Katalog

SAHtFF tKİ 1969 CL'MimttVET İNRAN OKTEM İCIH Doçent Dr. Mukbıı OZYORUK îoynbee onlatıyor Gerçekler, bir tarihçinin malzeme deposudur j Buyrun cenaze namazına Elinize bir kalem Te bir de büynkçe beyaz kftgıt alunz; re bir cümle yazınız: « Bu memleket sahipsiz değildir:..» Türk Ordusunun bir generali söylüyor bunu, tabancasını çekerek... Silâhın namlusu. Derviş Vahdet; müritlerinin, Saidi Nursî mirasçılarının, Kubilây katillerinin suratma dönük. Bu sahte Müslümanlar TC serçekte iç düşmanlar. eski Yargıtay Ba?kanı rahmetli İmran Oktem'in cenaze namazmı kildırmamak için saldmya geçmi$lerdir. General Nabi Alpartun, İsmet Paşs'yı korumak amacıyla saldırganlara ihtar ediyor: « Açılın yakla^anı vururum!..» Beyaz kâğıdın üstüne «Nabi Alpartun» adını yazınız. Harbiye çıkışlıdır Alpartun,.. Bir ok çekiniz adının kenanndan ve bir kelime düjünüz altına: Harbiye!.. Ve MfdaynnnsuB çağrifunıı» bıratap kendinizi, bir ok daha çekiniı: Atatürk.. Bir ok daha eeMnl*: Gençlik^ Bir ok daha çetdnis: Millet.. Bir ok daha çeldni*: Ordu Ve tekrar ediniz cümleyi: Bu memleket sahipsiz değildir!.. Şimdi beyaz kâğıdın arka tarafını çevirinit, Derrimei İmran öktem'in cenaze namazındaki saldırgaıun mdım yazınız: Mürteci!.. Ve bir ok çekiniz saga doğru: ŞerUtçı.. Bir ok daha çekiniz: Rabitatül Alemül t*lâm.. Kalemi kâğıdı bir vana bırakıp düşününüz gimdi: Rabitatül Âlemül Islâm. seriat devleti amacıyla knrnlmn? milletlerarası bir kurumdur. Merkezi Sundi Arabistan'ındadır. Para kaynağı, Aramcodur. Adalet Partisi MiIIetvekilleri, Süley. m*n Demirel'in direktifiyle bu kurumun toplantılanna katılırlar. İçerde İmam Hatip Okullarında seriatçı gençlik yetiştirilirken ve gene içerde .»tatürk düsmanı mürteci dernekleri devlet hazinesinden beslenirkrn. giderek palazlanan jrtica, milletlerarası bir harekete bağlanıyor. Ve bu milletlerarası hareketin adamlan, Türldye'de devletin siyasî ve mali kiUt noktalanna geçiriüyor. Nasıl? Rabitatül Alemül tslîm'ı besliyen Aramco'dur. Aramco, Suvd! Arabistan'a hâkimdir. Bu kumpanyanın yüzde 60'uu su iki firma elinde tuUr: Standnrd Oil of Californla, Teıas Oil Company. Suud. Arabistanına egemen bu iki kumpanyanın TftTkİTe'd>W ortaklığı Caltex adını taşır. Yani Suud Arabistanında Aramco, Türkiye'de Caltex'i kurmustur. Caltez. ülkemizde Türkiye Petrolleri A.O. (T.P.A.O.) ile ortaktır. T.P.A.O.'nun başına. Bay Suleyman Demirel, Adalet Partisinin meşhur «Takunyalı Kardeşler»inden birini getirmistir. Böylece Suudî Arabistan'da Amerikad petrolcüleriyle ortak şeriat, Türkiye'de aynı itnkânı bulmuştnr. Takunyalı kardeşler ile A.P.'nin, ümmetçi kanadının Rabitatül Alemül İslâm ile ilırileri devletin dosyalarına ve gazetelerimizin » y falarına geçmis bir olgudur. öyleyse yazınız beyaz kâğıdın üstüne: Seriatçı.. Bir ok çekiniz: Rabitatül Alemül İslim.. Bir ok çekiniz: Suudi Arabistan.. Bir ok çekiniz: Aramco.. Bir ok çekiniz: Caltex Ve devam ediniz: Caltex ve T.P.A.O. Takunyalı biraderler ve Söleyman Demlrel.. Morrison ve komprador kapitalirmi. Bir nokta koyumız kâğıdın ttstüne. Ve son bir cümle vszınıı: Yargıtay Başkanı İmran öktem'in cenaze namazını fcıldırmak istemiyenler. bağımsız AUtürk Cumhuriyetinin cenaıe namazını kılmak yolunda A.P. ile müttefiktirler. M Hlethniz gene, nzun süre değerli hizmetlerini gdreeeği büyük bir evladınt daha yitirdi. 1 Mayıs 1 9 » günü Yargıtay Birinci Başkanı. Adlhrmirin Baş Yargıcı sayın İmran Öktem, yurt çapını da asan geniş çevresini mâteme boğarak btı fâni âlemden göçtü. Tam 42 yıl şeref. itibar, nafuz ve iktidar Me sfiren yargıçlığının 39 uncu yılında İmran Öktem. yüze yakın makalenin ve bn arada hâlâ elden ele dolasan «Hnkuk Yargilam» T.'suHeri» nin yazan, halîm, selim, nahif bünvesinde varlığı ilk bakışt» brUi olmayan tükenmex bir enerji kajrnağının sahibi. dldinen, araşttrmn. Eyfip sabn tasıran. kendini ada!ete ve hakka adamıs, bütun yaşanüsı mahkemesinden \e dosyalanndan ibaret, sessiz. «âkin bir yargıç diye bilinirdi. Eşsiz ve sâkin.. Ancak sMti vurunca, kadife eldivenli demtrden bir el ile tuttuğu haksız kolları büküp kopanveren bir sessiz ve sâkin yargıç. Ne rurlüsü olursa olsun, mahruniyetlerin veya tazyiklerin yolundan dömtüremediği, gtinlük beveslere, kendi sahsı için şn y ı d> bo ikbal imkân ve ihtimallerine metelik bile vermeyen, hukuk ileminin ve hukukçulann dışında pek çoklannın tanımadığı, aktüaliteye reçraemis bir hak adamı... Görevini yaptı H Q£$£$ n d a Yarptay Birinci Baskan •* *•'^J^* lığına seçilmek, onu yargıçlık hayatını 42 yıla tamamlayan son üç yılda sadece kendisini değil, aynı zamanda memleketi de birden renklendirdi. Adalet tarihimizde Ilkin 1943 Eylülünde baslayan (Adlî Yılı Açış Törenleri», uznn bir fanldan sonra 19GC Eylültinden itibaren ber sene yeni bir h»di•e oldu. İmran öktem, mdlt yargının baş yargıcı olmanın, Yargıtay yarKiçbğma ilaveten •> rnuzlarına yüklediği ek görevi derhal gördü ve kabullendi; vazifesinin, adlî vi] açılışların istatistikler okumaktan ve yeni kadrolar istemekten ibaret olmadığını biliyordu. Mahkemelere sürüklenen çekismelerin niceliği ve niteliği altında, topluman biitön jörüntüsü yatar. Bir kusak boyu bu görüntü karsısında her yönden etkilenen, bitmez tükenmez gözlemlerde bulunan ve sonunda. bu gözlemlerîyle teyid edilegelmiş değer yargılanna varan bir baş yargıcın günlük islerine eklenen görevi, belki de görevlerinin en yararlı re en değerliM, artık «toplnmu »ydmlatma» ohır. Batı tilkelerinde bn, öteden beri böyledir. Baş Yargıç, yılda bir iki kere komısur; fakat o, öyle bir yetkinliğe, o kadar yüksek bir erdeme, o derece sağtam bir gözlem ve yargı otoritesine kavuşmuştur ki. tane tane sözleri, kuru gördltülerin, kısır tartısmaların, poiemik ve palavraların üzerine inen balyoz darbeleri jribidir: altında kalanı tuzbuz eder. Klâsik demokrasinin beşiği ingilterenin Baş Yargıcı (Yüksek Mahkemenin Queen's Bench Dairesi Başkanı) yüzyıllardır bunun örneğini verip durmaktadır. Lord Chief JnstieeVı sesî, yılda bir iki kere yükselir, fakat bütü* sesleri bastınr. övse dr. yerse de, azarlasa da, çatsa da, karşısına, biltnemkimin beslemesi kalemi çat lak fıkra vazarı dcfil. onun ipini tutan sanayi veya siyaset ağaterı bile cıkamaz. O yürek. U m sede yoktur. Mahkemeyi bırakıp hikime, hikimi bırakıp mahkemeye sataşacak cücö, rür'eti, cesareti kimse kendinde bulamaz: balursa çalyaka yargıcın önüne getirilir, Adalet i tahkir'den (Contempt of Court) «Kıraiiçenin keyfi süresince» (During Her Majesty's pleasure) içeri tıküır ve ne zaman koyverilecegini İsâ bilir. "t şte İmran öktem, baş yargıçlığa, bu •* görevi de yüklenerek geldi. Birinci Bav kan sıfatiyle yaptığı ilk açış konnşmasının sonlanna doğru, Yarpıta» Ceza Genel Kurnlunun Nnrculufa ilişkin kararmı tahlil etti; Nurcnlufun İslâmiyete aykınlığı hakkında, bu 15 sayfalık karardan tasımlar okudu ve «...1960 devriminin getirdiği 1961 Anayasasınm ihmaline hiçbir aydın Türk müsaade ve müsamaha edemez...» dedi. «...N'nr risaleleriyle, Türk milleti arasında ırk esasına davanan zfimrecilik cereyanlan teşvik edilmiştir...» dedi. «.İslâra akideleriyle telifi tnümkfin olmadı|ı kabul edilen gerici ve safcı cereyanlar, yurt içinde çok tehlikeli bir bal almıştrr: aydın ve dopru>Tj pören vatandaşlanmın dikkat nararını çekerim...» dedi ve sözlerhıi «Biiyük İnkılâpçı Atatürk.ün Bursa nutkunu tekrarlayarak bitirdi. İmran Oktem. börle davranmanın. hu fikirleri mertçe açıklamanın kendisini ne gibi sataşmalara hedef kılacağını elbette bilmiyor de|ildi. Susup oturmak. ftdet yerini bulsun diye üç beş lâf edip «Günün anlam v« önemini» suya sabuna d,okunnıadan «beiirtmek» de vardı; «Simdi esmâyı ne diye ö§tîime sıçratayım?» demek de vardı. Her $evi bildi. hesapladı. bekledi ve her bekledi^i aynen çıktı. Ertesi yıiın açılışında bu konuda M a r t l şöyle diyordu: « O konuşmamı beğenmeyettler de olmuştur. Onlar da... hislerini ortay» koymuşlardır... Mademki bir kamu görevi yapıvorum. elbet yaptıklarımı beğenen de çıkacak, beğenmeven de. Hiçbir kamu görevlisi, kendisini, herkesin beğenmesini bekleyemez... Ancak... küçük bir zömrenin tek elden idare rdiliyormuş kamsını nyandıran seciyesiz, se\iyesiz, Türk terbiyesine uvmayan tezahürleri, onlar hesabına beni utandınnıştır. Ne olursa olsun. Türkün medeniyet yoluna çıkardığl kervaaı işte yürütmekte ve yol abnakta devam ediyoruz... Bu kervanı geri çevirmeye, hattâ yavaşlatmaya kimse muktedir olamaymcaktır. Yolumuz, daima ileriye dogrn ve açık olacaktır. Bu bedefi bize, büyük insan Atatürk Köstermistir». Ve, daha ne yermelere uğrayacağını böylece pek iyi bilerek. 1967 • 68 adlî yılını açışında, sözlerine 37 Mayıs Devrimini ve onun bsş devrimcisi Cemal GürseH 5verek, Orgenerali rahmetle anarak başlıyor, Medenî Kanuna değindiği bir noktada « Her kanun bir gün değişme ihtiyacını gösterir. Elbet Medenî Kanun da değişecektir... Fakat (onun) Türk sosyal bünvesine getirdiği devrim hükümleri hiçbir zaman eski şekline dönmeye cektir™ Defigmeler. ard düşüncelere, hurafeIere, teokratik devlet esaslarına davanmavacaktır. Müsbet llmin. sosyal adalet prensiplerine dayanan yeni buluşları, Türk hukukuna temel olmakta devam edecektir» diyor ve daha sonra şöyle devam edivordu: < Yurttaşın, en küçük gerici kıpırdamasma tahammuIn kaimamıştır... Tarihten ders almasını becereıueyen topluluklar. tarihte kötü sonuçlar doğurmuş olan şartları yeniden yaratarak tarihin tekerrür etmesine sebep olurlar». Benim tarihe merakım annemden eni çalışmaya iten etken nedir?.. Ortaokulda öğrenci iken ilk hissettiğim duygu endişe idi. Okuduğumuz Yunanca ve Lâtince parçalan iyi çeviremeyeceğimden hep endişe duyar ve büyuk bır hırsla bu ders'.ere çalışırdım. Hâlâ. uçak ya da tren leri kaçıracağımdan endişe duyar ve bunun için istasyona veya havaalanma zamanından çok önce geürim. Doğrusu, bu huyumun çok zararlarmı da gördüm. Meselâ. istasyona trenin hareket saatınden 40 dakıka önce geidiğim rie hamal beni beklemediğinden, çoğu kez trene kendi bavulumu kendim yerleştirmek zorunda kalırım. Bir keresınde de hiç unutraam Thucydides'den leski bir Yunan yazarı), bır parçayı hazırlamamızı istemişti öğretmenimiz. Ben bu işi her zamanki gibi ikiüç hafta öncesinden yapmıştım. Fakat sıra bana geldiğin de yazar hakkında öğretmenirmz yeni şeyler soylediğinden benim üç hafta önce hazırlamış olduğum yazının modasının geçmiş o'.du B Tuz biber ekti ğunu gordüm. Endıse aşırı olursa kişi için kötü sonuçlar doğurabılir. Gerçi bu duygu kişiyi çalışmaya ve ilerlemeye itebılir. Ama gene de çoğu zaman olumsuz sonuçlan kiîiye sağladığı faydadan daha ağır basar. | ktem'in bn ikinci açış nutku, birincisine tuz biber ekmişti. Beslemelerin saldırılan on ayda sona ermemişti ki, Yarçıtay'ın 100 üncü yıldönümü çelip çattı. tmra.i Öktem, bn vesile ile. o sıralarda istisnasız bütün yüksek mahkemelere karşı girişilen amansız saldınları gözönünde tutarak. Anayasanın, yüksek mahkemeler. yargı bağınasızlığı \e terainatı konusundaki hükümlerini ele alrlı. « Devletin seref ve haysiyetini kırmadan, bu topraklar üstünde yaşayan kisileri haklı endişelere sokmadan ve nihayet, büyük tarihi sorumluluk altına girmeden bu şartlan değiştirmek... mümkün olamaz» dedi. Bu sözler, evvelkilere de eklenince. gerici basının küpü büsbütün taştı: birkaç fıkra yazan, kudurmusçasına, saçını başını yolmağa hasladı. Fakat iki bnçuk av sonra da. 196869 adli yılının açılısına sıra gelmişti. İmran öktem, sözlerine' şöyle haşlrvordu: « Yargıtaya ve yüksek hâkimlerin kişiliklerine yöneltilen satasmaları ibret ve hayretle gördük, okuduk. Bunlan, üzerinde durmağa değer nitelikte görmemekteyim. .*sil Türk milleti, bunlan okurken. yeter derecede tiksinmiştir... En doğm hükmü tarih verecektir... Bu satssmalarn gerçek nedenleri. olayların içinde hulunanlarca. pekâlâ bilinmektedir». Birinci Başkan. bunun ardından. Anayasarnızdaki kuvvetler aynmını el« alıyor ve prhabj cehl'e üç büyük organ arasındaki iliskiyi anlatıyordu: «Anayasa... yetki ve görevlerin sınırlarını çizmiş... (hiç) birini diğerine karşı fistün tutmamıştır. Kanun dairesinrie denetleme. sorumluluk halleri saklıdır... Anayasa rejimi karsısında. bugün hiçbir topluluk, Hçbir zümre. hiçbir kimse (Türk Milleti ben'im) diyemez... Bir hâkimden veya mahkeme kararmdan söz edilirken gerçekten saygılı >ılmak lâzımdır. Gerçekten edepli ve terbiyeli davranmak lâzımdır... Türk MilİPti. değerli hâkimleri, değ>rleri düşürmek değil. değerlere defer katmak yolu ile elde edebilir...» «aa E • •a :: >••• İkinci etken eni çalışmaya ıten ikinci etken de vicdanımdı. Babamtn habası înjriltere'de Boston'da St Botolph Klisesinin hemen yakmındakı bir çıfılilrte çnhşırdı. Bu puriten vicdanımı. be'.ki de baba tarafından almışımdır. Ça!ımaya karsı olan. tutumum bir Amerika'ınm tutumunu andırır. Devamh surette çalışmyı, küçük ysşundan beri bir görev bellemış:mdir. Sırf çalışrr»ış oîmak için ça'ışmak. çalısma kavramına esir olrrak belki de anlamsız görünür Fakat bu benim içimde olup, benden daha güçlü bir his. Eğer çrtlısmamı yavaslatsam ve kendimı bıraksam vicdan azâbı hisseder. huzurumu kaybederim. Endişe ve vicdan, bir dinamo B •••• • •*• nun iki etkili giicüdür. tşte bu iki kuvvet benim çok çalışmamı sağlamıstır. Fakat bu iki İÇ güdüsüne sahip olan kışinin mutlaka değerlı bir çalışma yapması da gerekmez. Bunlar kör kuvvetlerdir, kişiyi çalışmaya iter, fakat yön vermezler. Benim talihim i'çüncü bır kuvvet tarafından daha itilmış oîmamdır: Bu kuv\et de; guçlü bir gorme ve anlama arzusudur. A^lında ben bu arzunun varhğını. >ukarda sözünü ettiğim ilk iki iç güdüyü. farkettikten sonra anladım. Fakat eminim ki, farketmeme rağmen. bu üçüncü iç güdüsü de beni genç yaşımdan beri durtükluyordu. Ve merak • ••• • ••• Sonuç T şte, Türkiye'nin bugünkü koşullan için* de, 65 yıllık bir ömrün. 42 yıllık bir yarIHçlığuı ve 3 yılbk Birinci Başkan'lıgm panoraması. Millet sevRİsinin, yurt sovgisinin, toplum, özgürlük. hak ve demokratik hukuk devleti aşkmın, görev ve lıizmet aşkının, faziletin, kemâl'in, Ataturkçülüğün panoraması... öktem'in yeri boş kalır mı: Bakınız, Yargıtay'm 100 üncü vıldönümünde. sayın Cumhurbaşkanı ne diyor: «İnsanlık, fikirleri. içtihatlan. örnek tutum ve davranışları ile temayüz eden ve hu türia hizmetleri adaletle yürüten kişilere öte"denber1 ihtivac duymuş ve değer vermiştir. İftiharla belirtmek isterim ki. Türk toplumu, bn niteliklere sahip deeerli ir.^anlan btılmakta. Yargıtay'm 100 üncü yılına kadar bir gâclüjte uğramamıştır. Adalei te^Mlâtıtmzı şereflendiren bu vakıa. geleceğe de umutla bakmak hususunda bize hak ve güven kazandırmaktadır.» İmran öktem. mır içinde yatnn... Omm varlığıvla şeref duyduk; aziz hâtırasiyle bu serefi sürdürecepiz. •••• •••• •••• ::•: •••• :::: Çorum Topraksu Ekip Başmöhendisliğinden Sıra No. lnşaatin yeri Mahiyeti Keşif bedeli Lira Kuruş 253.389^6 193.939.12 Geçicl terainatı 13.885.57 10.946.96 thale Ta. ve saati 9.5.1959 Saat UJDO 9.5.1969 Saat 15.00 ı Çoruın • Medtözü • Bayındır ve Kozören köyleri Sulama tesiai 2 Çorum • Merkez • Pembecik köyü Sulama tesisi 1 Yukanda vazüı işler 2490 sayılı kanunun 31. maddesi gereğince kapalı zarf usulU İle hlzalarında gosterilen gün ve saatlerde Çorum Topraksu Ekıbı binasında ayn ayrı ihale edılecektır. 2 Proje ve şartnameler mesaı saatierinde Başmühendtsliğımizde göriilebilir. 3 Taliplerin ihaleden üç gün önce müracaatla ıhaleye iştirak belgesı almalan gerekmektadir 4 thaleye Işttraic oelgesl alanlann 1969 jrzlı tastikll Ticaret ve Sanayi Odası vesikası İştirak belgesl ve usulüne göre düzenlenmis teklif mektuplannı İhale saatinden bir saat evvel Komisyon Başkanlığına vermeleri şarttır. 5 Telgrafla müracaatlar ve postada vaki gecikmeler kabul edilmes. erak, eylemin kesin başlan?ıç sebebidir. Tüm insanlarda bir dereceye kadar merak vardır. Bununla birlikte bu evrense! duygu. kirai insanlarda diğerlerinden daha fazladır. Meselâ ben küçük yaşımdan beri çok meraklıyımdır. Bunu Tannnın bana karşı gösterdiği bir lutuf olarak kabul ediyor ve o'na şükrediyorum. Bana çoğunlukla neden tarih °cenlerde 80 yaşına basan ünlü Injiliz tarihçisi Arnold Toyn ilmini çahştığımı sorarlar. Bu so*>ee, çağımızda uygar insanın sembolü olmuştur. Aynca filornf I runun cevabı gayet basittir Ho" hümanist olan ünlü tarihçi «Tarıh :nrelemesi» adlı 12 cilt I şuma gidivor da ondan. Eger halik rneşhnr eserinde insanlık tarihindeki medeniyetlerin doftuş ve yata yeniden ba^layabilsem gene yık.lıslarını incelemiştir. tarih çahşırdım. Toynbee. zamamnda çevresindeki dünyamn değiştiğini görmüşFakat özellikle tarih çahşmatür. Gecen hafta Londrada bu konuda gazetecilerle yaptıgı bir gönın sebebi ne olabilir?.. Dünyada rü^meüe şöyle demiştir ünlü düşünür: I tarihten bsşka kişinin merakım «Batı tilkelerinde iyiye do*ru en büyük değişme, sosyal adale I celbedecek sajnsız konu vardır. Peki benim merakım neden tarih t:n artması olmuştur. Başka büyük bir değiçırn de Asya ve Afril:ada somürgeciliğin çözülmesidır. Fakat kötü gelişmeler de ol I konusuna yöneldi?.. Bunun eevamuştur: Şiddet hareketlerı. kanlı çatışmalarla son bulan gösteriler. I bı da gayet basittir. Ben. annem tarihçi olduğu için, tarihçi oldum. tekrolojinin ınsanhğı topyekun mahvedecek silâhların geliştirilmesi alar.ında k*ıi:anılması gıbı.» I Tüm genclieimde. annemin yoluToynbee zamanımmn büvük gelişmesi için şunn söylüyor: | nu izleyeceğim h?kkında bir his vardı içimde. Dört yaşıma geldi«Günümüzün en büyük probiemi ilim ve teknolojinin başdöndürücü CPİişimine kaırı birbirlerimizle olan ilişkilerimizde göze çarpan I ğimde. babam artık benim için bü>uk başjrısızhktır. (Her türlü ilişki: Smaî, siyasî, ailevî ve ırk I mürebbiye tutamayacaklarını söy!edi. Annem bunun üzerine müiüşkileri). rebbiyeyi bir yıl daha tutmalaBütün dünyayi gezmiş olmasına ragmen Oriord meznnu Toyn I rını ve mürebbiyeye verecekleri bee. Londrada çok az ver değiştiraıiştir. I parayı bir kitap yazarak kazana«Yirmı :kı yaşıma kadar. doğdugum evden aynlmadım. Üsteli1? cağını söyledi. Nitekim, yazdı da. Ojtford'da hocalık ettiğim 1912 1915 ve 1939 1942 dönemlen haKitabın adı: «tskoç tarihinden hirıç, bütün hayatımı da Londrada yaşadım.» kâyeler» di. Toynbee, klasiklerin de büyük hayranı, şöyle diyor ünlü düşünür: «tçimden şiir söylemek gellnce, aklıma önce Yunanca ve Lâlince şiirleı gelir.» «Meraklarım hiç degişmemiştir» diyor Toynbee. ık küçük olmama rağmen, «ölümütnden sonra ne olacağını hâlâ çok merak ediyomm ve kitabın piyasaya ilk çıktığı hâU iyilijjin kötülüğe galebe çalması için elimden geleni yapıyorum.» I zün evimizde hüküm sürer mutluluğu hiç unutamayacağım. Kitabın parası ile gereekten mürebbiyenin bir >illık ücreti karşılanmıştı. Fakat bir yıl sonra para bitmis ve mürebbiye de gitmişti. Artık her gece beni y«tağa annem yatınyordu. Cok sevgili kardeşimiz değerli in1895 yıhndan itibaren annem san her gece yatağımds bana tngiltere tarihini anlatır ve ben onu dinleyerek uykuva dalardım. Evet. bana tarih sevgisini i!k aşılavan annemdi. Fakat annem (İlyas Ertürk) tarihi gercekleri sadece o gerçeknın ebediyete intıkalinın 40 ıncı lerin hatın için severdi. Gerçekgünü olan 5/5/1969 Pazartesi ikinler bir tarihçinin malzeme deposudur. Ben de tarihî gerçekleri di namazmı müteakip Beyoğlu Ağacamiinde ruhuna sever. onlan heyecanla okurum. ithaf olunacak Kuranı Kerim ve Mevlidi Şerife dost, Fakat ben bu gerçekleri; beni daakraba ve bütün arzu edenlerin teşriflerinı rica edeha ileriye götürecekleri ve yeni rız. •. . KARDEŞLERİ problemlere ı?ık ttıtacaklsn için severim. Yorumiayamadıaım. gelecege bağlayamadığım bir tari(Reklâmcıhk: 1639/5326) hî gerçek beni tatmin etmez. doyurmaz. Kişi evreni ve evrendeki yerini anlamak. değerlendirmek ister. Gerçi evrenin aırlarını tam olarak çö'zemediğini ve anlayışının karanlıklar îçindeki bir mum alevinden ö'teye gidemediğini bilir. Ama. gene de cesaretini kaybetmez ve yolunda yürür. M 6 4. J. Toynbee kimdir n ••••••••••••••«••••• LÂLELİ DERSHANESINDE Üniversitelere giriş imtihanlanna hanrlama kurslannın ikinci devresi 5 Mayıs%ta başlıyor. Kayıtlar devam etmektedir. Yüksek Matematik, Denel Fizik, kuraları vardır. Lâlelı dershanesinde: Orta ve Liseden beklemeli, belgeli öğrencıîer için kurslar. aynca son sınıf öğrencilerine imtıhanlara hazırlama kurslaıı. Tel: 27 97 00 (Cumhunyet • 5369) İki mutluluk AYDIIMLIK C sosyalıst deıyı Sayı Çıktı Mıhri 8elti, Millet Gerçeği (Millet ve Milliyetçilik, Turancılık, Kürt meselesi) ŞEFİK H t S N Ü , İntihabat ve Yoksul ve Orta Halli Sımflar JOSEF ST\LİN. Kafkasyada Dururn C RODRİGUEZ, Küba Devnmi ve Köylü Sınıfı R. N.İLERİ, Doktor Şefık HUsnu Degimer DOĞL PERİNÇEK, Gerici Parlâmentarizrne Kar şı Gençlik ve Millî Demokratik Güçbirliği. A B O N E : Yıllık 50. Altı Aylık 25 Lira. A D R E S : P.K. 100 Cebeci ANKARA. D A Ğ I T I M : Fuat BÜTE (İstanbul) O r h a n Ö Z Ş Î Ş M A N (Ege) (Cumhuriyet: 5371) MEVLIDI ŞERIF İlyas Usta Türkiye Kızılay Oerneği Gene/ Merkez'mden Derneğımızce 1970 yıbna ait 55.000 adet duyar takvımi bastınlacaktır. Buna ait şartnameler Ankara'da Genel Merkez'den İstanbuTda Kızılay İstanbul Müdürlüğünden temin edilir. İhaleye iştirak edecekler de aranan vasıf en az 50.000 adet duvar veya masa takvimı bastıklanna ve kati kabulünü yaptırdıklanna dair belge ibraz edeceklerdir. İştirak belgesi müracaatı ile en geç gün ve yerler 16.5.1969 tarihinde Ankara'da Genel Merkez. îstanbul'da Kızılay İstanbul Müdürlüğüdür Teklifler en geç 21/5/1969 günü saat 16.00 ya kadar Genel Merkez Muheberat Servısine verilmiş olacaktır Postada vâki gecikmeler nazan itibara alınmaz. Derneğimiz 2490 sayılı kanuna tâbı değüdır. (Cumhurivet 53^8) l LÂN Şirvan Belediye Baskanlıgından: (Bastn: A. 8261 • 14354/53î2) 1 Beiediyeye ait ŞirvanSiirt arasında çalıştınlan J 300 seri . 320 model 1 anzalı gayri T faal ieep pikabın 2490 sayüı kanunun 31. inci maddesine tevfikan kapalı zarf usulü ile satışa çıkarılacaktır. 2 Muhammen satış bedeli 25.000.00 lira olup teminat miktan 1875 liradır 3 İhale 10'6'1969 Salı günü saat 15 te Belediye Encümeni huzurunda yapılacaktır. 4 Satış şartnamesi her gün dairede görfllebilir. 5 Taliplerin teklif mektuplariyle lüzumlu belgelerin ihale saatinden bir saat evveline kadar Encümen Başkanlığına verilmesi lâzımdır. ÎLAN CİNSt Buğday ekmeği Miktan 220.000 Ad. Muhammen bedeli Lira Kurnj 91.41 Sn Tutan Lira kuruş 201.102.00 temfnat Lira kuruj 11.305.10 Giresun kapalı ve yan açık c»zaevinin 1969 malî yılı ihtiyacı olan tek tip 750 gramlık buğday ekmeği iha'.esi 28/5'1969 günü saat 11.00 de Giresun C. Savcıh ğında toplanacak komisyon huzurunda kapalı zarf usulü ile yapılacaktır. Bu ihaleye ait jartnameler mesai saatleri içinde Cezaevi Müdürlüğünde göriilebilir. Isteklilerin 2490 sayılı kanunun 2 ve 3 üncü maddeçindeki evraklarla birlikte teklif mektuplannı ihale saatinden bir saat önceden komisyona vermeleri, posta gecikmelerinin kabul olunmayacağı ilân olunur. . 14358; 5359 (Basın: 14446/5345) DENfZCİLtE BflNRflSI T.fl.0. DftN Şehir Hatlan tşletmesinin MOTOR TEKNESİ ve CAN FÎLtKASI, Liman Işletmesinm Nobel 200 Model OTOMOBtLt ve 903 No. h TENEZZÜH MOTORU, 589 No lı BATIK MAVNASI, Vangölu Isletmesinin BİTLİS YÜK YOLCÜ GEMİSt ve YAYLA DUBASI, Kıyı Emniyet îşletmesi Müdürlüğünün 2 adet ATLAS DİZEL MOTOEU kapatılmış zarfla teklif alma suretiyle satışa çıkartılmıştır. Son teklil verrne tarihi 21/5/1969 dur. Şartnamesi MALZEME MÜDÜRLÜGÜNDE?? temrn edilebilir. Merak. dünyamızdaki herhangi bir konu üzerinde yoğunlaştınlabilir. Fakat kanım? göre. merakın nihaî amacı. doğal olaylarının ardındaki ruhî. manevî gerçekleri bulabilmektir. Işte bu bakımdan merakın içinde ilâhî bir e'eman bulmak mümkündür. Annem sayesinde ben yukarıda söz ettiğim nihai amaca. yani olayların ardındaki ruhî gereeklere insani problemlere çahsarak yaklaştım. Fizik. biyoloji. jeoloji veya diger herhangi bir bilira dalı kişinin doğal olaylar arduıdaki manevî gereeklere yaklasmasma yardimcı olabilir. Maamafih. Yahudi Hıristivan Müslüman dün valarında tarih din açısmdan incelenir. Bu eeleneksel batılı tarih eöfüsü. eene birçok batılı tarihçi tarafından reddedilmisti'Fakat ksnıma göre. insanlık mfseleleri Ü7erinde çalışsn her öğTPnci. farketse de etmese de. bir derecpve kadar dinin etkisi al tınrladır / L ÂN ürfa ESO İşletmeleri Müdürlüğünden: Belediyemiz Otobüs îşletmesi ihtiyacmda kullanılmak üzere 2490 sayılı kanun gereğince kapalı zarf usulü ile üç adet İNTERNATİONAL marka otobüs şasesi araba satınalınacaktır Beher otobüs şasesi araba muhammen bedeli 120.000 lira olup geçici teminatı 23 150 liradır İhale 26/5/1969 Pazartesi günü saat 1100 de Belediye Encümenince yapılacak olup bu ışe ait şartnamp her gün mesa' saatlerinde L'rfa Belediyesi ESO İşletmeleri Muhasebesinde görülebilir Taliplerin mezkür gün ve saatten bir saat öncesine kadar tekliflerini Belediyemizde buluridurmalan postadaki olan gecikmeler ve telle müracaatlar kabul edilmez. İ18n olunur. YARIN: I Tarih, blr peneeredir (Basın: 14927/53â7)