Katalog

CUMHURÎÎET g Şubat 1969 SAHtFE ÜÇ Dıs Haberler Bu yıl yapılacak genel seçimlerde, komünist «Akelyy e karşı yeni rakipler çıktı MAKARİOS (DIŞ HABERLER SERVİSt) LEFKOŞE Devamü olarak durgım görünen Kıbns'ın siyasî hayatı tamamen değişmiş ve 6 yeni siyasî partinın kısa bir sürede kurulacağı açıklanmıştır. Perşembe gününe kadar, tek örgütlenmiş parti, seçmenlerin yüzde 30'unu toplayan kuvvetli Kıbns Komünist Partısi «AKEL» idi. Kıbrıs'ta, bir günde altı parti kuıuldu KLERtDES Makarios'un özel doktoru solcu Liesserides üe Temsilciler Meclisi Başkanı Klerides ve eski Bakan Yorgacis de parti kurdular Nixon Avnıpn'da NATO'yu coniandifmak için çalışacak Sovyet Amerikan zirvesi de düşünülüyor WASHÎNGTON, Radyolar) vrupa başkentlerini zİ3raret îtmek üzere 23 şubatta Amerika'dan aynlacak Cumhurbaşkanı Richard Nison, amacınjn «Atlantik ittifakını canlandırmak» olduğunu açıklamıştır. Başkan Nixon sırası ile Brüksel, Londıa, Berlin, Bonn, Roma ve Paris'l ziyaret edecektir. Nixon'a Dışişleri Bakanı Rogers ve Dış Politika Danışmanı Kissinger eşük edecektir. Siyasî gözlemciler, Başkan Nixon"un son oiarak Paris'i ziyaret sebebinl, bütün başkentlerin görüşünü aldıktan sonra General De Gaulle ile görüşmek istemesi olarak gostermektedirler. îlerde Sovyetler Birligl ve diğer derletlerle de zirve toplantılan yapılmasının murnkün clacağını söyleyen Başkan Nixon, bu arada başta Senatör Edward Kennedy olmak üzere iktidar ve muhalefete mensup senatörlerin tepkisi karşısmda, yeni bir tahkikatm neticesıne kadar anti ballistik füze rampalan tnşaaUnın durdurulması emrinl vermlştir. Sovyetler Birliğl ile silâhsızlan ma konusunda temaslarda bulunmak üzere olduğu büdirilen Nlxon'un bu karan, bu yoldakl L'k merhale kabul edilmektedir. Diğer taraftan Başkan Nixon, Paris'i ziyaret i sırasmda yuvarlak masa toplantılanna katılan Kuzey Vietnam ve Vietkong terasilclleri ile de görüşmeye hazır olduğunu bildirmiştir. DIŞ BASINDA Rusk'ın halefi A H merikanın yeni Dışişleri Bakanı 55 yajmdaki VVilliam Rogers, aynı zamanda Niıon'un en eski ve yakm arkadaşlarmdan biridir. Okurlanmıza Rogers'in Life meemuası nmhabiri Margery Byers ile yaptığı ilginç bir görüşmeyi sunuyonız: ıç bir Dışişleri Bakanmın pek fazla sevilemiyeceği gerçeği benl üzüyor. Ama aslına bakarsanız bu doğru. Dışişleri Bakanı gerekli olduğu zamanlar Cumhurbaşkanına yöneltilen hücumlarm da bir kısmını üstune alrnalıdır. Kanıma göre, Dean Rusk, iyilik sembolü biı insandı. Onu görmeye gittiğimde bana, «Seninle göriişmekten çok memnunum» dedi. Ben de, «Gerçekten memnunmuşsunuz gib' konuşuyorsunuz» diye cevap verdim. «Oyle. dedi. Dean Rusk'ın, bazı Kongre üyelerine verdiği bir partide, Oni» temsilcisinin yardımeısı ile konuşuyorduk. Kendisi bir zamanlar fut bol oynamış. Günümüzdeki futbolcularm üstün kaUtede olduklarmdan söz ettim. .Haklısmız. dedi, «Iyi futbolcu. başına darbe yerken bile, düşünme yeteneğini kaybetmemelidir.» Dean Rusk hemen söze karıştı: «Tıpkı Dışişleri Bakanı gibi > Başkan NUon benim için «Dunyamn en iyi müzakerecisidir» demişti. Bunun üzerine yanına gittim ve gülerek, «Acaba bu lâfı yeteri derecede inandırıcı bir şekilde söylediniz mi?» diye sordum. Kanıma göre, iyi müzakereci olmak önemii bir şeydir. Fakat buna çok fazla ehemmiyet vermek de doğru değildir. Kişisel davranıslan ilo. problemleri daha da karıştıran jdneticiler muhakkak ki çok zararlıdır. Kişiliğin önemi çok büyüktür. Fakat temel kararlar kisi!prp deşil, gerçeklere dayanır. Amerika sallanıyor lanca gücümüzle sanldığunız, her şeyini kendimi ze örnek aldığımız Amerika sallanmaktadır. Geçen hafta yayınlanan resmî bir rapor. ülkenin ekonomik buhran arefesinde olduğunu göstermektedir. 19fiî ile 1968 Aralığı arasında, tüketim mallanndaki fiat artışı yüzde 4,7 dir. Bunun hayat pahalılığına vuran sonucu yüzde 4,2 olarak belirleniyor. 1968 yılı dış ticaret fazlası sadece 726 milyon dolârdır. 1964 yıluıdaki 7.8 mUyar dolârlık fazla düşünülün ce, durumun tehlikesi anlaşılır. Devlet tahvilleri, 19 uncu yüzyıldaki iç savaştan bcri en yüksek faIzleri vermekledir. 14 milyar dolân bulan iç borçların sıkıntısını çeken Amerikan Hükumeti, yüzde 73'a ulaşan faizleri taksitle ödemej e çalışmaktadır. Ba belirtiler, ennâsyon'un tipik baslangıcına işaret eder. Enflâsyon tehlikesine karşı tutulacak yol ise, ekonomiyi yavaşlatmaktır. Ama, tek merkezden ve ölçülü bir şekilde yavaşlatmak... Ne var kl, Amerikan ekonomi•i, kimsenin elinde dunnayacak ha le gelmiştir. Tavaşlama belirtileri de, enflâsyonda olduğu gibi vardır. Meselâ, otomobil sâtjşlaîT tiüşmektedir. Chrysİer bunu yuzde 12 düşüşle karşılamıştır. Ford, «Continental» ve «Thunderbird» imalâtını durdnrmuştur. Chrysler, 32 bin iKİnin hareketsiz kalması anlamına gelen, imalâtta yüzde 251ik bir kısıntıya girmiştir. Görüldüğü gibi. yavaşlama işsizliğe, hızlanma enflâsyona dayanıyor. İpteki canbaz gibi bu iki yönü de gozönünde tutan Amerikan Hükumeti, Vietnam savaşınuı yarattığı hareketin sona erdiğini görmektedir. lılda 36 milyar dolâr açık harcama yaratan Vietnam'ın yerine, 50 milyar dolâra varacak bir füzesavar sistemi inşası tasarlanmıştır. Ancak, gerek şehirler için yarattığı tehlike, gerekse faydadan ve mantıktan uzak oluşu, bu sistemin inşaına karşı muhalefet doğurmuştur. Sentinelle adı verilen bu sistemin inşaına muhalefet yüzünden ara verildiği bildirilmektedir. Nbcon'ın ekonomik danışmanlar kadrosu ise, bütün bu kanşık durumun içinden çıkacak yetenekte değildir. Chicago ekolünün muhafazakâr ekonomistleri Friedman ve Burns. klâsik bütçe dengeleri içinde, derde deva aramaya çalışacaklardır. Ve sallanan Amerika'nm yeni 11deri Niıon, bütün bu sıkıntılann jukünii taşıyarak Avrupa'ya gelmektedir. Gayesi NATO'yu diriltmek, yâni silâhlanmayı sağlamaktır. Ekonominin dizginlerini ancak savaş sanayii ile elde tutulacağtnı bilmektedir Nixon. Vietnam'dan boşalacak yere, yeni yatınm alanları koymak zorundadır. Ve AvrupaTı müttefikleri, «Nbton ayağımıza geldi» diye sevinecek, «hürriyeti korumak için silâhlanalım» ilkeleri ile yeni soğuk harblere yelken açacaklardır. 23 Şubatta yola çıkacak olan Niıon, Berlin'den Doğu'ya «Hürriyet» diye seslenirkcn, Batıya da «Ekonomik» işaretler yapacaktır. Herkes bilmektedir ki. Amerika'nm anormal ekonomisi, müttefiklerinin sırtına bindirilmiş bir yüktür. Fakat bu yük. aynı zamanda bir sistemin ortakhğıdır da.. Anlamadığımız, Türkiye'nin bu dönme dolaptaki yeridir. Vietnam malı hürriyetlerin bekçiliği ise, Amerika ile ortaklığımızın mâzereti olamaz. Tasarlanan 6 yeni parti s«fcta sağa sıralanraaktadır, fakat kurucularm tümü komünizme karşıdır. Ve çoğu Kıbns Başkanı Başpiskopos Makarios'un taraftandırlar. Geçen sene yüzde 96' lık bir çoğunlukla tekrar Başkan olarak seçilen Makarios, partilerin üstünde kalmak istediğinl beyan etmiştir. Komünistler ise, onlara Temsilciler Meclisinde beş koltuk veren bir anlaşmadan beri, Makarios'u desteklemektedirler. Kıbns'ta partilerin bu şekilde birden çoğalması, birkaç haftadan beri Adada bir siyasî hayat yaratmak ve komünist inhisanndan kaçmmak ihtiyacı k o nusunda devam eden açık tartışmalann üzerine gelmektedır. Çarşamba akşamı, Adanın sağ eğilimli önemli iki şahsiyeti, Klendes ile Yorgacis'in, «Hukumet taraftan Birleşik Demokratik Görüşler Cephesini» desteklediklerini açıklamalan ile, parti çoğalma hareketi başlamıştır. Kıbns Temsilciler Meclisi Başkanı ve Makarios'un halefi olarak sayılan Klerides ile geçen Kasım ayında Içişleri ve Savunma Bakanlığından istifa eden Yorgacis, bütün «milliyetçileri» Birleşmiş Cepheye katılmaya dâvet etmişlerdir. Fakat aksine, birkaç saatin içersinde 5 ayrı grup kendı parti tasarılannı açıklamışlardır. Bunlardan biri Dr. Vassos Lissarides'tır. Adanın komünist olmayan solcusu, Temsilciler Meclisi üyesi ve Makarios'un özel doktoru olan Lissarides, bütün siyasi etilimleri tek bir partide birleştirmenln demokratik olmayacağını söylemiştir. Sağcı gazete naşiri ve 1950 senelerinde Kıbns'ın bağımsızlığı için direnen yeraltı «EOKA» teşkjlâtı liderlerıpden Nüpos Sampson. da bir parti. kurrrŞtktadır. Bilındiği gibi, şimdikl Kıbns Temsüciler Meclisi 1960'da beş sene için seçilmiş ve sonradan sü resi yıllık Başkanlık emirnamesi ile uzatılmıştır. Bu yıl içinde, 1960 tan bu yana Ada'daki ük genel seçimler yapılacaktır. O Pekin, Amerika'yı prolesto etti: «Nixon da johnson kadar aşaeılıkfir» [DIŞ HABERLER SERVİSt] PEKtN Holânda ve Amerika'yı protesto eden K. Çin, «kaçırılan» diplomat Liao Ho Şu' nun derhal ıadesini ıstemiştır. Pekin notası Amerika'ya karşı gayet sert bir ifade kullanmış ve «Nixon ile Jobnson'ın aynı inde yaşsyan çakallar oldnfnnu» ileri surmüştur. Çin'in protestosunda kullandığı ifade, Pekin yonetiminin bu ayın sonunda Varşova'da iki ülke arasmdakl büyükelçilik düzeyindeki görüşmeler b«şladığınoTa, Amerika Birleşik Devletleri veya yeni Amerikan yönetimine karşı tutumunun değişmiyeceğini göstermektedir. Â Sayın Başkan, yardımcınız Spiro, yanınıza g«lmek Istiyor. Kennedy dâvasında önemli bir Shaıv ile Osıvald buluştu» Rcsmî bildiri Liao ile ilgili resmî bildiride, «Bu olay Amerikan Hükumetinin Holânda Hükumetiyle işbirlifi yaparak Çin'in aleyhine hanrladığı kasıtlı bir komplodur. Liao olayı, Çin Halk Cumhuriyeti ve 700 milyon Çinliye düşmanc» davranan Niıon'un da selefi Johnson gibi aşagılık oldnğnnu ortaya koymnştur» denmektedir. Liao Ho Şu. Çin'in Holânda Maslahatgü^arLJını yaphıaktayken geçen ay Holânda makamlarına sığınmıs ve Amerika Birleşik Devletlerinden siyasi sığınma hakkı istediğini bildirerek hafta basında Amerika'ya gitmiştir. Ancak kullanılan dil'in sertliği de aşıp kabalığa yönelen ve bu arada Nixon ile Johnson'u «aynı inde yasayan iki çakal» olarak nıte'.eyen muhtıra hakkında siyasi gözlemciler şöyle demektedirler : « Şu'nnn iltica etmesinden dolayı Pekin hükumeti aşırı bir kızginlık gösteriyor. Bu da egki Maslahatgüzann Batı Avrupa' daki Çin casnslnk şebekesini yönettiŞŞine dair yayılan haberlerin doğrnlnğunu ifade eder bir anlsm taşımaktadır.» Nixon ve Brejnef Nâsır'a mesaj gönderdi KAHtRE. (a.a. HA) an resmî El Ahram gazetesinin dün bildirdiğine göre, Başkan Nâsır, Washington ve Moskova'dan, «Her ikisi de Ortadoğu sorunnyla ileüi» mesajlar almıştır Moskova, son on gün içinde Kahire'ye ikinci mesajım göndermektedir. El Ahram, Sovyet notasının da Nâsır'ın daha önce Sovyet Parti Sekreteri Leonid Brejnev'e gönderdiği mesaja cevap niteliği taşıdıgını belirtmiştir. Gazete devamla. «Her iki mesajın da Ortadoğu sorunu ve sorunun muhtemel vahim gelismeleriyle ilırili olduğunu» yazmaktadır. BAGDAT Irak Cumhurbaşkanı, dün radyoda yaptığı bir konuşmada, halen yargılanan casusluk olayı sanıklarının hepsinin Iraklı müslüman olduklannı, aralannda hiçbir musevi bulunmadığmı söylemiştir. Cumhurbaşkaru, casusluk yap ¥ tıkları anlaşılan herkesin idam edileceğini sözlerine eklemiştir. «» Y Filîpinler, Â.B.D/nin izinden ayrılıyor MANİLA, (ajı) ilipinlerin komünist ülkelere karşı izlemekte olduğu katı dış siyasette önemli bir degişiklik sezolmektedir. Dışişleri Bakanı Carlos Romulo, hükümet siyasetindeki değişikligi şu sözlerle açıklamıştır: F " ' [DIŞ HABERLER SERVtSt] NEW ORLEANS (Lonisiana) Başkan John F. Kennedy'yi öldurmek için «başkalarıyia bir tertibe girişmekle» suçlanan 55 yaşındaki işadamı Clay Shaw'un duruşmasında bir şahit, Shaw ile Lee Harvey Oswalö! ve David Ferrie'yi bir arada gördüğünü söylemiştir. Corrie C. Collins'in Perşembe günü yaptığı şahitlik, duruşmanın en heyecanh olayı olmuştur. Hatırlandığı gibi Shaw, isnat edilen suçu reddetmekte ve Oswald ile Ferrie'yi tanımadığım söylemektedir. Collins, Shaw, Oswald ve Ferrie'yi 1963 Ağustos veya Eylüdünde, Louisiana'nın Clinton şehrinde beraber gördüğünü söylemiştir. Şahit, 1963'te nüfus dairesınde çahştığını, ve bir gün kapıda olduğu sırada, yakmlarda park eden büyük siyah bir arabanın dîkkatini çektiğini ve arabadan çıkan adamın da sonradan Oswald olduğunu anladığını söyleyen şahit, arabayı kullananın Shaw olduğunu işaret etmiştir. Duruşmada Collins'den önce konuşan üç şahit, siyah arabayı gördüklerini söylemişler, Clinton belediyesinde çalısan John Manchester de, Shaw ile konuştuğunu söylemiştir. Savcının iddiasına göre, komploculardan biri olan Lee Harvey Oswald, Kennedy'nin vuy , kitapları deposunun önündeki rulmasmdan sonra, Teksas okul çimenliği hızla aşarak, köşede bekleyen bir <StationWagon> a binmiştır. Direksiyonda bir baş« ı ı . L kasının bulunduğu araba, o karw . «Filipinler, bafunsızlık kazandığı son 22 yıldanberi dünyanın yarısına gözierini ve kulaklarını kapamıştır. Artık biraz taze hava alma zamanı gelmiştir.» Bakan Filipinlerin çok uzun süre Birleşik Amerika ve Batı ülkelerine bağlı kaldığını belirterek: «Ticaret, kültür ve eğitim alanında dünyamn öbür yansına da kulak vermek hayat görüşümüzü olumlu yolda ettdlevebilir.» ııa Loren OSİU ile beraber ile b6raD6r «* İlalya'ya döndü (aj.) I ROMA, 1 talya'nın en ünlü annesi SopIhia Loren, 10 ay önce bebe'ğini dünyaya getirmek üzere Cenevre'de bir kliniğe yatmak için sessizce aynldığı vatanına, yanında oğlu olduğu halde dönmüştür. «Piper» bir yolcu uçağına çarplı HARLİNGEN, (TEKSAS) Deneme uçuşu yapan bir «Piper» uçağı, onceki gece Teksas uzerinde 58 yolcu taşıyan bir DC9 jet yolcu uçağına çarpmış, facia sadece Piper uçağının pilotunun yaralanmasıyla atlatılmıştır. Yolcu uçağındakiler, çarpışma anında tok bir ses isıtmişler, fakat birşey farketmemislerdir. ANNELERE MUJDE.. ve Elm sokağında, trafiğe kanşarak gözö*en kaybolmuştur. Warren Komisyonunun Eylül 1964'te tamamlanan raporuna göre ise, Osvrald, Kennedy'yi öldürürken tek başına hareket etmiştir. Oswald, Teksas okul kitapları deposunun altıncı kat penceresinden Kennedy'nin bulunduğü arabaya birkaç el ates etmiş, arkasından hızla merdivenlerden inerek sokağa çıkmış, bir taksiye binmiş ve az ileride bu taksiden inerek bir otobüsle, yakalandığı sinemaya gitmiştir. Bu taksi şoförü, Kennedy'nin katlini izliyen aylar ve yıllar içinde, esrarlı şartlar altında ölen 15 kişiden biridir. gaşalıkta hızla köşeden aynlmış Liz'in ilk kocası N. Hilton öldü S LOS ANGELES, inema oyuncusu Elizabeth Taylor'un beş kocasından bi ri olan, Otel Kıralı Conrad Hilton'un oğlu Nicky HUton, Los Angeles'teki evınde, kalb yetersizliğinden ölmüştür. 42 yaşmda olan Ricky, 1950 yılmda, kendisi 23 yaşında iken o vakitler 17 yaşında olan Liz ile evlenmiş, fakat izdivaç, yedi ay sonra boşanma ile sonuçlanmıştı. Liz'den boşandıktan sonra bir daha evlenmeyeceğinl söyleyen Micky, gene de, 1958 de, bir petrol kıralıııın tek kızı olan Patrida Mccüntock İle evlenmiş ve İki çocuk babası olmuştu. Biafra bombalandı: 500 ölü var UMUOHÎAGC (Biafra) Federal Nijerya uçaklarının çarşı kesimini bombalayıp makınalı tüfek ateşıne tutması sonucu en az 300 kişi olmuş ve çoğu ağır olamak uzere, 500 kışi de yaralanmıştır. Uçaklann uzaklaşmasından sonra, yuzlerce kadın ve erkek, harabeler arasında yakınlarını bulmağa çalışmış, fakat hava akınından hemen sonra cesetlerden çoğunu akbabalarm parçaladığı gorülmüştur. Halkın gafıl avlandığı bombardımanda resmi makamlar, 305 kişının olduğunu ılerı surmektedirler. İlk bomba, çarşıyı dolduran kalabalığın tam ortasına duşmuş, bunu dlğer bombalar ve ağır makineli ateşı izlemistir. Doğumevine düşen bombalar, 15 kadın ve çocuğun ölümüne yol açmış, çarşı ve civardaki sokaklar, bombaların meydana getirdiği derin çukurlarla dolmuştur. Eyüp Han, «Olağanüstü Hâl» i' kaldıracak KAR.1ŞÎ, (HA • Radyolar) yüp Han, 1954 Pakistan Hindistan savaşından beri yürürlükte bulunan olağanüstü halin kaldınlması konusu uzerinde durulduğunu açıklamış tır. Eyüp Han şunlan söylemiştlr: «Olafanüstü halin kaldınlması ile ilgili birçok engeller mevcutsa da bunlar aşılmaz nitelikte değildir.» Eyüp Han'ın görüşmeye dâvet ettiğl muhalefet liderleri, olağanüstü halin kaldınlmasının, müzakereler için gerekli zemini hazırlayacağını bildirmişlerdir. Hâlen tutuklu bulunan Butto ise, olağanüstü halin kaldınlması için açlık grevi yapmaya karar vermişti. T. M. M. O. B. Ziraat Mühendisleri Odasından Odamızın XV. Genel Kurulu 21 Şubat 1969 Cuma günü saat 10.00 da Türk Standartlar Enstitüsü salonunda çalışmasına başlıyacaktır. Sayın üyelerimizin teşrifleri rica olunur. YÖNETİM KURITLU Not: Talimatnamenin 60. maddesi gereğince, seçimde kuUanılacak delege kartının alınabilmesi için Oda hüviyet cüzdanının ibrazı mecburidir. (EkSDres 114/1418) Müzakereleri Başkan yönetir. Bu bakımdan Başkan, bana karşı gösterdiğl teveccühle, herhalde mâkal bir diplomat olacağun umudunu belirtmiştir. Durumu belki düzeltemem, ama kötüleştirmeyeceğim de. Görünüşe göre yeni baştan lisan öjrenmem gerekecek, çünku diplomatik lisanı pek iyi bilmem. Meselâ. bir gün Bakanlıkta yeni bhr elçinin tâyini konusunda görüşüyorduk. Ben sox konoso edilen kiştnin bu göreve atanamıyacağmı, çünkü kansının alkolik olduğunu söyledim. Meslekdaşlarımdan biri nâzik bir şekilde benl uyardı hemen: cBay Rogers, diplomatik lisanda «alkolik» tâbiri kullanümaz, hepititıs falkolızmin tıbbi ismi) denir.» Dış politikamızm yeniden gözden geçirUmesi lâzundır. Bu gözdeıı geçirme sonunda bazı bölgelerde luzumundan fazla a«ker tuttu ğumuz. ve güvenliğimizin sanıldığı gibi tehdit altında olmadığ: ortaya çıkabilir. tnfiratçılığa dönmemizi teklif etmiyorum. Sadece daha dikkatle, karar vermemizi istiyorum. Saldırganlara, bu politikanm sökmediğini öğretmek zordur. lmkânsız değildir, fakat bunu çabucak öğretebileceğimizi de pek sanmıyorum. Giiniin birinde dünya liderleri, küremizi kendi kafalarındaki hayale uydurmanın imkânsız olduğunu anlayacaklardır. Bugün dünyamızdaki en güçlü, en buyük kuvvet «ulusların kendi mukadderatlarını kendi tâyin haklarıdır.» Biz bu hakka, sadece serbest seçimler, açısından bakmak eğilimindeyiz. Fakat, «kendi mukadderatını kendi tâyin hakkı., insanlann dış müdahaleden uzak, mukadderatlannı yalnız olarak kontrol edebilme haklarıdır. Kanıma göre, Başkan Nuon. bizim dış dünyadaki imajımızın Iüzumundan fazla guçlü olduğu fikrindedir. Çok kuvvetli göniyoruz. Diğer ulkeler uzerinde boyle bir intiba bırakmak ne dereceye kadar doğrudur? bilmiyorum. Çok güçlü olanlar, daha az ses çıkarmalı, her yerde kendini göstermemeli ve her şeyi söylememeli. Daha rahat davranmak ve daha az göze çarpmak, kanıma göre, daha olumlu tesir yapabilir. Yeni yönetim, dünyamn her tarafı ile temas halinde olmalı. Bağımsızlık, insanlar birbirleri ile temas ettiğl süre, gelişir. Bilgili ve olup bitenlerden haberi olan insanlar uzerinde baskı kurmak çok daha zordur. Eşime ve çocuklanma, bir zamanlar hükumette görev almryacağıma dair söz vermiştim. Fakat bu sözümü tutmadnn. Geçen gün ailemi topladım ve: «İyi bakınız, karşınızda büyük bir yalancı duruyor» dedim. Kongre ile mümkün olduğu kadar yakm temas kurmak niyetindeyim. Onlara karşı açık bir politika güdeceğim. Eğer yanlış yaparsam, bunu hemen kabul edeceğim. Adalet Bakanı iken, Güneylilerle, uyuşmamamıza rağmen, sivil haklar konusunda olumlu ilişkiierim vardı. Kongrenin de partizan olduğunu sanmıyorum. Kongre üyeleri dış politikada en büyük önemi ulusal çıkarlarunıza verirler. Fakat partizan değildirler. İdare, âhenkli bir ekip halinde çalışmahdır. Son yıllarda hiikumetten o kadar çeşitli ses çıkmıştı ki, halk şaşırmıştı. Dış politikada, önemli kararlar, kamu tarafmdan desteklenmelidir. Eğer halk yetkililere tam olarak güven duymazsa, alınacak dış politika kararları sıhhatli olamaz. Söyleyecek bir şeyiniz varsa, bunu samimiyetle ve tara olarak soylemeli. Halka her zaman iyi haber verilemez, bazan kötü haber de vermek zorunlu olabilir. Bu gerçeği kabul etmeli ve kamuya karşı açık davranmalıyız. Amerika halkı, sanîldığmdan çok daha olgundur. Siyasi liderler ve halk sabırsızlanmamalı ve yeni yönetime biraz zamaa vermelidtr. LİFE 'ayın Doktor ve Eczacılara ye^^^ Mehmet BARLAS E Paris'le şoför soyan lise mezunu 3 Türk mahkum oldu FARtS, (a.a.) Üç yıl önce Orly hava aianı civarında bir taksi şoforünun parasını çalıp otomobilini elinden alan 27 yaşmdakı Atilâ Erdoğan, 24 ya şındakı Orhan Uncu ve 23 yaşındaki Mehmet Kayalıbal Parıs Ağır Ceza Mahkemesi tarafından mahkum edîlmişlerdir. Üç yıl önce lise mezunu Istanbullu üç arkadaş Avrupa'ya kaçmışlardı. Mehmet Kayalıbal «thsan Aksöz», Orhan Uncu da «Ramazan Tomar» ismi altında sahte pasaport düzenlemişlerdı 10 Haziran 1965 gecesi Orly ci varınoTa bir soförün parasını ve arabasını çaldıktan sonra aynı gece girdikleri bir çıkmaz so kakta bir polis arabasma çar pan üç Türk devam eden duru* maları sonunda mahkum olmuslardır. Bu arada Erdoğan ile Uncu 5 yıl, Kayalıbal ise 3 yıl hapis cezasına çarptınlmışlardır. .„.. alcodin öksürük kesici tablet spazmolitik tablet antispasmin MEVLIT Kıymetli aile büyüğümüz Vahit Çadırcıoğlunun toprağa verilmesinın 40 ıncı gününe rastlayan 9 Şubat 1969 Pazar günü ikindi narnazını mütaakip Şişli Camiinde Duahan Hafız Âdem Erim, Hafız Mahmut Hataylı, Hafız Yusuf Gebzeli ve beştekâr Hafız Âmir Ateş tarafından aziz ruhuna mevlit okutulacaktır. Dost, Akraba ve din kardeşlerimizin teşrifleri rica olunur. Aile adına Or. Akdemir Cadıroğiu Cumhuriyet • 1388 İnşaaf Mühendisleri Odasından Teknik elemanlann sosyal haklannı alabılmesi için 8 Şubat saat 14.00 de Opera Meydanından başlıj ak olan yürüyüşü haklı buluyor başanlar diliyorU2. Tön«"tîm Kıınıiu Cumhıırivet 1416 I P1AKTİH »»NAYİI Vietnam görüşmeleri PARtS, (a.a • HA) ietnam için Paris yuvarlak masa konferansının üçüncö ı otunımunda da herhangi ı bir ilerleme kaydedılmemiştır. 'İSTANBUI SİSLİ MEYDANII»» TEL : 41 53 •» I RetlamcüıJt 396/1404 V Sosyal güvenliğimizin sağlanması için düzenlenen kader yürüyüşünü destekliyoruz. (8 Şubat saat 14 00 Opera Meydanıl Yönptim Kunılu Cumhurıjet 1417 Türk Mühendisleri Birliğinden: barsak kurtların Piyasaya bol miktarda sirop a karşı çıkarılmıştır w E C Z A C I L A R T İ C . A.tŞ. Kadıköy. İSTANBUL İiancıük: 1211/1410