07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT tlyle çıkarflı'tlsın Doju isimli gazcLenuı isım iı.ıi.kun aldım. Ve bu gazeteyi tekrar çıkardım. Gazetecilikle politika birbirinden aj'nlmıyor. Ben ıle kendimi politikamn içinde boldum. Haksızlıklar, Doğu bölçesinin dertleri, ısdırapları, I ü >yük halk kitlelerinin bor görülmesi beni politikaıun göbeğine ginneğe zorladı. Girdim. Rence, ip«H"'" inandığı fikirler uğruna mutlak bir sandalye sahibi olması şart değil, inandıCi fikirlerin iktidara gelmesi mühimdir. Ben de huuıdığtm fikirleri iktidara getirebilmek gayesiyle politikaya atıldım. Gençliğimden beri en büyük idealim (Tiirkiyeyi çağdaş uygarlık seviyesine çıkarmak) cümlesindeki Atatürk ün vecizesinde mündemiçtir Bunun metodu münakaşa edilebilir ama ben her şeyden önce Sosyal Devlet fikrinin gerçekleşmesini isterim. Bizi iflâs etmis Adam Smith felsefesiyle gören insanlar, yakın bir çelecekte aldandıklannı anlayacaklardır. Biz, kitle partisiyiz. Dayandığımız tabanı biliyonız. Halkın içinden çeliyoruz. Beni politikaya iten halka sevgim ve bağlıhğundır. Politika halka hizmettir çfinkii. 4 Aralık 19G9 CUMHURÎYET S sym Turhan Bilginie konuşmamızın başında kendismden nıçin Enformasyon Bakanı diye bahsedildigini sordum ve Enformasyon yerine Türkçe bir ad bulunamaz mıydı? dedira. «Bu yanlı? bir ifade» diyerek hemeıı itiraz etti: Bugün hâlen Devlet Bakanıyım. Henüz Enformasyon Pa kanlığı kurulmadı. Belki ilerisi için bir tasavvur. Böyle bir Bakanlığın knrolacağını Sayın ?lü kumet Başkanımız ifade etme Enformasyon Atmasyon uydurmasyon di. Ba gazetelerin bir h*T»di•inden galat olsa gerek. Neyse ki; birkaç gun önce Ajans ve Radyolar vasıtasıyla Devlet Bakanı Turhan Bilgin' ın Enformasyon işlerini tedvire memur Devlet Bakanı olduğu ilân edildl de; durum aydınlığa kavuştu. Sayın Enformasyon, pardon üse mezunu, asü meslegi gazetecüik, evli ve 4 çocuk babası. Çocuklan sırasıyla 8, 9, 10 ve 11 Inci sınıflarda okuyor. Genç ligınde futbol oynamış. En sevdigi şeylerden bırişj Cumartes;, Pazar günleri maça gitmeic. Bu alışkanlığını 30 yıldır sürdürüyonnıış. Okumağa ne lcadar Devlet Bakanımız 49 yasında, Devlet Bakanı Turhan Bilgta, Dişi Bond izce Türkiye'nin en önemli sorunu nedir? ra: Tediye ımıvazenesini Aşka inanır mısuuz? Aşk temin etme8tir. Bir de bölgenedir sizce? Siz hiç âşık oldulerarası dengesizliği ortadan nuz mu? kaldırmak. Inanınm. Rnhi bir olay Dıhmizin sadeleşmesi k o dır beace aşk. Her insan pbi nusunda ne düşıinüyorsunuz? ben de âşık oldum. Taşımın icabı, biitiin gay Bir defa mı? retime rağmen, eski dilden kur Bu çok özel bir sual olu tulamıyorum. Yazarken buna yor ama ifade etmekten cekinçok önem veriyorum. Dil bahmerecegim. Filhal iki defa â sinde ben orta yolcuyum. /.aşık oldum diyehilirim. man zaman kendi çocuklanmla Polıtikadan ne umdunuz? dahi anlaşamamak dnrumuna Ne buldunuz? Ne yapmak lstigelmek istemiyorum. yorsunuz? Hemen her yerde Batılılaş Ben politikaya 1946 yılınmak diyoruz Batıyla aramızdada girdim. Demokrasi, FıraMan ki en önemli fark nedir sizce"" öteye geçmez diye bir broşür Batıda kaide olan bizde yayınlanmıştı. Doğu bölgesinin istisnadır. Batıda istisna olan demokratik hayata girmesini da bizde kaidedir. önleyen bir düşünce hâkim o Cumhuriyet tarihimiz içinlnyordu. Buna karşı Erzurıımde en beğendiginız politikncıda rabmetli Bahadır Dülger ar • lar kimlerdir? arkadaşımız t'mit Yaşar'ın sorulanna cevap verlrken kadaşımla Cihat Babanın vak Atatürk'ü yalnız Ttolitikada değil, her sabada beğenirim. Ondan sonraküeri de şöyle sı> ralayabilirim: Fethi Okyar, Adnan Mcnderes, Demirel. Bu aKonu ve resim rada Türkiye'ye en iyi teşhisi bir tek cümleyle koyan Kahmetli Refik Saydam'ı da Ukdir ederim. Polıtıkacı olmasaydıruz ne Bu sıracta olmak ısterclıniz? Babam gibi doktor •jlmak isterdim. bir ~ Kendınizde en beğendığiniz ve beğenmediğiniz birer yonünüzü soyler nlısıniz? Dostlarıtna göre; en beğendikleri bir meseledeki isranm \e neticeye ulaşmakta irademi kullanışım. Kendime göre "n beğenmediğim tarafun da sevdiğira insanlara ve inançlarına aşkla ve ihıirasla bmğlı oluşum. Içkl sever mısinız? Haddinden faıla içki içtim. Günlerce, geceU'rce» i^tilta. 1 « *£at,şimdi sılılı.ıun musaade etTmiyor. Ancak arada sırada içe^ biliyorum. Bir şey dikkatiml çekti. Konusmalarımzda çok az da olsa eski bir rekâketın belirtilerı var. Acaba gerçekten oyle mi" E%et. Çocukluğumda zannederim 89 yaşıraa kadar Kekemeymişim. Şimdi biraz düzgün konuşuyorsam bunu şiire borçluyum. Hafızamda bir cnk şairin şiiri vaıdır ve güzel şüı okurum. Hıcvi sever misıniz? Bir zaman ben de hiciv yazdığım için hicvi severim ve benim için yazılan hicivlere de çok tahammül ederim. * Yine gazetecı Turhan Bilgin olsaruz; Devlet Bakanı Turhan Bılgin'e hangi soruyu sorardınız? Başaramadığın zaman ne yaparsın? diye sorar ve şu ce» vabı verirdim: Değil başaramadığım. ayağımm tökezlediği anda bile cekilirim. •litlMIIIIllllHIIIIIHMIMMMIMMlUanı aa<>aâaaaaaaâaaaa«a»aaaaaaaia»aiia«iii««fCâaaâa Bilgin'm yanmdan ilk Eyağı a*a>aaaa>aaaaaaaasaaaaaaaaaaaaaa*aı I• f I tH I l IM MI IM U n tbkezledığinde kendisini nicvetmek vaadiyle aynldım ya, hâSESLEBB 8 * lâ tedvir ile gbrevli olduğu EnOSA SlB formasyon'un ne demek olduy&Mtl ğunu anla5ramadım, bğrenameP6Ğ.İUM. • dım. Düşünüyorum; Türkge3a buna benzer ik: kellme aklıma geLıyor. Atmasyon ve uydurmasyon. Acaba enformasyun da buna benzer bir şey mi? Ne dersıniz? meraklıysa küçük hikâye ve şiir yazmaya da o kadar meraklı. Şiirlerinl yakuıda kitap hâlinde yayınlamalc istiyor. Bizde sevdiği şairlerin başında Tevfık Fikret'le Orhan Veli geliyor. Yalnız şair yönüyle Nâzım Hikmetin de bazı şiırlerini sev.yor. Yayınlamak için şirlerinden birisini teype okumasını ri ca ettim: «Tam olarak belki çıkaramam. Bu da kendime ve şiirime saygısızlık 'olur. Onun için ezbere okumayaynn, size yaalı olarak vereceğim, buna söz veriyorum» öedl. Bilgın söz verdi, söz verdi ama şiiri bir tUrlü vermedi. Belki bu satırlari okuyunca; hatırlar, gönderir. Birlikte okuruz. Gelelim sorulara ve cevapla DENGE S Llaijtırma Bakanı Nahit Menteşe çalışma masası başmda rında başladı. O zamanki b£zı sıkıntılar, beni itti politika ya. O zaman yakından şahidi oldn|nmnz toprak mahsolleri rezaleti. ve harp yıllannın halk üzerindeki bir takım bas kısı bende o zamanki taükfimtte karşı bir reaksiyon do^urmustu. Devrin de vnrdnm duvmazhfı bizi bir muhalefet duvjasuna sürükledi. Demokrat Parti knroldngn zaman da Milasın en genç, en küçük Demokratı olmnstum. 1965 de Milletvekili, 1968 de Gümrük ve Tekel Bakanı oldnm. Kenrfınizde en beğendiğiniz ve beğenmediğiniz birer yönü sövler misiniz? Çok zor bir svâl. En beİendigim küçük yastanberl memleket meseleleriyle basır neşir olmamdır. Beğenmediğim yönümse fazla bir tevazu içinde olmamdır. En genç bakanlanmızdan birisi olarak gençlik bunalımı ve sorunları hakkında ne duşundüğunuzu açıklar mısınız? Bütün dünya gençlifinde bir bnnalım mevcnttur. Bn bazı yerlerde refahtan ileri gelmektedir. Bazı yerlerde de geri kalmıslıktan. Türkiye bir geçiş dönetni içindedir. Eskiden bir genç olarak bizim de kafamızda, memleketin bir sn önce kalkınması dileti ve geri kalmıslıfın ezintisi vardı. GünümSzde banlar çoğn zaman sokaga dökülmüs bnlunmakta dır. tçinde iyi niyetler olduİu gibi, k5tü niyetler de vardır. Gençlifin memeleket meseleleriyle kafa yorması elbette iyi bir şey. Btr takım maksatlı davranış ları ayrı mütalâa edersek bun dan şikiyetçl olmamak icap eder. Sizce, politika necfir ve ne değildir? Politika devlet idaresinde hizmet için bir vasıtadır, gaye detildir. Bizde en beğendiğiniz dev let ve politika adamları kimlerdlr? Basta bflySk Atatürk. Son ra Menderes ve Demirel. O halde Sayın Demırel'in en beğendiğiniz ve beğenmediğiniz birer ydnünü soyler misiniz? surlu tarafını bciamıyorum. En çok Atatürk'e inandığınızı, onu sevdiğinizi söylediniz? Sizce onun devrimlerine günumuzd'e bir ıhanet bahis konusu muduT? Hevesliler vardır amms sonn büsrandır. Ben Atatürke ve onun devrimlerine inanan ve sırasında onu savunmayı da millî görev bilen bir politikacıyım. Atatürk nesli ba gün Türklyenin idaresine hâkiradir. Edebiyatla ilginiz oldu mu? Şiır yazdınız mı? Bana hnkukçu ve politika cı olmasaydınız ne olnrdunns diye sormuş olssytlımz; size edebiyat ögretmeni olurdum cevabını verirdim. O kadar merakım ve alâkam vardır. He men bütün Tfirk Edebivatını zevkle okumuşnmdnr. GencliJimde ben de siir yazdım ama bu konuda iddialı decilim. Sevdigim şairler: Neri, Fuzuli. Nedim, Tabya Kemâl, Ahmet Haşim. Orhan Veli, Cahit Sıtkı, Ahmet Mnhip Dıranas ve şu anda sorularını cevaplandırdıgım sair. Faruk Nafizle Orhan Seyfiyi de saymak isterim. Menteşe, ricam üzerine sevdiği şairlerden Orhan Velı'ni» Anlatamıyorum şiirini okudu. Sonra aşktan söz ettik. Ask denilen tutkuya mutlak surette inandığını söyledi. Oradan rfil konusuna geçtik. Bu konuda şunları söyledi: Türkiyede halkla entellektüel daima ayn dili konnsmak istemektedirler. Bu özenti bizde divan şiirinden, tanzimat ve serfetiffinfin çiirinden beri süregelmektedir. Ben Türkçelestirmenin aleyhinde degilira, fakat konusnlan dille edebivat dili ayn olmamalıdır dcrira. Sayın Bakan, konuşmamızın sonunda "hicvi çok sev^iğini, fakat kendisini bugüne kadar hicveden olmadığını sövledi. tVuldüm. Şimdi bu ekfikliği tamamlamayı da millî bır görev sayarak yerine getiriyorum. Alrp Ulaştırmayı kaplnmbaga hızından Bir roketln bızına ulastırsın istemem. Gençtir, telâs ederek yüklendiği görevi; Tüzüne ve gözöne bulastırsın istemem. AYHAN BAŞOGLU CASUSU 6 5nlünün memleket askıvla dolu olmasını, kendini teknik ve ekonomik konnlarda iyi yetiştirmis olmasını daima takdir etmişimdir. Ku BULAMIYOR YARIN : İSMET SEZGİN Melih Cevdet Anday •*E 3 2 Bulmalıyız, dedi, ne yapıp edip hemen bulmalıyız kızı. Eğer bir bunalım içindeyse, yalnız kal ması hiç doğru değil. Şimdi sea hiç vakit geçırmeden hazırlan, doğru evlerine git, Nigâr orada ise, bir kenara çek konuş, anlamağa çalış. Gerekirse al bize getir. Evde değilse, sakm annesine bir şey açma Kadın, biliyorsun. kızına çok düşkündür. Nigâr'la uğraşırken bir de o dert açmasın başırr.ıza. Kutlu da şaşırmıştı, ellerini uğuşturuyor, Geneievde çahşmak.. Ne demek bu?.. Ne demek? diye sdyleniyordu. Nasıl bır bunalımm patlak vermesi? Anlıyamıyorum.... Macit'in ölümünden sonra, evet, bir değişiklık oldu onda. Bunu ola ğan görmemiz gerekir. Ama arada bir yıl gibi uzun bir sure geçtikten sonra... Anhyamıyorum, anlıyamıyorum.. Böyle konuşan Kutlu, hem«n harekete geçeceğine, dalıp dabp gidiyordu. Nizam: Olaym içyüzünü Şerlok Holmes vâri savurmalarla çozmeye kalkma şimdi, dedi. Haydi, durma' diye ekledi. Kutlu, acele acele mantosunu giydi. hep o dalgın haliyle kapıya doğru yürürken kocasma ddndu: Sen nereye gidiyorsun? diye sordu. Heykeltıraş Nizam durdu, kansına baktı, sonra: Bugün aksilikler arka arkaya, dedi. Kadın: Yalnız bugün mü? diye cevap verdi. Öylesi değil, dedi öteki. Nigâr'ın geneleve girmiye kalkması. mıihendis Fasih'in «Emir yok, emir yok> diye bağırarak toplantıyı bırakıp kaçması, bun lar sık sık baîimıza geîen şeyler mi? Kutlu: , Muhendis Fasih mi? diye sordu. Çıldırmıj mı? Heykeltıraş Nizam: Hiç sanmıyorum. dedi. Onunki de bir bunalım... Herkes bır turlü bunalım içinde.. Ne yapacaksın? . Bulacağım onu, konuşacağım. Dönüşte de belki atelyeye uğrarım, Sen beni gene evde bekle. Böyle diyerek cebinden bir tabanca çıkardı, kansma uzattı. Al bunu yanına. dedi. Sokak gene karıştı. Kadın umursamazlıkla baktı tabancaya. ^ İstemem, dedi. Tabancalı olmayı gülünç buluyorum. Neye yarıyor sanki? «Oyun gereği» diyeceksin. Ama bitmeyen, biteceği oîmayan bir oyun bu. Sonra kocasmm yüzüne bir süre baktı. Hiç istemediği halde ona çatmak geliyordu içinden. «Ah hayranlığımdan ve korkumdan..» diye duşundü. Sana bir şey söyliyeyim mi? Bu olağanüstü durumdan sanki hoşlamyorsun sen. Hep hareket içinde olmak, tehlıkelerle sarılı bulunmak, çareler aramak, oradan oraya koşmak, insanlara yardım etmek, düşeni kaldırmak, suçluyu bağışlamak mutlu kılıyor seni. Kimse dayanamaz senin dayan dığın gibi, mutluîuk duyuyorsun da ondan. Heykeltıraş Nizam: Bir eleştiri mi bu? Diye sordu yere dokerek ve bir cigara yaktı. Yüzünde belli belirsiz bir hüzün vardı. Sonra da: 11 " " Perd'e arası, kuliste konuşan aktörlere benziyor Iardı, sesleri öyle yavaj çıkıyordu. Kaduı: Sana hayran olduğumu bilirsin, diye cevap verdi kocasının sorusuna. Tükenmez bir iyilik, şaşmaz bir ideal aşkı doldurmuş ruhunu. Tek başma kalsam da en ufak bir yorgunluk, bıkkmlık duygusuna kaptırmazsm kendini. Çünkü kendi kendine yetiyorsun, kimseye ihtiyacın yok. Bu yüzden de kızmıyorsun, danlmıyorsun, hoşgörünün son sınırına lcadar dayanıyorsun. Demın eleştiri mi. diye sordun... Ah onu yapabilseydim! Daha çok, bir anlama çabası benimkisi, sana yaklaşma denemesi. Ve eleştirerek yapıyorum bunu, anlıyor musaın? Heykeltıraş Nizam'm kınşıkhklarla dolu alnın dan, duygusal durumlar üzerinde ancak bir cigara içimi sürece durabileceğini anlatan, iş içinde bir savaşçının sâkin görünüşü okunuyordu, az önceki hüzün silinmişti. Kadın. kocasına karsı belki ilk kez takındığı bu da\Tanışm etkisinden kurtulamamış gibi ve kendisinden ummadığı bir sinirlilikle devam etti. Evlendiğimizden beri seni bir gün, bir saat bile yalnız, kendi kendine bulamadım. Hep bekledım seni, seyrettim. alkıstadım, dinledim. hayran oldum, baka kaldım, merak ettim, şaştım. Ama hep de kalabahk arasmda idim. Başkalannın arasında idım. Yüzlerce. binlerce hayranımdan biri... Beni bu duruma isiiyerek düsürdüğünü söylemek değil niyetim, ama sanki tabiatmdaki şaşmaz bir uzak tu*na yasasınm bana karşı da uygulanmış olduğu duygusu içindeyim. Durdu çomelmiş cigara içen ve önüne bakan kocasını süzdü, sonra onun yanına oturdu. Yüzüme bak. dedi onun ellerini tutarak. Adam başmı kaldınp karısınm >üzüne baktı sevgi ile: bakışında sonsuz bir anlayış parıltısı vardı. Seni seviyorum, dedi Kutlu. Bunu biliyorsun, değil mi? Söyle bana, biliyorsun değ 1 mi? Bunu dııvmak istiyonım ağzından bu akşam. Heykeltıraş Nizam: Bıliyorum, dedi. Senin de kuşkun yok benLm sevgimden. bunu da biliyorum. Kuşkum yok. hiç yok. dedi kadın. Sonra sessiz sessiz ağlayarak başır.ı kocasının omuzuna dayadı. Dışardan bir hava fişeğlnin renkli ışık'.arı yansıdı oturdukları yere, arkasından tüfek, tabanca sesleri duyuldu. Kadın: Geçecek değil mi bugünler? dedi. Heykeltıraş. gülümseyerek, mutlu: Geçecek, diye ce\ap verdi. Ve bütün bu gerginîikler. sinirlilikler sona erecek. Kutlu: Bana kızmadın, değil mi? diye sordu. Hayır, dedi Nizam, seni çok iyi anlıyorum. İçinde bulunduğumuz koşulların etkisini görmezlıkten gelemeyiz. Mühend.s Fasih, neden ısyan edip g.tti, Siyasetçi Ahmet neden o kadar sert yargılar verıyor onun hakkmda'' Konuştuğuna iyi ettın. içini doktün. Benden gere'ince yakınhk bulamadığmı anlıyorum. buna çok üzülüyorum. Kendimi öyleyıne kapıp koyuvermişim ki. benim bir taneciğim, seni ve kendimi düsünmeğe vakit bulamıyorum. Oysa biz de varız. bizim de sevgimiz var, öyle değil mi? (Arkası var» ••••••••••••••• Tiftany Jones ı •••••ıtııuıı • • • • • • • • • • • • • • • • • • •• • • • • a • • • • • • • • • • • • • • • • • • ( • • • • •j » ı MitMiMMinMinı (••••tıııııııııınınlıııiMiıııııtı ıı •••«».»••.••».•.•••••••••»•••«•••••••tıt«ııfi«HiıtımııtMtMitui • ııııMuımıniftllınıjaıı Miliibir görev A nkarada kaldığım otelde Yaşar Kemâl'e rastladım bir gün. O da ayni otelde kalnormuş. T.l.P. in kongresi ne gelmis. Beni gorür gormez «Yahu, Ümit Tasar Jecli senden bir ricam var. Ulastırma Bakanına grittiğin zaman bana bir telefon verilmesini s a | lar mısın? Belirli bir telefonum olmadıgı için. ilşililer telefon konuşmalarımı dinlemekte güclük çekivorlar. Onlar için de zor oluvor bu benim için de! Sar.ırım ki bans bir telefon verilmesi millî bir zarnret hâlini aldı.» • ••••••••tııltıı » IlSIi!•!••••>••• " .^mm. ^ ^ ^W m n m m ı ı n M a w •••Mimnmn««»mÜM«»aa»«aaaaaaaaaaaa»«a»aaaaaaaa»«aıaaaaa»a. • !!••••••••••••• . U H r i l l •• • • • • » • • » • • • » • • • • •• • •• • • a MilM»aıM»ıııt«ıtı» ı •••••••• •••••••ı *• M. •B«>aBB>BB.B»aBBBBaa».a*jaaaaaaaaaaaaaaaa•»••••• •»B»aa»«gaıaj»»aaaaaaaaaHBBa»pwajaBaı«»a»Bwaw Olur dedim Yasar Kemal'e ve en genç bakanlarımızdan t'lastırma Bakanı Nahit Menteşe'ye yukardaki konuşmamı zı aynen naklettim. Güldü ve Yaşar Kemal'e bir telefon ve rilmesi için gerekü emri de yanımda verdi. Ben de milli bir görevi yerine getirmenin rahatlığı içinde başlaJım sorulanrcu sormaga: Savın Menteşe, bize kısaca kimliğinizden bahseder misiniz? 1932 yılında Milasta dojdum. 1956 da Hukuk Fakültesini bitirdim. Politikaya atılmadan Aydında avnkatlık yapıvordum. Evüyim, 2 kızım var. Bes yasımda\ken Babamı kaybettim ve çok erken y a v larda feçim vükü nmnzlanma bindi. Poiitikav» mrrakım da KONGRE îstanbul Hâkim Adaylan Yardımlaşma Cemiyetinin, olağanüstü kongresinin 8.12.1969 Pa7artesi günü saat (14) de Adliye Sarayı Kütüphanesinde yapılacağı, Nisap temin edilemediği takdirde 15.12.1969 tarihinde ayni yer ve saatte yapılacağı sayın Üyelerimize duyurulur. tst. Hâkim Adaylan Yardımlasma Cemiyeti YÖNETtM KURÜLO GÜNDEM: 1 Kongre Divan teşkili, 2 Faaliyet raporunun okunması, 3 Tenlritler, Dilekler, 4 tdare Heyetinln ibrası ve seçimi. Cumuurıyet 14309 Pelrol Ofisi İzmit İç Anadolu Bölgesi Miidüriü^ünden: Bölgemiz yeni mudüriyet binası pencereleri için takriben 400 M2 Jaluzi ve 40 M2 Tül perde diktirilecektir. İhale şekli açık eksiltme olup şartnamesi mesaî saatlerinde Bölgemiz Levazım Servisinden temin edilebilir. İhale 17/12/1969 Çarşamba günü saat 15.00 de Levazım Servisinde yapüacaktır. Muvakkat teminat 2.775. liradır. Ofisimiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya diledigine vermekte serbesttir. ortaokul birinci smıf ıırala .IBasın: 26595/14518)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle