27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE 4 Haziran 1969 CUMHURÎYET 9 UHCU YIIINOA Prof. Dr. Hüseyin N. KUBALI Mayu Hürriyet ve Anayasa Bay. ramının bu geneki kutlanışı müstesaa bir mâna ve deger kazandı. Zira, sanki memleketin başka derdi kalmamıs gibi, ortaya çıkarüan sivasi af ve güya huzar adına yaratılan huzursaıluklar 27 Mayısı ve onun Anayasasını koruraa aımini bir kat daba kuvvetlendirdi. Kanaatimizee 27 Mayıs'a düşman olanların bir türlü kurtolamadıklan karsı ihtilâl komplekti, samimi veya defil, 27 Mayıstan yana olanlann attıklan yanlış adımlar, almak istedikleri tedbirler, bunlardan dofan ve dogacak tehlikeli buhranlar onun mahiyetini bil memekten, va da bilmek istememektendir. Derhal söyleyelim ki, 27 Mayıs bareketi, ne kardrş kavgasına son vennek için yapılmış bir kavga ayıncılığı işidir, ne de bir hükumet darbesidir. 27 Mayıs'ın ilk saatlerinde bareketin kimseye karşı yapılmadıfını, sadece kardes kavgasına son verilmek istendijtini radyoda açıklayan sesin ve bnnu hâlâ tekrarlayaniann düştükleri çelişrae hayret vericidir. 27 Mayıs'ı fikir muhtevasından mahrnm gösteren, knşkn ve demagoji kokan, o günden beri 27 Mayıs'ın düşmanlan tarafından alabildigine sömürülen bn iddia, ihtilâlin kendisini indilik ve keyfîlikle lekelemesinden, inkâr etmeıinden, bindifi dalı kesmesinden başka bir şey değildir. Çünkü kardeş kavgasına son verme gerekçesinin iktidardan nzakiaştırılan kavgacı kardeşlerden yalnız biri bakkında alınan siddetli tedbirleri, uygulanan ve deraokrasimizin kaderi ile ilfili olan ağir Anayasa tasarrnflarını baklı ve mtşm göstermeğe yetmiyeeesi açıktır. nın gözden kaçırılmaması gerekli iki büyük özellifi vardır: unlardan birincisi, 27 Mayıs'ın meşmlnk temeline oturan bir âbide olmasıdır. Anayasanın metnine dahil, onun ruhunu açıklayıcı Baslangıç'ı bir kale gibi yerinde kaldıkça • Anayasanın bekçileri uyanık olduğu sürece kalacağı şüpbesizdir bu gerçeğin aksini hnknken iddia imk&nsız. onu fiilen zorlamak ise beyhudedir. Zira, bu temel yıkılınca Anayasanın mesruluğunu yitirecegi ve çökeeeği muhakkaktır. Bn çöküntünün altında kimlerin ve nelerin kalacağı ise büinmez. Anayasanın ikinci özelligi, Türk railletinin hürriyete, adalete ve fazilete âşık evlâtlarının uyanık bekçilifine emanet edilmesidir. Bu, plâtonik bir formül değildir. Halk kit lelerimizin bilinen kültiir seviyesi ve politikacılanuıızın samimiyetsizli|i ve siyasî çıkarcılığı karşısında gerçekçi ve samimî olarak tekrarlayalım ki, Türk milletinin Anavasanın uyanık bekçiligini yapabilecek evlâtları zinde kuvvetleridir ve bunlann başında yartsever, ilerici ve disiplinli kahraman ordusudur. Bunu tarihimizdeki asîl ve bayırlı örnekleriyle biliyoruı. Kestirilemez daha kaç yıllar bu bir sosyal kanun geregi olarak, böyle olacaktır. 27 MAYIS'IH B • | I • w ••• w« w j» ı s Eğilimler ve ilgiler . Halis OZGÜ etişkinlik çagınm en Snemli. özelliklerinden biri de sosyal hayata karşı duyulan ilgidir. İnsan çocukluk çagında biyolojik, organik, devimsel, ergenlikte psikoseksüel, yetişkinlikte ise daha ziyade psikososyal eğilimlerin ve ilgilerin >^arattıkları bir hayat şeklinl benimser. İlk jıllardan itibaren kendinl belli eden sosyal hayat zorunluğu, psikanaliz deyimiyle, gerçeklik prensibine göre yaşamak gerekliligi yetişkinlik çağmda dana da büyük bir önem kazanır. İnsan en ziyade bu hayat tiöneminde yaradıhşa, haz prensibine göre yaşamaktan vaz geçme zorunlugu ile karşılaşır. Bu iki prensip, gerçeklik prensibi ile haz prensibi arasındaki ahenk ölçüsünde sosyal dünyaya ir.tibak edebileceğini. bu diinyanın bir varlıgı haline gelebilecegini anlar. Daha dognısu, varlığında böyle bir ahenk yaratmaya elverişli olur. İki prensip arasında yapıcı, yaratıcı ve sürekli bir denge kurabilme imkânına ula Y •••• •••• •••• Şir. Nedir?.. Mayıs böyle çocnksn bir iş oltnadığı gibi, bir bökumet darbesi de değildir. Bilindigi üzere, renellikle Orta ve Güney Amerikada, bir suredir Orta ve €zak Dofcunun, Afrika'mn az gelişmiş memleketlerinde görülen hükumet darbeleri daba ziyade iktidardaki sivasi personelin degiştirilmesi ile yetioen, itici fikir knvvetinde, konnsunda ve bedefinde çofu zaman sübjektif olan siya• mahiyetteki kaba kuvvet müdahalelelerii dlr. O halde 27 Mayıs hareketi nedir? 27 Mayıs hareketi yıkıcı ve cezalandırıeı yönü ile bir ihtilâl, yapıcı yönii ile bir devrimdir. Devrim olmak karakteri İle Batılaşma. lâikleşme, hukuk devletini ve demokra»iyi gerçeklestirme. gerçekten halkın egemenliğini ve tam milli batıtnsızlığımızı saglama ve bütün yönleriyle çajtdaş medeniyet seviyesine ulasma çabasını rösteren, Atatürk devrimleri ile tam mihverine oturtulup defişmez dofrultusuna yöneltilen tarihî oluşumumımın' ç«k önemli ve daha ileri bedeflerc j$ık tutucu bir merhalesidir. t ) halde 27 Man TIS bir yandan Atatürk devrimlerinin ihyasıdır. Ote yandan sosyal ve ekonomik dâvalanmıza ağırlık veren yeni Atatürkçülük'tfir Onun Atatürk devrimlerinin devamı ve teminatı olması, inkân ve ihmali imkânnz tarih\ ve milli bir realite olması. ber vnrtsever Türk'ten sayjrı bekletnesi bnndan dolayıdır. ve objektif B birilindigi gibi, devrimler yeniidealine, dehnkuk fikrine ve ahlâk gişik bir sosyal ve ekonomik düzen anlayısına dayarıan, onlann gerçekleşmesini bedef bilen sosyal hamlelerdir. Ihtilâllere devrim nitelifini kazandıran, yalnız yıkıcı olmakla kalmıyarak aynı zamanda yapıeı oLmalannı. kisilere ve müesseselere hâkim ve devamlı olmalarını sağlayan objektif bir fikirden ve dünya rörüsünden ilham ve kuvvet almalarıdır. 27 Mayıs'ın yıkıcı yönii Atatürk devrimlerine ihanet eden, Anayasayı çiğneyen, iç ve dıs sömfirüye kucak açan, siyasî demagojiyi, nüfuz ticaretini, ahlâksızlığı teşkilâtlandıran pespaye bir idareye son vermesi. meşrulugunu kaybeden bir iktidan. başlan ve metaztazları ile memleket bünyesinden bir kanser uro fibi söküp atmak istemesidir. Onun yapıcı yönünü meydana getiren büyük eseri ise 1961 Anayasasıdır. Oemokrasiye ba|lılı|ını derhal açıklayan Millî Birlik Komitesi, ihtilâlin benimsedifi yeni ve objektif hnkuk fikrinin temsilcisi aslî kurucu iktidar olarak, geçici Anayasasını yapmış, knrdnfn ilim heyetine yeni Anayasanın ön Tasarısını hazırlatmış, asli kurncnluk iktidarını devrettiği Knrucn Meclis tarafından yapılıp kabnl edilen Anayasayı halkoyuna sunmnştur. Bövlece hem Î7 Mayıs'ın fiîlen ve hnkuken gerekçelerinden ve hedeflerinden aldığı aslî meşrulufcu, hem de Anayasanın buna dayanan meşrulutn hnkukî ve sekli ySnlerden teyid ve tescil olunmuştur. II. Cnmhuriyetimizin dayandığı hnkok ve ahlâk prenılplerinl koyan, Atatürkçülfifün yeniden şahlanısını gerçekleştiren, pplnralist modern demokrasilerin iki an» temeli düşünce hürriyetini ve sosyal adaleti bütiin teminat müesseseleriyle benimseyen. sağlı solln hürrivetleri boğuca asınkları vasaklayan, sosyo ekonomik derinlifine refrmlara hnkukî imkânlar hazırlayan 27 Mayıı Anaya»a»ı T~V erin şaşkınlık ve hnzorsuzluk yaratan, ••' zaten perişan iktisadî hayatımızı yok yere felce ufratan son olaylar dolayısiyle Anayasanın tâdili ve siyasi af teşebbüsünün sakatlıgı üzerinde tekrar kısaca durmak istiyo •••• •••• rum: Hiç şüphe yok ki, 27 Mayıs Anayasası gökten inmiş değildir. l'sulüne titiılikle uyularak degistirilebilmesi kadar tabiî bir şey yoktur ama tâdil yetkisinin kesin sınırları vardır. Çünkü BJMM., Anayasanın üstünde değildir. Onun lâfzı ve rubu ile hnknken ve fiilen bag lıdır. Yeni Anayasamızın getirdigi en teminatlı yenilik de bndur. B. M. M., meselâ Anayasadan lâiklik ilkesini, özel mülkiyet hakkını çıkaran bir tadil yapamaz. Taparsa Anavasa dışı bir fiilî durum yaratmı.s. bir ihtilâl yapmış olnr. Siyasî afla ilgili tâdil için de durum tamamen Mt>ı • aynıdır. BSyle bir tâdil Anayasayı çignemek K«B• • • ••I tir. Bir karşı ihtilâl teşebbüsü mahiyetinde « • •• • • •••ı dir. Çünkü ö n Tasanyı hazırlayan heyette •a« tarafımdan kaleme alınan, temel fikirleri ve plânı itibariyle değisikliğe oğramayan Ana • • • vasa Baslangıç'ı, Anayasanın metnine dahil ••• ••• •••> baglayıcı bir hukuk kuralı değer ve kuvve :•••: : ••• tindedir. Onun sâkıt iktidann meşrnlugunu •••' ••• :::: yitirdigini açıklayan hiikraü, 27 Mayıs'ın di • ••• • ••• •• renme hakkının knllanılması, bir dünya gö • • ••• • rnşü ve temel kural olarak,raeşruluğunntes ••! •••• • • ••• cil ettigine göre, mesrulugunn yitiren bir ikti • • • • • ••• • ••• • dann elebaşısı hüviyetiyle hüküm giyen bir • • • ••• • >••• •• kintsenln takımı ile birlikte kendisini man • ••a• • :: kÛTn eden bir Anayasanın içine sokulması, o « • • • • •• •••• nun tanıdıgı tekrar Cumhurbaşkanlığına ka • • ••• • • •• dar göturebilecek hak ve imtlyazlan ele ge • • ••• •• ••>• çirmesi yalnız Anayasaya defil, akla ve man • • ••a • • tı|a da açıkca aykırıdır. Neticeleri ile 27 Ma • • •••*• yıs'ın tasfiyesi demektir ve bn sebeple bir : : : : karsı • ihtilâl teşebbüsüdür. Böyle bir teşebbfisü gizli, açık hiçbir gerekçe huknken caiz ve fiilen mümkün kılamaz. Mnhtaç olduinmuz huznrun ve parlâmento itibarının ilk ve mutlak şartı Anayasaya, onnn felsefeslne, yaşatmak istedigimiz demokrasinin hak v» fazilet kurallanna saygıdır. Bn şarta uynayan, tehlikelerle doln *••• olan tâdilin kannnlaşabiiece^ini sanmıyorum. •••• Kannnlastıjı takdirde Anayasamızın komvucusu Anavasa Mahkemesi tarafından iptali de mümkün ve muhtemeldir. Bu itibarla. tesebbüste fahis hata vardır. Hatada direnme daha büyük hatadır. Yalnız insan hayatınm bir evresinin bir varlıgı değildir. Bugünkü insan bugünkü kendisini gpçmişteki kendisiyle beraber algılar. yaşar. însan ha>ratının her bugününde dünün bütün bu günlerinin yansımalan görülebilir, yankıları duyulabilir. İnsan hayatında geçmiçte yer alan her şey daima bir şey olarak kendini belli edebilir. Başka bir de>nşle. insan, hayatınm bir anınm, zamanının degil idrak ettiği bütün anlannın, zamanlarınm insarudır. tnsanın geçmişteki kendisiyle bugünkü kendisi arasında bir benzerlik bulunabilir. ocukluk, gençlik çağmda çeşitli nedenlerle kendisini beğenmeyen, önemsiz. degersiz, ktiçük gören insan vetişkinliginde bu duygıılann etkilerinden kolay kolay uzak kalamaz. Kendisini bu olumsuz duygularla değerlendirmekten her zaman kurtulamaz. Kendisini çocukluk, gençlik çagında olduğu gibi tanımakta devam edebilir. Kendisini yetersiz hulabilir. Varlığı ile ilgili aşırıhğa kaçan bir hassasiyet gösterebilir. Çok cabuk kınlabilir. kiisebilir, danlabilir, sinirlenebilir, saldırgan olabilir. Bunun da sonucu olarak, başkalanyla anlaşmakra zorluk çek0bilir. Başkalanyla kolavlıkla çatışabilir. Önemsizliği, yetersizliği duygusunun etkilerinden uzak kalabilmek için degişik. çevresi tarafından yadırganan başka bir yol izleyebilir. Herkes tarafından ve daima beğenilınek, öviilmek, üstün tanınmak isteyebilir. Başkalaıım küçük görmege çahşabilir. Insanın içdünyasındaki yaşayış şekli ile dış dünyadaki davranışlan arasında bir bağlıhk vardır. İnsan her şeyi kendisini gördüğü gibi görebilir. Herseyi. herkesi kendi varlıgı aracılığı, varlığı hakkmdaki düşünceleri, duyguları ile değerlendirebilir. Her şeyde ve herkeste kendisiyle karşılasabilir. Başkalanmn varlıklarmda kendisini arıyabilir, bulabilir. Baskalannda kendisini anlatabilir. Kendilerini beğenmeyen, olduklan gibi benimseyemiyen, kabul edemeyen insanların başkalarını herkesten çok yermek eğilimini duymalanmn, daima yakınmalanmn, herkeste bir eksiklik, kusur aramalannın en önemli nedenlerinden biri de budur. Yine insanlarm varlıklarmda yer alan sosyal eğilimlerden ve bu egilimlerin ifadeleri olan ilgilerden çevrelerine irtibaklarında yararlanamamalannda bu psikolojik faktör başlıca rolü oynamaktadır. Ç !lj Sonuç M» izce, simdilik atlatılmış görünen buhra* * nın iç açıcı tarafı zinde kuvvetlerimizin yüksek milli menfastler, 27 Mayıs ve Anayasamız adına yaptıfı kesin ortak ihtann zaferidir. Bu, politikacılarımııa 27 Mayısı ciddiye almanın, oy avcılıfı için yapılan tiksinti verici, modası eeçmiş karsılıklı politika oynnIannı arlık bırakmanın huzuran baş şartı oldnfunn umarız ki anlatmıştır. Son esef verici olavlar iktidara ve muhalefete millî menfaatleri parti çıkarlarından üstiin tutarak, sahsî prestij kaybı pahasına sahsî prestij peşinde koymayı memleketin ve 27 Mayıs'ın sırtından yapılan, her bakımdan nahaiıya mal olan oynn bozma oynnlarmı bırakarak. halka. devrimlere sırt çevirerek. davanma sevdasından vazrecerek Anavasamızın tam nreulanmasına calısmak. çözfim bekleven sosval ve ekonomik dâvalanmızın üstiine ciddiyetle eîilmek eerekti|ini idrak ettirebilmi» ise milletce kazanolı sayılınz. El ve «röniil birliii vapan tnönn Bayar veya Bayar tnönii ciftine. mcmleketin basına yok yere çıkardıklan derde ratmen. 27 Mavıs'a ve onun Anayaaasına azim ve imanla baîlılıJımızın Blcülmesine ve bir kat daha " knvvetlenmesine yardımcı oldnkları için teşekkür etmekten kendirai alamıyacaiım. ocuğun, ergenin beslenme, değiliz. Bize ait olan şeylerle ve barınma, giyinme ihtiyaçları kimselerle de bir biziz. Bize ait ailesi tarafından karşılanır. olan herşey ve herkes varhk büGerek çocuk, gerekse ergen var tünlügümüzde yer alır. Başka ıgını devam ettirebilmesi için bir deyişle, bizim olan herşey gerekli şartlan kendisi gerçek ve herkes bizden bir şeydir. Onleştirmez. Buna karşılık, yetiş suz tam bir biz olmak imkânıkin için en önemli sorun kendi nı kaybederiz. Yetersizliğimiz. ve yakınlannm hayatını kazan güçsüzlük büincimiz ölçüsünde maktır. Yetişkin bunun için sos bize ait olan her şeyde ve heryal, ekonomik durumunu her keste tamamlayıcımızı buluruz. gün biraz daha iyileştirmek zo İnsanlarm yaşlıhklannda kendirunlugunu duyar. Ekonomik im lerine ait olan şeyleri ellerinden kânlannın yeterUlikleri ölçüsün çıkarmaktan korkrnalarının, fazde güvenük içinde yaşar. la tutumlu olmalarırun, cimriliGerçekten, insanın ekonomik ğe kaçan bir davranış seklini imkanlan ile hayata bağlılığı, benimsemelerinin nedenlerinden çevresine intibakı ve kendisine biri de budur. Maddî imkanlan güveni arasmda sıkı bir bağlı ölçüsünde yokluğa daha iyi dihk vardır. İnsan bir şeylere sa renebileceklerine inanmalandır. hip olduğu ölçüde kendisine güvenebilir. Geleceğe ümitle bakabilir. Hayatı sevebilir. ÇevTesi" nsan çocukluğunda, büyüklene, başkalanna, işine bağlanabirin etkisi, daha doğrusu. bülir. Tersine olarak, ekonomik yüklere benzemek arzusu ile bakımdan yetersiz, kendisinin ve yakınlarımn ihtiyaçlannı karşı bazı mesleklere, özellikle oabalayamıyan insan huzursıızluk sınm, diğer yakınlannın vaptıkiçinde yaşar. Kendisine gerekti ları islere karsı bir ilgi duyar. Bununla beraber, bu ilgiyi her ği gibi inanamaz, güvenemez. Yetersizliğinin nedenini bir yan zaman, uzun zaman devam ettidan kendisinde arar. Yeterli o remez. Yetenekleri iyice belirlamadığı için kandisini kınar, mege, yetenekleri tarafından yerer. önemsizligine inanır. Ö zorlanmağa basladıgı zaman bate yandan da, duyduğu acılar zı meslekleri tercih eder. Çocuk dan biraz olsun. kurtulabilmek tercih ettiği işi geleceğe ait bir faaliyet şekli gibi düşünür. Bu için başkalarını sorumlu tutar. İnsan, yetişkinlik çağına ka iş için gerekli hszırukian yapdar ümidini geleceğe bağlar. mak zorunluğnnu duyrnaz. MesHer şeyi gelecekten bekler. Bu lek gerçeklikleri ile karşı karşıgünün sıkıntılannı daha mutlu ya bulunan, kendisinin ve haşkabir yann göriişü ile unutmağa İannm >aşama sorumlulugu biçalışîr. Bugününü yannı ile de lincini taşıyan yetiçkin İse buSerlendirir. Yarınki daha çok rada başka türlü hareket eder. kendisiyle bugünkü daha az ken Zamanının önemli bir kısmım disini güçlendirmege uğraşır. yaptığı işe ayırır. Bu isin isteklerine uymağa calışır. Özellikle bu Bugününü geçici, yannm ebedi olarak düşünür. Yoklugımun en günkü yetişkin, idrak ettiği hadişelerinden, korlcusuncian uzak yat şartlan karşısmda daha bükalır. Varlığının sonsuzlu^ı yük çaba göstermek. başan'.ı olinancını taşır. Bunun için tüm mak zonmluğunu du\Tnaktadır. varlığı ile geleceğe yönelir. Ta îşlerinde başan gösteremeyenlemamiyle kendisinin olabileceği rin günün birinde zor durumda ne ve düediği kendisini kendisi kalacağuıı bilmektedir. ne kavuşturabilecegine inandığı geleceğin sabırsızlığmı duyar. Gelecekteki kendisine nazaran etişkin yurt sorunlanna kardaha az bir kendisi olarak düşı büyük bir ilgi duyor. şündüğü bugünkU kendisiyle yeMemleketinuı sosyal, rkonotinmez. SUrekli olarak gelecekmik, teknik, poliük ve kültur teki kendisini arar. Kendisini faaliyetlerinde bir rol oynamak her an ve daha mükemmel bir ister. Ulusal bütünlük içinde şekilde yeni baştan yaratmak bir yeri olduğunu düşünür. Yurt ister. sorunları ile ilgili sommluluğuetişkin İse. özellikle ilerle nu kavrar. Bir partiye girer. miş bir yaşta, geleceğini bu Sosyal, ekonomik düşüncelerinj günü ile sınırlandırır. Güve gerçekleştirebileceğine inandıgı nini bugünkü imkânlanndan, partiyi benimser. Yetişkin, özelgüçlerinden sağlar. Kendisini likle ilerlemiş yaşlard*t daha ziyannki kendisinden ziyade bu yade tutucu partilere karşı yagünkü kendisiyle değerlendirir. kmhk duyar. Parti degjştiren Bugününden daha ziyade bugti yetişkinler eski partilerine bağlı nü için yararlanmak ister. Ge kalmaktan uzak kalamazlar. Evet... Bazan küçük görünen bir olay, koskoca bir toplumun • lecekten, bir çocuk. bir genç nereden kalkıp nereye geldigini gösteren kalın bir tarih kitabı J kadar birşeyler beklemez. Geledeğerindedir. Millî bağırnsıılık savaşının kahramanları sözdp f cegin sonsuzluğunu düsUnemez. demokrasi devrinde yctişmis yobazlann saldırganlık tehdidi nl J er hayat çağı kendisine özgü Her geçen günü yokluğa doğru tındadırlar. S özellıklerle daha öncekileratılmış yeni bir adım gibi götrtica her zaman ve her yerde milli bağımsızlığa karsı ol S den ve sonrakilerden aynrür. Yetersizligi, güçsüzlüğü, mttsturS başansızhklan, özellikle çevresi lır. Bununla beraber insan haTecavüze uğrıyan Sayın Muharip Gazinin adı ve adresi bizde S nin, yakmlarının ilgisizlikleri yatında tamamiyle bağımsız bir saklıdır Olayuı tanıklarmın da adı ve adresleri vardır. Yetkili S karşısmda fazla üzülür. Bu o çağm varhğını düşünemeyiz. Dalumsuz varlık özelliklerini, çev ha önce de belirtmeğe çalıştığımakamlann. sorumlulann ve Muharip Gaziler Derneğinin bu isin Ş re davranışlarmı yasaraa imkân mız gibi, biz sadece bugünün pcşini bırakmamasını dileriz. • bir biz'i değiliz. Geçmişte idrak lannın eksikliğinde veya azalbizler'imizin masmda arar. Bunun için ken ettiğimiz bütün disine ait bazı şeyleri kaybedin bir biz'iyiz. Bir insan bugünün ce büyük bir acı duyar. Kendi olduğu kadar riunün de bir insanıdır. Bugün dünün bittiği !••• •••••••••••••>•••••••••••••••••••••• ••••••••••••••••••••• ••• sinden, varlığından önemü bazı yerde değil, dünle beraber baş ı ^ ....««>«««^ ••••••••>••••••••••••••••••••••••••***••*••••••••••»•••••••*< şeylerin aynldığını, koptuğunu anlar. Kendisini daha yetersiz, lar ve yanna vine dünle beraber ulaşır. İnsan hayatında dünün eksik, güçsüz bulur. Varhğını tehlike içinde göriir. Yangm ge bulunmadığı, yer almadığı hiç bir bugün ve yann düşünüleçiren. tflâs eden, yakmlanndan icin bir insamn birini kaybeden bazı yetişkinle mez. Bunun rin büyük, tehlikeli ruh çökün çocuklugu, gençliği ile yetişkinISTANBUL'u ispal eden dünya kapitalıstlerının başı VVatsrn, ligi arasında benzerlikler görütülerini göstermelerinin. derin «MAO'nun da solunda» gördüğü ANT Dergısıne saldıraıak bir Umitsizliğe kapılmalannın, lür. Yetişkinlik çagınm en belirkapitalist sömütünün ve emperyalizmin savunmasını yaphattâ kendilerini yok etmeye, in li özelligi, insanın varlığında mıştır. Hakettiği cevap ANT'ın gelecek haftakı 128 sayi5.myer alan bütün kaynakların scn tihara kalkısmalannın başlıca da verilecektir. Ayrıca gelecek sayıda ANT'ta. Barbro ve nedenlerinden biri de budur. şekillerini almalandır. insanın Güneş Karabuda'nın, emperyalizm tarafından tezgâhlanan Kaj'bettikleri şeylerle ve kimse çocukluk, gençlik çağlanndakive bir milyon insanın boğazlanmasına sebep olan «ENUOlerle beraber kendilerinden de, lerden farklı bir hayatı dünya NEZYA KATLİAM1» üzerine yerinde yapt'.klan büyük ıöartık bir daha kendileri olamı görüşüne ulaşmasıdır. Gerçeklik portaj da başlayacaktır. yacak derecede, birçok şeyler prensibine göre bir yasama şokkaybettiklerine inanmalarıdır. İini benimseme zorunluğunu daANT'ın halen piyasada bulunan 127. sayısında ise, Istanbulha çok duymasıdır. T>ı$ dünyaKendilerinde, kendilerine ait cfaki Beynelmilel Kapitalistler Kongresi'nin perde arkası, nın isteklerine öncelik tanımaya şeylerden pek azmın kaldığını Odalar Birliği'ndeki «Biraderler • Kardeşler» mücadelesinin daha fazla çaba göstermesidir. sanmalandır. içyüzü, Nâzım HİKMET'in kendi tıyatro yazariıâı üzerine SON Biz yalnız kendimizle bir biz hiçbir yerde yayınlanmamış yazı dızisı, Türkiye'dekı bankalann aşın kârları ve kredi yağması, Idris KüçükömeT'in Bülent ECEVİT'e cevabı yer almaktadır. Bu hafta ve gelecek hafta ANT'ı mutlaka okuyunuz. (Cumhuriyet: 6854) C Meslek bilgisi I Diğer ilgiler Y Y Bugün bir alav knnu \ar yazacak... Ama ben tfimünii bir yana bırakıp Milli Kurtuluş Savaşı muhariplerinden birinin yolladıitı ilgi çekici bir mektubu köşeme ahyorum. Küçük görünen bazı olaylar. bazan en büyük hakikatleri bir kocaman kitaptan daha güzel anlatır. Sayın muharip gazinin basına jelen olay. bunlardan biridir SÖT. Atatürk'ün kumandasında lstiklâl Savasuu veımiş muharip gazinindir: «Pek muhterem İlhan Selçuk Bey. Ben. Millî Kurtuluş Savaşma fiilen iştirak etmiş, bugünkü vatanımızm ne büyük fedakârlıklar pahasma kurtarıldığını gözierimle görmüş, göğsünde kırmızı seritli lstiklâl Madalyası taşı mak şerefine nail olmuş, AtatUrk inkılâplannın hayranı, muha rip gazi ve emekli bir vatandaşım. 1 Haziran 1969 pazar günü öğleden sonra Fatihteki evimden çıkarak Kavaklara kadar bir vapur gezintisl yapmak üzere S:r keci vapur iskelesine iniyordum. «Millî şuurun sesi» adım ver diklerini bugünkü gazetelerden öğrendiğim >4iniyüşü. elimde bİT Cumhuriyet gazetesi olduğu halde Erninonü otobüs durağmda seyrederken, yanıma gelen. tanımadığım. ve kılık kıyafetinden yobaz olduğunu müşahede ettiğim birisinin elimdeki Cumhuriyet gazetesini alıp yırtarak: Komünistler! Millete sövüyorsunuz .. diye bar bar bağırarak üzerime hiteum ettiğini gördüm. Vaziyetin daha ne olduğunu anlamadan ve: Ne istiyorsun, kimsin? demeye meydan kalmadan sağ eliyle suratıma çok siddetli bir tokat atarak yüzlerce insanın arasından fırlayıp kaçtığını, yürüyüsçülere kanşıp kaybolduğunu görünce şişen yüzümün ıstırabı ile ne ^pacağımı şaşınp kaldım. Göfsümde Muharip Gazi işaretini taşıyan rozetim, orada bu lunanlann dikkatini çekti. Hiç yoktan, Cumhuriyet gazetesi elimde olduğu için ugradığım hakaret kınandı. Çevremdeki bir kaç kişi: Yaşlı bir muharip gaziye bu yapılır mı? diye söylenmeye başladılar Mütecavizi tel'in ettiler ve beni de geçmiş olsun diye teselli etmeye çalışnlar. O sırada yanıma gelen bir genç beni bir kenara çekerek, yine yanımıza biriken kalabalık huzurunda kendisinin sivil polis ol' dugunu, mütecavizi tanıdığını, tesbit ettiğini bildirerek benim isim ve adresimi aldıUgradığım yobaz saldmsı çok tehlikeli ve büyüktü Müdafaa ve mukabelede bulunacak ne zaman bulabüdim, ne de imkân Her halde bu da isabet olmuş. Cehaletten gözü dönmüş yobaza mukabelede bulunsaydım veya bulunabilseydim; belki de Taicsimdeki Kanlı Pazar olaymdaki gibi canıma kastedebilir, ikinci bir Sirkeci kanlı olayı yaratılabilirdi. «Sivil polisim» diyerek adresimi tesbit eden gencin polis olmadığını, belki de fikren yobazlardan olabileceğini sonradan düşündüm Yoktan yere başı ma gelen bu feci ve üzücü olaym etki ve şaşkınlığı altında kendini bana sivil polis diye tanıtan adama hüviyetini ve ismini sor majn unuttum. Gerçekten sivil polis olsaydı. benijı adresimi alacağma mütecavizi yakalayıp adalete teslim etmek için çalışmasj gerekirdiBu memlekette Cumhuriyet gazetesi okuyan vatanperver m'Jnevver neden komünist olarak damgalanıyor? Ben kendimi bildim bileli, Milli Mücadelede ta Yeni Gün Kazetesinden itibaren 46 senedenberi devamlı olarak Yeni Gün"den sonra Cumburiyeti takip etmekteyim Cumhuriyet gazetesi okumıyacağım da Atatürk'ün emrinde düşmanla savaşarak kurtardığtmız bu kahramanlar diyarı mübarek vatanı emperyalistlere peşkes çeken, istibdat ve saltanatı yeniden memlekete getirmek istiyen, şeriat devleti kurdurmak istiyen yobaz gazetelerini rrü okuyacağım? Bu memlekette evvelâ din yobazlanmn kökü kururulmadıkça bu millete asla rahatlık yoktur. Zira onlarla birlik olan hainleri yobazlığa teşvik eden bugünkU basiretsiz ve iktidarsız iktidar, yobazlann kökünü kurutmak değil, onlan her gün biraz daha çogaltmak ve üretmekle vazifelidir. Hani nerede Anayasa, nerede Babayasa, nerede demokrasi? Bizim bildigimiz demokrasi. hürriyet ve insanlık devTi olduğu kadar disiplin, nizam, asayiş, kanun, hak ve adalet devridir. Benim gibi vatanperver. şerefine düşkün Muharip Gazi bir vatandas sokak ortasında yobazm taarruzuna uğrıyacak, polis ve diğer şorurnlular buna seyirci kalacak... Doğrusu böyle demokrasi olmaz olsun... sizln tâbirinizle Pilipin demok.raarsi olmaz Bazan bir küçük olay bir tarih kitabıdır... H Sonuç M aasas ANVIN TURKIYE HALKINA DUYURUSU! Vefatı ile bizleri sonsuz acılara sevgili eşim, kardeşimiz ve dayımız TEŞEKK gark eden çok HAYK KAZANCİYAN'ın (KUMAŞ TÜCCARI) cenaze merasimine iştirak edenlere çelenk gönderenlere hayır müesseselerine teberruda bulunanlara telefon, telgraf. mektupla ve evımize gelerek tâziyette bulunan akraba, dost ve tanıdıklara ve bilhassa kumas; fabrikatörlerine ve tüccarlanna Banka Müdürlerine ayrı ayrı teşekküre teessürümüz mâni olduğundan minnet ve şükran hislerimizin iblâğına g^zetenizin tavassutunu rica ederiz. DTJL BAYAN ARŞALUYS KAZANCİYAN BİRİCİK, MORÜKYAN VE GfLMEZ AİLELERI Altın Reklâm: 554'68? DİKKAT DÜNYACA TANINMIŞ TEŞEKKÜR Böbrek ameliyatırm bir muvaffakiyetle kıymetli ve müşfik Operatör Sayın Prof. büyük yapan insan Dr. ŞIK ARJANTİN Muzaffer Akkıhça Asistanı Dr. Kemal Büyükşalvarcı, Narkozitör Dr. Vahide Evin'e, Örnür Klinigi sahibi Sayın ömür Çağlar ve başta Dr. Hasan Hüscyinoğlu olmak üzere bütün Ömür Kliniği doktor, hemşire, hastabatacı v« personeline teşekürlerimizl sunanm. Arif Erginbaş • • • • « « • « !«•••• ••••»<••••••••••• ERKEK KÜLOTLARI'mn TAKLI1LERI ÇlKMIŞTIR YAPANLARA İHTARNAME ÇEKİLMİŞTİR. BU BOZUK VE KALITESİZ KÜLOTLARIN ŞIK ABJANTİN FİRMASI İLE HÎÇBIR İLGİSİ YOKTUR. TESCİL ve PATENTLİ ŞIK ARJANTİN KORDELÂSINA ve YANDAKİ ALÂMETİ FARİKASINA DİKKAT EDİLMESİNİ SAYIN HALKIMIZDAN ÖNEMLE RİCA EDERİM. ŞIK ARJANTİN KÜLOTLARI AMİLİ TEŞEKKVR (Cumhuriyet: 6826) Robert Libert'in vefatı dolayısıyla bızzat cenaze merasimine iştirak eden telefon, telgraf veya şahsen tâziyette' bulunan yahut çelenk gönderen akraba, ciost ve iş arkadaşlarına sonsuz teşekkürlerimızi bildiririz. AİLESt C u m n u n j e t tiö27 « •• > »• • • • • •• » • •• '• . • •. • • • • • » •• > . • Manajans: 1298/6857 Kıymetli aile büyüğümüz, İBRÜMİN! IRAKTAN TOPTAN SATIŞLAR İÇİN: Tel: 22 09 01 22 47 75 22 08 82 26 20 70 ANKARA Tel: 13 45 73 11 41 28 İlâncıiık: 2934/6830 Derneğinıizin ilk umumi heyet toplantisı 7 Haziran 1969 Cumartesi günü saat 14 de Çemöerlitaş, Muallimler Derneği salonunda icra edileceginden teşrıfiniz rica olunur. fdare Heyeti (Cumhuriyet: 6&4S) KEBAN BARAJ1 ÜÖLLENME ŞAHASINDA KALAN BAŞP1NAR KÖYLERİ ve ÇEVKESİ KÖPRÜ TAPT1KMA DERNEG1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle