardır. Bun T nsanların bir kültür varlığı olabilmek •• için sadece özgür bir beyin de yetmez, * bütün bedeni, ruhi ve fikrl imkânlanmn en yüksek derecede gelismesi ve bir ahenk meydana eetirmesi de lânmdır. Sivilizasyonun ve tekniğin olağanüstü bir geliştneye ulaştıjp çağımızda kültür yine önemini korumaktadır. Ciinkü insanın sadece rahat ve konforlu yaşaması kâfi deeildir. beden ve ruh kuvvetleri Shenkli bir bütün haline felmezlerse insan mutlu olamaz. Bu da herseyden önce gözün ve kulapn bir güzellik eğitimine tabi tutulmasıvlş^, olur. Bu güzellik eğitimi toplumun bütün tahakaiannı kaplamah ve onnn ilkelerl ku*ak>.>. tan kusağa yasayıp felistnelidir. tste kültür fğitiminin (förev sınırlan bunlardır. tsta bu teorik kısmına bu kadarcık değindikten sonr* pratik Rerekleri gözden feçirebiliriz: ürkiyede Milli Eğitim Bakanlı^ı bir sorumlunun çüç davanabileceği bir yoğunluk, çeşitlilik ve şumul gösterir. Denebilir ki ner ailenin Milli Eğitim Bakanlıjhyla bir İİRİ• vardır. Bu bakantjk içinde aynı türde olmai ran o kadar çeşitli isler toplanmıstır ki aynt bir dirijanın bütün bu işlere nüfuz etmesi hemen hemen imkânsızdır. Genel rğitimin plântan, profcrzmları. okulları, denetimi başb bajına bir bakanlıp iş^âl edecek bir şümuldedir. Bunun yanında kültür işleri zamanın gidisi gereği o kadar artmıstır ki bunun da başına ayn bir sorumlu fcetirmek bir zorunluk olmuştur. 1930 da Cebeci'de çok ümitli fakat o ölçüde mütevazi bir kurum olarak kapılannı açan Musiki Muallim Mektebuiden koskoca bir Konservatuvar ve öınjnecetimiz bir tiyatro ve opera okulunun doğmuş olması görevin %• Sonuç TTT alkevleri bir zamanlar bn alandaki bo#•*• •*• luğu doldurmaya çahalamışlardır. Bu gün onlafdijı da mahnımuz. Bu isleri devletin eline alması zorunludur. O zaman yeniden açılan halkevleri yine faydalı birer yardımcı olabilirler. Yetişmekte ola.ılann eğitimi yanın da eriskinlerin estetik eğitimi d çok Snemli bir problemdir. Memleket kötü filimJerin kol Eezdiği bir yer haline gelmiştir. Oysa iyi ve hayırlı olan şey, güzel olandır. Güzeli tadanlar kötü olatnazlar. Bu millete güzeli ve gtizelliği duyurmak ve tattırmak görevimizdir. Bü • tün bu düşüncelerle Kültür Bakanlığının bir an önce kurulmasını dilemekte ve beklemekteriz. 1. B.Z. UrlanİR, «Marxism and Birth Control, «Proceedin»s of the lnternational Union for the Scientific Study of population, Sydney, 1967. 2. Goran Ohlin, Nüfus Kontrold ve Ekonomik Kalkınma. Hacettepe ünirersitesl yavınlan No. 5, s. 136. ayın Prof. Dr. Emir Gülbaran'ın «Ay üzerindeld toz tabakası» başlıklı yazılannda «120 m. boyuodaki demirçelik kitlesinin dünya çekiminden kop masına yardım eden kimyacılann bulmuş olduklan yakıttır» dıyerek onların bu uzay çalışma lanndaki haklı emeklerinl dvüyor. Dünya çekıml öyle bir çekim ki, sırtından kimsenin aynlmasına tahammül edemıyor, derhâl kendine çekiyor. Gökten başına taşlar yağdıran hep ondaki bu çekim ihtirasıdır. Kucağmda yetiştirip yetiştirip de gene kara bağrına gömen, en oynak dünya kızlan bu analannın binde bir çekimine mâlik değildir. Fakat Dünyamızın bu çekiminden kurtulma fıkri ilk önce 1873 de Wright kardeşlerde doğdu. Ba baları bir gün kendilerine getirdi^ı mantar ve kamıştan yapılmış bir böcekten ibaret bir oyuncağı havaya atıyor. tçindeki lâstikle hareket eden bir uçma sistemi olan bu oyuncak havada uçmaya başlıyor. Cocuklar havadan agır bir maddenla bu suretle uçmasına hayran kahvorlar. Demek bazı vâsıtalarla dünya çekimine karşı koymak kabil olacak' Nıhayet bu fikri Orville WriRht 17 Aralık 1903 de gerçekleştirerek Dünya hava tarlhinin ilk uçan insanı oluyor Tıpkı Neil Armstrong'un 21 Temmuz 13fi9 da ilk Ay'a avak basan dünyamızm insanı gibi. Voltaire dünyamıza en büyük yumurta demişti. Hakikaten bu yumurtadan neler çıkıyor. İşte daha 3.12.1967 de Dr. Bamard ilk başanlı kalb transplantation" unu Diş Hekimi Bleiberg*e yapa rak, insanlar arasında değfştirilmis pir kalb ile yasama rekorunu kırdı, haklı şöhret kazandı. Bleiberg bugün öldü. Henuz nedeninl bilmlyoruz. Fakat nasıl insanlar uçmak ve diger gezegen lere ulaşmak için dünyanın çekiminden kurtuldularsa, bir insandan diğerine organ naklinde de cekme kuvvetine benze tebileceğimiz organlann tepHsini yenmek yolunda avnı basanyı göstereceklerdir N»fl T Ç R J A Eski Mısır Kıralı hovarda Faruk, tâcını kaybettiği laman : Pek yakında yeryüzünde beş kıral kalacak; biri tnfilis Kıralı, öteki dördü iskambil kâfıdındaki kırallar.. demişti. Gerçekten üstüste darbeler ve ihtilâllerle tahtlar devriliy»r. lnsanlık gelistikçe, köhne bir kurum olan kıraUıfın, şablıfın, yeryüzünden »ilineceti gün eibi asikârdır. Avrupa'nın baıı ttlkelerinde kırallar tahtlarında oturuyorlar eerçi .. Ama onların kırallığı ile tarih müzelerindeki kıral mumyalannm kırallığı arasında pek fark kalmamıştır. Yoksul ülkelerdeki sah ve kırallara da Anglo Amerikan emperyaliımi, pavanda vnrmaja çalısmaktadır. Çünkü »ahhk ve kırallık, seyhlik ve r»cahk gibi geriei kurumlar, halkın nyanmasını engellemekte ve sömürünün surmesini sağiamakta blrebirdir. Bizim son padisah Vahdettin, tnçilizlere sıfınmiftır.. Libya Kıralı El Sunnsi'nin, temsilcisini Londra'ya yolluyarak Anglosaksonlardan medet umması raslantı değildir... Tahtı devrilen fran Şahına. Amerikan CIA'sının saltanatını geri vermesi de rasUntı değildir. Kıral Suud'un ve Kuveyt Şeyhinin arkasında Anglo Amerikan petrol kumpanyalannın bnlonması da raslantı defildir. . Mısır Kıralı Faruk'un devrilmeıinden sonra Ingiljzlerle Nâsır çatısması da raslantı değildir. Gazeteler birkaç günden beri Libya'daki askerî darbeden ve Kıral El Snnusî'nin devrilraesinden söz açmaktadırlar. Bn soy olaylarda dikkati çeken bir baska nokta da yoksul ülkelerde olan kıralların askeri gücler eliyle yıkılmasıdır. Şimdiye kadar halk devrimi ile temizlenen bir kıral hatırlaraıyornı Aiya ve Afrika ülkelerinde .. Geri ve cahil bırakılmıs geniı balk kitleleri tahta karşı sayçılıyken, bir avuç asker çıkıp silâh zoruyla kiralın veys sahın icabına bakıvor. Avrupa'nın burjnva devrimlerinden ayrı nitelikte bir olav bu... Çoğu zaman eoıperyalizmle işbirlikçi kırallara ve sahlara karşı bir devrim... Nitekim biz de padisahı böyle bir devrimle yıktık. Ve Atatürkçü cumhuriyetçi olduğumuzdan ötürü, nerede bir kıralın tacı yere düşnp parçalansa seviniriz. Ama bn »evincin tamamlanması için tahta karşı yapılan devrimin emperyalizme karsı zaferle tamamlanması gerekir. Libya'daki askerî darbenin sonucunu bu bakımdan ihtiyatla bekliyorsc. Son yıllarda askerler, artan bir ağırlık ve hızUnan bir eylemle dünya politikasında rol oynamaya başlamıslardır. Pern'da, Sudan'da, Libya'da birbiri ardından yönetime el koyan ilerici askerlerin yanısıra Ynnanistan'daki geriei askeri yönetim, silâhlı knvvetleri hesaba katmıvan siyasi skımlann yetersiz kalacağı gereğini ortaya kesinlikle koymaktadır. Libya'daki askerî darbenin sansı nedir? Ve bu darbe bir de\rime dönüsebilecek midir? Bu sorulara eevap vermek için zamanın pek erken «ldngiı kanaatindeyiz. Libva, yoksul bir Müslüman halkın yasadığı lenşrtn bir petrol ülkesidir. Sund Arabistanı veya Kuveyt gibi Libya petrol zenginliğini de Anglo Amerikan kumpanyaları elinde tutar. Bu zenginlikten Libya'ya düşen pay, tıpkı Suud Arabistan'ı ve Knvevt gibi halkı kontrol etmek, Arap ulusunnn uyanmasını önlemek. ^erici düzende yasamasını sağlamak için kullanılır. Yoküul Müslüman ulkelerin petrolce zengin olanlan Anelo Amerikan nüfnzundadır. Devrimci rejimler bu alanların dısında yasama sansı bulmuslardır. tlk defadır ki, Libya'da genç IUbavlar bir sevler yapmaya kalkısıvorlar. Acaba kollarındaki zinciri kıracak kadar yetenekll. bilinçli, *t usta mıdırlar? Eğer Libya'da yabancı gücler ve yabancı kumpanyaların ağirlığı olmasa genç subaylar acemi olsalar da basanya nlaşmak için daha sanslı görünürlerdi. Ne var ki, emperyaliım ağını örmüstür Libya'da .. Bu aeın ilmiklerini çözmek, veya ağı parçalamak kolav dejil. . Peru ile Sudan'daki ynnetimler de aynı sınavın içindedirler. tktisadi düzeni emperyalizmin 6rgütlerine bağlı bir yoksul ülkeyi millî devrimlerle bağımsnlav tırmak, toplumda büyük sarsıntılar yaratıp bosluklar meydana getirebilir. Bu dar boğazdan geçebilmek kolay değildir. Ne var ki, son yıllarda ilci çekici sınamalar görüyornı bu yolda.. Peru'daki devrimci subaylar iktidarının giriştigi toprak reformunu Fidel Castro bile : Radikal bir reform (!) devrimci sonuçlara varabilir dlye nitelemistir. Libya ile Pern'nun kosulları ayrıdır. Esasta, emperyaliznı ahtapotunnn elinde sömürülen herbir yoksul ülkenin özei koşulları vardır: ve dfvrimler. berbir ülkenin özel koşnilanna göre, ama genel ilkeler vc İtanunlara göre gereekl«çecek, kendi diyalektiğine kavuşacaktır. L '•••••••••••••••••••••I Özel Bomonti Okulu ANA ÎLK KONFOELÜ BtNA Mecburi İisan. test. etüt, bale, müzik. Nisantaç: Kodaman Sok. No: 90. Tel: 47 58 38. Cumhurivet 10712 Pir Sultan Abdal Yürü bre Unor paşa Senin de çarkın kınlır Guvendiğin padJsahın O da bir gün devrilir. lme söylüyor bunu Pir Sultan Abdal. kendisini astıran Osmanlı paşasına, haramı SONUÇ ir Sultan Abdal, halkın uyan ınasından korkanlarca yasak lanmıstır. Bu korkunun kökenı: Pir Sultan'dan bu yana yüz lerce yıldır düzeni değişmiyen Anadolu insanının yoksul ve zavallı yaşantısı yatmaktadır. Eğemen sınıflar, halkın uyutularak, aldatılarak sömürUlmesine daya nan düzenlerini bozacak her harekete karsıdırlar bunu durdur mak için her çâreye başvurmays hazırdırlar. Yüreğimizin bütün coşkusu ile alkışlama olanağını bulduğumuz Halk Oyunculan ise, Tunceli'de bir yuce smav daha verdiler. Sahnede kazandıklan bü TEŞEHİm Oğlumu* MUHLİS SIRMALI'nın müdahale icap ettıren sünnetini büyilk bir hazakatle yapan S S.K. Samatya Hastanesi Kıymetli Operatörtl Doktor Kıymetli Narkozitör P Mücahit Atmanoğlu'na M E V L î T Ssvgili eşım ve anneraiz Refet Alptekin'e ••••«••••••••••a •••••••••••«•••a •••••••••••••••I Nimbüs ••••••••••••••••• •••«•••••••••*« •••*••••••••••••• >•••••••••••••• «•••••«••••«•••«a '•••••••••••••• Hemşlre ÎSMET YAKANERCAN'a ameliyat esnasmda hizmet i geçen hastane personeline göstermis olduklan yakın alâkadan dolavı teşekkür ederiz. FAHİR SIRMAL1 (Cumhuriyet: 10688) AÜYE ALTAN'ın vefatıır.n 4. 5enei devriyesı olan 7 Eylul Pazar günü ikindi namazından sonra Erenköy Galıppaşa Camıinde okunacak Mevlıdı Şerife arzu edenlerin teşriflerini rıc» ederiz. ALTAN AlLESÎ NAZA> ECZACIBAŞ1 KADIKÖT ÖZEL ABG OKULU ANA İLK ORTA Türk Millî Eğitiminin amaçlannın. programlftnnın öngordügü eğitsel öğretimi gerçekleştiren, Öğrencinın kabiliyet Te istidatlannı tanıyarak gelişmesıne yardım eden. • Beden ve ruh sağlığını koruyan, Okula, aileye, çevreye intibakınj kolaylaîtınnak için gerekli BİLİMSEL REHBERLÎĞİ uygulayan örnek bir ögretim ve eğitim kurumudur. Kayıtlara başlanmıştır. Bapdat Cad. 27 2 > < KIZILTOPRAK KADIKÖT TEL: 36 3» 65 Cumhuriyet 10687 (Radar Reklâm : 915/10710) Bankacılık Kıırsıı BANKA ve TİCARET HUKUKU ARAŞT1RMA ENSTİTÜSÜ taraftndan düzenlenen BANKACILIK KURSU KAYITLARI 420 EYLÜL TARİHLERİ ARASINDA YAPILACAKTIR. Kursa lise veya muadili okul mezunları veya bankalarda 2 yıl çalişmış bulunanlar katılabilirler. KURŞLA İLGİLİ BROŞÜRLER BANKALARA GÖNDERİLMİŞTİR. Enstitüden de temin edilebilir. BANKA ve TÎCARET ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ Hukuk Fakültesi Cebeci Ankara Tel: 17 87 26 Heriş: 1662/10708 Sosyal Sigortalar Karnmu İslanbul Emlâk ve İnşaat Müdürliiğünden Kurumumuz Diyarbakır ve Batman Hastahanelerine ait Klima işleri teklif alma olmadıgı takdlrde pazarlık suretiyle ihale edilecektır. 1 İşin keşif bedeli 355.965, TL dır. 2 Teklifler 12'9/1969 günü saat 10 00'da açüacak ve teklif sağlanmadığı takdirde aynı ihale 13<9/1969 günü saat 10.00'da pazarlık usulüne göre yapılacaktır. 3 Bu işe ait keşif dosyası hergun mesai saat.leri içinde Fındıklı Meclisi Mebusan Caddesi No 37 Sigorta tşhanı 5. katmdaki MüdürlCgumOz Satmalma Komisyonunda görülebılir. 4 Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin, 1 a 17 908.60 TL lık geçici teminatını, b> En az 249.000. TLlık Klima ve benzerl işleri yapmış oldugunu belirtir belge veya Bayındırlık Bakanlıgından alınmış <B) grubu 1.500 000. TL.hk MCteahhitlik Karnesi, veya (W grubundan keşif bedeli kadar ışin eksiltmesine girebileceklerini gösterir Müteahhitlik Karnesıni. teklif mektupları ile birlikte zarta koymaları, ci 1969 yılına ait Ticaret Odası Vesikasını İhale Komisyonnna ibraz etmeleri lftzımdır. 5 İsteklilpr teklif mektuplarını 11'9 1969 Perşembe günü saat 16.00'ya kadar Satınalma Komisyonuna vereceklerdır. 6 Kurumumuz 2490 sayılı tanuna tabi olmadıgından ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. (Basın. 21314/10676J Istanbul II İmar Müdürlüğünden Anadolu yakası (Kartal, Yakacık, Küçükyaü, Maltepe, Ümraniye) Belediyeleri hudutlan içinde kalan gecekondu islâh bölgelerindeki yolların inşaatı 732 365,80 TL. keşif bedelle gecekondu kanunu uygulama yönetmeliğine göre kapaü zarf usulü Ue eksiltmeye konulmuştur. 1 İhalesi 15/9/1969 Pazartesi günü saat 16 00 da tl İmar Mudürlügiinde teşekkul edecek Daiml Komisyonda yapılacaktır. 2 Oeçici teminatı 33.044.63 TL. dır. S Eksiltme dosyası İmar ve İskân Bakanlıgında ye tl İmar Müdürlüğünde görülebılir. 4 İsteklilerin 11/9 1989 günü saat 13 00 e kadar Vilâyete müracaat ederek eksiltme şartnamesinde istenilen vesikalara istinaden İl İmar MOdürlüğünden alınacak eksiltme iştirak belgesi ile 1969 yılı Ticaret Odası vesikası, gecici teminat makbuzu ile beraber usulü dairesinde hazırlayacaklan teklil mektuplarını havi kapah zarflann ihale günu saat 15.00 e kadar İl İmar Müdürlüğünde toplanan Fon Daimî Komisyonu Başkanlığına verümesi lftzımdır T'ostada vukubulacak gecümeler nazarı dikkatt îîlınmaz ıBasm: 21619/106781 Artvin Erkek İlköğretmen Okuls MüdürİHğiinden: 1 îhtiyacımız için satınalınan 200 ton m»den kömürünün Zonguldak'tan Okulumuza nakli 2490 sayıh kanunun 31. maddesi geregince kapalı zarf usulü ile ihaleye çıkanlmıştır. 2 İhale 17/9/1969 Çarşamba gunfl saat 15 00 te Artvin İlköğretmen Okulu binasında toplanan Komisyon huzurunda yapılacaktır. 3 Kömürfln beher tonunun yUklemesl ve boşaltması dahil Zonguldak ArtTtn arası 112.50 lira; tamamının tutan 22.500.00 lira olup geçici teminatı 1687 50 liradır. 4 Bu işe ait şartname her gün mesai saatleri dahilinde Okul Idaresinde görulebilir ve Okuldan bedelsiz temin edilebilir. 5 İsteklilerin 1969 yılı tasdikli Ticaret ye Sanayi Odası belgeleriyle geçici teminat makbuzlarını tamamlayarak usulüne uygun olarak hazırlayacaklan tekiif mektuplannı ihale saatinden bir saat evveline kadar Komisyon Başkanlıgına vermplpn eerekir. 6 Postada vâki gecikmeler dikkste alınmaz. (Raeırr Ankara Elektrik Havagazı ve Otobiis İşlefmesi Umum Müdürlüğündan Seyyar Hava Kompresörü Satın Almacaktır. 1 Müessesemizce, 3 adet seyyar hav? kompresörü (çift tabancayı birden çalıştıracak kapasitede) teklif alma usulü üe satın ahnacaktır. 2 Istekliler, hazırlıyacaklan teklif mektuplarını tekltf fiatlan Uzerinden yatıracaklan "i, 7.5 muvak^at teminatlan île birlikte en geç 10.9.1969 Çarşamba günü saaı 17,30 a kadar Mücssesemiz Yazı îşlerine vermiş olacaklardır. 3 Teklifle birlikte prospektüs ve kaataloğ verllecektir. 4 Postada râkı gecikmeler nazan ıtibare alınmıyacağı fibi telsrafîa vaoılacak müracaatler kabul edilmez. 5 Müessesemiz, sıparişi vapıp vapmamakta veya dlleriıg'r.e yann.akta serbesttir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle