03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE tKÎ 12 Mavıs 1969 CÜTVıtıukltfET Gericiliğin Türkiye'yf getlfdiği nokla Prof. Dr. İlhan ARSEL emleketi felâkete riirükleyen lrtica v« «eriatçtlık hareketletinin gitrikçe azgınlaşan geHşmelerine tanık olmaktayız. Bak jnavuuz siı siyasilerimizin «irtica yoktur» dlye» rekten en tehlikeli gericilik özlemdlertnl Anayasa'mızın 19 uncu maddesi'nin teminatına sok ma gayretlerine. Her şeyi «mutlu yarınlar'a» dayatmayı iktidarda kalmanın sırrı bilen. ve sefalet ve yoksulluk içerisindeki kijileri gelecek dünyaların renkli hayalleri i!e beslemekten fayda uman siyaset ve din adatnlanmızm Meşrutiyet yıl.anna inen usulleridir bunlar. Fakat kim ne derse desin lrtica ve Şeriatçılık büyüyor. gelisiyor, ve Cumhntiyet tarihimizin hiç bir devrinde olmadığı kadar ciddî bir teh like arz'ediyor. Gerici yığınların temsilciliğini yapan ve bunda günlük çıkanndan gayrı zerrece bir şey düşünmcyen 1969 Vahdetilerialn zafer nârâ'ları yükseliyor her taraftan. Bir xamanlann 31 Mart vak'alannın hazırlayıcısı «Vol kan'larına taş cıkartarak seviyesizlikteki sajfc basm, gerekirse biitün Türkiye'nin: «Ordu'nua yanında silâha sanlmak iizere. » olduğu müjdelerini vcrmekle meşgul. Gericilik ve Atatürk düsmanhğı her gün bir sıçrama daha yapmakta, biraz daha küstahlaşmakta, biraz daha cür'et bul makta, biraz daha tasalludunu arttırmakia, ve fciraı daha sesinl yükseltebilmekte... Kanlı Pazar» adiyle tnânıf ve bir nev'i «31 Mart» dene mesi niteliğindeki olaylardan önreki hafta içerisinde gerici ve yobaz güruhu'nun İstanbul tniversitesini bastığını bilenlerimiı pck aı. Malbuki bu. üzerinde durulması mutlaka lüzum lu bir o!ay idi. Bu kişi'ler Üniversite bahçesinde rastladıklan ögrencüere ve özellikle kır öğrencilere gerek sozle ve gerek sair seHUerde tecavuzlerde bulunmuslar ve daha sonra bazı öğretim üyelerintn odalarına girmek ve kendilerini tartaklamak istemişler. ve bulamadıkla n baztlan hakkında edeb ve ahlâka sığmaz gös terilere girişmişjerdi. Üstelik biitiin bunlar yet miyormuî ğibi Üniversite'nin kitaplıfı öniine gelerek, ve fakat kapıların kapalı olması sebebiyle, sadece dışardan: .Biz buraya tekrar geleceğiz. ve bir daha sefere bu kitaplann hepsi ya kılacak ve buralara 5«nat kitaplan konulacak» tehditlerini savurmuslardır. Kanlı Pazar> bu tehdidin bir devamıdır, rahmetli Öktem'in cena «esi vesilesiyle girisilen tiksinti vericj olaylar bunun bir başka tezahfir şeklidir; v e şüphesis ki daha başkaları'nın da hazırlığı yapılmaktadır. TRT ve Kurt ile Tilki Tilkiyi Lafonten'in masallarından, kordu Ergenekon 4«sta. nından tanınz. Tilki kurnaz bir hayvandır. Uzun bnrnu, büyükçe knlakları, tüylü kuyrutıryla jöze çarpar. A|acın d*Unda, gagasında peynirle duran kargayı aşağıdan yukatı isletmesiyle meşhurdur : Oooo sayın karga! Ne kadar hoşsnnnz. ne kadar ftttel»iniz; eğer tüyleriniı gibiyse sesiniz, snltanısıruz bu onn»nın... Ve bu Bllnval üıre nzun süre bir çrrgvrt», yıkjnna ve y»flama sonucn kargayı kandırıp peyniri kaptı toı tilki, keki Tilki, adamı suya götürüp. susuz getirir. Her rüısâTd»n bir koku ahr. Cîn mîdir cin. . Her dnrnmda »kâsını kull»nan, psçasım kortaran, kılı kırk yaran, yaman bir hayvandır. Kurt ük bakısU tilkiye benıer. Dikkat edildifinde arada ne büyük »ynlıklar bnlundağu anlaşılır. Kurdun bedeni kuru. böfürleri içîne çökük, bacaklan ince, çizgiltri soylndur. Tenha. yerlerde yaşamaktan hoşlanır. lilkiye benıer bir kurnaıhfı yoktur ama; yas tahtaya basmaz. şakaya selmez bir yanı vardır. Biz Türkler için kurt bnemli bir hayvandır. Ofuz destanındau kalma duygularla bir sevşsi besleriz kurda... Rivayet edildiğine göre, çok eski çaglarda, düşman karşısında yeiıilen ve daSılan Türklerden bir bölük. ynrtlarından kaemış, y»ln izi belli olmayan sarp bir da£a varmıslardı. Bir kurdun y«l gSstermesi sayesinde bu sarp dağı aşabildiler ve cennet ribi çüifl bir yere vardılar. \eriestiler or»ya... Zamanla çoğaldılar. Ergenekon adını verdiler bu yeni yurds rtyle bir zaman çeldi ki, koca bir ulus olan Türkler, Ergenekondan çıkmak istediler. . Ama vol, iz belli dr£il. dai asılmaz idi. Kurt yene vol gösterdi Türklere.. ö z yurtlarına kurdun kıIavuzluiuyU kavustn atalanmız... Birinci Dünya Savaşından sı>nra. dört bir yandan duştnanla sarılınca Anadolu. Erernekon destam amldı. Bu çıkmudan nlusumnzu knrtaracak olan Atatürk. Ergenekon kurdun» benzetildi. NSzım Hikmet'in «Kuvavı Milliye destam» ndaki fibi; «Sarısın bir kurda benziyordiı. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.» Halkımızı emperyalizmin saldınsından kurtardı Atatürk Cnmhuriyet. lâiklik. batım«i7İık devrimleriyle gerçekteo yolumuza, yönfimüze rehber oldu. Sanki tarih tekrar yaş»myordu. I lusumnz bir kurtulusun sevinci ve güveni içindeydi. Ne var ki, çok seçmeden öldü Atatiirk. Tüm ulus agladı Erçenekon kurdnna Ve gene tüm ulus Atatürk'ün sağ kolu Ismet Pasa'nın varlıjında teselli buldu. Millî barım^ıılık ilkesinin, lâiklik devriminin, Cumhurivet ilkelerinin vaz S";' 1 ' mez politikasında ulusa vol ve yön gösterecek tnönü, Atatürkçülüjün teminatı idi. Simdi aradan otuz yılı askın bir zaman reçmis bulunuyor. Ve çek uzun bir söreden beri yeni bir efsane toplum k»tlarında dildrn dile dolasmaktadır. tsmet Paşa'nın tilkileridir yeni eisanenin adı. Anlatıldıjtına çöre tsmet Paşa'nın kalasında dokuı tilki vardır. Bu tilkiler tsmet Paşa'nın başınm içinde durmadjtn dolasırlar. tnsan damarlarında kan durmadan nasıl dola.sıy«rsa Syle dolasırlar. Ama hicbirinin kuvruju ötekine de|mez. Kumaz tilkiler ne denli hızlı kosarlarsa koşsunlar, elektronikle bareket eder ribidirler. Ve aralannda fn ufak bir trafik dözensizliti olmadan koşuşan bu tilkilcrdir Türk ulusunun kaderine bâkim olan... Halk vıfınlan, politikacılar. ögretmenler. raemurlar. »ubaylar, aydınlar. artık inanmışlardır tsmet Paşa'nın tilkilerine... Toplumu ilgilendirecek bir karar Paşa'nın agzından çıktt£ı zaman hrrkes inanır ki : Buçün muhakksk tilkîleTden birinin kuyrufu Stekine dokundu!.. Aradan yıllar secmekte Atatürk. AnrtKabir'de nyumakta ve tilki politikası telrce^imizi etkileyen en önemli etken olmakta drvam etmektedir. Tilkilerin trafigi, politika h»y»tımnın temel taşıdır. Seksenbes yasına celmiştir tsmet Paşamız .. Ama tilkiler yorulmamıstır. Bizler de tilkileri izlemekten yornlmadık. Tilkiler, Paşa'nın kafasında durmadan koşuşmakta ve tilkiler koşuştukça Türk ulusu çıkmazdan kurtulacak bir vol bulamatnaktadır. Zaten tüm tarihimizin bnnalımlı kesimlerinde tilkilerin politikasıyla ulusumuzun kurtulduguna r»stlamı j M ta fayda yok; faydası olabilmi; olsaydı esasen GERİCİLtK diye bir şey olmazdı. Fakat her şeye rağmen yine de bu son olay ları tertipleyenlere hatırlatılacak bir husus vardır ki o da Türk Ordu'sunun bir Generali'nin (1) elini tabancasına atarken gazetelerde çıkmı; resmi Bu resmi ve resimdeki General'in asker ifadesinj . ki Atatürkçü'lüğü ve devrimleri kommağa yönelmiş bir azmin ve ciddiye«n ifadesidir o iyioe tetkik etmeleri evvelâ kendi hasis çıkarları bakımından ve sonra da hiç bnem verraez göründükleri bu aıiz vatanm gelecegi bakımından çok hayırlı olacaktır. TeİB\izyonun etkisi »Dr. Ozkan TiKVEŞ* ünümüzde. radyoyu posta araçlarırun rnodern bir türü olarak kabul etmeğe imkân yoktur. Bu araç, sinemanın ve bir dereceye kadar basının raklbi durumundacUr. Çünkü, akustik imkânlar sayesinde binlerce kilometre uzaktaîci dinleyioiye doğrudan doğruya yayın yapabilir. Pilmlerin de dünyanın hemen hemen her tarafına gönderilmeslne rağmen sinema, radyo gibi çok uzaklardaü insanlara doğrudan doğruya erişmek imkânma sahip değildir. Kısaeası, radyo. haberlerin geniş kitlelere sür'atle dagılmasında en büyük rolü oynamaktadır. G Sonuç rdu Ve onun biitün elemanları elbette ki millî irade üzerinde baskı uniunı olmayacaktır: elbclte ki millî iradenin şu veya bu siyasi parti veya şahrs lehine tezahüründe rol almayacaktır: ve hele elbette ki mem leketi ihtilâl tehdidi altında tutmayacak ve huıursuz kılmavacaktır. Fakat Ordu, şunu hep anlamış olalım ki Atatürkçülüğün ve devrimciliğin her daim muhafızı ve baskıst olmakla devam edecektir: ve yine hep bilelim ki bu milleti çöl Arabı'nın seviyesine indinneğe niyetll gerici'nin tahribatı karşısında. Ordu ve onun hiç bir elemanı duygusuz ve tarafsız olamaz, tıpkı hiç birlmraın olamıyaca^i gibi. Çiınkü olduğu ve olduğumuz an Türkiye bitmiş demektir. Tüm varlığımızm ve geleceğimizin sağianması için bundan başka çare yoktur. Eğer ihtilâl olsun istenmiyor ve millî birlik bozulmasın deniyorsa Ordu'nun Atatürk devrimleri lehine BASKI ödevini yerine getirmesi şarttır. Bu BASKI. ki mfllî irade üzerinde baskı dejjil, fakat millî ira. de lehine bir baskıdır. mahiyeti itibariyle manevl olmaktan ilerl gidecek ı»rurette değildir. Bu BASKI sayesinde'dir ki Şeriatçı, hayil ettlğl hedefe bugüne kadar ulaçamamıştır, Bu hedefe yönebntş irtica saldırılannı bugüne kadar etkisiz kılmı; olan engel de yine bu manevî ba» kıdır. u baskı'nm var olablhnesi için Ordunun mutlaka silâha sarılması. mutlaka ihtilâl yapması, mutlaka iktidara fiilen sahip çıkması Kerekmez. İhtilâl veya askerî idare gibi yolların, bufrün artık Türkiye'de aklı başında hiç Umse tarafindan arru ve temenni edilir çareler olmadığını söylemeğe ve tekrarlamağa lülum yoktur. Anra ve temenni edilir çare bahis konuşu manevi baskı'dan başka bir şey defcildir. Öteden beri ve genellikle bu BASKI Türk Ordu'sunun ve onun emir ve komuta görevini deruhte etmij subaylann ve asıl Genel Kurmay Başkam'nm gericiye karşı •HAYÎR» dlyen azimli ve sert tutumu sayesinde. ve gerid'nin iltifatlanna ve tabasbusuna karşı bükülmezliği ve gevşemezliği ve nefreti şeklinde saflanmıştır. ve bu jekilde sağlanmak gerekir. Bu tutumda en ufak bir yumuşama. en ufak bir müsamaha viıku bulduğu an'dır kj irtica kıpırdamağa. sarkıntılığa ve küstahlaşmağa başlar. (V Yargıtay Başkanı rahmetli tmran Öktem'in cenaze törenindeki olaylar sırasında Sayın Inönü'yü korumak üzere Tuğgeneral Nabi Alpartun taJBaicasını Çek*rek gerî • cilere gereken ihtart yapmıştır. İlk tohumlar VET, iste tohumlan lMö'lerde »tılmı? gericilik hareketlerinin Türkiye'yl 1S«» ortalarında getirdiği nokta; ve yine işte en yetkili ağız'dan en isabetli sekliyle işittiğimiz teshis: «Bu kesin bir 31 Mart vak'asıdır.» Bu sözü Sayın tnönü kadar hiç kimse bu derece açık lıkla ifade edemezdi. Gericiye bu cür'et ve cesareti veretı sey, muhakkak ki her şeydeu önce onun kendi koyu cehaleti: tarihi bilmeyen ve tarihten. ve uzağa gitmeğe hâcet yok «31 Mart» veya «Kubilay» olavlanndan ders almasını öğrenmeyen veya bğrenecek yeterlikten yoksnn olan klmselere getUiUğin hiç bir zaman galebe çalrnadığını. akşiuç daim» hüsran ile sona erdiğini hatırlatmak Psikologlann ileri sürdüklerine göre, insan idrâkine kulak yoluyla ulaşan olaylar, insanı göz yoluyla ulaşanlardan daha çok etkiler. Bütün bu sebeplerle raiyo bir kitle haberleşme aracı olarak etki alanınm genişligi yüzünden miibalâğalj bir şekilde bvülmektedir. Bu müellife göre, «Radyo, insanlann icad ettiği son haberleşme aracı olmamakla beraber bu asnn harikasıdır». Radyonun etki alanmın gittilcçe genişlemesi, tıpkı basın için olduğu gibi, bu araçla ilgüi bazı meselelerin halli hususunda Devlete yeni görevler yüklemiştir. Gerçekten. radyo ve televizyon idarelerinin tarafsızlıguu temin etmek, hâlen, birçok Ulkede en önemli bir problem teşkil etmektedir. Çünkü, bu araçlarla yapılan yayınlar da basın yoluyla yıpılan yayınlar gibi kamu oyunım oluşmasında önemli rol oynamaktadırlar. E elevizyonun etki alanına gelince: Diger kitle haberlesme araçlanna nazaran en yeni bir haberleşme aracı olmakla beraber, hem göze, hem kulağa hitap ettiği için televizyon en geniş etki alanına sahip bulunmaktadır. Tıpkı radyo ?»yınlannda olduğu gibi. burada da öerenim w<«gitimt a?«gı sevirede olanların ,fleviryoT) yayınlannı en fazla ve uzım süre takip ettikleri görülmektedir. Me Televiıyonun etki alanı Î C TSSCDM ' pe>o ^ •• <» • • • • •• •• • • • • • • • • • • » > »• • • • • » • » • • • • • • • • • • Değerli okuyucular, İSTANBUL 13. İCRA MEMURLUĞUNDAN (Dosya No: 96S/4«Î9) Yeniköy. Kakule Sokak 2 No da ikâmet etmekte iken haühazır tebliğe salih adresi meçhul kalan Hoşyan Buker'e: OSMANLI BANKASI A.Ş. Vek. Av. Hüseyin Ünen tarahndan Bankanın Beyoğlu Şubesinin 608 A. sayılı derair kasasmın kira bedelinden mütevellit 5.2.1949 tarihinden 5.2.1960 tarihine kadar seneliği 24 liradan 2S4 lira ve 5.2.1960'dan, 5^.1966 tarihine kadar seneliği 80 liradan 480 lirs ve 148 lira 80 kuruş gider vergisi ki, cem'an 892 lira 80 kuruşun maafaiz. masraf ve avukathk iicreti baHği için yapılan icra takibinde yukarıda yazıh adresinize gönderilen ödeme emri bilâ tebliğ geri gelmiş. yapılan zabıla tahkikatı neticesinde de tebliğe salih halihazır adresi tespit edilemediğinden ödeme emrinin kanuni süreye 20 gün ilâvesi ile ilânen tebliğine karar verilrniştir. Ödeme emrinin gazete ile neşri tarihinden iiibaren 20 gün sonra başlamak üzere 30 gün içinde borcunuzu ödemeniz, borca ve takibe karşı bir itirazınız varsa 7 gün içinde lİ.Kj»un 62 nci maddesi gereğince sebepleri ile birlikte açıkça icra dairesine bildirmeniz. kira akdine karşı ve akitteki imzar.ıza kesin ve açık şekiide itiraz etmediğiniz takdirde akdin kabul edilmiş ve imzanın da size ait olduğrmun kabul edileceği. yukardaki süreler içinde borcu ödemez veya iiirazmızı bildirmezseniz alacaklmın tcra Hâkimliğinden tahliyenizi talep edeceği ve alacak için de haciz yoluna gidileceği ödeme emri yerine kaim olmak üzere ilânen tebliğ olunur. 8.5.1969 İcra M. M. HAMÎT YAZGAN (Basın: 3457) 5717 MİLL! PIYAN60'nun »9 MAYIS çekilişinde : I En küçük ikramiye 200 lira, 2 500.000 liraya kadar ikramiyeler her yüıbin liraya eşil olarak dagıtılmakla, 3 Toplam ikramiye tutarıs 10 milyon 249 bln liradır, Yılın amorthiz ikinci büyük şekilişi olan 19 Mayıs piyan&osi için de bîr bilei al 1947de 207650 iken 1957'de 1097965e yükselnüştir (Bkz.: VZLIK İSTATÎSTtK BÜLTENİ. Mayıs 1966, T.C. Başbakanbk Devlet Istaüstik Enstitüsü Yayıaı, S. 46). îstatistiklere göre. (Nisuı 1966) PTT kayıtlan kaynak olarak Vabul edilirse, radyo sayısı 2571823 tür. Cluslararası kurallara göre. her alıcıyı en az dört kişinin dinledigi kabul edilirse (Türkiyec'e kahvehanelerin yaygın olması sebebiyle bu sayı daha fazladır), genel nüfus, 31391.207 oldugundan nüfusun 10 müyona yakın >ir kısmı (yaklaşık olarak genel nüfusa oranla 1/3 ün biraz altında) radyo dinleroektedir. Gerçekten radyo alıcısı sayısı, sür'atle yükselmektedir. Şuhat 1945 ayı 'tibariyle toplam 184.125'den (19t>6 yılmın aynı ayında) 2.437.050'ye yükselmiştir Biliyoruz ki, 42 yıl önce başlı Göriilüyor ki, ülkemizde, radyan radyo yayınlan. uzun bir sü yonun etki alanı gün geçtikçe re abone sayısmm gayet mahrtut genişlemektedir. Hâten, «kayıtoluşu sebebiyle büyük kitlelere sız» ve transistörlü cep radyolahitap edememişti. rıyla birlikte ne kadar radyo alıcısı bulunduğu kesin olarak bi«Istanbul'da ve Ankara'da yapı Hnmemekle beraber, resmî malan bu ilk radyo yayınlan, mukamlara göre dahi radyonun tıavvaliakiyet kazanamamış, halkımı li yaygın bir kitle haberleşme aM ne tetaük kalit*, ne de prog racı olduğu kolayca kabul edile/raro tertip ve takdimi balamınbüir. Buna ragmen, yapılan adan memnun edebilmiştir» (BV:z.: raştırmalar göstermektedir ki, ERTTJĞ, Radyo Işletmeciliği ve Türk radyolannın ağır basmakMeseleleri, s. 51). Buna karşüiK, ta olan eğlendirici görevleri «tetlluğ daha ilk yıllartlaa ttibaren sirlilik derecelerisni azaltmaltfaradyo yayınlara» karşı haltan dır. büyük bir ilgi gosterdigini baTürkiye'de, geniş dinleyid KitlirtmektedirleT: «Türlt Telsis Tele sine liitap eden belli başlı radlefon Şirketi, Postahaneden ilk yo istasyonlan Ankara ve Erzuvayınlannı yaptığı z»man, onun rum uzun dalga istasyonlan iıe her türtü eğlendirlci ve efitic» tstanbul Çukurova ve Izrnir orzevkinden yoksun taşra şehirleta dalga istasyonlandır. »Güney•inde yaşıyan vatand*şlarımız Batı, GüneyDoğu ve Doğu Anaİçin ne büyük bir manevi destek dolu bölgelerinin ban kısımlaoldugumı gördüm. Evlerine hir nnda, radyolardan ancak günün radyo alamıyanlann roeydanlarbelli saatlerinde yararlanılabilda toplanarak, radyo alıcısı ?*• mekte is«> de bazı yerlerde hiç Mren kahvehanelerin belediye'.e dinleme imkânı yoktur. Ayrıca rin önünde saatîerce bekledikle dinlemenin mümkUn olduğu sarine şahlt oldum (ITUJĞ, RJHİYO atlerde, çoğunluğun begeneceti llanlan Karçısınd» Basın. B'VSINDA ÜAN VE REKlAM SE programlann geliştirilmemiş olması radyolardan faydalanmayı MİNERÎ, s. 110). çok sınırlandırmaktadır. 1938 yılına kadar radyo verici Türkiye'de henüz televizyon lstasyonlannın takatsizliği v» bulunmadığına göre, Badyo; oyoruz. J programlartndaki cansızlık, alıcı kuma yazma bilmiyen çok genis Ama oyle gSrfllüyor ki. Türkiye'nin ilerl ^çteri, da^a bir J radyo makinalaruıın sür'atle art bır dinieyici kitlesiae bitap eden , süre tsuKt Pasa'nm» tilkîî^rı pesinde" ırideeehier ve bir kisır J •nasın» engel olmmtur. T3L DVmt Bir "kitle haberleşme iractdB.r. j iötrgü içinde koşuşair, ynvarlaııan, oynayan tilkitorin fcuyfnk { ya Savmşı firajarın^a alıcı » y ı s ı TRT KunHnunun çalışmaya baş I larına bailı kalacaklardır. :' l ı r ı n a fıa^li Izniaı^ıtfAMİvp > ^ ğ 100 birü ancak aşmıştır! 104519*6 lamasından önceki yıllarda, radTaa ki, yeni bir kurt orUya çıkıncaya kadar. yıllannda da artış nisbetleri düyo işletmeciliğinin Devletin rnutSük kalmıştır. lak kontrolü altında bulunrnası, dinleyicilerin dilek ve eğüirnlerinin sistematik bir şekilde araştınlmamış olması vb. sebeplerle « 9 4 7 1957 yüları arasında•••••••••••••••«••••••••••••••>••• radyo programlannın uzun bir I ki on yılllk dönem içinde R O M A N Y A Y I N L A R1 süre kalıplaşmış, degişmez şab™ »lıcı sayısı yaklaşık olarak ÎLK ÜÇ ROMANINTJAN BİRÎNCtSÎNt SUNAB: lonlar içinde yürUtülmesine etbir milyon artmıştır. Aşağıdaki ken olmuştu. (Yeni Çıktı Fiatv. 15 lira) istatistiM bilgiler gelişme safhalarını daha, iyi beUrtrnekt*dir. Alıcı sayısı, 1927'de 5000 İken, Oysa Türkiye'de, özellikle r> 1938'de ancak 46 bine yükselmişkrıma yazma bilmiyen seçmen tir. Bu oran, diğer ülkelerle. hatvatandaşlann siyasi kararlannın tâ Bulgaristan ile kıyas edüse ROMAN YAYINLARI: Başmusahip Sokak, Tan Ap. Cağalotlu saâlam bir haber alma ve bil0 dahi düşüktü. Mevcut alıcüann T E L : 26 49 78 edinme temeli üzerine oturtulyansı Istanbul ve Ankara'da tooması lüzumludur. Ancak, böylece lanmıştı. 1942de bu sayı 123 bi(Cumhurlyct: 5737) malnıl olmıyan duygu ve heyene yükseîmiştir. 1942 yılmda va«•«••••«•«•«•••«•••••••••••••»»laafy ««*•••» •• • • • •; canlardan kaynak alan psikolojik pılan bir araştırmaya göre. aiıbir ortamdan tcurtutaıalc mümcılann muhtelif meslek erbab) kün olacaktır. Bu bakımdan, yaaarasmdaki dagılışı söyleydi: Devma oltuma biltniyenlere de hitap let memurlan { ' 40"m biraz üs•» Geçirdiği ameliyat neticesi kurtulamayıp zamansız araeden Radyonun sundugu bilgi »e tunde), iş adamlan ("o 30'un bimızdan ayrılan ve 9 Mayıs 1969 Cuma günü Itmir'de toprağa haberler, kanaatlerin oluşumu araz üstündel. işçi ve köylüler verdigimü. çısından özeı bir önem taşımak<"o 10). O tarihte radyo ruhSBtHV. KUR. ALB. tadır. öyteyse, TRTye düşen bas namelerinden PTT'nin tahsil etUca görev, temel bir vatandaştiği Ucretler, Devlet radyo iş'.etlık bilgisinden mahrum geniş mesinin masraflannı fazlasıyla halk kitlelerinin siyasi egitimikarşılıyordu. cenaze törenine bizzat katılan Jan. Gen. K.'na, Izrnir Garni • ne yardımcı olmaktır. zon ve Gün. Dz. Saha K.'na. Hv. Eğt. K.'na, Vilâyet ve Bele ! Alıcı sayısı 1945'de 178762, 1946 diye erkânı ile genera] ve amirallere, silâh arkadaşlanna, ya Ş da 187579 du. Artış nisbetlerinin kın dost ve akrabalarına ve Hv. K. K.'lığmın yakın ilgisine S dü$Uklüğunün sebebi olarak alıTelevizyon teşekkürlerimizi sunarız. ; cı ithalinde ve yedek parça teEŞİ ve KARDEŞLERİ : meselesi minindeki güçlükler gösterilmektedir. (Cumhurivet 5740) dikopsikolojik, sosyal ve pedagojik anketlerle televizyonun çok etkili bir ar«ç olduğu anlaşıim.ş tır. Televizyonun etkili bir 'title haberleşme aracı oluşu şu c zelliklerinden gelmefctedir. 3u araç, resim ve sesi aynı anda nakletmekte olduğundan her eve. seyircinin ayagına dünya aktüalitesini ulaştırabilen yegâr.e kitle haberleşme aracıdır. Pu özelliği yüzünden. Televizyon halkla en yakın teması kurabilmekte ve geniş kitleleri etki alanına dahil edebilmektedir. Ancak, bu araç yoluyla halka daha fazls bil?i aktarma imkânı mivcut bulunmakla beraber astronomik prodüksiyon masraTları yüzünden istasyonlann sayısı kol3y artamamaktadır. Türkiye'de : 10 yıllık dönemde Oysa. ASILAN ADAM TEŞEKKÜR D A V I S G R U B B TALÂT SENGEL'in YARIN: lurizm ve lanttma Bakanlığmdan 265 sayılı Kanunun 20 nci maddesi gereğince, Bakanlığımız teskilâtında açık bulunan, Merkezde Turizm ve Tamtma Bürosu Müdürü Yardımcısı adayı kadrolarına yanşma sınavı ile memur alınacaktır. Sınavı kazananlar bir yü Turizm ve Tamtma. bir yıl Dışişleri Bakanhğında merkezde staj gördükten sonra başarı gösterdikleri takdirde yurt dışı teşkilâtımızdaki Turizm ve Tanıtma Bürolan Müdür Yardımcıhklanna atanacaklarrfır. Yanşma sınavma katılacak adayda aranacak şartlar : a) Memurin Kanununun 4 üncü maddesindeki niteliklerde olmak ve erkekler için askerlik görevini yapmış bulunmak, b) Sınavın açıldığı tarihte 30 yasım doldurmamı? olmak, c) Yabancı memleketlerde görevlendinlmenin gerektirdiği her türlü iklim şartlanna dayanıklı olduğunu tam teşekküllu Devlet Hastanesinden alacağı bir raporla tevsik etmek, d) Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve Iktirat Şubesi, Iktisat Fakültesi, tktisadi ve Tîearî llimler Akacfemileri veya bunlara eşitliği Millî Eğitim Bakanlığınca onaylanan yabancı fakülte ve yüksek okullan bitirmiş bulunmak, e) Ingilizce, Fransızca ve Almanca dillerinden birini okuynp yszmava ve konuşrnaya muktedir olmak. Yabancı dil sınavı Ingilizce dilinden 28 Mayıs 1969 *«at 9.00'da yazıh, 14.30'da sözlü, Fransızca dilinden 29 Mayıs 1969 saat 10.00'da yazılı. 30 Mayıs 1969 saat 10.00'da sözlü ve Alman. ca dilinden 30 Mayıs 1969 saat 9.00'da yazılı, 31 Mayıs 1969 saat 9.00'da sözlü olarak, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde yapılacak ve bu stnavda basarı kazanamıyanlar genel kölrür sınavma giretniyeeelrtir. Yabancı d"ıl sınavını kazananlarm adlan ile genel kültür sınavma girtne gunleri Bakanlığın giris holüne asılmak »uretiyle yanşmacılara aynca duyurulacaktır. tstekliİerin 24 Mayıs 1969 Cumartesi gaat 13.00'e kadar nüfus cüzdanı. fakülte ve yüksek okul diplomajan ile erkeklerin askerlik belgelerinin asıl veya onaylı örnekleri ve 4xS boyunda 6 adet fotograflannı bir dilekçe ile Baksnlığiraız Personel Müdürlüğüna vererek iinava girme fisi almalan gerekHdir. (B»sın: A. 9003 • 15276) 5729 Türk Eczacıları Birliğinden 14 alayıs Eczacılık Bayramı dolayısiyle sabah saat 10'da tstanbul ÎJniversitesi Eczjcıhk Fakültesi"nde tören tertip ediltniştiT. ASşam HİLTON OTELÎ SALONU'nda Meslekdaşlanmıza duyurulur. balo verüecektir (Cumhuriyet: 5738) Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir ve Hidrografi Dairesi Başkanhgından bildirilmiştir. DEMZClLERE VE HAVACILARA 57 SAS1U BtLUtRl 22 Mayıs 1969 tarihinde 09.00 ile 17.00 saatleri arasmda aşaJjdakl noktaların birleştigi sahalar içinde seyretme, demırleme, avlanma ve bu sahalann 5U0 metreye kadar olan yükseklikleri can ve mal emniyetı bakımından tehlikelidir. BÎRtNCÎ SAHA : MARMARA DENÎZİ ÇANAKKALE BOGAZl GtRÎŞÎ. 1 inci nokta: E 4878 No.'lu Gelibolu Fenerınden 042 derec»1 ve 5.6 mil mesafede. enlemı 40 derece 49 dakikn Kuzey, boylamı 26 derece 4b dakika Doğu. t nei nokta: Enlemi 40 derece 26 dakika Kuzey Boylamı 26 derece 46 dakika Doğu 3 üneü nokta: Enlemi 40 derece 30 dakika Kuzey, Boylamı 26 derece 57 dakika Doğu • üncü nokta: Enlemi 40 derece 27 dakika Kuzey Boylamı 26 derece 57 dakika Doğu. ÎKÎNCİ SAHA : EGE DENİZÎ ÇANAKKALE BOĞAZJ GlRÎŞt. 1 incî nokta: Enleraı 40 derece 00 dakiks Kuzey Boylamı 26 derece 12 dakika Dogu E. 4848 No.iu Kumkale Fenen 2 nd nokts: Enlemt 40 derece 01) dakika Kuzey Boylamı 26 derece 01 dakika Dogu 3 Bncü nokta: Enlemi 39 derece 57 dakika Kuzey Boylamı 26 derece 01 dakika Dcğu 4 fineu nokta: Enlemi 39 dereee S7 tfafeika Kuzey Boylamı 26 derece 07 rlakika Dogu. DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMI.E (Basın: 15312/SS7«> (.Basın: 1 L AN Torbalı Belediye Reisliğinden Aşağıda göriileceği üzere 15 kalem Su malzemesı şartnamesi gereğince, kapalı zarf usulü ile eksiltmeye kotıuhnuştur. Ihale 20/Mayıs/1969 Salı günü «aat 11 de Belediye binasmda yapılacaktır. Geçici teminat 3468,52 liradır. 2490 sayılı Kanun gereğince hazırlanacak teklii mektuplan saat 10'a kad*r Encümen Başkanlığına verilmiş olacaktır. Cinst Adet Cin»i Adet rray: ihmâl etmeyiniı. Talih köprünüıü bir bilefle daima sağlanı lutunuı. 15518) 5716 Su sayacı 150 i i i n ç galvanir boru 1000 Met. Vt sürmeli vana 150 V köselelı vana a 300 « terkoa musluk A 400 V bahçe musluğu a 150 Hkonik rekor 200 V. dirtek 1000 >.i Te. 400 V Nipli a 1500 M 3/4 Nipli rediksiyor. 250 Logar (dökiim) 150 înce levha kur?un 250 Kg. Keten 100 Ki, Destere agzı (2 kutu) 144 (Basın: 7) â726
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle