Katalog

tFE ÎKİ 5 Ağustos 1969 CUMHl'RİYKT Iki haber ve bir din kitabı Dr. Fahrettın VAKAL M nmittriTet gazetesl oknrlan hatırlıy*>"c»kUrdır elbet, »on haftalarda ba gatde iki haber yayınladı: Bnnlann ber ikile iman düsüncesinde gorülen temelli deklifcin (U yuzune çıkarttıfı çok önemll akıma iliskindi. Düsüncede bn defrişikise. hiç kuşkusnz bılimde ve onun uygtınasında kaydedilen ilerletnelerin sonnca (EMEKLİ TÜMGENERAL) !•••••••••••• Gerçeği İİ! m i : Düzeni eleştirmeden.. Demirel'i eleştirmek? Sermaye çevrelerinde ve sermaye çevrelerinin ıBzculerinde blr süreden beri engin bir telâs goze çarpmaktadır. Yatırunlann durması, döviz transferlerfnin gecîkmrîi, fiyatlann yttksebııesi, ve iktisadî gidişin topallaması karşısında: Dar boğazlara girıyoruz. dive fervat etmektedirler. Gerçekten de Turkivenin durumu adamakıllı sıkışmaya baslamıstır. Demirel sağda solda nutuk ve temel atıp lrurb»D kesedurson, işler övlesine çıçrından çıkmıştır Id hükfimerrn Bakan lan içinde kar^a avıyla kalkınma vontemleri gösterenler bile vardır. Çok derinliğine sritmeden bir kaç cizgiyle «Hasta AdamJ ın halini gözler öriine sernıe1» nıümkiindür: 1 Tnrkiyede dönözn ha«ına hubnbat artmıyer.. 2 Kisi basına ihracat artmıyor.. 3 Parçası dışandan celea montaj ve maddesi dışandan gelen imalitm döviz yermiyor. 4 Yabancı sermaye, gerektiğinden fazlasım gBtttrnyor.. 5 Yoksul ülkemiz tüketime zorlannor.. 6 Açık pazanmn yabancı knmpanya tekeüerine devlet eUyle sunuluvor.. T Bütün bunlann vanısıra \nadolu vabancı kapitalizmin bir ileri karakolu nitcliğini sürdürinor.. Bu marifetleri bir toplum diizrni olarak millete yükliyenleT blr a\uç komprador • mu'egallıbe taifesinden haşkası deSildir. Gidişatı üç bes kalem rakamla görmek veya çöstermek istersek kolavdır: Türkiyede 1950 drn heri ekirne açılan topraklar iki misline yakın hüvümüs ama dönum basına üretim artmamıştır. 1953 te dekar başına 149 kilo hu^dav alan Türkive. 1963 de 127 kilo. 1965 te dekar başına 107 kilo, 1966 da 140 kilo almıştır. Buleari«lan iserthniimbaşına ?:>0 kilo hujdav alrnaktadır. Bövlece her vıl» ekmeklik bnçdav i^in Am^>riUa^a a^ııc açan hir toplum manzarasındaMz. thracat alanındaki halimiz de acıklıdır. Birlesmis Milletler istati^tiklerine eöre t9S« de Türkive ihracatının dünva ihracati içindeki pavı 0.005 iken 1966 da bu orar 0.0025 e düsmüstür. Daha acık de\islp binde 5 ten binde iki buçuğa vani varı <ama düsmustür. Kisi başına elektrik tüketimi Yunanistanda S » <0 kilovat. Tiirkivede 150 kilo\attır Yii/ hinlerce iscimiz ve hinlerce doktoiumuz, muhpndisimiz dışandadır, binlercesi Ae dışarı fitmfk için çare antmaktadir Dısanda bulunan 245 bilim adamımızdan 151 i bulunduklan ülkenin Dvrn^nna geçmişleTdir. Bunlardan 107 si Amerikan vatandaşı olmuşlardır. Bövlece Amerikadan buğday satın almakta, Amerika\a bevin ihraç etmekte, ve sahane hir dış ticaretin tiyatrosunda kendimizi dünyaya gnltinç etmekteyiı. Dıs ticaret acığimız 1%4 de 126 milvon dolar. 196« da 2TJ milvon dolar. 19R8 vılında 2fi? mihon dolardır. 1967 de 11 milyon dolar vabancı sprma\e vurda cirmis. 25 railyon dolar kar vurt dışına çıkmıştır. 1968 vılmda 12 miUon dolar vabancı sermave jjelmis. 29 milvon kâr transferi yapılmıs. Demek kl Tnrkiyp bir büvük vemlik. ve bir açık pazar. kov kov al. kov ko* al... İçinde bulundu£umnz 1969 vılında nefes darlığı artmı?, vatırımlar tıknefes kalmış. ve sermave çcvrelerinin dövbı transferleri gerikince i? adamlarının ehliyetli sözcfileri bagırmaya baslamıslardır: Dar boğazlara giriyoruz, durum kcrüve gidiyor, Iktidar uyarmalara kulak asmıyor .. tktidar bu uyarmalara kulak assa ne olacak, umiM ne olacak? Bir kere halkın aleyhlne bir v>syal diizenln ve blr iktisadi tistemin yüratücüjüdür bu iktidar Ağzıyla kus tutsa. gereklı reformlar yapmadan ve b'J düzeni degistîrmeden kalkınma yo> lnna giremez. «Turkıyede kalkınma riemfk düz^n değışıklığı de mektır» Pu gerçek kafalara çakılmadan ne. e yarar iktidardan yakınmak? Ha Menderea.. Ha Demirel . Ha da bir başkasi.. tktidara gececek olanlar. vabancı «ermavedara, verli kompradora tutsak oldukça aızıyla kuş tutsalar nafiledir Ba» Sülev man Demirel her halde iktidann cidisini tek basına dfizenlemiyor. Yabancı kapitalistlerin danısmanları çevre^indedir.. Biı deki sermaytrcilcr ile içiçe hazırlaııdı plân ve programlar Bugün Iktidarı tenkide \önelen Babıâli kurnazları, daha bir iki yıl önce Demi.el'e alkıs tntuyorlardı. Ve şimdi de yeriyorlar Demiren... Ne istiyorlar bunlar? . Düze ı degişmiyecelCr yafma Ha^an'ın böreği devam edecek; ama dıs ticaret artocsJı, Lbracat çoğalacak. döviz tranaferleıi zamanında yapılacak. herkes kendi koltuğunda rahat ve oldugu gibl kalacak . Böyle bir is için Hazreti Musa'nın sihirll âsası yetemez. Düzeni eleştirmeden Demirel iktidarını eleştirmek, Türk okurlartnı aldatmak sahtecilitinden \t ilcrici görünmek kurnazügından baska bir sey değildir. İ öğretmenı Türk T ürk yakından tanımıştopiumunu bır ın kavramalılar sandır. O dml mançlannı tahrik edecek kadar toplum pslkolojısinden yoksun değildir. Bir toplumun manevl inançlara muhtaç olduğunu bılir. Bu inançlann kutsallığına saygılıdır. Kanunlarm etkısız kaldığı yerde, din! inançların toplum düzeninın bozulmaaını önledığını bılen bir aydındırDini uğruna vatan müdafaasın da insan üstü başarı gösteren bir milletın dınine öğretmen düşman olmaz. Kıralık bozguncular bu gerçeği kavramalıdır. öğretmenın, toplum kaderinde, toplum çıkanna değişımler istemesini, hazmedenvyenlerin çatlak seslerine kulak kabartan, elı çamurlu dili karalı düşmanları. yaptıgınız milletimizin var hgına ihanettir öğretmen, inandığı dâvada hedefe varmaya kararhdjr. Tertıp, tahrik, baskı, saldın öğretmeni belki mücadelesınde kahnndan öldUrür; Ancak öğretmenl idealin den döndüremez Mahmnt Ocakh (Artrtn ILK • SEN Baskanı) ranmak isterler. Meslekl bİT s«ndıka sse, Ufc ?Vnce kendi problemlerıni halletmek zorundadır. Elbet'e Toprak dftvası, Petrol davası, dışa bağlı sanavınin zararları, her TUrk ögTetmenlnin tlgl duyduklan konulardır. Mtllet olarak tamamen bagımsız, kendi kendımıze yeter bır duruma ulaştığımız anda buna sevinıniyecelt bır Türk öğretmerıi dtişünUlemez. Esasen öğretmen bu ana dâvaların her yerde aaTunucusu durumundadır. BugUn için. öncelikle halli gereken. meslegimızle ilgili bırçok problemimil m«vcuttur TÖS'un mesleM yönü, siyasl yonünden daha guçlll olursa o zaman bunlar halledıleceğ! gıbi, bagımsız öğretmenler da TÖS'e geleceklerdir. Bununla birlikte, bnklnsn da değil. Her çeyden önce, bır sefer berlik daha ilân edilmelı. okulRUZ köy bırablmamalı. Öğretmen sız okul bırakılmamalı. Kutsal ittifak aberlerin blrivi Paris Camii Imamının bir Fransız papazınt konusmak iizere ıiye dâvetini kapsıyordn. Bo haberle bir.e biri müslüraan. biri katolik olan dia mlarının resimleri de «azetede yer alı•dn. B İ T s a v ı n p a p a « ı n aide \aız etmesi övle pek sık görülen bir y olma«a çerekti. Ama bn özelli£i bir vaolayın bnndan da dataa anlamlı bir difer ıfl vardı: Vâlz, islâm dini rnensuplarına tynnları (ütme» eibi kntsal bir «örev al$ olan katolik din adamlarinın Marksizm •rindeki düsüncelerini açıklıvacaktı. Bn ıda Sayın Çoban, katolikli£in yalnıı ve lece din konusnnda Marksizm'e karsı olpnnn. yoksa govyal, siyasal ve ekonomik nlarda onu vermenin söz konn^n olmatını da gazetecilere bildiriyordn. Olayın jinallijri ortada idi. Oru daha çok önceierl Papalık v8ee kateneini. yaslııını, kadınım, erketinl, zenıini. voksnlnnu, bileininl, eahilini etkilln bu yeni akımın varattıgı veni yargılan iintö ve hattâ telâ* 11e karsılamıstı. B« ımın daba da vavılarak çok zararlı elmaıa tneydan vermemek için müteveffa Papa . Jan ve simdiki Papa 6. Paııl. protestan; ve ortodoksluk ile birlesme ve dijer nlerle hn arada islâm ile de anlaşma peıde kosmak terejini dnvtnnslar ve hare>te eeçmislerdi. Kntsal Papa'nın Türkiye'! gelisinin böyle bir amaç tasıdıiı da »övnivordn. Bu arada tnciltere bükümetinin sbsksnlıtmd» bir 7atnanlar vazifeli olan ılü tarihci Tcnnhee dinler arasında bir uts»I ittifak'ın varaTİarı üzerinde vapıtlayla, makaleleri ile öfciitler verivordu. I •öyledir: 1) Bizler başkslan i!e birlıkte yaşıyoruı. 2) Bizler yer üzerınd» yaşıyoruz. 3) Biz keodimiz bu âlemin kuçücuk bir parçasıyız. 4) Bununla beraber bizlerin düşünmek Te arzulamak alanında bazı yeteneklerimiz vardır. % Bizler baskaları ile blrllkte yaşıyornz: Bİ7İer birbirımizden bağımsız olarak değil belki bır arada yaşıyoruz. Bunun kadar varhğımızın derinliklerine inebılmi? pek az gerçek vardır ve hiçbir kimse bundan uzak kalamaz. Kesinlikle tek basına bır insan hayatı mümkün değildir. Diger benzerleri olmaknzın bir in*an ne konusabiıir, ne dusunebı , lır ve ne de sevebılir. hattâ dünyava gelemez, biz bırbirımize muhtacız Tum toplum bütun alanlarda (ondfere, oğretmene, mslrinİ5te, gazetecive) güven ve arkadashk dokuaundan başka bir sey değıldir # Bis yer Ozerinde bulnnayeru: Ve 15te bövlece vasamamız diger pek çoklarm? bağlı olarak surup gitmektedır. Hayatımız yerın bitkilenne, havvanlanna ve nesnelerine de bağlıdır. tlk haykırısımızdan beri çok çesitli etkinliklerle (denemek. kavramak, meme etnmek. daha sonra oynamak, dönüştürmek, çalısmak, çizmek, hesap etmek, düjünmek, hayran kalmak) dünya ile tenıastayım. îster kapkacak yaparak, ister füzeler hazırlayarak tfünvavı dönüştürmek, lste bunlarla yaşantımız renklenir, baska bir anlayışla İse hayatımızı duşüncesiz bir biçimde vo de ahmakça geçirmis oluruz. Boylelikle ailo kurumunun mutluluSundan baska memleketın hatta insanlıgın mutluluguna da katkıda bulunuruz. Hepimiz dünvayı innanctl ve yasanabilir yapmıva çabalamalıvız, emeîimizle onu egemeîiHSimiz altına almava girismeliyİ7 Bu tür davranı«la ralnız madde ilemini deüıl belki biz kendımizi de gelistiririz. Biz emekle sekillenirit v«... gerçek insana dö9 Biz errenln hir parçsmyız: VarlıBımızın 3 üncri <iB»si bu madde«'1 Hlemln tamamlavıcı bir kesimi olmanıızdır Biz kusJru<uz bizi çeviren âlemin vapılmış olrtuSu tıpVııı element'lerden meydana gelmisizdir. Bızier en nizli lifierimize degin SvleMne bu âlemin bir parcasıvız ki bir tek (füvinee »ahibi olmavı. bir tek kfirar »lma\T bevnimiz hücrelerinin l<l™*«l olmak«ırın, sözün kı*a«ı bu ilemin madtlesi olmak^ırın ba^araTTiav7.Bu olguda hiçbir onur kıncıhîı voktur. Ve biz iste buyuz rj bu bizim ululuğumuzdur A Ointnunda SzsörlBk: R'r!?r Slemin düsünrrere re ^areket f'm*»t n'uktedir bir cüzıivüz ve çoSalan b:r örırürlüki» nitelenmi» olarak 1 olanı »eççbiliriz. ^1 KISMS »ktardıfımız hv d««{inepleTa>n w>nr» venl tlmihtl'de katoltklitin b»<rtt«m ırr»n»Ipltrl «lan: Âlemlerin varadılım, Innantn k8keni. llk cflnah (Adem ve HavvK'nın laiedikleri rBnahın ln«an neillner çektlmevinin karınılmaıı oldntv), Hâkire Mervemln bftyfik riinah olmaknzın t<a*rı dotarmaın ve flçleme (Tann. tsa. Rnhülknılns'fln her flcflnfln de tann oldnklan) Oıerinde bnnlann efsane niteilHnde hntandntn kammnın vavılmanını Snlemek leln Mlimin lon hnlnslarına iıvmn veni vommlar ilerİTe »flrfllmpkte ve âdeta esH lnanıslar bir taraf» itiltnrktedir. boltmnnde innn K Hatnn4 blrind4 öğesi «iı konnnı kayatının baslıea slmaktadır. B» 8r« ve bnna ba|h açıklamalar SONUÇ dah» tlan B lr seferberlık veya koybolge edilmelı, yeteneklı çocuklannın kasaba SOMUÇ ve taraftar kazanacaktır. tlki. Ortası, Yuksegi Ue yüz elU bınden fazla öS:retmenın bir sendikada birleştığıni düşünebiliyorrnusunuz?.. O zaman mevcut bütun partiler böyle güçlü bir »endikanın arzulannı yerine getirtneye çalışacaklardır. TÖS imk&nlannı iyi bir şekilde kullanır, ulaşmak istedigi amaca varmak için tesbit ettiği plandan aynlmazsa, Umit edilen elbette gerçekleşecektir. Zihrd ÖZGtR (Ed. Grb. ögr. . Eakişehir) T ÖS kendi dâra'.arına sahıp çıktıgı oranda kruvreUenecelt ort» okullartnda, gerekirse ya'ıh olarak okutulmaları temm edilmeli Madem ki meslek ve banat okullan ilkokula dayatılEmıyacak, geriye dönüş yapılamıyacak, hiç olmazsa bir adım ilen gıdılmeli. tlkokuldan sonra yetenekli kby çocuklanna kapılar açılmah. Bunun İçin de gerekli olan, ortaokul oknm» tmkânının •ağlannıasıdır. Yetenetdi çocuklanmız. kasabalı olsun, kovlü olsun. şehırh oisun okutulmalı. Ge!ece*e hazırlanmah, yurt kalkınması başka türlu olmaz Numan ÖZDEMİR (Ist. Bel. Mec. Stenoğrafı) öteki tartışmacdar S. Koçaş'ın «Okutulmayan mlllet» yazısı için Adapazan Cengız Topel Okulu Müdürü Abdullah Çelik, Beykoz'dan öğretmen Hüseyin Demir. Ankara Erkek Tek Öğretmen Okulundan Mahmut Tahir Doğan ve Üsküpdere koyunden öğrenci Necdet Tekın de tartışma yazılan göndermışler yıllardır ulusun okutulmamasmı tenkid ederek bu konudaki düşüncelerinl belirtmişler, Koçaş'ın düşüncesini destekled.klerıni açıklamışlardır. Utanç verici fmran öktem'ln cenaze na" mazını kıldırmak tstemeyen ferici din maskesl gıymiş yobaalar Kayseri'de de günümüzün yüz karası olan ve genls yankılar uyandıran böyle bır oİRvın olusmasına sebep olmuşlardır. Tutumlarından anlasıldığı gibi katışıklı bir terbiye görmüştür bu gibiler. Töre anlayışı gelismemıştir onlarda. Müslümandırlar güya. Pakat islftm büyUMerinin sozlerini bile anımsamadılar. Gerçek blr müslüman toplumun eğıticisl olan öğTetmene el kaldırmaz. Hz. Ali'nın sözüne kulak kabartır bir parça«Bana bir harf Sgretenln kSleai oluram.» Kble olmak nerde, öğretmen dövrnek nerde? Kayseri olaylannın tertipçüeri öğretmenlen kole etmek isteğindedırler herhalde. Düşünce özgürlüğü olan ülkemizde bu tür olaylann oluşması utanç vermektedir. «Hak» dıyenin basına topuzlar vuruluyor. Hakkını arayanın karşısına aşılamayacak engeller çıkanlıyor. öğretmenlere karşı yapılanların kaçıncısı bu? Tüm bunlann ardından yine egitim sorunu kalıyor ortada. «Tann meslefi» olan ögretmenlik nerde, Kayseri'de ve yurdun türlü köşeldnde hor görülen ögretmenlik nerde? ngitimcilere yapılan bu küflü •'saldınlar Türk ülusunu Ortaçağın karanhklanna itilmekten kurtaramıyacaktır. Günümüz Türkıyesinde aAlfabe» iîe «Elıfbannın savunuculan karşıkarşıya gelmiştir. Siz ve sizin gibi Ulkücü öğretmenler blze ışık tutup yol gosterdiniz. Omal KALYOVCU (Beslkdürü öf. Ok. öjrenci) Okutulmayan millek Papazlar arasında r kinci haberde i*e knzuenklan koroyan ' çabanlar, yâni papazlar arasında »ol flirlerin ciderek ver kazandıgını oknyordnk. fe var ki artık vasını basını almıi ve en vük^k mertebelere çıkmıs olan kisiler de (karinal, haspi'kopo» ve piskoposlar) hn ıeli«iifvi »nla'isla kariılıvorlar ve «enç rahip•rin ho düsuncelerini pavlasıvorlardı. Dnnm her halde Saınt Ançnstin ve Saint Thona* d'Aquin'lerin ötrencileri için vürekler ıcı«ıvdı, anna ne yapılabilirdi? Ne yapabilirerdi? Bnnnnla heraber biıim din adamlanroın mlarınkivle knaslaraak pek akıl kârı otanazdı. Zira. onlar valnız revflation ve tralition ile \etinen kisiler değillerdi. Zamanın leiismesl ilf knralların da detiseeeginl ka>n1lenivorlardı. Şn da var kl onlann hep*inin müsbet ilimlerle lliskilrri devamlıydı. S Yeni ilmihal 'oiık papazları artık yetersiz kalmış olan riizvıllann dintel ilkelerini fünan lcaplanna nvdnrmanın çabasına jiriştiler ve yenl hir catechisme (ilmibal) harırladılar. B» Mtap «artlanmıs olan kisilerre yerildi, Roma da i«in içine karıştı. Bnnnnla beraber Hollanda clerg^'sinin yüksek gommlnlan genç papaziann bn firisimlerini desteklivorlardı. Sonnnda Hollanda dili üzerinde yeni katolik ilmihali vavınlandı (1956). Ardından inzlliıce. daha sonra almancs ve fransıze» çevirileri de basıldı. Ba yeni katolik llmihalinin Szellikte blrlnci böiürnünden bazı pasajlan Cnmhariyet oknrlarının bilgilerine sunmakta varar görGrornm. Sanıvornm ki bnnlan valniz din adamlarımız, a^ dınlarımı? de|il özellikle politikacılarımız dikkatle oknmalıdırlar. eıkmazdan knrtulmak N itekim. basıvadılar. tlkln Hollanda Içln paçaian ka Sonuç K atolfklirin Szellikle nzav haganlanndan «onra kendi«inl venl ko«nl!ara nvdnrma ç»ba«ı fizerinde aydınlarımızın, din adamlarımızın Te hele ban politikarılanmızin titijllkIe dnrmalannı Istemek hükkımızdır. Onlar vakın va da nzak cevrelerde ne oinp ne hitti>inl «trenmeyp heveü eöstermemekle «örevlerini kStfive k«Hamvorlar. daha âotrınn ıtifmlekete, nlnıa yank edivorlar. Tüzyıllar boynnca halkımizı kapkara h!lei<izlite mahknm edenleri hep birlikte lânetlivelim elbet. ama bnndan bövle küçük hesaplardan vazepçplim ve her sevden önce eîitimi kamnv» mal edelim. Knrtnlngnn llk asaması bn!. ayın Sadi Koça^ «Okutulmayan Millet» lsımli yazısıyla acı bir gerçeğe pannak basmıştır. Tam 2400 yü önce yaşamış olan Insanlardan örnekjer vermekte, Ay'ın fethedildigl bir sırada «Ne zaman milletin okumasına lmkân vermişsek, ne zaman kabihyetlerin parlamasına imkân sağlamışsak iyi neticeler aimışız. Bir Mustafa Kemâl böyle yetişmiş. Ama bugün bu yulla yetışmiş bir Başbakan'a bile bu gerçeği hatırlatmak:, 65000 köy veya mahallede ılkokulu Ditıren çocuklann hiç olmazsa en kabiliyethlerinin Ebe vey» İmam Hatip Okuluna gitmekten kurtanlrfasıru tavslye etmek durumu İle karsı karşıyayız» demektedir. Bugün dUnyanırı hangl toplumuna bakarsak bakalım... Gerek ekonomik, gerek teknik yöntinden geri olan uluslann mutlaka okutulmamış bir yığın karacahıl olduklannı görürüz .. Bundnn tam 2400 yıl evvei bu meseleye parmak basmı? ınsanlar olduğuna göre. bizim de halfamızın halâ yandan çogunun okutulmama8i Uzülünecek bir meseledir. Bu ulusun yöneticisi olarak, aydını olarak kafalarımın avuçlanmızın içersine almah, düşünmeliyız derin dertn . Neden bu insanlann okutulmadıgı Üzerinde düîünmeliyız?. Üniversileler ve yöneticiler S SONUÇ TöS'ten beklediklerimiz B artıler memleket sonınlannı, * tüzükleri proğramlan açısından ele alıp, çaresini de ortaya koyarak vataodaşın itimadını ka B lr îlkçağda Sokrat öldilrülrnüştü. Ama sonradan aniaşılrrusti ciçin oldürülrnu? olduğu. Fakat bır OrtaçajSda, bır Yeniçağda, bir Yakınçağda bu durum boyle olmuştu. Yalnız akhn hakim oldugu bir Füze çagında 65000 öğretmenın temsılcıliğini yapan 800 öğretmenin bir sınema salonunda kongre ya parken Hnç edilmeye çalışüması cıdden akıllara durgunluk veren bır olavdır. Yoneticl ve aydınm bu noktada mutlak durması r* DİKKAT demesl gerekir. Mnkrpmin TEKtN (öğretmen SAKARYA) İSTTVCOSOM GAUB&P/'t Okutulmalı nı okudum. Sayın Senator, şuphesız üzennde düsünülmeyen, duşünülmesi ve durulması gereken guzel bir konuya deginmıştır. Ancak, biraz öfkeli görünmuştür. Konuyu soğukkanlüıkla incelememiştir. Sonunda, çözüın yolunu göstenrken, aözti kı sa kesmiştir. Çözıta yolunu, ildnci bir yazısında belirtecek belki. Biz stmdi geri kalmıalıgın Mgisini duyma'dan, geçmişl bir yana bırakarak .üerlerniş uygarlıga, yetışmeğe çalışacağız. Bu nasıl olacak"1 Blr kere öğrenim kurumlanmızın hepsine, genls gftrüş gırecek. Kolay değil bu, bili yorum. Dinde reformunu yapmamış, rönesans denılen uyanıçını geregi gibl yapmamı; bir ulus için kolay değil bu. Bir türİU çoğunluğa mâl edilemiyen, her geçen gün birae daha artan tartışmalara sebep olan atılışlan ile dahl trnacmı ulaşamamış bir ulus için, hiç d* kolay değil. OkuS enatör Sadl Koçaş'ınyazısıtulmayan Millet, adlı Nimbüs ••>••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• ayın Doç. Dr Cavıt Orhan Tütengil'in Cumhuriyet e vaz dığı (Üniversiteler ve Yöneticileri) adlı yazıyı okudum Sayın Tutengil'ı alkışlarız. Üniversıtelenmizde. toplumun dertlerıni dert edinen egitim oğretım görevlisi yok degıldir Ancak S^yın TUtengü'ın yazdığı ve Z ya Gokalp'in tasnili olan: (T) ^îa as, fî) Şöhret, (5> tlim için çalışanlar, (i) Kayıtsızlar olmak üyere dört smıfta toplanmış oîan. Üniversite görevlilerınin bugilnkıi tutumian, 1. ve) 2. maddelere gore hareket etmektedirler. Toplumumuz gerçek bir bunalım içindedir. Toplumu bu bunalımdan ancak güçltt bir donüşüm kurtarabilir. Bu dönüşılmün, gerçeklığıne en çok inananlar da, gerçekten Atatürk'çü, toplumcu. halktan yana, gerçek Atatürk gençliğidir Gençlik. Türk Ulusunun girdl Jh çıkmazı çok lyt bir sekılde Korüp, hissettiği için, bu bozuk egitim, ya da kapkaç düzen:nı protesto etmek için boykotlarla direnislertni sürdürmektedırler. Aslında bu direnis tum ulusumurun direnışi olmahvdı. Ezılen halkm, okulsuz çocuk babalarının alkışlam8sı Kerekli blr dırenıçtir. genç Ünıversıtelinin dırenısı Hareketten. direnis ve dönüşumder yanayız. Bu vonlvl toplumcu Türk gençiiğinin eylem;ne katılmayan devrimci. kuruiuş ve sendikalan da kmıyoruı. Artık lâf ebelığmi bırakıp fiill evleme geçmenm zamanı geçm;ştır Üniversite hocalannm. ögrencilerin istekleri olan, halka donuk egitim, egitim düzenmın degişiklıgine katılmayıp. kendi çıkarları için bazı reformlar ıstemelerini de aynı anlamda kınamaktaVrz Bu fakır ve ezık halkın sırtından ahnEcak vergnlerle. tazminat zammı Istemek. cebleri şissin d;ve özel okııl profesörlügu va da ögretim görevliliği vatıan profesörlerimizi ezık halka sıı+ dönmüs. hslkian kopmus aydmlar olarak «çörmekteviz Zıra bunlar para için öğretim görevlilijh yapanlar kategorisinde olan kişilerdir Bu nokta da bulunan profesörlerimizi toplum önünde aiddetle protesto ederlz. Halka döniik ejfitime. de*rim İçin egitim direni$ine tüm aydınları dâvet ediyoruz. Yoksa, oolisin eopuyla öğrencisini basbasa bırakanlara Türk toplumu en azmdan gülmekte, onlardan öç alma zsmannu BAŞVEKİLİM BÜTÜN KİTAPÇILARDAN ARAYINIZ GBtfLDAClîlM: BATEŞ (Cumhurıjet: 93*4) TESEKKÜR Oğlun Bııl^nt ın tıreoglnvsal kıst amelijatmı bizzat yapan oğren^ılığımden berı kendısıne sevgı ve hurmet hıslenle bağlı bulunduğum buyuk hocam, Prof Dr. SAFA KARATAY'A ve yardımUrını unutarr.r. at ağım Başasıstan, Dr İbrahim SAVAŞ'a, Narkoz tor Dr Ferhan ML'RAT'a, mudau labıbımu Di Hasan Ml'KADDLSİ ;. e mınret ve sükranUrımı arz eder, KlmiK Ba^nemiıre^ı Hafi7e Yaman, Servıs Hem?ıre=ı Fahnye Tumer ıle Muserref ve Mııazzeı hanımlara ve Klını İ ğın diğer butun pprsonelıne teşekkur ederım • Dr. Havrettin KVRAMA • • (Cumhuriyet: 9365) Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir ve Hidrografl Dairesı Başkanlığından Dlldlrllmlştlr. DENİZCİLERE VE HAVACILARA M SAYIU HİLDtrlt fl Agustos 196a tanhinde 09 00 Ue n.00 saaUen arasınaa asagıdakl noktaiann üirleştıği sana içinde »eyretme, demırleme avlanma ve bu sahanırı 1500 metreye kadar olaı. yüksektiğl cac ve mal emniyeti bakunmdan tenlikelldir KAR\UENtZ İSTANBUL BOG/VZ1 1 n ö nokta: Eniemi 41 derece 13 dakika Kuzey, Boylarm 29 derece 09 dakika Doğv & 4958 Anadolu Fanert. 3 nd nokta. Enleml 41 derece 13 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 07 dakika Dogu 3 ncü nokta: Enleml 41 dereca 15 daklka Kuzey Boylamı 29 derece 06 daklka Dogu 4 ncü nokta: Enleml 41 derece 15 daklka Kuzey Boylamı 29 derece 11 daklka Dogu. DENtZCfflLERE VE HAVAC1LARA ÖNEMLh. DUYÜRÜLCR. (Basın: 19596/9862) SONUÇ rtık biz (meseleler sokakta halledilemez> sözlerine katılmıyoruz ÇUnkil. en köklü meselelerimız bile, Meclislerde halledilmeden. Meclislenn tatıle girmeleriyle Türk halkı bir baska yönlü uyutulmaya çahsılmaktadır. Ama burada yamlan vanıltanlardır. Türk toplumu uyan mıstır, uyanmaktadır. tbrahtaı İSPÎR A / L AN Kabataş Erkek Lisesi Müdürlüğünden pansivon hesap memuru alınacaktır. 1 tntibak derecesine göre 700 liraya kadar fieret. S Evli ise lojman. 3 Gunde üç övnn vemek verileeektir. Tahp olanlann dılekçelerı ile «ahsen Oku! Müdürlüğüne mi;racaatları (Basın: 20144/9358) Turistik Müesseselerin Dikkaline 23. Kota Tahsisli îthal Mallan Listesinin 45S sırasında kayıth «Tnrizm ve Turistik Tegislerin ihtivaeı için lüznmln maddeler» kotasınd'an talepte bulunmak ısteyen müesseselenn ıhtıvaç belge«ı alabılmelen ıçın en geç 6.9.1969 günu ıaat 13.00'« kadar îthalât Servisimue müracaatlsrı nca olunur İSTANBUL TtCARET ODA8I İsl. Dz. Tek. Mlz. Sat. Al. Koms. Başkanlığından 1 K»pah wırf usulfl il« 30 ka'ero Eğ* fatın almacaktır. Muharamen bedeli 23.700. lira oîup G. Teminatı l.T77^O tirsdır. 2 Sartnameleri Komisyonurouzda, K.KJC. Ankara T » îzmlr Lv. ÂmİTliklerinde görülebilir. 3 thalesı 20. Ağustos. 1969 günü n a t 11.30 da Kasunpafadak) Komiryonumutda japılacaktır. 4 tsteklilerin 2490 Sayılı kanuna gftr» hazırlayaeaVlan teklif mektuplannı ihıl» günfl n a t 10^0'a kadar Komigyonumuza verraeleri. . 1*003,3359) 1 18/7/1969 tarihmdekı ihalesinde elde edilen fiatı hadd* 14yık görülmeyen 70.800 Kg. muhtehf çıvı, yenlden znevcut »Brtnamesıne gore ıç pıyasadan pazarlık «uretıyle «atm alınacaktır. 3 Pazarlığı 20/8/1969 çarşamba günü ıaat 15'de Unkapamadaki Merkez Satınalma Komısyonunda yapılacaktır. 3 Şartnamesı her gün Komısyonumuzda görülebıleceti fibl, bedelsız olarak temm de edılebilir. 4 Ihaleye girmek istevenlerin 13.501,05 TL lık geçici temlnat makbuzları, sair lüzumlu vesıkalan ile birlıkte belırli ^fln ve iaatte Komisvotıumun mıiracaRtları İlân olunur (Ba>iin 20181/9373) lekel Genel Müdürlüğünden