Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE DORT rel, Alnn gazeteslni çıfcaraıgı za man, babamla kendisini idareha nede ziyaret etnıiştik. Fethi Okyar da orada idi. Bizim yanımızda, iklsi Atatürkü kızdıracak bir havadisin yayınlanıp yayınlanmamasıru tartışmışlar ve sonunda o havadisi gazeteye koymamağa karar vermişlerdi. Serbest Fırka kapatıimış oldugu için ikisi de üzgündüler, iki si ae politika ile ilgilenen fakat ilgisini açıklamak istemeyen, benim gibi bir delikanh için çok önemli kiîilerdi. O gün babama, yüreklerindeki acx ile kapanan partinin hikâyesini anlatmışlardı. 26 Ağustos 1969 CUMHURİYET i SAMET AÖAOĞLU POUTKfl GfllERBI 1 Yazan: C1HAD * BÜSTLERvePORTRELER BABAN Üniversiteden artık ayrıhyorduk. İmtihanlar yapüıyordu, Ağaoğlu'nun imtihan yaptığı anfi, ağzına kadar dolu idi. O tarihlerde biz imtihanlara hazırlandıktan sonra, bilgimizi iyice sız bırakmadan, konusunu bü pişirmek maksadiyle, dinleyici tün aynntılan ile anlatır, diliolarak da bu imtihanlarda bunin ve şivesinin bozuk olmalunurduk. Anfide sinek uçsa sı, onun idrake hitap eden söz duyuluyordu, çünkü hocaraız, si lerinin; anlaşılmasını zorlaştırnirli idi, kapı gıcırdasa gözlemazdı. Sert yüzlü idi, fakat o Iki büklöm yürüyen rini kapıya doğru haşmetle çe sert çehrenin altında, ken virir, gireni bakışlan ile ürküinsan, dlk gidendisinin de gizlemek istediği bir den daha fazla yol türdü. Birisinin yiiksek sesle sevimlilik, bir iyillk vardı. Sayahr. konuştuğunu duysa, hiç teredgısızlığa hiç gelemezdi. Her halVîctor Hufo. düt etmez, onu kapı dışarı ede bu nedenledir ki, evinde derdi. lüzumundan fazla pederşahî ol1934 yılınm Haziran ayında 1933 yılını 1934 yıhna bağladuğu için küçük oğlu Samet idık. yan, Hukuk Fakültesinden mevurup kaçtıkdan sonra, «Ne vuKarşısında ilç talebe imtihan run olmak üzere olduğum ve ruyorsun?.» diye bagıran yaraoluyordu. Onlardan ortada yer geleceğimi ümitli, renkli gözlük mazlar cinsinden olmuştu. almış olanına eski devirlerde çe lerle gördüğüm bir zamar.dı. şitli toplumlardaki evlenme Hayalimin kıvnmlannda, kâh KAPANAN müessesesi hakkmda soru sorsert vuruşlarla dönen bir rotamuştu. Bu öğrenci. liseden çık tif makinesinin bastığı gazetıktan sonra, hayata atıldıgı için PARTİ HİKÂYESİ telerde çıkan imzalı makaleleÜniversi'eye bir iki yıl geç gelrim, kâh hâkim huzurunda simişti. Yani akranlanna göre AUmet Ağaoğlu (soldaki) ile Fetlıi O k y a r ı n çok eski yıllarAçık fikirli, devrine göre ken yah cübbemle savunduğnm bübiraz daha yaşh idi. di çevresindeki insanlardan dada çekilmiş fotoğraflarından biri. Ağaoğlu Ahmet o devirde yük dâvâların avukatlığı yaşarArkadaşımız, Hintli'lerde evha ileri düşünüşlü bir insandı. iinİTersite horalıği yapıyor, oğlunun iyi yetişmesi için de dı. lenme şöyle idi, islâmiyetten ev Ben rahmetli hocamı, bana gayret sarfediyordu... İçimde siyasete kanşmak arvelki Araplarda, evlenecek kaders vermeden evvel tanımış«usu yok degildi. Fakat, o gü manır., tabuya dokumamn çedın kapısına kırmızı bir baylardan biri idi. Serbest Pırka tım. Şeker tekelinde galiba ;danün tek parti şartlan içinde rak asar kendisine talip olan kingenliğini duyardım. Belki de tecrübesinin iflâsından sonra, re meclisi üyesi idi. Aynı yerbunun mümkün olabileceğini koca adayları eve girerler, gübu kendisine yol arayan ve bu politikadan uzaklasarak Üniver de görev sahibi olan amcam hatınma getirmediğim için, niin birinde kadm gebe kalır.. lamayan merak, beni politikasiteye gelmiştı. Şükrü Babanı zij'arete şittiğim Çocuğu dojurur, mahallenin poliükanın yüreğimde yaratdan gelen hocalanmıza karzaman, Dördüncü Vakıf hânınDerslerini dikkatle dinletmeyaşlı kadını bir çocuğun yütığı çalkantılan, hemen sustuşı daha yakın kılardı. daki yerlerinde ilk kez çocuk sini bilirdi, sağlam ve esaslı züne bir de koca adaylarına ba rur, haddim olmayan bir işe el Hukuk Tarihi Profesörü, Ağa olarak elini öpmüştüm. İkinci bir kültürü oldugu için, kafakar, çocuk hangisine benziyorsürmenin, yasak meyveye uzan oğlu Ahmet Bey bu tür hoca mızda hiç bir soruyu cevap dsfa, o bize hoca olmadan evsa kocahğı ona ihale eder, diye hararetli hararetli anlatırken, Ağaoğlu birden onun sözünü (•••••••••••••••, •••••••••••••! •••••••••••••I ••••••••••t••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• ^A ^A kesti, tatlı Azeri şivesiyle: •<•«•••••>•••! •.••»••.........•..............••••••••••••••••••••••• Samet Ağaoğlu Baba kalbinde kopan hrtma «EVLİ MİSEX SEN?» Demokrat Partinin ilk yıllarına ait bir hatıra. Samet Ağaoğlu o zaman henüz genç. saçları d a ^ e n ü z kısa. Kürsüye çıknıış. mikrofonun başına geçnıiş. hitabet s a n a t ı n m b ü t ü n inceliklerini dikkate alarak propaganda konuşmalarından birini yapıyor... bi kesen bir sesle imtihan ettiğl yur, bilmirrm.. Hayırlm olsun bir oglum var..» gence: Bu sefer yüreğinde acı du dedik., Ben oturdum mektup yaz dım: Peki oğlum evlen, amma hiç yan bir babanın elemiyle an Haydi oğlum devam et!..» değilse guzel bir karı al ki, bi dedi. latmaya başladı.. zim de neslimizi islâh eylesin!.« İsmi Abdüssamet.. Teres o Ben Samedi ilk defa aziz hoBir babanın baba olarak duykusun. adam olsun diye onu Avcam Ağaoğlu'nun diliyle böyl« rupaya yolladık.. Ondan iy> ha duğu üzüntü ile söylediği bu sozgıyaben tanımıştım.. ler. zaptedilmez kahkaha ve süberler beklerken, bir gün bir rekli alkışlarla karşılandı. Ağa Yarın : mektup geldi, «Baba ben evlenioğlu başmı önüne eğdi: rem... • Benim yiireğimdeki fırtıAnası şaştı, ben şaştım. bu nanaya bak. şunların keyfine bak» sıl olacaktı?. Okuyacak mı idi? IKI ESKİ der gibi acı acı düşündü. GülümAnasıyla gafa gaffaya verdik ve DOST GİBİ sedi ve sonra o kahkaha ve alkışdüşündük. Olmaz dpsek.. dinlcmi lara hâkım oian, onları bıçak gi yecek.. Al evlen desek, kimi ali .NIHAL KARAMAGARAU 22 Ne yapıyorsun burada, anne? Hiç, kızım. Şu tabağı pek beğendim de bakıyorum. Tabak Nilüfer'e göz kırpar: Tanımadın mı beni ayol?... Ben .«elâmhktaki yemek odasında. büfenin sağ başında asılı üç tabaktan biriyim. Bırak satsın. Canım sıkılıyordu zaten kapalı odada... Burası daha eğlenceli. Nilüfer, fısıldar: Kaça satacaksın. anne? Bari aldanma. Annesi yan utangaç, güler: Hiç aldanır mıyım? Elimden kaç tanesi geçti. Gerçekten de değer biçmekte profesyonel muhamminlere taş çıkarır annesi. Bir garip romantik yönü de vardır: Sevdiği ;nsanın sevdiği eşyayı yerinden ayırmaz. Sattırmayabilir bu baş belâlarını... Yok olmaz. Onlar babaannenin hâtıraları... Depo ederiz başka odaya, diyebilir. Öylesine otoriter bir kaynanayı nasıl benimsemiş. nasıl sevmiş şaşıîır. Datdi bir süre: Selim'in hâlS gelmemiş olmasını. ondan hâlâ bir haber çıkmarfıasını neye yormalı?^ İhtimallerden bir ihtimal. Konya dönüşü Ankara'ya uğramış olabüir. Ve ihtimallerden bir ihtimal gelirken ablasını göntıek üzere Izmit'e inebilir ve orada hasta!anıp kalabilir. Suad Çetin'in muayenehahesine telefon edip sorsa? Ama bir az da onur meselesi... Üç gün önce sormuştu. Üzülme acı patlıcanı kırağı çalmaz. demişti arkadaşı. Damlar bugünlerde hazret. Gelince merak ettiğini, Eana hemen telefon etmesini söylerim. Parmaklarıyla şakaklarmı sıktı. Son giinlerde gelmeyeni beklemekle perişan. Uykusuz. Saatine baktı. Bu akşam da haber çıkmazsa, yann Konya' ya da. Izmit'e de telgraf çekmeli. Kararmı vermişti. Bir karar daha verdi: Eşyaların satılma konusunu babasıyla konuşacak. Gerekirse ikisi bir baskı yaparlar annesine... Zira. Nilüfer. satılamazsa bu eçyalar odasını döşeyemeyecek. Ailenin parası yok. Babası işsiz Yazı yazdığı dergi kapatıldı. Müzik dersi verdiği özel okuldan da atıldı. Özel derslere kaldı. Bütün malî güçleriyle Fadik'e, Ayşe'ye yatırım yapılıyor Aile bütçesi devlet bütçesi gibi açıidı. Üstelik de bağımsız aile bütçesi... Dış yardım kabul etmez. Bu battal eşyanın satılması şart: Küçük bir kapıdan bitişikteki odaya geçti. Burası oturma odasıydı babaannesinin. Nilüfer ne zaman bu odaya girse, onu namaz seccadesine çökmüş görür. îste tam şurada... Bu hayal kafasında öylesine canlıydı ki, sanki ihtiyar kadın hâlâ namazdaymış da seccadesinin önünden gecmemek gerekirmiş. Bilinçaltına sinmiş bir ürkeklikle çaprazlama dolanıp odayı pencereleri öyle açtı. Dadısmın elinden kurtulup, top gibi atılır bu odaya, eğer namazdaysa babaannesi. duasını bir perde yükseltip ?eccadeye yaklaşmaması için Nilüfer'i uyanrdı. Nilüfer de şu köşede. beyaz çini sobanm ardındaki boşlukta ellerini belinde kavuşturur. durduğu yerde kıpırdanarak namazı sejTederdi. Din dersleri vermiş babaannesi, sureler ezberlemişti. Babasınm ruhuna Fatiha okumasını öğrenmişti. Ben ölünce bana da okuyacaksın. derdi. Ve Nilüfer, onu hemen o anda yitirmişcesine bir acı duyardı. Çok severdi babaannesini... Kendisine büyük önem verdiğinden ve başkalarına önemli saydırdığından ötürü. Sanki Nilüfer çocuklardan bir çocuk değil de, tahta çıkmak üzere yetiştirilen tek vâris. Vesime hanımefendinin ardarda iki erkek evlâdı ölmüş. elinde kala ka!a bir torunu kalmıştı. Nilüfer'e özel muamelesi bundandı. Ne kadar etkisine girmişti ki babaannesinin. on yaşındaykcn onsuz kalınca, annesinin, derken üvey babasınm öğütlerine. uyarmalarına rağmen, onaltı sına kadar ihtiyar kadının etkisinden kurtulamamıştı. Sonra bir kurtuldu, pir kurtuldu. Bir kutuptan öteki kutba... Vesime hanımefendi. torununu kendi tutucu v« geleneksel aile kurallarına tam bağlı ve kendi soy lu saydıği «aile şeceresine soylu bir dal eklemelc amacıyla yetiştirmek isterdi. Bu sebeple çağa pek aykırı fikirler aşılamıştı: Sen herkesle bir değilsin. Senin mertebeB başka. Bu yaştan saydtmnağa başlajacaksın kendini... Ancak kendin gibi soylularla konuşacaksın. Emretmesini öğreneceksin, derdi... Okul yaşına geldiği zaman, onun, annesine söy le dediğini hatırlar: Yavrum, Şermin'ciğim, hocalar tutsak da kı zın tahsilini evde yaptırsak. Mektepte avamdan çocukların arasına karışacak, seviyesini, terbiyesini unutacak. Annesinin itirazmı hatırlar: Olur mu, efendim? Ser çiçeği gibi yetiştiriür mi? lleride çetin şartlarla karsılasınca bocalar. Devir değişti. Vallahi hayret' O yaşta da akıllı>Tnış annesi. Gerçi bireok yönlerden o da kaynanasının etkl sindeydi, Ancak o ölüp de hayatta kızıyla ve koca sının emekli maaşıyla kaldıktan sonra gerçek dünyanın lodosunu. po3Tazını öğrenmiş. Ferit Belek'l» evlenir.ceye kadar tam dön yu kaptanlığını ettiği gemiyi karaya oturtmamak için canını dişine takıp savaşmıstı. Nilüfer. babaannesinin telkinlerinden ötürü kendini imtiyazh bir yaratık sanırdı: Rastgele çocuklarla arkadaşlık etme. mi? N» yin neyidir belli olmaz. Arkadaş olmak istediğin ço cuğu annene haber ver Annen hocalarından şoru?turur ailesini Bakalım sana lâyık bir arkadaş mı? Ve dostsuz, arkadaşsız Nilüfer... Dünyası İ5t» hu battal eşyalarla yüklü. kara kitaphklarla tıknm tıklım dolu. birçok odalarının panjurları kapaiı, loş ahşap kısladan ibarettir. Sının bahçe duvarlarına kadar. Oradan ötesi baskalarının dünyası. Ken di kabile?i bu sınırın içindekiler. soylusu, soylu ol mayanı mâlum... Sınırın dışındakiler başka kabile. Onlar el. Belki de düşman İyice ezberlemişti. tki çeşit dünya var: Sovlu kisilerin dünyası. soylu olmayanların dünyası.. tki •üriü insan var: Soylu olanlar soylu olmayanlar. Soylular pek az, soylu olmayan!ar pek kalabalık. Gerçe bunların tümünü Allah yaratır. Ama nedea iki çeşit yaratır?... Madem ki iki çeşit yaratır neden aynı biçimde yaratır da Nilüfer'in arkadaş olması mümkün olanlarla olmayanlan bir bakışta bel li etmez? Bu sorulan maa!esef babaannesi de cevap landtramaz: «Allahm hikmeti» der geçer. Gel de çık bu işin içinden Nilüfer kız! Peki. nereden be'.li olur soylu kişilerle soylu olmayanlar. babaanne? İ?te o belli olur, yavrum. Nasıl beüi olur. Annem anlamıyor. Sokak's soruyorum: Bunların hangisi soylu kişi örneğin.. Cevap veıemiyor bana. Bize geien misafirlerin hepsi soylu kişiler efl relim. (Arkau vsr) •••••••••••••I •••••••••••«•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••>•• ••••••••••?*;! •••••• MODESTY BLAISE Dl'M B U Ü İ . . . 0BAZ DiUA (30 i «••• ••• ••••••• *•••••• •••#«•••••••••• Garth •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• •••••••••••••••••••••••••••••••••«•••••••••••••••••••a ••••••••••••••••••••••••••••••••««•••••••••••••••••«•a «••••••••••*•••«••••»•«•••••••••4a••••••••••••••••••«• ««•••••••••••••••a •tlflltllllttllllltllı •••••••••••••«•••a •••••••••••••••••••••a ••••••••«••••••••a'•••••••••••••••••••••a •••«•••••••••••••a •••••••••••••••••••••I •«•••••••••••••* « Sen evli misen?» diye sor du. Anfide, dudaklar arasında hapsedilmek istenen gülüşlerin dalgalanması havayı doldurdu.. Üstat sorusu ile bu stt lüşmeve sebeb olduğu halde, vine de kızar göründü. îmt'.han olan öğrenci ise baş:na agır bir cisim düşmüş gibi saşırdi, ne diyeceğini bilemedi, Ağaoğlu tekrar sordu: «Sen evli misen?» «Hayır efendim. degilim.» «Epey yaşlanmişsen niye evlenmirsen?» «Imkân olmadı efendim, hayit jrailesi..» Ahmet Ağaoğlu, bu cevabi anlamsız buldu.. Onu cliyle sus turriu: «Tnt ki» dedi, «kızı seç. • , misscn^ fprtizanlık edjp g nü çelmişsen ne yaparsın?» tmtihan olan öğrenci oir süre durakladı: «Ne bilevim efendim» dedi. «Anneme söylerim, kızı ister..» KAHKAHALAR Bu sefer anfideki kalabahjhn kahkahalarını dudakiar zabtedemedi. Ortalığı gürültü ve uŞultu kaplad:.. Ağaoğlu, bu sefer de hiddetlenmişti ama' Anfideki kalabahğa değil imtihan olan öğrenciye... Azeri şivesinin acı ve ısırıcı edasiv'.e: «Anasına söylermiş.. Oider kızı istermiş:. Bu neme şev?» sonra birdpn ciddilesti.. İçinde lâvlannı dökmek üzere bekleyen bir volkan 3'anıyordu. «Sen ne diyürsün?» dedi. Ana • babava sorma devri peçti... Sen biliyür müsün benim •«•••••I •• • • • • • #•••••••••••••• !••••••« ••••••• Tiffany Jones TlrfAMY JONES IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIHIIIIII,,,!!!!!!!,,!!!, ""•••••••••*••••••••••••••••••••••••••••••••••«••••••••••••••••••*•••••• llflllllfllllltlllHIIIIHHIIIIHIHIHIIH,,,,,,,!,,,,,,,,,,,,,,!,!,,, *•**•*>•••••••••••••••••••••••••••••«••••••••••••••••••••••••••••••••••• ""*••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••( Bayan Sekreter ARANIYOR İyi Almar.ca steno tîlen ve Türkçe muhaberat yapabilecek bayan ahnacaktır. i'azılı müracaat: P.K. 532 KARAKÖY (İlâncılık : 4111) 10295 • • • • • ••• • •• • • • • • » » • • » O OK IO K veresîm: AYHAN BAŞOĞLU j f iNTÎKAM YEMİNİ | Tarık ?. KırDakan * o • OKKI SAC f« ZÜHRBVI Ha.stalıkları MOtehassıv Istıklaı Cad Pannakkapı J No. 5« l>l: M 10 73 ••••••»•••••••••••••• PAY ıle KUPONU parasız alışveriş yapacaksınız Cumhurivet 10313 Samsun Valiliğinden 1 Samsun Eğitim EnstitüsU ve K a tlköğretmen Olnı lu su tesısaü inşaatı 2490 sayılı kanun hükümlerine göre kapab zarf usuliJ ile ihale edllmek üzere eksiltmeye konulmustur. 2 tşin fceşif bede» (147.610.66) liradır. 3 Eksiltme Samsun'da 2 numarelı Hükumet blnasında Bayındırlılc Mudiirlüğü thale Komisyonunca 291969 Sau günü saat 15.00 de yapılacaktır. 4 Eksiltme şartnames! ve diğer errak Samsun Bsym dırlık Müdiirlüğünde görülebilir. 5 Eksiltmeye glrebilmek İçin tstelclilertn: a) (8.630,53) liralık geçlcl teminaü, b) 1969 yıiına ait Ticaret Odası belgeslnl, c) Müracaat dilekçelert ile vereceklert (Eksiltme şartnamesinde belirtilen usulüne uygun) teknlk personel, teç hizat ve taahhüt beyannamelerini, sermaye ve Sredl tmİEânla nnı gösteren mall dunım blldirislnı ve en az bu tşln fcesil bedeli kadar tutarlı emsall bir tse ait resml dairelerden alın mış tş bitirme belgesinl. ibraz suretiyle Samsun Bayındırlı* Müdürlüğünden alacaklan veterllk belgesinl. teklil mektuplan İle birllkte zarfa koymalan lâzımdır 6 tstekliler teklif mektuplannı 291969 Sab jtlnO saat 14.00'. kadar makbuz tcarşılığında thale Komlsyonu Ba» kanlığına vereceklerdir 7 Yeterlik belgesîn) almaK için ısteklilerln dllekçel» rinl 27.8.19(59 günü mesa) saati sonuna kadar Samsun Vallllp ve Bayındırlık MüdUrlü?C lcayıtlanna tatikai ettirmelert gt reldr. Telgrafla müracaatlaı ve postadakı geciKmeiet kabuı edllmez. Keyflyet I1an olunur. İslanbul Yaliliğinden İstimlâk İlânı Gaziosmanpaşa Küçükköy Paşaçayırı mevkiinde kâin 16 pafta 2466 parsel sayılı 10200 m2 sahalı gayrimenkulün tamanunın ilkokul inşaası için 6830 sayılı kanunun 5. inci maddesinin (C) fıkrası uyarmca istimlâkinde umumî menfaat buIunduğu İl Daimî Encümenin 8/7/1969 tarih ve 1794 2570 sayılı karan ile tensip edilmiştir. Adı geçen gayrimenkule 6/9/1969 Cumartesi şünü saat 10.00 da görevli takdir komisyonunca kıymet takdir edileceği 6830 sayılı kanunun bazı maddelerini değiştiren 122 sayıh kanunun 11. inci maddesi gereğince ilânen tebliğ olunur. EKREM GÖNEN tst. Vallsl a. Vali Muavlnl (Basın: 21299/10301) (Basın 20520/ 10287V