25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT 14 Mayıs 1969 CUMHURİYET Son gtiçltik Çankayg'da yeniliyor thtilâl başanya ulaştıktan sonra dahi, Celâl v Bayar'a yapılan istifâ teklifi, 27 Mayıs ihtilâlcilerinin lehine, bir müsamaha notu olarak kaydedilecektir. Çünkü bu teklif kabul { edilseydi, ihtilâl, hattâ bir Hükumet darbesi olarak da geçiştirilebilirdi. birllklerde çalıstı. 1942 1943 d« Harb Akademisine glrdl. Çeşitli kademelerl ile bu mektebl de bltirdl. Zırhlı Tümenler Kur may Baskarüığı, Zırhlı Tugay Kumandan Muavinligi gibi kumanda görevlerinde bulundu. Kore harbine katıldı. Amerika' da musahede eğitiml gördü. lhtilâl sırasında, Kara Kuvvetlerl Lojistik Başkaru idi. îhtilâlden sonra ve normal safhası ile Korgeneral oldu. Cemal Madanoğlu, 27 msyıs akşamı Harbokulunda ihtilâl yemininl açıklayıp, hareket emrlni verdiği zaman, rütbesi henüz Tuğgeneraldi. HalbuM bir kısmı Ankara'da olmak üzere, bütün Ordulann başında Orgeneraller vardı. Ve bu emre onların uyup uymayacaklan henüz belli değildi. Ama ne var ki, ihtilâller, dalma daha alt kadernelerden gelirler. Güçlü olan, onun bavragını açanın rütbesi degil, lhtllâlln yarattıjı havadır. Madanoğlu, 1907 de Eşmede doğdu. llk egitimini orsda y»ptı. Sonra bir süre Kadıköy Sultanisinde bkudu, Kuleli Askerî Lisesine geçti. 1924 de Harbiyeye girdl. 1926 da oradan mezun oldu. Piyade sınıfındandı. Muğlada ilk görevini aldı. Çeşitll ME NDERES'in DRAMI dey*. Kumandanlik odası, flilen İhtilAl karargâhı hallnl almıstı. Harbokulu Alay Kumandanı Albay MUctebâ özden'e afır bir vazife dUsüyordu. Fakat güvenilir bir askerdl (Şlmdl emekli general). Harbiye Bİay mensuplannı, saat 8.30 da mektebin alt katındaki gazino salonunda topladı. Tıpkı bir muharebe emrl tebliğ eder gibi, açık, kesin konuştu: Arkadaslar! Tann hükumeti devirecefiı. thtilâl yapacafu. îsteyen felir, hareketc kansır. Isteyen gelmez. Fakat gelmek Istemeyenleri dışanya bırakmam. Burada kahrlar. Gehnek istemeyen var mı? Kumandan bilhassa Ud subaydan şüphelldir. Onlara da açıkça sorar: Siı de beraber mlsiniz? Cevap müspettir. Kumandan memnundur. Demek ki, alayında bir aynlık yoktur. Ondan sonra emirlerinl vermeye başlar. Ondan sonra herşey normal gelişir. îlk hedef Radyoevi, Postahane ve örfi Idare Kumandanlığıdır. Fakat hareket için henüz vakit erkendir. Silâhlanma, cephane dagıtımı va diğer işler tamamlanır.ca, Ögrenicilere kısa bir istirahat vakti de aynlır. Nihayet saat üçü 15 g«çe, Uk öncüler vazifeleri istikametinde okulu terketmeye başlarlar. Ve 10 dakika sonra tanklar harekete getirüir. Harbokulunun 800 metre kadar yakınındakl örfi Idare Kumandanlığı işgal edilince, Madanoğls, plân mucibince karargâhını oraya nak Yazan: AYDEMIR disine bunun lüzumlu oldu&unu ve faydalı olacağuu anlatmaya ça hştı. Fakat Bayar, durumu hâlft kavramamıı gibiydi: Seçimle geldim, leçlmle (!• derhn, diye direttl. Seçiml» gehnifti. Fa kat ihtilâlle gidiyordu. Ve bu gi dişin sonu, hem kendisi, hem arkadaflan için iyi olamayabilirdi. Gerçi bu teklife lüzum bile yoktu. Ama Madanoğlu, eski iktidar adamlarrna bir fırsat vermek ve iş böylece tatlıya bağlanırsa, belki de uzun boylu tevkif ve mahkemelere lüzum kalmadan, bir an önce işe daha sâkin bir mecrâ bul mak kabil oiacağını düjünüyordu. Çünkü Reisicumhur ve Hüku mel, kendi arzulan ile iatifa etmi? olunca, işler daha uygun bir akış tâkibedecekti, hele geniş tev kiflere hiç de lüzum kalmayacak tı. Ama Bayar vaziyeti ve ihtilâlin verdiği imkânı da değerlendiremedi. O zaman artık ister iste mez îhtilâlin çarkları ijleyecek ve kimbilir nerelere kayılacaktı. Nitekim öyle oldu.. İ H T İ L A L C İ U E R İŞ BAŞINDA leder. Daha sonra da Genel Kurmay işgal edilir ve orada da bir karargâh kurularak, ihtilâl üç merkezden yürütülmek Uzere düzenlenir. Inönü'nün evi muhafaza altına alınmıstır. Ve şehirde herşey normal cereyan eder. İJıtilâl başhyor! Madanoğlu, 27 mayıs akşamı, daha önce kaydettiğimiz İhtilâl yemlnini ve hareket emrini verdikten sonra, herşey normal cereyan ettl. Vazifeler bolünmüştü. Şehrin lşgal plânı hazırdı. îş icra safhasına giriyordu. Harbokulu Kumandanı Sıtkı Ulay, ihtilAl kadrosunun için Hedef Çankaya Fakat asıl önemli hedel Çankaya'dır. Orada gerçi Muhaîız Alayı elde ve Köksal işin başmdadır. Ama Çankaya'da aynca bir de Muhafız Jandarma Taburu vardır. Ve durumu şüphelidir. Hülâsa, Çankaya'da her an bir aksilik başgösterebilir. Gerçi Sezai Okan ve Köksal temas halindedirler. Sami Küçük de Dişi Bond Çankayaya gönderilir. Hattâ bir tank takviye bölütü de yollanır. Sonra buraya iki cip içinde, General Burhanettin Uluç, Yarbay îsmet özbudak, Yarbay Kemal Tüfekçioglu, Binbaşı Abdullah Tardu, Albay Selim Isıner, Yarbay Cevdet, Tğm. özdemir Çakmaklı ve iki Harbiyeli teğmen hareket ederler. Bütün mesele, Bayar'ı, hayatına zarar vermeden teslim almaktır. Çünkü ihtilâlciler, olayların, son ve artık kaçınılmaz bir vaziyet hasıl olmadıkça, kansız olarak tamamlanması hususunda çok titizdirler. $imdi burada ve önlimde, Celâl Bayar'ı nezaret altına alan heyetin rapor suretini okuyorum. Ve görüyorum ki, işin Çankaya'da ve kanlı bir perde ile kapanmasına ramak kalmıştı. Hülâsa, Bayar Çankaya'dan biraz zorla kopanlır. Fakat Harbokuluna getirildigi Hunan da mektebin önü, hırslı subay ve öğrencilerle doludur. Tezahürat şiddetlenir. îşfn bir linç ile sonuçlanması ihtimalleri belirir. Işte o zaman burada ve soğukkanlı bir asker olan Yarbay Kemal Tüfekçioglu, tam vaktinde. kısa bir konuşmayla işi önler: «Arkadaşlar! L^krsiz ihtiIâlimizi kirletmerin! Türk subayının şerpf ve »saletine yakısır ıjrkilde hareket edelim. Kendisine bu söz verilmiştir. Buray» zorla cetirdik. Sakin olabm..» HülSsa, bu dar bogazdan da kurtulunur. Bayar, Harbokulu Kurmay Başkanhjh odasma yerleştirilir. Heyecanhdır. Bir floktor muayenesinden geçirilir. Oda kapısı kapatılır ve içeride Kemal Tüfekçioglu, Albay Işınır, Dr. Çetin Gürler, hem emni yet, hem nezaret için kalırlar. Kapmın dışı iki Harbiyelinin muhafazasındadır. Hülâsa, Bayar, artık Çankaya'da değildir ve şehir tamamen işgal edilmiştir. ha sâkindi. Ve olaylan, artık kabul eden bir hali vardı. îhtilâl hükmünü icra etmiş, ik tidar devrilmişti. Fakat ihtilâ'ciler, biraz da aşırı bir şekilcilik içindeydiler. Bu elbette ki bir iyi niyet eseri idi. Bayar istifa etmeli. Hükumet çekilmiş sayılmah ve bu yoldan, hattâ bir takım olağan üstü ve uzun vâdeli tedbirlere git meden. geçici bir hükumet te?kiHne gidümeîi, bir an önce Meclis açılmalıydı. Hattâ Demokrat Partinin lagvı bile düşünülmemiş ti. Galiba bu hisler aitmda olacak ki. 27 Mayıs sabahı Cemal Ma danoğlu, yanına, General Cevdet Sunay'ı, bazı Kuvvet Kumandan ları ile Kurmay Başkanlannı, Jan darma Genel Kumandanı ile Askeri Temyiz Reisini ve bazı askeri hâkimleri alarak Harbiyeye geldi. Maksatlan, Bayara istifa etmesini teklif etmekti. Evvelâ genç bir hâkim biraz sert konu?tu. Ama sözü Madanoğlu aldı. Nâ zık ve yuınuşak bir ifade ile ken Bayar'a istifa teklif ediliyor! Gürsel geliyor! Cemal Madanoğlu îhtilâl Kumandasını verdiği zaman, henüz bir Tuğgeneraldi demiştik. Ordular ve bilhassa Erzurum Ordu karargâhı henüz hassastı. İşin bajına bir Orgeneral geçmeliydi llk akla gelen tabii Orgeneral Gürsel oldu. Ve bir askeri uçak Gürsel'i Ankara'ya getirdi Milli Birlik Komitesinin ilk nüvesi artık belirmişti. Gürsel, ihtilâle el koydu. Ondan sonraki jekilleîmeler ise mâlumdur. General Sıtkı Ulay hâtıratında Gürsel'i şöyle târif eder: •Gürsel. iyi bir Kumandan, düsünceli bir Kurmay ve rauhakemell bir insandı.» «Fikir ve düşünceye fazla saygı gösteren, en umulmadık bir genç Kurmay Yüzbasıyı dahl sıkılmadan dinleyebllen, onun seviyesine in mesini başaran, onun fikirlerini almasını bilen bir Kumandandı. Gürsel, hayıtmda muayyen bir kademeye kadar geldikten sonra, fikir peoceresinl, asker lifc dışuıdaki âleme ve gidişe a« mıştı. Dünyada ve Türkiyede, sosyal, ekonomik ve politik olay ları, insan ve kıtaları idarc ede cek bir Kumandanm öğrenmesl Iâzım gelefek derecedc okuyan ve tâkibeden bir askerdi.» Bu satırlarda Gürsel'in. anahat lan ile ve doğru olarsk vasıflan. dırıldığı kanısındayım. Eğer Ankaraya geldiği zaman, istifa et* miş bir Reisicumhur ve çekil' mis bir hükumet bulsaydt, sanlyorum ki neticeler, daha iyi olur. du. Hülâsa ihtilâl Gürsel'in şahsmda, sâkin, muvazeneli bir baf* buldu. Yoksa, meselâ hırçm bir Kumandan ve hırcın bir A«kert Mahkeme, Beyaz Ihtilâli. kanlı bir hesaplaşmaya, pek âlâ götürebilirdi. Bu gibi olup bittileri is« tarih, daima sükünetle kaydeder» YARIN: BİR DRAMIN SONU KÂĞITCI 14 Içerdeki adamı bekle demişlerdi. Nöbetinin »»baha rasılıyacağını, içerdeki adamın ruvalet» gitmek isteyeceğini nereden bilecekti?.. bekle demişlerdi. Nöbetinin sabaha rastlıyacağını, içerdeki adamın tuvalete gitmek isteyeceğini nereden bilecekti?.. • Tuvalete gitmenin yasağı olur mu hemşerim?» sözlerine hiç bir karşılık alamadı. «Müfettişler müfettişi»nin'se sidiği sıkıştırmağa başlamıştı. Hay Allah kahretsindi!.. Bütün gece o da «Müfettişler müfettişi.yle uyumuştu da, aklına gelince mi edepsizliğe başlamıştı?.. Yeniden avucunun içiyle vurdu kapıya: Hemşerim aç kapıyı! Açamam, yasak! Onbaşım, çavu^unu çağu^verl Nöbeti bırakamamKızdı: Evîâdım ben senini gibi er değil, subaylık yaptım. Vazife nedir en az senin kadar bilirira. Aç şu kapıyı da tanışalım hiç olmazsa! «Memet» lâfı uzatmak niyetinde değildi. Yeniden: «Mufetitşler müfettişi., Istanbul'da, ya da Anadolu şehir veya kasabalannda jnıtturduğunu «Memet»e söktürememişti. «Memet>ti o be heeey, <Aslan Memet», daha doğrusu «Memetçik!» îstersen hattâ binbaşı, albay, general ol. «Yasak!» dedi mi yasaktıl.. Kudret Yanardağ, palavrasmt «Memet>e söktüremeyince üstelemekten vazgeçerek karyolasına oturdu. Tuhaftır, sidik geçmişe yakın hafiflemişti. v Demek ayağa kalkınca zorlatmış, oturunca geçmişti. Umursamadı, yeniden cigarasızlığını düşünmeğe başladı. Cigarasızhğının yanmda sevgili annesi bile aklına gelmiyordu. Ah şimdi şu delibozuk arabacı şakır şakır gelse, birkaç paket cigara getirse, nöbetçiyi falan uyutup veriverse paketleri.» « Nerdeee?> diye geçirdi. Nöbetçi uyur muydu hiç? Kaabil mi? Uyumazdı ama, sabah da olmuştu işte. Pek pek yanm saat sonra, nöbet değişirken nöbetçi çavuş ya da onbaşısına sesini duyurur, tuvalete de çıkar, «Asker» de olsa, bir cigara uydurmanm yolunu bulurdu. Kudret Yanardağ'dı o be, «Müfettişler müfettişi.ydi. Başta Istanbul esnafı, Anadolu'nun pek çok iş yerlerinde borusunu öttürmüştü!.. Çoraplarını giydi, sakalmı yokladı. Sakalı hay. li uzamıştı. Bir şey değil, zı:t zıııt zıııt eden çift kösele sarı iskarpinleri, rö^öve şapkası, kahverengl üzerine beyaz çizgili kostümünün etkisi kaybola* caktı sakalla!.. « Adaaam ıen de..» diy» söylendi. «Böylesl dah* iyi. Sakalım daha da uzasın isterse. Hattâ uzaması elbette daha iyi. Kendime, gadre uğramn bir politikacı süsü verirün!..» Bu fikir kafasmda birden güneş gibi parladı: Gerçekten de, kendine bundan böyle «Mağdur bir politikacı» süsü vermeli, yeni girilen •Demokrasi dönemindeki muhalif parti taraftarlannı tavlamalıydı. Cezaevleri'nde herkes az çok muhalifti iktidara. Kaideydi bu. İsterse kanlı kaatil olsun, b e | kişiyi öldürmüş bulunsun. Değil mi ki içeriye atılmıştı iktidar tarafından, mesele yoktu. İktidar haksızdı. Üstelik memleketteki iktidara nasıl diş bilendiğini gayet iyi biliyordu. Yeni kurulan muhalif partilerin başındakilere pek değilse de, ilçe, bucak baskanlarıyla adamlarma diş bileniyor, fırsat düştü mü böyleleri içeri atılıyordu. Ah cigarası olsaydı şimdi'... Muhalif partilerin irili ufaklı taraftarlan da hani 930'lardaki Serbest Fırka macerasını unutup, başlamışlardı gene ileri geri söylenmeğe. Daha çnlc da içkili lokantalarla koltuk meyhaneierinde kafaIan buldular mi dertleri depreşiyor, başlıyorlardl yıllar yılı dolmuşluklannı yüksek perdeden kusmağa. Derken bir tartışmadır şahlanıyordu. Çoklutc karakolarda biten bu tartışmalarda suç muhalefet partilerinden olanlara yükleniyor. bir kulpu bulunarsk muhalifler içeri atılıyor'ardı. îşte böyleleri bekliyordu onu pek pek bir ya da iki saat sonra yollanacağı cezaevi'nde. O da onlar gibi iktidar tarafından gsdre uğramış olamaa mıydı? Olabilirdi. Üstelik Osmanlı saltanatına hizmet etmiş bir paşa soyundan da geliyordu. E. bu, sırf bu yeterdi de artardı iktidar tarafından gadı» uğramıs olmasına!.. Heyecanlandı. Rahmetli dedelerinden. paşa dedelerinden kalanlan ellerinden .tnkılâp» adına almjş olanlar, çimdi bir türlü sönmeyen kinlerini bu bir lokma bir hırkaya muhtaç torundan ahyorlardı. Öjie ya, zaman zaman, illâki « Partiye gir!» diye dayatmıs olabilirlerdi. Girmemişü. Nasıl girebilirdi ec» dadının perverde olduğu Âli Osman'a en buyülc hakareti edenlerin partisine Girmemiş, tekliflerinl suratlarına kirli bir pacavra gibi neden fırlatmı| olmasmdı?.. Bütün mesele buradan gelebilirdi işte. (Arkası Menderes Harbiye'de îhtilâlin ardından, eîbette tevkifler olacaktı. Fakat ihtilâlcilerin geniş bir tevkif plânı yoktu. Cumhurbaşkam. Bakanlar Kurulu, Tahkikat Komisyonu üyeleri ve nihayet bazı i'.eri gelen demok ratlarla, Genel Kurmay Başkanı, Örfi tdare Kumandanı gibi şahsi yetler tutuklanacaktı. Hattâ tertiplenen en geniş liste bile nihayet 73 kişinin isimlerini içine alıyordu. Fskat şehirde uyanan heyecan, harekete gelen gençlerin artan coşkunluğu, nihayet bir emniyet tedbiri için olsa da bütün Meclis üyelerinin tevkifini zaruri kılıyordj. Öyle de yapıldı. Menderes'e gelince? Kütahya'da tevkif edilen Menderes, uçakla Ankara Hava Alanına getirildi. Fakat bütün tedbir lere rağmen Harb Okulunun önü h:ncahınç halkla doluydu. Tabii Harbiyeliler ve subaylar da hare ketliydiler. Bu hava içinde Menderes'in Harbiyeye getirilişi bile bir meseleydi. Nihayet o da yolu na konuldu. Arka yollardan ve Mektebin arka kapılarından içeri ahnan Menderes, Okul misafir sa lonu yanında bir odaya alındı. El bette ki heyecanh, endişeliydi. Ama Bayar'a bakarak çok da ^ 1 1 veresim: AYHANİBAŞOĞLU J j N T İ K A M Y E M İ N İ A U0AP; &\zİ POâfZV OUJR. İ LÂ N Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seylr ve Hidrofr»fi Dalresi Başkanlığından bildirilmiştir. DENlZCİLERE VE HAVACILARA 52 SATIU BİLDtRİ 15, 16 ve 20 Mayıs 1969 tarihleıiude 09.00 İle 17.00 «aatlerı arasında aşağıdaki noktalan birleştiren sahalar içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahalann 3200 metreye kadaı olan yükseklikleri can ve mal emniyeti bakımından tehlikelı dir. BİRÎNCİ SAHA : AKDENİZ • FİNİKE KÖRFEZÎ GÜNEYİ A 78 SAHAS1. 1 Inci nokU: E. 5830 No.'lu Taşlık Burnu Fenerinden 085 derece ve 4.4 mil mesafede, enlemi 36 derere 13 dakika Kuzey, Boylamı 30 derece 30 dakika Uoğu. 2 nci nokta: Enlemi 38 derece 07 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 30 dakika Dogu. S flncO nokt»: Enlemi 36 derece 07 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 18 dakika Doğu * fincfl nokta: Enlemi 36 derece 17 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 21 dakika Doğu S lnel nokta: Enlemi 36 derece 12 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 25 dakika Doğu. fKÎNCÎ SAHA : AKDENİZ İSKENDERUN KÖRFEZÎ GÎRÎŞÎ A 71 SAHAS1. 1 inel nokta: E. 5916 No.'lu Akıncı Fenerinden 270 derece ve 12 mil mesafede, Enlemi 36 derece 19 dakika Kuzey, Boylamı 35 derece 32 dakika Dogu. t nei nokta: Enlemı 36 derece 04 dakika Kuzey Boylamı 35 derece 32 dakika Uogu 3 flncfl nokta: Enlemi 3fi derece 04 dakika Kuzey Boylamı 35 derece 08 dakika Dogu 4 finefl nokta: Erıleml 36 derece 19 dakika Kuzey Boylamı 35 derece 08 dakika Dogu. DENİZCÎLERE VE BAVACILARA ONEMLE DtyURüLüR Erbaa Belediye Başkanlığından 1 Belediye mezbahası için ahır inşaa ettirüecektir. Muhammen keşif bedeli 49.098,62 lira olup geçici teminatı 3.682.40 liradır. 2 İhale 2490 sayılı kanunun 31. inci maddesi gereğince kapalı zarf. usulü eksiltme suretiyle japılacaktır. 3 İhale 30/5/1969 Cuma günü saat 15.00 de Belediye bınasında Encümen huzurunda yapılacaktır. 4 Bu işe ait agrtname, proje mesaî saatleri dahilinde Belediye Fen Dairesinde görulebilir. 5 İhaleye gireceklerin 1969 vizesinl havl Ticaret Odası vesikası ile geçici teminata ait makbuz veya mektubunu, Belediye Fen Dairesinden alacakları yeterlik belgesini, ihaleye girecek şirket isc 2490 sayılı kanunun 3. üncü maddesinde yazılı belgeleri teklif mektuplanna eklemeleri şarttır. 6 Teklif mektuplannm ihale saatinden bir saat evveline kadar Belediye Başkanlıgına verilmesi şarttır. Postada vâki gecikmeler akbul edilmez. Yeterlik belgesinin engeç 29/5/1969 gününe kadar alınması şerttır. (Basın: 15624/'i807) jBasın: 14931/5799)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle