02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT 26 Haziran 1969 CUMHUHÎYET Buraya kadar yanlan kısımlar, çoğunlukla yeni açılan üniversiteİerin teknik aynntüan ile ilgiliydi. Şundi işin daha başka yürekler acısı bir taralı yar ki. bu bütün Türk Üniversitelerinin en önemli sorunu olan öğretim kadrosudur. Öğretim üyesi probleminln çe| i t i i yon.eri vardır. Doğu ünivereiteleri ders verecek öğretün üyesi bulamazken, Ankara ve îstatıbulda bulunan üniversiteler, kadrolanndaki prof esörlere, dıjanda çal:şmalan ve özel okullar nedeni ilc sahip çıkamamaktadır. Bu «rada ılerisi için en timit kırıcı taraf. Türkiye ve yiıksek öğrenime artan ilgi ile ber»b«r çoğ«lan imıvetsite ve oğrenci a»yısının yanında öğretim üye«i «ayısının çok ufak bır artı? görtermesidir. Yeni bir üniversite kurmanın güçlüklerini ar'atırken, Diyarbalîir Tıp Fakültesi dekanı Prof, S^bahattin Paysın geri kalmısUğın çok acı bir görünüşünü ortaya koymuıtur. • . Öğretim üyesi bulmak çok zor, 871 sayıh kanunla tazminat verilmesi gerekiyor ancak bu meJtanizınayı işletmek çok güç. Me«elâ bazı dersın öğretim üyeleri sayıca Türkiye'de çok az. Koca Ankara Üniversitesinde bir t e k fizikçi vardır. Şimdi Ankar* Ümvershesinde 300 kişıye ders vermek varken, kalkıp Diyarbakırdaki 50 öğrenciye fızik dersi vermenin anlamı kalmıyor. Neticede Dıyarbakıra gıtmek, geride 300 öğrenciyi hareamak oiuyor. Türkiyede teknik elemanlann ne kadar kıt olduğunu şu örnek gösterir sanıyorum. Bugun hâlen, Amerika B. Devletlerinde 18.000 Sovyetler Birliğinde 14.W0 Kızıl Çinde (yaklaşık ola.) 14.000 Türkiyede 54 doktora yapmış fizikçi vardır. Bu durumda Ankara Ünlversitesinden getirteblldigimiz »ğre Ergun ÇAGnTAY kadrosu soıımıı tim üyelerine Diyarbakıtda yoğun derı verdirmek zorunda kalıyorut. Meselâ hattada 4 »aat olan bir der»i, en kısa zaman süre«i içine »ıgdırırak bir aylık toplamını arka ark»ya haftada 20 s u t verdirmeğe çalrçtyonız. Sonuç olarak ortaya başka bir problem çıkıyor, öğretim üyesinin belli bir aylık ücreti var. Bizim elimizde talep edilen fazla ders paralarını ödemek için yetki olmadığından verilen fazta dersleri koaferans olarak sıfatlandırmağa çalıylık. Bu sefer de konferansçı ders veremez, imtihan >apamax dendi. Öte yandan mevcut öğretlra üyelerini özel okullar çekiyor, biz i.ie ancak arkadashk hatın ile Diyarbakırdaki fakulteyi yürutmeğe çalışıyor oraya öğretim üyesi tferirtebiliyoruz. Bunun böyle devam etmiyeceği aşikâr. Birçok öğretim uyesi henüz Bakanlıktan parslannı alaroadılat, alanlar ise otel masraflannı xor karşılıyorlar» Öğretim Atatürk Cniyersltesl kuruluşundan onbir y ü »onr» erueklemekten kurtnlfcroadı dâvetlerl büyük blr çoğunluk Asistanlarm yetersiz oldukkabul etti. ları iddıa edildiği gibi yetiçen oğrencıierin vasattan dü?ük, doktorası dahi olmayan asistanlarm eiinde yeüştığinı yine öğrenciler iddia ettıler. Yeni fakülteler ve ünhersiteler genellikle iyi ögTenci «?imdi de gelin tsletme Fakülyetiştirmezler fakat siıin söyte<;inin durumuna bakalım. Koledikleriıüzi doğru bulurum.^ nusma Dekan Prof. Kemal Bl Sonuç olarak Atatürk ÜniyıkoKİu ile aramızda geçti. versıtesinde fıloloji oğreneileri îşlttme Fakültesi için patçok zayıf bir öğrenim gdrdükten ronaj f^külte var mı? sonra mezun olmuyor mu" Hayır, yok. Bizim fakülte tnnıampn müstakildir, hiçbir Maaleoef söyledlklerlnizin > erden yardım almıyoruz. bu kısmı da doğtu. Çareslz oğrencller çok zayıf yetişiyor. Ge İşletme Fakültesi ne zaman çen >ıl Ünlversitede Amerikalı kuru'du? öğretim üyeleri vardı, bu yıl Atatürk Üniversiteıinde t'nSversiteden onlar gidince tam 1964 vılında iki fakülte vardı: blr çöküntü oldu. Simdi İsin 7iraat Fakultenl ve Fen Edebaskn bir yönüne bakalım. İstanbiyat Fakültesi. O zamanlar hul Ü n 1 v e r s i t e s 1 n d e o Fen Edebiyat Fakültesi icinkadar çok öğretim ü>esi olduğu de lktisat ve İsletme hölümü halde hiçbiri Erzurum Üniverolarak \merikali Prof. Palmer tltesine gelmek intemlyor. Öğtarafından kurulmujtur. retim uveıl açınndan aynı dert Prof. Palmtr Amerikanın açılan Işletme fakültesi içinde hangi üniversitesinden idi? mevcuttur. İıtanhul L'nlversite Nebraska. sindeki öğretlm üyelerl »ynca Bugün kaç Amerikalı ogözel okullarda der» veriyor ve retim üyesi var? neticede biıim verdiğimiz ücre Hiç yok. bütün Öğretim fiti tatminkâr bulmuyorlar. Buyeleri tamamen Türktür. na karsılık ziraat fakiıltelerin îşletme Fakültesinde kaç deki bğretim uyelerine yapılan öğretim üyesi varT Fakültede yeni profesörlü| ü gelen 1 profesör. 5 doçent v» 9 tane doktor a«ist»n vardır. Ben aslen işletme fakültesi öğretim üyesi değilim. esa< branjım ziraat fakültesi zooteknik küriüsüdür ve hâlen zooteknik der» sinde kürsü sefltğl yapmaktayım. tşletme Fakültesin» nasıl geldiniz? tsletme Fakülteslnıte dekanlık yapacak bir profMÖı yoktu ve profesör olan öğretim üyesinin ijlemi henüz tamamlanmamıstır, hıınun icin rektör be» yin beni tâyin etmesl ilt vckaleten dekanlık yapıyorum. Fakültede profesör olmadığı lcln profesörler kurulu toplanamıyor, bana bu iki kurulun yetkisioi verdiler. Burada yoğun Bğretim yapılıyor mu? Zaman zaman yapıldığı o!ur. geçen yıl liraat fakültesiade yapılmıstı. Yogun öğretim sistemi Yoğun öğretıim yapmak yalnız Diyarbakır Tıp Fakültesinin, Sanssızlığı değil, Karadeniz Teknik Üniversitesinin dersleri çoğunlukla yoğun bir öğretim sistemi içinde yürütülüyor. Ni'.ekim KTÜ lnşaat Mimarlık Faku'.tesı Talebe Cemiyeti Başkanı Hacı Günel, «Öğretim üyeleri yönünden karşılaştığınız problemi daha «çıklar mısımz?» sorusuna 5u cevabı veriyordu1 Öfretim üyelerl devaınlı olarak Tnbzonda bulonmuyorIar. Buraja gelenler de yoğun öğretim yapmak zorunda kalın c» »onuç hem öğrenellerl hem de öğretim üyeleri İçin iaydalı olmuyor. Vnivertitede derı verecek öğretim üyesi dersi olduğu gün sabah uçakla geliyor ve oğle üstü yanmda Trabzonda oiuyor. Birbuçukta derıe girerek dört saat arka atkaya ders anlatıyor. Ertesi gıin sabah >ine dort saat ders yaptıktan sonra, saat blrde uçağa yetiserek tsUnbuU dönüyor. Bu tip öğretim en lazla 4 ve 5 sınıflan etkiliyor. Temel bllimlcrdekl ilk sınıflar bunu duymuyor ı m ı meriek ve ftvtisas «ınıflan olan »on sınıflarda. durum oldukca kendini hissettiriyor. Meıelâ betonarme derıi öğretim uyesi azlığından iki ay bo? geçti. Arkaıından l)0j geçen süreyi k*patm*k için haftada 30 saıt ders yaptık, hatta cumartesi günleri gec «aatlerc kadar derslerin devam ettiği oldu. Si ze izah ettiğim durnmun bilh»«sa inşaat fakülte^inde olduğunu, mimarlık Jakülte*inde dah» faydalt çalısmalann y»pıldığuıı belirtmek isterim. Atatürk tniversitesi lerl çesitli yönlerden ni ortaya koyarken Edebiyat Fakültesi öğrencisi Fatih Zara, filoloji bölümunde yapılan öğretimden memnun olduğunu lf»de etmistir. Burada yeteri kadar öere1im üyesi olmadıSı iddia edıldi, bu fikre iştirak eder misiniz? Savı bakımmdan yeteri derecede öğretim ü>esi \ar. Derslerin bos geçtiği %âki değil, fakat öeretim ü>elerinin jetenekli oh'.p olmayısı yıldan yıla değişiyor. Cıermlş >ıllarda Anıerikalı ve İneiüz olan kıymetll öğretim üyeleri vardı. ancak 196S SS ogretim yıiında ögretim üyelerinln jteçen yıllara nazaran daha zayıt olduğunu »anıyorum. tngilizce diHni iyi öğrentbildıniz mi? Benim srirdiğim yıl üniversiteye kontenjanın üstünde ö | renci aldılar. Gerektiğl kadar puvan alamavıp aonradati (akütteve kahul edilenler der*lerl takip ctnıckte Kiıcluk rpktiler ve halivlc hu duruın sınıfta bir ayrılık \arattı. Oorünuse bakılır<a bu avrılık son sınıfa kadar devam etti. Son sınıfa nasıl geldiler? Bİ7İnı üniversitenin yönetmpııli^inde sınıfta kalmak yok. Bütün derslerden başarısız olanlar dahi bir ust sınıfın derslerini takip edebilirler, dolayısiyle tngilizcesi z.ıyıf olanlar son sınıfa kadar geldiler ve bu oğrencilerin bildiklcri lngilizce, der^lcri takip etmeğe jeterli deMl. Bu durum sizin tngilizcenize etki yaptı mı? Evet yaptı. Sınıf tekrar konusu v" kovkusu olmadığı için hen dahil. kimsc dersleri gerektiği sibi takip etmeıli. Sonuç olarak şunu söyliyecosim. kimse {ilolojiden lü>ıkı ile tnezun olamı\acak. Buracan mezun olunca ne yapacaksınız? Bildiğim tngilizce ile öğretmenlik vazifesini yürüteceğiml sanmıjorum. Son sınıftan sonTa bir yıl İngilterede >eterl kadar İnçili?renıi ilerlcttikten sonra memleketim Urfaya dönüp lntrilizce öğretmenliği yapmak isti>orum. Ing.lız fılolojisinde hiç doçent seya profesörünüz var mı? Ha>ır yok. Hatta doktora yapmış asiM.m dahi >ok. Kürsü şcfi docent Dr. Ahmet Türek, Turk Dili Edebiyatı doçenti olup \ekâleten bize bakmaktadır. SLZ buradan yetersiz mezun olacagmızı söy'.üyorsunuz, gelecek yıl buraya asistan olsanız ne kadar faydah olacaksmız? Tabiî ki mevcut asistanlardan daha az yetkili olacağun. ~ Ya ş.mdıki'.er? Şimdikiler... bizim yeterli ln?ilizcemix olmadığı icin başarılı sa.Mİirlar. fakat bu öğrenim seviyesinin gerektiği gibi olduğunu göstermez. Dekan Prof. Kemal Bıyıkoğlu Yarın : ÖĞRETtM SIKINTILARI Dişi Bntıd MODESTY BLAISE UC KAGITCI I KEMAL 54 zamanlarda gevşeyen Tek parti şef> otorıtesinden faydalanan hacı, hocsların giz'.iden gizhye açr.k» ları Kur'an kurslannda miUeUen para sızdırmakla kalmayıp, şu Akyazı'lı gibi, arada kurstaki çocuklara da sataşiıklarını işitiyordu. Akyazıll tevkif edilip ilk geidiği gün her şeyi itiraf etmıjti Mudüre: • Cenâbı Aüah kımseyi şaşırt. masm beyim. Oldu bir iş amma inân olsun kl ben ilk değilim. Deyyusun ° İ ^ S U S U üstümüz» yıktı!» Kudret Yanardağ gülerek dinlemişti Müdürün anlattıklannı: Canım efendim, dedi, bana ne hoca'nın, •hllk yanından? İyi ama, bu nBSil Inanç? Nasıl ijtnatt beyefendi? Devir sana u>mazsa sen devire uyacaksu» Müdür' Peki siz gerçekten inanıyor musunuz böyle şeylere? Siz tek parti, tek şefe? Een inanıyorum'. Ben inanmıyorum. Sen şimdi bırak bunu da, berifı bizim koğuşa ver. Sonra da şu tecritlerden birini. iki kişilik olanmı bize.. Müdür güîerek göz kırptr. Vereyim ha? Ne olacak? Hıiç. îbadete orada başlıyacalım da.. Sübyan koğuşundan bir de e"i >u7i ^Ü2gun çocuk vereyim mi? Şakayı bırak, sâhi ver o iki kışi.ık tecritlerden birıni! Müdür: Yetkim yok, dedi. Niye? Yok da ondan. O koğuşlar mâlum. idam» hklarla. tecritleri mahkcme karariyle istenenie» re mahsvıs Mâmafi. sen. bana hitaben bir di'.ekçe yaz. Sebep olarak da. umumi koguşlann şu Kira polıtikaya çok elverışli olduğundan bahset. Herhangi bir siyasî tartışmanın suça müncer o!abıleceğini. bundan kaçınmak için tek kısilik hücrelerden birinin tahsisini iş'e. O'du mu? Oldu arr.a. dilckçeye ne lüzum var? Usulen Savcıya yolhyacağız.. Savcı tetkik edecek, gereken derkenan yazıp bana yolhyacak. Ben de derkenâra göre.. Anlaşıldı. Anlaşıldı ya, Hoca? Hocayı ne yapacağız? Ona kanşmam! Kanşmam ne demek yshu? Karışıver.. Canım, geceleri ayni koğujta yatmaru* jart mı? Değil ama, can yoldajı olurdu. Gündüzleri, koğuşlar açılmca gelirl Gelir mi? (DeTamı var) •••»•••»•«•••«•»•^ Tiffany Jones TIFFANY JONES İNTİKAM YEMİNİ Yetîştirme endişeleri Duruma asistanların açısından bakıhrsa orUya daha karışık bir manzara çıkıyor, çünkü asistanların öğretim olduğu kadar, yetijtirme endişelerı var. Atatürk Üniversıtesi asistanlannın açmazı sonunda bir çözüm yolundan çok uzak gozükürken neticeyi onlar da kabul ediyor. Kendi bölümünürde öğretim üyelerinin soruıvlannı nasıl izah edersiniz? Bir üniversitenin kunılm*n üstüne Ueri sürülen çesitli fikirlerden Atatürk Üniversrtesl ilk önce inşaat sonra öğretim üyesi yetiştirmek yolunu seçmi?tir. Burada herkes filolojlnin aslstanlarla idare edtldiğlnl söyUr fakat kimse konuya çözüm yolu bulmaya çalışmaz. Başka bir ifade işin gülünecek taralına gülünür ama ağlanacak taralma kimse el atmak istemeı. Aldığıruz ücretler siıin isin tatmin edici oiuyor mu? Burada her zümreye tatmin edici maaslar vtrilmektedir. Asistanların yetiştirilme imkânları yeterli mi? Asistanların bilimsel, 11nıi çalışma yapmalan çok kısıtlıdır. En büyiik sıkmtılardan başlıcaları, yol gösterici öğretim üyesinin olmaması, ve ders malzemtsl olarak kitap bulunmamasıdır. Sayılanlara ilâve olarak asistanların ders vermesl ü t konusu olunca aMstanların kendl kendilerüıl yetistirmeleri oldukça kısıtlamyor. Atatürk Üniversiteri rektörü Prol. Reiit Sönm«t a«i»Unlar konurunda olduğu kad*r oğr»tim kony«und« »öyleneoler» 1|Urak eürusUr. Efkitmekten, soldurmaktan korkuyorum.. Kaoın âdeta çıldırırcasına: Hıç korkjna, dedi. Ne eskirim, ne solarım. Fakat Kudret, an Kudret.. duramıyorum, vallahi dayanamıyacağım artık. Bütün gece ruya üitünt ruya. Çr.ciırıyorum bee! Kalktı, oda kapısmı kapadı. K'.dret Yanardağ sertlejti: Aç kapıyı! Neden? Oimaz simdi.. Neden olmasın? Olmaz da onun için, aç! Kadm şımarık şunarık omuı lilktl: Xâpım nâpim nâpiiim.. Kjdret Yanardağ kalktı, kapıyı açıp geldi yerine oturdu. Kadm nrtıyla duvara dayanmıjtı, kara göjleri şehvet dolu, vah|i vahs,i bakıyordu. Pıiıs, dedi. O sırada içeri Müdür girmeseydi, kadın belki de gene kapatırdı kapıvı. Müdür girdi, kadının bakışını yakalamı; olacak ki: Ke o abla? dedi. Küstün mü? Nrfise onıuı silkti: Ona küsebilir miyim hiç? Kudret Yanardağ durumu Müdüre anlattı: Sek.zıncı koğuşta bir hoca vardı, Akyazıh. Gece ruyasına girmiş. Ezher câmisine götürrnüştü onu. Orada bir ses, namaza başlamasını emretmişti. E, böyle mubarek bir insanı fakir ııkara içinde yokluk ve açlığa terk etmek îndullah'ta mergup bir şey o'.masa gerekti. Or.un için.. Mudür. Akyazı'lınm suçunu hâtırlıyarak gülüverdi Kydret Yanardağ da hâtırlamıştı aynı şeyi ama, Nefise'nin yanında tadını çıkararak konuşamazlardı. Hadi, dedi kadına, »en git, dediklerimi yo'.îa! Kendsm getirsem? Kendin yarın gel, diye göz kırptı. Xefi=e bunun, Yann gelirsen. müdürle işi ayarlarım, ctemin can attığın şeyi yaruı yaparız'> anlamma peldiğini anlıyarak: Peki, dedi. Derr.ek iki kilot, iki ten fanilisı, gömîek, pijama.. terlik de ister. Tabi tabî. Adamla gönderirim. Gönder. Nefîse gittikten sonra Kudret Yanardal »ordu: Herifin fiU1 Hvata'cılığuıa mı güldün? Müdür tek parti, tek şef politikasına yüzde yüz bağlı bir insan olduğu için, yeni yeni dillerde dolaşan «Demokrasi», ya da halkm çokluk kullandığınca <Demirkırası> ye inanmıyor, Serbest Fırka zamanmdaki gibi, bunun gelgeç olduğunu sanıyordu. Böyle sandığı için de, «on Ardeşen Devlet Orman Kereste Fabrikası Müdürlüğünden Cinı ve Kalitesi Merkantil Ç.K.Boy Kayın m Parti No. 23 3637 38 39 40 41 42 MuhtelU 1213 Muhtelif Partl Adedi 2 2 1 4 9 2 11 Mik tsrı Adet M3. 38796 30524 2822 23673 154934 1016066 88.065 88.002 54.046 187.283 1788.72 M2. 14756.24 M2. Muhammen Bedeli 360 400 525 425 375 15 10 Teminatı 2378 2641 2128 5S'>5 13893 2013 11072 39630.00 » > ÜeA \çln Ejiu\muç O III.S. Kor. Boy Kayın III.S.K. Bov Kaym IV. Sınıf Kayın K. III.S. Kayın Park» Standart duı Park» 18 Parti Kaym Kerest» 13 Parti Kaym Parke 911.302 M3.'tür. 1654456 M2. 'dir. Not : 23 No.'lu p a r t i l e r l n m u h a m m e n b e d e l i n d e n »/nlO l n d î r i m y a p ı l m ı ? t ı r . 1 Fabrikamız deposunda mevcut yukarıda mülredatı yazılı 18 partî kaym kereste ile 13 parti kayın parke açık artırma suretiyle satışa çıkarılmıstır. 2 Satıs 14/Temmuz/1969 tarihine rastlayan Pazartesi günü »aat 14.00 te Fabrikamız Müdürlüğünde toplanacak Komisyon huzurunda yapüacaktır. 3 Satıja ait sartname ve eb'at üsteleri Orman Genel Müdürlüğünde, Trabzon Orman Basmüdürlüğüncte, Trabzon, Ankara, Istanbu!, îzmir Orman tşletme Müdurlükler.nde, Borçka, Akkus Kereste Fabrikalan ile labrlkamızda görülebilir. 4 Banka teminat roektubu vereceklerin bankalardan alacaklan teminat mektuplarınıt limlt dahilinde olması. Limitsiz mektupların kabul edilmiyeceginl, 5 Tıllplilerln belirli gün ve ıaaU« teminat makbuzlan il« birllkte Komisyona müracaatlan iUn olunur. (Basııı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle