28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAFflPE ÎKİ 6 Subat 1969 CUMHFKtYFIl •»»•••«•••••>| Personej rejimi ye Soğlık hizmelleri Dr. Erdal ATABEK b ülkeoin çalışma hayarmı en eok etkileyea husus çlışanlann yaşama ve ealışmalannı belirleyen dfizendir. Personel Tejimi diye adlandırabüeceğimiz bu düzen ücretler. izinler. emeklilik gibi yaşama şartlannı ve tâyinler. terfiler. nakiller, başanyı ve başansızlığı değerlendiren yontemlerle çalışma şartlarını etkiler. Bu diizen efer âdil ve yeterliyse çalışanlar aldıklan ücretlerle kendisini ve ailesini geçindirebilir. izinlerini kullanabilir, emek liliğini bir sefalet dönemi değil. hakkı olan bir dinltrnme dönemi olarak düşünebilir. tâyinleTinde. terfilerinde, nakillerinde tam bir gü•»enlik duyar, başarı durumunun kendisini ilerleteceğinden. başarısızlık durumonda ise ileriemesinin mUmkün olmayaeağuıdan emindir. Bu duzen eğer âdil ve yeterliyse çaIışan kişi bir haksızlığa uğradığı zaman hakkının korunacağuıdan emindir. Emindir, çünkü. kendisini haksızlığa karşı kornyan statüler. organlar ve meslek kuruluşları vardır. Emindfr, cünkü, hakkmda karar verecek organlarda ken di temsUcileri de vardır. Eğer bu düıen âdil ve yeterliyse şartınm bugünkü personel rejhnini tanımlamaktan çok uzak bulunduğu kolayca an laşılabilir. Ücretler gecinme şartlarının o kadar gerisinde kalmıştır ki. Personel Kanunu dendiçi zaman akla hemen sadece maaşlara Ta .m duşüncesinin gelmesi âdeta doğal olmuştur. Emeklilik. çalışanı rahatlatan değil. tedirgin eden bir döııem olmaktadır. Tâyinlerde. nakiller de çalışma ilkelerinden avrı o kadar çok faktör rol oynamaktadır ki çalışan kişiler, kişi liksiz davranışlarda bir çiiven bulur olmuşlardır. Sonra da bu gorüsü ve düşüncesi belirsizler ortamma itilen kişilerden. bu salla başını al maasını» güvenliğine bırakılan kişilerden ye nilik getiren. işinin verimini arttıran davrantslar beklenmektedir. Sportoto'ya gösteriien geniş ilei. gazoz kapaklarına bağlanan ümitlerin yaveınlığı çok ilçi cekicidir ve kanımca sosyolojik bir inceleme konusu olabilir. Uzak bir köyden mektup | ET'de sanayiimiz He olacak? I •I B Sağlık hizmetleri M» n genel konu icinde sağlık hizmetleri özel bir önem taşimaktadır. Çünkü, ninlerce Tiirk hekimi yurt dışuıda calışmaktadır. Çünkü, sağlık hizmetlerinde devlettn görevi her giın daha iyi anlaşılmakta ve halkm bu •onsuz olunmaz» nitelikteki hizmete duyduğu talep artmaktadır. Halkımızm kötü saelık şart lan içinde bulunduğu gerceği her eün biraz daha ortaya cıkmaktadır. Kamu sektöründe ça lısan elemanlann durumlarını diizeltmek amacıyla rıkarılan çeşitli kanuniar ve bu kanunlara bağlı tüziık ve yönehnelikler konuyu biitiinlükle, belirli prensiplere bağlı olarak ve sosyal Riivenllk nnsurlanyla beraber ele almadığı için bir çözüm teşkll etmemişlerdir. Butrün, sağlık hizmetlerinin karsı karşiya bulunduğu en önemli ve âcil sonın başta hekim olmak üzere bütün sağlık elemanlarının aynı prensfolere dayanan tek. âdil ve e»it hizmete esit hak ilkesini gereeklestiren bir ststemde iieret ve sosyal haklara kavnşttırulmnsidır. Bu konudaki durnm Türk Tabinleri BirliSi Merkez Konseyi Çalısma Raporu'nda <196719«8) şoyle açıklanmıştır: «Kamn sektöründe uygola nan ücret sîstemlerinm belirli bir anlayış ve sis temden ozak bulunduğunu ve hâlen 13 ayn sistenıin nygulanmakta olduğunu daha öncc de belirtmij ve tek çozüm yolunan bütün hekimler için tek bir ücret sistemi gorüşüne varılma sı ve bunun uygulanması olduğunu ifade etmiş tik. Sağlık Bakanı sayın Dr. Özkan da çalışma döneminin başlannda bir gazeteye verdiği demeçte bu durumun giderilmesi gerektiğini ifade etmişti. Çeşitli kamu sektorlerinde ücret standardizasyonunun sağlanamamasının temel nedeni Sağlık Bakanhğınui belirli bir sistem ve prensibe bağlanmamış rJmasıdır. Çünkü Sağ lık Bakanlığı, bütün yurdun sağlığından sorum lu olduğunu ifade ederek ücret uygulamasinda Bakanhğm koyduğu şekil ve miktarların gecil memesini istemektedir. Fakat Sağlık Bakanlıjn da hangi ücret sistemini esas olarak kabul ettiğini ifade edememekte ve bir kanşıklık içinde bocalamaktadır.» Yine aynı raporda bütün hekimler için ödeme sisteminin tekleştirilmesi ge rektiği jfade olunmaktadır. Bu düzensizlik elbette sadece hekimler için değil. eczacı, hemçire. ebe ve sağlık raemuru gibi sağlık hlzmetle Tİnin temel ve yardımcı bütün elemanlan için soz konusudur. PERSONEL REJtMİNÎN TEMELLERÎ: Yeterli bir personel rejirainin temelleri şu haklara dayanmaktadır: O Bugünkü yasamın guvenliği. Bu güvenlik ancak yeterli ve âdil bir ücret sistemi ile sağlanır. Bu ücret paranın satınalma değeri ile orantılı olmalıdır. Bu da üc retlerde hareketli ölçü (echelle mobile) prensibi ile gerçekleşebilir. ^ Gelecekteki yaşamın güvenliği. Emeklilikte başını sokacağı ev, geçineceği ücret sorunıı çözülraüş kişinin duyabileceği bir güvendir bu. A Çalışma hayatınuı gü venliği. Tâyinlerin. terfilerin, nakillerin ve ba sarıyi değerlendiren diğer yollann yalnız çalışma hayatı ile ilgili ve gerçek bir adaletle sağ Ianmastnın yaratabileceği bir çalışma güvenliği sorunu da cözümlenmelidir. Bu çözüm de be lirtilen hususların sağlam statülerle ve çalışanlano temsilcilerinin de katıldıgı yetkili organla ıın kuruiusu ile mümkün olabilir. (% Sosyal gü venlik. Kişinin bir hizmete ömrünü bağladığı . zaman. bütün yaşama sorunlarınin da kolayla; tuıldıgı bir güvenlik bütünüdür. TÜRK TABÎPLERİ BİRLİĞt BAŞKANI asli ve sürekli görevlerde çalışan genel veya katma butcelerden veya bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlardan veyahut kefalet sandıklanndan aylık alanlara uygulanrr» demektedir. İl ozel idareleri. belediyeler personeü. iktisadî devlet teşekkülleri ve Sosyal Sigortalar Kurumu gibi özel kanunla kurulmuş kurumlar kanun kapsamının dışında birakılmışlardır. Son tâdil tasarısı il ozel idareleri ve belediyeler elemanlannı kapsam içine almayı öngörmekteyse de yine İktisadî Devlet Teşekkülleri ve Sosyal Sigortalar Kurumu'nda çalışan binlerce hekim ve diğer sağlık elemanlan kanunun dısında kal maktadır. Böylece daha işin başmda bütün hekimlerin tek sistemde birleştirilmesi işi gerçek ]p«"iemektedir. Q DERECELER SİSTEMİ MESLEK BÜNYELERİNE UYMAMAKTADIR' 657 sayılı kanunun 37. maddesi dereceyl «Sınıf içersinde, gö revln önem veya sorumluluğunun artışı ile ayarb yükselme adımı» olarak tanımlamaktadır. Bu konuda Devlet Personel Dairesi önemli bir hata yapmış ve meslek elemanlan ile idarî elemanlar arasındaki görev tanımı farkmı dikkate almamıştır. Meslekî sommluluk mesleğin bütün elemanlan icin aynı derecede önem lidir. Buna karşılık idari sommluluk görevin önem ve sorumluluğu arttıkca artar. Ömeğin, bir vali bir kaymakama oranla daha sorumlu bir görevdedir. bir nüfus dairesi müdıirü o dairenin memurundan daha sorumlu görevdedir. Bir İl Sağlık Miıdürünün görevi o il içinde Çalışan bir ocak hekiminden «idarî» bakımdan daha sorumludur. fakat ocak hekiminin meslekî sorumluluğu hiç bir hekimden daha az değildir. Bir pratis>en hekimin meslekî sorumluluğu bir beyin eerrahınm meslekî sorumluluğu ile eşit kabul edilmelidir. Oysa dereceler siste mi, gorevin önem ve sorumluluğunu sınırlamak \e üst dererplerde daha az kadro bulundurarak idare piran' 'ini kurmak amacını çütmektedir. Hekimlik mesleei ise yukarda kısaca belirttiği miz meslek sorumluluğu ile bu piramide uymaması gereken bîr bünyededir. Hekimi, görevini başan ile yaptıjn sürece ilerleme eizsrfstam sonuna kadar ulaştırmak zonınludur. Bu kuralın yalnız hekimler için değil. belirli ölçülerle bütün meslekler icin doğru olduğunu düşünmek gerekir. Devlet Memurları Kanununa hekimlerin, öğretmenlerin, mühendis ve mimarlı>"> itirazlan dikkat cekicidir. B ANLASMALI HEKİM ÇALISMASI: Devletin yalnız memur hekim istihdam edebilmesi gerçcklere aykırı düşmektedir. Çeşitli nedenler le serbest çalışmak isteyen heklmlerden. devletin faydalanabilme«i mümkiindür ve bu erup oldukca önemli bir hizmet potansiyelidir. 657 sa yılı kanun hükümleri buna müsait değildir. Bu iın'inın sağianması gereklldir. Q Mahrumiyet sorunu sadece yaşama değil. görevlerde ve çeşitli yerlerdeki meslek ifasındaki çok yönlu mahrumiyet dikkate alınarak çözümlenmedikçe gerçek bir çözüm olmayacak tır. Q Hizmetlerde kadro yokluğu ve kadto tıkanıkiıkları kalkmalıdır. Kadro bulunmadığı için terfi edememek. hakkı olan maaşı alamamak bir sorun olmaktaıı çıkanlmalıdır. Prof. Dr. Gülten KAZGAN halen kurulu sanayiine göre, (bugünkü doviz kurunu veri alırsak) ne fıyat, ne marka, ne kalite rekabeti yapabilecek durumdadır. Fiyat rekabeti için akla ilk gelen, tam üye statüsü içinde AET'ye girmezden önce çok büvuk oranda bır devalüasvon yapmak, ıthalâtı kısmak ve ihracatı tesvık etmek; aynı zamanda gumrük resımlerinın kaldınlmasının etkisini bertaraf etmektır. Fakat, bu, büvük ölçüde ithalâta bağlı olan sanayiin gırdilennı de pahahlaştıracağı için. sınaî mamuller bakımından devaluasvonla fiyat rekabeti sağlama ıhtımalı son derece düşüktur. Kaldı ki. bugun artık sınaî mamullerde rekabet hiç de sadece fiyata bağlı değildir: markalar, kalite v s. aynı ölçüde önem taşımaktadır. Çok zaman modası geçmiş patentlerle çalışan sanayimiz için AET içinde bu konuda da ümit voktur. örünüş odur ki, Türkiye'nin AET içindeki yaşıyahilir sanayii sadece şunlara inhisar edecektır: Gıda maddeleri, konserve sanavıı gibi tanmsal ürunün bulunduğu yerde ulaştırma, pazarlama masrafları tasarrufu için kurulması gereken sanayiler; yine, ulaştırma, pazarlama masraflanntfan tasarruf için ambalâjlama, şişeleme, montaj işlemlerini kapsıyan pazarlama sanayii; tabii kaynaklann işletilmesme dayanan sanayiler. Bunlar dışındakı sanayiin AET içindeki ihtısaslaşmayla şiddetlenecek olan rekabete dayanması mümkün değildir. Dinamik bir gelişmesi, evrimi olan kımya sanayii, elektronik sanayii, makına sanayii v.s. gibi gerçek sanayileşme demek olan sanavı dallarının, mevcutları tasfiye olacağı gibi, yenilerının de kurulması mümkun olmayacaktır. Tabiî, yaşıyabileceğine isaret ettiğimiz sanayiin büyıik kısmını da yabancı sermayeye kaptırmak ıhtimalı oldukça yüksektir «••• • ••• •••a •••• Yönetime katılma nitelemektedir. Kanunun 226. maddesi personel temsilcileri ile idare temsilcilerinin sayıca eşit lifine dayanan «Görüsme ve Danışma Kurulları» kurulmsîinı öngörmüş ve personelle ilgili kanun, tüzük. yönetmelik ve kararname tasanla nnm hazırlanmasmda, personelin ödevlerini, haklannı, çalışma şartlannı ve yükümlerini dü zenleyicl nitelikteki eenel kararlann almmasında idarenin bu kurullann göriişünü istemek yü kümlülüiünü belirtmiştir. Genel nitelikteki ko nular için merkezi görüşme ve danışma organı olan .Kamu Per^oneli Yüksek Kunılu» kurulmnsmı öngören 227. madde ve bütün devlet memurlan icin aynı nitelikteki «Devlet Memur ları Yüksek Kurulu» kurulmasmı öngören 229. madde bu anlayışi kuran hükümler getirmektedir. Tâyin, nakil ve terfileri yapan kurullarda da çalışanlarm temsilcilerine katılma ve oy ver me haklannm tanınması zonınludur. e\let Memurlan Kanunu elbette bir O zam kanunu değildir. Kanunun reformist özelliğini cahşanlann yönetime katüması kontrolsüz bir sistemde sağhyabilmek için basvuracağı başlıca tedbir gelişme, daha doğrusu ürkiye'nin kapitali kıt, sanayileçme hızını düşürmek oemeği bol bir ülke olmasılacaktır. Böylece, bir taraftan nın AET içinde sınaî mamulmıllî gelir artışına yakından leröe ihtisaslaşması ve sınai bağh olan ithalât artışı yavasmamul ihraç edebilır bir ülke hyacak, bir taraftan da gelir olması imkânını vermediğine; artısımn yavaslamasıvla ulke AET içinde Türkiye'nin esas içinde birtakım malların tukeıtıbariyle tanmsal urünler ıhtılmeyip ıhTaç edilmesi mümraç eden ve sınaî mamul ithal kün hale gelecektır. eden bir ülke halinde kalacağına geçen yazımızda değinmıv Sanayileşme, gelişme ve ithatik. Bu yazımızda. sanayileşmelât arasındaki ilişki ise çok anin bir ülkenin kalkınması bakıçıktır. tkinci Beş Yıllık Plân mından taşıdığı öneme kısaca tahminlerine göre (Bak: S. değindikten sonra, AET içinde 369) 1967"de imalât sanayii ihramüdahalesiz isleyecek piyasa catithalât açığı 3 5 milyar TL. ekonomisi şartlannın montajcı den bıraz fazla ıken, 1972'de bu ambalâjcı sanayilmızin gerçek açık 5 milyar TL.'yi aşmaktave köklü bir sanayilesmeye dodır. Diğer taraftan, °'»7 gelişnüşmesini niçin önleyeceğmı me hızına erişmek için sınai belirtmek lstiyoruz. imalâtın yılda "oll oranıncta artması gerekmektedir. Yani, çelisme hızı sanavileşme hızına, sanayileşme hızı da ithalâta bağlı olmaktadır. övleyse, tam ANATtLESMENtN ÖN]E!Vtt: üyelîk statüfünde dış ödeme «Sanayilesme» devımi çok dengesini sağlamanın bashca zaman iktisadî kalkınmavla yolu. dıs ödeme açığı tamamiyle e?anlamlı olarak kullanılır. sanavi kesimi ithalâtı ile ilgili Bunun bashca iki nedeni var olduğu için, sanayileşme ve budır • Bir kere. gelisen ülkelerde na bağlı olaTak da gelişme hıımalât sanayii millî gelır ve fazını diisürmek olacaktır. Sanaâl nufusun artan bir oranını yileşme hedefi, dıs ödeme denkapsar. Gerçekte, bu değişme çesinin sağlanması hedefi için olgusu ekonomi içindeki birtafeda ed*ilecektir. kım degismelerin sonucudur. abancı serraave sampiyonlaBir taraftan. kapital bırikiminin. teknık bilgi sevivesi yükrına göre, AET'de Türkiye'selmesinin. ilkel tanmsal üretiye gelen yabancı sermaye me nazaran daha kapital ve bılartacağı için, bu olumruz gelişgi yoğun olan sınaî imalâtı dame sözkonusu olmıyabilecektır. ha kârlı hale geürdiğini; bir Ne var ki. bugün Türkiye'ye taraftan d"a. temel fizyolojik ihyabancı sermaye (petrol ve matiyaçları tatmin eden gıda maddenler dışında) dı? ticaret yadelerine nazaran daha «lük«» saklamalarıyla içeri sokulamısayabileceğimiz sınai mamulleyan birtakım tüketim mallanTİn. kişi basına gelirdeki yük na pazar yaratmak amacıyla selisle, ürFtiminin daha kârlı gelmektedir. Bugünkü dış ticahale getirdiftini gösterir. îkinci ret sınırlamalan AET içinde olarak, imalât sanayii ülkenin kalkınca, sermaye yerine mal• yeni servet varatraa olanakla lann kendıleri gelecegi için AET n ve yeteneklerinin bir göster ülkelerınden gelen yabancı serpe^idır. Bir toplumun sadece maye azalacak: buna kaTSilık daha büyük bır gelire erişiyor Turk sermayesi de serbestçe olması değil de, bu geliri ya AET ülkelerine gıdebilecektir. ratacak üretme olanakları ve Bugün sıkı kontrol tedbırlerine yeteneklerine ulaşıp ulasmadığı rağmen dısarı çıkan Türk serancak imalât sanayiinin gelişmayesi, o zaman rahatça daha me seviyesine bakarak anlaşılakârh bulduğu AET ülkelen fir. bilir. Bunun ne denli önem tamalarına akacaktır. Büyük bır şıdığı Îkinci Dünya Harbinden foara, Almanya, Japonya ve ^ ihtimalle. sadece ABD*den, ortak gurarük <hv>*&P*"*&f&k Rusya gibi harpte büyük çapta amacıyla, ABD »ertnayiiTgekayıpiara ugrayaH i^ülkelerin lecektir. BöyKce^.JPftrtoj*. sür'atli kalkınmasında kolayca ABD sermayesi ile AET sınai görülebilir. Harp içinde büyük mallanmn istilâ ettiği bir pateçhizat ve gelir kaybına uğrayan bu ülkeler yeni »ervet ya zar haline geleeektir. AET içinratraa olanakları ve yetenekle de ödeme dengesini ABD'den gelen yabancı sermaye ile sağrini kaybetmedikleri için kısa lamaya çalışan Türkiye'nin ne bir süre içinrfe dünyamn en ölçüde sanayileşebileceği de gergüçlü sanayi ülkeleri haline gelebilmişlerdir. Sanayileşmenin, çekten üzerinde durmağa değer özellikle, bu ikinci anlarmdır bir konudur. Kaldı ki, daha önki, kavramı iktisad! gelişmeyle ceki yazıda belirttiğimiz gibU eşanlamlı yapmaktadır. yabancı sermaye uzun dönemde getirdiğinden fazlasım götürmek eğüimindedir. Buna bir de yerli sermayenln ctışan gıtmesi eklenecektir. T önemî S G Y Asağıdaki mektup Çankın ili Ovscık ilçesinin Erkeç köylülerinden geliyor : «Sajm llhan Selçuk, Bız Erkeç kovluleri olarak size sesleniyoruz. Bir milletvekili, Cumhurıyet Senatosu üyesi, veya buyıik kapital sahioı olarak değil, bir vatandas olarak.. Bu zamana kadar isteklerımiz, sosyal ve malî durumlanmız için hiçbir sıyasınin hiçbir alâka, istek ve ilgi gostermediğını esefle gordük. Iste bütün bunları bile bile yazıyoruz. Hattâ bu mektubumuzu sıyasılenn bizleri seçımden seçame hatırlamala• nnı gözönune alarak yazdık. Dertlerimizi ve sorularımızı yüksek huzurlannıza arzederiz : 1 Köyümüz Erkeç, Çankın ile Ovacılf ilçesinin ikinci büyük köyüdür. Köyümüze okul yapım işi 1962 yılından 1969 yılına kadar sürüncemede kalmış, bu yıl bütün köylünün diFİni sıkması üzerıne güçbelâ yapvmına bas\anmıstır. Bu konuda Mılli Eğitıra, llköğretım ve diğer mercilerde güçlükler çıkarılmıştır. Niçin bu yıla kadar okulumuz yapılamamıştır? Eğer okul yapımına engel yolumuzun olmayışı ise, yolumuz niye yapılmamıştır? Yolumuzun olmaması vüzünden biz her türlü mahrumiyete katlanırken. Mvasıler, sandalye kaygu ve kavgasında acaba bizleri düsünmüsler mıdir? 1967 yılında yol yapılma emri verilmiş m olmasına ragmen 1969 yılı girdıği halde niye bununla ilgilenen hiç merci çıkmamaktadır? Zavallı köylü yurttaş çeşitli mahrumiyet ve yolsuzlukla inlerken yahların asfalt yollannda kanath son model arabalard'a eğlence sitelerine yol alanlann akhna geliyor muyuz bizler? 2 Radyolarda her gün «Yurttaş ormanı tahrip etme» denilmektedir. Düşünün bir orman köyünü.. Ormandan baska hıçbir geçim yok. tek geçim kaynağı orman. Onu da kesme deniyor. Pek'i, bu adamlar neyle geçineoek? Bu, şuna benziyor : Aç bir adamın önünde yemekler duruyor : Yeme' Yersen cezalanırsın!. divorsun. Baska bir şey var mı ki, onu yemesin? Bunun gibi, başka bir şey var mı ki orman tahrip edilmesin? Devlet vatandaşa iş sahası açmadıkça bu orman katliâmı devam edecektir. Devlet bunu bildiği hald*e nive gerekeni yapmamakta, orman köylüleri için iş saha<=ı açmamaktadır? 3 Gene radvolardan dinleniidiği gibi «falan yere şunun, filân yere bunun temeli atıldı. şu su tesisler hizmete açıldı» denilmektedir Biz yalnız ekmek parasını kazanabilmek için Ankara, Istanbul gibi kentlere çalışmava gidiyoruz. Oralarda çalışmamızın karsılığı karnımi7i doyuramamaktır Hükumet çevre sartlarına uygun. bu diyarın imkânlarını isletebileeek ve vatandaşı «efaletten refaha götürecek fabnka, imalâthane gibi tesisleri nive bu taraflarda kurmamaktadır? Türkiye'nin bu kentleri vatanın parçası degil midir? Bu tarafların vatanrfaşlan da Türk halkı degil midir ki devletin eli ve hi?metleri buralara ulaştırılmamaktadır' Işte bizler hep havat pahalılıgı. geçim zorluğu ve fukaralık. rezillik içinâe yüzen vatandaşlarız. Fakat bunların vanında dakikada milyonlar kazananları ve bunlann canak yalayıcılarını eordükçe bunların kazançlannın mejruluSundan sııpheve düsüyoruz. 4 Devlet kapılannda bizler herbir isimiz için haftalarca. avlarca. hattâ yıllaTca eidip gelmekteyiz. Zaman zaman horlanmaktayız. Bizîm bu halimizin vanında bir de işlerini telefonla vürütenleri görerek rahatsız oluyomz. Eşitsizlik gelivor aklımıza.. Ataturk'ün dediği «milletin efendisi» nin hali bu işte.. SeIâmlar..» Erkeç kövü adına Mnhtar Recep Günes ve dört heyet flyestnin imzaladı$ı mektubnn her bir cömlesi haklı ve dojrudur. Hele kövlülerin ormans deftin sSzieri. «oyut afaç ve orman «evfrisiyle ortalıti velveleve veren vazarlan ntandırss yeridîr. Sehirlerin laksü icinde vasayıp. kalcmi ele aidıkta : Yurttaş ormanı tahrip etme.. demek kolsvdır. Halk Partisî. orman jandarmalıtı yapmıs; Kırat partileri ise oy «sandıfı ojrnna ormanların tahrtbine eöz yummnMnr. tkisi de çıkmaz politikadır. Sivasi iktidarlar, devlet rflcünü ve vatınmlannı bir azınlıdn çıkanna seferber ettîkçe ne orman dâvası çSrtmlenîr. ne de kSvlfinün cilesi biter. Bupunku iktidar devlet elivle kisivi zrnein etmek sivasetini gijtmektedir. Plânlamanın hedefi özel tesebbüs imtivazlarına göre dfizenlenmistîr. Tabiî ki kapitalist azınlık. tstanhnl, tnnir, Ankar», Adana gibi h flyük sehirlerde \n rörecek.. kim vatınra yapar Anadoluva? önce birtakım kisileri devlet zenfin edeeek, sonra. bu tdşfler •slerine gelirsf ve kâr göriirlerse Anadoluva yatınro yapacakUr. . t«in özeti bu.. Kapitalizme karsıt ve hslka donük bir iktidar knralamadıkra Anadolu nasipsiz kalacaktır. Köylümüz bnnn böylece belliye... • Sonuç Dış ödeme dengesi Personel Kanunu Bakanlığın koruyucu sağlık hizmetinde çalışan hekim tedavi edici hekimlikteu para kazanmak zorunda kalmakta, üzerlerine sayılmakla bitme yen görevler yüklenmiş hükumet ve beledi>e tabipleri birkaç yüz liralık tazminatla tatmin edilmiş sayılmakta. asistan hekimler meslekte ilerleme şevkini âdeta yokluklara mahkum edil mekle ödemekte, herkesin uyuduğu saatlerde hastalarla, yaralılarla uğraşarak nöbet tutan. âcil vak'aya koşan hekimlerin bu emekleri hiçe sayılmakta. İktisadî Devlet Teşekkülleri ile Sos yal Sigortalar Kurumunda çalışan hekimler iki ayı geçen süreli bir hastalığa tutulduklan takdirde görevlerine son verilme endişesi ile çalışmaktadırlar. Sağlık Bakanlığının tamgün çalışan hastahanelerinde hekimlere çalışma saatinden sonra özel hasta bakma hakkı verilirken. aynı Bakanlığın sos>alleştirme hizmetlerinde çalışan hekimlere çalışma saatinden sonraki muayeneler için hiç bir prim verilmemek tedir. Onun i indir ki bugün kamu sektörü sağ lık hizmetlerinin en önemli ve âcil sorunu he kimleri ve bütün sağlık elemanlarını «eşit hiz mete eşit değer» ilkesi altında bir tek personel rejiminde birleştirmektir. Devlet Memıırları Kanununun olumlu ilkelerini alacak, diğer yandan meslek bünyesine uygun düzeltmeleri yapacak olan «Sağlık Hizmetleri Personel Kanu nu» bütün hekimleri ve sağlık elemanlannı kapsayarak bugünkü çelişmeleri ve kırgınlık lan ortadan kaldıracak âdil ve en isabetli aşamajT teşkil edecektir. Her kademedeki yöneticinin bu hayatî dâvaya eçilmesini ve konuyu ger çekleştirmeye çalışmasını bekliyoruz. :::: S ağlık hizmctlerinde personel rejimi bugün tam bir keşmekeş içindedir. Bir Memurlar Kanunu ekimlerin istediği bn ölçülerin dıîinda ve üstünde değildir. Ancak Devlet Memurlan Kanunu özellikle kapsamı, dereceler sisteminin meslek bünyelerine uymayışı, anlaşmalı hekim çalışmasını önlemesi, mahramiyet sorununu çözmede yetersiz kalışi ve kadro yokluğu veya tıkanıklıklannı önleyemeyişi gibi nedenlerle önemli aksaklıklar taşıdığı için olnm lu hükümlerinin yünİTİük şansinı da zedelemi«tir. H DE DIŞ ODEME DENQESİ: Sanayileşme bu denli önemli bir olgu olduğu halde, AET içinde çok çeşitli nedenlerle sanayileşme hızımızın düşmesi; montajcıambalâjcı sanayiimizin bir kısmının gerçek bir sanayilesmeye donüsmeden tasfiye olması; bir kısım temel sanayiin ise hiçbir zaman kurulma olanağına kavusamaması kaçmılmaz gözükmektedir. Birinci sonuç, yani sanayileşme hızırnızın düşmesi, AET'de kontrollü dış ticaret politikasına yer vermeyen dış ödeme d'engesiyle ilgili bir olgudur. Bugün çeşitli tahditler, kısıtlamalar, teşvikler sistemine rağmen dıs ödeme dengemiz her y l ortalama 150200 tnilyon dolar açık vermektedir. AET'de bu kontrol tedbirlerinin hiçbirini uygulamak olanağı yoktur. Tanmsal ürünler ihracat gelirini artırma olanaklan ise, bu ürünlerin talep artış hızmın yavaslığı dolayısiyle çok sınırhdır. îşçi ihracından sağlanabilecek doviz transferlerinin de fazla mübalâğa edilmemesi gerekır. Çunkü, AET, firma ölçeklerıni devleştirirken. makinalasma hızı da buna paralel olarak yükselecek; ışçi talebi artmayıp belki de azalacaktır. Döviz gelirini artırma olanaklan çok sınırlı olan Türkiye, tam üye statüsü içind"e AET'ye girdiğinde. ödemeler dengesıni Rekabet 'DE REKABET: Monta cl İ ambalâjcı sanaaimızın bir kısmının gerçek bir sanayilesmeye donüsmeden tasfiye olması ve temel sanayiin kurulma olanaklarımn ortadan kalkması ise, crekabet» meselesiyle ilgilidir. Türkiye, TURKPIRELLİ LASTIKLERI fl.Ş. FABRİKAS1 Makine, Elekirik bakımında çalışacak Tesviyeci, ElektriVçi ve Boru Kaynak işçileri aranmaktadır. AitANAN HTSUSLAR : 1 ERKEK SAN'AT ENSTİTÜSÜ diplomasi, 2 Askerlik görevini yapmış olmak, 3 Asgarî 3 senelik pratik çalışması bulunmak, 4 Azamî 35 yaş. Makine bakımcılannda teknik resim bilgisi, Elektrikçilerde şema takibi istenecektir. Talip olanların fotograflı hâl tercümeleri ile Posta Kutusu 40 tZMİT adresine yazılı müracaatta bulunmalan rica olunur. Reklâmcılık: 457/1319 ! u kısa yazı dizısı içinde AET ve sanayileşmemiz gıbı çok ,^önlü bır sorunu d,e,rİDİigine ineelemek, tabii, mümkün delitdir. Fakat, AET*nln mekanizması, çok açıktır ki, Türkiye'nın sanayileşmesi ile bağdaşabılecek gibi değildir. Geçmişte iktisada, ekonomi için öngördüğü karamsar sonuçlar dolayısiyle, «karanlık ilim» denmiştır. tktisatçılar, mitolojideki «Kassandra» gibi, çok zaman kötü haberler vermekle tanınmıştır. Gerçekte, «Kassandra» rolünde olmak pek de ••«••• • ••••»•••••••••••••••••••••••••••••••••••••a•••«••••« istenecek bır durum değildir. Anlasılan. politikacılann hatâlan iktisatçılan hemen daima aynı yola itmektedir. Eğer kaTEŞEKKÜR ramsar öngörülerin büyük kısFullbright bursunu kazanıp Amerikada Osmanlı Türk Tarih ve mı gerçekleşmediyse, bunun bir Edebiyatı Doktorasını hazırlamakta iken geçirdiği bir trafik kazanedeni de bu öngörülertîen iksında ömrünün baharında hayatını kaybeden sevgıli kızımız, kartisat politikasının iktisat ilmıdeşimiz, nisanlım. yeğenimiz ve herşeyimiz. nin kurulduğu ülkelerde yararlanmış olrnasıdır. AET'de sanayileşmemiz konusunda yaptığımız bu öngörüler de, ümit edenâşırun Amerikadan Izmir'e naklini temin eden Fullbright kulım ki, politikacılanmızı bu koruıuşuna. Dışışleri Bakanlığımıza, Losangeles Sayın BaşkonsolosHVıuda biraz daha gerçekçi olarak rr.uza, özel ilgisini esirgemiyen Belediye Başkanımız Sayın Osman düşünmeğe sevketsin. Kibar'a, bütün imkânlanyla bize yardımcı olan ve şahsen tâziyer|e bulunan B. Amerıka Baskonsol^su Sayın Mr Guv Lee ve Konso S O N losluk mensuplanna. Ortadoğu Üniversitesi İdari îlimler Fakültesi Dekanı ve öğretim üyelerine, Kaliforniya Üniversitesi Profesörlerine ve öğrenci arkadaşlarına. Losangeles Yakm Doğu Kulübü mensuplanna. Izmir Alman Kültür Demeğine, cenazeye bizzat katılan Amerikan Kız Koleji ile Devlet Konservatuvanndaki öğretmetvlerine, arkadaşlarına. Atatürk Lisesi. Fatih Koleji. Özel Türk Koleji. Kestelli Kız Or'aokulu Müdür. öâreünen ve öğrencilerine, Türk Hava Kurumu erkânına. cenaze törenine katılan, çelenk gönderen, biz ı zat ziyaret eden. telefon, telgraf ve mektupla tâziyette bulunan akraba ve dostlanmıza en derin sükranlarımızı saygı ile sunarız. Sarmat. Bozok. Sezen Çiller, Savran. ( Öztarhan. Sovkan. Canpolat. Özeren | ve Ökten Aileleri •• Cumhuriyet: 1321 B Zeliha Deniz SARMAT'ın VEFAT Bankamiî ITmnm Müdür Muavini. eski tzmir Şubemiz Müdnrıi kıymetli insan ve değerli arkadaşımız Bay ROY H. FRENCH kısa bir hastaiık sonunda 5 Şubat Çarşamba günü vefat ctnıîştir. Derin teessürlerirnizle bıldhıriz. AMERİKANTÜRK DIŞ TİCARET BANKASI Moran 233 • 1324 ••»»•»•••»»••••»•»•• U O K 1 OK Tarık L Kırbakan; ^ X <t Q KAPSAM SORUNU: 657 saydı Devlet Me murlan Kanunu'nun 1. maddesi 1. fıkrası Bu kanun devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği üert. Sae re Zührevl Hastalıkları Mütehassısi tstıklâl Cad Parmatckapı Te\: •| J • ••••••••••••••••»••• Nn m «4 10 75 »»»•••••»»••••»»••••••••••••••••••••••••••• TEŞEKKÜR Ailemizin boşluğ" doldurulmaz reisi sevgili varlığımız. vefaü sebebiyle cenaze törenine bbtzat iştirak eden, çelenk gon deren ve büyük acımızın tahfifi yolunds bizleri yakın ilgileriyU teselliye çalışan. telgraf. telefonla veya bizzat gelerek tâziyet kül fetine katlanan bütün dost ve akrabalarımıza, bu arada ve hil hassa büvük alâkaları ve bütün imkânlarıyla yanımızdan ayrıi mıyan çok muhterem SİPAHİOĞLU ailesi efradiyle FRUKO v TAMEK firmalan mensuplarına. Belgelerle Türk Tarihi Dergi= sahip ve idarecilerine, merhumun mektep ve meslek hayatındkazanmış olduğu dostlarına en derin minnet ve şükran iletiriz. Esi ve Fvlâ«lan PTT Genel MüdiMüğünden I Mustafa Bahattin Gürfırat'ın \ Teşkılâtımızda memur olarak çalıstinlmak üzere 10 yubat 1969 Pazartesı günü saat 14^0 da test ve mülâkat usulü ile yüksek tahsüli personel alınacaktır. Sınavda kazananlara 7244 sayılı kamına göre S fist derece ücret verilecektır Lısan bılgisi tercih sebebidir tstekhlerin lcanunt nlteliklert haiz, a^kelrtğın» yapmış, 35 yasını bitirmemiş oimaları. riılekçelenne ekllveceklerı dıploma, nüfus, terhis belgesi, 2 ffitnSrafla blrlıkie 8 Şubat 1969 Cumsrtesi günu mesaî saatı sonuna kadat Genel Müdürlük Per»"nel Dairesi Başkanlığına müracaatla «mava eins .(Basin: A. 523310363/1305 > •••••••••••••••••••••••»••••••••••••»»••»»• (Radar Reklâm: 159) 1323
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle