Katalog

SAHİFE tKÎ 19 Eylül 1969CUMHURİYET Mesele, Demirel'i ve APyi aşmışlır Kenan ESENGİN ZONGULDAK MİLLETVEKİLİ *T^ flrkiye'nin Iç politikasını, partiler Içt •• yarışmaların şeklini, ön seçimlerin or* taya koyduğa milletvekili üstelerini inceleyen biraz seziş ve göriiş sahibi her vatandas, Türkiye nereye gidiyor, nereye götürülmek isteniyor diye büyük bir endişeye kapılmaktadır. Çoğu ümmetçi. seriatçi. hilâfetçi kişiler olan bu kadro ile kurulacak bir meclis, memiekete ne getirecefc, ya da onu nereye götürmek isteyecektir. Bunnn vanında delege oyunlan ile birçok diğer partilerin liste başlarına getirilmiş olan yeteneksiz kişiler bunlarla nasıl mücadele edeceklerdir? Herkes birbirine sormaktadır. Artık hu meselp Demirel'i de. AP.yi de çok aşnuştır. Demirel Parti Başkanı ve Başbakan olduğu vakit giriştiği ilk davranışlar ve verdiği tâvizler hele, ön seçimler için Meclis komisyonlanna kadar jetirilen ve demokrasimizi raziletli hir yHne jrötürmek isteyen kanunun çıkmasına engel olusu memleket için yeni badirelere yol açmıştır. Ektiği Inhumlar lüır filiz vermeğe baflamışlardır. Artık ne kentfsi. ne de partisi bn gidişe hâkim olamaz. revindiren şudur ki, Törkiyede islâmi yaşayan kişiler Türkütı temel dâvalannı kavramış, Türke gerçek ruhu vermek azmiyle mücadele hayatına atılmışlardır.» Müsbet bilim daJından yetişraiş ve profesör olmuş bu kişinin son sözlerine de dikkatle bakahm: «Bu seçimlerde Meclise imanlı bir grup mutlaka selecektir. 12 Ekimde ulvî bir devir başlıyacaktır. Bu, yeni bir muharebe, yeni bir istiklâl savaşıdır. Bu, siyasi bir ihtilâl olacaktır.» Bu demeç üzerinde çok ciddî riurmak gerekir. Eğer savın profesör baslatmak istediti ulvi devri, yeni muharebeyi ve yeni istiklâl savasını yürütmeyi söylediği gibi bir siyasi ihtilâli gerçeklpştirmek için demecinin başıntlaki imana dayamak istiyorsa durum çok korkunçtur. İ'mmetçiler. hilâfptçiler. şeriatçılar, Atatürk'ün devrimlerini tüm yıkmak isteyenler. Türkiyenin kaderine hâkim olmak isteyecekler ve rejim o yöne jrötfirülecektir. Yok efer başlatılmak istenilen veni devir ve siyasi ihtilâl bugünkü bnzuk düzene. Adalet Partisinin ve oycu, tavizci politikacılann, davranışlarına. snygunlartna. aldatmacalarına, birer saz şairi çibi demokrasi şarkısı söyleyerek milleti oyalamalamıa karşı yapılacaksa o zaman belki ulvi bir devir açılmış olur. Fakat bu takdirde cöçlü partilerle ciddî mücadele başlıyarak demektir. Efer durum birinci şekilde siirdürülmek istenirse iyi bilmelidir ki. devrimci ve zinde güçler asla geriye dnnüşe müsamaha ve müsaade etmiyeceklerdir. Böyle bir davranısın içine giren Parlâmentoyu en kısa zamanda zararsız bir hale koyacaklardır. Ve bunnn için bu güçlerin şimdiden tedbir almalan gereklr. Hilli yelir ve inısan ili^kileri Sezai ORKUNT ünkü yazımızda verilen rakamlar, savunmada veya taarruzda modern ve müessir bir silâhh kuvvetin meydana «etirilebilınes; için askerî şahıs basına yapılacak masraflann nom;nal olarak beş bin dolârdan yuka rı olması lâzun geldiğini göstcrmektedir. NATO bloku içinde Lük semburgu hâriç kılarsak; insan. harcket kabiliyeti ve atej eiicü orantısını en iyi bir şekilde denkleştirmiş ülkelerin fert başına 5000 dolârın üstünde harcama yapaniar olduğu görülür. Varşova Paktı ve diğer tarafsız dünya ülkeleri için de durum a\"nıdır. Bu harcamalarm. milli gelir ve onun içindeki milli savunma bütçesiyle de denkleşmiş o:ması elzemdir. Muhtelif ülkelerin milli geür, nüfusa düşen pay ve millî savunma bütçesi itibariyle durumlarmın bilinmesi de değerlendirmeler için ayrı bir faktör teşkil etmekte dir. Genel olarak. Arnerika ve Kanada hâriç, ^ATO'nun Avrupa'.ı üyeleriyle Rusya dahil Varşo va Pakünın millî gelir loplamlan hemen hemen birbirine eşittir. Bu miktar vasati olarak taraflarda 460 milyar dolâr ciranndsdır. Ba tı Avrupanın Milli Savunma mas rafları ortalama toplam milli gelirin °i< 5'i; Rusya hâriç doğu bloc kunun •'» 4 j dur. Rusya 'o 9.6 nisbctindeki savunma harcamasıyla doğu bloku kalıldığı zaman blokun ortalama sarfiyatı »« 8'i bul/ maktadır. Amerika Birleşik Devletlerinin 807 ve Kanada'nın 57j milyar dolârlık millî geliri NATO'ya katıldığı zaman, NATO'nun iktisadi gücü doğu blokuna karşı üç misli artmaktabuna mukabil toplam millî gelirden ayrılan müçterek pay yüzdesi • 7 civarında olmaktadır. Bu ' « suretle NATO doğu blokundan daha az millî gelirinden fedakârlık etmekte. fakat gelir fazlalığı dolayısiyle de 2." mislinden fazla sa vunma masrafı yaparak üstünlüğünü korumaktadır. Doğu blokun daki zahiri üstünlük, iyi teçhiz edilmi? hazır kuvvet mevcudunun fazlahğı ve dolayısiyle kısa süreli bir harekât ve o!du bittiler için ge rekli sürat ve zaman insiyatifinj haiz olmasındadır. Taraf bloklarda millî gelirin nilfus başına düşen payları îöyledir: • Emekçi kardeşler.. ve millî menfaatler! | i D Savunma büt>;elerinin, milli geli ri zorlamadan en iyi neticeyi temin edebijme?i de başlıca hedeflir. Görülüyor ki. normal şartiarda biiyük kitle'.eri silâh altında tut mak, uluslararası ölçüleregöre ger çekten bir kuvvet unsuru değil. ak?ine kuvvetin müessiriyetini azaltan bir faktör olmaktadır. Türkiye'nin EMEKLj AİIIRAL litçi olmıyan, blokların taiiviyeti değisik emperyalist metod ve sız malarını kavramts. dı; aleme karşı dikkat ve çuurla şüphecilifini yüriiten. yardımlara karşı daı. görgiisüz ve bile'ısiz hir şarklılık edası içinde tâvizkâr olmıyan kad rolann arttınlmasıyla mümkfindiir. Güney Doiu Asya ülkeleri çizrisinden kurtulmanın başka yo In voktıır. Mm \rtan nüfusla oranülı olarak gelecek yıllarda silâh aîlına alınma çağına gireceklerin miktarmın süratle artmasının doğuras ca ı meseleler. izin ve askerlik sü resinin kıssltılması ile halledilecek kadar basit değildir. Bunlar birer muvakkat tedbirdir Tahsi! imkânlan azdır Muhitinin dar eörgü çerçevesi içinde askerlik ÇB ğına gelen insanlann. silâh ve yar dımcı vSsıtaların kanşık teknigi muvacehesinde hizmet •rürelerini azaltmak da kolay olmasa perektir. Az gelismiş bülün ülkelerde bu hizmet devresi asgari iki yıldır. Bu meseleye ciddiyetle eğile bilmek için her sevden evvcl fHer 11 kese askerlik yaptırmak gibi tutucu geleneksel bir anlayıştan uzakla?malı ve ıGönüllü »skerliki uygıılamasına kadar giden genıç bir kavrayış içinde çareler, alter: n'' ""r arsnmalıdır. 1 3 rıeiıelkurmay Başkanlığı ile Millî Savunma Bakanlıgı arasındaki cörev ve yetkiler sarih bİT şekilde henüz ayrılmadıîındıın Milli Savunma Bakanlığı her yönüyle bir ikmal ve teçhiz Bakanlığı olarak geleceğe ait yeni plân ları geliştîrici bilim ve teknik gelişme hızını arttıncı rol oynay». mamakta: Meclisler de M. S. Bakanlıeına gerçek hitmetini yapacak ve rolünü ifa edeeek kanunl hüviyeti hem verememekte. hem de onu yeni fikirlere zorlıyamamaktndır. Milli Savunma Bakanlığı hic bir zaman iç politikanın basit düşiinceleriyle isıtal edilmemeli. >TIkarıda belirtildiği üzere eriinlıik diişüncelerin. menfaarlann tama men ü«tünrie jeleceğl eören ve hesaplıynn kadrolarla doldurulma l.dır. Ordu ve onun menelelerl merinde hassasiyet. mümkün olduğu ka dar az konnşmak ve İstenilen hiitr»yi temin etmek defii. her bakım dan hiltı'in meselelerini cjddivplle ve israrla ele »Imakla mümkün. dıir. T»kr»r edeüm kt verilen bfitiin raknmların hedeft '»ıımııı öne m'ne işaret etmek içlndir. Devletin daranati ol«n ordu. ih. tiyaçlsn devlet cspınd» diisfımilecpk ve daima uzun vâdeli plânlarla besleneeek hir rnü>«r<eriir Bano yapamıyan teşrii ve icra orrnnlarınm sorumlalutu cok ağırKm Fazla miktarda askeri sitâh altında tutmsmn müessir bir güç anlamına gelmiyeceği yukandakı tablolarda açık şekilde aöri'lmektedir. Kabank kadrolar bir bakım dan trizli issizlige bir çare olarak da düşünülebilir. Ancak Ordunun Rörevi bu değildir. Yavaı artan bir milli gelir. vaz geçilemiyen bir teknik. siISh. vâsıta ve teçhi zat ihtiyacı muvacehesinde genis kadrolar üzerinde israr: banşt» Vti çülme ve fakat daha müessir olma imkânlanm arastırmama akılİ! bir yol değildir. Silâhlı kuvvetle rin dış yardımlara daha tâbi. daha cok bağımsız olabitmesinin ilk $artlanndan biri de mevcutta suurlu bir indirme yapabilme cesaretidir. sorunları S imdi, bu değerlendirmeyi göz önünde tutarak ve herşeyden evvel bu yazımn Türk Silâhlı Kuvvetlerinin zaafiyetini belirtir bir maksadı olmadtğmı ve böy le hir anlamda yorumlanmaması lârım geldiğini bir kere daha tas rih ederek Türkiyenin sorunlarına deeinelim: Bunun yanında unun yanında ne yazık ki gericileri giiç. lendiren çok hazin olaylar da olmuştur. 27 >îayıs devriminin içinde vazife almış olan ve a|ır sorıımlulııklar vüklenen bir Albay «Bana oy lâzımdır» düşüncesiyle nurcularla işbirliği yapmaya başlamış ve hirçok çevrelere tâvizler vermişttr. Diğer yandan devrimci çevreler için yeni bir ümit enrülen sayın Bülent Ecevit, Anayasavı ve onun getirriiği yeni ve üeri ilkeleri savunanlara «Devrim vabazlan» demiş. kendisine bu davranışı ile Adalet Partililerin oy vereceklerini sanmıştır İnsaneil duygular çoğalacak. buz duvarlan eriyecek, orduyı 2" Mayıs ve onun Anavasasını koruyanlara devrim yobazı denirse ovlar tersine akacak hayali peşinden kosulmuştur. Gerici çevrelere bı da başka yönden bir cesaret vermiş ve Cmhuriyet Halk Partisi içinde bile bunlar kuvvetlenmeye başlamıslardır Bütiin bunların yanında 20 nci yüzyılın Türkivesinde bir proresör Necmettin Erbakan çıkıyor ve «Gayemiz imanın hamlelfrini yapacak kisilerin Parlâmentoda bir prup teşkil ettnesidir. Meseiemiz. iman rneselesidir» diyor ve rine devam ediyor: «t'midimiz ve biri Sonuc •> ütün bunlar gösteriyor ki, Türkiyenin * * geleceği ve önümüzdeki Parlimentonnn durumu çok kritiktir. Olumlu, ya da olumsuz yönde büyük gelişmeler beklenebilir. Meseleler siyasi iktidarı da. Demirel'i ve Adalet Partisini de çok aşmıştır. Ne yazık ki, Demirel politikaya çok kfltü oyunlarla, tavizlerle b*5ladı ve demokrasimizi asla faziletlt bir dayanae;, sahip kılmak çabası göstermedi. Bnnun için kendisi de, Türk toplumu da onun bu politikasını besleyen. ya da ona heveslenen ov avcılan da bu davranışlannı çok afır karsılıklarla ndeyeceklerine benıiyorlar. Dilejimiz. oy avcılarınm çalışmalanndan kötü sonuçların docmamasıdır. ::::::::::::::::::::;::::::::::::::::::::::::::::::::::::: ı::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::t U Bir silâhlı kuvvet içinde bü tün sınıfların zamanın şartlarına uygun silih ve visıtalarla techiz odilnıiş. bakımlı. yeteri kadar egi timli olabilraesi için askeri şahıi haşıııa düjen payın mümkün oldu ğu kadar yükseltilmesi gerekmek tedir. Bir ülke, dı$ yardımlar olmadan. kendi sanayii ve dı? mübayaalttra dayanarak hatırı sayılır müessir bir kuvvet meydana getirmek için bu fednkârlıfı yapmak zorundadır. Meselenin. tabiatiyle esas coıüm noktası. denkleştiriU mi? iktisadf potanstyeldedir. Han gi düzen olursa olsun müessir bir savunma sartı hazırlıyabilmek için bu sektör »çısmdan temel teskil eden yatırımlann süratle gelis tirilmesi ve bunhnn mutlaka mil lî ölcnler içinde tutulmasi lâzımdır. Baslangivta da ifade edildiği üzere birinci ve ikinei heser yıliık kalkmma plân dönemlerinde dik kat nazanna alınmayan, plânnyı dofrudan doğruya bir vazife olarak ilfilendirmeyen savunma mcseleleri üçüncii bes yıllık plân içine ithal edilmeli, hattâ ikinei be$ nllık plânın miitaakıp yılları içinde mütalâa edilme imkânları da arastınlmahdır. Diğer bir deyimle. bütiin yatırnt) dallarında milli savunma potanslrelinin mek nu7 rutulması plân hedefleri arasında olmalıdır. Emekçi kardes ne yapıyor su şünlerdc? tki üç gün iince Zonıuldak ocaklannda on üçü olüverdi. Grizu patlamasında ocaklar çökmüş. dirisiyle ölüsüyle yeraltında kalakalmıslardı. Uışarda devam ediyordu bayat... ve eüneş ısıtıvordu «ırtını politikacının . Nntuk kürsülerinde palavra devam ediyordu Ama işçiler ölmüşlerdi.. Istatistikiere söre maden oeaklarında kaza ve ölüm oranı en yüksek ülkelerin basında eelivordu Türkiye.. Havat hem pahalı. hem ucuzdu Türkiyede.. Yaşamak için pahalı.. Ölmek için ucuz. Emekçi hangmni isterse onu seçebilirdi.. Ve özgürlüktü bunun adı. Emekçiler Eresli'de greve çitmek istemişlerdi. Iktidar bir ay erteledi jrevi, .millî menfaat» gerekçesiyle.. Bir ay geçti aradan.. Ereğli emekçileri çene greve gıtroek istediler.. iktidar bir ay daha erteledi îrevi «müli menfaat» eerekçesiyle... Siyasi iktidarın hasında SUIeyman Demirel vardı.. SUIeyman Demirel. Ereğli'de Morrison kumpan.vasının komifyonruluğunn vapmıs Sonra bir siçramada Basbakanlık koltujuna oturmustu . Ve simdi Ereğli'de srev, cmilli menfaatleri bozduğu» ferekçesiyle erteleniyordu. Tuhaftı bu iş... «Milli menfaat kavramı» da earip renklerle süslü acayip bir uçurtmaya benzemisti Türkiye'de.. Bu uçurtmanın iplerî kimin elindeydi? Ve hangi rüzeârlara gnre dalgalanıvordu? Tabancı petrol kumpanvalarında grev yapmava kalkısıyordu Türk işçisi . Yabancı kumpanva miiteahhitliğinâe milyoner olmnş bir SUIeyman bey «millî menfaaüeri bozdugu» ferekçesiyle »revi erteliyor: ve Türk ısçisine karşı yabancı kumpanvanın çıkarlarını korumak millî menfaatleri kornmak olnyordu. Ne biçim millî menfaat idi bu? Sülevman bey unutmıvalım ki eski Morrison müteahhididir Türkiye'de imal edilen hir malı kornmak iein karar çıkarıyor. millî sümrük himavesini cekiyordu o malın önüne Ne var ki, milli gümrBk himayesiyle dıs pazara karşı korunan o malın künvesi bir tuhaf idi... O malın parçaları dısardan gelivorda O malın montajını Türkivede eayrimillî bir knmpanya yapıyordu.. O malın satışından doğan kâr, dışarı transfer ediliyordu.. O mal Türkiye'de dünya piyasalarından pahalı satılıvordu. Ve bu malın imal edildiği fabrikada erev yapıp ücretlerini artırmak istedi mi emekçiler.. Süleyman bev : Grevi erteliyoruz. çünkü millî menfaate aykırıdır.. dıyordu. Simdi sn Eregli Demir Çelik Rrevindeki millî menfaate bakın siz : Eretli Demir Çelik'teki Koppers ortaklıfcı millî menfaate aysun.. EreğM Demir Çelik'teki Morrison kazıfcı milli menfaatr uyeun.. Ereğli Demir Çelik'in dünya ölçülerine eöre ikiüç mislt pahalıva malolması milli menfaate ıi'tun. Ereğli Demir C'lik saçlannın dünya piyasalarından ikı • üç kat pahalıva satılması ve halkın sömürülmesi milli menfaate uy;ıın.. Ama Ereğli Demir Çelik işçisinin grevi millî menfaale 3ykırı ' Kim karar veriyor huna? Ereeli Demir Çelik'teki Morrison kazığının mühendislerinden Süleyman Demirel hev... Türkiye. Cnmhurivet Türkivesi olalı beri hu denli »arip nvunun içine körlemesine düsmemistir. Emekçi kardes fföziinii açıp bakarsa. bn aliceneız ovunuıınn ne oldugunu anlar Anlamaısa «milli menfaat. adına ve «sa • nmiliî menfasüer» için daha çok uzun süre horlanacak. ezilecek. gHmürülecek, yeraltında ve verüstünde pcrisan olacaktıı çoluk çocuguyla... •'." V I'fiK J« rs.lI8lli.i M. Sobri Derinöz'ün vefatı dolaj'isiyle telefonla, telgraîla ve bızzat tâziyette bulunarak: acımızı paylaşan. cenaze merasim ine iştirak eden, çelenk gönderen akraba, dost ve arkadaşlarımızla, kurumlara teşekkürlerimizi sunanz. Anî bir rahatsızlık neticesi ebedıyjen varlığımız, aile büyüğümüz aramızdan ayrılan kıymetli A.B.D. Fransa Ingiltere F. Almanya Milli gelir (Milyar dolâr) 1N7 807 104 110 125 Savunma bakımındnn nüfus basına düsen (Dolâr) 388 106 »7 . *>• Millî gelire oranı •0 9.8 •« 4.3 / ».'• 5.7 •0 4.3 D AİLES Yeni Ajans: 4483/11313 TEŞEKKUR ölümüyle duyduğumuz acıyı mektup. telefon • ve cenaze merasımine iştirak eden dcst ve ' lara teşekkürü borç biliriz. M. Sabri Derinöz'ün ve telgrafla paylaşan yakınlarımızla kurum Şirketimizin çok kıymetlı idarecisi Genel Müdür Muavini Çukurova Elektrık A.Ş. Yönetim Kurulu Veni Ajans: 4483/11314 iğerleri, 25 ile 80 doiâr arasında değismektedir Varşova Pakttnda ise. fert başına en büyük payi 147 dolârla Rusya ayırmakta ve milli gelirinin 'a 96 sını bu yönde harcamakta, onu 100 dolârla Çekoslovakya izlemek ledir. Diğerlerinin payı 27 itâ 62 dolâr arasmda oynamaktadır. Tür kiye ise. bloklar içinde milli gelirine nisbetle nüfus basına 14 dolâr ayırmakla millî savunmasıns ferden enaz kaücıda bulunan ü!k? olarak görülmektedir. Diğer taraltan, NATO'nun Avrupalı üyeleri milli gelirlerini art tınrken sa\"unma bütçelerini de takviye etmekte, avnı zamanda milli gelire olan nisbetini de devamb olarak. diişürmekte veya hiç değilw sâbit tutmaktadırtar. Bunun azamisi °'ı> 5.7 ile İngilterede. asgarisi de 1.2 ile Lüksemburgtsdır Ansjola ve Mozambik müstemlekelerinin kurtuluş müca delesine karşı Portekizin sarfetti ği °'o 6.7 lik psy normal dışı oldu ğundan ayn mütalaa edilmelidir Ortadoğudaki Arap üikeleri içinde bulundukları çartlar bakımmdan milli Kavunmalarına millî gelirle rinin «'« 10.3 ile •o 12.7 sini. Is• ' rail O'o 13.8 ini aytrmaktsdır. Dünyada bu yarışmada "o 25 ila Kuzey Vietnam, sonrs * ' 19 ile Laos o ve °i> 17.3 ile Kuzey Kore en ileride bulunmaktadır. Türkiyede bu nisbetler, 1965. 1966 ve 1967 ytllarında mütenazıran ':'» İ3, 4.4 ve 4.6 olarak yükselrnekiedir. EM Askeri meseleler Meclislere iiçer aylığına bütçe çalışmalarıyla girmekte ve alışıla gelen edebiyatı içinde yenilik aramadan bir iaşe ve ibate bütçesi halinde çıkmak tadır. Plânı hazırlıyan asker, bir taraftan askeri yardıma alışmıs olduğundan ve bunu değistirecek mekanizrna da elinde bulunmadı ğından kalkmms plânı içinde yerini aramamakta: diğer taraftan ds elindeki kuvveti besleme mecburiyetinden ancak bunun çerçevesindeki ihtiyaçUrı dile getirebilmektedir. Arada sırada kendi kendine ye ter olma anlayışıyla da (harb sanayii) yaratma çabasına düşmek te ve esas itibartyla devlete ait olan bu konuyu halle gücü de yet mediğinden sadece mevcudu idame edecek bakım ve tâmir atelyele rini kurabilmektedir. Gemi inşaatı bir ölçüde bunun dışında kalmaktadır. Ayrıca, harb sanayii diye mücerret bir sanayi dalı yok'nr. Bu birinci maddede ifade edil diği üzere tüm milli sansyiin içinde düşünülecek bir konudur ve ancak onun milli varlığmdan ve gelişmeEİnden doğaeak bir üretim . E l Milli Savunma meseleleıi genis bir mahalli ve dünya külru rü istiyen bir konudnr. Bir ülkenin dış politikasmda bagimsızlık, hangi ittUak içinde bolnnulursa bulunnlsnn. silâhlı kv%vetlerinin dışa bağtmstzlıii ile raütenasiptir. Millî Savunmanın temel felse fesi, sağlam bir miiliyeteiliğe ve dolayısiyle her nereden gelirse eel sin yabancı silâh, vâsrts ve techizatta (YARDIM) anlayışından kur tulmaya. bn eayreti ciddi olarak göstermefe dayanmalıdır. Askerî yardımlar, bunu yapau devletin elinde daima kendi çıkarlan yönünde müdahaleci bîr baskı aracıdır. (l'lusal ordu ozlemi), kısa veya uzun vâdeli plânlar içinde bu çibl haskıiardnn kurtulmanın vonünü eösteren samimi bir ifadedir. Ve buna gerçek değerini vf r me bir ni11î sııur oijr'nlaşraasidır ! Saym Bülent Ecevıt'ten aşağıdaki mektubu alriım, aynen vayınlıyorum : Sayın tlhan Selçuk, Bugünki! vazınızda (12 Evlül 1969) çok açık bir vanhjlık ve haksızlık var Cumhunyet Halk Partisinin Türkiye Büyük Millet Meclr sinde yaptığı sirısım, Sayın Sadı Alkıhç'ın ve bütün fikîr suçlulannın da affını ve her türlü kamu haklarına ve sivasal haklara kavusmalarını rir.sörüvorrtu Kaldı kı, daha önce. Genel Başkammız Saytn tsmeî tnönu nün verriığı görev üzerıne. Merkez Yönetım Kurulu Üvernv Sayın Prof. Turan Güneş. Adalet Bakam Savın Hasan Dlnçe' ' dyaret etmıs. ve Savın Sadı Alkılıç'ın ha?talık durumu dıkk'e alınarak kanunî hnklarınrian yararlar.riınlması ve *erbe« rtırakılması için Genel Başkammızın dilecını Adalet Bakanın Jİastırmıstı. Sa«nn Turan Günes'ln Genel Başkammız adına vaptıgı n>. müracaat ile ilgih haber. sizin de vazarı bulundugunuz Cum huriyet Ga?ptesinin 1 Şubat 1969 tarihli sayısında 5 incı sayfan; vayınlanmıştır Uluslararası Af Kurumu, Genel Başkanımıza bu konııd^ 2österrîı5i vakın ilgi dolayısıyla bir teşekkür mektubu da gön tlermistir. Bu gerçeklert sütununuzda açıklamanızı dilerim. sunarım \ Rülent KCKVtT '«•••• • • • • • • • • • • • • « • • • • • • • • • • • • •••••«" • » • • • • • • • • • •• • • • • • • • • • • • a Not SON V EF A T Cemıyetimiz eski Başkanlarır.dan: YEFAT Sevgilt annemiz SAUH ÖNEY ile eşi AZİZA ŞORİS vef»t etmistir. Cenazesı cum» günü 19 Eylül saat H'de Feriköy Katolik Lstin meTarlıgind» icra olunıeaktır. KederH çocokları: Vusuf Sori» ve esi Fr»n»uaı, İsa Şoris. Eliz Soydan. esi Şukrü Soydın ve coeııkltn. (Cumhurivet: 11325) RUHSAN ÖNEY ?efat etmişlerdır. Cenazelerinm 19 9 1Ufi9 cuma şünü öğle na mazını müteakıp Şişli Camiinden kalaırılacağmı üyelenmıze duyurur, merhumeye ve merhuma Tanrıdan rahmet, ailesin<= oaşsagüğı dileriz. İstanbul Vüksek Iktisat ve Ticarei Mektehi Mezunlan Cemiyeti Istanmıl Suhesi (Cumlıunyet: 11328) küllOr hoyatımmn alün anahtarı 4.CİLT TAMAMLANDI 5. CİLDİN İLK FASİKÜLÜ OLAN 81. FASİKÜL ÇIKTI ^ l CİLT KâPtKLMI 10 l l » » EKSIK PASİKÜLLEK 3 LİRA HEK Ck.T. LUKt CİLTL! U LMU İnsan gücü oranları nsan gücü nisbetlerine gelince: Türkiye NATO ve Varşova Paktlan arasında Amerika ve Rus yadan sonra en büyük insan gücü nü besliyen ülkedir. '''ürkiyeden sonra gelen NATO ülkeleri ve Mil li Savunma bütçeleri kısmen şöyledir: Ordn mevcudu (Bin Kişi) 505 456 • Muayenehone Nakli Uofctor Uperat. Emir Necib Atakam Harbıye • Cumflarıyet c»d. 309 Kat 1 (Orduevı ftarşısı) Hastalanru kabuie beşlamışür. Tel.: 4« 84 37 ıCumhıınvc! DEN ZCL'K BANKASI T.A.O. DAN Bankaımz ihtiyacı için 8.650 mt. NKOY tipi ELEKTRİK KABLOSU satın alınacaktır Teklıfleı en geç 23 9/1969 akşamına kadar Bahçekapı 27 Mayıs Haıı â. katta Satınalms Komısyonu Başkanlığma verüecektır. Şartnamesı Malzeme Müdürlüğünden temin edilebilir Dos No: 1216 969 (Basm: 22513/11317) İ Yün ve Pamuk Tipi Fransa F. Almanya İngiltere ttalya €.1 5.11 5.5 1.95 M.S.B. Bütçesi • Milyar dolâr » » . » » » » Nylon 6 Elyafı Ekim ayı zarfında e ARKN KİTABEVİ İSTANBIA İlâncılık: 4470, 11311 Bu ülkeler, Türkiyeden 5 ilâ 14 misli daha fazla bir savunma bütçesi idame etmekte, fakat Ordula ruıın insan gücünü arttırmamakta dırlar. Zira, insan miktarı arttıkça iskân. yedinre, giydirme ve iş letme masrafları da lüzumsuz bir «sekilde arhnakta ve daha lyi silâh, daha büvük hareket kabiliye tini sağlıyacak iç ve dıs alımlars p«ra aynltraamalttadır. Aynca, eğitim aoksan kalmaktadır. Mill' Bugün askeri yardım belkl biı zarurettir. Fakat kurtnlmanın ça. basını gostermemek. yakın geçmisin tecrübelerinden Hojan Keuıalizmin milliyetci ruh ve innn oıyla bağdasacak bir anlayif olmjdığı glb' buna izah tarzı bulnıak da mümkün değildir. Bunlar isr anrak. bilincli. Batı ve Doğu hlnk larmır kültürüne acık ve dillerinı vikıf. ofcvyan va «kvdujrundıır milli nericeir Istihrae eden, tak piyasaya arz edileceKrır. Sentetik Iplik F a b r i k a l a n A S Bursa Moran: lfU3 11332