03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT 11 Şubat 1D6SV CUMHTRftET Yugoslavya'da Başkan Tıto çok sevılır halkınca Eleştırle'in şunşegını Şıpılyak çeker uzenne îşı ıstedığı gıbı gıtmeyen kışı hukumetın başmdakını suçlar Yugoslavya'da O makam da İster Şıpilyak ister bır başkası olsun değısmez bu hıcıvlı eleş tırının hedefı . Başkan Josip Broz Tıto bugun 77 yaşmdadır «Tito» kelımesı ne anlamına gelır bılir mısmız'» « Bnnn yap » Ya da «Bunu et » demektır «Tito» Maresala bu ad 1927 lerde ta kılmıştır arkadaşlannca Asıl Belgrat ta anlatmışlardı «Az Snce Picasso geldi bir ırü adı olan Josip Broz u dunyada / Pıcasso olur cennetın kapısına verein resmi çiıdi cennete gıre pek az kımse bılır Dünya ve gıder dosdogru Melekler kışılı bilmek için. Paganıni de bır hatta kendi vatandaşlan da onu 'ğını sorarlar Pıcasso açıklar konçerto ile buyuledi biri \e bu adıyla çagırırlar . Melekler kendısının cermete giaçtık kapılan ardına kadar Sı«Tîto » rebılmesı ıçın dunyada ne gibi zin hüneriniz nedir*» Hayata Zagrep te bır lokantaolumiu ışler yaptığım sorarlar. Şıpılyak yıne anlamamıştır bu da komı olarak atılmıştır OraHerhangı bır hunerı olup olmadan metal ışçılığine geçmlstır anlatılanları Sorar dığını öğrenmek amacındadırlar Çekoslovakya'da, Almanya'da ve « Bu Pıcasso ve Psgsnini Pıcasso bır tuval bır kaç fır dedığiniz de kimdır*» Avusturya'da çeşıtli fabrıkalar'ça ve boya ister meleklerden. da ışçi olarak çalışmıştır BırınBu soru uzerine meleklerdan Oturur şoyle guzelce «banş gucı Dunva Sav aşı ortalarında sabırı basını kasır Ötekı ehnl çe vaş esırı olarak Husya'ya sürgüvercinlerı»nden bınnı çızıktırınesıne koyar ve duşunmeve ne verır o anda Melekler hayran gonderılmıştır Bu stirgun başlarlar bırbırlenne baka ba onun Rus thtılâline katılmasmı olurlar Güvercıne ve Pıcasso ya ka Sonunda kararlarını verır saglamıştır 1920 de ülkesıne clon açarlar cennetın kapısını. ler muş, Yugoslavya Komünıst ParPaganını olur O da avnı vo < Boyle bır pohtikacı d» bn tısıne gırmış, 1927 ye kadar bır lu tutar Aynı işlemler ona ua lonsun aralannda. Zarar gel kaç kez komünizm propagandauygulanır Paganmi meleklerden mez böylesinden » derler ~e sı yapmak, yeraltı çalışmalarınsldığı bır kemanla b'r konçearalarlar cennetın kapısını Şı da bulunmak suçuyla tutuklanto doktürur kı olumsüz melek pılyak a da mıştır 'ler duymamışlardır boylesini Bu hıkâyenin bir değişık şek Ona da cennetın kapısını açarRusya'da Lenın Jnıversıtesınlıni Türkıye'ye uygulanmışını den sonra dondüğu Yugoslavya'lar buyuk saygıyla Ankara'ya döndugüm zaman sa da kısa bır sure ıçinde YugosBaşbakan Mıka Şıp'lyan da lav Komünıst Partısı Genel felmuştur hıkâyeye gore Ona yın Flkret Ekıncı nin ağzından Sekreterlığı koltuğuna oturmaşda aynı sorgu sual edılır melek duymuş ve bu denlı hıkayelerın dunyada ne hızla yayıldığna tur 1953 yılında Devlet Başkan lerce Ne gıbı bır hunerı ol lığına getınlmıştır duğu sorulduğu zaman Şıpılyak hayret etmıştım Hıkaye buradan mı oraya gıtmıştı yoksa orabundan bır şey anlamadığını b'lTıto'nun Zagrep'te daha undan mı buraya gelmıştı bılmı dınr ce çalıştığı lokantaya gıderek yorum . Işte Yugoslavya ve çok sevdığı «Turk kahvesi» nı «Canım.J» derler melekler a*™*. Hto'nnn zevki Türk kahvesi içmektir SOHRASI Turkıye arasında ufak bır benzerlık «Tîto» ne demek? j&GEK . lçmeslnin büyük zevklennden bı rı oldugu kendısım eskıden beri tanıyanlarca soylenmektedır Soz aramızda, Yugoslavlar «Turk kahvesi» nı bızden çok daha ıyı yapıyorlar Gerçek «Tiırk kahvesi» nı içmek ıstıyorsanız Yugoslavya'ya gıdımz Tıto, ulusu tarafından çok. tntulmakta ve sevılmektedır O kadar sevılmekmektedır kı kendısıne Zagrep te hemsehrileri tnrafından arrnafan edılen vnllâjrc şordum şovle uzaktan Buyuk bir koru ıçinde küçük bir tepenın Uzerınde ıkı katlı bir villa.. Vıllânın en onemli ozellığı de toprağm altında daha üç katın tMİunmasıymış . Tıto'dan sonra kım gelecektır bu Ulkenin basına' 77 yaşındaki bu ondenn yerinı kım dolduracaktır sorusu her yabancı tarafından sorulmaktadır yerhlere . Alınan cevap ise şoyledir: « Tito bize kişilerin deçil, düıenin önemli olduğunu öğretmistır, bundan dolavı kendısine bır halef seçmemıştır Mao gıhı Tıto'nun halefı kurduğu djzendır. Bu duzen devam ettiği surece kışiler gebp geçıcidir» Yugoslavya'da bır de «rotaiyon» usulu vardır ybnetıciler arasında Her ıkı vılda bır degışır bakanlar ve otekı yonetıcıler bu kuralın sonucu olarik Bu durum ıçın «Insanlan ıktı dar hırsından, koltok »evdasından nzaklastınr» dıyorlar Yugoslavlar ve şovle devam edıjorlar « Bır cöreve gelen Idşi, iki yıl sonra otomatik olarak değışeceğinı bildiği için kendıaini çahşmaya verir. Koltuğumda dada fazla nasıl kalırım ya da bu koltukta daha guçlu nasıl oturabilırim, dıve vormaz akhnı. öteki sosyahst ulkelerdeki sorunlaruı da düğum noktası buradadır. Bu ulkelerde bojle bır koltuğa oturmuş olan kimse ıktidannı korumak ve kuvvetlendırmek için çalışır, burokrasiyi güçlendirır, toplumun genel çıkannı bir yana iter. Insan psikolojısinin doğal sonucudur bu. Boyle bır gelişme, hatâ ustune hâta yapümasına yol açar. Bürokrasi çarkı o kışinin iktidarı ve çıkan için doner dnrur Bu koltugun yitinlmelsinden ötfiru bu kez çark gerisin geriye döner olunca hızıvle. Böylece (Tu Kaka) edılır bu kışi SUIın ve de haleflen gibl Disi Bond MODESTY BLAISE l y f l f ^ h {«$$§$"§§§§8 Tifffany Jnnes TIFFANY JONES Yugoslavlar tum paktlara kar şıdırlar NATO'sundan Varşova sma, Cento'sundan Balkan PaKtına kadar tum adlar altında > aratılmış paktlara Federal Meclıs Başkanı Mılentıye Popovıç e sorduğum soruîardan bı rı «Balkanlar ve Balkan Paktı» konusundaydı Balkanlar h%<kında gorüşlennı UTUTI uzun açıklayan saym Popovıç sorum dakı «Balkan Paktı» bolumünıin çıkartılmasmı ozellıkle rıca etmıştı benden Bu şeklıjle cevaplandırmıştı sorumu Tıto'nun temel felsefesı şoyle ozetlenıyordu « Biz bloklar dısındayız. Çunku. bloklar sadece barışa karşı kurulrnuj engellerdır..» Daha da açmak gerekırse şoyle soyleyebılınz Mareşalın ılkelerını % Kuçuk filkeler için hak rşıtliğı, ozgurlugu ve bağımsızlığı sağlanmalıdır. O Barış ıçmde bırlıkte yasama gerçekleştirilmelıdir. % Farklı duzenlen olan ufeeler arasında yaptcı ısbırliğı kurulmalıdır. Tıto nun bu «bloklar dışı kalma» sloganı o kadar etkılı oîmuştur kı, bu yuzden Yugoslavya Gençlık Örgutd Başkanı Vukasınovıç, uluslararası kuruluşlara u>e olmayışlannm nedenını şu sozlerle açıklamaktadır « Bızler de partinin. hıikumetın genel dış politikasma uvgun hareket ederız Paktlara gtrmeven hukumetımmn yanı sıra bızler de nluslararası gençlık ku ruluşlarına uye olmak ıstememışızdır. Sadece bunların çalışmalarına katılırız. ister Dogulu, ister Batılı olsun.» Ikıncı Dunja Savaşında 1 7 rnılyon kışı olmüştür bu ulkede. Alman mılıtarızmıne karşı duyulan nefret Polonyalılardan pek gen kalmaz sanınm Endışe duyarlar her zaman Alman yadan 1948 yılında «Komıntern» den aynldıklan sırada Stalın ın şu sozu unludur « Yugoslavya'yı kendi tarafımıza çekmek ıçın «adece bir parmagıını oynatmam yeter^» Guçlü Stalın, değü parmağını hıçbır şevını ovnatamamıştır o devırde Tıto karşısmda SfaIın ı çok ıjı bılen akıllı Tıto başarmıştır bu kopmayı Dubçek de aynı işı yapmav ıstemıştır Brejnev karşısmda Fakat, StaTıto deneyıni çok iyi bilen Brejnev ış daha saroa sarmadan «parmağını» değıl ama «tanklannı» ovnatarak çozurnlemiştır Dubçek sorununu Çekoslovakya'nın ısgalı bır endıse, bır korku olmuştur Yugoslavya'da Bu ışgal olayı narekete geçırmıştır bu ulkenin çetecı ruhunu Genel bır alarma gıdılmıştı bu vuzden 1968 yılının ıkıncı yarısının sonlarına doğru Tıto sonıvordu« Ruslar bundan sonra ne vapacak0 Çekoslovakya'da kal EYÜP İCR4 MEMURLUGt ND1N Menkul Satış îlânı 968'782 T Bır borçtan dolayı hacız lı olup satılmasına karar venlen (4000) Lıra kıymetınde Maa Motor, yerlı ya pı faal halde Zımpara Ma kınası'nın bırıncı açık ar»ır ması 13 şubat 1969 Perşem be gunu saat 16,30 dan 17 ye kadar Eyup, Sağmalcılar Koyu Vatan mahallesı Bağlar caddesı, Tel sokak 11 numaralı mahalde vapüacak tır O gun kıymetmın e/o 75 ını bulan bedelle alıcı çıkmadığı takdırde 14 şubat 1969 Cuma gunu aynı saatte ve mahalde yapılacak ıkıncı açık artırmada en çok fıat verene peşın para ile satılacaktır Satış şartname sı dosyasmda gorülebılır 150 Kr Pul venldığmde şartnamenın orneğı ısteyene gonderılır Talıplerın satış gunu mahallmde hazır bulunacak memuramuza müracaatları lüzumu ilân olunur. 27 1 1969 (Basui. 1014) 1501 , «Bloklar barışa karşıdır» FENLRLER ŞEHRI Zagrep"de yaşayan insanlar Orta Avrupa geleneü ile buyurler \vrupalılardan farkı yoktur . Şehir dar sokaklan ve buvuk binaları ile Avrupa ve Balkanlar arasında bir melez şehir mteligindedir... En guzel yonu de caddelerındeki fenerleri .. makla vetinecekler mi, voksa ideolojık fetihJerıne Balkanlarda da devam edecekler mi?» Balkanlardan kasıt şüph»3i7 Yugoslavya \e Arnavutluk ıdı Devam edıyordu Tıto « Herhangı bır ıstılâ hareketıne \ uçoslavj a'nın cevabı şıd detlı dıreniş olacaktır.» 77 vasındakı Mareşal, bır konuşmasında da Amerıkayı suç luyordu « Moskova'nın bu saldırgan davramslanndan dolayı Amerikanın buvuk manevî sorumluluğu oldugu ortava çıkmıştır. Çı'ın ku ABD, Santa Domıngo'da, \ıetnam da kotu örnekler vermıştır » Yugoslavların komşulan ile özellıkla Amavut'ak ve Yunanıstan ile arası ıyı degıldır Çe^ıtlı sorunlar yatar bu ulkeler arasındakı anlaşmızlığın temehntle Bundan oturu Turkıye ile iliy kılerıne buyuk onem vermeye baslamıştır Yugoslavlar Akdeniz sorunu Yugoslavlar tum karşıdırlar Amerıkan \e Sovyet donanmala rmın Akdenızde bulunuşuna Bu denızde barış olmasını ısterler Federal MecLs Başkanı Mı lentıye Popovıç'ın sozleri ile açıklıjalım Yugoslavya'nın Akdenız polıtıkasınm temelını , « Akdenızın barışın hâkim ol•dugu serbest bır deniz olmasını Istıvoruz. Gerek Amerıkan gerek Sovyet donanmalanna tüın karşıvız. Bu bolgede çıkacak bır anlaşmazlığı, ancak bu denıze kıyısı olan ulkeler çok yanlı clarak kendi aralannda çozumlemelidırler. Bu ıki ülkenın bu denizde bulunması çıkacak »orunlan çozmez, guçleştırir. \ynca, bu donanmalann varlıklan, turlu sorunlar varatmaktadır bu denizde. Akdeniz, Akdenizlilerıudir » Savın Popovıç ki Tıto'dan sonra ıkıncı adam kabul edılmektedir bugun IÇLI açiıcça bu den zın kıyısı olan ülkelerin bır gold olmasını istemekte te halklı olarak bunun dışmdaki kuvvetlerın çekıp gıtmelerını cü gormektedir bu sbzlerıyle . r tşte Yugoslavya boyle bir ulke Lenm demıştır M: * « l'lusal ve toplumsal gele* nrklerımıte en uvgun polıtıkavı alıp ona (Marksızm) den bırkaç cumle eklevın ve adına da (Marksızm) devın, dnnva sıze ınanır.» Sosyalıst ulkelerde gen» lik YARIN IHTIYflR GENCLİK 65 Dedıler" Kuçuk Altta bır goz oda, üstte bir göz oda. Kaçımız sığabılınz'' Oturanda, ancak yırmımız sığabılınz Ayakta dınehr ısek kırkımızı, ellımızı alabılır Buyuk Yaşar, dedı Haydın oyle>se ben üçüncu postadayım' Ismaıl. kendi ekıbını aldı goturdu Saatme bakıp, zamanını kollajıp, Dede Rahmi, ekıbını aldı goturdu Fasfas Hıkrnet bey bekâr adamdı. Kıraladığı e\ın ust katındakı odada oturuyordu Pıcamasıyla oturuyordu, çunku kımseyı beklemıyordu Gelenlerı gorunce bıraz kalabalık bulduysa da, sevmdı Veresı olmadığı elını tutup zorla optuler, «Hocam, bayramlaşmaya geldık'» dedıler. Fasfas Hıkmet bey ıvı kotu buna da sevmdı Poamamla vakaladınız benı çocuklar, kusura bakmayın' dedı Yok hocanı estağfurullah dedıler Hjkmet bev bogazma duşkun kısıvdı Gomme dolabm kapagını açarak orada sakladıgı lokum kutusunu bır şekerlıge aktararak, okulda yaka sılkeledığı ama şımdı hatır sajıp gelmış ogrencılerıne lokum sundu Kapı çalınmıştı. Hıkmet bey pırelendı Ge'en kım olabılır9.. •Durun'. devıp, pencerevı kaldır.p, aşağıja baktu Gelenlerı gordu Yuzu epey asılarak Arkadaşlarmız dıje sojlendı. Dede Rahmı sokaktan bağırdı Hocam bayramlaşrnaya geldık' . Hıkmet bev Bavramlaşmava gelmışler dedı Ev daracık, sız çıkın onlar gelsın. Oturanlar Yok hocam, estağfurullah Aha şımdı oturduk, yerımızı bıle ısıtamadık dedıler Bunun uzennedır, Fasfas Hıkmet bey, yenı gelenlere kapıvı açmaya b rını jolladı Yenı gelen'er ıçerı doldular Merdıven başında duran Hıkmet bevın elını opecek odava gırecek oldular Hıkmet beyın elını optuler, ama oturulacak yer kalmadığından odaya gıremedıler. Merdıven başıyla oda arasındakı ufak aralıkta dıneldıler Hıkmet bey onlara da lokum sundu Zorla gulumsemege çalışıp* Bajramdır çocuklar, alın jıyın, ağzınız tatlansm dedı Lokumlar bırti. Kapı çalınmıştı. Hıkmet bey kuşkulandı Gelen kım olabıhr'.. Bırı, Hıkmet beye damşmadan, koştu kapıyı açtı Açınca* Hocam arkadaşlar dıye seslendı Buvuk Yaşar kapıdan daldı Kapıyı açık tuttu, daha arkasmdan sekız, dokuz kışı gırdu Buvuk Yaşar sırıtarak Hocam, senle bavramlaşmaya geldık' dedi Ondakı jırtıcılıktan, adını ünunu duymuş oğretmenler de çekınırdı Fasfas Hıkmet bevın ağzı bumu oynamağa, gözlerı kırpışmağa, kaşları bırbırıne kavuşup aynlmağa başladı Burnundan bır ıkı hımlayıp: <>u" MljiMET SfTDA akseslcH du itVi'&urnöna, öloldu. jtdunr Hoş geldınız, dedı Lokum kalmadı, cıgara 1 alın Tuttuğu paketten aldılar bırer cıgara. Kulak arkasına kovdular Buyuk Yaşar Hocam verdı ulan kulak arkasına koymak ne demektır'' ıçın dıye çıkıştı. Cıgaralar yakıldı Onlar, karşılıkh dızılerek, vedı basaraakll merdıvenı bo>dan boya tutmuşlardı Hıç kımseje dolaşacak donenecek ver kalmamıştı Fasfas Hıkmet beyı unutmuş gıtm^ş ve bayram bayram otalı bırbırlermı ılk orada gormuj gıbısıne, nasılsın ıjımısınlerle, ne var ne >oklarla, yârenhgı ko>ulaştırmış!ardı Aşagıdai vukarıya, yukardan aşağıya seslenmek^e ve sormaKtaydılar Buyuk Yaşar Yarabbı, bıze bugunlerı, hocamız Hıkmet bevı gosterttın de>ıp vuzunu sıvazlıjordu Oburlen de onun gıbı yapıyorlardı Bu sırada kapı çahnmiîtı Gelen kım olabıiır? Kım olabılırı yok artık Zaten gıdecek jer bulamajıp kapı dıbınde sıkışmış kalmışlardan bııı, kapıvı açtı On kışılık bır posta daha gelmıştı. 1 Hocam, bayramlaşmava geldık demıştı 1 Istemeeem dıye bağırdı Hıkmet bey Kapatın kapıjı, defolun dışarı'Kımse verınden oynamadı ve son gelenlerın yarısı ıçerı gırebılmış, yarısı sokakta kalmıştı. Sokakta kalanlar, guçlen yettığınce bagırdılar: Hocam bayramlaşmaya geldık'. Hıkmet bev burnundan hımlayarak, gozleri yuvalarında fır fır donerek, ağzı da kopuklenerek: Hey hev, sana soyluyorum çocuk' dedı kı, kıme soyledığı kesmlıkle bılınemedı. Senın şu karşuıda gorduğun hocan, Kafkaslarda duşmana karşı çarpışmış, düşman süngulerıne goğus germıj bırısı Buyuk Yaşar, Kara tsmaü'e Duy lan, sana dı>or' dedı. Kara tsmaıl, odadan Bana ne söylesm yahu' Bız otunnuşuz lokumunu yemışız, herhal sıze soyluyor1 deyıp, bu soylevı kabullenmedı. Hıkmet bev Ben fasfaslardan, fısfıslerden korkmam öyle' dıye bağırdı Korkusundan, kıme ve nereye baktığı, ne dedığı artık anlaşümaz durumdaydı. Yuvalarında fır fır donuyordu gozleri \e kımseyı gormeden o kalabalık ve karışık et duvannı, buyuk engeh aşıp, kendını sokağa atmağa çalışıjordu Boncuk boncuk terler belırmıştı alnında, şakaklannda; onlar aşağı suzuluyordu Evıni dolduranlar, amacmı anlayıp Fasfas Hık. met beye yol verdıler, sokaktakıler aralandılar. Bu etten duvarın arasından geçtı Hıkmet bey. Sırtında pıcaması ayaklarında terlık'erle, tâ sokağm başma kadar delı gıbı koştu Soğuğu yıymce, akh başma gelmıştı sankı Daha ılerıve koşup gıtmeden arka^ına donup bır kere bakarak \e bakıp yenıden zıvanadan çıkarak, olanca gucuyle bağırmağa başladı Poluıs polııs Cankurtaran yok mu' Poliııs. Buyuk Yaşar'a duvuruldu* Hıkmet bey polıs çağırıyor. var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle