22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHIFE ÎK1 26 Agustos 1969 CtTMHURİYET HATOMUM SAVUNMA YONU Amiral Sezai ORKUNT veçhekonu, ürerinde göriiş ayrılıklannın heniiz dinmediği NATO'nnn savunma politikasıdır. Atlantik devletleriyle merkezî Avrupa vt kanatlardaki ülkelerin emniyet (rörüş ve anlavisları birbirinden avndır. Resmi olarak bir prensipte birleşmiş olması temelde de fikir birliği olduğunu teyit eden bir busus değildir, Bu meseleye daha 7İyade Amerikalılar kendi milli ve dünya stTatejilerinin patentin vurduklan cihetle. sartları yine Amerikalıların ko>duğu prensiplere istinaden münakas* e»mekte favda görmekteyi*: Pesinen ifade edelimki, Kınl Çin şartlanm gözönünde tutarak Avrupada gelecek on yıl içinde hlokiar arasında herhangj bir savaş çıkacağina inananlardan olmadığimız gibi Sovyetler Birliğinin de bir savaş peşinde kostufcuna. bnnnn fırsatlannı aradığınada kâni değlliz. Ortada olan husus. taraflann birbirlerine olan füvensizlikleri meselesinden ibarettir. Taraflar, savaşı uzak bir ihtimil görmekJe beraber, içinde bulundukları silâh yanşınm doğurduğu itimatsızlıkla hareket etmekte. silâhsızlanmaya ise hiç bir çare bulamamaktadırlar. İhtitnâl böyle olunca, ittifakın hazırlık tedbirlerinde ciddî olması, hiç bir seyin tesadüfe hırakılmaması lâzımgelmektedir. Bu itibarla, NVTO'nun askerî meseleierini, yakın bir saviş tehlikesi olduğu endişesiyle değil, uzakta olsa dahi kötü ihtimallere karsı tedbir hulmak acısmdan ple almak gereklidir. Bugünkü Amerikan iktidannın geçen vil hazırlattıgı \e vaydığı bir askerî raporda şöyle denilmektedir: «Barışı idame etme* için kâfi derecede kuvvptli olan bir askerî güç, diplomasi ve savaş kadar eski dört prensibe dayanmak ıorundadır. Bunlar: 1. Muhasım tarafın muhtemel tecavfizünü karşıiamağa yeterli bir kuvveti idame etmek, 2. Lüzumu halinde, kuvvet kullanarak barışa olan bütün tehditleri ortadan kaldırmağa hazır tedbirleri almı? olmak, 3. Bansı tebdit ettiği takdirde bu kuvvetin kendisine karşı tereddütsüz kullamlacağma muhasım tarafı ikna etmek. 4. Bir sa\aş halinde, knvvetlerin en geniş a.ilamı île kullanılmasını sağlamaktır» Simdi. trerçekten temei teşkfl ettiğine inan dıeınıız bu prensiplerin strateji içinde uygulamasına bakalım. ' ATO, yirmi yılda ve ortak savunma teşkilâtı içinde bu esas prensiplere göre ild sa\uıuna stratejisi izlemistir. Bunlardan biri, 1961 .ılıııa kadar uygulanan ve esas kozu niik leer silâhlar teşkii eden (Htlevt nmkabefe) " doktrini halindeki topyekun savaştır. Yukandaki temel prensiplerle bu doktrinin uvuşturulması söyledir: Nükleer silihların hâkim oldugu bir gü< İçinde yeteri kadar ve en iyi silâhlarla ve vâsttalarla teçhiz edilmiş konvansiyonel bir kuvvet idarne edilmiş ve ittifak açısmdan banşa olan bütün tehdîtleri ortadan kaldırmağa haıır tedbirler de alınmıştır. Bu tedbirlerin alt japı unsurlan olan müşterek hava raeydanları. akaryakıt boru hatlan. veraltı karargâhları \e havada devamlı harekat kontrol merkezleri. bütün cepheler boyunra kunılan ve hâlen tam otomatik bir hale irca edilmekte olan ikaz ve ihbar sisfemleri. deniz tesisleri v< en önemlisi olarak bütün teşkilâtı birbirine bağlıyan mükemmel bir .nuhaberr şebekesidir. Bövlece prensibin iki unsuru yerine getirilmiştir. Prensibin üçüncü noktası. banşı tehdit ettiği takdirde bu kuvvetin kendisine karşı tereddutsüz kullanılacağına muhasım tarafı ikna etmektir ki en onemli unsur da budur. N'VTO. 1961 yılına kadar ortaya koyduğu ortak savunma strate.jisi olarak muhasım taraf)a mahdut bir savaş düsfincesini kabul etmemek ve bir tecavuz vakî olursa, düsmanın hanpi silâhlarla savaşı actıçıır dikkate almadan cephelerde düşman taarrurunu konransiyo nel kalkan kuvvetlerle durdurmağa çahşırken nükleer kılıncı ile de nihai ve kati darbeyi indirmek psasını benimsemiştir. BSyle katî bir karara vâkıf olan muhasın tarafın, siyasi tansivon yükseltmenin ötesinde kürflk veya bfijiik bir harekete tevessül etmesîne îmkân yok tur. AskTÎ stratejide sık sık Jteçen (ssvası ön. le%icilik vasfı = Deterrent) de budnr ve hastnı. kudretinize olduğu kadar onu kararlılıfeımza da ikna edebilecektir. Bu da yapılımstır. Dördüncii prensip olan savasta kuvvetlerin cn geniş anlamda kullanılmasını sağlamak, yuksrıdaki mefhumun içinde yer almış ve dolayısıyla bu dört temel nokta, ilk on yıl Sovvetler Birliğini isteseler de hareket edemiyecek leri îıir ortam içine sokmuş: laman ve mahâl seçimini kapsıvan tecavüî insiyatifi. konvansivonel güç üstünlüeü muhasım tarafta nlmasına rapmen ileri sürülen kararlılık denge}i sağlamıştır. 1961 den sonra strateji, Rusya ile Ameriks aras\nd» kıtalararasi nükleer daıbe ve imha fİPngesi mevdana eeldiği zamanda Amerikanın ve on m yanında İngilterenin israrlı teşebbüsü ile 1967 denberi kabul edilen (Elâstiki Mukabele) doktrinine intikâl etmiştir. Getirilen yeni strateji nükleer silâhların savbşın ilk anlarmdan itibaren kullanılması esasını kaldırmıs. bunun yerine konvansiyonel mukavemete şart koşmuş ve bunun yenilgiye uğraması halinde nükleer silâhlarm ne zaman ve nasıl kullanılacağını sârih ohnaktan ünfcS yazımda NATO'nnn genel Ü si miitalâa edilmişti. Bugünkü uzak olarak bir (beklesonra karar ver) politikasuıa dayamıştır. Buna göre, münakaşa edilen prensibin birinci maddesindeki, muhasım tarafın muhtemel tecavüzünü karşılayacafc yeterli konvansiyonel kuvveti adame etme prensibi Avrupalı için ımkânsız bir hale gelmis. burada ciddi bir açık verilmistir. Haddi zatında böyle bir kuvvetin karşılanması da mümkün değildiı Sadece Batı Almanya bugünkü çücünün \arı« kadar daha büvük bir kuvveti seferber edecek bir takata sahip ise de türlü siyasi sebeplerle buna da imkân verilmesi beklenmemektediı. » Alt yapı tedbirlerinde her sene artan bir takviye meydana gelmesine, Fransanın askerî entegrasyondan çekilmesivle ortava çıkan zorluklann halledilmesine rağmen bu konvansiyonel laafiyet tedbirlerin değerini azaltmıştır. ~¥ T çüncü olarak. nükleer silâhlar dahil bü* tün kuvvetlerin kendisine karşı tereddütsüz kullanılacağına dair evvelce muhasım tarafa verilen kanaat ortadan kalkmış ve düsman, Ar.erikayı ve bütün Avrupavı tehdit etmrdikçe kendisine karşı nükleeı silâb kullanılmıyacağına emin olmuştur. Bunun anlamı, bölgesel bir savasta mn\ affakiyete ulasmabakımından karsı tarafı açık kapı bırakılmış demektir. Dolayısıyla dördüncü prensip olan, bir savaş halinde kuvvetlerin en getris anlamı ile kullanılmasını saglamak unsuru da değerini kaybetmiştir. Yani. n uazzam bîr kuvvet Avrupa için savaşı önlevicilik gücünü kendi kendine vitirmiştir. Bu strateji, Amerikalı ne kadar snvunmaya kalkarsa kalksın. ittifak bakımından muhasım taraf için rabatlatıcı ve tâvizkir bir netice hâsıl etmiş, askeri bir değerlendirmeden zivade politik bir karar olmış, Amerikayı belki emnivet altına almıs. fakat Avrupalı ittifak uyelcrinden eephe hattında olanları muhasım tarafın sehavetine terk etmiş veya hiç değilse daima bu üyeleri düşündüren, onlarda güvensizlik hlssi yaratan yanlış bir tutum olmuştur. Amerikanın bu durumda. devletlere garanrl vermesi de bir anlam taşımamaktadır.Bunun misalleri Kore ve Vietnamdır. Zira büyük devletlerin karsılasmaları mümkün ve muhtemel olan yerlerde. xaran sadece toprağı tehlikeye (riren ülke gönnekte ve en azından bir bölünmeğe uğramaktadır. Amerika aynı doktrini IFlexible responce ve Gradualism) Vietnamda uygulamakta ve yıllardanberi Kuzey Vietnam ve günevde Millî Kurtuluş Cephesi gibi Amerikanın muazzam çücü ile mukayese edilemiyecek kuvvetler karsısinda birşey yapamamakta. ban aracı olarak ileri sürfilen bu prensip aksine savaşı tahrik eden bir ortamdan başka bir netice vermemektedir. Zira, Vietnamın hemhudu' olduğu Kızıl Çin'in müdahale ihtimpJi Amerikayı frenlpmektedir. Avrupada da durum ayrudır. Halen Kızıl Çînin Uzak Doğuda Rusya ile olan fhtilzfı, Rusyayı Avrupada blzim kendisirle aradığımız (detente)ı ona da aratmakta olduğundar. durumda yeni bir denge kurulmuştur. Yoksa, mesele tamame" askerî açıdan ele al'nırsa. bu yeni strateji /.vropa için emniyet verici oîmamıştır. Esasen eskl strateji değişmemiş olsavdı dahi kendi içinde bir esnekliği mevcuttu. İttifakın güvenlik Uıancını bozmadan. Fransayı kaçırmadan pek âlâ meselenin başka türlü hal yolları bulunabilirdi ve bu bir tefair tarzı halinde tezahür edebilirdi. • ••• • ••• ::: !••• !••• HEKİMLERIN SORUMLÜLUOU Pir Sultan Abdal ve TuncelL. Yanıi ve vekillik sözleşnıeleri Ord. Prof. Dr. H. V. VELİDEDEOoLU | ekimle bastası arasında M>Z konusu olması mürakün bulunan ıkıncı tür sozleşıne, bugun öfretıde yerleşmış c'an tenmle (yapıt sozleşmesO aenılen istısna akdıdir. Borçlar Kanunu bu sozleşmeyı şöyle tanımlamışür: «Madde 355 îapıt sözleşmesi öyle bir snzleşmedir ki. « • nunla bir taraf (yüklenici) öteki tarafın (ısmarlayanın) ödemeyi üzeriae aldığı ücret kar«ıIığında bir yapıt meydana gctirmeyi borçlanır.» Bu tanımlama gostenyor kı, \apit sözleşmesinde esas olan şey, ış sözleşmesinde olduğu gv bi. bir işin gdrülmesi degil. tır eser, bir yapıt mevdana getırılmesidır. Hekımlikte bunun önetni özellikle diş ve ortopedı hekimliğinde gorulur Dısleri olmajan bir kımseye belıriı bir ucret karşılıgında (takma dış) yap mayı üzerine alan diş hekımı ile hastası arasındakı sözleşme, dunkü yazıda çeşitli ydnlerıne dokunulan is sözleşmesı .1eğıl. şimdi söz konusu edilen bır yapıt sözleşmesidir apıt sbzleşmesıncie hastanm hakkj Borçlar Kanunurruzun 360 ncı maddesme sore saptanır. Bu maddede Turkçeleştinimış olarak aynen şoyle denilmektedir: «Tapıt, ısmarlayanın kullanamayacağı ve insaf kıırallarına göre kabule zorlanamavacajı olçüde kusurlu veya sözleşme koşullanna aykırı olursa, ısmarlayan o yapıtı kabulden kaçmabilir; bunda vüklenicinin kusuru varsa, ödence de istevebilir..» «Tapıtın kusurlu olması veya sözleşmeye avkırı bulunması yukariki derecede önemli değilse, ısmarlayan, yapıttaki değer eksikliği oranında ücreti indirebilir ve eger kusurlann giderilmesi büyük harcamalan serektirmiyorsa. yükleniciyi onarıma zorlayabilir; bunda vüklenicinin kusuru varsa, ısmarlayan ödence de isteyebilir.» Bu kurallar ısmarlayanın haklannın: (\) Yapıtı, (örneğimizde takma dişleri) kabulden kaçınma. fî) Eğer yapıtın bozuk olmasında hekimin kusuru varsa, ayrıca ödence istemesi, (5) Eğer yapıttaki kusur çok önemlı değilse sozleşmede saptanmış olan ücretin tndirilmesini istemesi, (X) Yapıtın onarılmasmı istemesi biçiminde görülmektedır. i: H : : Y Vekilük sözlesmesi ekimle hastası arasındakı tü zel ilişkide, yukanda ış ve yapıt sözleşmelerını açiklarken söylediğimiz ö*eler voksa, o zaman bu ilişki ancak bır vekillik sözlesmesi olabılır Rorçlar Kanunumu7un 38fi ncı maddesinin birinci fıkra=ı vekillik sözlesmesini Türkeelestjrilmiş olarak sövle tanımlamıstıı: «Vekillik bir sözleşmedir ki, onunla vekil. sözleşme uvannca kendisine yüklenen işin çörülmesini veya üzerine aldışı isin yerine getirUmesini borçlanır.» I'u tanım eösteriyor ki, vekillik valnız avukathkta söz konusıı olan bir tüzel ilişkı ve bır sözleşme olmayıp, başka konularda da soz lîonusu olabılir. Esasen 3«6 I ncı maddenin ıkinci fıkrası bu ' nu açıkça gostenyor Bu nkraya gore: «Bîr işin görülmesiyle ilgili olup bu vasada özel bir sözleşme türüne girmeyen işler ; de de vekillik kuralUn uygula , nır.» Bu demektir ki, bır işin eörülmesi yukarıda kısaca açıklanan ış sözlesmesi veya yapıt sözleşmesi ögelerini kapsamadığı ıçın bu sözleşme türlerinden birine girmiyorsa. o işde vekâlet kurallan uygulanacaktır. unu hekimlik mesleğine uyguladığımızda gorıiruz ki, bu rneslekte hekimle hastası arasındakı tüzel ilişkinin pek bü yuk bir coğunluğu (vekillik sözlesmesi) nıteliğindedir Ücretli aile hekimliği bugün Türkıye'nin genel nüfusuna oranla pek azdır. Ancak resmi veya özel kurumlarda ücretli hekimlik daha çoktur. Su halde. hekimlik mesleğınde iş sözleşmesinin uygulanıa alanlan, ancak sayılı dururnlardadır. Tapıt sözleşmesinin hekımlıktekı uygulama alanı ıse, yukanda belirtıldiği gtbı, sadece dıs hekınılıfı veya ortopedı hekimliği ve bazı hallerde kemık cerrahisı gıbı belirh konulardadır ve bu nedenle bu alan daha dardır Bunlara karjüık hekimle has Sonuç NATO'nun virminci vılının sonunda, siyasî ve ekonomik gelişmelere \e daha da yeni kuvvetli ümitlere karşılık ittifak savunmasının, özellikle kanatlar açısmdan anlamı ve zaafı devam rtmektedir. NATO Konsevinin kabul ettiği ve üzerinde vHrümekte oldupu H.'RME . plânında. «NATO'nan nihai hedefi. uvsun güvenlik garantileriyle birlik'. 4vrupad^ tam ve devamlı bir barıs nizamını korumaktır.» kaydı mevcuttur. Bu kararda belirtilen (L'ygun güvenlik garantisi) ifade etti|imİ7 gibi AUantik Devletleri için teessüs etmiş, fakat cephedeki, özellikle kanatlardaki ülkeler için yerine getirilememiştir. Bunda. bu stratejiyi kısır görüş ve anlayışlar arkasında kabutde tereddüt etmeyen iktidarın çok cidd sorumu vardır. NATO'da. Amerikanın dışında bütün kanat ve cephe ükeler tarafından Türk tezi benimsenmis, desteklenmiş iken, Amerikanın itirazları karşısındaki bu tevrkkülün mazıır görülecek, Rnsterilecek hiç bir tarafı yoktur. Durum bu hale getirildikten sonra, (O halde NATO'dan çıkalım) diyenlere karsı sorumlu iktidann vereceği cevaplarm makul ve tatminkâr bir yanını \ ulmak da kolay değildir, Bunlar. (So1un kışkırtmasından başka birsey değildir.) tarzmdaki beyanlar da sorumun seklini değiştirmez. Bütün bunlann bir yetenek meselesi olduğunu dünkü yazımızın sonunda ifade etmistik. Simdi milli olarak yapılacak is budur: Varşova paktı üveleri ile daha geniş ve köklü bir ilişki kurarak ve bSlgesel olarak (Detente)ı gerçekle^tirmek; Millî Savunmaya doğrudan dosruya katkıda bulunmadıkça ve NATO'nun müşterek sorumluluğu altında olmadıkça yeni üsler ve tesisler lcunılmasına müsaade etnıemek; mevcutlann tevsiine mâni olmak; zararlı olanlarda statü degişikliğini israrla aramak veya zamania tasfive edilmelerini temin etmek ve bütün bunlar yapılırken ciddiyeti, dikkati ve temkini elden bırakmamaktır. Bunlan yapmayan ve yapamavanlar tarih önünde Türk Milletine karsı sorumluduriar. HI • ••• • ••• «••• • ••• • ••• • ••• • •>• Halk Oyuncolan topluluğn, Tunceli'de Pir Snltan Abdal'ı oynamak istemis. Pir Snltan Abdal'ın vazan. son yıllarda roman ve oyun türündeki eserlerıyle adını duyurup ılgılerı çcken Erol Toy'dnr. Çok güzel bir is yapnıış Erol Toy, siirleri zaten dilden dile gezen Sıvaslı halk ozanının hayatını sabne düzeni içinde seyirciye sunmus Ne var kî, 16'ncı yüzyıhn Sünnî Sii çatışmasında adı efsanelesen Pir Sultan Abdal'ın sahnede görfinmesine Tunceli Valisi izin vermemiş.. Ve oyunu yasaklamış. Kıyamet kopmnş bnnun üzerine.. Pir Sultan Abdal'ın oynanmasını isteyenlerden bir vatandası polisler karakola çekince halk ayaklanraış.. bir kisi dlmüs.. 11 kisi yaralanmış.. 80 kisi nezarete alınmıs.. komsa ilden çaînlan jandarma gücüvle alavtası arasındakı ılışkilerde vekıl suretiyîe hastasına zarar veren lar yatıstınlabilmis . lik sözleşmrM ile ilgilı kurallar veya olümüne sebep olan hekim Son yıllarda valilerin ti\atro yasaklaması moda oldu. Sark çok yaygm oır uygulanıa alam sorumludur. rakkasesi, göbek dansözü. calsı. cengi üstüne kurulan toplulukbulmaktadıı Grıp geçtren bir Herhangi bır kemigi torılan lar Anadoluda fink atıp idarenin nice himayesine mazhar olurhastaya çağınlan pratısyen heve alçı>a konulan hasta, hekim ken ikide birde valilerin tiyatro yasakladıklannı gazetelcrde kımden tutunuz da, özel bır te tarafından devamlı bir müsahaoknyoruz. Bu kötü yasak icadının sonucu. acıklı bir hikSye ile davıyı gerektıren ağır bır hasta de altında bulundurulmalıdır noktalandı Tunceli'de ya çağınlan mUtehassıs hekıme Alçı sargısının sıkı yapılmış olO Tunceli ki kadar. her hekim ile hastası era ması ve kan aolasımına engel OLAYIN GEÇTtGt YER : sında bir vekillik sözlesmesi do teşkıl etmesı vuzünden lonlrms Tunceli'de olan bitenlerin anlamına \armak icin Tunceli' gar. Bundan başka, bır hastayı olan organda kangren belirtilerı nin bir döküraünü yapmak. olavın geçtiği vere deijrin bilgi saamehyat eden operatör ile has görülmesı. tedaviyi \iiklenen hehibi olmak eerekir. tası arasında da yıne bir vekil kımı sorumlu kılar. Tunceli 7.774 kilometrekarede 155 bin nnfosn barındıran bir lik sözlesmesi meydana gelir. Hekimin sorumlu tutulacağı İlimizdir. 414 kö\ü vardır. Ancak bu 414 kö\lr birlikte 1048 *erÇunku ameliyatı yapan operatöveya tutulamayacagma değgin lesme verine ddğılmıslardır kövlüler.. oba, nıezra, damlara serrün ışı sadece amelıvatı bıtır bınlerce olay duşünulebılır Türpilmislerdir öksüz. Tunceli'de vasıyan vatandaslanmızın vüzde mekle sona ermez. Operatör ame kıye'de bu konudakı dâvalar ö61*1 okumavazma bilmez. Kövlüklerde bu oran artar \e vüzde lıyat ettiği hastasını devamlı o zellikle hatalı amelıvat vapma 67've çıkar alfabesizler . 414 köyden lîî'sinde sulama suvu ^oklarak yoklamak ve ıyi oluncaya ıddıasıyla operatorlere karşı a tur. Tüm ara7İnin vüzde 5'i sulanabilir. vüzde 95'i de salt Tankadar ona özen göstermek bor çılmış olan tazminat dâvalanrının rahmetine bakar. 414 kö\iin 414'ünde kooperatif voktur. cu altına girmiştir. Bu borçlan dır. Bunlar da bilirkişılerin birna, 386 ncı maddenin yukanda birinı tutmayan raporlan \*e yar 30 kah^e. 18 kov odası \ardır. 114 köyün 368'inde köv arazivı köv halkına aittir. 12 köv bir kisinin. 34 köv de bir ailenın magörülen birinci fıkrasındaki ta gıçların tereddüdü vuzünden yıl lıdır. Demek ki, 46 kövde kov sahiplisı vardır. Topu topu 2 3 nımlamaya tamamen uymaktalarca uzamaktadır dır. traktör. 5 otobüs. 14 kamvon. bir pikap. 15 bin Karasaban. 4* rtada soz konusu olan şey, pulluk. 3 biçerdöver bulnnmaktadır. Devletin yaptığı san*M her zaman yerıne konabılmesavımına çöre Tunceli'de sana\i isveri \oktur. Ne devletin ııe si mümkün olan bır mal de özel teşebbüsün bir sanavi kurulusurıa raslanmamıstır. Takavbı değil. bır ınsan hayatınm biî sanavi isçisi de voktur. Devltt memuru. köy aüası. esnaf. veya sağlıgırun kavbıdır Gerçi asiret bevi, \e kövlüden mevdana gelmis bir ortaçag raanzarabunu para ile olçmeye olanak sı . Bir de jandarma ile tahsildar dolaşır ortalıkta . yoktur. Ancak. hekimin kusuru Iste Dotu ilimizin 155 bin vatandası böyle yasıyor. halinde zarar »ören hastasına u halde, hekim, yanlış bır \E NİÇtN? veya ölen hastanın mırasçılanna • tedavıden dogan zararlı so tazminat ödemesinden baska. Böyle vasıyan bir topluma Halk Oyuncuları tiyatro götüriı nuçlar için, kural olarak, \orlar Elbette aklıbasında sanatçılar olarak halkı iUiIendiren medeni hukukun bulabıleceği Borçlar Kanunumuzdakı vekilhir oyunu sececeklerdir. lonesco'dan. Dürrenmatt'dan, Sartre' başka bır çare de voktur Ceza lik sözleşmesine göre sorumludan, ovnıyacak değillerdi va Tunceli halkına ! Ama kim vasaknoktası ayn bir konudur ona dur. Aynca, Borçlar Kanunu dokunmuyorum Gerçı para olalardı sade suya tirit bir bnHar komedisi ovnasalar? Hiç kim§e : muzun 98 ınci maddesinin:«Hak rak tazminat ödenmesı sor.ucu Demek ki, ortaçağı vasıyan bir toplum kesiminde halkın cansız füllerden doğan sorumlııluça damarına basan konuda erisecek bir tutam sahne aydınlığını doğuran özel hukuk sorumluludeğgin kurallar. kıyas \olu\la. karartmak ister çerici gücler Onlar isterler ki. ilelebed Tunsu. sağlık veya hayat elden pıtsözleşmeye aykın hareketlerde tıkten sonra, artık ne gibi bır celi'de uyusun halk, yoksullnğun bataklığında boğulsnn, sömü9 de uygulanır.» rülsün . onem taşır seklmde bir soını Demek kı, gerek iş ve yapıt hatıra gelebilir. Şunu unutmaSONÜÇ : sözleşmesinde, gerek vekâlet mabdır ki, birçok açılar, üzerinNe okul verirsin ne ısık, ne yol verirsin ne fabrika, ne topsözleşmesinde hekimin sonımlu den zaman geçtikçe kabuk bagrak rcformu ne kalkınma .. lugu yanlış sozleşmeden doğan lar. tste para, bu kabuk baglaVe kırk vılda bir geleeek tiyatrosunu da yasaklarsın adasorumluluk olmayıp, aynı zaman maya imkân sağlayacak zamanın mın . da dünkü yazıda gösterilen geçmesi için, zarar görene bırNe imiş? «Haksız fiil sorumluluğu» olabıçok fırsat kapıları açması baŞiilikmiş, Alevilikmis, Sünnîlikmis .. lır. Özellikle hastanın, hekimin kımından önemlidir ve tnedenî Bütün bunlar lâftır. kusuru sonucunda ölmesi duruhukuk alanında maddî ve özelBiliniz ki, sömürücü emper\alizm nereye girerse, orada yokmunda mirasçılann maddi ve likle manevî ödencenin kabul sul halk birbirine girer. manevî ödence (tazmınat) ısteeöılmış olmasııun gerekçfsi cie Gerçek düsmanı bırakıp «sen Sünnîsin ben Şiîyim» diye halmesi, ölenın desteğinden yokbudur. kı birbirine kırdırmak istevenler halkın gerçek düsmanlarıdır sun kalanlann tazmınat istemı Gazi Mustafa Kemal, Hilâfeti ilja ederek Sünni Şiı ayırımına hakları, kısacası Borçlar Kanuve Sünni halifesinin detletle özdeslifine son verdi. Emperyaliznumuzun 45 ve 47 nci maddeleme karşı zaferin tabii bir sonucuvdu bu . Ne zaman ki emperrındeki ödence sorunları ıçm yalizm düsman ordusunun üniformasını çıkarıp kıravat takayalnız ve sadece haksız fıil kurak ve sivil elbiseyle tekrar yurda sızmak volunu buldu. işte o rallan uygulanır. zaman Anadoludaki tüm ayırılıklar körüklenmeye başlandı. Bu Hekim, özellikle. mütehassıs. yolda bassorumlu başımızdaki iktidardır. doktor, tılj biliıflpui yeBffîklertAnadolnnnn dört yfiz yıllık Pir Sultan Abdal'ını Anadoluya • ni ızlemek ve möy«»elerin{ ona Blman medenî hukuk İlayasaklamak isteyen bir siyasi iktidar Anadolunun iktidarı ola S gore yaptıktan sonra teşhısını I nındakı sorumluluguna aair bilir mi? S kojtnak ve tedavisini de tıb biI olan yazı serısini bitlrirken. Olur.. diyenler, yalnız millete ve tarihe değil, Türk ede S lımınin yerle.cmiş ve en son me hukuk kurallannm üstünde \icbhatına karşı da en büyük valanı «nvliv<nlerdir. S todlarına gore devam ettirmek dan ve ahlâk kurallannm hüküm zorundadır. Hekimin hastasına surmekte olduğunu özellikle hagereklı özeni gösterip (jöstermetırlatmak isterim. Hekimi her dıği hususunun incelenmesi bir teşhıs ve tedavisi için. sonımiuhukuK meselesi olup, mr bilırluk korkusu altuıda titreven bır kışı meselesi değildir. Tayin edi insan haline Retirmek elbette câ »•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••i len bılirkişilerın bu konudaki iz ve mümkün değildir Buna düşünceleri vargıç icin çok ö karşılık bir hastava çağınlan nemlı olmakla birlikte onu kesm hekimin, gücflnün yettıği ölçüolarak baglamaz. de. bütün ımkânlan kullanarak Necmiye Saatçi'nin eşi, Er16 Agustos 1969 CumarteBorçlar Kenununun 43. mad o hastanın yasammı ve sağlığını kın ve Figen Saatçi'nin bası günü bizlerı sonsuz acılakurtarmaya çalışmasınm. bütün desıne göre «Varjnc. tazminatın baları, Gülay Saatçi'nin kara garkederek Hakkın rahşobret ve çıkar hesaplanndan çeşidini ve kapsamını. durumun vınpederı. Hayrıye Şamlı, metine kavuşan kıymetlı önce geldiğıni hekimin mudrik çereklerine ve kusurun ağırlığıvarlıgımız, bıncık annemız, Türkân Kurdoğlu'nun enışteo'p'ssı gerekır na eöre belirler.» len, Denız'ilik Bankası BasFATMA GEZÎCİ • Dr. Bamard, kalb nakli a!um tehlıkesı gösteren dıftemakinistlerınden emekli (738) meliyatlanna de%am edeceginı rı hastalıgınm belirtılerl var17 Agustos 196S Fazar pusöylemış Ben olsam babacan ve HÜSNÜ SAATC1 Ken gereklı bilimse) metodnu ebedi ısurahatgâhına tevkahraman Blaiberg'in ölümünlarla teşhıs koymayı ıhmal eciekalb krizi neticesınde 2481969 dı edılmıştır. rek dıfterı bulunmadığını scyle den sonra. hiç değılse, yabancı Pazar günü vefat etmiştir Saglıgında kendisine yaorganın vücut tarafından red yen ve böylece hasta çocuğun Cenazesı 2781969 Çarşamba kın alâka ve ıhtımam gösteedılmesıni onleyen ilâçların oıölıimüne sebep olan veya bır günü öğle namazını mütea ren ve kıymetlı mesailerıni raz daha gehşmesme defin bekenjeksiyonun adaleye mı, yoksa kıp Şişli camiınden kaldınlaesirgemeyen sayın Prof. Dr. lerdım Vıcdanım bana boyle damara mı vapılacagını bilmedıcaktır Ebedi istirahat yen Orhan Ersanlı, Dr. Nıhat soylüyor. gı halde, bunu araştınp sormaZincırlıkuyu mezarlığı. Ongun ve Ur. Fuat Birkardan damara enieksiyon vapmak S O N deşler'e aynca cenaze raerasimme katılan. evimize geCumhuriyet 10306 lerek ve gerek telefon ve ,.•>•••..••••>••••••••• ••••••••• telgrafla büyük acımjza ıştirak eden dost ve akrabalaS A H I Bı ra teşekkürlerimızi ayrı ayrı bıldırmeye sonsuz acımız E L ıL E mânı olduğundan gazeteni• 1964 .aodel, tek kapı, Opel. zın tavassutunu nca ederız. GEZİCİ AİLESİ Tel: 27 88 02 (Cumhuriyet: 10305) Curnhurivet 10308 1 • Sorumluluğun kapsamı O Vicdan ve ahlâk sorumluluğu VEFAT 0 OANTA ve AYAKKABIDA MEVSİM SOHU UCÜZLÜGÜ KISA BİR MÜDDET IÇIN TALNIZ ANKARA ŞüBEMİZDE B ADRES: Selânik Cad No: 17/A Tel: 12 18 78 Heriş: 1565/10293 PAY KUPONU sahip olmak için ayrıca para ödemiyeceksiniz Cumhuriyet 10311 •••• PAY KVPONV na Cumhunyet 10310 sahip olmak için ayrıca para ödemiyeceksiniz Alibeyköy Belediye Başkanlığjndan İlândır 1 Belediyemize ait 106.061.97 TL. sı keşil bedelli Sevinc sokagı parke kaldırım ınşaatı 2490 sayılı kanunun 31. ci maddesı gerefince kapalı 2 Işe ait ihale dosyası mesai saatleri dahilınde Belediye Fen İşleri Müdürlüğünde görulebihr. 3 İhale 12 Eylül 1969 Cuma günü saat 15.00 de Belediye Encümeninde yapılacaktır. 4 İşm Geçici temınatı 6 653.10 TL. sıdır. 5 İhaleye iştirak edeceklerin en az bu tip 110 000 00 TL. lık bir iş yapmış olması lâzımdır. 6 İhaleye iştirak edecefclerin en geç 9 Eylül 1969 Çarşamba gflnü saat 15 00 e kadar iştirak belgeleri almalan. 7 Zarflann ihale saatınden en az bir saat evveline kadar ihale komısyonuna teslim etmelen gerekmektedir. Posta gecikmeleri kabul edilmez. 8 İştirakçilenn 1969 Ticaret Odası belgelerini ıbraz etmeleri gereklıdir. (Basın: 2123810239; ZAT'L usulü üe ihale olunacaktır / LA N Küçükçekmece Belediye Başkanlığından: Küçükçekmece Fatıh Mahallesınde Belediyemze ait futbol sahası 1 ıncı kısım trıbün inşaatı 2490 sayılı kanun hükümleri ıçmde kapalı zarf usulü ile 10 9/1969 Çarşamba günü saat 15.00 de talibıne Belediye Encümeni huzurunda ihalesi yapılacaktır. İşin keşii tutarı 26.005,33 lira olup muvakkat teminatı 1950,40 liradır. Taliplerin en geç 8/9/1969 Pazartesı günü saat 17.00 ye kadar müracaatla gereklı vesikalan ibraz ederek yeterlik belgesi almalan ılân olunur. Bu işe ait keşif evrakı Belediye Fen Işlerınde görülür. Posta gecikmesı kabul edilmez. (Basın: 20960/10291), ••»•«»«»«•••»«•••••«••••••»«•••••••«••••••••ıııttKMtİUMtttlltlll" *•••••••«••••••• •••*•«••••«••••• • ••••••••••••••a • •••••••••lııııı • •••«»••••«••«•a Nimbiis •••••••••••«•••••••••a••• ••••••••••••••••••••«••••«••••••! . '•«••••••••••••••••••••••••••*•*•••••••••••••«••••••••••••• •••••••••••••••••••••••••• ••••*«•••••••••••••••••••••••••«• '«•••••••••••••••••••••••••• •••••«••••••••••••••••••••••••••• ••••••••••••••••••••••••••• *••••«•*••••••••••••*•••••••••••• PAY ile KUPONU parasız alışveriş yapacaksım; cMmnurnct 10312
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle