28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHtTRllET 6 Şubat 1969 SAHİFE ÜÇ D I AB ERLER Yunan taraftarı olarak bîlinen tngiliz poiitikacısı bir yıl önce istifa edeceğini söylemisti; iki aydır haber alınamadı da DÜNYADA BUGÜN Nixon'ın tutumu aşkan Nbcon'ın Avrupa'da geziye çıkacagı söylentileri, hemen hemen kesinleşmiş gibidir. Belirsiz olan şey, sadece bu gezinin tarihidir. Bazı haberlere göre, Nizon 28 şubat'ta Paris'te olacak, bazılarına göre de, bu seyahat NATO'nun 20 yaşını doldurduğu nisan ayına rastlayacaktır. Henüz bir ayını doldurmamış olan yeni Amerikan yönetiminin 20 gün gibi kısa sürede, dünya politikası üzerine aldıgı kararlann çokluğu dikkati çekmektedir. Bu kararlann özetini, «Washington Post» gazetesi yazan \Varren Vnna şöyle veriyor: % Patlama noktasına gelen Ortadoğu'daki duruma müdahale edilmiş ve dört büyüklerin toplanması konulu Fransız teklifi ele alınmıştır. Q 1967 den beri ilişkilerin ke8ik bulunduğu Mısır'a, bu ilişkileri onarmak için teklif yapılmıştır. Aynı şekilde Kamboçya ve Cesayir ile de dialoga girilmiştir. Q Varsova'da, elçiler kademesinde görüşmeler yapılan Kızıl Çin'e de dostane münasebetler teklif edilmiştir. I."zun süreden beri yapümayan bu görüşmelerin başlaması beklenmektedir. O Nükleer Silâhlann yayılmasını önleme Andlaşmasını, Senato'nun onaylaması istenmektedir. Bu istek de Moskova'ya bildirilmiştir. % Aynca Moskova'ya, Çekoslovakya'daki durum gerginleşmezse, silâhsızlanma konulu yeni tekliflerin ele alınacağı söylenmiştir. \ixon yönetimi, Paris'teki Vietnam banş görüşmelerinin yanında, antibalistik füzesavar sistemi ile de uğraşmaktadır. Gerçi, bütün bu konular Johnson zamanmda da vardı ve uğraşılıyordu. Ancak, faalivetlerdeki dikkati çeker hızlanma ve tutum değişikliği, Nixon iktidarının değişik kişiliğini belirlemektedir. Ni.ton iktidannın kişiliğini, Başkan'ın danışmanı Kissinger «Önce düşünce, sonra hareket» çekiinde niteliyor. Nixon'm kendisi ise, «önce güçlenelim, sonra masaya oturalım» cümlesi ile, dış politikasmı anlatmaktadır. Danışmanı ile Başkan'ın görüşleri birleştiğinde, «Düşünce» ve «Güç» el ele vererek, «Hareketi» «masa»da bulmaktadır. Yani gaye barıştır; fakat askerî bakımdan ltuw*ttenme öBsünceshıden Jıareket eden bir bans. Nixonvarî banşta, KATO ortaklarına düşen görevlerin. «Disiplin» ve «Fedakârlık» olacağını sövleyebiliriz. Bu yolda, Johnson'm yapmadığını Nixon yapacak ve VVashinçton'dan kalkıp ortaklanmn ayağına gelecektir. Ancak gerekli temaslar yapıldıktan sonra, istenecek şey, yine YVashington'a uyulması olacaktır. Karşı tarafta, yani Varşova Pak tında da, Moskova'nın aynı şckildeki patronluğu meydandadır. Kısacası, Nixon iktidan boyunca yer alacak olan dış politikanın, Eisenhover devrindekine benzeyeceçini sövlevebiliriz. Kennedv Te Johnson iktidan süresince devam eden disinlinsizlik sona crmektedir. NATO üyeleri. bundan fcövle, blok dışı temaslarla, Doğu • Batı ilişkilerini ele almakta çüçlük çekeceklerdir. Kararlann, Washington Moskova kademesinde alınacağı ve bizlerin de uymak zorunda kalacağımjz günler gelmektedir. B İsraü, Orta Doğu'da zorla uzlaşma olmaz, diyor KUDÜS, (ajı.) Mdietvekili Noel Boker kayıp [DIŞ HABERLER SERVtSİ] LONDRA 1955'ten beri îngiliz İşçi Partisinin Swindon milletvekili olan Francis Noel • Baker kayıptır. Bu konuya deginen Guardian gazetesi esrarlı hikâyeyl şöyle anlatmaktadır : Tam bir yıl önce, Francis NoelBaker seçim bölgesinde partisinin bir toplantısında parlâmento'dan istifa edeceğini açıklamıştır. Alman haberlere göre, hasta olan milletvekili Yunanistan'da kendisine ait olan yerde dinlenmektedir. Fakat söz verdiği istifayı unutmus gibidir. Aday olarak Christopher Layton'u seçen Liberaller, Swindon'da NoelBaker'in istifasını isteyen bir önergeyi hazırlamışlar ve bir hafta zarfmda 1500 kişi bunu imzalamıştır. Bu arada, kayıp miHetvekilinin babası ve DerbySouth'un milletvekili Philip NoelBaker, Swindon'u üzerine almayı teklif etmiştir. Fakat NoelBaker'in babası 79 yaşmdadır ve kendi görevi zaten ağırdır. Istifasından bahsettiği zamanlar, kayıp milletvekili çesitli sebepler öne surmüştur: Sıhhatı, aile durumu, kitap yazmak istemesi ve Yunanistan'daki işleri ile meşgul olmak istemesi... Aynca, siyasetin O'nu tatmin etmediğini söylemiştir. Fakat butün bunlara rağmen, Francis NoelBaker bir türlü istifasını vermemiş ve partisini güç bir durumda bırakmıştır. Butıin Ingiltere'nin aradığı NoelBaker, Yunan taraftarı olması ile tanınır hAdiseler arasında Dl Türkiye'nin sesi ir «emel» ler tezadı içindeyiz.. ne ki yabancı ise, P J dil, din, ırk, av, tad, mal, ^ mülk, para, fikir, madde ve mâna!. Topuna karşıyız.. sağdakiler, «din elden gidiyor* diye.. Soldakiler, «özgürlük elden gi< diyor» .diye... Ama.. ihtiyaç bu!« Bir de ö* vünmeye heves cttik mi. ya adını anmak istemediğimiz mazimize dönüp kıtalar boyanca dolaşmış, yedi sudan atını suvarmış dedelerimizin kahramanbklannı, ya teshir ettikleri yerlerde diktikleri âbideleri gösteriyor.. Heeeyî. Var nu bizimkiler gibisi! diyoruz.. Yeni bir şey, yeni bir şöhret, yeni bir şeref .. için de: Ata yadigân millî sporumuz güreş.. den başka gösterdiğimiz bir şeyimiz yok.. onda da ne haldeyiz?.. Eskiden çok radyo dinlerdim. Galiba bugünkü komünist, momünist, Arap, Yahudi, Çin, Rus, üçüncü dünya gibi bölüntüler olmadan evvel bir çok yabancı istasvonlar daha iyi abnabiliynrdu. Ben o sıralarda Cemiyeti \kvam, Birleşmiş Milletler, ve daha bunlara benzer milletlerarisı toplantüann müzakerelerini dinlerdim.. Ah bir Türk delegesi konuşsa.. ah bir Türk temsilcisinin scsini işitsem! diye bcklerdim... Yok yok yok. Hattâ Iranlı bir diplomatın, Tunuslu bir temsilcinin Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna Başkan seçildiği sıralarda ne kadar kıskanmıştım. Bu seçimlerde politikanın ne kadar t<siri olursa olsun şahsî kıymetin daha önde ele alındığı şüphesiz idi.. Gerçi çok şükür.. bilhassa haricî işlerimizde durum artık böyle değil.. değil ama Türkiyede hâlâ kabuğuna çekilip yaşamak mevli de düzelmiş değil... Bugün spordan. ticaret âlemine kadar yüzlerce faaliyet saiıasında her gün yer yer toplanan milletlerarası kongreler, konferanslar, symposium'lara nadir olarak iştirak ederiz; çünkü evvelâ böyle yerlere iştiıak etmelt bizde lüpçülük ve bir anaforculuk sayılır; belki bö\le haller olmuştur, ama insan kendi milletdaşını bu kadar yerer, bu kadar aşağılar rr.ı?.. Milletin parasiyle gezi yapıyorlar.. sözü bir türlü sönmiyen bir haset hummasının neticesi olarak süregelen sayıklamalırdır. Milletler bugün daimi hır mücadele halindedir. Hayat micadelesi.. bu mücadele harb !ıalinde silâhla olur. Sulh zam.ını akılla, bilgi ile ve sözle... I'.u mücadelede hazır bulunmadıkı d onlan evvelden kaybetmiş oluruz.. Gerçi geçmişte bu temsUlec sîyasi nüfuzlarla ehliyetsii ve münasebetsiz ellere verilmiştir. \'e bunun en kötü misalleri spor seyahatlerinde görülmüştür. Bız dahi faal spor hayatımızda bövle seyahatlere siyasilerin katılmamalan için gayret sarfetmiş, nüfuz sahibi kimselerle kötü kişi olmuşuzdur. Bu vüzden basıtııza belâlar da gelmiştir. Ne vapalım? Türkiyede siyasi meUanizma her seye, hattâ mantı^a galebe çalnıaktadır. Bu hâlâ bövledir. Politika her yere girmekte ve kötü tesirlerini göstermektedir; ama biz ya bu medeni âlemde yaşıyacağız» o âlemin faaliyet» lerine iştirak edeceğiz. Yahut «Aman lâf gelmesin!» diye bey. nelmilel lüzumlu toplantılara gitmeyip milletimizi dünya nazannda meçhul ve hiç bir şeyle ilgilenmez bir krizalit gibi taıııtacağız. Ben hep dünyada bir Türk sesi, bir Türk haberi arar, beklerim.. bir Türkün beynelmilel bir sahada adının geçmesine çok «evinirim... Bu hasretim o kadar arttı ki inanın dışan âlemde velevki bir suç işliyerek olsun, bir Türkün adı gazetelere düşunce âdeta seviniyorum. Çok garip bir his değil mi?. Türkler!.. Kapanmayın!. Susmayın! Her yere gidin!. Her yerde konuşun. her yerde görünün.. sizin kanmızda yalnız yiğit'.ik cevheri değil, medeniyetler kurmuş bir ırkın yaratıcı defineleri vardır. Onlan açığa siz vuracaksınız.. bunu yapacak çocuklannız yok değildir. Atatürk Türkîyesinin beynelmilel temaslardaki bu pısınklığından Atatürk'ün ruhu muhakkak, muazzep olur. B. FELKK DIŞ BASINDA Moskova da bulunduğun surece Yoldaşsın; ama kalkıp Prag'a gelince, sana yabancı derler! . Boykot ve grevler başlıyor Fransız iiyırıırilrıi yine huzursuz G ükumet kaynaklanna göre, res mî şahsiyetler, Ortadoğu buhranı ile ilgili dört büyükler toplantısınm tepeden inme bir çö züm yolunu kabul ettirme amacı na yöneleceğinden korkmaktadırlar. Bu kaynaklara bakılırsa, Israil yetkilileri, Birleşik Amerikayı, zorla kabul ettirilmeye çahşılacak bir çözüme karşı konacağından ve hele Sovyet Banş Plânın müzake re temeli olarak bile kabul edilme yeceğinden haberdar etmişlerdir. Israilliler, dört büyükler arasındaki danışma toplantısınm. Birleş miş Milletler Temsilcisi Gunnar Jarring'in görevini etkilemesinden de endişe etmektedirler. H Meclis müzakeresi İsraıl Dışişleri Bakanı Abba Eban. Parlâmentoda dun yaptığı konuşmada, Iraklı Yahudilerın durumu için tek çarenin, bunların özgur ülkelere gitınesi olduğunu söylemiştır. israıl Dışişleri Bakanı, Bağdat'taki idamlardan sonra Fransa ile Sovyetler BirliğTnin susmalarına değinerek, «Bu susuş» demiştir. «Bütün dünyanın duyduğu nefretle, Birleşmis Milletler Genel Sekreteri UThant'ın olayı kınamasıyla ve Papa'nın ifade eU tİRİ kaygı ile çelişiyor.» Millet Meclisi, Meclis müzakeresi açılmasını oy birliğiyle kabul etmiştir. Muzakerenin tanhi d V! sonra tesbıt edılecektir ,> ii PARİS, (aj.) Roma, (a.a. HA. . Radyolar) kinci Dünya Savaşından sonra İtalya Cumhuriyetinin fcurulmasmdan bu yana, 20 milyon Italyamn işi bırakması sonucu en büyük genel grev başlamıştır. Ucretlerin arttırılması lçin yapılan 24 saatlik grev dün gece yarısı başlamıştır. Polis büyük şehirlerde işçilerin gösteri vürtiyüşleri sırasmda çıkabüecek şıddet hareketlerini önlemâ^, tçin sıkı güvenlik tedblrleri almıştır. I: eçen yılın Mayıs ayındaki öğ rencı olaylarının başlangıç noktası olan Nanterre EdeıMyat Fakültesi, son günlerde tekrar görülen ve gıttıkçe bnem fcazanan karışıklık devam ettiği takdirde kapatılma tehlikesi üe karşılasacaktır. Fakülte Dekanı Jean Beaujeu, radyoda yaptığ: bir konuşmada. «Kendi isteklerini kanun yerine feçirmek istiyen bir azınlık grupu hâlâ fakfiltede bulunmaktjdır. Tedhiş havası yaratmaya yönelen bir şiddet artışı görmekteyiz. Efer bu durırmu karışıklık teşkil edebilecek tedbirler önliyemez veya bu azınlık gnıpu mensuplarmı başka hareket yollan seçmeye ikna edemezsek ve efer durnm öğretim yapılmasını imkânsız küarsa son çare olarak fakültenin kapatılması yoluna gitmek gerekecektir» demiştir. Şiddet hareketleri Son on gün içinde bazı şiddet hareketleri meydana gelmiş, Napolide bir üniversite binası ateşe verilmiş ve benzin istasyonlannda çalışanlarm grevi sırasmda petrol pompalanm havaya uçurmak için en azmdan 30 bomba teşebbüsü olmuştur. Pazartesi günü Pendi'de meydana gelen kanşıklıklardan sonra da 50 göstericl tutuklanrnıştır. Solcu öğrencilerden borsa memurlanna kadar birbiriyle uzak yakın hiç bir ilişkisi olmıyan gruplann huzursuzluğu ve nihayet gece yarısı başlıyan genel grev, zaten durumu sallantıda olan iki aylık koalisyon hükümetini daha da büyük bir tehlike karşısında bırakmıştır. Grev çağ nsında bulunan İtalyanın üç büyük işçi sendikası, Merkez Sol hükümetinin teklif ettiği zamları yetersiz bularak reddetmişler dir. Nüfusun üçte birinden fazlasını teşkil eden işçilerden her on isçiden dokuzu, son grevden etkilenmektedir. Greve bütün sanayi. tarım ve ticaret işçileri fcatılmaktadır. Televizyon, lokantalar, dükkân lar, otobüs ve taksiler, tiyatrolar ve İtalyan Hava Yollan «Alıtalia», belli sürelerde çalışmalarını durdurmaktadır. Genel grevin başlamasından 10 saat önce îtalyan Haber Ajansı «Ansa» ile gazeteler, çalışmalarmı durdurmuşlardır. Grevden etkilenmiyenler, oğretmenler ve memurlar gibi, dev let memuru statüsünü haiz olanlardır. Hademe mî?.. Nitekim, geçen cuma günündenberi Fakültede hava hissedilir derecede bozulmuştur. Cuma günü idarl bölümlere taşlarla sal dıran öğrencilere karşı yetkilerini kullanan Dekan, Rektörlük ra pıcılan adı altında çalıştınlan ıri kıyım personeli öğrencilerin üzerine saldırtarak inzibatı temln yoluna gitmiştir. Ancak bu personelin müdahalesi çok kabaca, hattâ aşırı derecede olmuştur. O kadar ki bunlardan beş tanesi fakülteden uzaklaştırılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı ise ikl baş müfettişini bzel olarak görevlendinniş ve bu müfettişler Edebiyat Fakültesinin nonnal ça hşabilmesi ile iki hafta içinde ya pılması gereken seçimlerin yapılabilmesi için alınacak tedbirleri incelemeye başlamışlardır. Halen Edebiyat Fakültesindecl kanşıklıklar komşu Hukuk Fakültesine sirayet etmiştir. Hukuk Fakültesinde yönetime işfirak için seçimler çarşamba günu yapılacaktır. on günlerde Sovyet basını. çok eski bir temi yeniden ele almıştır. Bu tem, Rusyanın doğu ve batı sınırlanndan gelen tehlikedir. Bir Rus, geçmişine baktığında, dedelerinin önce Tatarlarla çarpıştığını, daha sonra da Polonyalılarla İsveçlileri geri püskürttüğünü görür. Kendi kuşağının yaşadığı zamanda ise, 1930 laTda batıdaki Alman tehlikesini ve doğudaki Japon tehdi. dini hatırlar. Rusyayı iki cephede çarpışmak mecburiyetinden, sadece Amerikanın Pasifikteki zaferi kurtarmıştır. Bugün ise, Moskova bir tarafta Kızıl Çinin askerî programım dikkatle izlemekte, öte yanda da, Almanyayı «saldırgan NATO'nun mızrak uctu olarak görmektedir. Moskovanın, Cin hakkında kullandığı lisan hayret nyandıncıdır. Geçen ay Moskova radyosu, Mao • Çe Tung'un, ülkeyi bir askerî kampa çevirmek çabalanna şiddetle hücum etmiştir (Çinde okullarda öğretmenlerin yerlerini askerler almakta, bir çok fabrikayı da gene askerler yönetmektedir). Öte yanda, Çinin nükleer bombasına gelince; bu konuda mnhtemelen batı basınında, Rus basınından daha fazla yazı çıkmıştır. Fakat şüphesiz ki, Çinlilerin nükleer bombaya sahip olmaları, Rusları büyük ölçöde kuşkulandırmaktadır. Rusyanm büyük savunma gücünün ancak nükleer bomba ile çökecegini hiç bir Rus aklından çıkarmamaktadır. İşte bu sebepten ötürü. Moskova, Almanyanın nükleer silâhlara sahip olması ihtimalinden büyük kuşkn duymakta ve bu konnnun üstünde ciddiyetle durmaktadır. Batı Almanyada Çekoslovak sınırlan yakınındaki Amerikan manevraları ise, Rus basın ve radyosuna büyük bir propaganda silâhı sağlamıştır. Moskova. eski iddialanna dönmüş ve Bundeswehr (Alman ordusu) in, en modern silâhlarla donanmak üzere olduğunu ileri sürmüştür. Son zamanlarda îngiltere, Almanya ve Holânda arasında uranyum üretmek için bir santrifüj tesisi (uranyum nükleer bombada kullanılır) kurma konusunda görüşmeler yapılmaktadır. Ivi bir tesadüf olarak, Moskova henüz bu işbirliğini ağzına dolamamıştır. Muhtemelen Sovyet liderleri, bu haber karşısında nasıl tepki göstereceklerini daha kararlaştırmamışlardır. Maamafilı, Savunma Bakanı Heoley'in, Batı, şiddetli bir saldınya uğradığı takdirde, nükleer silâh kullanüabileceği uyansma karşı, İzvestia gazetesi, derhal harekete geçmiş ve afır suçlamalarda buluumuştur. Rus liderlerinin kendilerini iki cephede de tehlikede hissettikleri anda mantıksız bir harekete başvurmaları ihtimali daima mevcuttur. Çekoslovakyanm istilâsı, serinkanlı ve kendine güveni gösteren bir hareket olmaktan çok uzaktı. Bazı Ruslar, henüz gayet gevşek olan Çin Amerikan ilişkilerinden bile kuşkulanmaktadırlar. Bununla birlıkte. halen Moskovanın izlemekte olduğu bir politikanın gayet sıhhatli temellere oturtulmuş olduğunu kabul ctmelidır. Bu politika da Moskovanın, Birleşik Devletler ve diğer baüh ülkelerle daha fazla anlaşmak isteğidir. Çin, herhangi bir nükleer anlaşmaya katılmadığı ve Batı Almanya da nükleer silâhlann yayılmasım önliyen anlaşmayı imzaIamadığı süre. Washington1a yeni anlaşmalar yapmak muhakkak ki K'oskovanın yararınadır. Böyle bir anlaşma bir çok bakımdan barışı yaklaştırır. Şüphesiz, Washington da, Rus Dışişleri Bakanlığı tarafından 30 Ocakta öne sürülen. nükleer silâhlann kontrolu hakkındaki teklifleri dikkatle incelemektedir. Bu arada, îngilterp de bu gelişmelerden çok şey kazanabilir. Londra, görüsmelerde yerini alabilir ve gerek bu görüsmelerde, gerekse «santrifüj projesinde» olumlu bir rol oynıyabilir. Bu teklifin çok dikkatle incelenmesi gereklidir. Proje, sadece ticari ve teknolojik standard'lara göre ayarlanamaz. Strateji uzmanları. diplomatlar ve siyasî Bakanlar da bu konuda söz sahibi ohnabdırlar. Yoksa sonu bilinmiyen bir yola yöneliriz. Devletlerin birbirini büyük kuşku ve az umutla gözledikleri günümüzde, her proje dikkatle ve geniş açıdan incelenmelidir. THE TtMES Rusyanındünya görüşü S Kısaca Vietnam, yeni yılı ba^larken rapılan bir Budist töreninde barış için dua edlliyor. MADRAS • 34 ÖLÜ. Madras eyaletinde Başbakanm cenaze törenini izleyenlerden 6*sı tehaccümden ve 28'i üzerine çıktıkları bir köprünün yı kılmasından olmak üzere, 34 kişi ölmüştür. SELANtK • YARGILANIYORLAR. Sovyet Tass Ajansmm bildirdiğine gore, Selânik'te kanun ve nizamı ihlâl ve başkalannın mallarmı tahrip suçu ile itham edilen 156 çiftçiden 45 kişilik ilk grupun yar gılanmasma başlanmıştır. WASHİNGTON • PUEBLO. Bir açıklama yapan CİA Başkanı Richard Hclms, Pueblo casas gemisinüı faaliyeti ile kendi haberalma örgütü arasında bağlantı bulunduğuna dair iddiaları yalanlanııştır. • EĞİTDI. Öğrenci kanşıklıklarına karşılık kısılması isteklerine rağmen, Valı Ronald Reagan'ın teklif ettiği California eyalet bütçesinde en büyük payı yine eğitim işleri almıştır. • ASTRONOT. ApolloS nzay aracınm komutanı Albay Borman ile ailesi. Londra'da Kıralice Elizabeth tarafından kabul edilmiştir. MONTREAL • ARTTffiMA. Kanada Hükumeti. içinde bulunduğumuz yılda sa\Tinma, dış yardım, kalkmma I ve kültür sahalarına daha fazla . yatırun yapacağını açıklamıştır. | Andorra, 5 dolarlık dış yardımı geri çevirdi ANDORRA LA VİEİLLE (a.a.) Hndorra bir Kanada radyo Is•"tasyonunun 1969 savunma büt çesine yardım olarak gönderdiği beş dolân iade etmiştir. Sadece Andorra Silâhlı Kuvvet lerinin tören atışlan için kullandığı cephaneyi karşılavan Andorra savunma bütçesi beş dolârdan ibarettir. Fransız Imparatoru Şarlman tarafından kuruluşundan beri Andorra savaş nedir bilmemiştir. An dorra'nm şimdiki ortak hükümdarları Fransa Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle ile Ispanya Urgel rahibidir. Andorra Başyargıcı, Kanada Rad yo istasyonuna gönderdiği mektupta, «Parayı hayır işlerinde har camalannı temenni ettiğini» ifadeyle radyo istasyonunun gönder diği armağanı kabul edemiyecek lerini, zira bütçenin oylanmış olduğunu ve 24 üyeli Ulusal Konseyin kararını değiştiremiyeceğini söylemiştir. ;•••>•••••>•••••«••••>••< Mehmet BARLAS 10 işçiden 9'u Havayı kirletenleri dâva etti LOS ANGELES (California) (a.a.) California'h Avukat Roger Diamond, 7 milyon Los Angeles'li adına, birçok kişi ve şırket aleyhine tazminat dâvası açmıştır. Los Angeles'in havasını kirle•fenlere karşı açılan bu dâvada sa. nıkların sayısı 300'e yaklaşmakta ve hemen hemen bütün endüstri kolları bunun içine girmektedir. 1968, italyan Sineması için başarı yılı oldu 968 yılı İtalyan sineması için gerçekten başanlı olmuştur. Bu konuda yayınlanan resmi istatistiklerden anlaşüdığına göre, 1 ocak 1968'den 18 aralık'a kadar çevrilen filimlerin sayısı 281 olup bu, geçen yılın ajnı devresinde çevrılmiş olanlardan 13 fazladır Tüm italyan sermayesile çevrilmiş olan filimlerin de sayısı artmıştır. 1967 yıUnda ttalyan serma yedarlan tarafından 133 filun çev rilmişken. ba miktar 1968'de lS2'ye yiikselmiştir. Yabancı sermaye ile ortak yapımlarda da bir artış kaydedilmiştir. 1967 yılmda 52 ortak eser çevrilmişken bu, 1968'de 68'e çıkmıştır. İtalyan sinema seyircisi sayısında bir değişiklik olmamış, ancak, bir yıl öncesine oranla, İtalyan fi limlerıne rağbet Oo5.6 artmıştır. İtalya'nm yabancı ülkelere filim ihracatmdan elde ettiği gelirde de bir artıs olmuştur. Sorbon'da öte yandan, 23 Ocakta Sorbon Rektörlük bürolarınm işgaline katılan 34 öğrenci için Paris Akademisı Rektörlüğü tarafından alınan bir yıllık tard kararı, öğrencilerden 11 tanesinin tecil alamamasına yol açacaktır ki, ou öğrencilerin de kısa süre içinde askere pitmeleri gerekecektir. Olusal Yüksek ögrenim Sendikası, söz konusu 34 öğrenci haklcın da alman bu karara karşı derhal harekete geçmiş ve üyelerine, 8lrnmış olan ceza kararlarını uygulamıyarak öğrencilerin dersleri izlemelerine imkân vermelerini istemiştir. Sorbon'daki «Hareket Komjteleri» de, dün geoe yapılan bir genel kurul toplantısı sonucunda bütün öğrencilen bir «kitle grevine» katılmaya çağırmıştır. 1 MUHENDISLER VE ELEMAN ARANIYOR 1 YÜKSEK MAKİNE MÜHENDİS VEYA MAKİNA MÜHENDİSLERİ (İngüizce büir. askerliğini yapmış, 35 sene sanayi tecrübeli ilâve olarak Almanca bilenler tercih edilir, ücretler tatminkârdır.) 2 EĞİTİM UZMANI : İş yerinde eğitimi müstakilen yürütebilecek kabiliyette 35 sene tecrübeli, 3 İŞ MEVZUATINA VAKIF PERSONEL MEMURü 5 sene iş tecrübelL 4 LİSE MEZUNU DAKTİLO SEKRETER : Seri daktilo ve İngüizce bilir. 5 SATINALMA MEMTJRLARI : Sanat Enstitusü mezunu, askerliğini yapmış. ihtiyaç vardır. Taliplerin ÇAYIROVA GEBZE TÜRK OTOMOTtV ENDÜSTRİLERt A. Ş. FABRİKALARI Personel Şefliğine şahsen müracaatlan. NOT : Üsküdar ve Kadıköy'den saat 08.00 de servis otobüsleri kalkmaktadır. ı• İtalya bu yıl içinde Belçika, Çe koslovakya ve Isveçle ortak yapımlar için mukavele imzalamıştır. Geçen yıl uluslararası festivallerde tek bir îtalyan filmi derece alabilmiştir. Nezo Muzii'nin «Come l'amore» (aşk gibi) adlı filmi Berlin Festivalinde özel ödülü kazanmıştır. İtalyan filmi piyasasmda fiyat lan yükselen oyuncular ise şunlardır: Monica Vitti, Virna Lisi, Claudia Cardinale, Maria Grazia Buccella, Marcello Mastroianni. Öte yandan verilen bilgiye göre, İtalyan sinemasının üc dev yapım cısı olan Michelangelo Antonioni Federico Fellini ve Luchino Visconti üç yeni eserin çekimine baş lamışlardır. TEŞEKKÜR Aile reisimiz Bugün grev var Fransa öğrencilerl Ulusaı BirIiği (U.N£.P.) bürosu ile Paris «Hareket Komiteleri» de militan ve öğrencılere «hakikî bir kitle seferberliği» amacı üe 6 Şubat çarşamba gününden (bugün) ttibaren Pariste faal bir greve eirişilmesi çağrısında bulunmuştur. U.N.E.F. ulusal bürosu aynca taşra öğrencilerinden de «yüksek öğretim kuruluşlannda | kitle balinde bir karşılığın şart1 lannı hazırlamalannı» lstemiş , ' K.\RAŞİ, (a.a.) Cumhurbaşkanı Muhammed Eyüp Han, Pakistan'da Anayasa anlaşmazlığım gidermek için muhalefet liderlerini görüşmeye çağırmıştır. Eyiıp Han, teklifini yenilerken, Ravalpindi'de 17 Subat günü muhalifleri ile görüşmeye hazır olduğunu belirtmiştır. Eyiip Han muhalefe! liderlerini toplanlıya çağırdı Av. SEDAT ERBİL'i Salazar hastaneden c.kh LtZBON (a.a.) Portekiz'in veira Salazar, tedavi edildiği Lizbon Kızılhaç Hastahanesinden dün çıkarak, başkentteki evine dönmüştür. Salazar. düşme sonucu bir kanama geçirerek geçen 7 Eylül'de hastahaneye kaldırılmış ve birkaç gün sonra da ameliyat edilmişti. Yarı felçli olan Salazar yeı ine baskasının getirildiğini bilmemektedir. Cottonol B. 25 Maddesi Sotın Alınacaktır Maraş Tekstil Fabrikası Müdürlüğü için 100 ton COTTONAL B.25 maddesi satın alınacaktır. 1 Teklifler 17.2.1969 günü akşamına kadar Müessesemiz veya İstanbul Şubemiz holündeki Alım Teklif Kutusuna atılmış olacaktır. 2 Evsaf ve mütemmim malumat AL/III servisinden öğrenilebilir. 3 Teklifler arasmdan aşrtlarımızla ihtiyacımıza en uygun olanlar tercih edilecektir. Dos. No: 3507/69 SCMERBANK ALIM VE SATTVI MÜESSESESİ tir. I 79 yaşındaki eski Başbakam OIi Sonuç: 159/1325 Sorbon «Hareket Komiteleri» ; nin ve U.NEJ1. Ulusal Komite I sınin müşterek hedefleri «tard edilen öffrencilerin tekrar fakültelere ahnması. tpcillerinin verilmesi, özel rektörlnk hademeiprinin kaldınlmssı ve rektörlere inzihatı temin için polis vet ( kilcrı tanıjan kararnamenin ip ' talı» cur. 1 zamansız olarak elımızden alan kısa hastalığı suresince ılgilerinı esirgemeyen tabiplerle vefatı dolayısıyle cenazesine veya evimize geimek, telgraf veya telefon veya mektupla teessürlenni bildirmek suretiyle acımızı paylaşan akraba ve dostlara, Ders Kitaplan A.Ş. Umum Müdürü Azız Bozkur ile Sirket ortak ve mensuplanna, tstanbul Erkek Lisesi Mezun ve Mensuplan Cemiyetıne. Lıse Müdürlügüne. tstanbul Barosuna, meslekdaşlanna ve sınıf arkadaslanna candan teşekkürlerimizi iletir'7 Aile a^ıına Dr. Nebahat ERBtL (Cumhurıjet • 1326) ' üvenilır bir fcaynaktan öğrenildjğine gdre, Doğu Pakistan Valisi Abdullah Münim Han'm istifası kabul edılmiştir. Bununla ilgili resmî açık lamanın ise Başkan Ejüp Han' ın bugün Doğu Pakistan'a gelmesinden sonra yapüacagı öğre nlmiştir. Yeni Valinin kim olacağı henüz bilinmemektedir. D. Pakistan Vaîîsi istifa etti G NAKIL Munyenehanesinj Hırb.vo Cum. h.urıjtt caddesi No 27I/4'e (Oıdu Evi karşibi) nakletmıştir. Muşterilerir.i 10 £ub.): 1969 Przartesiden itıbaren kabuls bsşlıj'acaktır. Tcl: 47 74 ı l J. MANBŞE Dış DoKtoru (Basin: 10958/1312j llâr.ı ıhk 1146 1322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle