Katalog

SAHİFE İKİ •MK 13 Şubat 1969 CUMHUftîYTîT ••••••*•'I Konsemtluanmız gerilemekfedir Bülent TARCAN kurulan Konıervatvvanır. >arım asırlık bir geçmısi doldurmak üzeredir. Üç milvon nüfnsla kentıroizin tek r«mî muzik okulonun, çalımızın sanat standardı \e tstanhul'nn istekleri karfisında deÇerlendirilmesinin tam sırasıdır. önce sn sornyn cevaplandıralım : Konservatuvarlar ne ış göriir? Kilim ve teknik alanlarında ünivfrsiteler ve yüksek okuilar nasıl yüksek meslek adamları yetiştirirlerse, konservatnvarlar da orkestralara, korolara. milzikll ve mBziksiz gahnelere se* ve saı sanatçıları, korapozitörlCT, sefler, bale ve tiyatro artistleri ve bu mcgleklerin öğreticilerini haıırlarlar. Sanat ortamırun gerçek sorumlulukla yüklü profesvonelleri işte bunlardır. Müzigi veya yakını olan sanatlan, halka karsı sorumluluk duymadan ve bayatını hu >ollardan kazanmaw düşttnmeksizin öfrenen amatörler de vardır. Bunlar, kültürlü bir müzik ortamını \aratirlar. Ancak halk denilen ve sanat zevkini 6deyerek en doynrncu sekilde tatmin etmek isteyen büyük kitle karşısında gerçek profesyoneller lle kıyaslanamazlar. Çağımızda sayıları binlere varan virtüozların teknik seviveleri hayret verici derecede yükselmiştir. Plâkların, bunlardan en değerlilerini odalanmıza kadar getirmeleri yüzünden, halkın sanatçılardan bekledigi «tandard. insafsıı derecededir. Konservatuvarlar böyle bir seviyeye erisebilecek olan ügttin kabillyetlerl eftiterek konser ve tiyatro llemine yetigtirmekle förevlidirler. l m d i eözlcrimlıi konstrvatuvanmıta çevirelim : Konservatnvanmızın profesyonel sanatçı yrtiştirmekle gö'revli olan esas bölilmfi, «yatılı» olanıdır. Sehir orkestra ve bandolanna. opera ve sahnelerine gidecek olan kaliteli elemanların eğitim bölümü orasıdır. Tatısız bölümden de sanatçı vetişebilir. Fakat bnnlartn çotunlngn, geleceklerini matlak olarak sanata harcamıyacak olan ve isteyince ayrılabllen am»törlerdir. Kendilerine ayrılan emekler ve süreler sayesinde az veva yeterince kültürlü sanatseverler olmaktan öteye Seçemezler. Görülüvor ki Yatılı Böliim. sanat isteklerimiz karşısında Öncelik tasımaktadır. Slmdi vakın tarihlerde Konservatnvara vanilan müracaat ve sonnçları şöyle öıetlenehillr : Tıllar Müracaat Meznnlar e DOGAH NADI Orgeneral Gürler'in mektubu Kanh Pazarın rejisSmnü bir yana bırakırsak aktorlerin kimler olduğu sun gibi ortadadır : Dürrizadenin, Dervis Mebmedin, Bolu Mutasarrıiı Osman Kadri nin mirasçılandır bunlar Kubılây'ı bofeazlavan, Gazi Mustaf» Kemal Pasa'ya ıdam fetvası çıkaranların müritleridir bunlar.. Bir kuçük farkla fei, «dın elden gıdıyor. vave>lâsı ile insan avına çıkan mürtecinin dilindeki «sâvur» yerine buçün ckomunıst» kelimesi oturmuştur. 16 Subat Pazar sabahı Istanbul'daki bir irtica gazetesindeki : « Ey Muslümanlar ! Imanınız tehlıkede. Kur'anınız tehlıkede. camiler tehliked'e. dın iman elden gidecek. Kalkın ev ohlı Islâm » çagrının vankılan taribin dennliklerinden ?elmektedir. ümmetcilerin. Seriatçıların, camilerde topln namjtzlardan sonra Taksim'e dolusmaları, ve çember sakallılann Ünıversite £ençli*i üstüne saldırmaları, ibretle «eyredilecek bir derstir hepimize . Ne var ki. bn dersin savfaları arasında çok önemli bir nokta sazete sajfalarında parladı, ve nnutuldu. Çember sakallı eli bıçakh softalar ?üruhunun, kanlı sösteri bovnnca, Türkije Cumhnriveti Genel Kurmay Baskanı Orgeneral Cemal Tnral'ın adını sık sık andıkları ve sfireli olarak : Ya \a va. sa sa sa, Tnral Pasa çok yasa.. dive bafırdıklarını sazeteler yazdılar. Biz bövle bir seye inanamadı^mız için sağdan sola kadar bütün sazetelerı elden geçirdik. İrtica azgınlarının sösteri bovunca Tural'a tezahürat >aptıklannı hepsi yazı\ordu. Daha önce de Seriatçı ve ümmetçl gaıetelerin Türk Ordusunun Oreenerali Cemal Tural'dan bir knrtancı gibi sık sık süz actıklarını bilivoruz. Hemen söylivelim ki, Savın Cemal Tnral'ı mürtecilerin lıderliğinde görmek cibi bir iddia boslukta sallannuy» mahkümdur. Biz Türk Silâhlı Kuv vetlerinin iki nitelifine kuşkusuz inannomz : Birincisi. millî batımsızlık llkesine sadakat; ikincisi lâiklik devrimine bağlılık. Bütün bunlara rafcmen olaroıvacak bir «ev olmus. Savın Orgeneral Cemal Tnral'ın '»dı Dürrizade'lenn. Dervis Mehmed'lerin kanlı çösterisinde alkıslarla tekrarlanmıstır. Cnmhnrivet tarihinde bövle bir vakava ilk defa raslanmaktadır. tlk defadır ki. mürtecilerin kanlı gösterisinde Türk Ordusunun bir Orcenerall sempatiyle anılmıstır. Bn hâdiseden Sa>\n Cemal Tural'm da en az bizim kadar üzflldügiinü nmarız. Ne var ki, Sayın Orteneralin bnndan Snceki davranıslannin böyle yanlıs ve üzücü olavlara vol açtıfını söylemek de bir gerçegi dile getirmek olnr. Nitekim Tnral'ın emeklillk tornnn da hiç voktan btiyük bir hâdise niteliglne dönüşmüstflr. Disipline sadık bir kumandan oldufcu her verde sövleven Genel Kormav Baskanının, sırası geldiçinde nöbetini sevlnçle ve gnnırla kendinden genc arkadaslarına devretmesi gerekirken olaylar böjle gelismemis. ordunnn diîer kumanda kademelerinl ssran bir vıpratıcı dedikodu almıs vürümüstür. Savın Tnral, bn sonnçlara ihtivatsu davr»nıslarıyl« Jerekçe yaratmıstır. Son çünlerin gürültüleri arasında kavnayıp giden bir mektnp bn bakımdan önemli ve oyarıcıdır. Bir kısım basında Cemal Tural ile bir tertip içinde eösterilmek istenen Orgeneral Faruk Gürler'in Millî Savunma Bakanına yaıdıiı mektup Atatflrk ordusundaki «ciddî ve dengelı asker» davranısmın bir örneği olarak anılacaktır. Orseneral Faruk Gürler, Meclis'te oknnan bn mektubunda diyor ki : « Ben, tertipler içmde, sahsî menfaati için arkadashk ve dostluk ve en önemlisi komutanlık anlayışına aykırı bir tertip içinde olacak asker degılim. Eu gerçeğın tarafınızdan bilindıgı inancındavım. Turk Sılâhlı Kuvvetlerınde dlğer komutanlar gibi benim de sevilmem mümkundür. Ama sevilen bir komutan olmak ve kuvvetli bir adam olmak ayn ayrı şeylerdir Türk Ordusunda kanunlar hâkımdir Herkesin kuvveti kanunlarla muayyendır Kuvvetli Adam sözu, kanunlann hâkim olduğu bir idarede tasvıp edılecek bir sbz değildir. Ben bu inançta bır komutanım. Sılâhlı Kuvvetlerin en kıdemsiz or?enerall olduğum malumlarıdır. Benim onumde çok ehliyetli komutanlar vardır Onların Sayın Genel Kurmay Başkanını eğer durum gerektırıyorsa ehlıyetle ıstıhlâf edeceklerı şüphesizdir. Kaldı ki, Genel Kurmay Baskanının şu ya da bu tertipler içinde olduğu haberı de. aynca ağır bır buhtandır. Yukarıda belirttifcım Ribı Turkıve Cumhuriyeti ve onun ordu^unda kanunlar hâkımdir. Kanunlann hâkım olduğu demokratık bir rejimde tertıplerın yerl olamıyacağı herkesçe malumdur Ar? ederım.» Farnk Gürler'i bn mektnbn vacmaya zorlıyan. makam ve koltuk sevdası yüzünden Cemal Tnral ile ortak bir tertip içinde feulundugnnu vazan gazetelerdir. 'MsHec* Mr ^kınlık ve tcrtibin bnlcnmadıgını ortaya kovan melrtnbun bir önemli yanı daha var; Türk Ordnsnnda : « Av'a da gıderız..» biçiminde gayriciddî üsluptan kurtulma ve olavlan kendi dengesi ve ağırlığı içinde tartma şeleneSrinin canlanması. sevindiricidir. Bn üsluba sahip knmandanlar. büyük lâf ozentisi içinde bulnnanlardan daha çok ağırlık kazanacakiar. ve Türk toplnmnnnn bnnalımlı bir döneme girdiğı su devirde Atatürkçü cepheye Silâhlı Knvvetlerin birer teminatı olacaklardır. Değişmesi icab eden Benzetmek gibi olmasın Karşılıklı olmalı Neresinden tutmalı?Ve minel garaibBir ızah Rakibi de yok. Fbrtlarda istediği gibi o>nıyabilir. Bu isin KOlay tarafı. Denecek ki Devlet Babanın para ihtiyacı arti>or. Şüphesiz doğrudur. Ancak buna karsı bir şürü baska çareler bulunur. Meselâ ürplimi arttırmak, dıs memleketlere ihrav vollan aramak, vazgeçilebilecek masrafları kısmak gibi. Bunlar an işin zor tarafı. Hükümetlerimiz, oldum olasıva, kolayına giderler. Vapur onda. tren onda, uçak onda, sigaraydı, içkiydi bir rfirü sey onda. Paraya ihtiyacı oldukça, yani bütçe açık verdik?e. gelsin ram der. Son Tekel zamları da böyle oldu. Devlet idaresinin kolay bir şey olmadığını tvpimiz biliyoruz. Yalnız, bütün öteki yollara başvunılup yetmediği ortaya konsaydı. insaflı vatandaşlar, bu zamlara kolav bovun egerlerdi. Meciis fiyelerinin bilmesi lizımdı. Ama, «olur a, nasılsa boş bulunmuşlar, JU tas^.rılan kanunlaştırmıslardır» deylp geçiyorduk. GelgeleUm, Türk Hukuk Kurumunun, geçen gün y»rmlıdı?ı bildiri, ortada büsbütün tuhaf bir durum yarattı: Mldiğiniz sihi Hükümet Meclise «Anaasa nizamına karsı işlenen fiillerin onlenmesi» bâbında bir tasan sevk makta ve b« da, bazı hoealann bn fibilere aynca evlerinde de ders verme gibi kârlı bir yol açrtıaktadır. Hocalar arasında tecrübeli u kisiligi olan ikiiiç kisi kalmıstır ki, bunlar da >aşlı ve yorgun olduklanndan balnle gevsemislerdir. Öeger ve enerji sahibi olarak is gdren çenç sanatçıların sa* ısı ise pek azdır. Neticede, Kon«ervatuvarı bitirenler, gerçrk sanat kültürtinden voksnn olarak sadece sazlarında belırli bir teknik seviveve varıp sanatçıdan xi\ade zenaatçı niteliginde kalmaktadır. Aralarından hazıları vurt dışı konservatnvarlarında teknik revizyonlar yapmak veva ise \enıden baslamak zornnlnğunu do\mnslardır. Hocalar Içinde banlara rastlanabılir. Değişmesi icab eden %••• •••• *••• £••• Konserler •••• «••a • ••• »• •• 1961 62 71 1962,63 85 58 1963 64 1964 65 115 1965 66 81 1986 67 70 kadar 1967 68 65 Yatısıı talebelerin dnrnma İse söyledlr : 1965 66 1966 67 1967 68 1 1 B 42 42 45 253 Î53 26R Pivano 95 88 86 Yavhiar 4 3 Nefeslı sazlar 4 23 42 Ttyatro 26 155 177 195 Bale 0 0 0 Opera 61 70 Turk müzıgi 89 Bn sayılardan çıkanlacak gerçek sudur ki. u.veleainin bir kısmının bâli amatörler oldugu Şeltfr Orkestramızın mensuplarının çogu, 34 sene içinde emekli olacaklanna göre onlardan boşalacak yerlerin doldunılması imkânsızlığından dagılma teblikesi karşısındadır. Aynca, insası sona eren mnaızam operatnızın ihtiyacı olan yeni ve büyük bir orkestra, sef ve repetitörler, korist ve solist ses sanatçılarını nereden buiacaiımız problemi de vardır. Simdiki yetersi» Opera ile Devlet Operası'nın geçici ya da «ürekli olarak bnraya aktarılması bu problemi geregince çözemez. imdıki 8»rctim üveleri arasında konser verebilecek sevivede olanların sayısı çok >••• !••• • •• düsmüstür v e verebilenler de öğrenci orta<••• ••• mında değıl. halk karşısında ün yapma pesindcdlr. Didaktik deçeri çok önemli olan talebe konserleri pck azdır. Talebe orkestrasına Eflince, seflik kalite v e bilçisinden yoksun bir keman öğretmeninin eline bırakılroıştır. Sehir Orkestrasına gelince. Konservatu*••• v a n n bn en güclü toplnlngn, 25 sene önce bü «••• •«•• >ök bir kadro ile alelacele kurnlarak, o günlerde e l e geçen v e önemli kısmı orta veya vetrrsiz kimselerle bloke edilmistir. Bunların avıklanması için emekliliklerini beklemekten baska çare yoktnr. Gavet zayıf v e kalitesiz bir kemancı. bu orkestranın konsertmaygter «andalvesinde hâlâ otnrur. Orkestranın knrn•••• ••• lusnndan bn vana belirli bir seviveve yüksel • • • • • diiini de kabul edemeyiı. Bngünkfl derece, Balkan komsularımızdan çok geridedtr. Bn sanssız orkestra, önceleri her seyin tek «ere t i b i o l d n t n bir •mutlakiytt» rejiminde yönetildi. O devirde orkestramız senelerce Flirmoni Dernegi'nin konserleri a t r n n a istisrnar edilmiş v e bazı ekleme veva azaltraalarla •aaa Radyo v e Opera'da çalıştınlmıştır. Bngün •••• «Orkestra tdare Heveti» insiyatifi ele almıs s!: ta da, olnmsnz kliklesmeler vüıünden amacından sapmıs durnmdadır. Bu amaç. her sevden önce bu memleketin arti't çocnklanna konser imkânları yaratmak. yabancı litefatür aaaa arasında her konserde Türk eserlerinden hir •••» •••a tekini olsnn çalmaktır. Simdikiler i s e «halk verli solistlerden bıktı» çibi inanılmaz v e kurnaz bir sakıncayı öne sürerek. ancak «harika» çocukianmiz i l e komnmalarını nyeun gördükleri hir iki kisi dısında, dnrmadan yabancı artist pesindedirler. Getirtilen bazı jeflerden. bir minnet borcn imis çibi, veterstılifini Srtmek flzere «deferlilik sertifikası» mahlvrtinde kâgit isteyen de çıkmıstır içlerinden ! Kısacasi, Sehir Orkestrası bir yandan yabancı kültnr heyetlerinin propaganda aracı, 5te yandan gavesi sanat ticareti olan emprezarvolann «kollaboratör» ü dnrmnnna sık ı ı k dömneMedir. Çok acı bir eerçek it, Konser «••* £••• •••• va4orvar"ın y a n m asır içinde meslefinin ehli • • • • •••• •••• hir tek orkestra sefi yetistirmemis olmasıdır. Orkestranın biricik sefi olan hocanın sıhhî dururnnnnn. çalısmasına enrel oldnlu bntünlerde ona lâvık bir genç halef ortada voktnr ve bu voklugn fırsat bilenler de tetiktedir. Geçenlerde bir Fransız keman virtüozuna eslik edecek orkestramızı vönetme isinin Opera sefinin v e v a bir amatörün eline geçmemesi aneak eski bir plyano hocasıntn varlıjh save• •• sinde önleneblldi. Ama bu bile bir cesit «Ab• •• durrahman Çelebi» sivaseti detil midir? İİİİ• •• • iili er hâdiseden sonra birileıi nin istifa etmelerini istemek eski bir »detimizdir. Bir ilgili mevkiinden çekilirse isler rliızelecek sanınz. Geçen pazarki Taksim mevdan muhsrebesindrn sonra da böyle oldu. Kimi Süleyman Demird'in, kimi Or. Farnk Sükan'ın, kimi Istanbul Valisinin. veya, Emniyet Müdürünün istifasını istiyor. Berikiler ise oralı değil. Hattâ. biraz da. işin şakasında görünuyorlar. Meselâ Içisleri Bakanına, gazeteci r rkadaşlarımıs istifa edip etmiyeceğini sormnslar. Bermutat gülraüs «l'ç buçuk yıldır bunn isterler, demis, hiç niyetim yok.» Başbakana aynl şeyi sormuşlar. O da «Size böyle bir şey geldi mi? Benim malumatım yok» cevabını vermiş. Tamamiyle haksız ds değiller. Sunun bunun istifasiyle, şimdive kadar olduğu gibi, bundan sonra da, berhangi bir derdin Ualledileceğinl beklememeli. Sülevman Bey gider, Müleyman Bey gelir. Faruk Bey gider, Mâruk Bey gelir, Poyraz Bey gider, Moyraz Bey »relir. Bunlardan bir s«y çıkrnaz. Aslında dâvamu ayndır. Kabil olsa da, bir zihnivet istifa edip, yerine bir baska zihniyet gelse. O zaman belki .. *** H Bunların Uç biri zorlanmadan, doğrudan doğruya, ve bir defa daha, zamma sidilmesinin, memlekette bir rahatsızlık yaratması bundandır. Evvelâ Devlet Baba. ne kadar zor olursa olsun, iyi niyetini göstermeli, sonra vatandaştan fedakârlık istemeliydi. etti. Iste Türk Hukr' Kurumu bu tasanyı da Anayagaya aykın bulmuş. ve bildirisinde bn noktayı açıklarrıstır. Hem Anaynsa nizamını kornyscak bir asan hazırlansın, bem de o tasan bizzat Anayasaya aykın olsun. Geri kalmıs meır'rketlerde her veaile ile söylenen bir «halka rağmen, halk için» slogam vardır. Bn da ona benziyor. Yani «Anavasaya rafmea, Anayasayı korumak» için gibi bir »ey. Eger bu tasan Meclislerden geeer de, sonradan Anayasa Mabkemesince reddedilirse, cidden, tuhaf bir hal karşısında kalaca*** 1İH Muadeletsiz diplomn onservatnvarımızın diplomasının Dev• let Konıervatnvannın verdigi diploma ile mnadeleti yoktnr ! Ve bn da artistlijji damgalı ve fotoŞraflı bir vesika ile tamamlanır sananlar için mükemmel bir knçümseme imkSnı verecefi eibi diplomasına mnadelet tanınmıyan bir konservatnvara senelerce nankör ve zor bir tahsit yapmak üzere devam etme hevesini baltalar. Bövle bir diploma ancak amatörleri tatmin edebilir. Artist yetisecek çocuklanmıza revS tflrfllen hu hakmzlıtın mutiaka düzeltilmesi Iftrımdır. BütUn hn rüclükler ve yetersizlikler Konservatnvann idarecilerini ilgilendirmemektedir. Eğitim ve hoca durumu M üzik kültürüniin fonnnn yapan çok bnemli bir ders \ani müzik tarihi ile komoozisyon, hocasız kalmıştır. Müzik tarihi, n/un zaman, yabancı dilde tek bir sahifc okumasını bilmeyen v e bu derse hiçbir vukufu olmayan bir keman 6ğretmenine çayet idarrten verdirilmis olup simdi de bir çello hocasına harale edilrnistir. T a v h sazlardan kontrbas ile nefesli sazların büyük bir kısraının hocaları yoktur. B u is, orkestra üyeleri tarafından idare edilmekte olup bunların pedaeoji vönünden veterli olduklan savunnlamaz. Öğretmen kadrosnnun büyük kısmı. esas ve vardımcı pivano ders verenlerle bloke edilmistir, içlerinde daha m e ı u n olmadan ara>a sokusturnlmus olanlar bulnnuyor. Bir bakıma, Konservatnvarın e m e | i n i n fazlası. pij a n o talebelerine harcanmakta ise de savılarının lazlalıgı yüzttnden kendilerine ayrılan ders süreleri birkaç dakikaya kadar kısal Sornıç onservatnvarımız simdiki yetersiı ve düzensiz dnrumn ile adına lâyık bir müessese niteli£inden nzakta kalmıs olnp hızla ve fittikçe gerilemektedir. Onn ba halinden ancak kökten bir reform ve reorganizasyon knrtarabilir. Müessesenin sanat problemlerine oldujn kadar idari yönlerine de nvgulanması zorunla olan bbvle bir retorm vapılmadısı takdirde bir verileyisimizin önü alınamıvacak ve su kıt ekonomimizden avırdığımız senelik 7 milyon bosnna barcanacaktır. •••• liii •aaa • ••• K ine Almanyaya giden isçiler meselesi Almanyadan bıldınldığıne göre, yalnız son dbrt Umruklerin başında büjnılc bır dert var Otomobil der ayda, 18 bln küsur TUrk ışçısi gıtmiş Almanyaya. Boylece oradi Yurt dışmdan geLp de. nızam daki ışçılerimlzin sayısı 171 binl bulmuş. lan bılmedıkleri ıçın, otomobil Daha da ilgi çetcıcl malumat getıren ışçılerimizın arabaları var haberde. Almanyadaki yabangıirnruklerde tutuluyor. Sayılan. CJ işçüerin sayısı: 2;' bln ttalpaliba. bmi geçmiş. Bunlar açık havada, vagmur. kar altında tü yan, onlardan hemen sonra Türkler, ve sırasiyle 156 bin Yunaniı, pek ço§unsan halı bu. Ihtiyaç olur, myüp sıdiyor Zat 148 bın Yugoslav, 120 bın îspanhırtı pırtı nesı varsa satar, nun, hurdası çıkm.ş bıle. Yar.ı, yol Bır suni de başka başka rmlbır ışını halleder. Bunda ya at atamazsın, sat satamazsın letlerden Işçileı. Ostelik, datıa dırganacak, şaşılacak bir şey vok. Daha dogrusu tamamiyle sataPakat Eskışehırde bir kadınm, mazsın Jeğıl. Nıtekım, son ?a fazla yabancı ışçi istiyormuş AlplyasayB olan borcunu ödemek manda. bır satış şel'ı bulmuşlar. manya. Bunun için Vugoslavlarla gorüşmeler başlamış. Vann, için, bır gozuyle bir böbregmı Satılmssına satıla^ak ams bır satışa çıkarmasına, ne dersınız? şartla: Satm alan otomobUl tek artık, toplamını siz hesaplayın. Bu bakımdan Almanya kolay Borç borçtur. Nonnal olarak, rar yurt •iışına çı .aracak. elbette. ödenmesi lâzırn. Şu veBu da, pek olumlu netıce vere kolay akü alır bir yer olmaktan çıktı Mem'.eket değil Işçi ambaya bu sebeple ödemiyecek duru cek. bır şekle benzemiyor. Bır nu duşenler için mahkeme var, defa yurt dışı dedlğimz yerlpr, rı mübarek. Yolla yollıyabUdığm icra var, haciz var, hattâ sırası satış bekliven otomobıllerle do kadar. lu. Hem de, bızımkıler gıbı çu nık çank değıl, gıcır gıcır yenı otomobillerle. Sonra, bir daha içeri sokamamak şartıyle, kım alır bır esKİ otomobili0 Butun omrunU dışanda geçirecek birı deseın, burada neye alsm'' Gıttığı ve yerleşecegı yerBu arada Almanlann kendina göre mühlet istemek var. Ka de âlâsını bulur. Dışanda sataleri ne yapıyorlar?» diye bir sual nunlar bunları tâym etmı?. cak desem, müşterı bulamaz, geleblUr natıra. Hal boyleyken, bir gözüyle btr bulsa da astan jüzünden pahalıHer halde, ya yabancı işçilenn bbbreğmı satışa çıkaran sayın ya gelir. Dovız kaçırmak maddeyaptıklan işlere tenezıül etmibayamn bu karanna, dogrusu sı de ayrı yorlar, ya da, isi fazla tenbellige ya, akıl erdırmek guç geldi bavurmuş olacaklar. na. Ekmek elden su golden misaiı Gazetelerde de yazıldıgına gögeçınmenın bir yolunu buldular re, acaba bır. ya da. bır kaç higahba. yır sahıbı çıkar, kendısine acır da bir yardımda bulunur diye mi düşündü? Kısacası. merhamet duygulanVILDIZ VAĞCI mızı gıcıklamarun veni bır şeklı Ue olmasın? Daha tuhafı dı vaı: MemlekeIn» Vuk Müh te otomobil getırmek yasak ama, Gür.ahı boynuna ama, biraz, OHH^N BOZKURT kirrun nereden nasıl getirdiğl belöyleye benziyor. r.ı^anlandılar lı olmıyan, ıstedigınız kadar oto*** mobil de satılıyor 22 ! 2SC9 Pamukkale Tucan Velhasıl bır acayıp dert W sorotfll mayın gıtsm. Neresinden lutmalı? Bir izah 6 Y Benzetmek gibi olmasın I •••••»••••»••••••••••»••••••••• RAFİNERİSİ TEVSİ İŞLERİNDE ÇAL1ŞT1R1LMAK ÖZERE ELEMANLAR ARANIYOR İPRAŞ Rafinerlsi Tevsi Proj«9İnd« çalıçtınlmak uzare, a&ağıda mahlyet v« özelliklerl belirtilen işlere, tatminkâr ücretla Ingilizc* biltn «lemanlar alınacaktır : # İ Ç SATINALMA MEMURU : Yurt içinde yapılacak satınafmaltr bu» tusunda geniş malzome bilgisins v« piyasa tecrübesine sahip olmak ; DIŞ SATINALMA MEMURU : Yurt dışı satınalma usul ve muamelttına vakıf olmak ; MUHABERAT MEMURU : Muhaberat usulleri hususunda tecröbell olmak va süratli daktilo yazabllmek ; MUHASEBE MEMURLARt : Maliyet muhasebesi, bordro, ambar mu» hasebesi ve kayıt konularında tnodarn muhasebft usullerini bilmek gareklldır. Müracaatların sahsen veya yazılı olarak: # # # Karşılıklı olmalı • »•»^»»••••••••"••îî**îî«i"*îî"*ît"m "•"«""«""••«•••••>•"•••••"• • • • « • • • • • • a • • • • • • • • • « • « • •• « • • • • • • • •• « • • • • • « • • • • • • • • •• •• • B »• • • • • a A tedenberi yazar dururuz. GeI I lişi güzel yapılan zamlardan " hiç bir müspet ve devamlı netice alınamaz. Bnnnn böyle olduğu, hükümetlertn. Ideta ikide bir denecek kadar kısa aralarla, Tekel maddclerine yaptığı zamlardan bellidir. Tekel İdaresl d.vlet demek. Ve minel garaib Cunıhurıjet 1950 S imdiye kadar, Meclislerden geçerek, kanun.aşrrış bir çok t tasanları Anayasa Mahkemesi Anayasaya aykırı bulmuş, ve iptal etmişti. Hattâ. sık sık tekrarlandığı için, bu dnruma, Sdeta alışmıştık. Gerçi Anayasa n'ddelerinl he , pimizden daha iyi, elbette, sayın l GÜIM*Y TUNCKR ve AVDIN L'EMAN Dost v« yakınlarını 34 2 1»69, İS 45 te Reyoğlu Evlendırrae DııresırıJj beklerler. Cıımhuriyet 1M7 İSTAMBUL PETROL RAFİNERİSİ A.Ş. TEVSİ MODORLOĞO P.K. 69. İZMİT adresine yapılması rica olunur. NOT Aym !•»•' !ç*n d«h« «»«• mOfaCMt «dlp d * kalffıkaıyenlarmm uygun olmadığı k*ndlt«rin« bMifflmlarin tekrar mOraecat •tmem»l*rf rica olunur. TÜRK EĞİTİM VAKFI YURT DIŞI BURSLARI Yüksek Lisans ve Ihtisas Ögreniniî yapacak öğrenciler için 1969 70 ders yılında, Amenkada t ş îdaresı rlşletmecilik) ve Istıhsal Mıiheno:s'.ığı d&llannda ihtısas japmak Istiyen öğrencılere, ogrenjn bursu verilecektlr. Burs ıniktan 15 dir. Adaylarda nranan vasıflsr: a) b) Turk vatandaşı olmak. Ümversıte vey» yüksek okul merunu olmak. MUhendislik. İktısat veya Işletmecilik ögrenimiı« yaprtus olmak (1969 Hazıran ötnemınde mezun olacaklar burs İçin mliacaat edebılirler). İlâncüık: 1405/1932 Yüksek Kimya Mühendisleri Aranıyor Bayan taliplerin Levent'te Squıbb tlfiç Fabrikasına şahsen müracaatları rica olunur Cumhuriyet 1924 KEÇE SANAYİİ ve TİCARET A.Ş. SATIŞ MÜMESSİLLİKLERİ VERMEKTEDİf.: Türkiye ve Orta Şarkın en modern tesislerludc imll ettiJimiz asağıda yazılı sanayi kolları için muhtelif cins keçelerimizın, ihtiyaç sahiplerine daha çabuk intikali için her vilâyette bir firmaya satıj mümessilliği verileeektir. îsteklilerin Fabrikamız Ticaret Müdürlüğüne müracaatları Adres Keçe Sanayii ve Ticaret A. 9 , Zeytinbumu Demırhane Cad. Gemalmaz sokak N. 9 Istanbul. Tel: 21 50 81 lyı tngilizce bümek (Ingilizce bUgisl Imtiharüa tMblt edılccektır). d> 30 yaşını aşmamı? olmak. Ilgilılerın en geç 10/3/196'j gtınüne kadar TUrk Efıtım Vakfı, Meclisı Mebusan Cad Somer Han 81 • 83, Fındıkh adresine 9.00 17 00 aras 4 mUracaat etrrelerl veya yazılı müracaatların ayni adrese bu tarihe kadar postalanması rica olunur. (Yenı AJans 80fi 1943) c) SANATİ KOLLARI Kijıt • Matbaaeılık • Deri ve Kösele • Çimento AspestÇ'mento b«rn ve levha Tekstll • Değinnen ve laire sanayi kolla nna ait keçe manson ve filtreler. (îlâncıhk fi4« ">4I •