22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE tKÎ 10 Mart 1969 CUMHURÎYFT NATO SÎRATEJİSİ yurtta cereyan eden protesto yürüyiisleri ve müessif kaıılı olaylann heyecanı, ve dikkatleri çeken mabiveti itibariyle de Sayın Bakanın dıs politika ilişkileri üzerindeki görüsleri kamu oytı önünde mnhtelif açılardan tariışılaraamıstır. Yalnız, Sayın Nadir Nadi bir başmakalesinde, Bakanın «tarafsızlık» hakkındaki göruşlerini elestirmistir. Biz de. olaylann durulduğu hal içinde, NATO stratejisi ile gerçekler arasındaki farkı ortaya koymak arzusundayız. Sayın Çatlayaneil'in NATO stratejisi hakkındaki izahları, nluslararası bir perspektif içinde sıralanmakta, bölgesinin icaplarıyla olan iliskisine hiç temas etmemektedir. Atlantik ötesi devletlere ait düsüncelerin; çok genis bir coşrafî bölgeje yayılmıs bulunan ittifakın kanatlarındaki siyasi coğrafyaya, askerî ve ekonomik doruma o tarzda bir aksi veva intikali vardır ki, ' a noktaya gelinince, ittifakın muayyen bir zümre görüsünden nzıklaşarak ulusal çıkarlar üzerinde dikkatlerin toplanması zarureti belirmektedir. Zaman zaman yapıp yarım bıraktıgımız, fikrî anlaşmazlıklara girdiğimiz nokta da bndur. Arada sırada dıs politikamıza Osmaniı Devletinin son yıllarından kalan bir anlayıs hâkim olmaktadır. Bn politikada: biivük devletlere, onların baskısıvla defil de. kendi armmnzla ve asırı bir sekilde meyletme ve görüslerini kabul etme zaafı; bir kolavlık, zümre çıkarlan rörme alıskanlıgı: kendini akıllı sanneden. haddizatında kimsenin ilgisini eekmiyen bir sark zekâsı vardır. Kendi görüsümiizü dejil de, baskalarımn siyasi dilini kullanmak daha hosumuza gitmektedir. tktidarlar böyle bir politika içinde bnlnnnnca. su veya bn sebeple diplomatlarımız da mahalli gerçeklerle iliskilerini kesip; çok sevler söylemek. fakat hiçbir şey dememek (ribi 19. asnn diolomasi incelik ve zarafetine bürünmeH tercih etmektedirler. ayın Dısişleri Bakanı t. S. Çağlayangil* S in Millet Meclisinde yaptıgı bütçe konnşmasının üstünden bir süre geçmiş ve EMEKLt AMtBAL de|il, stratejik ve taktik nükleer silâhların kullanılma zamanı ve yetkisindedir. Rnsyanın nükleer dengeyi sağlamasıyla imtaa tehdidi Araerika'ya >ayı1dığı zaman is deiişmistir. Nükleer silâhlar yalnız bir taraf üzerinde caydıneılık etkisini göstermez, taarrozda da, savunmada da bu karsılıklı olur. Dolavısiyle. Araerika da savunma stratejisinde bir cayma mecburiyetini du\mustnr. Bu halde strateji deÇisiklîgi ile NATO'nnn yaptığı; Kremlin'i savastan eaydırmak defil, ittifakı sarsraadan kendi içinde büyük devletler, özellikle Amerika, üzerindeki artan riski azaltmak, bnnu klâsik savas anlamı yoluyla bütün NATO sahasına yayraak, Amerikaya intihar mı tavizrainoktasında bir düşünce zamanı hazırlamaktır. Amerika, savasın hemen basında nükleer bir savastan kaçınınca, Avrupalılar da topyekun bir savastan sakınraanın yolnnn aramıs. bu imkânı da strateji içinde ayınm yapmada bnlmustnr. Ba da, savaşın (çenel) ve (bölgesel) olması keyfiyetidir. Gerçekte de. Merkezî Avrnpa'ya yöneltilecek bir tecavüzün nihaî hedefinin Amerika olması sebebivle bu tarz bir yohın nükleer çatısmadan geçecegi, dolayısiyle de Rnsya'nın bSyle bir yanlıs hesabı yapmasının mümkün olmıyacağı inancı yavçın bir hale çelmistir. Buna mnkabil, bilhassa saç kanattaki. yani Akdeniz ve Ortadogu'daki genel durum ittiJak üyelerine bölgesel bir savasın ihtimalini benimsetmiştir. Bn iki anlayıs. stratejide bir ayınm eetirmiştir. Bn noktada Türkiye, prensipleri kabnl etmekle beraber bövle bir ayınma itiraz etmis ve eier bir ittifak mevcnt ise, ister klâsik, ister nükleer silâhlarla olsnn «caydıneılık» ve «inandırıcılık» vasıflannın tüm olarak bütün fivelerin tepkisinde anlaraını bnlacağı tezini savunmus ve bilinen sebeplerle muvaffak olamamıştır. Sa>ın Çaflayangil konuşmasında bu noktaların hiçbirine temas etmemektedir. 0 Yeni stratejinin uygnlanmasında, savas klâsik silâhlarla baslayıp mütecaviz durmaı ise, ikinci kademe olarak taktik nükleer silâhlara basvnrulacaktır. îani, ba silâhlar, isgale ugrayan ülkenin öx topraklan üzerinde kullanılacak, düsmanla beraber mahalli nüfns ve imkânlar da imha edilecektir. Kaldı ki, mütecaviz bu alanda da üstündür ve böyle bir hareket ona taktik nükleer silâhlan knllanmanın bnkuki imkânlanm da vereceğinden, ülke içinde tahrip alanı daha da genişlerais olacaktır. Ülkesini savunan bir devlet acaba böylesine bir harabiyete nğramayı mı kabnl edecek, yoksa klâsik işgali daba az tahripli bir ortam içinde tutmaya mı çahşacaktır? Bunlar diisünölecek meselelerdir. Sayın Çaglayangil, Amerika ve Ingiltere için bahis konusu olmıyan bu hnsnsu, onlar gibi, onlar açısından rahat bir münakasa olarak ortaya getirmektedir. Bütün bn ihtimaller, bölgesel bir savaş için mütecavizi ne inandınr, ne de caydıncı bir etki altına sokar. Q Bir küçük olay vukunnda saldırgana nükleer silâhlarla hücum etmenin (sinege balyozla hücum gibi) bir şey olduğu esprisinin îıem gerçek, hem de ciddiyet ve ağırbaşlılıkla hiçbir Iliskisi yoktnr. Burada, saldırgan • • • • merhumunun anlamı, Varşova Paktı devletleridir. Nükleer silâhlar sahasında bizim ittifakımızla söz götürmez bir şekilde denklesme •••• ••• saglıyan, klâsik silâhlarda bizden üstün olan • • ••• ve bn hale geldiçi için de kendisi herhangi bir değisiklik yapmazken bize strateji değistirten bir güc sinefe benzetilirse, bunun mantığına dostu da, düsmanı da güldürmek işten bile defildir. Çocuğn azarlama esprisine gelince; bn, yukandakinden de sakattır. Zira, Rusya'nın nükleer silâhlan yok iken veya daha tesirsiz ••• •••• bir seviyede iken (kitlevi mukabele) doktri • ni NATO tarafından ortaya atılmış ve ittifak bn snretle Rusya'nın yakasına yapışarak onn sarsmıstir. Rusya aradaki farkı kapattıfı zaman da o bize (çek elini, kafanı kıranm) divebileeek bir dnruma trirmiştir. Bn halde, NATO nükleer gilâhlardan elini çekmis ve stratejisini de defistirmistir. Böylece biz onn kapının arkasına kapamamıs. o bizi, kendi •••a ••• kendimizi kapının arkasmda cezaya soktnr • •••• mnstur. Bnnlar, duruma misal oltnıyacak sekilde gayriciddî sakalardır. Bn sebeple, ynkarıda diplomasiraiz için (çok sevler söylemek, •••• •••• fakat hiçhir şey dememek) eçiliminde bulun •••• •••• •••• •••• '"••£unu ifadeye mecbnr olmusnzdur. •••• Q üçüncü maddedeki hüküm. olması lâzımgelendir. Eger bn dogrn ise, Bakanın u«un nzun bahsettigi ve bizim de de|indiîimi« strateji nedir? Neden bu stratejinin bölgesel savaşlar anlamı üzerinde Türkiye 19€7've kadar ısrar etmis. NATO içinde uzun müzakereler otmnstur? Bn strateji Bakanın ifade ettiÇi ribi ortak savunma ve tedbirierinin otomatik islemesine imkân vermiven blr fren oldnSn içindirki, altı yıl münakasası yapılmıstır. Sayın Bakanı bn kanıva çötüren son NATO Bakanlar Toplantısmdaki bildiTİ ise, bilinmelidir ki, bnnlar vesikaiardaki müesses nizamlan değiştiremez. ••• NASIL VERGI Sezaı ORKUNT Ticarî kazançlarla ilgiH bazı sorunlar Lütfü NALKESEN I VERECEKSİNİZ Dünyada ve TDrkiye'de CiA propaganda yayınları M G.V.K., Bakan ne diyor ? TO'nun «Kitlevi mukabele» doktrini tnandırıcı ve caydıncı olmak vasfını kaybetmistir. KUçSk çapta bir olay vuknnnda nükleer silâhlara derbal basvurmak karsılıklı intihara gitmek demektir. Bana göre hazırlanmış ve tertiplenmis knvvetlerin müessir bir şekilde kullanılması da miimkün defcildir. Günümüzdr, basarılı bir stratejinin en önemli özelliği «cavdırıcılık» vasfına sahip olması, yani, karsı tarafın bir saldırıyı tasarlamaktan vıldırılabilmesi, vazgeçirilmesidir. Ru durum, «Esnrk mukabele» doktrini ile düzeltilmiştir. Bn strateji, mnhtemel bir mütearrmn girişece£i bir hareketi âkim bıraktırma maksadiyle kulIanılacak silâhlarda tırmanmaya kapıyı açık tutmakta ve isin topyekun bir nükleer savasa varabilecegini de hesaba katmaktadır. Bunu bilen mütearnz da, düsündügü mahdut hareketten vazçeçmeyi yef bilecektir. ayın Dısişleri Bakanı özetle diyor ki : S0 Nükleer denge mnvacehesinde, NA A Savın Bakanın iki bemctisi vardır ki, cak önerolidir. Bunlardan biri «Nâkieer silâhların kazandiih dehset karşısında. kfiçük bir olav vnkuunda dahi nükleer silâhlarla saldırcana bücnm etmek tehdidi. sinejfe balyozla hücıım etmek gibi bir garabete intikal eder» dir. Diferi. «bir çocuga (çek elini. kafanı kıranm) dedigimiz zaman cok fazla korkmuyor. hattâ umursamıyor, binnetice tehdidi ciddive almıvor. Ama, (çek elini, seni kapı arkasına kanar. iki saat tntarım) dersem, eeçen jrün de bövle bir cezava çarpıldığı için tehdidimİTden korkabilir» dir. tİ NATO'nun esnek mukabele strateiisi, bir NATO ülketinin saldırıva utTaması halinde bn ülkenin tonraklarında bölgesel bir savas yapılacagı mânasına gelmez. NATO icindeki ortak savunma plânları ve tedbirleri 8vIe«ine tanzim edilmislerdir ki. herhangi bir saldırgan daha bidavette NATO'nun tüm mukabelesiyle karsıiooraktır. Simdi bn görüsleri aynı sıra altında eleş**lim : Q Sayın Bakanın bn mütalâalan, Amerikan ve tngiliz delegelerinin görüslerini kabnl ettirebilmek üzere ileri sürdükleri fikirlerle avnı paraleldedir. Bnnlar. Atlantik devletleri arısından nveun ve tabiîdir. Fakat. nrlara gidiidikre mahiyeti degismektedir. Türkiye de, bn urlann en önemlisi oldufnna eöre, cofn zaman prensipte deiil de teferrnatta daha baska bir titizlik eösterilmesi eerekmektedir. Bizim föriis açımız. burada Atlantik devletlerinden avnlmak zornndadır. Sövle ki : • Stratejinin her sart altında «inandıncı» ve «caydıncı» olması doğrndnr. Aneak, a«keri olarak bn stratejinin de eayâıncılık Tjjfı oldn^nnn kabnl etmek oldnkça çüçtür. Zira, nükleer silâhlar ister baslangiçta, ister birkaç «rün veva hafta sonra kullanılsın netice aynıdır. tttifak nasıl bir strateji yapars» yapsın nükleer silâhlann etkisi mntlaktır. Stratriilerin temeli de simdilik bn nihaî silâlıın eiicünde vatmaktadır. Bir mütecavizi, stratejilerin sekli ve ismi degil, dayandığı «ilâhlann mahiveti cekindirir. • Kitlevi mukabele doktrininde. küeiik olavlarda nükleer siiâhlann derhal kullanılma<îi dive bir sey voktnr. Böyle bir sey de düsünülmemistir. Eski stratejiye b5yle bir atıf. o strateiiyi bilmemektir. • Klâsik knvvetlerin hazırlanıs ve tertiplenis sekillerinde; dün de bngün de herhanei bir defisiklik voktnr. Eski ve yeni strate.iide de askerî imkân ve kabiliyetlerimiz ve klâsik silâhlan knllanma azmimiz aynıdır. Bu knvvetier. eski stratejinin «kalkan» rolünde ne yapacak idiyse, burfn de «kılıç» roliinde aynı savnnmavı yapacaklardır. • Ynkandaki paraeraflarda sörülÜTor ki. strateji degisikliii neticeve etkili defildir. O halde. Savın Bakanın izahlarının arkasmda sö\lenemiven baska bir çercek vardır. Esasında, değişen hnsns silâhların tertiplerinde art ayınm gelir ver^si beyannamelerınin verildıği devre olması itibariyle, Gelir Vergısi Mükelleflerınin bazı sonınlarma temas etmenin faydalı olacağı düşuncesiyle bu yazıyı kalerae abnış bulunuyoruz, Bılındiği gıbi, Gelir Vergisi Kanununa göre gelir, bir gerçek kışi nin bir takvım yüı içinde elde ettiği kazanç ve ıratiannm safi tutandır. Ticari ve zirai kazançlar, ücretler, serbest meslek kazançları, g. menkul ve menkul sermaye iratlan ile sair kazanç ve iratlar kanunda gelirin unsurları, çeşitleri olarak nazara alınmışlar dir. Biz, bunlardan ticari kazançlar la ı'ıgili bazı sorunlara, mükelleflerı aydınlatmak bakımından kısa ca temas edeceğiz; bütün ticari ka zançların burada aynntılarıyla an latılması mümkün bulunmadığından, ancak tereddüt gösterilen konuların bazılarını ele alabileceğiz, nuıarın uazıidr: 37. maddesinde her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançları ticari kazanç olarak târif etmiştir. Kazançlan. bazı şartlar ve kayıtlar dahilınde götü rü şekilde tesbit edilen mükellefler istisna edilirse, esas itibariyle ticari kazançlar gerçek usulde tek lif edüir. Yâni gerçek hâsılattan kanunen kabule fayan masraflar düşürüldükten sonra kalan sâfi miktar gelir vergisi matrahına esas teşkil eder. Gelirlerini gerçek usulde tesbit etmek zorunda bulunan ticari ka. zanç sahipleri, I. ve n . sınıf tüccar olarak ikiye aynlmışlardır. L sınıf tüccarlar, yıllık alışlan 400.000. lira veya satışlarının tutarı 440.000. lirayı aşanlar olup, bilânco esasma göre defter tutarlar. II. srnıf tüccar addedilenler ise, alış veya satış tutarları, yukarda verilen rakamlara ulasmayanlardır. Bunlar isletme defteri tutar. Ancak ticaret jirketleri (Kol lektif, âdi ve eshamlı Komandit, Limited ve Anonim ve Kooperatif Sırketler) alış ve satıjlan yukardaki hadlere ulaşmasa dahi, bilânço esasma göre defter tutmak zorundadırlar. ıtasrfdır? B H:: Eleştiri üi! İR SINIFTAN DtĞERİNE GE. ÇİŞ NASIL OLUR: Bir hesap dönemindeki iş hacmi yukarıda belirtilen hadlerden V» 20 yi asa cak surette düşük bulunan I. sınıf tüccarlar mütaakip yıldan; arka arkaya üç hesap döneminin iş hacmi yukarıda verilen hadlerden c o20 ye kadar duşüklük gösterenler de bu üç yıldan sonra II. sınıfa geçıp isletme hesabı esasına göre defter tutabılirler. Buna karşılık, n. sınıfa dahil olup isletme hesabı esasına gore def^r tutan bir mükellefin iş hac mi; 400.000. alış veya 440.000. liralık saüş haddini » ' a 20 yi aşan bir surette fazlahk gösterirse mütaakıp yıldan; arka arkaya iki dö nemin iş hacmi bu hadleri »o 20 ye kadar aşarsa, bu iki yüı tâkip eden yıldan itibaren 1. sınıf tüccar ola rak bilânço esasına göre defter tutmaya başlarlar. Ancak, bilânço esası. kayıt ve iş lemlere açıkldt getirmesi itibariyle tercih olunmalıdır. Geçen yıl içinde Clande Julien'in cAmerıkan Imparalorluğu> adıyla bir kitabı çıkmıstı. Büyük yankilar yapan bn kiUptan bir bölümü Oktay Akbal çevirerek aylık Cep Dergisi'nde yayınlamış. Amerikan gizli easuslnk örgütü ClA'nın, yazarları, yayınevlerini, dergileri nasıl satın aldıgını anlatan bazı parçaları bugün kösemize buynr etmekten kendimizi alamadık. Clande Julien. şerçekten ciddî bir inceleme sonucn olan kitabında di\or ki : « 1947'den bu yana dünyanın hemen her yerinde, yük«ek öğrenim gençleri 97 Amerikan kütüphanesini, ya da kültür merkezini yıktılar, yaktılar. Böylelikle tehlikesini farkettıkleri bir "kfiltür sömnrgecilifi'ne karsı çıktıklarını rfunyaya gosteriyorlardı. 1965te U.S I S. (Amerikan Haberler Servisi) 14 453.000 kitabı dünyanın dort bir yanına dağıtmak için milyonlarca dolâr harcamıstı. Böyle bir «urüm. Amerikan vayırıcılarını kendine MALİYE BAKANLIĞI cekecekti. çunkü yazarlara parayı USIS ödüyor. kıtabtn incelenmesini ve duzeltilmesini avnı örgut yapıvordu USIS MuHESAP UZMANI dürü Leonard Marks bu konuda ilgi çekiri bilgiler vermiştır lıği tedbiridir. Gerçek kazancın rafından yüzde hesabıyla iş nevi Kalifornıva Temtilcifi Glenard Lipscomp tarafından «orulan bu bunlardan düşük veya yüksek ol' ve maddelere göre ortalama kâr «oruya verdığı yanıtta Amerika Devletleri sınırları içinde CIA' ması mümkündür ve mükellefler hadleri tesbit olunur. Ticaret ernın özel yaymcılar elivie kitap vavınlatmasrm doğru bulmadıden esas itibariyle ıstenen gerçekbabı ile ımalâtçılarda satılan mağını soylemıstır. lkisı arasında şoyle bir konusma geçmiştir • lerin beyanıdır. lın malıyet bedelıne, bunlar dışınLipscomp «Bu kitapları yabancı nlkelerde propaganda da kalanlarda isletme giderleriamacıyia mı satıvorvunuz?» ne bu nısbetlerin uygulanmasında Marks «Süphesiz öyle.j» bulunan gayri safı kazanç ile, mü Lıp=comp «Amerika içinde de propaganda olsnn diye mi kelleflerin beyannamelerinde göseselâ bırcok yerlerde özM kosatısa çıkanyorsnnuz?» terdikleri gayrisafi kazanç vergi misyonlarca eczacılar için "o Marks «Hayırj dairesi tarafından karşılaştırılır. 15 kâr haddi tesbit edümiştir. New York Times gazetesi söyle alay ediyor : «Tabancı Mükellefterin beyannamelerinde Eczacılar da 'o 15 civarında ga>Ti okurlara propaganda olsun dive basılmıs bir eser, Amerikalı gösterdikleri gayrisafi kazanç orsafi kazanç beyanında bulunmuşokura dürüst ve objektif bir kitap diye snnuluyor.» talama kâr hadlerine göre buluna iardır. Ancak perakende satış yacak kazançtan düşük bulunduğu Eli ne denli bereket'i olur«a olsun. «ömürgeci bir iktida'. pan eczacılar da gayrisafi kazanç ve duşüklük sebepleri izah olunkendi yurttaslan ile somürgelesmiş insanlar arasında böyle bir nisbetinin °'o 25 ve hattâ peşin ismadığı takdirde, mükelleflerin be kalite ve yaratılış ayınmı yapmak zorundadır. kontosu ile c'o 35 e kadar çıktığı ko yanlan yerine. ortalama kâr had laylıkla tesbit olunabildiği cıForeign Affairs adlı ciddi dergi. Nisan 1966 sayısıntfa cYu lerine göre bulunan miktarlar ver zü olmıyan Vietnam» haslıklı bir makale vayınladı. Yazıyı yahetle °i 15"e göre yapüan gayrisagı matrahına esas tutulur (G.V.K. zan George A. Carver. Yale ve Cbcford'u bitirmis, Asva sorunfi kazanç beyanı maliyece yeterm. 111). ları ve politika kuramlan uzmanı, «avgıdeğer bir üniver'site siz bulunmuş ve bunlardan ikmauyesi olarak tanıtılıvordu. Yazdığı makalede Amerika'nın Viet Toptan ticaret yapanlann kıslen vergi istendiği gibi ağır vergi nam polıtikasını sonuna kadar haklı bulduğunu söylüyordu men de olsa yaptıklan perekende cezası tarhiyatına da muhatap olBakın skandal isin neresinde' Bütün Amerikan gazeteleri bövsatışlara da bu hükümler uygulamuşlardır. Ortalama kâr hadlerine le bir davranışa karsı çıktılar • Foreign Affairs dergisi George nır. Bu esasın uygulanması için, rıayet ettikleri. bu sebeple mesuA. Carver'in bır CIA ajanı olduğunu söylemeyi unutmuştu.» mükeliefin beyanı ile, ortalama liyetlerini yerine getirmis olduk kâr haddi esasına göre bulunan Tazar Clande Julien bnndan sonra rakamlar vererek CIA' ları yolundaki savunmalar gerçek gayrisafi kâr arasındaki farkın nın yayınevlerini ve yazarlan nasıl satın aldıgını anlatıyor, ve ler karşısında yetersiz kalmış % € l.OOO. lirayı aşması ve beyan edi devatn edivor : ilgili mercilerce şayanı kabul gölen gayrisafi kârın duşüklük serülmemiştir. Çünkü asılriayeto« U.S.I S. propagandasına hizmet eden heyecan uyandıbeplerinin inceleme komisyonu talunması gereken bu hadlerden zi ncı kitapları vazdırmak ve yayınlatmakta basit bir yol izlerafından kabul edilmemiş bulunyade gerçeklerin beyannameye ak mektedır. Dışisleri Bakanlığının veya ClA'nın aktüel bir konuması şarttır. settirilmesidir. da gizli beleeleri açıklıyacagı bildirilir. Bir yazarla anlaşmava Ortalama kâr hadleri esası bir varılır, yazılacak kitap üzerinde U S.I.S. tam bir kontrol hakYukardaki misal ortalama kâr çok vergi mükellefi tarafından yan kına sahip oldugu halde bu gizli belgeler o yazara verilecektir haddine tâbi diğer işler için de lış anlaşılmıştır. Bazı mükellefleNew York Times'ta James Reston vazıyor : geçerlidir. Bu hadler bir mukayere gore ortalama kâr hadleri mal « Gazeteeiler, yazarlar. edebivatçılar zengın insanlar dese ölçüsü, bir vergi güvenliği tedların ne nisbette kârla sablacaüllerdir. trlerinden coiu maddi çıkar karşısında kendilerini biri olup aksinin ispatında mükel ğını gösteren bir cedveldir; diğer tutamaz, C T A da dtlediti zaman bnnlardan vararlanabilirj» lefleri ilâve vergi ve cezaya mubir kısım mükellefler ise satışlaPara ister U S.I.S. ten gelsin. ister CIA'dan. kaynak aynıhatap olmaktan kurtaramaz. nnda sağladıkları fiili kâr nisbedır. Amerikan liberal aydınlan 1967'de bazı üniversite çalısükellenerin çok tereddüt Ptti ne olursa olsun ortalama kâr malarma ClA'nın malî yardımda bulunduSunu öğrenince büyük tıkleri diğer bazı hususlar, hadlerine uygun beyanda bulunbir iğrenme duvdular. Bu paranın «pig bir kaynak» tan eelisi konular da elbette vardır ve mak zorunda olduklarını düşunonların düriistlüklerini ve ünlerini dısarıda lekeliyecekti. olacaktır. Fakat bu yazının hacmi mektedirler. Gariptir ki. bu islerde CIA ile Ford vakfı arnı torbanın Bu görüş ve kanaatler yanlış. ya bütün bunlann açıklamasına yetiçinde bulusuvorlardı. Üniversite. politika. hükümet. CIA. vamemektedir. Bunlara da fırsat hut da eksiktir. Turk Gelir Vergi kıflar. arasmdaki sınır nereden geçiyordu? îseal altmdaki Alsi sistemi prensip olarak gerçek ge bulursak temas etmeye çalışacamanya'da Yüksek Komiserlik yapan John Mc Cloy, Ford Vakfı gız. lir usulünü kabul etmiştir. OrtaBaskanhğına getirilmisti. John Foster Culles ile Dean Rusk lama kâr hadlerinin götürü bir ver Bakanlık koltuftuna oturmadan önce Fockefeller Vakfının ba?gi sisteminin uygulaması mahiyekanlıgını vapmıslardı. George Mc Bundy. Baskan Kennedy ve tinde anlaşılması yanhştır. SadeSerbest meslck Başkan Johnson'un milli savunma islerindeki özel yardımcısı ce gerçek kazançlannın tesbitinde olduSu zaman CIA İle iUskileri yönetivordu. Bundy, Bevaz Sasalıiplerinin ödevleri zorluk bulunan bazı iş ve mükelray'daki görevini bırakmca John Mc Cloy onu Ford Vakfının Yazan: leflerin beyanlannın kontroiü ba basına getirdi. McCloy'un Almanya'daki yakın iş arkadası, eski kımından kabul edilen mukayese Frknn ALTACA casusluk örgütü albayı Shepard Stone, Ford1 Vakfınm milletölcüİprMir: V>ir rp«it verei ffüvenlerarası işleri müdürü oldu. «Kültür Hürriyeti Kongresi» tarafından yayınlanan Prenves, Encounter, Quademos dergilerinin CIA tarafından be«lendjj{i^rezaleti ortaya çıkınca. bu^dtreilerp ^ardım «jfcr:ak gâ»e*ini Torâ Vakfı"«zdllr*e aldi ^ * ? £ Görüttoar kfialer ieiçe sarmıstır. YBkarıda.a4)ı J « n bü^Bn knrflttffartrt •"rtrkTve'ffe genis koflarr*farWır.' Ve'TBrkiye ClA'nın propaganda agı içindedir. îağmur gibi yagmaktadır CIA yayınları ülkemiıe... Ornek N N YARIN: VEFAT Merhum Yelkencızade Sukrü Bey hafidi, merrrum Nadir Bey ve Nevıye Harumın oğlu, Emel Yelkencı'nin sevgili ve kıymetU eşi, Hilmi Daregenli'nin vefakâr ağabeyi, Sinan Yelkenö ve Nadir Yelkenci'nin babaları, rnerhum Dr Alâeddin GUndero ve Makbule Gündem'ın damatlan, Ümlt Gündemin eniştesl, Münire Yelkenci, Emlre tskefyeli, Emine Yelkenci'nin yegeni, Mithat Yelkenci, Nesime Saka, Verda Kortan'ın halazadeleri, Samı Saka, Aylâ Yarkent, Ali Şükrü Iskefyeli. GUlçin îskefyeli, Kenan tskefyeli, Rıza tskefyeli'nin teyzezadelert L . f • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • » » » • • » • • • • • • • • • • • » • • • • • • • • ENVER YELKENCİ tedavi olmak üzere gıtöği Londrada 6/3/1969 gıinü sabahı vefat etmiştir. Merhumun cenazesı Bugfin öfle namazını müteakip Teşvıkıye Camiinden kaldınlarak Zincirlikuyu, Asri M e > zarhktaki aile makberesine defnedilecektlr. Allah rahmet eyleye. AtLESl (Radar Rekiâm: 259/2468) Müessesemizin kurucusu, büyük iıısan MAKINA ARANIYOR Taliplerde aranılan vasıflar: 1 tyi tngilizce bilmek, 2 35 yaşını doldurmamış olmak. tşletme tecrubesine sahip olmak tercih sebebıdir. İsteklilerin P.K. 542 Beyoflu adresine «Mühendis» rümuziyle müracaat etmeleri rica olunur. • • Ortalama kâr hadleri • • • • • • • • » • • • • » • • • • • • • • • » » » » » » • • • • • • • • • • • » • • Moran: 505 2474 Sonuç ir ittifaka dahil olmak, her seyden evvel tehditleri azaltmak, müsterek savunma azminin şemsiyesi altına çirebilmek içindir. '*Tehditleri artırıcı strateji anlamlan, aksine süpbeler ve hattâ buçün otdngn tfbl ittifaktan çıkma düsünce ve tezini getirir. Bn itibarla, soromlu sahıslar baskalarının ifadelerini nakil yerine, ittifak içindeki durumu düzeltici tedbirleri arastırmak zornndadır. O da, bir savaş ihtimalinde, silâhların şekli ne olnrsa olsnn, savasın müstereken karşılanma inancınm vesika ile tesbitidir. «înandıncıhk» ve «cavdıneıhk» nosyonlan temel gücfînü bu istirakten alır, arkasındaki silâhlar da ona destek olnr. Avrıca, yeni stratejinin getirdiği endişeler, Genelknrmay'ı daba fazla askeri silâh altında bulundnrmaya ve teçhiz etmeye sevkeder. Bn da ekonomi üzerinde ters etkenler yapar ve daha çok askerî dıs yardıma bagiı bir bale getirir. Bunlar da. strateji ile lliskili olarak eözönünde tntuiması lâzımgelen bir iç sornndur. ii: ¥.1 •••• *•• • •• >••• !••• >••• ;::: !••• !••• )••• !••• M B i!i »•• !••• •••• •••• ••>•• •>••• • ••* •#«• ükelleflerin merak ettikleri konulardan birisi ortalama kâr hadleridir. Kısmen veya tamamen perakende saüş yapan ticaret erbabı ile imalâtçılar, otel, paisiyon, bar, gazino, lokanta, kahvehane kır bahçesi, plâj ve emsali eğlence ve istirahat yerleri işletenler ve her nevi taşıma işleriyle uğraşanlar ortalama kâr haddi esasının uygu lanacağı kimselerdir. V.U K. hükümlerince öze\ hir komisyon U • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • » • » • • • • • • • • • • • • • • • • • • » • • • 1 Enflâsyon ve Iktısatçılanmız 5 TL. 2 Dış Ticaretımız ve Devalüasyon 10 TL. • PROF. DR. ZEYYAT HnTİPOĞLU'nun KİTAPLARI İ I < ssss DogumveTeşekkör «VER YEIKEMCrırin Londra'da vefat ettiğini teessürlerimizle bildirir, kendısine Tanrıdan mağfiret dıleriz. • 5 Fıat Teonsı 7 Msrt 1965 Cuma Rtinö » at 9 d a dogarsfc. annem Özen, babam Mehmet ÖZCAÖLAR'ı ve biıtun aileml sevindirdbn. Doğıımumu yapan çok sayın Jinekoloğ Operatör, Doğum ve Kadın Hastalıklar» Müte hnssısı ENVER YELKENCİ MÜESSESESİ MENSUPLARI (Radar Rekiâm: 262/2469) Dr. Osman Hısım Beyc • •• • •• • • • • •• \e Güzel Bahçe Kliniğiain değerli pcrsoneline yakın ilgıle rinden ötüru te<:ekkur ederim. ASLI ÖZÇAĞLAR ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••» 20 TL. 20 TL. 15 TL. 6 Para Kredı ve Bankacıhk 30 TL. 7 Muasır Para Teorilerı 33 TL 8 fktısadi Durgunluğun Sebepled 10 TL 9 Kâr ve lktisadi Büyüme 10 TL. 10 Türkiyede Bankacıhk 20 TL 11 İsletme Idareciliğinin Esaslan 25 TL 12 İsletme lktisadi 20 TL. 13 İsletme Finansmanı 20 TL. 14 Pazarlama 20 TL. 15 Işletmelerde Organizasyon 15 TL 16 Fabrika Organizasyonu ve Personel îdaresl 10 TL. 17 Maliyet Muhasebesi 20 TL. • 18 Işletmelerde Yatınmlann Pl&nlanmast S TL. J Genel Dağıtımı : 4i AVIL TAYINEVt Vilâvet Karsısı No: 11 • I s t s n b nl • 3 Kolay Iktisat 4 Iktısat llmınin Esaslan i " S î î B lltlllillııtıııuıtııtııiMMiıtııMlıııııııııııııııııtlIHIIıııı ••••••••••••«•••«•••••••••)•••••••••••••••••••••••••••*•••••••••t*b 22 lltllMIMlıııııııııııııııııaııııııtıatıııııııııtıııııııımıiHllıKi . Cumhurivet 2505 Müessesemizin kurucusu ve Idare Meclisi Âzası Müessesemizin Kuruculanndan ve Idare Meclisi Baskanı ENVER YELKENCİ ENVER YELKENCİ vefat etmiştir. Bu kıymetli insanın ararrv.zdan ayrılmasmdan ötürü teessürumüz sonsuzdur. Londra'da vefat etmiştir. Bu çok sevgili dostumuzun ufulünden ötürü en derin teessürlerimizi, ailesine vo dostlanna büdırinz. BİVAT BİDON, VARİL ve TENEKE SANAYİ A. Ş. (Radar Reklam: 260/2470) ENVESTİSMAN SANAYİ A. Ş. (LABEN) (Radar Rekiâm: 261/2471)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle