Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE DÖRT 5 Şubat 1969 Cl'MHTTRttET T "Dolar luı\liin.,ıııliiıı "Sovyet askerî iissiije Gece yansı Prag istasyonunda bindiğim trenle sabaha karşı Macaristan'da gıdıyordum. Gün ağanrken Viyana Havaalanından da kolay bır gümruk ve pasaport işleminden sonra bu sısler altındaki ülkeyi seyrediyordum yeşülikler içinde uzanıp giden. Birkaç istasyon sonrayda sının geçişimden: Yol boyu dizilmiş bir yığın Macar askerini görünce dalgınlığımı, yol miskinligimi anında üzerimden attun. Gazeteciligın o anlaşılmaz sihlrli havası, çekiciligi gelmişti yenicfen üzerıme. BALTIK'TAN ADRİYATİK'E SONRASI ÖZGEN ACAR dıklan yol da uzuyordu. Bu düşünceler içinde dışarıyı seyretmeye devam ederken, birdenbire ferahladım. Düşüncelerimde y&nılmıştım .. Macar askerleri başlarında subayları olduğu halde, çalışmaya başlamışlardı demiryolu boyunca. Kilometrelerce devam etti bu çalışma .. Macar askerleri. sabahın erken saatlerinde başlamışlardı ülkelerinin kalkınmasına katkıda bulunmak üzere. Yol demek, kalkınmanın temel yapısıydı. Kışlalannda «yat lıalk» gibi komutlara ayak uydurmaktansa başlannda subaylan olduğu halde ter döküyorlardı, ılemiryolu yapunma... • DOSTLUK ANITI Sovyeflerin armaganı dostluk sntiının bir parçasıdır bn emperyalizm ejderini yenen heykel... DiŞİ Bond MODESTY BLAISE rinden pek farkı yoktu prograrnlan yönünden. Tek eksiği strip • tease idi denilebılır. Grubun rmhmandan ile bır ıki fiskos yapıl dı. Bir erkek arkadaşla bırlikte Macar gercınden aldığımız bir « Bu askerler ya Çekoslovakadres üzerine bir başka gece ku ya'ya gidiyorlardı, ya da dönülübüne gittık yorlardı. Bunu nasıl anlayabiliKulübün büyüklüğü, bır apaıtrim?.. Eğer Çekoslovakya'ya giman dairesinin salonundan pek diyorlar ise, ben neden Çekoslofazla buyük sayılmazdı. Küçük vakya'dan aynlıvordum?.. Birkaç Amerikan bar. Altı yedi masa gün daba kalamaz mıydım?. 24 Kuçuk pıst. Koşeye zorla sıkışsaat önce bazı önemli gösteriler tınlmış orkestra. Kırmızı ışıkla olmuştu Prag'da. Çekoslo vaky a'rm agır bastığı loş bir salon dan aynlmadan önce gazete ;Ie Çogıınluğu yerli müşteriler. Ba yaptığım son telefon konuşmann bniinde oturan 35 kız .. sında Çetir özbavrak, birkaç Her gece kulübünde raslanan gün daha kalmamı, baıı gelişmebir ıki numaradan sonra, aynı Ierin olabileceğini söyiemişti. zamanda sahne olan piste yaşlı Kendisini ikna etmiş ve Macarisbir çiçekçi kadın çıktı. Elbisesı tan'a geçme zamanuun geldiğini yama içindeydi. Beli iki büksöylemiştim. Eğer bu gördüğüm lüm, çiçek satmaya çalışıyordu. Macar askerleri özbayrak'ı doğSatış ile birlikte müzik de başruluyorduysa felâketti o zaman. ladı. Bu >aşlı kadının altından Kendi kendime kızdım. O aoda Otelde rasladığım Türk turist bir peri çıktı sonra strıp • tease dönraek istesem dahi dönemez lerine katıldım bir Budapeşte yaparak. Güzel basit bır numadim geriye. Hem ulaşım, hem de gecesinde. Başka bir otelin )o raydı. Ama, Uk kez görUyordum vize olanağı yoktu. Ne yapacak kantasında güzel yemek ve *a strip tease'ı sosyalist bir iilketım?..» raplarla karnımızı doyurduktan de. Hıç beklemiyordum doğrusu Bu düsünlerin uzaması ile bir sonra, aynı otelin gece kulübü bunu. Adresi veren Macar arkahkte, trenm ve yelkovanın al ne geçtik. Bizdeki gece kulüpledaş da söylememişti... Sadece: « Jyi valdt geçireblleceslniı bir yer» demışti. Türk arkadaşım bann önünde oturan kızlardan birini dansa kaldırdı. tkl melodi sonra orkestra susunca yerine döndüğünde nayatından memnundu. Aradan bir sure geçmişti ki, arkadaşımın dansettiğı kız, bir başka kızı da peşıne takarak masamıza geldi. Varşova'da Grand Otel'de karşılaştığım «Bloody Businnes» çilerdendi bunlar. Yalnız bunlann adı burada değisikti... «Dolar Kuşları» deniliyordu. Buna karşılık tarifeleri ayruydı. Yani 30 dolar. Forint kabul etmiyorlardı. Macarıstan da sosyalist ülke sayıhyordu bu durumuyla!... Marks, Lenin ve de Mao umrunda büe depdi o an kimsenin... tim. Peşte'nm en genış caddesi Kossut Rakoçi adını taşır. ViN rinleri seyrediyordum. Türkiye'ye gelen bir yabancınm izlenimlerı, hiç şiiphesiz «giyim e?yası satan dükkânlann çokluğu» ısa benim izlenımlerım de bu ülkelerdeki vitrinlerde bulunan malların çeşıthliği idi. Giyim eşyalarından kitaplara, kadın makyaj malzemelerinden elektrikll araçlara, plâklardan ; .rküteril»re, TV'dan fotoğraf malzemel»rme kadar değişık her şey. Bizde oldugu gibi, onlarda da Vivanaya kıyasla en çok göze çarpaa eksiklik «son model Amerikan \e Avrupa arabalan» teşhir eden vıtrinlerin yokluğuydu. Denilebilir ki, bu unsurun dışında her şey bulmak mümkün bu vitrinlerde. Her çeşıt yivecek. içecekten tutun d> her turlü dajanıkh tüketim maların» dek. Yalnız Batı standartlarmın altındaki nitelıkte. ,Vıtrlnın birinde gördüğüm bir noktaya burada değinmeden !teçemiyeeeğım. Öteki sosyalist Ulkelerdeki gıbl bir t'.akçı dükkinı. Tek farkı vitrinin en güzftl yerine konulmuş iki kutunun içinde kadıfe Uzerindeki iki (»1tın plâktı dikkatimi çeken. Bunlar 100 binden fazla satış vapan, bır Macar şarkıcısına plâk ştrketinin verdigi armagandı Tıpkı Amerıka'da, Batı Avrupa da olduğundan .. Cnutulmamalı Kİ, plâk şirketi devletindi. şarkı'.ar da iki Batı Avrupa melodısuıia macarcasıydı. Dolar kuşları CortH Lunun rnane «Gelletihegv» başkentin en yiik sek tepesinın adıd;r. «Gellert Tepesi» nden Buda'yı ve Peşte'yl çok güzel görürsünuz Bu şehre gidip de bu tepeye çıkmamak "aüyük kayıptır. Tuna'nm ıkiye avır» dıgı bu güze! şehri hiç görmemif • HAVA StSLÎ OLTJNCA Geller Tepesi'nden çok güzel olmak demektir .. olur BUDAPEŞTE'nin fototraflannı çekmek. Sisler altındaydı Macaristan DışışTeri Bakanlıgıschir. Şanssızdım. Ben de, güzel mihmandarım ERlKA'nın fonın altıma verdiği özel Ameritofrafım çektim bu anıtın bir parçası önünde .. kan arabasıyla bu tepeye çıktık mimıydi açıktı ve benim duydu mihmandanm Erika ile Sehir azlıgı dolavısıyla kısmet olmadı gıtmek. Bu evler «Mesek» lerin ğum endışelerden uzaktı. Herke sisler altında oldugu ıeın şansdi. Yani özel teşebbüs sahioleri sın bıldiği bir şeyi tekrarlar ni sızdım. Panoramik çekmek ıstetelikteydi şöylesine: nin... diğim fotoğraflan sis öldürü» « O gördügünüz yer 1956 a ybrdu. Ben de EriKa'nın fotoğyaklanması sırasında toprakla raflannı çektim Sovyet'lerin yap> rımıza geçicl olarak giren Sov tığı dostluk anıtının önünde. yet Askerî Birliklerinin kamplaöylesine yüksek bir anıtti *i, rından biridir...» zaten şehrin en yüksek tepesins Aradan 12 yıl geçmişti ve «ge yapıldığından Budapeşte'den çıkmış, Esterdaha da yükselt gon yoluna girmiştik. Bir süre çici olarak» duruyordu Sovyet görünüyordu şehrin her köşesinsonra, yolda bir işaret levhası askerleri MacarLstan'da. Şimdi de den. Aklıma Varşova'daki «Dübulunuyorlardı fün Pastası» geldi nedense. gordüm. Levharun uzerlnde kö «geçici olarak» ruklü bir fotograf makinasının Çekoslovakya'da... Yalnız Varşova'daki fıikaye geBu arada şunları da söyledi resmi vardı. Üzerine de kırmızı çerli degildi bu anıt için Sehir aynı yetkili: renkli bir çarpı işareti çekilmiş« Bugün Macaristan'daki Sov en güzel bu tepeden yani «Gel« ti. Yani «fotofraf çekmek yasak» yet askerlerinin sayısı 50 bin ka> lert Tepesi» nden görünUyordu. diyordu bu levha . Varşova'da «düğün p»stavı»mn Bir beşyüz metre daha gittik. dardır. Yani dört tümen. Bun tepesinden göremediklerinizl bıı lann ilrisi zırhlı, ikisi motorize Bu kez, birkaç dilde yazılmış tepede daha yakından görüyorbaşka bir işaret levhası. «İkinci tümenj» dunuz isteseniı de istemesetu» tşgalde doğan çocuklar bugün işarete kadar arabaların dıırmakde. sızın ve süratle geçeceklerini» ortaokula başlamışlardı MacarisDaha şanssudı Budapeşte'lller, tan'da ya da göç etUklerl yerü bildiren. Varşova'lılara kıyasla... Birkaç yüz metre sonra gerçe ülkelerde. 1956 ayaklanmasında 2500 kisl ği öğrendik. Bir askert tesisti burası. Kapısmda Sovyet asker ölmüştü Rus tanklannın altında. lerinin nöbet tuttugu oldukça Birflercesi yaralanmıştj Sovyet ÇEKOSLOVAKÎA'NIN tbüyük by;,tesis. «Te«J«»iîlle •« « kurşunları ile ülkelerinin bagıtn*• ZtNDE, REFORMLARIN aynı anlama geldigme göre, yeni sızlığı uğrunda. 200 bine yakını GETİRDİKLERt... Sıyasal Türkçemizde, bu tesise da göç etmişti öteki ülkelere. rahatlıkla «Sovyet Askerî Üssü» Bu sonuçlara ve aradan 12 yıl de diyebilinz. geçmesine rağmen, Sovyet BirÖZÜR Dünkü yazımıBudapeşte'ye dönünce bazı ar likleri «geçici olarak» duruyorzın Ust başlıgı ile ikinci ara Tuna Nehri iizerinde birbirin kadaşlara sordum bu gördükle du Macaristan'da. başlıktaki «Türkyenen şaraden degişik yapıda yedi köprü rımi dikkatlice. Yanlış anlaşılbından» tfadesi, «Türkiye'nin bağlar «Bnda» ile «Peşte»yı. maktan korkuyordum sorumdan şarmbından» diye çıkmıştır. Bunlardan birinin adı 1956 ola ötürü. Fakat aldıgım cevap »aDüzeltir, özür dileriz. Bir pazar sabahı Peşte'ye geçyına kadar «Stalin Köprüsü» imiş . Stalin'in heykelinin param parça edilişi ile birlikte bu köpıiiyü Macaristan'ın efsanevi kurucusunun adı verilmiş. «Arpad M£HMf T Köprüsü» olmuş o tarıhten sonra. SETDA Bir gün bır Macar genciyle yolda yurüyorduk. Büyükçe bir J alana geldık. Adı «Moskova Alanı» ydı. Genç bu alana gelınce için ekşimış soluğu ön sıralara kadar geliyor, o lem 59 ıçin güldü. Ve: gibi rakı kokusundan burunlantun direği kı« Moskova Alanı, Moskova girüıyordu. Necmi, bunun üzerine doğnılup, öne doğru bi çirkin .. Bu güze! şehrin en Çiçek hastalığı geçirmiş, çopur. Kalender da egilıp ve yutkunup, yüksek sesle: çirkin yeri» dedi. Günde birkaç Necmi. «Yüzüne bir avuç leblebi at, hiçbin yera Kızun, sen kimin kızısm? dedi. kez geçtiğim bu alanın güzelliğidüşmez..» diye mırüdandıysa da, olağandır, olur. Böylece, sınıfın duyduğu büyük merakı erne ya da çirkinliğıne pek dikkat Gelgelelim, gümüşten ml, tenekeden m) nedenkekçe, çekinmeden, deşmiş, açıklamış oluyordu. etmemiştim. 3ordum: se, ak bir madenle çerçeveli, içbükey mercekll Espiyon Şinasi. «Tevfik Beyin aknbası. Su gözlüklere ne diyecoksin? «Camları o kadar kax Moskova'yı gördün mü?» sun, ayıp be!» deyecekken, sıralar dalgalandı. « Hayır. » lındı ki, kınlmış bir billur bardağın dibine Kimse metelik vermedi ona. « O halde neden çirkin?» benziyor» ve bunlann arkasında, gözleri bit jribi Topal Emel, soruyu sorana degil, büyük « Adından ..» kalıyordu. yakmlık gösterileri içindeki Kıynak lüseyin'c: Çocuk, ona baktıkço ürperdl ve titredl. « Stalin köprüsünün adım Babam şimdi derse gelecek, dedi. Okuduğu kiml polis romanlanndan tanır, biArpad köprüsü diye değiştirdi Buban 'la bizle mi okuyacak? lirdi bunlan: Hiç ummazsın ya, tüyleri diken niz. Bunu da değistirseydiniz. Bu soruyu, ta en arkadan Dede Rahmi yödiken eden sinsı, korkunç adam öldürmeler hep Neden değıştirmediniz o zaman?» neltmiştı. böylelerinden, «Bunun gibi gözleri iyi görmez, « Stalin öldüğü için kfiprüBaşını çevirip ona baktı Topl Emel. Bakıp: kalın gözlükler tekar, yürürken salakça öteberiniin adını Arpad yapmak kolay. Hayır! diyp yanıtladı. Şimdi ne dersl var? yi devirir kimselerin başlannın altından çıkar. dı. Moskova ölmedi ki, bu ndı Türkçe! dedıler. Usullacık, sıkılgan gülümsemelerle sokulmuş, değiştirelim...» Babam Ruşen ZeJd TUrkçe dersinize gebirden lndlrmiştir. Bir örümcegin tüyü bacaıcGarip bir itıraftı bu. kuvvet lecek! lannı andıran parmaklan apansız, kendisini karşısında eğilmenin ne demek Kıynak Hüseyin, pek acı bir düş tınfclığı sevmeyen kızın, oyunlar oynayan çocuğun, yada olduğunu anlatan. Güçsüzlüğü va ile süzdv kızı. Temizliğe yardımı falsn bıraksuçsuz adamm boynuna geçmiş, sıkmış, boğda gücün nereye kadar olduğutı, gitti, öğretrr.eni karsılamak çin kapıya durmuştur. Hık hık hık... Hepsinin gözleri şaşkın, nu... du dikildi. faltaşı gibi açık gitmiştir. Olamazdı. Rusen Zeki Bey kimsenta gırtlagını sıkmıHer bir şey olur, bu adam bakkal çak'.tal yor, azıcık ötede durmuş, «Sen bırak Hazrtt. Olur, aşı memuru olur, hattâ at sırtuıda fcöy Sen oku Hazret..» diyerek okuma kitabını okuttahsildan bile olur da, onlara, Behram Lütfi turuyor, çocuksa, tiksintl ve lğrenmeyle, boguBeyin öksüz koyup gittigi smıfa Türkçe öğretme lur durumlara giriyordu. ni olamazdı. Üzerine türküler düzülmüştür Onun ilk dersi böyle, çok kötü geçtt Giydiğini yakıştınrdı Behram Lütfi Bey. Bü«Estergon Kalesi» nin... Tuna îkinci dersi daha iyi olmadı. tün giydikleri ütülü, kolalı, pınl pınl, terteNehrinın bir dırseğindedir bu Bir de kulaktan kulağa dedikodular yayıl*. ünlü kale. Bir akşam, gün ba mızdi. Bundrysa, ceketin kol ağızları, pantolon Bunun yüzünden, bu «Hazretnin yüzünden. Sipaçalan gitmiş, Dökülüyor. Ellerini ardında katışını seyrettim bu kalenin burçvastaki orta ögretim okullannın birinde, bir fig. netleyip, hem sallantılı ve yavaş, hem na'.çalarından ve karşı yakadaki Çerenci başkaldırması olmuş. Öğrencilerin bir b V c lanru taht Jara taktak vurarak dolaşırken, gökoslovakya'nm ışıl ışıl yanan lügü Hazreti tutuyor, Hazretten yana, bir bölttrüyorlardı, ceketin yenle.i iplik ıplik sarkıyor. küçük bir şehrini. ğu bunu hiç tutmuyor ve sevmiyor. Kıran lo» Bâri makasla kes adam, evde makasın yoksa Budapeşte Üniversite'sinin Türrana birbirlerine girmisler. Işte bu olay üzerttut kopar koloji Bölümünde Türkçe okutnedir, kazan kaldıran ögrencileri öteye beriya Behram Lütfi Beyin, üzerlerinde ufacık bir mam sayın Sevim Güray ve o sıdağıtmışlar, bunu da okuldan alıp buraya, Çoçarı.r lekesi ve toz bulunınayan, bir güderi rada orada izinli olarak bulunan rum'a sürgün etmişler. parçasrla silınmiş altlan incecik, cıgara kSdoktor eşi ile birlikte gittik bu Çopur suratına bakan anlar, dedi Orhan. ğıdı gibi incecik rugan iskarpinleri ayna gibi kaleye bir pazar günü. Bir avuç leblebi at, hiçbiri yer düşmez.^ parlarJı. Güneşli, fakat soguk bir hava diye yineledi Kalender NecmL Bund3 bır ayakkabılar var, medet! Tabanvardı. Pek çok Macar ailesine Çocuk.. lan, her pençe yiyişte biraz daha kalınlaşıp yükrasladık arabalarıyla aynı yoıa Bir şey duyduk dognı mu, babam buselmiş, tODuklanna ve burunlanna kabaralar giden. Yalmz bunlar pek iyi raya sürgün mü göndermişler? deyip agzıru çakılmış. Hazreti Hallacı mansur ile «Demir araba kullanamıyorlardı. Polonaradı kızırun. Çanklı Sövalye», hak helâl edip j'Oİa çıkarlarya'da bir pazar günü gördükleTopal Emel'ln dudaklan babasnnnM gibi ken, bununkine benzer bir şey giymiş olraalırım gibi. Varşova'da profesyokalın, az morumsu renkteydi. Çocuğu tepeden dırlar. nel şoförler. bu özel araba sütırnağa süzdü. Düşmanca nuydı bakışlan? Harücülerine «Pazarlık» diyorlardı. Burnunun altında çörek otu ^adar, hayır çöyır. Dostça raıydı? o da hayır. Sonunda, orausrek otıı kadar değil de, oraya yapışmış bir silarını oynatıp: Yani pazardan pazara araba nek çibı dıran bıyıgma gözü ülştikçe iç gıdıkkullananlar ve biraz da «acemi» Ben bilmem, dedi. Kendine sor! layan ve insanm o sineğe «Kiş!» diyesini getianlamına gelen. Avnı durum MaSırtını döndü. ren Behram Lütfi Bey, bir günden bir güne caristan için de "»eçerliydl. Olaki, yememiş lçmemis, bunu ona yetiştirtraşsıı, gplmemişti. Estergon'a giderken yol bovu miştir. Bundaysa, saç sakala kanşmıştı ve kırçıl, gördüğüm Tuna'yı seyreden güHazret smıfa girdlgl zaman, çocuktaki teseyrek, kalın telli saçlan taraz taraz havalanzel villâlar parti üyelerinin dedirginlik çogaldı. Sinirleri koptu kopacak Rermıştı ğildi. Eizde yanlış bir kanı vargin, aralıksız şekilde onu kolluyor, o yanından dır. Sosyalist ülkelerde partinm Behram Lütfi Beyin özenerek bağladıgı geçerken. ne olur ne olmaz, kendini hafifçe geyöneticilerl en zengın kişilerdir, kravatları hıç çarpılmaz, sağa sola milim 07riye alıyordu. en çok para kazanan kişiler şeknamazdı. Sınıfta uyku getiren seslerle, okuma Kitalinde. Oysa yanlış bir yargıdır bu. Bununsa, takma yakalı gömleginde boyun bmdan bölümler okunmaktaydı. bağı hak ?etireydi. Bu güzel villâlann daha güzal öf be, amnıa da sıktm! Sekizinci smıfın riyaziyesine giden Dursun lerinin Balaton Gölü kıyılannSöylemek istemediği bu s«z. onun ağzındaa Bey gibi, bu da akşamdar kalma olmalı ki, koda bulunduğunu söyledi dostlakaçmıştı. rım. Bunlann hepsl özel mülki ji nuşurken sıraların uzağmda durmasıra karşm, (Arkasi » « ) yetlndl Fakat Balaton'a süremin Bazı yasaklar öliimün değiştirdiği r •YARIN IHTIYÜR GENCLİK «Pazarlık»