Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHÎFE DÖRT «0 Mayis 1969 CUMHtTltYET Irticaın en vahşi saldırısı: Menemen olayı Yıl 1930. 18 Temmuz. îstanbul'da çıkan Vakıt gazetesinin birinci sayfasında iri bashklarla verilmiş bir haber v a r : «Erenköyünde bir dedlkodu». îkinci başhk da şöyle : «Yüzlerce müridi olan bu esrsrenjiz şeyh kimdir?» Yazı şöyle başlıyor: «Son »amanlarda biitün ErenkSyü ve civarı halkının dilinde dikkat çekicisi bir dedikodu dolaşmaktadır. Beyaz bir konak etrafında toplan&n bu dedikodular Emniyet Müdürlüğüne kadar aksetmiştir. lenler olujrormus.. Hediyelerini bırafap «lfalanru alıp giderlermia.. CUMHURIYET DEVRİNDE İRTİCA OLAYI Çamlıklar arasında geçimini böylece düzene koyan keramet11 şeyh, o yüm 22 Aralık günü Menemen'de geçen kanlı bir irtica olayının ba» tertipçisi Erbü'li Şeyh Esat adında biridır. Meşrutiyetten sonra tstanbula gelea şeyh bu köşkü 2000 lıraya satm almıs. Erbü'den getirdıgi eşegini de satıp bir fayton edindikten sonra başlamış ziyaretçi kabul etraeğe. Evi, uzaktan yatandsn gelenlerle, hele Cuma günleri dolup dolup boşalıyor. Genç Kubilây, yobac bıçagı altında can verdikten sonra kurulan ö r i l Harb Divanı, daha ilk soruşturmalarda nakşibendi şeyhl Esad'uı suçunu tesbıt etti, getirtti, fakat şeyh hakettiği karan bekleyemeden öldü. gitti» propagandası yapmıg ve derviş Mehmet'lerin sahneye koydugu facıanın senaryosunu hazırladıktan sonra Istanbul'a, çamlıkjara çekilerek oyunun uygulanmasıru beklemişar, Kemâl Zeki GENCOSMAN dl olan demokraslye, halk egemenliği ılkesine lâyık mı degildi, yoksa daha zamaru mı gelmemişti? O günün bu sorusu daha sonralan da, hem de kaç kere dudaklarda dolaşıp duracaktır. Şeyh Salt isyanı bastırılmış, aradan beş yıl geçmiştır. Mustaia Kemal Inatçıdır, eerçek halk adamıdır, halka vacrettigini tutma karanndadır; demokrasiyi bir kere daha denemeye karar vertr. Ikl yakın arkadaşı vardır Mustala Kemal'in.. Fethl Bey (Okyar) ve îsmet Paşa. îsmet Paşa Başbakandır, en yakınıdır. Kurtuluş SaTaşuu ve bütün devTimleri birlikte başarmışlardır. Sonsuz güveni vardır. Gazl, kurduğu parti olan CHP nin ve partisinin Başbakanı oîan îsmet Paşa'ıun karşısında bir muhalefet partisinin mutlaka kurulmasını ister. Kanaatıne göre, 1924 ün üzerinden hayli zaman geçmis, ortam artık kıvamına gelmiştir. Bir mu halefet partisi kurulsun ki, memleket işleri tek taratlı idare edılmesin, değişik görüşlerle »leştirilsin de .. Serbest Fırka, bu koşullar lçinde 12 Ağustos 1930 da kurulmuştur. Çoğu Mustafa Kemal'in arzusu veya telkirüyle CHP den birçok milletvekili yenl kunılan partiye geçerler. Serbest Fırka teşkilaüanmaya başlar ve çok geçmeden beklenmedik olaylar basgösterir. Devrim kanunlarırıın tedirgin ettiği bir bıiyük kitle b\ı kez (ie Serbest Fırka'mn bayragı altında harekete geçmiştir. Aslmda değerh1 bir devlet adamı, ancak mizaç, yaratılış bakınundan Mustafa Keraal ve tsmet Paşa gibi atılgan, ilerici olmayan Fethi Bey, bir anda kendisioi yeşil bayraklar arasında ve omuzlarda bulur. Yeni partinin liden gericılerin güveni ve ümidi halir.e gehvermiştir. Açıkça gonilüyor ki memleket bu sefer de Serbest Partinin getir diği muhalefet akımı içinde karanlık. tehlikeli bir yola sürüklen mektedir. Dervij Mehmet, bununla da kal maz: Kubilây'ın tâze kanını halkın gözü önünde içmek suretiyle bir bagka vahjet örneği daha verir. Ya eyyühel müslimin, Halife Abdülmecit taudutta bekliyor. Ge liniz hep beraber müslümanlığı kunaralım. Başbakan İsmet Paja olayırı 6zelliklerinl .hilâfeti geri getirmek, çeriatı kurmak, Türk devriminln getirdiği siyasl ve soayal düzenl yıkmak* olarak nitelendirmistir. karşı gelerek şeriat istemekte. dirler. Gerçekte ise menfaatle» rini kaybetmişlerdir. onu isti. yorlar» demiştirMemleketi çok derinden sars mış olan bu irtica olayı üzerine, Mustafa Kemal de şu bassağlığı mesajuıı yayınladı: «Menemen'de son defa \ukua gelen irtica teşebbüsü sırasında yedek subay Kubilây'ın *azite başında uğradığı âkıbettetl Cumhuri\et Ordusuna başsağuğı dilerim. Hepimizin dikkatimiz bu meseledeki vazifelcrünizin icapla» rını hassasiyetle ve hakkhie yerine getirmeğe yönelmi^UrBüyük ordunun kahraman ve genç subayı ve Cumburiyetia iilkücü öğretmenleT kadrosnnun de|erli uzvu Kubilây. tsmiı kaniyle Cumhnriyetin hajatiyetini tazelemiş ve kuirsetlendirmiş olacaktır..» Öyle de oldu Genç şehit Kubilây'ın taze kanı cumhuriyetçi ve ilerici kuşaklara bir todakftrlık ve vazife sembolü oldu Bugün Meneraen'de büyüîe bir taş anıt yükseliyor, Kubilây adına .• SERESERPE Elbette akla gelir: Bu adamlar bu cesareti nereden ahrlardı, nasıl sers serpe bu çeşit pro pagandalar yapabilir, tahnklere girişebilirlerdı? Bunlan ktaı korurdu? Hem de Atatürk, hem de tek parti zamamnda... Lütfen Menemen olayının tarlhinl haürlayınız: 22 Aralık 1930.. Bu tarihten çok tasa bir zaman önce bir slyasl parti kendi kendisinl kapatmak lüzumunu duymuştur. Bu partinin adı «Serbest Cmnhuriyet Pırkası» dır. Ankara'da yeni devletl millet egemenhği üstüne kurajılaı, daha 1921 de Anayasanın birinci maddesini böylece koyanlar sanümi idiler. Millet egemenliğinin gercekleşmesini, yüzyıllarca sultamn kBlesl gibi yaşamış Tıirk halkımn artık kendi kaderini kendi eliyle çizmesi prensiblnl gerçekleştirmeyi gönülden istemişlerdi. Ama bunun ilk denemesi «Terakkipcrver Cumhuriyet Fırkası», yarattıgı ortamla adeta kolaylaştırdıgı Şeyh Sait lsyanı yüründen hayal kırıklığına sebep olmuştu ve îapatılmıştı. Acaba Türldye, insanlann bulabildiği en guzel ldare çeşi SIKIYÖNETİM Menemen ve dolaylannda sıtaybnetim ilan edilerek aynı günue Menemen, Manisa, Balıkesir ve Antalya'da yapılan tevkiflerin sajnsı 2200"ü bulmuştur. Ger.eral Muğlalı'nm başkanlı FECİ SAHNE Bu dâvet de Dervi? Mehmedindir ve bütün bu feci sahneler yir GİZLİ ÂYİN Söylenenler Erenk3yünün öcra bîr köşesinde, çamlıklar arasında saklı bir köşkie gizli ayinler yapıldığı, gündüzleıi de bu ibadethanede oturan ihtiyar bir şeyhin çocuk, kadın, erkek yfizlerce kişi tarafından ziyaret edildiğidir. Gene anlatıldığına g6re, bu beyaz konak yalnız cİTann deği!, çok daha geniş bir bölgede oturan halk içindeki cahillerin. safdiuerin nazannda ulvi bir tapınak sayılmakta, nmhterem şeyh efendi hastaları iyileştiren, kayıpUrı buluşturan kerametler sahibi bir evliya, bir ermtş olarak tarunmaktadır.» Haber böylece uzayıp gidıyor. Tâ uzaklardan, Konya'dan, Adana'dan, ordan burdan da ge TEKKELER Bu adamı ve bu olayı Burada hatırlatmaktan kastınuz, bir devrim kanunuyla kaldınlan tekke v» zaviyelerin ne çeşit mikroplara yuvalık etmiş oldugunu bellrtmek, bir yandan da din ugruna cihada atılmış olanlann hakiki çehrelerini Ur.ıtmaktır. Çünkü bu kerameti ketı dinden menkul şeyh de, ayakdası Lâz îbrahımle beraber Manlsa çevresindekl köylerl ayl&rca tarayarak «Din elden HAZİN RASTLANTI Serbest Fırkayı kurmu? olanlar da vatanpener insanlardır. Partilerini kapatma karannı vermekten çekınmezier: Tarih U Aralık 1930.. Belkı hazin bir raslantı.. Ama olaylann akışma göre, Serbest Fırka programında yazılı olmasa da, îâıklik deVTİmi onun teşkilitınca kıyasıya yerılmiş, «elden giden dini» Serbest Fırkanın yeniden getireceği teması pusuda fırsat gözetliyenler tarafmdan per%Tasızca kullanılmıştır. Çok partili hayat özleminin bu ikinci denemesi de yazık ki burada kapanır. Ş'.mdi tek parti ha yatı yeniden başlıyacak. 1945'e. ye r.i muhalif partiler kuruluncaya kadar sürecektır. Burada kısa bir not olarak belirtmek istedim: Serbest fırka denemesinde bıraz daha sabırl: V € dayanıkh olunabilseydi demokrasiye geçişte hiç olmazsa 15 yıl kazanı;m:ş olacağmı Inönü'nün ağzmdan çok kere duymuşumdur. SERBEST F1RKA Gazi gene de ihtiyatı elden bırakmaz; düşündüğü bu memleket hizmetini çok güvendiği Fethi Bey'den ister. YİNE SİNDİLER O yıllarda doğan erkek çocuklardan çoğunun adı «Kubilây» dır. Ve gericüer, bir süre için gene sindiler, köstebekler gtbl g8 rünmez oldularNe zamana kadar? 1933 d« Bursa'dakl kıyama kadar.. Gene bir sinme, derken 1935 de Siirt'in Kayıntar köyünds nakşi şeyhi Halit'in, kendisini Mehdi ilân etmesine, oğlu Abdülkuddus'ün aynı hevesle dağa çıkmasına, 1936 da tskilipte Kayserlli Ahmet Kalaycınm nakçi şeyhi olarak uluhiyet !ddialanna, kendisine tapılmasını istiyerek yaratmak istediğl olaylara kadar.Bunlar nispeten ktlçük hâdiselerdi. Olduklan yerde derhal bastınldılarGene sindiler. Köstebekler gibi!.. Ama kökleri olduğu gibi durmakta idi. Disi Bondİ MODESTY 6UISE BU BEMIM 6 E « 2 LKSl İÇI PİKOVM ÇAV İÇİM Ö J O BUM, DEVRbl ŞEHIDİ Kt'BILÂT mi dakıka kadar sürmüştür. Yetıjen jandarma kıt'ası isyancdain üzerine ateş açmış, Derviş Meh met'le iki arkadaşı bu çarpışma »ırasmda ölmüşlerdir. Sonradan yapılan incelemelerde olaym Nakşibendi hareketlerinm bir zinciri olduğu, târikat şeyhl erinden yukanda niteliklerinl saydıfımız şeyh Esat'le Şeyh Halit ve Hoca Saffet'in idaresi altında hazırlanıp ötekiler tarafından da sahneye konulduğu anlaşılmıştır. „ ..»».^t • » Hükumet geniş bir bölgede der hal olağanüstü tedbırler almış, ğmda kunılan örfl ldare mahkemesi suçlulardan 28'inin asılmasına, 46'sımn da çeşitli Hapis cezalarına çarptınlmasua» karar vermiştir. T B M M.'nin 1 Ocak 1931 gün kii son derece heyecanh otunımunda Başbakaa Isrnet Paşa olayı tarthteM irtica olaj'lanndan biri olarak tespit ettikten sonra: « Ba, yüzlerce seneden berl dinl siyasete âlet ittihaz eden "^&ün'*"hareSelleriri bir tekerrBffl idi.» «Bu zavallrtar lâikltfe VAHŞİ SALDIRI Menemen ola>n yakm tarihimizde irticam en vahşi saldırısı oldu. Istanbul'daki hazır'.ayıcı Nakşibendı şeyhi Esafla arkadaşlan Lâz Ibrahimden başka, uçü olay yermde ö'durü'en bıri de sonra ası'.an ve hepsinin de adı Mehmet olan cani.er başlıca elebaşı olarak gorulüyorlarcu. Mehmetlerin darda de esrarkeşti. Bir hafta ön c& Manısa'dan çık'.p, yolda şurada burada kalarak. siiâhlanarak, yanlpnna bır de ki'mir dedıkleri köpcğı katatak bir sabah vakti Menemen'e ge'ir, doğru Müftü Camiine g'derler. Garfh UNLÛ İDİ . YAR/N: Bursa olayı YEŞİL BAYRAK Aveneden nahncı Hasan mih raptan yeşıl bayrağı indirır. Halk camie gelmeğe başlaymca bunlardan gıritli Derviş Mehmet "Ku bilay'ın başmı kesen bu heriftır onlara Ben mehdijim. Siıi de dâvet ediyorum. Mehdiliğimin nlşanesi olan kıtmir iştedir, di>e kö peği gösterir. Beraber namaz kılarlar. N'amazdan sonra cemaati yeşil bavrak altına ca?ırır. Yetraij bin kişinin de arkadan gelmekte olduğunu söyler! Bir ;aşkınlık içinde kalan halk bu herifin ve avanesinin ardmdan Hükumet lleydanına kadar giderler Müftü Camiinden slınan yeşıl bavrak bu meydana dikılir. Gözleri dönmü; esrarkeşler bay rağm etrafında zikre, dönüp dur mağa başlarlar. Manzarayı uzaktan gören bir jandarma işın kdtüye gittiğini anlayınca koşup kumandanı çağırır. Ancak yüzbaşınm müdahalesi de kâr etmez. Der\*iş Mehmet: Heey, noluyor? Ahır mı burası koğuş mu? İki meydancı güleşıyorlardı. Kâtibin sesıyla kendılerme gelerek suçlu suçlu ayrıldılar Bu sırada Başgardiyan'la iki gardıyan da seğırtip gelmişlerdi. Başgardiyan öğie yemeğınden sonra basan rehaveti gidermek için odasında uyurken aaı dıyanlar tBir kodamanın geldiğinı» haber vererek uyandırmışlardı. Orta boylu, sıkı b:r adamdı. Kendisi oradayken, kâtibin tutuklulara çıkışmaa na içerlemişti Ne o Hıkmet efendi? dedi kâtibe. Bakıyorum gene koğuşlara inmişsiniz? Bundan önce hayli becelleşmişlerdi kâtibin koğuşa mip inmemesı üzerine. Kâtibin görevı kalemdeydi. Başgardiyanmsa cezaevinin her yerinde. Bır kâtip asla koğuşlara inemez, mahkumlara bagınp çağıramazdı Koğuşların âmiri Başgardiyandı! ltler gibi boğuşuyorlar, dedi kâtip Oldu bitti sinirlenıp durduğu kâtibi bam te» Hnden yakalamanm verdiği fırsattan faydalanmak, hem de şu kelle kulak yerinde zâtm önünde fıyakasını bozmak için: ttler gibi mi? diye sordu. tnsanlar ınsan gibi boğuşuyor, itler de it gibi. İnsanlara it diyemezsiniz. Buynın, vazifenizin başına! Kâtip fena yakalanmış, kerü ferli zâtm önünde piyasası adamaküh bozulmuştu Beni koğuyor musun? Başgardiyan bir an «Müfettişler müfettişi>y!e gözgöze geldi. Adamın sempatiyle baktığmı görünce gururu arttı Demek pörevini yapmıs taşı gediğine koymuştu. B\ı adamın kim. ne. r.eci oıabileceğini o anda düşünmedi biie. Bütun mesele, bumunun kılmdan yakaladığı kâtibin yuvasuu iyice yapmaktı. Seni koğmak değil, kolunaan tutup atmam lâzım aslında ama, neyse.. Ok yaydan fırlamıştı. Kâtip de sahverdi keçenin dört ucunu' Maşallah! Bakıyorum, mahkumlaıla konu|ur gibi konuşuyorsun? Elleri arkasmda, üstüne yürüdü: Fazla konuşma, bas git vazifenin başma, bir daha da girme hapishane içine, marş! Ben bugüne bugün Müdür beyi temsıl ediyorum.. Kim verrniş sana o yetkiyi? Git, infaz savcısına sor!.. Lüzum yok!.. (Arkası Tifffany TIFFANY JONES İiNTiKAM YEMiNi HEZEYANLAR Sen bana kanşamaısm, ben Mehdivim. bana fcursnn da işlemez, gibi abuk sabnk hezeyanlarda bulunur. Kumandan işin gittikçe büTÜmekte olduğunu görünce der hal alaydan yardım istemeğe koşar. Beri yanda, meydanda Derviş Mehmet, etrafmda gittikçe kalabalıklaşan halka, «Ankara Hfikfimetini devireceğini, 5ellm'i halife ilân edeceğini» söylemekte ve halkı şapkalannı çıkararak kendisiyle beraber yeşil bayrağın etrafında eikre dâvet "tmektedirîşte askerl müfrezenln mtldahalesi tam bu sırada olmuştur. 24 yasındaki Ukokul öğretmeni, Menemen'de yedek subaylığıru yapmakta olan genç Kubilây bu müfrezenin komutanıdır. Askerıne süngü taktınr ve kendisi Derviş Mehmed'm karsısına dıkıl'.r: Teslim ol .. Tabî sizin koğuşta kalacak? Tabi tabi.. Herhangi bir şeye ihtiyacınıı olursa, bendeniz emrinize âmâdeyım! « Estağfuru'Jah. falan demeğe lüzum görme di. Tam tersi: Bir şey lâzım olursa haber gönderirim.! Buysa kâtibi çok sevindirdi. Şehırde adı çalkalanan, devlet tarafmdan «Müfettişler müfettişi» olarak desisey'ıe yollanan bir adamla burun buru na oturuyordu. Akşam AdUye, Tapu kadastro, Nüfus'ta çahşan arkadaştarını meyhanede bulacak, hayranlıkla sdzünü ettikleri adamla karşıhk lı oturup konuştuğundan, ona kahve getirdiğinden bahsedecek, arkadaşlannın belki de kıskanç lığını sahlandıracaktı. Cezaevi Müdürü izindeydi nasıl olsa. Izmderı dönmesine vardı daha bir hafta. O zamar.a kadar adamla iyice içli dışlı olur, gözüne girerdı ki. şâyet Ankara'dan il'i tefti« için gönderildıyse, zamanı gelince kâtibin daha başka, daha önemli bir işe kajTrılmasında önayak olabilirdi. Müfettişler müfettişi sıkılmıj gibi birden «yağa kalktı: tşim bitti herhalde Bitti efendim, diye öne düftü kâtip. Koğuşa gidelim, istirahat buyurun.. Cezaevi avlusunun uğultulu kalabalığuıdan geçerlerken tam bir «teftis heyetiı oluvermişlerdi. Kâtip, önünde kavuşuk elleriyle alabildiğine saygıh sol önden gldiyordu. Çiftçi Kemâl ağa sağ ge riden. Onlarm bu hâlini gören tutuklularsa yanlara açılıyor, yol veriyor, birbirlerine kaşlan gözleriyle kim olduğunu soruyorlardı. Hiç kimsenin bir şey bildiği yoktu. Kâtibin o biçim bir saygıy la yan yana yürüyüşüne bakılırsa «herif> iriîerden de iri bir <kodaman»dı ama, ne kodamanı? Hâkim mı? Cezaevleri umum müfettisi mi? Yokn... Üıtilâstan on yıla hükümlü açıkgöz bir Istanbullu, çiftçi Kemâl ağayı kolundan tutarak, kiın olduğunu sordu. Kemâl ağa «Şimdi sırası mı • demek isteyerek kolunu hırsla çekmiî. bütün bunları görenler üstelemekten kaçınmışlardı. Kâtip: Îşte koğuşunuz beyefendi diye, harap bir tahta merdivenle çıkılan «Hatırlılar koğuşu»nu işaret etti. Sonra gene önden koşarak merdivem bir harr.lede çıkü, koğuş kapısında durdu, içeriye seslendü KUBILAY Gözü dönmüş Derviş'in bursa karşıhğı arkadaşı Şamdan Mehmed'e bir işareti olur. Kubilây bu canınm bir kurşunuyla yaralanmış ve birkaç rr.etre sonra yere yığılmıştır, Caniler yarall gencin üstüne canavarca atılırlar. bin ka dar olduğu sonradan tesbit edilen halkın tekbir sesleri arasında tor balarmdan cıkard'.kları ağzı testereli bir bağ bıçağıyla başını gövdesinden ayır:rlar. Nakşıbendi târikatının bu g8zü dbnmüş. insanlıktan çıkmış der\isleri kanlar içindeki genç başı »açlarmdan tutarak halka göf'erir, sonra da yeşil bavraâm dıreğine geçırirler. Bil i£İe da iyıc« bagiıyarak. İstanbul Jandarma Levâzım Amirliği Satınalrna Komisyonu Başkanlığından C 1 n a l Beyaz yuvarlak lâstik Haki yuvarlak lâstik Miktan 250000 M. 160000 M. Mııhammen Bedeli Lira krf$. 42^00,00 94.400,00 Geçicı feminat Lira krş. 3HJ7,5U 5970,00 Gün ln a l e Saatı ü 11.0f UOd 3/6/1969 Sah 3/6/1969 Salı 1 Yukanda yazılı iki kalem gıyecek maddesi kapalı zarf usulü ıle satın alınacaktır. Ev «af ve şartnamesi İstanbul vs Ankara J . Satınalma Komisyonu Başkanlıklan ıle elge J. Deni/ Bülge K.'lığında görülebilir. 2 thalesi Demirkapı'daki Komlsyonda yapılacaktır. Tamamı bır ıstekliye venlebılecefı gibi lâstikler ayn ayrı cinaler halınde ısteklilere de verilebılır. Talıplerin teklıf mektupların ıhale saatinrfen bir «aat evveline kadar Komısyona vermeleri »arttır. 3 Postada vaki gecikmeler kabul edilmeı. (Basın: 15Ü82J 6102