Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE DÖRT 23 Evlul 1969 CUMHURİYET yon nakavt olmustu. Kapıyı açınca ışığı yanık buldum, Louıvtjie de yatagın bir kenaYazan: nnda oturuyordu. «Sana kötü bir haber...* diye homurdandım... «Johnny Ralph nakavt oldu...» «Biz de nakavt olmuj gajilınz...» Kollarımı açarak ::uca".:lamak üzere ona yaklaştım. Kaşlarını çatarak beni elleriyle itti. «özür dilerim Louwtjie.. Bir koca ola.ak hatfi ettim... Fakat bir erkek olduğuma dikkate alarak beni anlamalısın.» «Ben kocaya vardıgımı saniyordum...» «Haklısın... Sen, kocahğın ne olduğunu henüz bilmeyen bir erkeğe vardın.. Fakat öğrenecektir...» «Öyle ise hemen öğrenmeğe başla lülfen... «Sen hele biraz yaklaş.. öfrenmeğe başlayıp başlama «Madem arzu ediyorsuiiıız veceğini ve yanında kalacafuu da ise iki büklüm olmuş kardığımı jörürsün...» yaparız...» dedim. «Yalnız bir vaadediyor musun?...» nını tutaraktan kahkaha atıŞahane bir balayından sonşartla. Bakın şimdi saat üç.. «Evet...» yordu. . Hastanır. âkıbeti o gece belli ora Ceres'e dönerken kanmın Dörde kadar kocanızda bir deBu evet tahminimden çok Bir muziplik yapmıştı muhak laeakrı. Zaten iki :htimal varbirden bire gözleri yaşardı: zayıf çıkmıştı. Sanki kendi ken kak. Ama arabanın arkasından d! ortada. Ya ölecekti ya kur ğişiklik olmazsa kabul...» «Korkuyorum Chris.. KenAradan bir saat geçince tekdine konuşuyormuş gibi f ı ne konserve kutuları tıkırtısı tulacaktı. Sabaha kadar başdimi çok yalnız hissediyor ve rar ateşine baktık... Düşmeğe sılü halinde hecelemişti keligeliyordu ne de benzer bir şey. korkuyorum. Bana yardım etucunda beklemem ve elden başlamıştı. Hasta kurtulmuş meyi. Aradan 10 dakika geçtiği halgeleni yapmam gerekiyordu. melisin...» demekti artık. Bir saat daha «Sen, Christian Neethlinj de henüz başımıza bir şey gelFakat aradan saatler geçtiği EvliMk. şrünüik yaşantımıza bekledikten sonra buna kesinBarnard...» memişti. Tam rahaî bir nefes halde durumun iyiye dogru yöyepyeni bir yön vermişti. Belikle kanaat getirdim. Daha faz «Evet...» almak üzereyken lâstiklerden neldiğini gösterir en ufak bir kârlık günlerimde kapılarını la beklememe lüzum yoktu. Gi «Şu balde ikinizi kan • birinin indiğini farkettim. işeret belirmiyordu adamda. mümkun mertebe kapalı tutan debilirdim. Avludan geçerken koca ilân ediyorum.» Nihayet karısı dayanamadı. Bir Cadde ortasmda, damat kıevliler sosyetesi bizi bagrma hemen oracıkta bir keçi görteklifte bulundu: yafetli bir adamın :asfik cieDüglın ziyafetinde mutlulubastı. Yeni ve zengin müşteriler, düm. ğiştirmesini tasavvur edin... ğumuz için kadehler inip kal «Çok affedersiniz doktor.. candan dostlar edindik. Louw «Tann, hastayı kurtarmakBenim kadar Liuvvtjie de ve tjie. sadecs erkeklerin girip çık karken benim de bir konuşma Mrveut bütün imkânları denela seni de kurtarmış oldu...» diProf. Barnard, dünyaııın en uzun yaşayan takma kalpli atdajnı Dr. Blaiberg i, ölüriştiriyordu Fameye.. Alacagı yapmam gerekiyordu. Heyecandiğinizden emin misiniz?...» ması sonucu bir kışlayı andıye mırıldanmaktan kendimi aiaolsundu. müntlen önce çeçirdiği son krlz sırasında muayene ediyor.... dan ve fazla kalabalıktan ola «şüpheniz olmasın...» ran evimizi de tepeden tırnağa madım. cak herhalde. hayatımm en kö «Bu çeşit hastalıklarda değiştirdi, ılık. zarıf bir yu hatten ziyade konuşmağa, dert İLK DERS tiyle senin için herşey müm «Nasıl bir şey?...» tü konuşmasını yapmak zorunDÜNYA EVİ köylülerin ba urduğu bir usul va halıne getirdi. leşmeye ihtiyacım vardı zaten. kündür.» «Her bakundan norma!.., da kaldım. Sonra Louwtjie bavardır. Bir keçiyi keser, yüElgin'de, ';üçük fakat nok «Tekrar cerrahiığa dönO güne kadiır ne yaptıysam Bütün duygularına da hâkim bası ile birlikte salonu terzüimüş derisini sıcak sıcak has İLK ÇOCUĞUMUZ Evlihk, hiç beklenmedik bir sansız bir otele indık. Aynı gemek istiyorum...» diye ilk fırkendim yapmıştım. Elimden tu durumda... Babasının aksineketti. Bizde âdet böyleydi. Batanın göğsüne ve sırtına saragünde çıkagelince hayli şaşırce Güney Afrika agır siklet satı akalayarak mınldandım. tan bir tek kişi çıkmamıştı. Ne garip değil mi?... layı seyahatine hazırlanması irız.. Ateş düşer, tehlike de ön dım. Yakın ve uzak akrabalar, boks şarnpiyonu Johnny Raîph, «{iroote Sclıoor hastanesinde Böyle birini de aramak lüzuYavaş yavaş unutur gibi olçin gelir.e babası refakat ederlenir...» ahbapiar kil'seyi doldurmuştu. îngiliz rakih: Bruce NVoodcock munu duymamıştım. Tam o ara YARIN: dugumuz ve artık hiç dönme bir yer bulabilir mivim acaba?.» di. Sesiyle olduğu kadar gözleFakat bütün bu kalabalık araile döğuşecek'i. Beni çok il»ilık telefon çaldı. Prof. Louw' «Bulabilinin tabiî.. Ama yecek sandığımız doktor Tim riyle de yalvanyordu. Böyle bir sında tek ve gerçek varlık Nihayet herşey bittikten sonlendiren iddialı bir maçtı bu. O'Maloney bir yıllık tatilini bihenden sana karrirşçe bir tav. du: Üzüntülü günler teküfi kabullenmek düpedüz Louwtjie idi. Ya da bana öyle ra kapının önünde bekleyen aHiç değilse radyodan dinleyesiye.. Kimseye Küvenmeksizin tirerek çıktığı Avrupa gezisin «Tebrikler Chris.. Bir kısaflık olurdu. Kabullenmemegeliyordu. Dairr'. olduğu gibi rabaya atladık. Bizi sokağa Kabilmek için otelin holiine in den döndü. Döndüğünün ertesi kendi içini kendin yapmak ?ar zın oldu...» nin de ayrı bir sakmcası varsıcak ve samimi görünüyordu. dar teşyi edenjer arasında Fadim. Karım yorgundu.. Yatmış gür.ü de işlerin rengi değişmedı. Adam öldügü taktirde suç nie Bekker de vardı. Sinsl sinuyumustu bile. «Sen, Alelta Gertrude ğe başladj. dogrudan doğruya bana yüklesi gülüyordu. Köşeyi dönmeden Louw... Bu adamı meşru koOdamıza döndüğümde fena Bir yıl öncesine kıyasla şer.pcekti. önce başımı çevirip baktıgım calığa kabul ediyor, daima sehalde boztıktum. Bizim şampihirdeki miişterilerimizin sayısı bırkaç mis'.i artmıştı. İ ş de ••••••••••••••••a çoktu kazanç da. Üç doktor da • • • • « • • • • • •• • a •••aıaa«a«aaaa««a •••••••• ••••»•••••••••••••••••••••••••••••flllllll • » • • • • • • • I •• • • • • • • • •**••••••>••••••• olsak ferah ferah geçinebilir••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«••••••••••••••••••«•••••••••••••••••*•••••••• •••*••••••••••••• *•••••*•••*••«••••#••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• ••••••••••••«••a» dik. *••*•••••*••«••••••••••••••••••••••••••«•••••••••••••*«•••«••••••••••*•«•••••«•*••• BARNARD CHRISTIAN HAYATIM Evlilik ve ük dets Dişi Botid MODESTY BLAISE •»•••••••••*•••• ••••§•••>•••••«• •>«••••*••••••«»/* •••«••«••«•••••«•••«•••••a«••••••«•••••••«••••«••••••••••••••••••••••»«•««••••••••«••••«•••«••••• ••••••••••••«•«••••••••*•••••••••••••••••••«•••«•••••••*•••••••*••••«•••••«••••••••••••«••••«••«•• •••••«•«•«•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a••••••••••»••••••••••••••••••••«>•••• ••••••••••••»•••••••••«••«••••••••••••••••••«••••••••»••••••••••«•••••••••••••••••••••••••••••••a " • • • • • • • • • • • • • • • • aaaaaaaaBaaaBaaaaaBaaaaaaaaaaaaaaaaaaa »• • • • • • • • • • • • • • • • • IIIIIMIMIIIII IIIIKIIIIIIIII lllllllllllllll Tiffany Jones IIIIII llllllllf • IIIIIIMIIIIIIIIIII • llllllllllllllltKIIIIIIIIKIIIIllKIII 11 *!"*!!!!!!!) ıtııııııııııııııııiiiıııı*i>ııııııııı»ıııııııııııtııııııı**ııııııı*ııı • ••••mMMIMlMlfllMIIIIIMII*«M"IIMtMllllllll IIMIIIM TİFFANY JONES Fakat O'Maloney'in en sadık en eski hastaları bile onun yok luğu sırasmda bize alışmışlardı. Durum emektar doktorun hoşuna gitmiyor, hastanede bizim koydugumuz te^hislerden ve uyguladığımız tedavi şekillerinden çoğ\ına itiraz ediyordu. Pekâlâ farkındaydım.. Müşterilerin kendisinden ziyade bize gıivenmesi onu için için üzüyordu. Böylece girdiğimiz çekişmeli yörüngede günler günleri kovaladı. Bu arada Louvtjie'nin doğumu da yaklaşmıştı. On beş gün öncesinden Cape şehrine giderek Booth Maternity House'a yatmas:nın daha uy^un olduguria karar verdik. Yola çıktı. Dog\ım sırasmda ruhakkak yanın da bulunmak istiyordum. Bana durumu telefonla bildirmesi için sıkı sıkı tembih etmiştim. Nihayet iki hafta sonra telefon çaldı Karşıdaki Prof. Louwidi. Sancılann basladıgını bildiriyorrlu. Herseyi Pikkie'ye devrederek hareket ettim. Kanm sar.cılar içinde, kıvranıyordu. Yüzü sararmış, gözlerinin alt.ı morarmıştı. F»kat cesurdu. Ellerini avuçlanma aldım: «Yavrumuziın nasıl bir şey olduğunu görmek için bu işin bir an önce bitmesini istiyorum.» Ben böyle diyordum ama, yav ru bir türlü gelmiyor. Louwtjie de kurtulamıyordu. Geceyarısına dogru Prof. Loııw klinikte oturup pinek'.emenin abes olduğunu söyledi. «Gidin, Istirahat edin.. Gerektiği an sizi haberdar rderiz.» Oradan kalkıp yakın arkadaşım doktor Jannie'ye gittim. Masanın üstünde bir şişe iki de bardakla beni bekliyordu. Benim de uyumaktan ve istira NIHAL KARAMAGARAU 50 Sorsa Nilüfer, belki onun itirafım kolaylaştırarak: « Hangi mılyoner arkadaçın veriyor sana bu parayı?» demıyor. Ekrem Gürgen'le yakın dustluğunu bilmez Nilüfer. Onu akhna getırmez. Zıra Selım, bır utanç konusu gibi çevırıler yapıp gazetesine nndan yardım gördüsunü sakiamıştır. Nişanhyının kayıtsızlığı. Selim'in rotasındakı bu doksan cereceük dönüşün sebebini sormayışı, onu sadece süztişü: Yeni kravatını, ceketini... Ve kendi hakkında kendi yaptığı suçlamaları onun gözlerinde okuyuşu, daha da katılaştırıyor Selım'i. Bir garip duyguyla, sanki yıilardır içinde birikmiş bir ezilme duygusuyla, şu anda o da genç kızı ezmek istiyor: «Seni sildira tümünle defterden, diyecek.» Hâtırana bile metelik verdiğim yok.» diyecek. Cebinrfeyken Nilüfer'in hediyesi kara çakmak. onun sigarasını Ekrem Gürgen'in hediyesi altm çakmakla yakıyor: « Bak bak, senin hediyenl kullanmıyorum.» dercesir.e oyalıyor Nilüfer'in gözlerinin önünde altın çakmağı. «Ben başka dünyanın insanı o'.dum. Seni değiştirdim o serviye benzetip küçümseriiEin kadınla. Git bundan Böyle burnunun doğrultusuna. fikirlerinin tutsağı inatçı kadın. git dilediğin gibi», demek istiyor. Sonra yüreğıne bır şüpherfir gıriyor: Gerçekten bu kadın hiç mi sevmemiş onu? üysa evleneceklerdı. Hazırlık yapmaktaydı. Ona gelecek güzel günlerinden söz etmekteydi mektuplarında, umut vermekteydi. Ne zamandanberi gözden çıkardı Selim'i? Biraz duygulanndan belirti verse, birazcık kederini ortaya koyüa: 'Beni bırakıp gidiyorsun öyle mi?» dese de gözleri dolsa... Belkı Selim'in iradesi çözüiüvereçek. Sitemine dayanamayacak. Kapanacak Nilüfer'in dizlerine. Belki bütün dramını hikâye edecek. Çıkmazdan kurtulmanın yollannı beraberce arayacaklar. Kaderlerir.in yöneltisi değişecek. Asklan bir yana, dost, dostu Nilüfer. biliyor ki Selim yardımını bu konuda bile asla esirgemeyecek. Ama dostu sandığı Nilüfer de karşısında kaskatı. Hattâ belli belirsiz alaycı, kentfine bakmaktadır. Öyle gelıyor Selim'e!... Bu yiizden de itiraf edemiyor Yıldız'la evleneceğini. Açıktan açığa alaya almmaktan korkuyor. « Demek ?en de fire verdin, Selim. Belliydi «Sayın ProfesÖr. liiğe tutkundan. Profesörlüğe değil, sayın'lığa...» Bu sözleri dile getirmese bile gözlerine bakarak akhndan geçireceğini biliyor. «Fire vermek» sık kuüanılır bir deyimdir Ferit Belek'in evinde. Tevkifhanede fire verdl dayağı yiyince. Sattı arkadaşlarını. Sermaye gücüne dayanmadı, fire verdi. Sırtını filânca özel bankanın kasa.'ina dayadı. Fire verdi, yanaştı iktidar partisine. Bu seçimlerde aday listesinde adını görürüz. Tanıyor Nilüferi. Kendini tanıdığı kadar tanıdığını sanıyor. Yıldızla evleneceğini öğrenince Nüüfer'in yapacağı hareketi, söyleyeceği sözleri biliyor: Elinin tersiyle Selim'i kendinden uzaklaştırır gibi bir hareket yapacak: Ve: « Ey para, sen nelere kadir değilsin ki?» diyecek. Tepkısi böyle olacak. Selim'in hayalindekl görüntü bu. Öfkelendikçe öfkeleniyor Selim. Ayrılık a» mndaki vaklaşmayı kırıcı bir hareketle önlemek istiyor. Nilüfer öpüyor yanağını. Selim, kendini javunmağa geçiyor. Masanın iistündeki pipoyu görüyor, sıkıştırıyor dudaklannın arasına: • Anlıyorsun ya, seni öpmeyeîeğim fvisl mt bu'sahneyi uzatma.» demek istiyor Bir yandan da yine umudlu. Nilüfer hâlâ bir zaaf gösterebilir. Yaşanr gözleri. Son ayrılık bu « Demek Selim'ciğim, aramızJa her çey bitti. diye sorabilir. Seni bir daha göremiyeceğim öyle mi? divebilir. Hiç değilse • Almanya'dan bana mektup yazarsın, olur mu' diye ricada bulunur. Bir şey der, kalbindekileri açığa vurur. Allahaısmarladık. Selım. Son ana kadar umud Selim'de; Dıır. peçireceSim kapıya kadar. Belki belki kapının önünrie Tam çıkacağı sıraria «inirleri çöziüür kizın O anı bckliyor. Ne ?aman sifîivnrsun UiudaŞ'a? Sövledim Tarihini bilmivorum Çıkıvorlar hole. îvi yoleuluklar, Selim.. Şsnfin açık olsur. Sesi rer.ksiz. anlamsız. kavıt«ız Artık ıımui yok. Tesekkür ederlm dıyor Selım Senin d« şan.^ın açık oisun. Ve apartmarın kapısını açıyor Tekrar Allahaısmarladık Güle güle. îşte gidivor Nilüfer. Hayatımdan çekilİD eidiyor. Son avnlışları bu Belkı bir riaha nmür boyu birbirlerini eöremivecekler Herhalrle Nilüfer de bunu bilivor Bir ba«amak inivor du« ralıyor. Selim'in kalbt hızını ar'tırıyor tfte dörecek". Boynuna atılacak Snn anda tıir ksç tiamla aöz« yası. Selim'in kazancı bu olarak Ve belkı düğüml?niverecekler venicfen birbirlerine. Nilüfer alavcı. «allıvor elini: Finita la muzika pasşata la fiesta. divor. Selim. onu nmuzların yakalayıp «sarsmalc, bütün gücüy!e sarsmak ister gibi bir hamle yapıyor. Nilüfer. iniyor iniyor merdiverleri... Ve Selim'in başı dönüyor. çarpıp apartma» nın kapı?ırı yatak odasırıa gidiyor Kızı, damadı ve bir Alman doktor misafirle. riyle bu sahneye karşı oturan Ekrem Gürgen. S« nündeki buğulu viski bardağını sık sık kaldırıp di» kerken homurdanıyordu: Sizin arkada; da düğününe bütün hapishana kaçkmlarmı toplamış. (Arkası ••• • • • • • • •» » » • • • • • • • » J UUKtUH • : Tarık Z. Kırüakan «> • A J UKH1 üAC n IVHHKVt Hastalıklan MBtehamns) Istıklâı Cad Parmakkapı No. 36 rel: 44 10 73 Konuvereskn: A Y H A N BAŞOĞLU GASIISU • •*>••••»••••••••••••• UAUİLJTK Mf>IKHASSISI Dr. Kâmran Şenel Ill/e rel: 44 » 14 H«r rto İL AN Devlet Orman İşletmesi Karaman Müdürlüğünden BöUfsi Bademli Deponun Adı ve vasfı Cins, nev'i ve kalitesi Parti Adedi 1 1 7 1 2 9 1 1 3 4 1 4 19 4 M ikta rı Moh. Bed. Adet M3.Dm3. Llrt 23 28 244 48 40 249 53 23 70 352 153 97 809 208 Teri 1 Ssiışın Tanhi 1/10/1969 » » Saati 10.00 » > 15.00 m Yerköprü Şose ke. I.S.N.B.Çam. Tomruk II.S.N.B. . » III S.N.B. ı » III.S.K.B. ı » II.S.N.B. ı » III.S.N.B. • III.S.K.B. Hadim II.S.N.B. . Hadim 1 II.S.N.B. ı1 1 IH.S.N.B. ı1 t ] III. S.K.B. . Bucakkısla Köprübaşı Şo. k. !1. S.N.B. • III.S.N.B. . III.S.K.B > • ] 34.852 29.717 270.156 37 637 71.772 275.349 32.475 16.850 47.851 162.149 57.775 152.784 835.155 132.429 414 329 276 218 329 276 218 414 329 276 218 329 276 218 Taşkent Ha iim j> » ı It ] ı 1 » > Ka " a m a n 2/10 /1969 1 . 0 50 1 Yukarıda müfreditı yazılı Orman emvalleri hizalarında yazıh yerlerde ve belirtilen saatlerde toplanacak Komısyon huzuruncl3 açık amrma ıl« vSdeıiz olarak satıiacaktır. 2 Alıcılann, fatıs saatlerınden evvel almak ıstedikleri partilerin */o7,5 geçici teminatlarını yatırmaları, Banka teminat mektubu verecek olanlann mektuplannda tşletme adı ile parti numaralarını belırtmelerı lâzımdır. 3 Satışa aıt »artname v t eb'»t lıstelerl Mersin Orman B*şmüdürlü|ünde, Ankar» Ad«n«. Mersin. Mut, Silifke, Ermenek, Pozantı. Beysehir. AnımUr Ormın Isletm» Müdürlüklerinde, Kony», H«dlm Bademlı Bur^kkışlit Krejh Cumra BozkiT Orman Bölge Şeflıkl«rinde v» !şl«tmemizd» m*s»i saatltrinde görülebtür. 4 Alıcıların belırlı yerlerde satış günleri ıatı« gaatlerindt teminat makbuzları İle birükıe Sa::« Komısyununa muracaatları ilân olunur. (Basın: 22604 '1147