Katalog

SAHÎFE tKÎ 28 Nlsan 1969 CÜMHURİVET •>•••§ IKTİDARSIZ IKTİDAR Dr. Nihat TUREL IVMI Iktidar, «»deee lkrid»r mevkilnds oturmak degildir. Günümüzde siyasi ikiidarın, Iktidar raevkiinde olmaktan çok, iktidar olsrak cesitli nltelikleri tasıması, politik hayatın yürütülmesinde gerçek ve objektif devlet gücünü yijnetebilmesi gerekir. N e yazık ki, A.P. iktidarı bu anlatnda kötü hir imtihan vermistir. îsbaşına geçtîfi gündenberi, ülkemizin ekonomik dertleri daha da yo|nnlasmış, sosyal meseleleri karmakanşık hale gelmiş, kısaca ynrtta»>lar her fjün biraz daha artan hutursozluk v e bunahmlann ağır yükünü çeker olmuslardır. lktidar yılları göstermistir ki, A.P.'nin, •eçim kazamoak ve işbaşında kalmaktan başka ciddî bir görüşfi v e endişesi yoktnr. Bütün çabalar, çajfcdas bir göriiş ve aksiyonla ekonoınik ve sosval meselelerl kovalamak yerine. günümüzde geçerli olmayan bir gelismejnislik tutuculngu içinde oy ve sandık istikametinde gösterilmektedir. Ye hiç süphesiz, A.P.'nin seçim emelleri ile vatandasın iktidardan bekltdikleri arasmda saÇIam bir köprü kurmak mümkün olamaraaktadır. Boykotlar ü zerine I I K kalelerinde, Prot. Dr. Sa düzene özlem çekmektedır. iızel ve iyiden başka her şeyin bulun••li v m H. A Göksel. günümtızun en belirgm ve karmaşık sorunu haline gelmiş bulunan gençlik patlamalarma değinmekte, hareketleri yorumlayarak gerek kendi gençliğimiz ve gerekse dünya gençliği hakkındaki endişelerini dile getirmektedirler. Biz de bu yazımmia, dünya ve TÜTV: gençlığinin huzursuzlugunun nedenlerine, neye karşı harekete geçmis olduklanna, ne istediklerine, hareketlerin nitelikleTine değinraek, bu hareketlerın bir elemanı olarak görüş ve düşüncelerimizi en kısa şekliyle ozetlemek istiyonız. duğu bu dür.ya düzenirıtn, güzelden, iyiden ve doğrudarı başka bırşey bulunmayan gençlik ruhu ve bevnı uzerinde yapacağı razyikın bır gun gelip o ruhlan ve beyinleri patlatacagı Bnceden he saplanmahydı. Bu düzeni büyükler kabullenebilirler, fakat, gençlik asla' Gençük harekeHerinin siyasi nitelik kazanması norroaldir. Gençlik, topluma kendisini ancak sosyal bir baskı unsunı olduğunu kabul ettirdiği sürece hed=f:ne yaklaşacaktır. Sosyal ve si\asî baskı unsuru olabilmek için de sıyasî teşkilâtlanmaya ve birlığe gitmek zorundadır. Aslında idare etmeyi de düşünmektedir. Istedigi; idare eden lerin rendisinı dinlemeleri, RÖrüş ve düşüncelerine saygi duyup değer vermelerıdir tyilık dolu ideallerinin gerçeklesebileceği bir düzenin kurulmasıdır. Dünyadan kötülük ne denli kalkarsa. gençlik de hareketini o denli vava$latacaktır. Aksi takdirde gençliğin heyecanı ve reaksıyonu durdurulamıyaoaktır. •>M oykotlar Üzenne. adlı maıueaııermin filizlemp yeşereceğı çahşır durumda olsun emekll olduktan ıonr« olsun daima, yan aç y a n tokhır... Küçük ve namuslu esnaf da ayıu durumdadır. Yani. çalışab'klıği sürece yan tok ve çalısamadığı zaman açtır. «Avukatlık Kanunu» nun çtkısı dolayısivle sayın Nadir Nadi'nin de bir başyaasında beHrttiği gibi once, toplumu meydana çetiren bireylerin sosyal güvenlığini sağlayacak bir «Genel Sigorta. kurulmah v e herkesin, gelece^ine güvenle bakması sağlanmalıdır. Bütün vatandaşlara • Ihtiyarlık, işsizlik, maluliyet v e kaza sigortası. yaptırümalıdır. Bir trafik veya iş kazasmda ölen veya çalışamaz hale gelen kişiler kimvurduya» gitmezse: îş bulamıvanlara «Dıs ülkelere git çalış» denmezse; Yaşhlık sebebiyle çalışamaz hale gelenlerin, evlât eline bakmaları önlenirse; Dıs ticaret, bankacılık ve sigortaeılık devletleştirUerek. bu yönden emeksiz sağlanan büyük kazançlar önlenirse; «Kamu giderleri için herkes. kazancı oranmda vergi vermekle yükümlüdür> diyen Anayas» hük münü uygulayacak bir «Vergi Re. formu» yapıhrsa; Devlet görevlileri, yaptıklan is ve yüklendikieri sorumluluk oranmda üeretlendirilir ve «Adama iş> yerine «tşe adam düzeni sağlanarak devlete bağh kuruluşlar siyasi partilerin arpalığı olmaktan kurtanlırsa; bu bozuk düzenin küçümsenmiyecek derecede düzeltilebileceğine ben den inanıyorum. Hele bir de. devlet değimnenimn suyu veya rüzgân demek olan verginhı ödenmesinde yapılacak yolsuzluklara. Amerika'da bile olduğu gibi «Ölüm cezası» na kadar giden hükümler korrursa b i z i m de demokratik Batı ülkelerinden farkh bir durumumuz olmayacak ve doiayısile. bir halk ihtilâli demek olan «Komünizm» den korkmamua da sebep kalmıyacaktır. Kristof Kolomb nereyi keşfetti... Batilının barbarhğı üstune yazdığımıı dünkü fıkra fistüne bir arkadaşım dedi ki: Dikkat et'. Tehlikeli bir konu bu.» Âkif'm dizesindeki gibi «medeniyet tek dişi kalmiş bir canavar. değildîr; ve Batı, uygarlığm kaynağıdır. Hiç kuşkusuz .medeniyet tek dişi kalmış bir canavar. olamaz: ama medenivet, koskoca dünya yuvarlağında bir bölgede ya^ıyanlanıı tekelinde de olamaz. Bizim kafalanmız iyice bozulduğu icin Batı ile uygarlık terimlerini birbirine karıştırıyornz. Oysa kpmıyu iyice kavnyabilmek için «uygarlık» ile .Batı. ve «Batı» ile «Batı emperyalizmi» kavramlannı ayırdetmek gerekir: 1 UygaThk tüm in^anlığın malıdır. Tarihin akışında zaman zaman bazı iilkeler ötekilerden daha ileri gtdebilir veya geri kalabilir. Bu değişkenlik, uygarhğın tapusrunu çıkarmak için hiç bir topluma hak vermez. 2 Ba:ı, Rönesans'lan beri uygarlık yarısında önde görünmüş bir bolgedir. Ama uzun tarih sürecin kısa bile sayılabilir Batının iistünlüğü... Yirmincl Yüzyıl, yeni üstünlüklerin haberlerini veren çağdır. 3 Batı emperyalizmi. kapitalist aşamaya geçen Batı topluml»rının yoksul ülkelere dönük yüzünü Ifade eder. Yeryuzünü paylaşm« ve somüıçclestirme düzenidir bu... Yukarıdaki iic kavramı birbirinden a>irdettlkten sonra. tarihin akışında çok önemli bir döneml yaşadığımızı da çağımızın insanı isek bilmemiz gerekir. tnsanlık «sömürüye dayanan uygarlık'tan sömürüsüz uygarlık» anlayışma geçisin sancılannı çekmektedir. Simdiye kad,>r Mısır ve Yunan'dan Roma ve Avrupa uygarbgına kadar tüm medenivetler sömürüye dayanarak gelişmistir. 19 nncu yiizyılda insan aklı «sömürüsüz uygarlık» koşullannı tneydana çıkarmıştır. Toplum bHimin yasalanna dayanan yeni blr anlayış insanlan sarmışt\r. Ve dünva. sömürüsüz uygarlık mücadelesinin sürecini yaşamaktadır Bu mücadele Batı'nın hem içinde. hem dışında sürmektedlr. Yoksııl iilkeler. «omürii düzenlerine baskaldırmaktadırlar. Batı üstiinlıısrüniın diinvaya eeemen kıldıjn coğu değer yargiMnın yanlıs olduğu ya\as yavas ortaya cıkmaktadır. Bir «evimli örnekle bu fikri do^rulamak isteriz: Yazar arkadaşımız Refik Erduran bîr sıireden berl Amerika'da bulunu.inr: ve Akbaha dergisine yazılar yollu>or. ErduTan son yazısında lowa Vniversitesindeki bir seminerden soz açmaktadır. •Devrimci deuçlik konusundaki bu seminere katılan Amerikalı zenci atlet iinlü llarrv Edwards. Batılı insanın kendi düşiincelerini bntün dünyaya kabul ettirme cahalarına değinerek demiş ki: • O çabalar o kadar baş'anlı olmuş ki, kendileri Batılı sayılamıyacak birçok toplum bile Batıhlann her alandaki üstünlüklerini önemlerini. üderliklerini falan seve seve kabullenmiş durumda Sanki bu herifler fBatıhlar) kâinatm temelidirler ve bütün insaniıeı tekbaşlarına temsil ediyorlar. Öyle ki bîr iş baskaları tarafından yapılmış ol'a bile onlar tarafmdan yapjlmadıysa henüz yapılmamış sayılır B'.r yere ba=kaîarı gitmiş olsa bile onlar gitmedıkçe henüz kesfedilmemiştir. Okul kitaplarmda Amerikanm 1492 yıhnda Kri.«tof Kolomb tarafmdan kesfedildiği yazılıdır. Yine aynı kitaplar Kristof Kolomb'un Amerika kıyısına ayak basışıı^m oradaki kızılderililer taraîmdan seyredildiğini yazarlar. Peki. kıalderililer insan de?ıl mi ki Amerika ancak Batılı Kolomb kryıya çıkınca ke^fedilmiş oluyor? Doğru^u bu soru hepimizi düşündürse yeridlr. Batı üstüniüsü yoksul ülkelerin insanlarına tuhaf düsünceler asılamıştır. Batılımn her dediğini doğru sayma alışkanlığı içindeyiz. Bazılarımıza gdre dünyanın merkeıi Batı'dır ve oradan gelen her fikir tartıîmasız kabul edilmelidir. Politaka hayatımızda bu aşağılık duvgusnnun örneklerini çok göriiyoruz. İç^mizden blri sözlerinin doğruluğunu ispatlanıak için: Efendim Batı'da.. diye haşladı mı söze. akan sular durur. Oysa Batı'nın kendi çıkarlanna uygun nice kötü propagandayı yoksul ülkelerde yıirüttüğti. ve nice lulmü mazlıım ülkelere uyguladığı gün gibi âşikârdır. Yoksul ülkelerin kisileri, «ygarllk yolunda Bati'yı taklit edetek değil. kendi kafalannı isleterek ilerleyebilirler. Batı maymunlnfeu ile uygarlık arasındaki büyük ayırımı göremiyen toplum. kör bir toplumdur. B»tı, ilerici cevreleriyle. serici çe»relerlyle kendi içinde büyük tezatlar taşır. Bir Türk icin Batıcı olmak veya olmamak diye problem yok. uygar olmak veya olmamak diye bir dâva vardır. 1969 Turkiyesinde Ortaçağın .Seriat» düzenini özlemek ne kadar ayıpsa. sömiirii uygarhğınm ürıinü olan .kapitalizm>i istemek de o kadar ayıptır. Bu geri düsünceleri bir yana itelemeden çağdaş u^garhk düteyine yüksebnek hayaldir bizim için.... S kemizde, meseleleri dofrn deferlendirme v« çarelerini getirebilme mevkiinde olanlar, devamlı yanılmalan Ue bvnalırolan azaltmak de|il, artırmak için gerekli şartların yaratılmssında başarılıdırlar. Olayları bastırmak için düsündiiklfri tedbirler, aym dertlerle karsı karşıya kalmıs eski politikacıların, çok önceden denedikleri v e somıç alamadıkları kötii örnekltrden baska bir şey de^Udir. Seçimler ve telâş * [ > ildi|imiz kötü ortam içinde elle tntalnr ••* biçimde yıprandıgını ve oy kaynaklannın belirli ölçüde tahribe nğradığını hisseden iktidar partisi, kendisine taayat veren Anayasa rejiminin çarklan ile nŞrasmak ve demokratik rekabetin temel ilkelerini lehine i». letme çabasına girismiş bulunuyor. Demokratik hakları ve Anayasa özgürlüklerini kısıtlamak amacıyla hazırlanan «Nizamı Kornma Tasansı» temel baklara dnyulan •ayp nedeni ile degil, politik oportfinite öyle gerektirdiŞi icin teri afmraıştır. Ortam elverişli kabul edildiğinde yeniden ortaya çıkanlacaifindan süpbe edilmemplidir. Simdl hedef Radyoyu ele çeçirmektir. Saym tnönü'nün belirttlgi gibi, AJ?. Iktidan, önömüzdeki secimlerde, kaderini, radyoyo Utediei sekilde knllanma irakanı ile birHkte de^erlendirmektedir. Demokratik reji. min öneördtı&ü serbest v e esit imkânlı stçim «kesi, ilkel bir otorite inbisarcılıfcı «örüsü İle bir kere daha zedelenmek, hattâ ortadan kaldınlmak istenmektedlr. Hiç şüphesiz demokratik llkelere nymak, blr inanç ve kiUtür meselesidir. Demokratik rejim içinde yasammkla insanlar demokratlaamış olmazlar. A> zaten, özrürlükler re.1iminin biçimsel asçari mfistereklerinin, ideolojik Inanelann ve eörüslerin Uzerinde. detismez bir ilke olarak kabnl edilemfdigi hallerde de, rejimi aznn ömörlü kılmak mümkün defildir. Çağımızın özelliğî ağımız, «üstü kapah kötülükler» çağıdır. Güntimüzedek iğrenç olaylara dünyamız >ıiçbir deyiTde sahne olmadı. Z O. Saba'ya «Allah'ım, sen yaratmadın insanlan.» dedirten insaslar, çağımızın insanlardır. Batılı kapitalist toplumlar sömürünün aslmda en insafsızuu siirdiirtlyorlar. Dogulu komünist toplumlar, taassubun aslmda en koyu ömeğini vermekle meşguller. Kişiler yaşlandıkça idealler birbir yıkılmakta, prensiplerden tavizler verilmekte. düşünceler, havaller soysuzlaşmakta, safiyetini, dürüstlügünü kaybetmektedirler. Havatın kötü Rerçekleri îertlere hâkim durumda. Kötü ve insanhkla ilgisi bulunmayan gerçekler, fertleri kendisine uymak rnecburiyetinde bırakmaktadır. Hergün yüzlerce «Mrli» gerçekle karşılaşan grenç, ideallerinîn arka arkaya yıkıldıgıru. elinde olmayarak bırakımz gerisini sadece yaşayabUmek için yıkıldıgmı hissetmekte. anlamakta, istemiyerek .kötü« olmakta, velhasıl kunılu düzpnin her türtü fenalıklanna göz yummak durumunda kalmakta, ve gerekirse o da fenalıklann bir elemanı olmaktidır. Hayatım sürdürebilmesi icin buna mecburdur îşte bu safhada genç, bir moral buhranına sürüklenmekte, kendikendisivle mücadeleye trtrişmektedir: îdealleri terketmeme miicadelesine.. Kötüye urmama miicadelesine.. K adro imk&nlan bakımmdan da iktidar partisi tatmin edici bir tablo gösterem». miştir. Siyaseti alaturkalastıran esraf politıkacılarının egemen bnlondnkları bu kadro, çağdaş kiiltüre ve modern devlet yönetimi H•kelerine tamamen yabancı Qldn|nndan, olaylartn ve meselelerin teknik karakteri karsısında düstüfcü gaskınlı£ın telâsını dahi tizleyememektedir. Bn kadro için, kültür, ekonomi. kalkınma v.b. ilkeler, el yorâamı Ue ne kadar anlaşılabilirse o kadarla rahatça tatmin «lnnabilen seylerdir. Üzerlerinde bilirasel 81çülerle dnralmasına.' ciddiyetle araştırırmasıîıa lüzum yoktnr. tçlerinde çok az da ols», politik meselelerin billmsel nitelijti « e kisi»el kültürlerini baîdaçtırabilenler hiç süphesi* vardır. Fakat bunlar, rastgele kayan bir akıntının çırpıntıları arasııtda çaresi» bitkl çöpleri eihi tntnnacakları kıyının yerinl bll* «eçmek ihtiyanndan yoksundnrlar. C Kendimize gelince ürk eençhği de ayrıi raya oturtulabilir Gençliğin isteklerini bile bile yalnız eğitim sorununa indirgemek çözümü eıiçleşt«rir. Onun topyekun toplumurrıuzu kapsayan &maç ve arzulanna dıkkat etmeliyiz. tstedıği. her iyl insanın istemesi şereken şevlerdir. Kötü olarak îstedigi birsey var m:c':r? Boykot ve isgallerle hareketinin soypuzlaşmış oldujhınu kabul etmeli\ir. Ancak. gözlerimizi sadece 100200 gencin soysuzluguna çevlrin dıger onbinlerce ttencin «silîijini görmemezlikten felmek, Türk sençliğine vapılan yeni bir haksızhk olıır. Önemli olan bu onbinlerin istekleridir. Onlar ne istiyorlar? S a ^ n kurulu düzen tsraftarlan onlara kulak versinler Türk eençliSinin hareketi durdurularruyacaktır. Sallm KOCAK tst. Üni Huk. Fak. T Sonuç laylar ve meseleler fizerinde gerçek bir iktidar otoritesi knramayan A.P. iktidarı, bir sonbahar yaprafı gibi sallandığı koltnğnndan diismemek için, düsmeyi bir politik fel&ket dffcil, rejimin dojal bir gereği sayamadıfı için, gerilite ve tntncnlnfa vcrdijti genis tavizler yanında. özerk k n m m l a n da kendi raihveri rtrafında zorlama^a çalışmaktadır. Sann Denurel'in, «T.R.T. Kanunnnn Meclisler yapmıstır. O balde aynı kanonn Meelislcrin dpfistirmpsinden daha tabiî ne olabilir?» seklindeki görfişü, maksadi ve amacı gizleyebilecek eiicte de|ildir. Türkivr'de aklı basında olan herke&e dü•en bir büvük ödev vardır. Aslında tvtncn «iyasi eüclerin dpvamı olan A.P. y6neticilerinde hâkim göriis sndnr: Ne yaoarlarsa vapsınlar, ne kadar beceriksiz ve hatah olnrlarsa olsnnlar, daima îktidara celerek kadar oy bnlacaklardır. Halkın iyl ve kötü arasında tercih rücü. kendilerine iktidar kapısını kapatacak kadar veterii defcildir. tste bn İnanç v e röriis fiilen yokedhmelidir. e ispat fdilraclidir ki, siyasi Iktldarlan," gerektiSlnde. demokratik nsnllerle işbasından nzaklastırma veteneti Türk halktnda vardır. Aksi halde, Anayasa rejimi de, A.P.* nin seçlm zaferleri de hepsi, araa hepsi nafiltdir.. 1 Olaylar ve tedbirler E konomik yetersizlik vatandasın sabrını tüketirken, çeşitli toplnmsal patlamalar birbirini kovalıyor. Toprak basreti Ue kavrnlan köylülerin araıi işgalleri, isçilerin «rrevleri, gençlik hareketleri, sik&yetler ve biriken hnzarsozhıkların su yüzüne çıkan sert tezahürlerl, huzur vaadltri ile seçim kazanan iktidarın, ne ölçüde bnznrln bir Türkiye yaratebildigini açıkca gözler önüne seriyor. Olaylara «erinkanlı bir bakışla geçerii çareier bolmak yerine, iktidann, kanunsnzlnjru v e kaba knvveti destekler tavır alması, h«kuk devleti ilkelerini sadece altüst etmek, le kalmıyor, iktidarsız bir toplam duzeninin biitiin tehlikelerini de beraberinde getirivor. Ekonomik ve sosyal meselelerde yürütücü ve ilerletici olması gereken devlet gücii, ber yerde ve her zaman, genellikle, sosyal ve politik patlamalar karsısmda tutucn ve frenleyicl bir rol oynar. Hnkuk ilkeleri ve objektif •ormJarla smırlı 'devlet g^cfrnttn başlıea ka»Rkterisiiji bndur. Bizde ise. A.P. iktidan, devlet fücünü, ekonomik v e sosyal problemler kamsında tutnco ve frenleyici, politik v e to?v»l patlamalar bakımmdan da, taraf »ibi, vnrocn bir sekilde knllanmak e|iUmi »österlyor. Olaylar ve »on«çlan dotralannatır kl, tU Sonuç ksine, bugünkü «Herkes başının çaresine baksın> düzeninin devarnı halinde; namuslu ve kanaatkâr olanlara «Beceriksiz» «Enayi> ve luk« ve sefih yajantılarını devam ettirebilmek için haksız kazanç pesinde kotanlara «Becerlkll, «Açıkcöz», «Akıllı» dmmesir» • devam edilirs*, kaçınılmaz akıbet ergeç olacaktır. Halk biltnçUnene kadar, îslâm dininm verdi*i tevekkül ve b*»kı kanunlan ile bir süre daha geciktirilebilir belkj işte o kadar!.. Neye karşı ? ünya gençliği, dünyamn mev cut kurulu düzenine karşı harekete geçmıs bulunmaktadır. Bu düzeni kuranlara baş halâırmaktadır. Tarihın her devrindekinden daha idealist, daha dtirüst ve daha insansever olan günümüzün Eençliği, büyüklerin kurtnuş olduklarr. fakat. aldatmaca, kötülük, sömürü . emperyalizm taassup, kin, ıntikam, istismar v ^ dolu düzene başkaldırmakta ve onu yıkarak gü?el Bızîmkîler A D ve Türkler *yın Selçuk. «Bızimkiler ve TSrkler» fcashklı yazılannda. toplumumuzdaki genel çöküntüyü beHrtmekte ve satılmışhk. sermByecılik. tefecilik. kompradorluk <Yabancı söraürücülere aracıhk> düzeni yıkılmadıkça bu katastrofdan kurtutamıyacağımızı işaret etenekte dir. Sayın yazar ile bu konuda aynı fjörüste oldugumu bellrtmek isterim. Ancak «Düzenin yıkılması> değil. Değiştirilmeâ» deyimi daha uygun du^er kanısındayira.. Ulusumuzun şerefli geçmişine ve yüce adına yakıştıramadığımız bürün çirkin ve aşağıhk işlerin, çoğumuz tarafjndan yapılagelmekte oldu^unu inkâr edemeyiz. Bu. sosyal ve ekonomik çöküntünün nedenlerinin, düzenin boıuklu|undan geldiği bir gerçektir. Bugün. «Özel teşebbüs> olarak nitelendırilen en küçük esmaftan en büyük sermayeciye ve kamu görevinde çahşan en küçük işçiden en büyük memura kadar hiç kimsenin yeterli bir sosyal gü* venhği yoktnr Namuslu. dürıi=t ve arka'nz kwnı HÖrevlUeri, S •••••••••••«•••• 83 Hayrettta MOKAN Kaptan Sözttn kısası ELEMAN ARANIYÛR TİİRKKABLO A.Ş. Süratle gelişen Şirketin scvk ve idare ihtiyaçlarını karşılamak maksadı Ue dinamik ve inisyatif sahibi sevk ve idare elemanlan aramaktadır. 1. TtCARET MÜDÜRÜ Umum Müdüre sorumlu olarak Müejsesenin bütün satış ve mübayaa fsaliyetlerini en kârlı v e en verimli seküde pHnlayarak yürutecek ve kontrol edecektir. M iîde'den Hssan Yeğin, aroblem kar«/ılıjh BEL sÖzcüğünü ele shyor. Kısa söz dizileriyie içindekilerini dile getiriyor ve ya zısınr «Yabancısı geldi mi »ldır»t\ yok. S;kı sanlan çok. Bir Türkçe sözcük önerdiniz mi kıyameti koparı yorlar. Bu rou milliyetçilik. »na dil sevgisi. aydm kisi obnak?» diye bitiriyor. Gelin de yerden göge kkdar »! kıs,lam»ym »ayın Yeğin'i. 5u yeryüzünde hangi ulus var bizim kadar dilini yiünni»? Hangi ulus var ki adı b«ık»dır. dili baçkadır? Dil devriml ü« bu çok çökük yönümüzü düzeltme amacım güden Atatürk: «Ne mutlu Türk'üm diyene.» de mekle neyi belletmek istedi? Mut lu sözcüğünün yerine «Bahtiyar. deyimini koyamaz mıydı? Koymadı i^te. Çünkü. Bahtiyar sötcüfeünün Arapça oldugunu biliyordu. Mutlu sözcügü ise 5z dilimizdi. îsterse danlsınlar, çoğu zaman Fakülte çıkıshlann ana dilimize sırt çevirmis olduklannı görmek yaralıyor yüreSimizi. 2. FİNANSMAN MÜDÜRÜ Umum Mudure sorumlu olarak Müessesenin finansmsn pohtikasını plânlayacak, yürutecek ve kontrol edecektir. Düzce Konuralp Göğüs Hastahklan Hastahanesi Baştabibiiğinden Gump No. 1 2 3 4 5 6 7 8 BÜGÜN MATÎNELERDEN tTİBAREN 3. MALZEME KONTROLÖRÜ Fabrika Müdürüne sorumlu oîsrak bütün malzeme, yedek v e bakım »ksamı ve mamul mallar hareketlerini plânlayacak, tanzim ve kontrol edecektir. Clml Mikdan 24 24 11.000 22.000 100 Muhammen bed. Lir» Kf. 47 97 92 22 17 167 50 970 50 400 00 000 00 000 00 temlnatı 3 6 5 1 1 538 00 148 52 870 00 850 00 275 00 482 81 1442 70 l 111 90 Geçici E k 1 l t m e Saatl Şekü K. Zart K. Zart K. Zart K. Zart K. Zart Açık Eks. K. Zarf Açık Eks. 10 00 10 30 11 30 10 00 10 SO 11 00 11 30 YENİ MELEK SİNEMASINDA aşka susarmş güzel kadmlann macerası 4. IŞLETME ŞEFİ Fabrika Müdürüne sorumlu olarsk bütün istihsal imkân ve vasıtalanm en kârlı ve en randımanh şekilde kullanmak suretivle »pesifikas " yonlara uygun kaliteli istihfal vapttracaktır Yazlık ve kışlık sebM »• meyve Kuru erzak bakkaliye KemikU sıgır ve dana etl Tek tip ekmek 850 Gr. lık Linyit kömürü elek üstü Kapsül Chl. Tetrasiklin Vitamine Tab. N. Morpholta* • Methylprazinamide Muhtelif ilâç kalara > bin Kg. adet um AŞK DELİSt [MANON 70] Renkli Artistlerı : CATHERİN D E N E t n E ELSA MARTİNELLİ SAMÎ FRET C E M B E R Vt T A Ş Ş A F A K StNEMASIKDA • KANLI TEPELER Renkli Türkçe PAZARTESİ SİNEMASINDA A$K DELİSt Renkli Türkç» ÇARŞAMBA (Cumhurtyet: 4977) ADAYLARDA ARANAN ŞARTLAR 3050 yaşlan arasında olmak Talip olduklan pozisyonla ilgili yüksek tahsıl yapmış olmak Sınai ve ticarî müesseselerde idaTeci olarak.» konulan ile ilgili, uzun v e muvaffakiyetli tecrübe geçirmis olmak tngilizcevi iyi bilmek. Ücret tatminkârdır. Gizli tutulacak müracaaı Taüp olnnan pozisyon belirtüerek yazılı olaraK 10/5/1969 tarihine kadar TCRKKABI,O rumuzu ile yalnız asağıdaki adre«e yapılma«ı riea olunuı Bu adrese vapılmıvacak müracaatlar nazarıalınmıyacaktır, MECLİSÎ MEBUSAN CAD. 323 ORYA HAN KAT: 7 ıı oo 15.000 * l e t 35.000 > 21 kaletn 6057 50 14 825 00 Geç olsa da, güç olmayacak na dillmiz, Dil Kurumımun <te çnbalanyle. artık yörüngesine doğru akıp gidryor. Yolun varısmı aştık. Dönüs yok artılt Var sananlar gereksiz yere uyktı Isnndan olacaklar. Bu topraklann ekmeğini yiyenler, bu ulusun ansmda salmarak «ezenler, bu ulusun dilini konus mak torunlufund» olduklannı e) bette ki anlıy»c»klardır. Türk'üm diyene Türkç* yarasır. An» dlli kendilerin» yaraştı ramıyanîarm öz analsnna d« yararları dokunmaz. N«bl ÇINAR 11 » 8 00 A ların kabilse bîr fotoSrafla birhkte; Hastahanemtzin 1969 Malî Yılı JıMyaçl»nndan yukarıu» yazüı ylyecek, yalacalt w Uftçlar SEKÎZ Gunıp halinde 22/4 1969 taröıinden itibaren ONBEŞ gtln mUddeU» eksiltmeye konulmus olup 24«0 sayılı kanunun 31. ve 41. maddelerine g6re eksiHmeleri vapılacaktır. Tek tıp ekmek Ue kuru erzak rn içinde bulunan t o s şeker'm eksiltmeleri değişik tlat e » sma göre vapüacakttr. 1. U l 4. gurubun eksiltmelarl 12/5/1969 5. ve 8. gurublann eksütanelerl IS'S/1P69 srünü vapilacaktır. Vukarıda SEKÎZ gtırup hallndekl eksiltmelertn sartnaroelert meaal gün ve saatlerinde H a * tahanemizde. ılâçlara »it sartnameler Ankar», îstanbul ve Bolu Saglüs MUdürlüklerinde bedelsiz olaratt görülebılir. Taliplerin, eksiltme gün ve saat»n<len bir »*at evvel 1969 yıü lcaydı icr» edUmls Ticarct Odasi fielgesi ve teklif mtkruplan 11e teminat makbuzlannı Komisyona vermelert l t o m d ı ı . Eksütme »ün ve saatleri vukanda belirtildiRin'len, taUplertn vaktinde müracaatlan. Postadaki Eecitanelertn nazan itibara ahnmavacagı ilSn olnnur. (Basın: 14327"» 4965 CKurdoğlu Reıtlâm 242/4953) Ankara Lv. ftmirliği (1) No.ln Sat. fll. Kom. Bşk.hğmdan rvşaı'ıaa cınsi. miktarı, muhammen bedel ve ?*çicı teminatları yazüı (iki) kalem (yiyecek ve yakacak> kapah zarfla eksiltmeleri hizalanndaki gün ve saatlerde Komisyonumuzda yapılacaktır. Evsal ve şartnamesi çaiisma saatlerinde Komisyonda ve tstanbul Levazıın Âmiriiğinde görülebilir. îsteklilerin kanunî ^ekilde hazırlıyacakları teklif mektupîariTu îhale saatinden bir saat ev\'e\ine kadar makbuz karsılıgı Kom!?>'on Baskanlığına vermeleri, Pnstada «ecvken mektuplar kabul edilmez, Karısık tutusturmalık odun toptan bir istekliye ihale edilebileceği gibi (1100) (binyüz) er tonluk rsrtMer halinde ayrı, ayrt isteklilere de ihale edilebilir. C INS! Kar;şık tutuşturmahk odun Y AR1S1 n <B2) Vitamini MScUn 2500.000 Kg. U OO O » O.O 300 > M.Bedell LlraKr». 440.000.00 220.000.00 ISE.OOCJOO Konya Iskeri Satın Alma Komisyon BaşkanUgından llâncıük: 2261 4.Wfl TURK DONANMA CEMYETI Yarann» Bor Levazım An» Bakım Tamir rabrilcası için aşağıda hızalannd» gostenlen m»l*emeleı kapah z»rf uiulü ile iatın «hnactktır Şartnamesi tstanbul. Ankara Uevazım Âmırlıklen ile Kt> muvonda m«ı»l laatlftrlnd* görülebilir tsteklilerin kanunî şekilde hazırlavac»klan tekUt mektuplannı lbaleden blr »tat 8nc« Komigyon Başka nlığına makbuz karçılıfc vermelerl. postadı ereiken mektuplar kabul tdflmes. Clml Mlktan ü.nci Snf. Çatn Kerest* 4» M3 KODtrpllk 8 Mm.lik 311 M2 Mermer Plrlnç 439 Ton * S YuvarUk D*mir 500 Kg. # 11 » • 8000 » 0 14 » > 6000 • Oluklu Aterm!k (MylSO) 2 » Aıf. II No 1u Ctnko 180 K f T. Bedell 27.000 Lr. 4898 25 » 23925 > 1125 • 9750 . 9780 > 11280 > G. Temlnatı 1 h a l 2025 Lr. ( 368 » ( 1795 > ( 92 > ( 732 » ( 731 » ( 844 » ( 158 » ( e <;ün ve Saati 8/5/Î969 1530 8/5/1969 8/5/1989 10.00 16.30 BÜYÜK KONSER IX. Senfoni L. T. Beethorea ŞAN Sinemasında 28 Nlsan 1969 saat 21.30 ö» Dâretlyeler ŞAN Sinraasından tetnin edîle^Oir. pumhuriytt • 4874 G temlnatı Llra Krs. 21350.00) 12250,00) •400,00) th a l e Gıinü S a i « 9 Mayıs 19 Ounva 11.00 1540 jıoo (3nr> Basm 1429