Katalog

SAHİFE tKt 7 Şubat 1969 CTJMHTRÎYEB ••••••(•••••r "HARAM'IIIL, ve "YASAK'IHL ülkesi Prof. Dr. ilhan ARSEL leri Basksnhğı, kendisini Şeyhul isiftmlıfc yetMeriyle donablmıs görerek, ve Anayasa'mn ne lafzına ve ne de ruhuna aldırış etmeyerek, millete fetvalar yağdirmaktan ve Haram» ve «Yasak» telkinleriyle vatandasın hür yaşantılinnı baskı altma almaktan kaçınmamaktadır. Bunduı bir süre önce: «Bir müslümanm mali mütekavvimi olmayan şarabı yapmak HARAM olduğu gibi ona yardımı dokunan bir müslümanm aldığı PARA da HARAM'dır» şeklindeki fetvasiyle şarap fabrikalanndan birinde muhasebecilik yaparak hayatını kazanan ve aynı zamanda tktisadi ve Ticarı İlimler Akademisiııde okuyan bir gencin işini terketmesi ve ailesi efradiyle sefil olması yolnnu açan Diyânet 1«leri Baskanlığı, son olarak bu haram ve yasakiara, 7 Ocak 1969 tarihinde yayınladıgı bir bfldiri ile, bir yenisini ilâve etmis bulnnuyor: «Peygamber Efendimizin temsill de olsa resminin yapılması ve gösterilmesl doğru degttdir. Böyle bir davranış dinimizce kat'i surette HARAM'dır...» Bildiride 14 asırdan beri bu hususa riayet edildiğinden de bahis v«r. n arada, gayn resmî şekilde de olsa Şe> riat hükümierinin Medenî Kanuna ve difer müspet hukuk esaslanna üstünlügünü beyanlardan, ve meseiâ «Talikı Selase» ile kanntu bosayan bir kimsenin, aynı kadını hülle vuku bulmadan alamayacağını bellrtmelerden, faizin haram olduğunu (hele bu faiz Tflrk bankalanna yatınlan mevduat vesilesiyle olursa) ttan etmelere ve zaman zaman Ataturk'ün resminin kaldınlmalanna varıncaya kadar oldukça etkili faaliyetlerin gayretlerinden de geri kalmıyor sayın yetkililerimiz. Şüphesiz ki biitün bunlar «son'un baslangıcı». öyle tahmin edilir ki. Şeriat'ın öngördüğü hükümleri. yavaş yavas ve belli ölçülerin doznnu mubafazaya ittna ederek, uygulama safhasına sokmak isteyeceklerdir. Şeriat'a aykjn oldugu içte kendilerini bağlı görmediklerini çizliden gizlive ifade eder olduklan mevzuatm pek çogunua «keenlemyekun» sayılacagını resmen ve acıkea söylemeleri de yakmda beklenebüir. Medenî Kanunun özellikle evlilik. miras, boşanma v.s. gibi müesseselere müteallik esaslarımn Kur'ân'daki âyetlere aykın bulunduğunu: ve yhv erkejjin bir'den ziyade kadın ve cariye alabileceğini. karısını dövebileceğini, veya hiç sebepsiz terkedebileceğini ve benzeri Şeriat hususlariyle bağdasmaz taraflan oldugunu ve binaenaleyh bunların giderflmesi gerektiğini; Ote yandan Cexa Kanonumazdaki bazı ceıaiann fazla insani veya yetersiz olduğunu, ve meselâ hırsıılık veya (esad suçunu işleyenlerin öyle basit hapis cezaları ile değil, fakat Şeriat'ın emrettiği çekilde yani kol ve ayak kesme suretiyle tecziye edilmeleri icap ettiğini; müsrikleri nerede görürsek görelün öldürmemu luzumunu; ve hülâsa buna benzer Tann emirlerine göre yaşamatnız zorunlugunu ilân etmeleri de nihayet bir zaman isidir. Bu meal'dekl beyanlar ve istekler şimdiye kadar daha ziyade resmî sıfatı haiz olmayan gericilerden veya mahalle hnanılaznHİan ve ouni'Aeki vâisier. den gelmtkte idi. Sıra şimdi din teşkilâtı Baskan ve soramlulanna gelmişe benzer. Toplumun cahil çoğunluklarımn da kendilerini bu istekler yönünde destekleyeceğinden emindirler. ki, TürKye Ö yle anlasıhyor kuruluşu olanCumhnrlyeti' ntn resmî bir Diyânet Işnunı bile ohunaz. Hele onun tnn'at bakınundan olduğn kadar, bilimsel yönden de ne çok yararlı oldngu göı önünde tutulnrsa.» (1) undan dolayıdır ki, Bkişiler peygamberinin çok yüıyülar onee tslâm îslâm dinlne »alik tarafından resimleri yapılmıstır. Her ne kadar Diyânet İşleri Başkanı. son bildirisinde, «... 14 asırdan beri biitün müslümaular bu hususa saygı söstermişlerdir» diyerek meseleyi tahkik etmeden beyan venne Bıttyatsızlı|ını gösteraıekte ise de, İslâm peygamberinin bir çok resimlerinin yapılmış olduğu bir vataadiT. Biz kendilerine Kâsım Ali tar.v fından 1485 tarihinde yapılmış olan «Muhammed ve Eshabı» adlı veya Şah Muzaffer tarafından çizilmiş «Muhammed Burak'm üzerindo* (ki Peygamber burada uzun saçlı olarak görülür) adlı tablolannı, bundan başka XVI ncı yüzyılda Murad III zamanının bir eseri olan Darirtn «Siyeri Nebî» sindeki müteaddid resimleri tetkik etmesini tavsiye ederiz. Yine bundan dolayıdır ki yazarlar ve din bihrinleri, tslâm'ın peygamberinin tasvirlerini yapmaktan geri kalmamışlar ve bunda mahzur görmemislerdir. İşte Taberî, Taberî'nin «Milletler ve Hükümdarlar Tarihi» adlı eserinde peygamber, âdeta resmi yapüırcasma ve yüz • beden hatları çizilircesine bütün vasıflan, ve ber seyi ile. belirtilmiş ve anlatılmıştır. Bu vasıflar temsilî bir resimden başka ve farklı bir şey dejjildir: hattâ perçek bir resimder de daha belirli olarak görgü sahitleri tarafından en ince tefemıatına varıncaya kadar nnkledllmistir. Öyle ki. başı'nın hüyüklüpünden sakalmın kovuluğuna; avuç ve avaklarmm irüiğinden ve âzâ mafsallanmn kalınlığından yflzü'nfin tannızımsılığına: göğsündeki karnına kadar uzamış kıllanndan saç ve sakalının rengine: boyu'nnn ne uzun ve ne de kısa olduğundan. öne doğru eğik yuknrdan yflrüyüsö ne; yfizündeki terlerinin büyüklüğfinden teninîn kolrusuna ve sırtındaki mühre; çehresinin beyazlığından arık ve semiz olmayışına; alt dudağı ile çenesi arasmdaki beyaı kıüanna; saç ve sakahndaki beyaz kıllann çogalması üzerine saç ve sakalını çivit otu ve kına ile boyar olduğuna; tepesindeki saçlarının bulunduğu yerde bir kaç taoe beyaz kal olup bunlan yağladığında gözükmez olduğuna; saçlarını iki kürek kemiği yahnt ensesine kadar uzatır bulunduğuna: saçının dört örgü ile örülmüş oldufuna: 12) evet bütün bu nice noktalara varıncaya kadar her seyi tasvir edilmisür. Bundan daha renkli. daha belirli, daha canlı bir sey çizmek düşfinülebilir mi? Böylesfne çizilen bir pcrtrenin gözlerimizde yarattığı simâ ile, şekil veya hat çizmek suretiyle meydana çıkanlacak bir portrenin canlandıracağı intiba ve etki arassıda ne gaye itibariyle ve ne de etki bakımından hiç bir fark yoktor. Kaidı ki biraz evvel de dediğimiz gibi, keümenia tam anlamı ile de, resmi yapılmıstır. Manyetlk alan tıp iimine büyük imkân getiriyor • ••• • ••• Cumhurbaşkanına açık mektup Sayın Cevdet Sunay, Size son olarak 30 Agnstos deraecinizdeki 6'ncı Filo'ya değgin sözleriniz için bir açık mektup yazmıştım. Bu mektubumun nedeni, gazetemizin üyelerinden arkadasımız Çetin özbayrak oldu. öyle tahmin ederim ki, degerli arkadasımız Çetin Özbayrak'ın dünkü gazetemizde çıkan haberini siı de okudunuz. Eğer okumamıssanız dünkü Cumhuriyet'i eetirterek okumanızı ve dikkatle incelemenizi saygıyla rica ederim. Çünkü : Söz konusu haberin kavnaçı O.E.C.D.'nin (Ekonomik Kalkınma İçin îsbirligi örgütü) «Kaİkınmaya Yardım» adlı incelemesidir. Ben kendi hesabıma incelemenin sonuçlannı büyük bir üzüntüvle karsıladım. O.E.C.D.'nin ne demek oldujSunu burada anlatmak fuzuli bir tekrar olacaktır. öyle sanıyoruz ki. bu kurumun verdifti rakamlar ve yaptığı kıyaslamalann doğrulugundan süphe etmek versiıdir. • Savın Cevdet Snnay, O.E.C.D.'nin verdigi rakamlara göre, vatanımız, milletlerarası endam aynasında pek perisan görünmektedir. Yardıma mnhtac uluslar arasında Hindistan ve Pakistan'dan sonra üçüncü çöriinmekteviz. Ki. bu iki ülke tnjriltere'nin daha dünkü somüreelerivdi. Kisi basına millî »elirimiz hakımından 200300 dolâr arasındavız. Ve Suudi Arabistan. ürdün. Suriye, Irak, tran. Fl Salvador. Tunns. Honduras. Zambiva. Ekvator. Paraçuav. Oana. Dominik libi ülkelerle aynı grupta bulunuvoruz. Kalkınma hwı acısmdan bakıldıfcında halimiz eene perisandir. Yiizde 5 ile 7 aranında deSisen kalkınma hızımırla. övünmek sövl» dursnn. dövünmek rorundavır. Paki^tan. Fîlininler. Vıierya. Gunev ViMnam. iTak. tran. El Salv»flor. Pem. Guatemala. Malavsiva. Kolomhiva. Lı"ıbnan ve hattâ Güyan. bo kalkınma hi7inı tntturmus Slkelerdir. O.F.C.D.'nin verditi hileilere eöre Güney Kore, Tavland, Hon? Kone. Nikarazua, Snndi Arabistan'ın kalkınma hıılan vürde 7'nin fizerindedir. Demek ki. seriat düzeninin yürÜTİflkte hulundnfu Suudi ArabirtanHa esittir millî «elirimiz.. Ve kalkınma hızı bakımından bu ülke bizi geride bırakraaktadır. Savın CumhnrbaRkanımız. Bn acıklı tablo karsısmda elimi şakafıma dayamıs düsünür. ve Gazi Mu«tafa Kemal Atatürk Türkivesinin bogfinkü haline bakarken ilk aklıma relen siz oldnnu». Daha dojhrusu vüksek makamınızı ve kijilitiniıi detil. 1 6 vılbası mesajınızı ÜA tabattSr ettim. Çok de^il. bir ay kadar önce tum millete rad volardan vavınlanmıs bu mesaiı hanei vatandas unutabilir ki. Eter hafızası bövlenine zavtf kisiler varsa. onlara hatırlatmak icin «Szlerinizin cok Bnemli bir parçasını surada tekrar etmeme mfi«aadflerinİ7Î rica ederim. 3 Ocak 1969 günü gazetelerde yayınlanan demecfnizde diyorsunuz ki : « Türkiye'de ortaya çıkan bu kalkınma hızı ve kalkınmanm devaralılıgı dıç dünyanın Türk ekonomisine bakısınds önemli deği«:ik1iklere vol açmıstır. Milletlerarası siya^i ve iVti satii tesekküller. ekonomik ve sosyal alandaki ihtisas kuruîusları ile dı« matbuat. Türkiyedeki iktisadi çelismevi vakinen t». kip erferek Türk ekonomisinin sağlamlılık ve canlılığına olan takdir ve güvpnleTini <sik ^ık izhar etmislerdlr.» Savın Ccvdet Snnav. Bir av önce sövleditiniz su üözler. nıilletlerarası en büyük sivasi ve iktisadi kurnluslardan belki birincisl olan O.E.C.D.' nin raporuyla taban tabana xıt detil midir? «Kalkınma hızımır ve devamlılıgımızın» Guatemala'dan, Suud Kırallı£mdan. Gana'dan. Günev Vietnam'dan avrı olmadıiı ve hattâ geri düstügü görülüyor. O.E.C.D.'nin tasnifinde ortava çıkan tnillet erruplan aramndadır verimit.. ve, ynkanda tekrar ettitimir ribi, daha dünkü sömürgelerle birlikte mütalâa edilmekteviz. Savm Cnmhurbaskanımız, 196S yılhası mesajınızdaki ivimser. ama dogru olmıvan hflkümlerin. danışraanlannızın vetersizliiinden, va da iktidar partisine egilimlerinâen doMutnnn sanırıt. tktidar partisinin bazı savın flyeleri, oy sandıfcını gerçeklerden üstün tntarak propaeanda vapmayı çıkarlanna uvgnn bulmaktadırlar. Bu vanlıs ve zararli tutumun. Basbakanlık makamında oturan kiside bile temcl oolitika h»line eeldisi rörülmekt^dir. Ne var ki, aa. Devlet Raşkanı olarak gerçekleri millete dnyarmak soramunu titizlikle izlemek zorunâssınız. tyi işleri nitelemek baska şeydtr, acı gerçekleri oldnğu sibl kabul etmek bask» şty... Türk mirieti dnmhnrbaskanından tarstsu ve do|rn sSzier dnymak Szİeml Içindedir. fturban Bayramırla pek az kaldıjını düşünerek bu açık mektubu size yazmak zomnda kaîdım. Eğer önümüzdeki bavramda milletimize bir mesaj ha. zırhyorsanız. bu mektubttmun dikkate almaca|ına en iyi niyetlerimle inanıyorum. Felç lıastalıçjı tarihe karışıyor Bey/n kanamalan, damar tıkanıklıklan artık problem yaratmıyacak Hazırhyan: Vecdi KIZILDEMİR eçen haftalar içinde N«w York'ta yapılan ve dünyanın bir çok memleketinden gelen doktor, fizikçi ve mühendisin Jtatıldıgı bir sempozytnnda tıpta yeni ufuklar açacak bir çalışms U zerinde tartışmalar yapılmıştır. Tıbbın ilerlemesi ile ilgili bir toplantıya ilk defa doktorlann dışında, fizüiçiler ve mühendisler de katılmışlardır. Sempozyumun konusu «Tıpta Biomühendislik» idi. Bio Mühendislik tıp llminde yeni dofmaya başlıyan dallardan bindir. Yakında kartvizitinin üzennde Tıp Mühendisi ibaresi yazılı şahıslarla karşılaştığımız zaman şaşırmamamız gerekmektedir. G :: : : I •••• çelik parçası manyetik kuvvetle kası ikaz ederek harekete getirebilecektir. Insanın hareket etmesini saglıyan ve beyin tarafmdan venlen emirlerin by şekilde sunl olarak yaratıl"nası tıp üminde devrim yaratacak çapta bir başan olacaktır. Vücudün dı? kısmında bulunan bir mıknatısın kas'a yerleştirilmiş olan çelik parçasına mıknatıs gücü nakletmesi ile bu parçanın verine getirecegi ikaz görevi felçli hasteyı yeniden hayata kavusturac*kür. üe hasta yere gönderilmesi ve dışandan manyetik güçle müdahale edilmesi ile tedavi edilmektedir. Beyin veya vücudün herhangi bir yerindekı damar tıkınüdıkl&n da aynı yolla gıderilmektedır. Damar tıkanıklıklan Dönüm noklası ir hafta kadar süren sempozyumda «BioMühendisiiğin» tıp ilmine getirdiği yenilikler üzerinde görüsler ortaya atılmış ve çalışmalar y8mlmı$tır Bu toplantılar sırasında ortava atüan en önemli konulardan biri de «Megnet» ismi verilen mıknatıs gUcünUn tıpta kullamlması olmuştur. Yutulan blr ignenin mideden çıkarılmasından. fe'.çli şahıslann saglam bir insan gibi yürüye'bilmelerine kadar her yerde tatbik sahası bulabileceği bildirilen mıknatıs gücünün 1970 senesinde tıp ilminin en büyülc fiziksel yardımcılanndan biri olacağı da açıklanmıştır. Son derece basit bir sistemle yaşıyan bir varlıga tatbik edilebilecek olan mıknatıs gücünün çeşitli yerlerde kullanılışı hakkında sempozyumda yapılan açıklamalar hayret uyandıracals bir seviyede olmuştur. B mboli olan damarlara ufak manyetler gbnderilmekte ve dışandan yaratılan mani'etik saha ile çelik parçalanna güç verilmektedir. Bu suretle güç kazanan çelik parçacıklan kan pıhtısmı itmektp ve damarlann daha geniş bir noktasına kadar ew Yorktaki Columbia • sürmektedir. Damarlann geniş Presbyterian Tıp Merkezi yerine gelen pıhtı vücude veriledoktorlanndan Sadık Hilâi' cek pıhtılasmayı önliyen ilaçlarin sempozyumda yaptığı bir a la yok edilmektedir DİĞER SAHALARDA: Yukançıklama da heyecan yaratmıştır. Günümüzde beyin ameliyatları da zikredilen sahalann dışında Beyîı ameliyatlarında A M n: : •••• :::: :::: :::• •••• :::: :::: :::: ::•: Sonuç Yapılan gaf T > fitfln bunların lâik Cumhuriyett nereye •** götürdüğü tartışmalannı yapa dnralım; fakat bizim bugün, son fetva vesilesiyle, temas etmek istedi|imiz bir husus var ki o da şu: Okumus kabol edilen ve kendilerine aydın din adamı niteliği izafe olnnan ve din konulannda. pek derin değilse bile, vasat bilgilerte mücehhez olmalan gereken Diyânet İşleri yetkililerinin bazı tutnm ve aavranıslan bir yandan Baskaniığm otoritesini sarsmakta ve diğer yandan da Devleti vatanda? indinde küçiik ve fülünç kılmaktadır. t'steük şarap fabrika«ı mubasebesinde çalışan kişi'nin aldığı paranm haram olduğunn beyan etmekle bu Teskilit kendi mevcudiyetinin meşruiyetinl de tehlikeye düşünnektedir. Fîlhakika Türkiye Devieti'nin Bütçesi, önemli bir kısmı itibariyle, sarap, rakı, bira, oyun v.s. gibi yollardan sağlanan vertrilerle beslendiğine, ve Diyânet tşleri Baskan ve görevlileri de, tıpkı diğer bfltün din görevlileri gibi, maaş ve ücretlerini bu Bütçe'den almakta bulunduklanna (före, «haram yeme» vc «şiinah işlemes bakımından, onlarla sarap fabrikasmda muhasebe defteri tutan kişi arasında fark olmamak çerekir. slâm'ın Peygamberinin temsiB de olsa resminin yapılmasmın haram olduğunu ve 1400 yıldan beri bu hususa müslümanların saygi gösterdiklerini açıklayan tetva'nm da biraz yukardakinden farkı yok. Hattâ dinî temel'den yoksun olması itibariyle daha da tenkide şayan taraflan var. Zira bu fetva'da, evvelâ din kurallan ile, sonra vakıalarla, ve nihayet, tıpkı diğer fetva'lar ve beyanlar misâli, Anayasa'nın âmir hükümleriyle çatışmalar ve ANÂYASA'ya saygısızlık varaır. Din bakımından yanlış ve hatah olan cihet şndur ki, İslâmın Peysamberinin temsili de olsa resminin yapıL.ıayacağına dair ne KuT'ân'da ve ne de Şeriat'ın diğer kaynaklaruıda her hangi bir yasak ve haram hükmu bulunmamaktadır. Değerli meslektaşunız Doçent Dr. Bahriye ÜÇOK'un, en yetkili tslâm düşünür ve tarihçilerinin eserlerini kaynatt ittihaz eden «Emevfler Abbasîler» adlı kitabında şunlan okuyoruz: «Kur'ân'da tasvir veya stıretle ügfli âyetler Gâfir 64, Tegâbün 3. A'râf 11, Ali İmran 6, Harş 24, âyetleridir. Bunlardan hiçbirinde tasviıin yasak olduğuna dair bir emir bnlunmamaktadır. En çok ilgisi olan Ey Mü'minler içH. kumar ve ibâdrt için yapılan timsaller şeytan işidir. bundan kaçının ta ki felâb bnlasinız (Maide 90) ise pek »çık olarak göriildüğü gfbi tapmak için yapılan timsalleri yasak etmistir. tslâmın ilk çağında... resim ve heykellere karşı duyulan ikrâh, tslâmiyeti yeni kabul etmiş, puta tanrnaktan henttz aynlmış ki^leri bundan uzak bulnndurmak içindi... Ama puta tapıcıhk burün aşağı yukarı 1400 yıl geride bıratalmış oldufuna göre resim bir yasak de|il ikrâh ko iyânet tşleri Başkanlıgının. din kaynaklannda mevcnt olan veya olmayan haramiar ve yasak'lar yaratarak vatandasın fikri, ve mesleki, ve dOnyevî davranışları üzerinde baskı yapması hem din bakımından hatalı, hem de asü Anayasal açıdan kınanması gere: ken bir tutumdur. Bir an için din kaynak • :•:•:• lannda yukardaki hususla ilçili yasafın yer *••» *••• aldıfım farz etsek dahi durum yine değişmez. : : : : Çünkü eğer Diyânet Başkanlığı, Şeriat'te mev *•>• cut haram ve yasaklarla vatandasın karşısına • • • • dikilmeğe kalkışacak oluTSa bu takdirde Türk' fin çağdaş v medenî (ve Atatürkçü) yasantılannı türo olarak değiştirmesi ve ç31 arabınınldne benzer düzene alışmaga çahşması 1aruri olacaktır. Anayasamızın ve mer'i kanunlarunızın yasak kılmadığı, ve bilâkis teminat altına aldığı bir hürriyeti, bir serbestiyi «Resim yapmak haramdır», veya «Şarap fabrikas.nda çalışmak günahtın, veya «faiz almak suçtur» veya buna benzer yasaklarla kısıtlamağa kalkan bu teşkilât, eğer görevlerinin sahiden bu olduğunu sanıyorsa, elbetteki sadece bu harara'lar ve yasak'larla yetinmeyecek ve Şeriat'ın bütün icaplaruıı yerine tttırmek isteyecektir. Ancak bunu yaparken sunu bilmelidlr ki, bu çok tehlikeli bir yoldur ve kendisini Anayasa kayalıklarma çarpmak ve zinde kuvvetlerin yumruğa altınd» ezilmek pi3:: bi sonuçlara götürür. D I Norode kullanılacak? ıkn&tıs gücünün nerede kullanılabileceği hakkında yapılan açıklamalardan en erken tatbik edilebilecek olanı kalb hastalıkları U ilgilidir. e Kalb atışlan normal olmıyan hastalann durumunu düzeltmek için halif akım veren pillerden istifade edilmektedir. BugUnkU tekniğe göre bu piller hastsnın vücudüne yerleştirilrnekte, pülsr bitince yeniden vücut açüarak yenileri konulmakta idi. Yeni tek nikle hastsnın kalbine yerlestirilecek olan bir çelik parçası dışandan verilecek manjretilc kuvvetle kalbe gerekli ikazı yapacak ve atışlan normal bir şekilde avarlıyabilecektir. N Tıpd» kaydeciilen en büyük gelişmelerden birl de' neşter kullanmadan damarlar vasıtasiyle istenilen bir yere tedavide kullanılacak herhançi bir maddenin gönderilmesidir. Resimde görülen kiiçük clhaz içine radyoaktlf maddeler konnlarak hastalıkh yere manyetik güçle sevkedilmekte ve sereken tedarlyi kendiliğinden yapmaktadır. yaygın bir hal almasına rağmen, gene de beynin ince noktalarına inen hassa bir ameliyata girışilememektedir. Halbuki Sadık Hilâl'in geliştirdigi bir manyetik kateterle istenildigi şekilde beyin ameliyatları yapmak mümkün olmaktadır. Bunun dışında beyin damarlan gibi normal cerrahl müdahalenin yapılmadığı vücudün hassas yerlerine gene manyetik güçle ulaşmak ve müdahalede bulunmak imkan riahiline girmektedir. Aneurism ismi verilen oeyin damarlannda husule gelen yıpranmalar veya balonlasmalar Iriiçük manyetlerin kanın akıtru manyetik alandan tıp ilminin daha bir çok kollannda istifade etme imkanları dogmaktadır. Meselft vücudün özel bir yerine gönderilmek istenen içinde ilaç bulunan bir hapcık, manyetik alanlardan İstifade edilmek tizere kan damarlannın içinde seyahat etmekte İstenilen yere geldiginde manyetik alan k&ldıruarak durdurulmaktadır. ontgen ışınlannın da manyetik rüçten istifade edilereK vücudün istenilen bir yerine kanalize edilebilmeslnin müm kün olacağı da New Yorkta vapılan sempozyumda belirtilmiştir. İİİİ i H:: » •••••••• ı ı ı ı n n ı m m ı m Sayın Doktor ve tşadamlannaı Senede 3 milyon gelirli hastaneye işletmeci ortak aramyor. Telefon: 22 «S S6 (1317 mrası) rey» P.K. tst. 1222 R Felçlilerde eyin kanamalan veya herhangi başka bir sebepten dolayı felce ugramış olan Dir hast&nm yeniden hayata kavuşa | bilmesi için yeni teloük büyüK şeyler vaadetmektedir. Hastarun felçli kas'ına yerleşürilecek blr VEFAT • Cumhuriyet 1369 t Bu itibaria şıı hususu bir kere daha hatırlatmak yerinde oiacaktır: Diyânet tşleri Başkanlığı Atatürk Türkiyesini haramiar ve Tann yasakiarı ülkesi haline getirstn için kurubnamıstır; onun görevi Şeriat bflkfimlerinin ve din yasaklanmn tatbikçUi olmak ve bekçilİKİni yapmak değfldir. Anayasa bu teşkilâtı, bu gayelere hizmet etsin diye yettdlendirmemiştir. İYANET İSLERİ BAŞKANLIĞI SADECE ŞÜNTJN IÇtN GÖREVLENBtRtLMİŞ VE ŞU MAKSATLA KURULMUŞTUR: Din kurallannm ve dinî inançlann çağda? gelismeye engeller yaratmasmı önlemek; hilâfet hanrlıklarınm zaınansu telâşı içerisindeki gericinin medenî hayat düzenimiri sarsmaya matuf davranışlannı yok etmek; ve asıl, yüzyıllar boynnca Türk'ün her sahada geri kalmasma. kültürsüzlüğüne, flerleyememesine, enerji ve dinatnizmini ve zekâ yeteneklerini kaybetmesine sebep oian ve ona âdeta düşman kesilen cahil din adamını, aydın kişi niteliğine sokarak Tfirk'e yararlı hale getirmek~. Budur onun görevi. (1) Bk. Doç. Dr. B. tjçok tslâm Tarihi, Emevîler Abbasiler. 1968, sh. 157 <2^ Bk. Cild II, sh. 906911 NOT: «Resmimi nerede görürseniz yırtın» şeklinde bir Hadis'ten bahs edilirse de din bilginleri bu Hadis'in sıhhatı üzerinde mütereddittirler; ve her halıi kârda bunun, eğer mevcut ise, Peygamber'in tapılmak maksadiyle yapılacak resimlerinı hedef güdebfieceğini (filhakika o devirlerde Bizans'ta Ikon' lara tapılmakta idi) «tapma» geleneğine karşı bir tepki olabileceğini, yoksa sair bedii maksatlarla yapılacak resimleri kapsayamayacağını belirtirler. ••••••••*••«•••••••••••«••••«•••••••• ••••••••••§••»••••••«••••••••••••••••' •tââp•••••••••»••••••••••«••••••••••••«•) B VEFAT İLHAN HAKKI BAYRAMOGLU Beyefendinin 3 Şubat 1969 Pazartesi günü ebediyete intikal ettiğini üzüntü ile ögrenmiş bulunuyoruz. Kederli ailesine başsağlığı dileriz. Şirketimiz kurucularından ve eski İdare Meclisi Başkanımız sayın. Şirketimizin kurulduğu günden beri hizmetleriyle gelişmesine yardımcı olan Meclısimizin kıymetli üyesi değerli İdare nc : *••• İİİİ •••• •«•• • ••• • ••• • ••« •••* •••• •••• •••• •>•• •«•• • ••• •••• •••• İLHAN HAKKI BAYRAMOGLU vefat etmistir. Tanndan rahmet dileriz. ÖLÜM Karakny. Kızılay Suhesi Baskanı Mehnft Sarsan'ın oşi; Yüksel Sarsan; Nurtel Karan; Semra Üçel: Leylâ Öıkabrammn ve Mufit Sarsan'ın anneleri: Hasibe Esen, Ahmet Sakin'ın kardeşleri: Bedia Rarsan. Emel Sarsan, Hüseyin özkaluaman, Cevdet Karan ve Yüksel Cçel'in kayınvalide'i: C<ın ve Candan Örucü'nün, Dılfk Ccel, Armağan ve Ahmffin büyukanneieri: H.ikan, Fato. Kaya. Müfide. İbrahim Maliha. Msh'net Sârspn'ın bat'aarnelprı, Bedriye, Ülkti ve Gülümser'in teyzeleri: Gülden'in'halası; Meliha, Abmet, Oktay, Savaş. Sevtap Falav, Nuvten Gürsel, Çetin, C.ürsu. tîmail. Yavuz, Sadık. Zuhal Sarsanların yengelfri. iyi insan, ssss :: :: •••• MOTOTRAK A.Ş. Reklâmcüık: 504/1370 Mannesmann Sümerbank ••I Boru Endüstrisi T.A.Ş. ^Reklâmcılık: 498/1353 VEFAT Merhum Bayramzade İsmaü Hakkı Bey ve merhume Şayegân Bayramoğlu'nun oğlu. Eymen Bayramoğlu'nun tek sevgili ağabeysi. tanınmış iş adamlanmızdan ME VL IT 50 sonedir Kapalıçarşı içbedesten dan antikacüann HALİT UYGANın •••• •••• •••• Mnrüvvet SARSAN tutvlrtugu amansız hastahktan kurrulamıyarak 6.i. 1969 gVınü Hakkın rahmetine kavusnıuştur. Cenaîesi buBİ'nkü 7.2.1?69 cuma gvnu 03le r.amazınJa. Tophane Kılıçalipa^a Camiinden koldırtlarak. Kasımpaşa Kulaksız aüe mezJrlıjına gomülecektir. (Cumhuriyet; 1364) (Dayıbey) ölüm senei devriyesine rastlayan 7/2/1969 Cuma günü öğle namazını müteakip Nuru Osmaniye Camiinde Mevlit okunacaktır. Sevenlerinin, eş. dost; akraba; arkadaş ve din kardeşlerimizin teşrifleri rica olunur. Ailesi adına : Sf'HEYLA \TAMERtÇ Cumhuriyet 1359 İLHAN HAKKI BAYRAMOGLU 3 Şubat 1969 da tedavide bulunduğu Paris'te Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 8 Şubat 1969 Cumartesi günü öğle namazını müteakip Şişli Camiinden alınarak ebedî istirahatgâhı Feriköy aile kabristanına defnedilecektir Mevlâ rahmet eyleye. Kız Kard«»si ETMFN •••• :::: V BF AT Merhum Hüseyin ve Lütfiye Türkalp'm oğulları, merhum Mehmet Bultan ve İlyas Türkalp ile, Mustafa, Selâhattin, İsmet Türkalp'm kardeşleri, Zekiye, Feride ve Engin Türkalp'm kayınbiraderleri. BeiTİn, Tülin. Avni. Tayfun ve Umur'un sevgili amcalan, Zekiye Vatan. Hayriye Kalafat, Safiye Balmumcu'nun yefenleri, Samsun ve İstanbul Tüccarlanndan, ÎTLVİ TÜRKALP 5.2 1969 tarihinde bir kahpe kurşuna hedef olup Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 7.2.1969 Cuma günü (Bugün) öğle namazını müteakip Fatih Camiinden almarak Edirnekapı Sakızağacı mezarhğına detnedilecektir. Mevlâ rahmet eyleye. AtlESt Cumhuriyet 1373 Maden Y. Mü T.C. Ziraai Bankası Genel Mndürlüğiinden Bankamızca muhtelif cins takvim yaptınlacaktır. Bu işe ait umumî ve hususî şartnameler Genel Müdürlükte (Tevdiat ve Tanıtma Müdürlüğünden) İstanbul'da Karaköy ve İzmir'de îzmir Şubelerimizden alınabilir. Tekliflerin umumî şartnamedeki istenen belgelerle birlikte 20/Şubat/1969 Perşembe günü saat 11.00 e kadar TC. Ziraat Bankası Genel Müdürlük (Tevdiat ve Tanıtma MüdflrlügHne) tevdii rica olunur. (Basın: A. 562010980/1347) VEFAT Sirketimizin kuruoısu, İdare Meelisi Reisimiz, iyi insan Jeolog Topograf aranmaktadır. Lisan bilenler tercih edilecektir. Taliplerin biyografi ve referansları ile müracaatlan. ALAÇAM MÜŞAVİR MÜHENDİSLtK Mithatpaşa Cad No: 51/10 Tel: 17 36 13 Yenişehir Ankara ITeRa: 271/1338) ilhan Hakkı Bayramoğlu 3 Şubat 1969 da tedavide bulunduğu Pris'te Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Kederli aüesine başsaglıgı dileriz. İLBAÎ TİCARET ANONİ.Vi ŞtRKETİ CReklamuuk: 499 1352)