Katalog

SAHİFE DÖRT • N'eöen bontı yaptmıı? SaBnet'e çok ağır bir muamele oltej> dedığim zaman ; « Teter artık!» demısti. «Bir türlii aklını başına almıyor. Ona böylegi laıım.» 29 Ağustos 1969 CUMHURÎYET POUTKA GALBBI SAMET 1 Yazan: C1HAD BABAN BÜSTLER ve PORTRELER İSTİFA GEREK Bu konuşmalardan bir hafta sonra, Suadiye Gazinosunda Samet'le karşılaştık. Biz, eski Istanbul MUletvekili (1954 seçimleri arifesinde Adana uçak kazasında leci »ekilde vefat eden) Adatto ile beraberdik. Bir ara Samet'in masasına gittik.. Ben, Koraltan ve Menderes'le konuşmamd'an hiç bahsetmeden ona : • Bn nasıl aldnî» dedim. « Alt Naci... Ab Ali Naci» dedi. « sen» dedim, i\ü NMİ'nin tana karşı bir makaleyi Menderes'ten habertlı yazacatına inanıyor musnn?» « Elbet!..» Aslında in°nmıycrdu. fakat darbenin büyüklüğü, muamelenin ağırlığı karşısında utanıyor, doğruyu söylemiyordu, Menderes'ten Ali Naci elile tokat yediğini ilân etmek hiç ijine gelmiyordu. « Bana kalırsa, •enln iftifa etmen gereklr !..» O cevap vermerfi, bir süre sonra da istifaya mecbur edildi... "Aklınılarlık başına alması için ona böylesilâıım,, Sonraki konuşmalanmızda lıer zaman hissettim ki, 1leri benim bu uyarmamdan memnun olmamıştı. Bana karşı daima bir burukluğu ve kırgınhğı vardı.. Neden sonra öğrendim ki, bululmasında ve kırılmasmcîa haklı irnis.. Çünkü Menderes'le konuşmalarımı öğrenen Samet, bu konuşmaları iki türlii değerlendirmiş. Menderes'e : « Görüyor masiınnz» demis, «arkadaşım koruyor, bnnlar eski gençlik arkadaşı, beraberce Bnlgar mezarlıgı olayını yönetmişlerdi, şimdi beraber iş jrörüyorlar, müttetik hareket *d\yorl»r.. üh..» Tevfık lleri'ye gitmiş ve demiş ki : « S»na Bakanhktan aynlmayı tavsiye eden, seni evve]i Başbakana «ikâyet etti, f8»ü senin yerinde '..» #** 1954 seçimlermden evveldi, Samet Ağaoğlu'nun bir basın toplantısı yapacağını haber verdiler.. Gittik. Bu basın toplant.smda Samet, o gün'.erde ken«•••••••••••••••a '••<••••••••••••• ^•••••••••••«••a '••••••••»••••••• disine karsı siddetli bir polemik açmış olan Ahmet Emin Yalman'a cevap verecekti. Bu cevabı şiddetli oldu. Samet Ağaoğlu konuşuyor, Milliyet'in sahibi rahmetli A\i Naci Karacan not ahyordu. Nihayet konuşma ve Ahmet Emin'e karşı söylenebilecek her şeyin söylenmesi de bitti. Ben konuşmaları çok ağır buldum. ESer bu sozleri Başbakan tasvip etmişse, Ahmet Emin'e karşı hükumetçe savas açılmış demekti. Onun için Ağaoğlu'na sordum : € Bu basın toplantııından Başbakanın haberi var mı?» Ondan gizli bir şey yapar mıyım, gibi bir eda ile : « Tablî var'.* dedi. . Sonra rahmetli Ali Naci Kar&can yandaki odaya geçti, konuşmayı yeniden kaleme aldı, gereken rötuşlar yapıldı ve biz dağılırken, Samet Ağaoğlu, < Bu konnsmayı iyi jfösterirseniz memnun olnmm !» sözünü ihmal etmedi. O zaman yalnız Son Saat gazetesinde sözüm geçiyordu. Samet Ağaoğlu'nun demeci matbaaya gelince, büyük göstermemelerini tavsiye ettim.. Bir Bakanla bir basyazar arasınrl;ıkı polemik bizi (azla ilgilen Samet Ağaoğlu'nun sör konınu basın toplantısını Başbakan'dan habersiz yaptığı anlasılıyordu. Niteklm bunu haber alan Menderes yalının yaymlanmaması İçin ilgHileri ikaz etmekten geri kalmamtjtı. . dirmemeli idi. Tavsiyemde haklı imişim. Çünkü ertesi günü çok dikkate değer bir olay cereyan etti. Milliyet'te Samet'in demeci yayınlanacağına Ali Naci bu basın toplantısı dolayısiyle Ağaoğlu'na hitaben çok şiddetli bir basmakale yazmıştı. Gece acaba ne olmuştu? Bu demeci Samet, Başbakan'ın iznıyle vermemis mi idi? Yine bu demeci Ali Naci kaleme almıs, rötus etmemiş mi idi? Ben hayTetler içinde kalmıştım. O gün gördüğüm KAraltan'a meseleyi anlattım. « Bn Iş nedir?» diye sordum. Oda: « Kendi başına buyruk olan işte böyle, kafasını taşa çalar» dedi. Menderes, kendi kabinesindeki Bakanı Samet AğaoJlR'na, Ali Nacı'nin kalemiyle şiddetli bir tokat atıyordu. Bu tokat hiç şüphe yok Agaoğlu'nun Menderes'in vefatından sonra «arkadaşım» dediği bir insandan geliyordu, ve insafla söylemeli ki, hiç te arkadaşça değildi. Nitekim birkaç gün sonra, Samet'in arkadaşı (!) Menderes'e : Soldan sağa doğru: Samet Ağaoğlu, Ahmet Emln Yalnıan ve Ali Naci Karacan. Ağaoğlu bir basın toplantısı yapmı;. Ahmet Emin'e çullanmıstı. Daha sonra dediklerlnl rötuja tâbi tuUrak yeniden yazan Ali Naci Karacan ise bunu gazetesinde yayınlamamıstı. larından. Türkiye'de demokrasinin inanmıs kavgacılarından Ahmet Ağaoğlu'run oğlu Samet Agaoğlu. kabineden uzaklaştınldığı için Menderes'i diktatörlüge gitmek'ie itham eden Samet Ağaoğlu, 1957 ile 1960 3rasında, babasının düşüncelerini hepten unuttu, kendi mücadelesıni vani kendi kendisıni unuttu, karanlıkta kalmış bir baykuşun ışık gördüğü zaman geçırdİEİ korku gibi, yürejinde büvüyen korku ile hitabetini biledi. Ya hep ya hiç. uğruna bir sün iktidardan, yetki kanunları ile. Toplantı ve Gösteri Yürüyüsleri, Bssın Kanunlan ile ve Tahkikat Komisyonu ile birlikte düştü.. tiği yoldan ayrüanlar haklı çıkmışlardı. Onun midesi katlanmağa mecbur olcfuğu kaderi hazmetmiyordu. Yassıada'dan donüp tekrar hayata kanştığı zaman, artık babasının hâtıralarını satarak geçinmek ihtiyacında decildi. Fakat hükümette geçirdişı günleri, bir devrin içindeki ya^antısı ile kendisinde eksik bulduğu mânevi bir servet ve itibar temin etroek istedi, «Arkadaşım Menderes» diye bir kitap yazrfı. O. Menderes'in hiçbir zaman arkada5i olmamıstı. Menderes onun efendi=;i olmuştu. Ama Menderes hayata gözlerini kapadıktan sonra. beraber geçirilmiş günleri kıymetlendirmek, tazla bir günah sayılmazdı. Bu tecrübe ha?arı sağlayınca. bu sefer «Aşina Çehreler» adı altında eski arkadaşlannı hicveden bir kitap yazdı.oniar hakkında uyriurnıa yorumlar ysptı, onların hiçbir zaman düşünmectiklerini onlara yükledi.. Kendisıne bir zamanlar yardım etmek isteyenleri, kaleminin sivrısıyl» dürtükledl, üslubunun kıvraklığı ile ısırdı, ve yine kalbınde yasattığı hükmetme. her l«e <ka nşma, her ne pahasına olurfa olsun, basa geçme amacına uzanmak için gece gündü/. bu« nahmlar içinde ujraşmağa başladı. SO N MAKAM HASRETİ Samet için yine karanlık işkence günleri başlamıçtı.. Merak ediyordu. acaba kabintAİs ne konuşuyorlar? Ac&ba Cumhurbaşkanı. Genel Kurmay Başkanına ne dedi? Grup 1dare Kurulundaki me?eleler neler dir? Onun bulunmadığı siyasal bir toplum onun için tasavvur edilebilir mi idi? Kezrabın mermeri yeme«i eibi. onun da yürefiini makam^ızlık eritiyordu. Onu Bakanlıktan uzaklastıran, onu istemeyen Menderes d'evrilmeli idi.. Bir gün kendisiyle beraber taksiye binip Yenişehire giderken dizime vurdu : • Görmiivor musnn?» dedi. «Adam diktatörlüge doğru %\diyor, Demokrasi u|runa bn kadar mücadele eden sen buna tahammiil edecek misin? Bir şevler yapmalıyıı. jörüşelim'.j» Ben i«e. «Arkadaşım Menderes» kitabının yazanna şu cevabı verrrim : « Bu konusmav» devam etme!. Günün birinde ylne Vekil olursun, sonra benim a£zımdan alacainn lâfları götürür ona satarmn, ben ona kar?ı muhalefete geçecek olsam bn i»l her halde »eninle yapmam.» Samet Menderes'e çok kızıyordu, fakat kızdığı ha!de. balkonun altında dolaşan Romeo gibi. kızgınlığını açıklamıyor, kendini affettirmek için Jülyet'e haberci gönderiyor, »erer.atlar çahyor. tekrar tecrübe edilmesini istiyor. buhranlı bir âsık cıbi nefes darhiSı çekiyordu Her halde geceleri uyku«unrian (ırlıvor. a?kına. vani makama ulasmak için tekrar savaş acmış bulunuyortfu. Yarın Fevzi Lutfi Karaosmanoğlu'nun cevabı Bn yazı dizisl inönü, Köprülü, Fevzi Lutfı Karaosrnanojtln, Ekrem Hay ri Ottündai gibl sahısların ilavesiyle pek yakında kitap halinde vavınlanacaktır. GERÇEK KÂBUS Bakan iken bile rüyalarmdan ayıramadığı gerçck bir kâbus hayatının içine yuvarlandı. Onun bu âkıbetinde etkisi olmayan arkadaşlarına bile selâm veremiyordu. Çünkü onun git «•••»••••••»••••••••••••••••••••••••••••••••••••*•••••••»•»•*•*••••••«••••••••••"•. M f l H M •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••<•••••••••••••••••••••••••••••••••• MODCSTY BLAISE ,NIHAL KARAMAĞARAU N e kızanyorsun yani? Ergeç k a n m olacafe dfgil mlsin? Her gelişinde bir habeı getirirdi: Anneme açtırn bizim meseleyi.. Senl pek beğenlyor vallahl. Babam diyor ki: K ı llseyi bltlrsin, nişanı yaparız, diyor. Galiba lnanmazdı bvı sözlere Nilüfer a m a yine de her cümle bütün bi* gece uyuyana dek düşüncestni aîırdi. Çok severdl Mehrnet Can'ı. 1deal sayardı. Fakültesl açılırj da Ankara'ya dönünce sevgi11si, bir hafta kadar çok m u t s u ı yaşamıştı. GizHce gözyaşlan d ö k m ü ş t ü Ama 11 k teselll gelmek te pacikmedi: Mehmet Can'm aşjc < ^ ^ t t u b u r y§ birfktlkçe blrikti mektuplar... Aryj|ti.&LjJrq|Pr?İ tillerini iple çekerlerdi. ' ' '" " "' ' Bir gün annesl sormuştu: Liseyi bltirince hangi îakülteye gireceksin, NllUler? Ben mi? N e kadar dalgınsın, k ı n m . Başkası olabiU ' m i ? Elbette sen. NilUIer diyememi?ti: «. Önlversitede okumayacağım. Mehmet Can çık kıskanç. Daha fazla okumamı lstemlyor. İki dil bllmem sefire o l m a m İçin yeter.» Yalan söylemiştl 1 Daha d ü ş ü m ı e d i m . anne. Amma da yaptm! Hukuk dedindl. edebiyat dedlndl, kimya dedindi Durmadan karar değiştirdindl. Babası araya girmlştt: V a i n a Ustüne. Hele s o n sınıla gelsin, verir kes*n karannı. Annesiyle gizlice bakıştıklanru, gülümsedlk. lerini sezmisti Nilüfer. Mehmet Can'la aşk serü. venini bütün özelllklerlyU izlediklerini o gün anlamıçtı Gerçekten son sınıfa gelmeden Tıp Fakültesine girmek karannı verdi. Mehmet Can'la bozu«maları üzerine. Netamell bir yıldı o y ı ! yine her nedense. Her yıldan ayrı n e özelliği vardı, Nilüfer pek hatırlaya mıyor. Hatırladığı sıka yönetim v e vur abalıya. Bu arada elbette babasına da bir piyango duş«cektl. Yaz tâtilini Eeçirmek özere îstanbul'a gelen Mehmet Can'la Nilüfer, dı« âlemin çalkantılanna kayıtsız, kendi lc âlemlerinde, at kestnnesinin c » dırı ile havuz başındnki CBrdaâm BİtınHn «akit» y«sıvorlardı. Birbirlerine daha da kaynsşmts gibiydiler. Artık eündüzleri bıılusmskta vetinmU yorlar. seceleri de bulusuyorlardı gizlice. Gizli iş yapmanın heyecanı bir çesit s a r h o v luk Ribi Nilüfer'l «armıstt. Ev halkmın uytımasl nı odasında bekler. sessizlikte ahsap yapı çıtırtılarla konuşmaEa baslavınca Denceresinin altındakl Vısfif islığa VulaV ksbnHarsk bekler. Sonra bir elinde cep lâmbası. öfokinde terlikleri. cıplak svalt lannin tıcuna hasa basa iner merdivenleri. servij kapiîindarı Jjabceye fırJ^rdı. Afrr.a çardaiının al» #< BAŞARI Bu i<te de başarı kazandı. henim otomobilde dizime vurup «Ariam diktatörlüge eidiyor» dedikten kı«a bir süre «onra yine kabineye girdi.. Bu sefpr lakside Menderes'e karşı cephe kurma teklifinde bulundu£u arkadaştyla kar«ıla^tıiı zaman yolunıı değistirdi. Ona : « Ben iktidara trçmf nin dlvacısıyım !. Ona ula«m»k için her merdivene ba«arım .. O zaman cözden düşmii«tam... Sfnden de övir bir yardım istedirn. Simdl maksadıma nlaştım.. Eyvallah» diyemezdi. Or.un için gözgöze gelmemeye çok dikkat güsterdi. Zaten birçok e?ki arkadaşları ile gözgöze gelemiyordu. Onların yanından belirsiz bir gölge gibi uzaklaşıp c a kartal yuvası ?.arT nettiği iktidar makamına ula;tığı zaman. züğürtlük devrinin Üç Nal Meyhanesini, sair ve yazar arkadaşları ile Ankara sokaklarında yaşadığı bohem havatım unutmuştu. Büvümek, mülk sahibi, zengin olmak yolur.da azimle. ve hiçbir deriikoduya kulftk asmadan yürüyord\ı. Eski meslek arkadaşları İle giri";tiği mülk edinme işind* en yakm dostunu omuzunun üzerinden sallayıp atıvermekte sakınca görmüyordu. üç Nal Meyhanesinin bohem ve züğürt müdavimi, kendi kendine değeri artan mülklerin idarecisi olmuştu. Bakanhk dışında ser» vet arttıran işler yaptığı, bir Avusturyah olan enfştest yolü ile varlı^ını arttırdıSı söyleniyordu. ama 27 Mayıs'tan sonra yapılan arastırmalar, Üç Nal Meyhanesinin züjiürt hikâyeclsine JUÇ yüklemenin mümkiin olmadıjını gösterdi. Demek ki. züSürtlükten servete meşru yoîdan Eİtmisti. •••"•• •"••••••• ::::::::::: »•• •«•*Y «İOI1OS •••••••. ::...::.:.:.::.::«•••••••••.! » ••.:::.::::::::.::::::: ::.:. ^ ^ ^ • B * ^ » . » ••••••••••••••••••••••••••••••••••.•itiiSSSiSi • llltllltılııııııııııııııııınıııınnın • w ••••••••••••••••• a ••••>••> ••••••!,• TIFFANY JONES bir gece. Mehmet Ğanı'gSrünme» yen gözlerin basklsını sezrniş sibi bİTden irkilmi», dikkati sokak vönüne çelirırnişti. Aralayıp yesilHk leri inceîedi soka£ı. Nilüfer, sizin parmaklıftın »rrlmd» bir gölg» var. Arada bir yoV oluyor. yine beliriyor. Aldırma nolistlr Ne polisl? Bsbamın sSzcusil. canım. • Tlemek biliyorsun? Bunda bilmeyeceV ne var? Son gi5nlerd« vU ne hir dolaptır dönilyor ama, anlıyamadık daha İ0 yüzönü diyorrlu babam. Mehmet Can. bir süre rusmus. sonra mırıldanmıstıt Tekin deSMdir hsbd't. rliVVat et diyordu ba« bam. Senf de mimlerler. diyordu Neden tekin deSilmiş baham? Mâlum Ute canım. söyletme benl. Yani solcu? Daha ne olsun? Sen de bu kafada ha? Begenmedin mi kBfamı? Dışını beSeniyorum ama. içindekl akıl c»Vfrdegi kücük galiba. Geç îimdi bu lâfları sen rle. söy!» nRkanmt Sık »ık toplantılar olurmu» sizin evde degil mi? Ne toplanhları? Bilmem. (Arkam var) Kamulaştırma îlânı Kaıayollan tstanbul Çevte Yoln ve Boğaz Geçişi 17. Bölge Müdürlüğünden lstanbul Çevre yolunun 18+07318+248.0+00014000.50 Km. len arasında Beçikta? kazası hudutları dahilınde kalan yol güzergâhına (tesis sahasına'» rasîlayan ta«ınmaz mallaru) K.ARAYOLLAR1 GENEL MÜDÜRLÜĞÜ adına kamulajtınlmasına karar verilmiş oldujundan, maSıi» alâkatılarımn isimleri hizasında ada. parsel numaraları. clns ve miktarlan «österilen tasır.rrm? mallara 2/9/1869 tarihinde kıymet takdirine baslnnacaîından llgililerin mezkur tsrihte tasınm»? mallarının ba;ında bulunmalan 6830 ssyılı ka nunun 122 ssyüı kanunla değisik II inci maddesine tevfikan tebliğ makamına kaim olmak üze re 11in olunur. NOT: tlgililerin noter tebliğine esas o'.ocak adreslerinl yan lla Bölge Müdürlügüne bildirmeleri. Iiglllnln Adı, Soyadı: Mehmet Bozkurt Emine Saadet, Mustafg Rafet, Patma Hikmet, Ayten, Nusret, Hidaytt. Hüseyin Acar Ortaköy Yapı K.OOB. Cinsi Arsa Tarla Bahçe Arsa Arsa Arsa Arsa Arsa Arsa B. Temeli Arsa Arsa Arsa Bina Arsa • Bina Arsa Arsa Arsa Ars» Ramula;t Mlktarı 1B0.UU 476.00 kcnu veresim:• AYHANI BAŞOĞLU' j j j N T İ K A M YEMİNİ ELEKTRONİK GÖZLER Yuvalarmda dönen gözleri, sanki bakması ve önünü görmeM icin değil de yüksells. rr.erdlvenlerini ve araç'.annv arayan ve kendi yuvalannda fır fır dönen elektronik aletlerdi. Eli kıvrak, ü?lubu. ruhu gibi zikzaklar yapan iyi bir hikâyecivi muhteris bir politikacı yok edivermi?ti. Hiç kimseye güven vermiyordu. Başit bir menfaat çatısmasında, karşısındakini ezmek için merhametsiz olmuştu. Onda mertlik namına bir şeyler arayanlar her zaman hayal kırıkhğma ulruyorlardı.. Se.şsizce kola girmeler, gel görüşelim demeler, etrafta kimse bizi dinliyor mu? diye kaçak bakıslar. kotıuşmalar.. Acaba kim ne divor? Ve ne düşünüyor kerametine ermek için tahkikatlar, yakıştırmalar. araftırnıalar... Samet'in hayatı böyl» ceçiyordu: ve tabiî eski arkadaşları âı artık onu görmemek için yollannı deSiîiiriyoTİardı. Demokratik devrimln yolcu Ortaköy Mahallesi: Sıra Pafta Ada Parsel No. No. No. No. 2 37 381 13 3 37 381 12 4 37 381 Mectdiye Mah: 421 452 6 » 7 451 8 » • 9 > > 10 • » » 11 » 13 14 15 16 17 18 19 20 21 » » » » 421 42 42 > 449 * 459 » 462 462 637 637 h 31 8 4 5 10 9 7 8 9 2 1 9 8 23 22 191 190 189 187 8 2.67U.O0 1S4.0U 188 00 14936 44İ9 (H 539.70 356.50 45.00 239.00 43.00 632.00 904 64 221.50 3KH0U 595.UI 1^00 IK) 1Î.0Î) 432 5S 57475 178 55 1.184 110 » » 22 » » 23 » 24 » 25 » DUcllitas Mah: 41 55 109i. Sabahat Kavlak Osman Reçat Küsefoğiu Ahmet Nâmık Yamanoğlu Fatma Bahrij'e tskit Ortaköy Yapı Koop. Ayşe Dilek Türkmen 25/50 Emine Dııvtnm Türkmen 25/50 OrtaVöy Yapı Koop. Drtaköy Yapı Koop. Mu=faf? Zeki Toros 1/2 Ahmet Ihsan Toros 1 '2 » » » » » » » » » » a » » » » » ArSB Arsa Arsa Arsa Arsa m Hamdi Çamgam Bahçe (Basın: 2117510432) h