Katalog

SAHİFE DÖKT 27 Nisan 1969 CÎ'MHURİYET MENDERES'in Yazan DBAMI BAYAR VE MENDERES |İktidar demek. her şeye hâkim olmak demek değildir. Bazan öyle oİur ki, bizzat iktidar teşebbüsü elinden kaçınr. Ve sokağın sözü, lide. A rin ve iktidarın sözü gibi görünür... / kisi olmak bakımmdan. diğer bir faktöre de değinmek, ıster istemez gerekmektedir. Bu faktör, dın ve siyaset meselesidir. Çünkü öyle gelmiştir ki, Demokrat Parti iktidarında, gerçi pek fazla fıhzlenme ve yayılma levhaları Demokrat Parti iktidannda ve Menderes devri diyebiieceğimiz yıllarda, Türkiye'de ve toplum hayatında titreşen ibrelere göz atarken, bugünkü gelişmelere et g5«tememekle beraber, bugün genif dalgalanmalar, govde gösterıleri ve ancak Ortaçağdaki IranHint şehirlerinde görülen sokak nümayisleri ve baskınlar halini alan hareketlerin ba?ı, gene o devre kadar varmaktadır. Şu halde, yalnız düniın değil, bugunün ve belki yarmın da toplum hayatında bır hareket unsuru ha line gelen bu gelişmenin niteliği uzerinde bıraz durmahyız.. Evvelâ junu ve hemen belirtelim: Menderes tktidara. laık, yahut herkesin ker.dı dinine, imanına bağlanıp. dinin siyasete âlet edilmemesini savunan bir zihniyetle geldı. Ondan zaten başka türlü de beklenemezdi Hür bir devlet nizammda, hür bir terbiye almıştı. Yabancı mekteplerde okumuş tu. Neshnin ayd;n bır mensubuy du. Nitekım sol ve sağ saydığı ın sanlara ve yaymlara karçı iktidara gelince mücadele açrr.ıştı. Meselâ aşağıdaki sözler onundur. Bu sozleri söylerken hükumet, sol saydığı bazı yaymlan kapattığı gibi, sağ saydığı yayınları ca kapatmıştı. Konuşma gazeteciıere ve. 4. mart. 1953 tarihlıdir: •Sol saydığımız bu gazete ve dergileri kapattıktan mâdâ. diğer taraftan. Sebilürreşat, ElıII Siinnet. İslâm Yolu, Allnh Bayar ve Menderes'te lâiklik anlayışı Tolu gibi gazeteler de sağcılık neşriyatl yapmakta idüer. Bu ga zeteleri de kapattık. Onlaruı da mesullerinl mahkemeye verdik. Memleketimizde her türlü dinî itikat ve Imanlar, hiç bir tereddiye uğramadığina gore, dini si yasette kullanmamakta, bütün partiîer birlesmelidir. Ve bize yardımcı olmalıdırlar. Bu mukaddes mevzuu ele alıp. oy avcılığında > ararlanmak hususunda. partilerin birbirleri ile yarışı, memleketi felâkete götüriir. Bu bahiste Partilerin çok dikkatli olmalarım. tekrar ikaz ederim..» Menderes gene a>nı yıl ve 1954 seçimlerinden sonra. 21 temmuz 1955'te. aynı konuya bir daha değınmıştir. Bu defa Mıllct Meclisınde ve «Vicdan ve Toplanma Hürriyeti» kanunu müzakere edılirken konu=tır «Dini siyasete âlet etmekte devam edecek miyiz? Siyrsi partilerde hiç bir nıesuliyet hissi ve kaygısı taııımadan, mefhumlara (Kavramlara) nıüesseselere. hükumet ve Devlet adam'.anna, hakiki ve hükmi >ahıslara, ağza geldiği şribi, sövüp saymakta devam edecek miyiz, etmeyecek miyiz?... Dişi Bond MODESTY BLAISE WŞS BLAİŞE Gorth DİN çabası değildir. Yanı dın kavramırun çerçevesine glrmez. Çünkü ve açık anlaıru İle din'i: ttikstUr (inançUr) tbadetler (Dualar ve AUaha yak»nş) Lkubat (Tani y«nn »Urette amelleriınizin cezalan) Mnamelât (îmni toplum kaide ve kanunl»n) olarak aluıca ve daha önce de bir vesile ile kaydettiğimiz gibi, şunu görürüz. Bu dört esastan ilk uçü, yani, itikatlar, ibadetler, ahiret Bu son ctinalelerde de blzi bu ki, her iki lider de ashnda dicezalan, tamamen tann ile kul konuda ılgılendiren: «Dini siyanin siyasete âlet edilmemesinin arasındadır. Kimsenin mücadesete âlet edecek miyiz?» sözletaraflısıdırlar. Ama, teşebbüs le sloganı olarak kullanamayandir. Çünkü seçim rr.ücadeleellerinden kaçmıştır. Ve bir ca|ı şeylerdi. Zaten Türk topsinde öyle şeyler konuşulmuş takım demagog siyasetçilerin lumunda bunlara ne dün, ne ve çok partili rejimin ortaya sorumsuz, pervasız çıkışlan ile bugun kimse müdahale etmeatufı bir takım sokak hatipledin ve siyaset kavgası, fiilen mıştir. Etmez de, îsteyen cari, yalnız muhaliflerine değil, halkın arasına yerleştlrilmişmıye, ısteyen kiliseye gider. Ve halkta devlet guverunı, hükutir. Halbuki meselâ ve daha önTürk toplumu bu bakımdan en meî saygısı ve devlet adamhur dünya toplumudur. Muameceki yaıılaruruzda verdiğımiz gi ları, yahut mılletın hayatmöa lâta gelince, Peygamberden çok bi, D. Parti kurulurken ve bujoik hatıralar bırakrmş kımsonra, şeriat, yani kanunlar haBayar kuracağı partinin progtarıi etm.?u \e ouniara iuyaseleri, uluorta, öyle kotüleme lini alan kurallar ise şunlardır ramıru İnönü'ye sunup, teşvik met alâmetleri demisti. yollarına dokülrr.uşlerdi ki, bu ve iyi temenniler görürken, I ki. bunlar, insanlarla insanlar arasındaki münasebetlerı duboyle devam ederse, Türkler nönü'nün iki endişesinden bin zenlerler. îşte nizam dedığimiz arasında bin yıllardar.beri yerbu «Dini siyasete âlet etmebudur. Ortaçağ islâm toplumlesmiş bulunan otorue ve ıdaBabara o'roıma bilmeyen bir mek» meselesi idi. Bayar bu larında ve onu takibeden devreye saygı geleneklerı hakıkagöçmen. bir faziletli ınsandı endışeyi yerinde karşılamış ve rede bu kurallar, kur'an, hadısten sarsılıp gıdebılırdi. Halbukı ama, annem okuma da bilirdi. dinin siyasete âlet edılemeyeler. bılgınlerin hukümlen (Kıbunlara ıhtıyaç vardı. Ama du Bızim kenar mahallenin ve hatceği teminatını vermişti. Deyası Fukahâ) ve bir de halkın, rum buydu. Ve artık koylerde, tâ çevresinin tek okuyanı, öğmek ki ve hakikaten işaret et yahut vekıllerinin bır araya getıpkı eski mezhep kavgaları retenı oydu (1). Kıyamet alâtigım gibi, teşebbüs bu ko lerek verdıkleri kararlara (tcmetlenrj tarif eder, bir gün Q=vnr.de olduğu gibi, birbırine mâı t'mmet) göre düzenlenirdı. nuda artık bu liderlerin de elgelecek, şöyle olacak derdi: dış bileyen parçalanmalar oluBu temeller bugünkü toplumun lerinden çıkmıştı. Sokağm, caO Dinsiz. dindar göriineyordu. Hatta bazı çayretkeş ve ve devrin ihtiyaçlarına cevap hılin, demagogun ve hırslı Inticek! cahil imamlar, partı camilerini veremez halde görüldüğü için, kamcıların eline geçmiş demekbıle birbirlerinden a3^^yo^A Cahil, âlim görfinecek! gene Peygamberin de işaretine ti. Bu bulandırılmış suların ölardı . O Âlim, ilmini işletmeye» ujTilarak: nünü almak tse, elbette ki kacek ve ilmi ile amcl etmeye Zaman değişince, hükümbil olmayacaktı. Çünkü toplucek! ler de değişir, rr.un alt yapısında öyle ujuO Hem dinsiz, hem cahil yoluna gıdıldi. Bizde de Medeyan kinler, garazlar, şuuraltıolan insanlar da, halka yol ni Kar.un ve Borçlar Kanunu, Bundan o da sıkâyetler içinnın dibine çökmüş öyle tortugöstermek istejecek! (Tani yenı ve lâık nizamı getirdi. O deydı. Meselâ Başvekilin Meclis lar vardır kı, bunlar dikkatsız halka önderlik taslayacak).. halde soralım: konuşmalanndan 3 çrıin sonra ve insanlar tarafından harekete Ben sanıyorum ki, annem bi ıtikatlanna, ibadetlerıCHPnin XI. Kurultayını açış ziva kenar mahallede, daha o getırilince, kalabalıklar, öyle ne ve tanrıntn takdiri olan vakitten günümüzü haber vernutkunda şunları söylüyordu: şahlamrlar ki, bu şahlamşın cezalara kimsenin karıştığı miş! « Seçim tatbikatında bigörülmediği ve bunlara inailk kurbanlan, gene bu sulalim sikâyet ettiğ:imiz esaslı nış serbest olduğu halde, n bulandıranlar olur. Ve sonAma bir sözü daha vardı: dini siyasete âlet ederek, bir nokta da, dinin siyase Kıyamet demek, yerlera da başıboş ve aşağılık duy halkı hangi mücadeleye dâte âlet edilmcsi keyfiyetidir. tin göklerin yıkılıp birbirieuları gıcıklanm^ kalabalıklar, vet ediyoruz? Hangi cihada Bunun partimiz aleyhine ne çirmesi değil, asıl dfinelbette birtakım kefâretler ödâvet ediyoruz? Kalkın ey kullanılmasıdır. Eski % yee yanm bozulmasıdır. Seririn derler. . ehli islâm, Edirneden Erzusöz sahibi olması ve alimin ni kanunlar. dini siyasete rum'a kadar yeşil bayraklar horlanmasıdır... âlet etmeyi menetmiştir. Sedalgalanacaktır, diye haykıçim esnasında buna ehemran mılletvekili, hangi bay(1) S. S. Aydemir: Suyu Ara» miyet verileceği tekrar tekralkarı açacak?.. yan Aufm. Bir çocuk ruhunun rar ifade olunmuştu. Ama Dün. bugün ve belki de yaHulâsa ve sanıyorum ki, builk dokuları bahsi. hazin hakikat şudur ki, bu rın, bu dın ve dının bır tahrık gün Türkiye'de, dın için savaşıseçim silâhı, büyük mikvasunsuru olarak kullamlışı çabaYARIN: yoruz dıye bazı kalabalıkların ta ve Cumhurivet Halk Parları, dslıncia onemli bir takdır önüne düşenler, aslmda ve biztisi alevhine. haksız ve in hatasına dayanır. Dınî sözler ve zat bir dın dalâleti içindedirİhtilâl safsu olarak kulianılmıştır. manâlar karıstırılarak beslenen ler. Benim annem, bu d;n daönlenemez miydi? bu hareketler ashnda, dün de, Partitniz ise, kanunca haklı lâletim ve bana daha çok kübugıın ve belki yarın da, bir olduğu himayeyi görmemişçülı yaşlarda, adını da vererek tir..» Sımdı bu iki liderin karşıYaıon: 'lıkh sozlçri çttnları açıgavunır Kıyamet alâmetleri İnönü'ye gelince! Yanlışlık nerede? ÂOI BIR KÂYIP Çok kıvmetli mesai arkadasımız Goz Mütehassısı Dr. Rıza Bas'uze'.'m sevgıli eşi Oftalmolog Operatör ELISABETH S. HOLDING NIHAL YEG1N08JU.I Çevıren: Dr. Türkân Baştüzel 23 4 1969 da elim kaybınclan dolayı Baştüzel ve Gider aüelerinin sonsuz aoılannı paylaşır, Tanrıdan rahmet dilenz. Tevfik Sağlam Örnek Saçlık Merkezi (Basın: 3007 49C5) TIFFANY JONES DİKKAT Eski kıymetlı halılanr.ız değer fiyatıyla evinizden alınır Tel.: 47 36 17 • 48 31 51 Cumhurıvet 4913 Ithalâtçıdan Satılık YAZI MAKİNESt Olimpia 48 Sarjo Olimpia 13 Haneli ELEKTRİKLİ CEM MAKİNESİ TEKSİR MAKİNESÎ Rexrotary Kollu JNTİKAM YEMİNİ İYON EŞANJÖRÜ Kasel 300 Edison TORNA PLANYA Her çeşit ATÖLYE TEZGÂHLARI SULAMA MOTORLARI K A R A D E N İ Z MAKİNE T.A.Ş. Fermeneciler KaraköyÎST. Tel : 49 90 50 İş Ajans: 284 4903 KAYIP Î.E.T.T. tenzilâtlı pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. ALİ ALBAYRAK JoceljTi. «Ange'.o'yu öldürdüğüme memnunum,> diye fısıldadı. «Sen benı öldürdün ben Angelo'yu. Aramızdakı bağı boylece düğümlemiş oldum. Bızi artık birbirımizden hiç bir şey ayıramaz.» Killian cevap vermedi. cSeni o gece denize ben itmedim, yıldız gözlüm!» diye düşünüyordu. •Ama bu gece itebılirım. Sıbil'le Harrıet zaten beni buraya bu sebeple gönderdiler. Seni denize atayun da hepimiz kurtulalım, diye. Gelgelelim yapmıyacağraı ben bu isi. Kendi cinayetlerinı onlar kendileri işlesinler. Sen ve ben aramızda hiç bir bağ yok, sevdiceğim. Çünkü ben kaatil olmayacağım. Sırtında beyaz elbisenle, orda oturuşuna bakarken, aklıma olmadık şeyler getırmiyeceğim!» Jocelvn, Jocko . kaçahm burdan1» diye fısı'ıdadı. Ama şımdi sesi tıtremeğe başlamıştı. «Yeniden başlıyalım her şeye. Bütün bu olup bitenleri unutup yeniden başlıyalım. Değişeceğim, Jocko; bak göreceksin. Bamba;ka...> «Kes sesini1» Killian, Kaçmam gerek ondan> diye düşünüyordu. «Motörün arkasmda bağh bir kayık var. Jocelyn'i birkaç dakikacık başımdan savsam hemen atlarım o kayığa, kürekle kıyıya dönerim.» Başı zonkluyor, çıldıracak gibi olduğunu hisse diyordu. Doğru dürüst düşunemiyordu artık. Bildiği bır tek ^ev vardı: hemen şimdi, şu anda ondan kaçması gerekti «Jocko, bir kenarda biraz param var. Mücevherlerimi, kürklerimi de satarız; uzak bir yerlere gideriz seninle.> Jocelvn ona doğru bir adım atınca Killian geriledi. Jocelyn yaklaşıyordu. Killian, «Yapma!» dedi. «Gelme yanıma, Joceleyn. Ne olur, rahat bırak beni!» Kız, «Jocko ne var? Ne oldu?> diye inledi gene. «Sen de mi bana düşman oldun, Jocko? Ama dünyada senden başka kimsem yok benim.» Sen de mi, Brütüs? Evet ben de!. • Bana düşman olrna, Jocko. Seni seviyorum. Senin hatırın içindi... boşanmak meselesi de, Angelo da... hep senin uğruna, sevgilim.» Killian onun yaklaşmasını önlemek için elini uzattı. Jocelyn bu eli kendı iki eliyle kavradı. Genç adam tüylerinin diken diken olduğunu hissetti. Diz lerınin bağı çözülmuş, her yanı tıtnyordu. Jocelyn onun bu bır aniık bocalamasmdan faydalanaralc boynıına sarıldı. Yanağını onun yanağma yasladl ve Killian dudaklannda onun göz yaşlarının ılUt tuzunu duydu. «Beni sevmekten vazgeçemezsin artık, Jocko! Senin uğruna adam oîdürdum ben. Beni bırakamaz sın!» Genç adam bir an bağrma bastı onu. Öyle bir sıktı ki kızın nefesinin kesildığini hissetti. Sevgi miydi bu? Bırbırlerine karşı duydukîarı bu şeyin adına aşk denebilir miydi? Killian bırden. «Hayır'» diye bağırarak olanca hızıyla Jocelyn'i itti. Kız sendeliyerek küpeştey» dayandı • Jocko neyin var senin?» Genç adam, «Bir ürperti geldi. diye cevap verdi. «Viski istıyorum Git kaptana sor bakalım. vis ki var mıyrnıs?> Kız kamaraya gıdince Killian kıç tarafa koştu ve kayığa atladı. Ipi çozmese çalısırken yukarda bir kapı açıldı ve Jocelyn gene ortaya çıktı. «Jocko!» diye can havliyle bağırdı. Genç adam, «Bes dakıka için kıyıya gidıyorum» dedı. «Aspirın alacağım. Simdi dönerim.» Jocelyn, .Beni de a.! dedı ve demesiyle kayığa atlaması bir oldu1. Kayık şöyle bır çalkalandı. Nerdeyse devriliyor du. Devrilmedi ama kurek'.er denize düşmüştü. Killian. «Atlayıp kürek'eri almalı» dedı ve bajladı pabuçlarını çıkarmağa. Kız, «Çabuk ol» dedi «Akıntı onları alıp götürmeden.» • Çabuk oluyorum zaten» diye söylendi Killian. Ceketini çıkardığı gibi atladı denize. Buz gibi. Genç adam yüzmeğe başladı. Amacı motörün suva vuran ışığından uzaklaşmaktı. Karanlık yere çıkmak. Motörün güverte^inde bir tangırtı duydu ama ne olduğunu duşunmetii bile. Ttlotdr geçmişte kalmıştı artık. Killian kaçıyordu kol gücünün bütün hızıyla kaçıyordu. Bir ara kulaç atarken arkasına baktı. Kayığın içindeki uçuk beyaz hayaleti seçti. «Jocko iyısin ya?» Genç adam o kara, buzdan soguk suyun için» den. «İyiyim, mersi'» diye cevap verdi. Uzaklaşıyordu. Şükürler olsun, Tanrım! gitgide uzaklaşıyordu ondan!. (Arkası var) İ L AN Devlet Orman İşletmesi Silifke Müdürlüğünden Mlitarı Bölgesl Silifka Deposa Çamdüzü Cins ve N e v ı m . Stn. Nor. B. Ç. Tomruk HL Sın. K I M B. Ç. Tomruk n . Sın. Çam Mad. Direk Kalın Çam San. Odunu înce Çam Sanayi Odunu Çam Sırık Ade 914 4537 3165 5159 Ster » M3 Parti adedl 3 15 4 10 4 1 Muh. Bedel< 1 M3. pü L l 225.00 175.00 160.00 140.0C 50.00 50.00 151.009 547.783 128.499 270^49 229.000 23.000 1 Yukanda cinsi, miktarı yazüı emval açık arttırma suretiyle satıja çıkanlmıştır. 2 Açık arttırma 6. Mayts. 1969 tarihine rastlayan sah günü saat 10.00 da Silifke Orman Işletmesi Müdürlüğü binasında yapılacaktır. 3 Sanayi odunu sabşlarma yalnız ambalaj sanayii ile iftigal edenler iştirak edebilirler. Satıja çıkarılan her parti için ",'n 7,5 hesabiyle geçici teminat alınır. 4 Bu satışa aıt Şartname, llân, Tevhit cetveli Ankara Orman Genel Müdürlüğünde, Mersin Orman Başmudürlüğünde, Mersin, Adana ve Karaman Orman îşletme Müdürlüklerinde ve işletmemizde görülebilir. 5 Ahcılarm belli gün ve saatte Komisyona müracaatları ilân olunur. J,Basın; 14471/4909)