Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHÎFE DÖRT kend!s?nden metnnnn «Wn|«« nu söjlediğim zaman, çekingen bir tavırla, iri gözlerini yere dikti ve cevap •enaedi. O, dininin trildn ettiği tevazu ve ihtiyatkârlığa sahip bir küçük ka { dıncağız'. Ekrem'e pastalar, Feride'ye ipek bir elbise verdim. Babana (Mustafa Asım bey) Kur'anın müsveddelerini gösterdim. Sevincini tarif mümkün değil. Haydar efendi (3) hakkında sana ne sövlediğimi mliyorsun. O, mektup, eline geçmiştir. Baban, Kur'andan 2 bin nüsha sattı. Muhtemelen Hükumet 2 bin, 3 bin nüsha satın aUcak. Beklediğin parayı bu hafta alacaksın (mektubun bundan sonraki kısmı, Fanton'un yaptığı bazı iş temaslan ile ilgilidjr. Meselâ Hont isimli birinin. Tür kiye'den alınan raallann üzerine 1,5 sterlin ilâve etmesini ve İM türlü sipariş mektubu yazmasım rica etmektedır..) ... Baban, Havdar efendi ile, şimendifer projesi üzerinde mutabıktır. Bay Moreau (Ingiltere'de büyük bir tacir ve komisyoncu) ile görüş. Beyoğlu'nun yanmış olan yerIerini (5 Haziran 1870 yangını) tamamiyle gördüm. Bnnnn resmini, Enternasyonal gazetesinde sen de göreceksin. . Ali Paşa'nın kâtibi olan $inavder efendinin bana söylediğine göre. Mısır Hidhi yarın Kelecek. Yahut yarından sonra Istanbul'da olacak. Yann Halil {i) ile bir saatlik mülâkatım var. Herseve Tağmen. Prens mu halif değil. Ah\al müsaite benCene\Te'deki beylere (5) yaz ki. bana havale ettikleri isle alâkalı künse, 5 a>dan beri hapıstedir. Evi kapalı idi. Tahminime göre. bana cevap veren, bir polisti. Yann onların dostunu gorme\e çideceğim. Onlara (7i>a Pasa \e arkadaşlarına) her zamankinden fazla ihtiyath olmalarını sö^le. Bu ihti\atk.ırlık. onlar için olmasa dahî, doMları için lâzundır. Bu akşam Sülejman efendiye (6) çideceğün. Bildigin kimse ile (") ö\le zannediyorum ki, iki üç gün icerisinde mülâkatım olacak. Sonunu sana bildireceğim. Gelecek mektuba kadar >apılacak çok işler var. ... Be>oğlu'nun yanpından son ra yeniden inşası ile alâkalı muazzam işler var. Bu hatta Moreau'ya vazacağım. Büvük bir kombinezon var, Sadrazamla göruşeceğim. Posta saatinin yakın olması, IVladam Fanton'a vazmama imkân vermiyor. Onunla, çocuklaıım hakkında endişe duymakta>ım. Burada. henüz kimseden mektup almadım. Mahzunum. Neden mektup alamıvorum? bu na mânâ veremıjorum. . . Çok basta olan çocuklann şimdi düzeldiler. thtivar hizmetçin Fettah, sana hürmetler edivor. Dostlara selâmlarmu sö^le aziz kardeşim. Eski arkadaşının seüm'.arıın^kıbul et. j f V. A. »ANTON (Eklenen not) Bu sabahtan beri. benimle be raber olan Karabet (8) iyt bır çocuğa benzıyor, sana bağlı görünüyor. Babana Londra'ya gelip senl 26 AralıTs 1969 CUMHURİYET mı;tır. Namık Kemâl'in b»b»sı, Mustafa Asım beyin yakın dostudur; aynca Fanton'un Namık Kem&lie mektupl>şmalsnna ararılık etmi?tir. (3) O sıralarda Viyan» elçlsl • > l»n Haydar efendidir ki, Namık Kemâl'in Tfirkive. ve dönmesi için teçebbüse ceçenlerdendir. (4) Prens *lust»fa Fanl P»?»nın damadı HalU beydir \A (Paşa) dah» sonra Hanci\o ^ â n r ı oMnuştur. (5) »» sıral»rda Şair Ziya P a » ile Yeni Osmanlılardan Sağır Ahmet bey/ade Mehmet bey, Hüseyin V&sfi Paşa Cenevrede tnkılâp adında bir gazete yayınlamaktadırlar. Mektnpttı bunlaı kastediliyor. (6) Sülevman efendi Namık KemaVin ve aym »manda Veliaht Matat efendtnin Kur'an hocasıdtr. N»mık Kemille mustakbel padişah v rastnda mnhim TOI oynv maktadır. (*) tsmi vanlmayan kimse. Murat efendidir, (8) Karabet Muratoğln Bünyanlı bir sarraftır, Sultaa Mnrat'm veliahtlıği sırasında Namık Kemll ile aralarında temas kuran hövük bir bankerdir. (Muratoğlu) Osraanlı Sarayında ve Paris'te büe ftnü olan ve sarraflıkla tanınmı» bir Ermeni ailesidir. Namık Kemil, babasına yazdıjh baska bir mektupta, Fanton'un Karabetle para mevzuunda asla temas ettirilmemesint bildirivor. Buna rajcmen, Karabetle Fanton. tstanbul'da bulnşmuşlardır. Yozan: T A H A TOROS 1 5 merkezi Londra'da olan bır tacır var. Sık sık Parıs'e de gelır. Bazı gazetelerin mu habındır. Şışman, samuru ve Turk dostu olan bu adam, Namık Ketnil'i Avrupa'ya kaçtığı zaman tanımıştır. Ona hukuk ve hsan dersleri verir. Bır oakıma hem hocası, hetn yakm dostu olur. Namık Kemâl'e hizmet etroek isteyen bu adamm adı (Fanton) dır. Ama. Namık Kemal dostluğunun yanı sıra, Fanton'un kafasının bir köşesinde de hayâl ettığı bazı hususlar ve menfaatler sezılmektedir. Türkiye'de ıyi para kazanılabıhr. Hatta Türk büyuklerinden, bazı imtivazlar da koparılabüir! Nıtekim, Fanton, Istanbul Bağdat şimendiîer projelerı hazırlatırken, bundan buyüfc para kazanacağını hayâl etmektedır. Namık Kemal, Avrupadayken Fanton, bır bakıma onun donuşünü sağlamak, bir taraftan da bazı tıcari teşebbuslere geçmek maksadıyle Istanbul'a gelir. Hükumet büyüklerinden bırçoklannı ziyaret eder. Viyana Üzermden geçerken, evvelâ oradaki elçımiz Haydar efendıyi gbmr. Daha evvel îstanbul'a donmuş olan, Prens Mustafa Fazıl Paşa'yı, onun damadı Elçı ve Hancıye Nâzırı Halll beyi (Paşa) hattâ Sadrazam Âli Paşa'yı ziyaıet eder. Bu arada, rnüstakbel padışah, Gazeteci ve iş adamı bir Ingilizle dostluğu Hk Intibalanm Avrupa'daM veliaht Murat efendiyl de görNamık Kemâl'e, ju mektupmek ısterse de, vasıta ile Kela bildirir: (1) mâl'den getir&ıği selanaı, gonAzizim Kemâl; derir. Fanton'un iki maksadı vardır: O sırada (Kur'anH bastırmakta olan Namık Kemâl e hizmet ederek, bol mıktarda satışım sağlamak, bu arada, Namık Kemâl'in vatana donebılmesi için temaslarda bulunmak. Bu madalyonun teTs taraîmda, Panton'un menfaatleri de smtır! Londıa, Paris ve Tiirkiye arasında ticari alış verişlerde bulunu? bol para kazanmak sevdasmdadır. Fanton, ruhen tüccardır. Namık Kemâl'ın vatana donmesını doner ddnmez ıyı bir koltuga oturabilirse, onun eevresmden faydalanmayı, tasaılamaktadır. Fanton 1870 yılımn Haziran OTtalannda ts*anbul'a geltr ve Namık Kemâl'ın babası Mustafa As:m beyın evmde ağırlanır. Evde, Namık Kemâl'ın miniminı kızı Feride ile, Avrupa'ya fırarından kısa bır müddet sonAvrupa'ra doğmus olan oğlu Ali Ek Namık Kemal'in daki dostlarmdan gazeteci rem vardır. ve iş adamı Fanton 9 Fanton, Istanbul'daki Sizin evinize dost, Dorigny (2) nin evine de iş için yerleşmiş bulunuyonım. tlk olarak çocuklarını gördiim. Ekrem sevimli, spürtiiel bir çocuk. Sana onun bütün konuşmalannı anlatacak vaktim yok. Feride, süt gitti beyaz ve pek guzel. Bu za\allı, sevimli çocuk, Arapça, Farsça ve Türkçe öğreniyor. Çok zekî. Senin gibi, bâtıl fikirleri bulunmayan kimsenin, çocuklarını Avmpa'da yetistirmediğine bir kere daha esef ettim. Şayet, bu mümkün bulunsa idi, sivrilmiş bir oğlun ve dikkat e şayan bir kmn olurdu. îki çocn|un da akılh ve çüzeldir. Ekrem, hersevi altüst eden bir şeytan'. Fetide, fazla çahşkan ve ciddi bir küçfik kız. Erkek kardeşinden çekingen. Sanki, oçlun harp. kızın ise sulh; Ekrem, herşe^i öldürmek, Feride ise, herşeyi duzeltmek istivor. Ekrem'e, kendisini, senin tarafından öpeceğimi so>lediğim zaman. pekâlâ. kabilinden bir karşıhk verdi. Feride'>e, senin Gazeteci ve iş adamı Fanton'un Namık Kemal'e gönderdigri Fransızca mektubun orijinali yukarıda jörülüyor. gormesini yaı; gelir. Çünkü, seni görmeyi son derece, «rzulamaktadır. Akrabalarından Rıbka (?) yı gordum. Londra'ya gidip seni gormek istiyor. yazdığı mektup urundur. Kısaitarak koyuyoruz. (2) »origny, P«ri«'te cU«Jçilik tahsil ettikten sonr» tstanbul» dönen. devrin ünlü diş doktonıdur. Karaköy'de, Be yoğlanda ^smV.ı Meseitıe UZUB müddet diî^'.lik YARİN: » l HüsejTn Hilmi, BeI caizade ve oğlu 1 Ali Ekrem Konu v.resim: AYHAN BAŞOĞLU [ | |||HA CASUSO MelihCevdetAnday Kutlu sakin sakin dinliyordu ve bu halıne şa 51 ^yordu. Kendısi ile ilgıli bir hikâye değıldı sanki dinlediği. Belki de Nıgâr'm olağanüstü doğal D'.nle beni, dedi. Mektubumı buluncaya ve inandırıci davranışı idi onu bby\e Vutan. Nekadar, aranızdaki Uişkiden hıç kuçkulanmıyordeni ne ohırsa olsun, işte onun tanımladığı üsdum. Evet, onunl» ilgilendiiıni gormüyor detün tutumdu bu turum. Kutlvı sanki bu tutumu ğildim, ama bu btni hıç rthatsız etmiyordu. Çunile, Nigâr'ın tanımını güçlendiriyor, doğruluyorku ona hiç değer vermiyordum. Zavallınm biri idi o benim içın. Mektubun elime geçince.. Üsdu. Kuşkusuz istemeden oluyordu bu. başka bir tunu aradım da buldum demiyorum, dikkat ediyol bulamamaktan belki de, ama Nigâr'ın söyyor musun? Çünkü «ramamdun, böyle bir mekled^kleri Kutlu'yu etkilemekten de geri kalmadı. tup bulacağım »klımın ucundan geçmeidi d« «Biz miydik bütün bunlan yapan?» diye düsunondan.. Unutmuştu senin mektubunu resitn kâdu ve sarsıldı. ğıtlarınm arasında.. Denıek sık sık okumak için Duvara bitişik dar masanın üstünde duran kojinuştu o kağıtlann arasın». Kısa bir meklâmbadan çat pat diye sesler geldi, fılılde kttuptu. «Sai seviyorum da ondan» diyordu, bilvılcımlar yandı söndu. Çok uzaklardan bir tıren dın. mi? sesi seliyor gıbi oldu. oysa lâmbanm sesiydı bu. Zoraki bir gülümseme ile gülümstdi. Nigâr 1 VI Benim de sorduğutn soraya bak, dedi.. • • Önce küçümsanek istedim aramzdaki dost ti Sonra yalvarır gibi: lu|u. diye sürdürdü konuimasım. Bir çocuk gi Sakm benî kendine düîman sayma, dedi. bi okşanma gereksemeâ içinde kıvranan bır a» Bir dost gibi dinle beni.. Hani demin diyordun ya, damla, böyle bir adanu korumaktan dışice bir biz senin dostların değil miyiz diyordun ya... Bugurur duyan ukalâ bir kadın arasmdaki aptalca nu goster bana. Tam zamuu.. K\ltlucu8um« bir ilişki diye bakmak istedim bu ilişkiye. Öylece kendimî kurtarmağa çalıştım. Ama boşuna Kutlu: Ben böyle didindikçe gururum büsbütün kmlı Eibet, diyebildi. yordu. Duygularımın basit bir kıskançhktan doğ Öteki: duğunu da düşünmedim değil. Evet, bunda bir Teşekkür ederim, ded^. Bana ettiğin lyigerçeklık payı vardı; kocamı kıskanmam için ü liğin büyüklüğıİTiü bilemezsin. Dinle öyleyse! le onu sevmem gerekmezdi çünkü. Fakat kısNe dıyordum... «Sizi seviyorum da ondan» dikançlığın hiçbir gereğini yerîne getiremiyordum; yordun. Kısa ama ne dolgun bir söz' tmzaya baktım, senin imzan. tyi dinle burasını Kutlu. kesmeye. parçalamaya kalkımyordum bu ili?kiMektubu bir daha. bir daha okudum. Yalan olmayi. Kocam: sıkıştırmıyordum. yüzlemiyordum, sm. belki elli keı okudum. Sonra aldıtn saklasana karşı davranışımda en ufak bir değisiklık dım tlk duyduğum. senden neîretti, senden ve olmuyordu. Bütün kavgam kendimle idi. Sızondan demiyorum. dikkat ediyor musun? Çünleri suçsuz göriiyordum. Çünkü soyluydunuz, kü ondan neîret etaıem îçin onu se^Tnem geruhluydunur ve bundan ötürü de suçlu olamazrekirdi. Ama senden nefretimi de iyice anlıyamıdınız. îste buraya varmca artık dayanamadım, yordum. Niçin bo? vermedim, hattâ niçin gükendimi kurtarmak için bir îeyler yapmam gelüp geçmedim diye saştım önce kendime. Son rekiyordu. Bir gün.. ra yavaş yavas anladım... Evet, yavaş yavaş anladım bunun beni insanbk dıçı bırakan bir davDurdu. derin bir soluk aldı. Yorulmuş muyranış olduğunu. Buldum Öteki mektupları da. du? Yoksa hikâyesinin en can alacak yerine ml Senin yazdıklarını oVtudukça, Macit'in sana yazgelmişti? dıklanm da aklımdan buluyor ve böylece mek Bir gün, dedi, yatıyordu yatağında, hastuplaşmaîarmızm tümünü, bütün anlamı ve özü taydı bir kaç zamandır. Senin mektuplarını arıile ortaya çıkarabiliyordum. O zaman gözlerim yor, bulamıyor, çııpmıp duruyordu kendi kenkamaştı sanki bu görünüden.. Tantım ne yüce dîne. Bunu anlıyordum. Bundan ötürü de sıbir ılişkiydi bu' Sevgi. dostluk, sevecenlık. boşgorü, akıl, sıcaklık, umut dolu bir ilişki. tki kıntısı artıyordu. Fırsat bu fırsat dedim... Önca insanırv, bir kadınla bir erkeğin böyle görkemli karşısma geçip uzun bir süre baktun yüzüneM bir i'.iski ile bırbirlerıne bağlanabilecekleri, o güSonra, Ne arıyorsun?» diye sordum. Göğus gene değın benim anlayış sınırlarımı aşan bir olai"çirdi sadece, cevap vermedi. O zaman o mekdı. Bunu anlıyordum ve sizin yamnızda küçütubu çıkardım ortaya, hani >sizi seviyorum da lüyordum Nasıl başarmıştmız böylesine Szlü ve ondan» diye yazdığan mektubu ve uzattım. «Bu böylesine gosterişsiz bir yakınlığı? Evet, gosmuydu aradığın?» dedim. Saşılacak bir şey oldu terişsiz sözü üzerinde özeüikle duruyonım. Ikiişte o zaman... Çok sakin bir sesle «evet» dedi. mzi de inceliyordum, yarattığınız eşi bulunmaz Askı hiç bir şeyden zarar göremeyecek kadar yukdostluktan sanki habersizdiniz. Bu ilişki, başkalarına karşı davranışlannuda en ufak bir de sekte ve sağlamdı cünkü. Bu da çıldırtmaya yetti beni. mektubu kaptım elinden, 'Bunu götürup ğı«ikhk doğurmamıştı. Bencillık yaratmamıştı Nızam'a göstereceğim simdi. anlıyor musun?» disizde, gözlerinizi ilgisizlik perdesi ile örtmemisti ye bağırmağa baçladım. Ah tanrım, nasıl da etçevrenize karşı. Hayranlığım arttıkça, ah, rukıs.z ksldı bu sözlerim. En ufak bir kaygu, bir hum param parça oluyordu küçulmekten. Bu korku, bir akıntı izi belirmemişti yüzunde bu asağılanma duygusuna karşı ilk baş kaldmşım, tehdıdime karşın. Sakin, önüne bakıyordu öyle. senden nefret biçiminde kendini gösterdi. BöyleO zaman omuzlanndan tuttum, saTTnağa, salsine kusursuz bir dostluğu yaratma bücünü nelamağa başladım: bîr j'andan da bağıvıyordum, reden. nasıl edinmisUniz'' Mutîuluğunuzdan niçin basınız donmüyordu' Benden üstünlüğunüz ney• Göstereceğim, anlıyor musun? Niıam'a gosteredi? Böyle bir üstünlüğunüz olduğu halde bana ceğim.» Ve ben böyle sallarken ölüverdi zavallı. karşı nasıl olup da hoşgörülü, anlayışlı, nazik, Kalbi durmus, duruvermış.. Anlıyor musun? insanca davranıyordunuz'1 Bu sonjlar deli ediDurmus ka'bi. ben ktm bilîr, bilmeden daha ne yordu beni ve onların karşıhklannı bulamadıkkadar salladım. Bir ölüyü sarsıyordum. anlıyor ça da birbiri arkasma, birbirinden derin yaralar musun'' Bir öHiye bağırıyordum. alıyordum. (Arkası \se müWtç oldu M kîssım «•«••••••••>••• •••••••••••• ••••••• Eşım ve annemız HATICE P\ZARLlOGLL'nun hastalığını zamanmda ve ısabetle teşhıs eden Sayın Pıol. Dr. Ser\et Guvener, Prot Dr. Y. Keçecıo|lu, Doç. Dr. A. Kazancıgıl, Dr. Emel Değpr'e, aıneUyatı japarajî sılıhate kavuşturan Sayın Proî. Dr. Rııknettm Tozum, Doç. Dr. Ş. Karaa'aler, Uz. As J r . T. Atasu, Dr. Y. Arıtman, Dr. A. Yagız. Dr. G. Ctaımuş, Dr. M. Nurluoglu, Dr. E. Ertüngealp e Ebe S. özkaynakçı, Ebe M. Hüdadadı'ya ve daımi ılgılennı gordü*ümuz Uz. As. Dr Guzm Serim üe vefakâr yengemiz Dr. Nacıye Koçoğlu'na ve Cerrahpaşa Hastahanesi Kadın Doğum Kliniğinın butun personeline şükranlariTnızı sunanz. Eşi, çocnklan ve damadı Cumhurıyet 15376 TEŞEKKUR VEFRT Ihsan Paker'm eşi SAADET PAKER • •••••••••••»•«•«»••••••.•••••••• B ] • • • • • • aa>«aaaaaaaa<aaıaaa •" * * "' " a ı a > a f l a M B l t t ••«•«•••••••»a B* «tllllllllll •»••••••«•>••• TİfftlllV J O I I O S !:İİ!İi!!.:H!U.!!:l:: îîî«îaaaaaaaaa»a.aaaa ! : :::::::: : v r!İ â««â«'*Saaaââaaaa•••••••••••••••••«•*• .".....""..îa.a.aa..«....«a».aa.aaa ^^*"" ^' ' ^*' " """'""" 24 12 1969 gunu Hakkın rehmerme ka\aışmuştur. Cenazesı 26 12.1969 Cuma gunü Üskudar Meydanındaki \ enı Camı'de öğle namazını mütaakip Karacaahmetteki aıle kabristanına defrvedilecektir. Meviâ ralunet eylesin. Cumhurıyet 15380 Istanbul Belediyesinden Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığinca yürürlüğe konulan. Mentıa ve ıçme suları hakkındakı yom tmelığe uygun olarak. ımalâthanelerinde tam otomatık yıkama. doldurma ve kapsülleme tesislenni ıkmâl eden şışelenn ağzmdakı alümünyüm kapaklarda Kestane Menba Suyu yazılı olan 35 cl. lık şişelerdeki menba sulannın şehrimizde perakende saiış liaU 20 kuruş olarak tesbit edilmiştir. Keyfiyet sayın halkımıza "»e ilgililere duyurulur. (Basm: 27314/15386) Silivri Belediyesi Başkanlığından 1 Belecliyemızde tnevcut vasıtaya şartnamesı gereğince arazöz yaptırüması ışı 2 H sayüı 4 C kanuna gore kapalı zarl usulüyle eksıltmeye konulmuştuı. 2 Keşiî bedeli (85.000.) lira olup geçici temmatı (5 500.) Uradır. 3 İhalesi 9 Ocak 1970 tarihme raslayan (Cuma) günü saat 15 de Silivri Beledıye Encumeni huzurunda yapüacaktır. 4 İsteklilerın ihaleden 3 gün evvel muracaatla kanunî vesikalannı ibr&z etmelen ve bu yaptıklanna dair şartnamede yazüı belgelen ıbraz ederek vesika almaları 5 İstekhlerin teklil mektuplarını me7.kıu günde saat 14 de kadar vermeleri, postada vâkı gecikmelenn nazara ahnmayacağı. 6 Bu ışe ait şartnamelen gormek ısteyenlerin mesaî gunleri saatierınde Silivri Beledıye Başkanlı^ına müracaatlan ilân olunur. .(Basın: 27200/15372). "••'•'•'•"•••• R i ı n n • ••••••»••••••a 4P^ «•!• •••••••••••••••••••••••••••«•••••••••••••••••••••••«•••*•••*•«••••••••••••••••••••••••*«•••«•• ••••••••••••••>•><••«•••••<•••••••••••••••••••«••«•••••>•••••<•••••••••••••••••••••>•••>••<••• • •• •• •••••••••••••••••••••• « •» •» •••••••••••••••••••••' « .• • • « •••••••• •••••••• •••«••••a.••••••••••••«.•«•»•••••«••••• V ^ S f v L PuZEUÜ İ L İH T SOSYAL SİGORTALAR KURUMU İst. Emlâk ve İnşaat Müdürlüğündcn 44 47 05 olan teleîonumuz \ 4 5 3 0 6 0 ( 5 H&T) olarak detiştirilmiştir. (Basın: 27244/15313).