29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT 25 Şubat 1960 CUMHURİYET tabtmcalan da kusanınca, ta bii bunlara bazı katılanlar da oluyor Hem böyle küçük te olsa silâblı bir nuvvemn çıftlıkte teşkılâtlanması, çıftlık ve ıçındekıler İçin de bır emniyet unsurudur. Çevreye ve eşöya bozuntulanna karşı O sıralarda Menderes'in Kuzeyıne Demircı Mehmet Efe, Güneyine Yürük AU Efe hâkim gıbıydi. Çete meyüana gelince bazı baskınlara da katılınır. Şımdı oralarda dolaşırsanıa, sağdan soldan bazı yaşh adamlar size, o gunlerı hatırlatarak, «uraları, buraları bastıklarını anlatırlar. Meselâ Karapınar'a baskın yapılır. TelU Dede çarpısmasma katılınır încirUde da silahlar çatışır. Zaten bu baskınlar sırasında cephe de teşekküle başlar. Yunanlılar, nehir kıyılannı kontrol edıp, Balta köy köprüsüne karakollannı kurarlar. îtalyanlann, Kapitan Monte Moro kumandasında BersagUyerl Çikista (bislkleUl birlik) kıtası da oradadır. Antalya, Kuşadası, Çine ellerindedlr. Koçarlıya ka dar sokulmuslardır. Köşk ve Umurlu lse bir aralık Türklerın elındedir. Hattâ buralara kumanda eden Çerkes Yüzbaşı îbrahım bey, sık sık Çakırbeylı çıftUğine gelir. de îzmır de, Kordonda ><ınsür Şubesinde tercüman olarak feörüruz Sonra terhıs edılırler. Adnan'ın ve arkadaşının MılU Mucadelede askerlık hıkavelerl budur . Ve Menderes Istıklâl Savaşmdan, bır tstıklal Madaljası taşır Lüzumsuz bir çaba Merhum General Alı Ihsan Sabıs, harb hâtıralarında llaltadan kaçıp Kuşadası'na geçtıkten sonra ve Ankara va gıderken, Menderes'e Koçarlı da ateşli bır ıhtiyat zabıtı olarai rastladığını yazar Onu çok lakdır ettığını, hattâ kendi Ordu Karargahına almak ıstemış ıse de sonradan, o bölgede bırakmayı tercıh ettığını ve Menderes'ı, kendi çlftlığıne Müdafaa ve Muhafaza Kumandanı olarak tayin ettığlni anlatır AU Ihsan Paşa, bihndigi gıbı Büyük Taarruzdan once öırıncl Ordu Kumandanlıgından alınmıştı Harb Divanma ver.lmısti Demokrat Partı iktıdara gehrken de îstanbul'dan D P nıebusu seçıldi Fakat Koça'lı'dan Ankara'ya glderken henuz ne vazife alacağı belli değildi Elinde bir ordusu da yoktu. Bu sebeple Koçarh'da Menderes'e rastlaması, onu takdlr etmesl hakkındaki yazüan yerindedir ama, Menderes'i Ordu Karargahına almak, yahut Çakırbeylı çıfthğıne kumandan tayın etmek >olundaki beyanlan hem mesnetsız, hera D P. mebuslugu sırasında çıkan bır Kıtapta, kuçuk ve yersj bır çaba teşkıl eder Kaldı ki, lüzumsuzdur da Çunku o sııada Menderes, zaten askerî vazıfedeydı. (1) Hattâ, Fevzl Pasanra (Çakmak), Anadoluva Mgınmadan önce (27 nisan 1934 ten once) tstiklâl Savaşına fiilen cephe alısı ve bu mücadeleve karsı yayınlayıp, Karabekirin «tstıklfil Savaşımm ve Alt Fuat Cebesoy'un IstiklSl Savaşı hâtıralannda verdikleri resml tamımleri, o devrede gfirOs k v rısıklığının nerelere kadar vardığını göstennek batamından önemlldir. (2) Reddi tlhak Cemlyetl mer kez üyesl Siilml Ofuz Alpkaym'nın hâtıralarından. Tek Adam. Cilf II Baskı: III. s 69. (3) C. Bayar: Ben de Yasdmt. Cilt: V. a. 18471S50. tsmlrTn lşgall, «Mr h>eb.ngv an aona ye bir soaun baslft» •pcıdır». tilc bft&l&ngıç, Oszn&nlı Türldyeslnin Blrind Dunja Harbine girisidlr 29 Ekim 1914. Bu kanlı dava, 3031 ekim 1918 de, Mondros'ta ImTjinnan MUtareke ve împaratorluğun ye* nilgısl lle bittl gibi görünür Ama asü son, 15 mayıs 1919 da îzmir'ln Yunanlılar tarafından isgalldir. ÇttnkU late bu isgaldır ki, eldo kalan Türk topraklannda, y e n 1 tepkiler y&rattı. Genel blr isyân ve direnls ruhu uyandırdı. Ve lşte bu son, yenl blr devrin, yenl blr hareketin, yanl beliren dırenls mhunun va bir Mllll Istiklâl MUcadeleslnin baelangıcı oldu. Ve îzırür nhtımınd» başlayan bu Isvan ve Mucadele, bir gün gene tzmlr nhtımında sona erecek, yani orada meydan alan başlangıç, gene orada sona erecektır 9 eylul 1922 Bu arada Menderes'in hayatı, Adnan Menderes'in, îstiklSl Savaşındaki hikâyesini fc&psar. Istiklâl Savaşı ve Menderes |MiDÎ Mücadele başlamadan önce; girişilecek mukavemerlerin faydasu olacağı yolundaki grirüş ve tereddiıtleri fazla yadırgamamak lârımdır. Çünkü ön safta gelen asker ve sivil yetkili şah«jyetler de, çoğunlukla bu fikirdeydiier. Ama sonra MiIM Mueadele, bunlann hemen bütünuuü kazandı... otoriter blr mill! llder dı Bunlar lse, henUı ufukta görUnmüyordu . Ayvalık'tan Menderes'e kadar vayılan Yunanlılar, bu arada Aydm'ı da lşgal etmlşlerdl Düşman tam, BUyuk Menderes kıyısma dayandı. ÇakırbeyU çLftli£i, bu «uyun Güney kryısına düsuyordu Menderes »ehri, lkl ışgal devletınia smırlannı da ayınyordu. Kuzeyden Yunanlılarm gelmesl gibl, Batı ve GUneyden de îtalyanlar llerllyorlardı Aydın, Yunanlıla* nn ellne düştügü gibl, Kusadası ve Çtne de îtalyanların ellne geçü ÇakırbeyU çiftliği, Menderes kıyısınds, ama Italyan bölgesinde kmlıyordu. Bu koye ve çıftlığe yol veren Baltakby köprüsünün basına, Yunanlılar ve Italyanlar, karsınklı karakoüannı kurdular. Gerçi îtalyan bölgesinde zulüm, işkence ve toptan öldurmeler yoktu Ama çiftlikteki hava, hlç de lyi değildl Çünktl evvela ortada bir hükumet otoritesl kalmadığı için, Adnan ve Etem'ln hayab, hlç de emniyette sayılmazdı. Etraf ise, eskiya bozuntulan lle doluydu. O halde ne yapmalı kl, koylülerle iyl geçınilsin ve «şklya saldınsından korunulsun'' Ne kadar dengesiz olsa da, statüko muhafaza edilebilsin' Çiftlikteki arkadaşlar için, iç siyasetln temel meselesl buvdu.. Dıs slyasete gelinoe.. Bunda yalnu dıs aartlardan değil, iç ftlemlerden yanl ruh yapısından, suur ve şuuraltından ge Çiftlikteki hava îzmlr nhtınunda b&slayan Yunan lstılâsı, hızlı ve kolay gelışti 15 mayıs 1919'da Anadolu karasına ay&k b&san Yunanlılar, blr ay sonra 15 hazlran 1922 de, Ayvalıktan Menderes kıyılannda, Naailliye çekllen blr hattın baUsında, bütUn Ege topraklanna btkun oldular Onlann ardında, dünyanın efendileri, yanl Bırıncl Dunya Harbınm muzaffer devletleri vardı Bizlm tarafta lse, ne asker, hatta ne de tam anlamı ıle bir devlet ve hükı met bulunuyordu Millet narbten Harb hâtıralarında, Menderes i ateşli bir ihtiyat rabiü olarak MiUUn merhum General Ali thnn SAbts. bıktan ve bu yenl istüâ dalgtv sından ise şaşkmdı Yeniden bir ordu lse, kolay kolay kurulamazdı ÇUnktl bunun lçln, evvelt yenl ve güçlU blr devlet, lşe hakbn bir hükumet ve hepsınin üstünde de, yenl ve lan, açıta vurulan veya vurul»mayan blnbir etkenln, mUdar balesl vardı. Ne yapmalıydıî Hangl iiımı tutmalıydı? Nelert göze almalıydı? îste bu »uaUerln oevaplan, ÇatarbeyU çlftllginde henüa vorilemiyordu. Ama tartışmalar, hesaplar, tahmlnler, yakıştırmalar sonsuzdu Çünkü şimdl ÇakırbeyU, lki okur yazar adamın orada bulunması ve gazetelerle haberlerin, herhalde ev\ela onlam gelmesl duşunulerek, köy ve dvan lçin de bir nevl danısma ve istihbafat merkezl olmus gibiydi.. Adnan ve Etem, Birincl DÜn * ya Harbinde, muharebelere katılamamışlardı Gerçi askere alınmışlardı Yedek subay talimgahına gitmişlerdi Talimgahı bıtırmişlerdı Adnan, Surıye cephesıne, Etem, Çanakkale bölgesme Bevkedalmışlerdı. Ama Çanakkalede artık muharebe yoktu Adnan ise Sıırıyeye gıderken Pozantıda agır hastalanmış, yan hasta bir halde îzmıre alınmıştı Arkasından da harb bıtmış ve mutareke ımzalanarak, onlar da terhıs edılmışlerdi Halbukl şundı. muharebe, çiftlığın sınınna gelmıstl Ne yapmalıydı' Ne yapacaklardı7 . Istiklâl madalyası Nihayet bu kanşıklıklar içınde artık Ankara da harekâta müdahale edecek hale gelir Va lilik makamı resmen Sökedir. Ankara oraya Osman bey adında bir Topçu Yarbayı gönderır Etraf eşkıya bozuntulan ile doludur Tecavüzler, yağmalar bırbinnl kovalar Ama, Osman Bey de güçlü bir Insandır. Evvelâ bölgedeki yedek subaylan lşbaşma çagınr Kuvayi Mılhye Çetelerlnin yetkileriru ve lnsan savılannı kısıtlar Yeni ve kontrollu birlikler teskil eder Adnan ve arkadaşlan d&vete icabet ederler Menderes, bır «Suıarı Muzaheret Bolüğu* Kumandanı olarak, YeniDazar' la Baltaköyü arasmda Dalamaya venlır Etem de «Yeni Irmzar Muzaheret Bölfifil» Kuman dan yardımcüıgına atanır Daha sonr» Etem, mevcudu %0 ye varan bu Muzaheret Boluğu ıle Sandıklı cephesme gondenlır Adnan ise Koçarlı da Inzibat Kumandanı Binbaşı Besim Beyin maıyetıne atanır. Büyük Taarruzdan Önceki devrede de, Soke karşısmda, Bağlararasındaki Pıyade Alay Yaverligine tayın edülr. Isin sonu, BUyük Taarruz ve zaferdir. Zaferden sonra onu, bir süre Ruh diişkünliiğü ve Iimitsizlik lşin bu safhaya dokuldüğü fünlerde, Çakırbe>U çıftlığınde mukavemet ruhunun canlı olmadığı ve gelışmekte olan ıstılalara karşı Milli Mukavemetın imkansiE ve faydasız olduğu sekhnde bir ruh hahıun hakım bulundugu hususunda, &oz sahıbl olanların hepsı mutabıktır. Adnan da mucadelede, mukavemette, teşkılatlanmada, fayda görmüyordu Buna yadırgamamak lazımdır. Çunku herkes Mustafa Kemal olamaz. Yalnız Adnan degil, başta padışah olmak üzere, nice onde gelen adamlar, mesela, basta Fevzi Paşa (Çakmak) olmak üzere yüksek kunanda kadrosunun buyük kısmı (1), kesa mukavemetin ale\hınde idıler. Sıvü kadrolarda da durum böy leydl. Meselâ Celâl Bayar'ın, îzmır Redd i llhak Cemıyetıne kaydı yapıldığı halde, mukavemetin faydasızlıgı Uzcrlnde verdığı nutuk (2) ve aldıgı tevkıf haberlert Üzerıne îzmir den ueaklasması (3), keza yadırganmaması gereken hallerdendır. Ama bu zaruretl ilk zamanda değerlendıremeyen, asker ve sıvıl nıce binlerce vatandaşın, gelısen hadıselenn etkıleri ıle Mıllî Mücadele saflarında verlerıni aldıkları ve bu mücadeleye kan, kala veya alınterleri lle kıymet kattıkları da malumdur Zaten bu suretle değıl mıdır kı, Mılh Mueadele gıttıkçe ve adım adım bırleşen mületin, mücadelesı olmuştur. Menderes ın de bu şartlar ve bu hava ıçındedır kı, mucadelenin ilk safhasmda mahalli ha reketlere aktıf bir mudahalesı >oktur Işgalden önce Aydın'da kurulan \e eldekı hatıralara gore pek de ıltıfat gormeyen Reddı llhak Cemıyetı ile de ilgılenmemıştır Aydın'a yapılan Kuvayı Milliye baskmlan sırasında da Menderes çıftlıgınde bir hareket olmamıştır Fakat dahia sonra Menderes ve arkadaşı, mahalli mucadelelenn gelışmelerının bir safhasmda, evvelâ küçük çete hareketleri, sonra da resmî makamlann yedek subaylar için yaptığı d&vete uyaraıt resmen va»fe almak suretıyle, kendi bölgelerınde mıllı mücadeleve katılmışlardır Bu hizmetler serlsıni burada özetlemellyız ^lODESTY BLAISE yardımcı olduklan bir gerçektır Menderes in çlftllgl ise, daha once de ışaret ettığımız glbı, Menderes suyunun Güney kı>ısında ve îtalyan işgal bölgesındeydı İlk korku, şaşkmlık ve kararsızlık safhalan geçıp, Menderes havalısınde çeşıtlı çeteler tneydana çıktıktan ve hattft bazı baskınlar yapıldıktan sonra, ÇakırbeyU çıftliğinde de blr kıpırdanma başladı Gerçi Menderes o zaman, çevresmdeki en jakınlarının dedip gibi «Mantık Hibarivle gelecckten endlşebydi». Ama artık bır seyler de yapmak gerektığıne manıyordu. O zaman çiftlıktekiler, kendi aralannda bir çete teskıl edlyorlar. Çeterun bası, Menderes'in alle yakmlanndan Topçu Üsteğmenl Selftmi Beydir. Adnan ve Etem, diğer lkl çete kurucusudurlar. Çeteye bır ısim de bulunur: Ay Yıldız Çetesi . A>Yıldız Çetesi böylece kurulup, bu Uç subay silâhlan. YARIN Ölümün kovaladığı adam İHTİYflR GENCLİK Ardmdan epey gülUşülmUştfl onun bu sörune ve esprısıne ve dogrusu fakir hiç duşunmemıştı o gune kadar ne kadar olursa kadınlan mutlu kılar ve sormuşlar adama uyur* ken sakaiını vorganm altına mt ko^sun, dısarda. mı bırakırsm, kaçmıs bütün uykuouklan adamın Neyse, yıkamp temizlendik ve avluya seslendık. Neyse, gardıyan Akman derledi topladı bızı, yolda küçük taşlara lalsolu vuruşlar, yani bıze gosteri, yani Kalespor takımının en gözdesı, aldı goturdü koğuşa Oh be temizlık gibi var mı, ya imandan, ya lmamdan gelir, ama gelir çay demleyip çay içtik. Dertlestilt sonra ordan burdan, hamamdan, sudan, sabundan, soğuktan ve demli çaydan Birden aklıma geldl çıvı gibi saplandı kanma telgrat çekmek; sevgıli kancagım sımdl sen oralarda bensiz ne yapıyorsun, mektup alamaz oldum, sağlıgını acele telle dıye telgraf çekmek. cOh aman kardeşım, Akman dur bir dakka • dedım «Kanma ikl satırlık telgraf çekeyım Idareye göster, çeklver. Yolunun Ustü, sen şımdı maça gıdeceksm nasılsa » Oysa, kanmın mektubunu daha lkl gün önce almışım Duşler kurup duruyordu O d», kavuçaeatımız gunler adına. Dünmus gıbı >lr1ıp"1f Ben blr kö»ede, hep, Ittsını (tSeOntt annemin boyadığı bez bebeklerle oynardım Annem o zamanlar san saçlanmı kır çocuklan gibi uzatırdı Bana renk renk ipek, tafta entariler gıydırırdi, kordeleler takardı Aklına eser yanaklarımı, dudaklanmı boyardı. • Bak aynaya oğluşum . ne güzel d d olmuşun'> Bu durumumla kendlml hlç sevmlvonım, annemı canımdan çok sevıyorum, ama gene de savunmuyorum Onun gozunde acaba neydım, neyi karşılardım' Bunu bıle bllmlyorum, ama bunu duşunuyorum Konak bozması evde bızden başkası yoktu. Yok, olmaz, kıml kandırıyorum' Babalanm ımm, yani şey. amcalarım gelir gıderlerdı Annem koklayarak ve içını çekerek yanacıklanmdan operken, onlar ıkıde bır de asılır kulaklarımı çekerlerdl. Ardından, bana «Al bu parayı » derlerdi Ben almak ıstemeyınce ve bon bon bakınca suratlanna «Çekınmp al, bu senm şeker paran Gıt seker al, gıt bahçede oyna'» derlerdi. Annem de derdı«Gıt bahçede oyna, ben senl Qt|ınrım bırazdan, oh benim guzel oglum, blr tanem..» Ben derdim: «Gitmem.» Annem derdi: «Bak ama darılırım sonra.» Cebimdekl bozuk paraya o gün bugün sahip olam&m. dUsUrUrum, dünmUs gibi aklımda. Annemle yalnız kaldıgımu camanlar ve yattıgımız gfceler koyun koyuna, onun ıslaksı koltuk altı kokusunu pek severdlm. Şimdl bile pek severım Amcam blr gün, son zamnnlarda en sık gelip gıden amcamdı, «Kız deU, bu oğlana neden entariler glydlrirsin, sen kafadan çatlak mısın, bu mısır püıkUlU aaçlan neden uzatırsın''. dedi. Aldı elıne koca makası, Uzerıme doğru geldi Ama annem o makastan korudu beni, Uzerime kol kanat gerdi. Sonra annem gece pencereden sarktı: «Kımdir bu saatte, kım o, kım o?» Amcam' *Aç kapıyı, berum > dldL Hii. ayı kardeş gclmış, dedıler keçi ymvrulân. Buzulduler. Çunku anneltrının sesl inceydi, tatlıy* dı Her aksamustu gelir, o ınce tath «etıyle, agzımda ot getırdım, mememde sut getırdim, açın y«vrucuk larım bana kapıyı, derdı O >uzdendır, ben de sarıldım annem»: •Ayı kardej gelrnış anne, açma anne, »çma'» dedım. • Hıç açar mıyım, ben deli mlyiın*» dedi. Dadım geldı, dadım mıydı o kadın? dedi: «Adam kapıyı kıracak » «Aman açma F rdevs » dedi annem ona. Sonunda kapı açılmadl. Ama o gırmesim bılmiştı Üstelik, kapı dururken pencereden gırmışti Gece yarısı vurunca anne. mı, yftnı elınde kulak zanmı yırtan bır seydir pat la> ınca alevlı, ben yorganm altına büzulup sınmıştım korkak Hayır sınmemıştım: koşacak ve >ere düşen annemı yerden kaldınp yurune son olarak bakacak olmujtum, ama arkama bir tekme yiyerek balıklama diyebllirim , kendıml yeniden T»ts '"" MEHMET SETDA Tiffany Jones ğımda bulmuştum. Derken sabaha karşı «vin içmd» bir gurultıl bır patırdı Koçuşmacalar, anahğımla babahğım geldllerdı Hızır mı bunlar, nereden çıktılar da ge'dıler' «Korkma oğlum, korkma yavrum, bız senın analığınla babahğınız » dedılerdı. reyıemler, ablamlar, «apkaiarr Jmrnızı leritll adamlar bırbırlerınden kaçtliar, t»rt»rlermı koval» dılar, yakaladılar. Benı aldılar goturdulerdı. tkısma de ısınamadım. Ekmeğımı sofradan kapar, gıder, uzaklarda yerdun Epey bır sure sofra duzeni denen karın ağrısına alışamadım gıttı Nıtekım, kalabalık masalam pek oturamam şımdı. Ama bız analığımla babalığımı bırakalım, Z Ha nıma bakaltm. Gel zaman gıt zaman, hıç hesapta jokken F. ile evlendun. Benun da kendıme göra bır yuvam, evını barkım oldu kı, o yuvaya geç saatlerde donerdim Gecenın hangı saatınde donsem Z Hanımı pencerede gorurdum Sarıjınca uzun boyluca yakışıklıca aslan gıbı yuksek okulu biürmış memur olmaktansa jofor olurum demış kocasım da tanıdığım ıçindır, o gorunuşleri bekleyışlerı, selâm verışlerı uzerime alınmazdım Z Hanımın ıkl yaşında şeker gıbı ofacan bır oğlu vardı kı, bana • abca abca» derdı Şımdi, denız kumuyla yapıldığıa dan butun duvarlarından sular sızan o evden taşınah yıllar oluyor, ama oturdugumuî bolume geçmek ıçın Z. Hanımın kıraladığı tek goz oda ıle mut fak arahğından geçılmesı gerekırdı Geçıyorken kl mı zaman, Z Hanım sırtında tulden ınce bir göm lek, ayakyolundan çıkmış olurdu Gomleğının altında çıplak bacaklarma avakyolunun elektrığı vurur» du Z Hanım pek açık konuşujorum kendınızı ateşe »ttınız «Ah affedersmiz » Bız onunla çarpışmıj olurduk kazara. «Ah affedersınız » Z Hanımın serüveni şöyle olmuş, bıze ho? ««.dinıze geldığınde. ben kendısnne hep hanfendi damiştım kendısı bu hanfendi sozumu pek sevmiı. «Ah affedersın.z, bu evde her şey ortada » «Yok başımı çevınvorum Z Hanım, geçınız'» Benı sevmıs o başka i?, kocasmı da sevmlyor değılmıt. Hattâ va arabanm arka koltuğunda, ya da denız kıyısında kumlara devrılıp sevışırleTnış Ara ba koltuklarında. Boğazın tâ Karadenız'e bakan ıa sız kumluklannda. «Sızden hiç blr şeyi »aklamıyorum değıl mlT» «Hem esinizi, hem benı sevışıniz bence bir yıkım Z. Hanım, ama gene iyı!» «Sizi kendime o kadar yakın buluyorum kl, sia 1 bllmezainız, Nereden bıleceksınız Ben ıçımdekı tu tutmu», ama sonmemış atesı sondürmek için d«niza dogru kojardım. O koşamaz korkardı. Yahudı gibı sudan odu kopardı. Arkamdan seslenirdi: Aplma orası derındır Alacagım, bır gün alacagını mutla ka derdi. On dördümde kadıa oldum. Sen kiml alı yorsun, ben senl» iki dunya bir araya gelse gen» evlenmem, derdim. On bejımde geb« kaldun. Zorl» kıj dırdı nık&hı» Kalın bacaklannı, yan çıplak göguslerinl gör» gore da; anamadım, Z. Hanınun elın* bir gün tutuş turdum kâgıdı. Aldı, tesekkur ettı. Ne zamandır bunu beklermıs. Yazmıştı kı, «Sız de beni seviyorsaruz, yarın 18 30'da Macka'ya gelırsıniz» Maçka'd» buluşup, Taksım'de peylenmiı bir partaıan* gittık. Ben onceden fitü olasıya ıçmıjım; «Ne zaman ki ko camla yaüyorum, karjımda hep gid gorüyorum!» dı yen Z Hanımı dua kırıklıgına ugrattım. Of Z. Hanım, ofl Boyle »ey demeyeceküniz, insanı elden ayaktan etaıiyecektinız. Bır de tu var, yuvarlak ve oldukça kocaman tas kafası, durup dururken gidet karyolanuı demirine toslardı. Başınız acıyacak, der dım. Gonlü cojtu mu böyle olurmuş, basını bir yer lere vururmu|. AJlahtan kl karpuz gıbı yanlmazdı. Ondakl sağlam kafa bende olsa daha ne isterdim. Ah Z. Hanirn, ahI Üç hafta sonra çocuğunu alıp T Sınemasına gel dı Orta locası unludür; yalnız perdeyı gorur Bu Jcmcı deneme de bajansızlıkla sona erdı Ben bunu Z. Hanımın ıki yaşında seker gibi afacan oğlunun karanhktan korkusuna, sıkıntıgına ve eteklerden. paçalardan çekerek, «Anne anne, abca abca.^ deme lerıne yordum. •Z Hanım, kuzrm Allahaşkınıza bu çocuğu neden getınrsımz?» dıye sordum. «Neden getınrsıniz'» «Kaynanama bıraksam gelsem, kuskulanır c«dı.« «Ama getirmeyecektinîz » îşte asıl onu dıyeceğım ya, ben bu «geünneve cektiniz.l der demez geçmışımın bır karışık ve bu yuk evıne gıttım, orada Fıtnat Teyzemı buldum. Z. Hanım: (Arkafi var) Geteci ve subay Ege bolgesındekı Yunan yayılma \e jerleşmesıne, Itahanların taraftar olmadıklan, hattâ bunu engellemek ıçın mahalli hareketlere, bazı mertebe AYHAN BAŞOĞLU | İ N T İ K A M YEMİNİ MEVLİDİ ŞERİF Fatih BaştUrbedan Ahmet ASltŞ Efendi hazretlerinln, Turbedar Mehmet TEVFİK efendi hazretlerinln TUrbedar Ahmet Tahir ME.MİŞ efendi hazretlerinin ruhlanna lthaf edilmek üzere 26 Şubat 1969 Çarsamba (Arlfe) jünü Fatih Camil Şeriîlnde öğle namazından sonra Hacı Hafız Kini KARACA ve memleketin tanınmıs hâfızlan tarafından Mevlldl Şerif okunacaktır. Kendilerinl sevenlerin, tanıyanlann ve arzu edenlerin bulunmalan. îlâncılık: 1493 2005 ÖLÜM Dul Bayan Verjin Takvor Tanari'nln sevgili eşı BAY (4VCKAT) vefat ettığını teessürle bil dlrirler Cenaze merasimı (Çarşamba) 26 Şubat 1969 saat 13 te Beyoğlu, Balıkpazar Üç Horan Ermeni Kilisesinde icra kılmacaktır. îs bu llân dâvetıyle yerıne kalmdlr. Ttziyet ziyaretlerinden imtina olunması rıca olunur CENAZE IŞLERI SERVtSt BECtDTAN Tel: 44 12 29 • 48 09 98 İLANCILIK; 14SS • 3004 ANTR4NİK TAKV OR 1ANERI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle