03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHÎFE DÖRT 12 Mavıs 1969 CUMHURtYET «Size leessüf ederim» Kurtuluş kozlannın en sonuncusu da, 25 Ma,yıs 1960 grup toplantısında yitirilecektir. Görünmez bir zincirin halkalan, Menderes'i ve iktidanm. her an biraz daha sıklaşarak çevirir. 25 Mayıs akşanu Eskişehir'de karşüaştığı sahne ise, bir isyandan başka bir şey değildir... res, kürsüyti ve salonu bışımla terkeder. Son sozleri şunlardır: Size teessvf ederim!.. Ondan sonra ise artık, ne grup Menderes'i, ne de Menderes grupu görecektir. Çünkü aynı gUnün akşamı ihtilâlcüer, Harbokulunda, ihtilâlin gününü ve saatinı tayın edeceklerdir... Menderes'in, D«mokrat Parti Grupunda son sozlerl çok ilgınçur! Tarıh 25 mayıs Çarşamba günüdür. Grup saat 10 da toplanır. Grupu yöneten, Dr. Baha Aksit'tir. Gerçi usule göre grup toplantısmın Salı günü yapılması lâzımdı. Fakat belki de, daha önce verdiğimiz ve Celâl Bayar'm da iştiraki iie yapılan kurul toplantısında cereyan eden sert sahnelerin de etkileri ıle, toplantı ertelenir. 25 mayi5 toplantısı ise, artık normal bir grup toplantısı değildir. Xe doğru dürüst gündemı, ne de düzeni vardır. Bu çatının altında esen, bir rüzgâr bıle değüdır. Karmakanşık istikametli bir fırtınadır. Nitekim işte bu fırtınamn bir anaîorundadır ki, Başvekil ve Demokrat Parti Başlcanı Mende MENDEBEİ'in DRAMI nı nasıl yitirmişse, grupta son çare olarak gösterilebilen tedbirlere, hattâ konuşm» hakkı bile tanımıyordu. Böylece çaresizlik, grupun, artık teneffüs edilemez navası haline çrlmişti. Evet, grupun havası, çıkmazlar ve kararsızlıklar ıçindeydı. Bunalım tamdı. Halbukı bir kı sım üyeler, üstünde pekâlâ tartışılabılecek bir takıir haarlamışlardı. Bu takriri evveli Sıtkı Yırcalı re'sen hazırlannştı. Takrirde ileri sürülen teklifler Yırcalı'nın daha önce kurulda ileri sürdüğu tekliflerdi: Hükümet değişmeliydi, Tahkikat Komisyonu kaidınlmalıydı, örfi tdare lâğvedUmeliydi, Gençliğe baskı sona ermeli ve tutuktular bırakılmalıydı. Fakat bu re'sen takrir kısa zamanda ve ara yerde, 24 ımrah bir takrir haline geldi. Fakat hazırlanan takrir talihsizdi. Taknr grupa. gönderildi. Ancak kabul edümedi. Takrir grup başkaıuna gönderildi. O da kabul etmedi. Nitekim daha sonra bu takrir, grup evrakı arasında. fakat oya konulmamış, muamele gbrmerr.iş olarak bulunacaktır! Bunun üzerinde söz almak, birşeyler söylemek, vaziyetin gerçeklerini açıklamak ve grupu uyarmak isteyenlere ise, Başkan Baha Akşıt tarafından söz verilmemesi, teşebbüsün talihsizliğini, büsbütün tamamladı. O halde grup neye toplanmıştı? Neye karar verecekti' Hülâsa, herşey birbınne karışti. Başbakan ve Parti Genel Başkanı Menderes, işte bu hava içinde ve o son sözleri ile salonu terketmisti. Bu hal, artık, tam bir inhilâl manzarasıydı.., Hele Menderes, son sözlerinl soylerken bütün grup ayaklanrruştır. Her kafadan bir ses çıkar. Menderes'in daha yukarıda verdiğimiz sözlerle çıkıp gidişi, ortalığı daha da kanştınr. İşte ba karışıkhk içindedir ki, Grup Başkaru Baha Aksıt, oturumu tatıl eder! Grup bir s>nda, hem bassız, hem Başvekilsiz kalmıştır. Reisin takrir ıçin konuşacaklara söz vermemesi ise, zaten toplantıyı gündemsiz, konusuz bırakrmştır. Dr. Baha Akjşit'm bu tutumunu yermekte, benim fikırlerinı sorabildiğim bütun eski Demokrat mılletvekilleri mutabıktırlar. Hattâ neticelerin çoğundan, gruptaki bu davranışı sorumlu gostererüer vardır. Grupun öğleden sonra toplan tısı ise zaten yapümanuştır. Bu durum karşısında ve işlerın nereye süruklendifini sezen birkaç kışi, kendi baslarma bir grup dâveti yapmak ve başsız, kararsız kalan grupu bir karara ulaştırarak, hattâ bizzat Başveküi tazyik etmek isterler. Fakat, Fransız ihtilâlinde ve Kıralın Etats Gen^raux'yu dağnması üzerine Topoyunu salonunda topîanıp Mirabeau'ju dinleyen insanlann ruh halini andıran bu teşebbıis de yapılamaz. Artık ış oluruna kalmıştır. Başvekilin ise bütün gayreti, bir an once Eskişehire koşmaktır. Başvekilin bu hava ve bu şartlar içinde Eskişehir'e seyahatini, yakınlarından hemen hiç kimse dogru bulmaz. Zaten Mürted Havaalanında da bir takım geciktirmelerle karşılaşır. Nihayet uçagına adımını atıp, kendini geçirenlere son veda selâmlannı verirken bile ona: Gitme, z a m u ı deRİl, diyen Parti arkadaşlan vardır. Aıaa işler bu dereceye vannca, kaderin görünmez eli o insanı, arkasından iter. Kaçmümaz sonuçlara sürükler. Bu seyahat, hakikaten yersizdi. Lüzumsuzdu. Işler Eskişehirde değıl, Ankarada bitecekti ve Ankarada. bitecek bu işlerin ise, son düğümleri öriilmekteydi. Bunun böyle oldugunu ve Eskişehirde asıl soz »e hareket sahibi olanların kendisini sıcak bir kucakla karşılamadıklarını Menderes, daba Eskişehir uçak alanmda an!ar. Uçaktan iner. Karşısında hava subaylan selâm duruşu için sıraya dizilmişlerdir. Menderes, her zaraanki güleç yüzü ve kıvrak jürüjüşü ile bu hava subaylan dizisine dogru ilerler. Onları selâmlayacak ve belki de birer bırer ellermi sıkacaktır. Yazan: AYDEMIR mayacaktır!. Başvekil sofraya biraz kanşık düşünceler İçinde döner. Ankara'yı aramalıdır ve karan da Eskişehir'den çıtanaJc, ama Ankara"ya degil, Konyaya gitmektir. Kendisine bir bavulla eşyalarının gönderilmeslni isteyecektir. O Konya ki, bütün ümidi oradadır. Konya'da kendisini on binlerin karsılaır.ası için bütün tertîbat alınmıştır. Kentler, köyler Konyaya dokülecektir. Sonra da on binlenn katılacagı kafilelerin, binlerce vasıtayla Ankaraya yürüyüşü. Buna, sanki MussollnVmn Romaya yuriıyüşü gibi bir mana vermeye hazırlanmış olanlar vardır. Ankara, asıl bu kaîıleleri göriınce aklvnı basına toplayacaktır. Ama bu Konya tertibl. hâlâ bıraz karan'.ık bir hikâyedır. Scylendiğine gbre. bu on binler Başveküi karşılasip kucakladıktan sonra, Ankara üzenne yurüyeceklerdir. Gün Cuma olacaktır. Ve hareket Cuma namazmdan sonra başlayacaktır. Hattk bazılan bu ternbe bir isim bile takmışîardır: Kanlı Cuma!. Program da basittir: Halk Partisi önfinde bir gösteri yapmak! Ama dağlardan, bellerden harekete getirilecek bu kafüeleri Ankara'da, sadece bir masum gösteri ile kım zaptetedecektir? Ben Menderes'in böyle karan!ık bir tertiple ilgili olabilecegini. hiçbir zaman düsünmemişımdir. Eğer bu tertibi ona rağ Gnıpta Menderesı kızdıran ve ona, böylesine bir hüsran içınde grupu terkettiren olay, acaba neydı? Bu soruya, şöyle cevap verilebilır : Grupt» Menderes'i kızdıran bir olay yoktu. Onu öylesine bir luşımla ber şeyi bırakıp dışırı iten, grup» hakim olan çaresizlikti. Menderes, o giine kadar önüne çıkan kurtuluş yolları Havaya çarasizlik hâkimdi! İsyan başlamıştır! Fakat birden ve beklenmeyen bir hareket olur. Basvekıie selâma durduklan sanılan bu subaylar dizisi, âni bir kuır.andayla derhal yuzgeri donerler. Hattâ ellerini arkalanna bağlarlar. Başvekilin eli ise havada kalmıştır. İsyan liilen başlamıstır. 25 Mayıs 19«0 Carşamba. Saat 17.30. Evet. bu fhlen bir isyar.dı. Örgütsüz, dndersiz ve teşkılatsız bir ısyan' Aır.a bu hareket, ruhlarda bırıken bir şeyleri meydana seriyordu. Ve bu noktadan bu ınsanlar, artık geri dönemezlerdı. Mer.deras, bu jestı de değerlendiremedı . Evet, Menderes'in durumu anlaması mümkündu. Belki de h:ç durmadan Ankara ya donmesi daha makuldü. Ama bunu da yapamadı. Arkasında kalabalık bir mılietvekıilerı ve ga zetecıler grupu da vardı. ünlann da ugradıklan hayal kırıklıgını, daha doğrusu ruh depresyonunu tahmin etmek mümkündür. Fakat Menderes'in bütün ümidi sokak mitingindeydi. Eskisehir Havaalanında subaylar kendisine baş kaldırmış olabılirierdi. Fakat şimdi şehir meydsnmda kendisini bekleyen halk, onu kucaklayacak, bagnna basacaktı. Ama şehir meydanında, başka ve beklenmeyen bir vaziyetle karşılaşılır. Meydana vanr. Kürsüye çıkar. Sözlerine başlar. Ama bu sözleri ancak kendisi ve y&nındakiler duyabilirler. Çünkü hem sivil, hem asker makamlannın kur dukları hoparlörlerin telleri kesılmiştir Menderes, şöyle böyle birkaç sümle konuşur. Ve işte bu ara da Tahkikat Komisyonunun vazifesini tamamlandığını da bildirir. Ama artık çok geçtir.. Gece ve ziyafet salonunda gelip geçenler ise, hiç de iç açıcı değildir. Gerçi bir şeyler söyler. Gerçi bazı dinleyenler de vardır. Hattâ birisi bir övgü nutku da çeker. Ama ev sahiplerı sanki put kesilmiştir. Ya soğuk bir takım yuzler, yahut da salona giren Hava Subaylannın, sanki orada bir misafir Başvekil yokmuş gibi gülüsmelen, gürültülü davranıslan havayı daha da garipleştirir. îşte bu Eskişehirdedır ki. burada ha zır bulunan bir gazeteci arkadaşım. gene orada bulunan bir milletvekıli arkadaşırna: Biz burada misafir değil, nezaret altındayız'. demek lüzumunu hissetmiştir. Teşhis doğrudur. Ama bu teşiıisi koyan Adnan Menderes değildir. Hülâsa, 26 mayıs giinü bir takım açıhş törenleri vardır. Ama hava gergındir. Ve akşam, daha karmakanşık geçer. O kadar kı, bu sefer bizzat Başvekil telefona koşmak ve bırtakım yerlerle temaslar kurmak ister. Ama meselâ Istanbul'da ve Örfi Idare Kumandanlığında karşısma çıkan, Binbası Ahmet Yıldızdır. Yani Ihtılâl Teş kılâtınm ileri gelenlerinden bındır. Başvekil ondan o günku konusmalarının gazetelerde yaymlanmamasım rıca eder. Cevap kesindir : Beyefendi. bu beyanatımı, hiçbir zamın jaymlan men yürütmek lsteyenler olmuşsa, onlar ıçin de iş tehlik.»lıydi. Çünkü Cinci, cinleri çağırabilır ama, eğer onları gert gonderemezse, Cinler Cinciyt boğarlardı... .YARIN: Başvekilin son konuşması Dısi Bond MOOESTY Dl AlCr KAGITCI 11 Gerçekten de. yann Savcı tevkif decil de setbest bıraksa, Kudret Yanardağ da annesine İdrisle birUk'e acele ge'.melerinı 1e!lese>di. Annesi es ki kadındı. Bir silselense, ya ca orada esten dost tan biraz bir şeyler uydurup gelse. tdris'le birlikle. o eski yılların ilçesindeki altın çağa yeniden donseler'. Ah şimdi bir cigarası o'.saydı . İdrıs o yıUardakince gene istidacılık yap?ayrîı. kendisi de nüfus, tapu, ya da kadastro'da küçük bir memurluk uydursa. «Erbâbı mesâlih» gene müdürünü aşıp ona koşsa, geceleri ilçenin içkili lokantasında ziyafetler çekseydi! Gözlerini karşı duvardaki elbise askısına dikerek, içten içe tatlı bir sohbete daldı. Sanki içi ıkiye bolünmüş. kendi kendisiyle konuşuyordu: « Ah be ah, ne günlerdi!» • Ne günlerdi ki ne günler..» • Bütün dümenleri tdris kıvırırdı değil Tni?» « Soruyor musun O mis gibi yağlar, ballar.» • Tâze ytunurta, kaymak...» c Ya masa altlarından verilen paralar?» « îdris tek kuruşuna tenezzül etaıez...» • Geürir sana verirdi!» « Yağlaruı, balların çoğunu ona verirdim ben de » « Yak bir de verrneyecektin!» « Vermemek olmazdı. Yansını verirdim c» nım.. Annem nasıl memnun olurdu!> Gün gelmiş kasabada bir «Kudret beğ.dir al rmş yürümüştü. Yürümüştü ama ufak tefek Müdürünün de gözünden kaçmamıştı bu. Kızdığı, kızmak ne kelime. küplere bindiği her hâlinden belli olduğu halde çaktırmadığını sanmıştı. Ne diyebilirdi? « Kâtibimi benden daha çok sayıyorlar, buna dcli oluyorum..» mu? Ya «Kudret beğ> üzerine çıkan tevâtürler: « Bir dilekçe yazsın, ipten adam alsın'» • Doğru. Kaleminden kan damlıyor. Ağırllğmca altın eder'» « O Îdris var ya Îdris?» « İstidacı Idris mî?» « O da ondan geri kalmaz ha!..» c Yok canım. Nerde Kudret beğ, nerde istidacı Idris!» Dilediğince tevâtür çıksm, kasabalı. ne kasabalısı. kasabaya bağh yığınla köyün köy'üsü onu değil istidacı tdris, Kaymakam dâhil, kasabanjn bütün mürekkep yalamışlarından daha bilgili, ka leminden kan damlar sayarsa says\n, o kendisinin derecesini herkesten iyi biliyordu. Gene gayet iyi biliyordu ki. îdris olmasa kanadını kımıldata maz, herhangi bir işle ilgili olarak tek dilekçeyi doğru dürüst yazamazdı. Ah bir cigara, 5u anda bir paket cigarası 0!saydı! Zaten herhangi bir iddiası da yoktu. Şu anda onu sarıp, geçmiş yılları bir masal güzelliğinde düşündüren, o kasabanın gösterdiği candan içten likti. Çoğu akşamları kendi parasıyla içmek için çıktığı kebapçılarla içkıii lokantalardan herhanfl birinde yerlere kadar eğilinerek karçılanır. baş kö'eye buyur edilir, ondan sonra da gelsin ikram larm çeşidi, daniskası. • Ben içeri girdim mî. lokanta sanki gürrerîek ayağa kalkardı. Hesap için elimi cebime »ttı ğ;mı hatırlamam..» İçindeki bu se«i gene kendi cevapladı: . Öylc olduğu halde kı:,metini bilmedin, Anadolu kasabalarını tepıp kapağı îstanbula «ttın!. • Attım, doğru. Doğru ya... evet, ne körülüğünü gördüm Istanbulun? Akıl hocam Îdris y> nıbaşımda, Deve, ötekfler» az mı baskınlar, teftıj ler yaptık, az mı paralar tahsil ettik?. « ÖyJe ama, her seferinde de yüreğinin oynamasına ne diyelim? Ha şimdi çakıldun, ha birazdan tevkif edileceğun....» ..îgbe wnm. Ona Syle geüyordu yaşamı boyunfca bu «Meslektten tek yakımsı buydu galiba. Ha çaktılar, ha çakacaklar, ha şimdı, ha birazdan bileklerüne kelepçeyi takacaklar korkusu çam isi gibi sinmişti içine. Nitekim en son Boğaz'daki otel teftişinde korktuğuna uğramıştı. Nasıl da hiç eki ni belli etmeden, nasıl da şipşak oluvermij, nasıl da posta edilivermişti! Düşünmek istemiyordu bunu. Ne kadar istemezse istemesin, elinde olmıyarak kafasına geliyor, huzurunu bozuyordu. Boğazın şâhane bir yermdeki otel. o kadar kocaman dcğüdi ama, rârifti, şirindi. Yeni açıhnış, henüz kapısında sıra sıra hususiler sıralanmamıştL Güneş altmda «âkin, Boğaz'ın mavi sujarıyla terasmdakilere huzur veren bir oteldi. Gayet iyi hatırlıyor, hasır iskemieye yanlavıp d3 Boğaz'ın mai"i sulanrfa ba kınca sdamakıllı dinlenmiş. içindeki «yakalanaca ğım» korku=u yeniden bir nabız, ya da kanayan bir yara hâlini almış'ı. • Bütün ters işler ote! müdürü olan o herge lenin başının altından cıkmıştı. ama. kimdi o Beni nerden tanıvordu? Ekini de hiç belli etme» mişti fakat bırak onu bunu, bizim Deve kıyaktı! Buvurun beyefendi diye, tam bir teşrifatçı çalı mtyla... hergele..» ' Sen?» dedi içindeki ses. «Sen az hergel» misin? Ben de beyefendiliği kabulleniverirdim. İyi ama beyefendi olarak yaratılmışsam, beyefea dilik yakışıyorsa suç bende mi?» « Ne sende, ne onda, ne de ötekinde O i?in içinde başka işler olmalı. Yoksa o teîrifatçı adam akılh yemişti. Sararmıştı beni görünce be!» 7 « Ne gibi başka işler meselâ » « Bılsem. bilebilsem Yalnız şuna inanıyo» rum, orada beni tanıyan, Anadolu ya da tstanbulun çeşitli yerlerinde çevirdiğimiz fınldaklan ça kan birisi olmalıydı. Biz onu görememiş olabilır dik. o bizi görmüş, gizlenmiştı bir kıyıya mutlaka!» « Istanbul'dan tanıyan olamaz. îstanbul'da hiç bir falsonuz olmamıştı ki!» (Arkısı far) Gorttı (StMIZJ uıÇ Z u M «•••••••••• Tifffanv Jones iyi oux> İL'P CJuSlTILMA TIFFANY JONES KBISK SIZDIRMAZ TRANSİSTOR P1LLERI CİHAN KOM. ORT. konu veresim:AYHANBAŞOĞLU İJNTİKAM YEMİNİ Sultanhamam. Katırcıoğlu Han Kat 5, İSTANBUL (îlâncıllk: 2664) 5707 SAYIN ÜALKIMIZA 12 Mayıs. 1969 Pazartesi Eemşirelik Gününde Pembe Çiçeklerimizi takacak Gönüllü Hanımlanmıza ilgi ve yardınüarınızı dileriz. Florence Niffhtincale Hemşire ^Iektepleri ve Hastahaneleri Vakfı • • »• • • # • • • •• • • • • • • • • # • •» • > • > • • • » • • • • • • • • • < (Cumhuriyet: 5739) I LA N Devlel Orroan Uletmesi Anamur Müdüriügiinden: 1 İşletmemi2in Anaınur bölgesi Yogunduvar orman dışı deposunda mevcut 7 parti 445.366 M3. 3. S.N.B. sedir tomruk ?40 Lira, 2 parti 63.512 M3. 3. S.K.B. sedir tomrulî 180 lira. 2 parti 18.021 M3. 2. S. sedir maden direk 145 lira. 1 parti 4 716 M3. çam sanayı odun 145 lira, 1 parti 4.934 M3. 3. S.K.B. Götaar tomruk 165 lira. 1 parti 1.666 M3. 2. S. Çam maden dırek 155 lira, Bozyazı bölgesinin Aksaz orman dışı deposunda mevcut 17 parti 790.53 M3. 3. SK.B. Çam tomr.ık 160 lira. 1 parti 12 707 M3. 3. S.N.B. Sedir tomruk 240 lira. 1 partı 1.351 M3. 3. SK.B. Sedir tomnık 180 lira 4 partı 160 524 M3. 3. S.N B. Çam tomruk 215 lira, 2 parti 70.406 M3. Çam sanayi odun 135 lira mulıammen ve peşin ledeüe açık artırmaya çıkarılroıştır. 2 Açık artırma 23/5/1969 tarihine raslayan "uma günü saat 10 00 da İşletme Müdürlüğü tailasında yapılacaktır. 3 Bu satışa ait sartname, müfredaüı ilân e eb'at listesi Orman Genel Müdürl'üğönde. Merın Orman BaşmüdürlDpu. Mersin. Adana. Mut. îılifke. Gülnar. Pozantı, Ksraman. Alanya. Antalya, tzmir Orman İşletme Mıidurlukleri ıle Konya, Tarsus, İskenderun, Gaziantep. Konva Ereçliai, Bölge Şefliklennde ve Kayserı Orman Kâtipliğı ıle Tçjetmemiz r4üdürlüğünde görülebüir. 4 Alıcıların belli gün ve saatte teminat makbuzlan ile Kotoisyona müracaatlan ilân olunur. ( B a s ı n . 15452) 5736 Köy İşleri Bakaniığı Trabıon TOPRAKSU XIV. Bölge Müdürliigündcn: A<=a|ıda yeri, mahiyeti. kesif bedeli. geçici teminatı İle ihale tarihı bild'ırilen drenai tesisi ısı 2490 «ayılı Kanunun 31. madiesi geregince kspah zarf uşulü jle ihale edilecektir. 1 İhale, Bölge Müdürlüğü idare binasında yapılacaktır. 2 Proje, sartname ve ekîeri çalısma «aatlerinde Bölge Mudürlüğünde eörülebiür. 3 Isteklilerin, en az işln keşif bedeli kadar müteahîıitlik karneîerinı ve 1P69 yılı Ticaret Odası vesikalarmı bir dilekçe ıle birlikte 20'5/1969 günü akşamma ksdar Bölge Müdürlüğüne trerek ihaleve istirak belgesi almalan, 4 Tekli? mektuplannı ihale saatinden bir saat evveline kadar K^mifvon Baskanlığına vermeleri şarttır. 5 HPT türlü gecikme ve telle müracaat kabul pdilmez. lşin yeri ve cinsi Kesif bedeli G.Trminatı İhale TL. TL. Tarihi Saati TrabzonArakhMerkez 394 436,17 «Irenaj tesisi işi 19.527.45 24'5'1969 1 1 ( B a s ı n : 15Uâu;
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle