23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHÎFE DÖIIT 28 Mayıs 1969 CUMHURİYET Iki sistem orasındo rekobel ve Komünizmde görülen aksaklıklar II Ağustostan evvel ÇekosloTakya'da cereyan etmekte olan hâdiselerin, otoriter hükumet tarzının başlıca muhafızlan olan Rus'ları niçin bu dereee alârm durumuna geçirdiğini anlamak zordur. Bunu anlamak Içinse Çek reformcularının yap mak istedikleri iki mesele uzerine eğilmek lâzımdır. Bu meseleler, Lenin'in kurduğu partı prensiplerine aykırı düşmekte ldi. Reformculann yapmak istedikleri ilk iş, evvelce merkez plânlama bürokratlannca ı'abnkalara verılen emirlerin yine bundan bbyle fabrika tarafından yöneticılerin kararlar alma hakkının kendüerine tanınmagıydı. Yöneticilere tanınmak ıstenen haklar istihsal, işçilere verilen ücretler ve satışa çıkarılan malların fiatlanmn kendileri tarafından tesbitinden ibarettir ki, sonucunun Ruslan n hiç hoşuna gitmedlğl anlaşılmaktadır. Bu reformlar, uygulama alanına konulduğu takdirde, birçok şeyleri değiştirnıiş olacaktı. Böylece fiatlann piyasanın kaldırabileceği seviyede tutulması, başka bir deyimle arz ve talep kaidelerine j Uygun olarak tesbıti sağlanmış olacaktı ki, ekonominin bir kısmmın merkez plânlamacılannın kontrolundan çıkanlmasını sağlayacaktı. Bu demekti ki, parti kontrolundan, ekonominin hiç olmazsa bir kısmı kurtanlabilecekti. Belki fabrika müdilrleri partiye mensup kimseler olabilirdi. Ama, verdikleri önemli kararlar da kendi ınsiyatiflerini kullanarak nıerkez plâncılarının kontroluna tâbi sayılmazlardı. Boylece parti mihverinden ayrı merkez tesekkül ederdi. Bu kiıçük ve ayrı merkezler mademki ekonomik sorunlarda kendi kararlan ile hareket edebiliyorlardı, zamanla başka işlere ve bu arada bılhassa poütık meselelere de niçin müdahaleye miisaade edilmezdi? den oy verüecek ve komünizmin esaslanna bağlı kalınacağını vaid edenler seçilecekti. Ancak, listede, seçilmek üzerere belirtilen isimler, sandalya adedine nazaran daha fazla olacak ve plânda, böylece daha geniş seçimler yapjabüecekti. Bu belki demokrasiye doğru mütevazi bir adım teşkil edecekti. Ancak komünist ortodoks görüşü açısından bu sıstemin tehlikeleri aşikârdı. Çün kü listedeki komünist partisinden olanlarm bir çoğu seçilmeyebılir ve komünist olmayanların hepsi de seçilebilirlerdi. Böy lece komünist olmayanların talepleri artar ve bunalım devresi gelebilirdi. Rus'ların bu şekli hoş görmeleri ımkânsızdı. Dubcek, bel ki de komünist standartlardan inhirafı kontrol altında bulundurmayı umuyor ve belki de bu hususta başan sağlayacaktı. Fakat Rus'lar bu riski göze alamamışlar ve tanklan harekete geçırmişlerdi. DOĞU BLOKU ÜLKHERİNDBK1 BUNALIM The olağanüstü gayret, Uri dahili problem yaratmıştı. tlk olarak ekonomik problemi ele alalım. Bir hükumetin basanlı olup olmadığını iki kıstasla ölçmek kabildir. Biri halkın isteği maddeleri istihsalde gösterdiği başan ve öbürü de halka verilen serbestî hacmidır. On yıl önce, Amerikalılardan evvel Sputnik'i fezada Ruslar dolastmrken, Kruşef'de 1970 de Rusyanın Amerikaya yetişip onu geride bırakacağım ilân ederken, birçok kişiler, şahsi hürrıyet hususunda birşeyler yapmadıysa da komünizmin ekonomik yönden kapitalizrr.e kıyasla daha başarılı olduğunu sanmışlardı. Halbuki gerçek, son on yıl içinde, herkesi hayrete düsüren olay, komümst ekonomik idaresınin ne kadar yetersiz olduğunu meydana koy ması şeklinde tecellı etmiştir. Durum resmi istatistik tablolannda bambaşka gösterilmektedır. 1950 yılından beri ilerl gelen komünist ülkelerin, ekonomik yönden büyük gelisim kay dettiklerini iddia olunuyorsa da. bu iddialar blrkaç yönden yanlıştır. Economist Dergisinden tiği takdirtfe, 1985'te Sovyetler Birliği gayrısafî millî hasılay* (400) milyar dolâr oranında bir ılâvede bulunrauş olacaktır. Buna mukabil yalnız Amerika' nın gayrisafi mıllî hasılası (700) mılyon dolâr oranında artmış olacaktır. Bu da Birlesik Amerıkanın istediği şekilde sarf edecek parası Rusyaya kıyasla daha fazla olması mânasına gelir. Bu nedenledir ki, çesitli komünist ülkeleri ve bu arada Yugoslavya, Macaristan, Çeko^ lovakya ve hattâ Rusya'da birkaç yıldanberi ekonomik sistemi ıslah için teşebbüslere glrişilmiş bulunuyor. Ancak Yugo»» lavya müstesna, diğerlerinin karışlaştıklan zorluk hep »ynıdır. Eğer probleme hakik! çareler bulunmak isteniyorsa ekonomileri serbest piyasa prensip. lerinden bazılarına uyoTurmalc şarttır. Bu da merkez plânlamacılannın ellerinde tuttuklan kudretten bazılarını feda etmelerlyl» kabil olur ve komünist partisinin otoritesinin azalmasıyla naticelenir. Ruslar bu yolu izlemekten çekinmişlerdir. Ufak t » fek tecrübeler mâna ifade etmeyen hareketlerdir. Çekoslovakja'yı işgal etmeleri de bu yoldaki ilerlemelerin önüna geçmek içindir. Şımdi Macarların bu yolda bazı tereddütlıi hareketleri seçtikleri görülmektedır. Doğu Avrupa komünist ülkeleri arasında son ıki üç yıldanberi Yugoslavların hızlt adımlarla bu yola*a ılerlemeleri beklenmektedir. Fakat onlar da şimdi Rusların buna müsaade edip etmiyeceklerini tereddütle karşılamak zorundadırlar. dir. Her yerde oldufcu gibi, komünist ekonomistler de doğru konuşmaktan hazzeden insan lardır. Fakat gerçek rakamlar da yaymlandığı zaman başka bir guçlükle karşılasılmaktadır. Komünist istatistikçileri tablolarıru Batıh meslekdaşlarından ayrı şekilde tutuyorlar ve bu sebeple onlann daha başarılı olduklan neticesine varılıyor. Eğer onlar da hesaplanm Batı ölçülerine göre tutsalar; tablo bambaşka bir manzara arzederdi. İki mesele Bundan çok daha fazla önem ta?ıyan iki olay, aydınlığa kavuşmuştur. Bunlardan birincisi, komünist ekonomisindekl israftır. Macarlann açıkladığına gore, memleketin sanayi mamullerinin yuzde beşi her yıl kullanılmadan metruk kalmaktadır. Çunkü bunlar imalcîe «hatah. dırlar. Ve fiat ne kadar kırılırsa kırılsın. piyasada alıcı bulunamamaktadır. Bu istihsal hataları yüzünden vukua gelen israf başka komünist ülkelerde de belki daha da fazladır. Fakat depolarda çürümeğe mahkum mallar istihsal istatistiklerinde gosterilerek rakamlar kabartılmaktadır. İkinci mesele. «gızli enflâsyon» tâbir edılen ekonomik fenomendir. Kapitalist memleketlerde meselâ televizyon alıcıları toptar. istihsal safhasına girdi mi, pıyasada eskisine nazaran fıatlar düser. Komünist ülkelerrfe ise. Merkez plâncılan tarafından tesbıt edılen fıatlar daha yukseltilir. Ve boylece istihsal olunan televizyon alıcıların tiim tutarı resmî istatistiklerde suni olarak kabartılmı? olur. Bu «gızlı enflâsyon» payı olarak istihsalden yuzde 3 ilâ 4 oranında bir indırım daha yapılmak icabeder. Korfcnlan ikinci konu Rusların ikinci korktukları mesele, Çeklerin seçim sistemine seçim hakkı unsurunun tedricen ithal edilmesi ıhtimali idi. Bu meselede Dubcek'in fikrf şdyle özetlenebilir: Seçimlerde komünist çoğunluğu ve komünist olmayan «sadık» lardan teşekkül eden azmlığı ihtlva eden t«k bir liste üzerin Yanlış rakamlar Bir ülkede komünist rejimin iktidara gelmesiyle, ilk sene doğrudan doğruya yalanlarla durum idare edilmektedir. Meselâ 1960 Küba'da komünist rejimin yüzde 16 8 oranında ekonomik gelışme kaydettiği iddia edilmiştir ki, bu kuynıklu bir yalandır. Ancak bu. böbürlenmeler uzun sürdürülmemekte Onyılın gerçeği Çekoslovakya'mn istilâsının sebeplerinin hepsini birden Lenin'in omuzlarına yüklemek doğru değildir. Komünist hükumerlerinin herşeyi merkezden idare hususunda gösterdikleri Kruçef, Amerikayı 1970 de yeçeceklerinl söylemlşti list ulkeler fiatlarını esas olarak almaktadırlar. Doğu Avrfıpa memleketleri Ticaret Bakanlıkları memurları arasında sık sık tekrarlanan, alay makamında sarfedilen bir söz vardır : «Bütün dünya komünist olnnca, Isviçre'yi sırf fiat tesbiti için kapitalist bir ülke olarak muhafaza etmek zornnlnfn raevcuttur.» Komünist ekorıomik sistemi istihsal edilen mallann kalitesiyle ilgılenmemektedir. Bir fabrikanın başlıca kaygısı, istihsal ettıfi malların pıyasa rekabetine dayanıp dayanamıyacağı üzerinde toplamak yerıne, merkez plâncılarınca tesbit edilen hedeflere ulaşmasından ibaret olursa, bundan kalitenin muteessır olmamasma imkân yoktur. Değişme zorunu Neticede istihsalin yüzde beşi kuUanılamıyacak halde ve çurük çıkmaktadır. Bundan başka çamaşır makinası ve televizyon ahcılan gibi mallann daha büyük oranda «ıskartaya» çıktığı da görülmektedir. Şimdıkı istihsal hacmi devam et Disi Bond MODESTY BLAISF Sislemiıt başarısı Komünist memleketlerde geziye çıkmış olanlarm gormuş oldukları gibi, ülkelerinde servetin 34 defa arttığı iddıası bir masaldan ibarettir. Gerçi sağlık isleri ve efitim için birçok para ve emek sarfedildıği bir gerçek ise de meselâ Çekoslovakya'da dünyanın en mükemmel hastaneieri vardır bunun yanında, ekonomının sağlamhk ölçüleri olan baska şeyler son dereee ihmal edilmıs durumdadır. Caddelerin bakımsızlığı, gıda maddeleri <atan dukkânların , önlerindeki kuyruklar, geçilm%¥kyollaKWW*' tomobil azlığı. ev bakım personelinin noksanı ve her insana Rus şehirlerinde bile azami 4 metrekare barınak isabet etmesi gbsterıyor ki. komünist ekonomisınde büyuk tıkanıklık)ar vard^r. Inkâr edılemıyecek hakıkat sudur ki; Sovyetlerin 1920 denben uyguladıkları ve 1945 ten ^onra da Doğu Avrupaya ihraç ettikleri ekonomik sistem, elektrik enerjisi, demır ve kömür gıbı ham ve kaba maddeleri, istıh?al etmekte başırıh olmuştur. • Yar ı n: Yugoslavya tecrübesi 27 Kısa boylu, üknaz, koyuca esmer bir kravatlıydı: Tenezzülen, dedi, bir acı kahvemizi içmez 1 Inisinir? ' Hoşuna gitmişti: , Memnuniyetle. Dönüste hay Hay.. Ihtilâstan yedi buçuk yıla hükümlü bir eski zabıt kâübiydi ki, arkadaşları kısaca «Zabıtçı» diyorlardı. Çeşitli kadınlarla düşüp kalkanlara vergi bir fıkra. hikâye zenginliğine sahipti. Zaman zaman arkadaşlarına limon kolonyasından içki hazırlar, bu yüzden cezaevi helâlaıı mis gibi kolonya kokardı. Arkadaşlarının yanına döndü: Herifteki azamet Ağırceza Reisinde yok, dedi. Arkadaşları da tapucu, bankacı, icracı gibi, cezaevinin en mürekkep yalamışlarıydı ki, eli kalem tutmayan, ama koyunlannda üçü beşi bulunan tutuklulara dilekçe, temiz lâyihası, mektuplar yazarak tutturabildiklerince vurgunlar vurur, sonra da paraları kırışırlardı. 0nun için, cezaevine yeni bir tutuklu geldi mi. kurt gibi izlerlerdi adamın eli kalem tutup tutmadığını. Bunu ilk bakışta anhyamaziarsa, birkaç gün sabırla beklerler, yeni gelen kravatlıya ayrı ayrı dört beş koldan bulaşıp, kimliğini, daha çok da elinin kalem tutup tutmadığını, içerde yani cezaevinde tutuklulara dilekçe, temiz lâyihası, mektup yazıp yazmıyacağmı iskandil ederlerdi. Kravatlı şayet yolsuz da geçimini bununla sağlamaktan yanaysa, güzellikle anlaşma teklif ederlerdi. Anlaşma çeşit çeşitti. Yıllardır yatan. daha da yıllarca yatacak olanlarm yanında yeni gelenin esamisi okunamazdı elbette. Hissesine diışen değil de, eskilerin uygun göreceği payı alıp Allahına şükretmeliydi. Emıezse, «icabı ıcra» olunurdu: Bir serseriye üçbeş verilerek cezaevi avlusunda ya yumruk, ya kafa, ya da kabasına sustalı arttırılırdı. Kravatlı takımının canı tatlıydı. Onun için hacet kalmaz, çokluk aralanna yeni kanşan kravath, sofralarına oturmak, kamını doyurmakla yetınirdi. O zaman mesele yoktu. Aralarında geçinir giderdi. Şu Kudret Yanardağ denilen zat üzerineyse henüz hiçbir kanıya varamamışlardı. Herif gerçekten dolandırıcıhktan mı gelmişti, yoksa gerek cezaevi, gerekse şehirde çalkalandığınca, «Ankaranın bir «gizli görevlisi» miydi? Kalıp kıyafetine bakılırsa Gizli görevli. olması akla daha yakındı. Kahp, kıyafet, oturup kalkjj, öyle her önüne gelene değer vermeyiş. Herife yakışıyordu büyük adamlık hakçası!.. Ardında ibriğiyle meydancısı, tuvaletten Tiffciiiy Jones .TIFFANY JONES BO paanSJi İLE. AAALTA'MIN EN ZENOİM OLUCSUMUZ 4 U N SIZIKİ ... Ve de giiçlükler Modern topluluğun ihtiyaçlarına ve çeşıtli tuketim maddelerıne gelınce türlü problemlerle karşılasılmış ve bunları dengeh bir şekilde istihsalde başan sağlanamamıştır. Çekoslovakya'da kabartılmış istihsal istatistıklerine rağmen 1960'da dusüş başlamıstır. Komünist ekonomistlerıne göre, Rusya, Çekoslovakya, Doğu Almanya ve Macarıstan'ın istihsal hacmi, onlann karsılığı ve rakipleri olan Batı ulkelerine kıyasla gerek kemiyet ve gerek keyfiyet bakımından gerı kalmışlardır. Komünist sistemın sekteye uğramasını ve genhğin genişliğıni uç yönd'en tetkık gerekır. Evvelâ, sistem son derece karı şıktır. Her fabrikanın istihsal miktarlannı tâyın eden, fiatlarını ve gündelıklerini tesbıt, merkez plâncılan ıçin idari bakımdan bir kâbus halini almıstır. Belki işin içine biraz mizah karısıktır ama, bir Rus ekonomisti, asrımızın sonunda plânlama dairesinin. idari mekanizmayı yürutebılmesi için bütun Rus halkmın seferber edilmesi zorunluluğuna ışaret etmiştir. konu W r«sim:AYHAN BAŞOĞLU İJMTİKflM YEMİNl dönüşü de gidişi kadar saltanatlıydı herlfin. Giderken oldugunca, dönerken de ceza ev: avlusunun tutuklular kaynaşan uğultusu hemen kesilmış, millet yol açmıştı. Adam sanki ya ceza evı müdürü, ya da infaz savcısı veya Agır Ceza Reisiydi. Hani yukarıya bagh gizli bir görevli olmadığı anlaşılsa, kolaydı. Ver iki serserinın eline üç beş kuruş, ikişer domatesle kokmuş birkaç da yumurta, ver yansın etsinler, bozsunlardı fiyakasını. Ama bilinmiyordu. Ne olursa olsun öğrenmefe çalışmalıvdılar. Merdiveni ağıı ağır çıkarken, beş eski tutuklu yaşlı başlı adam ayağa zıp diye kalkmış, bir halı seccadeyle örtülü sedirin baş köşesini onfl vermışlerdi. Oysa görmüş geçirmiş bir büyük adam çahmıyla baş köşeye geçerken: Rahatsız olmayın, demişti. Buyrun, oturun! Zabıt kâtiplikleri, icra memurluklan, banka şefliklerinde bulunmuş, sırasına gore huzurlarından erbâbı mesâiih koğmuş, sırasına gdreyse üstîerine çemkirmiş bu kır saç, kır bıyıklı insanlar. onun huzuruyla küçülmüş, ufalmış, hattâ hiçleşmışlerdi. Saçlarında tek ak yokfj herifin, her şeyden önce. tkincisi kalıp kıyafet okkalıydı Uçüncüsüyse çok ciddiydi. Hiç konuşmadan, sadece otursa, ya da arada yan gözle baksa yetebilir, azarlam.ıktan daha çok etki yapardı. Kahveyi nasıl emredersiniz beyefendi? • Sade», «Az şekerli», «Orta» filân demesl beklenivordu Demedi: Kim pişirecek kahveyi? Saştılar: Kim mi pişirecekti? Bu da Iâf mıjdı yânl? Kahveyi, hepsınin içtiği, fçtiklerini yazdırdıklan bir fdamdan dönmüş otuz >nllık hükümlü pişirecekti elbette. Ömer. dedi Zabıtçı. Bizim Fınldak Ömer pişirecek.. Nasıl adamdır? Anlattılar karmakanşık, her kafadan bir ses çıkarak: Su yüzünden hasımlan kansınm yolunu gözleyip pusuya düsürmüşler. ırzma geçmişler. Çok erkek huylu bir kadın olan kadın evel gelmiş, kocasınm tabanoBsını almış, durumu anlattıktan sonra kendine kıymış. Aslında ağır başlı biri olan Ömer, o anda çıldırmıştı âdeta. Kanlaı içinde yatan Karısının elinden kıyıya fırlamış tabancayı almış, «lhkakı hak» kafasıyla, yâni hakkını kendi aramak için, hssımlarımn bahçesine girmış, başta hasımlannm yetmişlik ninesi, beşikteki sâbiye varana kadar önüne kim çıkmıssa tam yedi kişiyi temizlemişti. (Arkan t a r ) ••••4 IMIMimMMII Değerlendiıme sorunu Komputer makinalan bile bu işlerin ustesinden gelmeye yeterli olamıyacaklardır. İkinci mesele, fiatlarla, satılan eşyanın hakiki değerleri arasında münasebet kalmamasıdır. Bütün fiatiar, arz ve talep kaidesine göre değil, merkez plânlamacıları tarafından tesbit edıldiğine göre, plâncılar bile herhangi bir marfdenın liatını rasyonel bir değerlendirmeye tâbi tutamamaktadırlar. Bazen bir maddeye gayrıtabiî olarak duşuk fıat tesbıt edümekte ve bu arada meselâ komür «ucuz» telâkkı edilebilmektedir. Fakat ekonomik bakımdan bu fıat dü şükluğü. kömürün yardımı ile imal edilen bütün maddeler uzerinde tesirini göstermektedır. Bunun netıcesi olarak, bazı maddeler talebm çok üstündeki miktarlarda istihsal edilmek tedirler. Bunlara serbest piyasada ekonomik seviyede talep yoktur. Yanlış yönlere tevcih edilmiş bu kaynaklar, talep buiacak diğer maddelerin zararına işlemektedir. Komünist ülkeler birbirleriyle ılış • verislerinde iiat tesbiti icin kapita Yarın MİLLÎ PİYANGO'nun çekiliîlerinin birisi daha yapılacak. ikramiye dagıtüacak. Bir Şansıruz açık olsun. ve 116.233 kişiye tam 5.288.600 lira kişiye 500 000 lira. (Basın: 15941/6479) 29MÜYIS Y A R1 N HMMMMMI Ankara Jandarma Satın fllma Komîsyon Başkaolıgıodan Jandarma Genet Kotnutanhgı thtiyacı IÇID açagıda dnsi, miktan, muhammen bedel n geçid temlnatı yazılı Uç kalem gıda maddesinin Sapalı zart usultl İle ihalesı nlzasınds yazüı gün re saatte J. Sat. Al. Kom. Baskanlığında vapılacaktır Şartnamesı Ankara ve tstanbuj J Sat. Al. komisyonlannda görülebllir 3 kalem konservenln tamamı bir tstekliye Ihale edilebll» cegı gibi ayn ayrı tsteklllere de Ihale edıJebilir tsteklllerin kAnunl sekılde hazırlıyacaklan teklif mektuplannı ihale saattnden bir saat evveline kadar Komısyona vermelert ılân olunur Po» tada geciken mektuplar kabul olunmaz. C 1 NS 1 Marmalat Z. Yağlı yalancı dolma Z.Y. barbunya konserved Miktan kuto 72.000 37.000 37.000 M. Bedel Ura G 100.800. S4750. 59200. teminatı Ura 62W. 4488. 4180. 12488. thalenln larini Saatl 12/6/969 15J0 TTmumJ yekun 224.7S0. (Basın; A. 8812 15031/6"C0i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle