Katalog

21 Araük 1969 Cumhurîyet SATFA ÜÇ MODA MODEL MODACI Koleksiyonu, daha hazırJanmadan mrisPekbay Neclâ SEYHÜN yet, d»h» h»nrl«nm»d«» satıhyor kolekılyonu. Müşterileri n« çesit tay»fetler olduğunu bilmeden, g8rü kapah alıyorlar modell»rini, peşin peşin... Dtfileye siv»h W* kofcteyl elbisesi mi yapacaksınu Tomris hanım? O benlm olsnn. Tweed tayyörü ben i«t«rim. Yakan kflrklü manto benlm.. Uzun şifon tuvaletl da bt18 âıkin... Daha ortad» ne model var, rıe de bir sey!. Bir fikir bile ynk helirli. Amı bir bir, daha hazırianmadan, kumaşı topta iken satılıyor modellerin. Drfileye siparişsiz, kendi kattıcı birkaç kıyafet de defileyi takip eden bir iki gün içincfe elden çıkıyor. Geriye, resimlerdcn haşka bir »ey kalmıyor kolekçiyondan.. Bir modacı nasıl felir bu noktaya? Böylesine bir itimadın kazamlış hikâyesi nedir? satılan modacı: Maksi ve biz Maksi, hanımlanmıza çok yaraşıyor. Maksi giymek için iîle de uzun boylu olmak şart değil bence. Ufak tefek bir hanım da pekâlâ maksi giyebilir. Biblo gibi zarif bir şey olur. Ama maksi için kesinlikle ince olmak gerek. Toplu kimselere göre bir moda değil bu!.. önce. Son bulmuyor da, asıl o noktada başhyor belki de.. Çünkü bugünkü zevkli, geniş ve zengın salonlara vanş, itimat dolu müşteri çenaberi, 19 yıllık çetin bir çabanın, durup dinlenme bilmeksizin sürdürülen bir mücadelenin haklı IOnucu. Belki iyi bir not defil ı m ı , yaptıklanmı çok beğenirim, diyor Tomris Pekbay. Güvenle, gururla gösteriyor bana modellerinin içini, dışını... tnceden inceye.. Bakın iç diki.şlerine... Bakıyorum. Tertemiz, itina1;, çiçek gibi.. ne Muhaddia, Nebil» Dağdelen, Ülkü Ersu, Rengin. önen ve daha birçoklan, birçoklan.. Hepsi de seçirai ona bırakıyorlar. Bu okul yıllannın dikiş dersinden kaçan e!e avuca sığmaz yaramaz öğrencisine... Prof. Dr. Sabahattin KERİMOĞLU Sinirli insaıtlar frafiği ğin icadile başlar. Konumuz, yer trafiginde, daha hudutlu bir ifade il« bugünkü otomobil trafiğindekl «ıkmtımızdır. însan bunu hem kervdi rahatı için, hem o e zaman* dan kazanmak İçin yaptıgmdan reaksiyonlarını da bu iki açıdan lncelemek gerekir. însamn rahat etme ve zaman kazanma arzusu, kendi menfaatml yani egoizmini ifade eder. Şu halde arabasma veya bir taksiye binen veya kullanan insan o vasıtanın kendt rahatını temin edecek ve zaman kazandıracak çekilde hareket etmesinl istiyecektir. plînda düşünenler veya egoîzmaları Îptidai kaianlar ya psikopat karakterdedirler veya akıl bakımından iyi geliîmemis yaratıklardır. Çünkü normal bir insan kendisinden başka herkesin de asgarî kendisi kadar bir hakka sarr.p olacağını düşüneceği için bİ7.im açıkgözlük dediğimiz hareketleri yapmaz. E H er ctnhnın yaşıyabilmesl yanl gıdasını buiabümesi veya tehlikelerde kaçabilmesi için harekete ihtiyacı var dır. Buna «Münasebet sistemi» diyoruz. Ancak bu sayede y»sıyabiliyor, gellsebiliyoruz. Bir nebat gıdasım alabümek için kök salıverir, bu kökler muhtaç olduklan gıdayı buîacakları vere kadar uzanırlar. HAYVANLAR H SİVRİ UÇLAR omris Pekbay, Yves Saint Laurent ve Dior'u beğenıjor. Batınain.'irı stili bize uygun, Nina Ricci de çok fantezi ve zevkli... Courreges ve Ungaro gençlere göre. Boylara gelince... Bu ezeli dâvada sivri uçları, ifratla tefriti tutuyor Tomris Pekbay. Ya çok kısa seviyor, ya da çok uzun.. Gece kıyafetleri mininir. minisl, gündüz mocfelleri mak?inir. maksisi, öyle'... Hanımlarımız maksiyi tutuyorlar. Bir de şu yaln'.ı kalmak korkusu olrrasa.. «Bir tek m3ksi sörstk sokakta, hemen yapacasız» diye sızlar.ar.lar var. Ama Tomris Pekbay'ırı 1970 kışı için hazırladığı mak^iler kapı? kapı? gitti. Demek maksiler görüldü ortalıkta. Goren T ayvan]3rda ise yaşarnak için «Münasebet »istemi» dah» hareketlidir. Hıyvan gıdasının peşinden koşar, arayıp bulur; kendisine zarar verecek tehlikelerden kaçar. Bunun için de hayvanlar bacaklarını kullanırlar. îptidai hayvanlarda yüzlerce bacaktan dört bacağa kadar olan hareket vasıtaları Insanda, akhnın gelişmesile paralel, iki ayak halir.dedir. SONUÇ B BÜYÜK DERT rafik bu hali alınca rahatlık gayesi geliştirilea vasıtalar dert halini alır. Bunu milletler düzene koymağa RAHATI SEVEM İNSAN Figen Erem'in takdim ettifi dik yakalı, nznn kolln, mini etekli beyaz organzs bir gece elbisesi. Kıyafet rengârenk pullarla işli. (Fotoğraf : Selçuk AYBATAR) takılan kemerler.. Fantezi modeîlerde kalçada fiyong şeklincfe bağlanan, yahut ucu taşlı, pü'küllü kuşak kemerler.. Gündüz modellerinde iri cepli, yün örgü garnitürlerle süslü spor modellerin yerini geceleri şifon, brokar, dantel ve kadifeler alıyor. Galon işlemeler. payyetler, biyeler, esarplarda devekuşu tüyleri... Oyun bile oynanm evde... Akşamlan atölyenin kapısını kapayan bir başka Tomris Pekbay da sanki, evinin kapapısını açan bir başka Tomris Pekbay!. S nsan geliştikçe, bilgisi, tecI rubesi srttıkça «Münasebet ' hayatı» da genişlemeğe başlamıştır. Evvelce sadece bulunduğu köyde yaşıyan irtsan, ticaretini. dolayısiyle geçimini daha iyi yapabilmek için uzak lara gitmeğe mecbur olmuştur. Ba'langıçta bunu ancak bacaklarile yapan insan aklını ku':îanarak, daha rahat, daha çabuk iş yapabilmek için tekerleği icad etmiçtir. Bugünkü vasıta trafiğinin esası tekerle T YARAMAZ ÖĞRENCİ ok gerilere eitse, kSkünü çocukluk yıllarında ara?a insan r.e bulur? Dikiş dp;s!erir.i hiç sevmiyen, durmadan rapor alıp dersten kaçan yaramaz bir kız çocuğu.Dersten kacan, ama terzinin getirdiâi dikisleri beğenmeyip söker. titiz bir kız çocuğu!. ArrîmcTan enstitü yılları. Ama bu sefer de, dikişte değil de yemek kısmmda. Kadıköy Kız Enftitüsünde ba?!ıyarı hikâye. Ankara Teknik öğretmen Oktılunda hocalık, oradan 01punlaşmaya geçişle devam eriiyor. Ve iki yıl »onr* buradan ayrı'.ıp serbest hayata atılrrayla son buluyor 19 yıl TELEFON MODELLERI üşterileri arasında Adar.3 îosyetesinin en şık givinen kadınları var: Gülsen Ramazanopîlu, Neshan Beriker. Fazilet Aksoy.. Açıyorlar telefonu: Aman, cfiyorlar meşelâ, bana acele şık bir gece elbisesi.. Falan tarih için. Mini etekli.. Ö*esi Tomris Pekbay'a ait, Rengini, biçimini, kumaşını, işlemesir.i o seçiyor. ölçülerine göre dikip postalıyor, tamam!. Diğer ünlü müşerilert araıında Nur Sabuncuoğlu, Emi Ç M Gelecek hafta: AYŞEN MODA EVİ çahşmışlardır. Ancak yaradılışlan telâşlı, acelecl veya kendi menfaatını başkalarmınkinden üstün tutanlar ve egoizmi Torpülenmemiş olanlar bu usulleri bozarlar. Bu hal terbiye ve tahsil ile düzeltilebilir, fren lenir. Kendi çıkarlannı birinci u halde hergunkü hayahmızm esas hareketlerinden birini teşkil eden ve devam h olarak sinirlerimizin bozulrnasmda rolü olan trafik probleminde normal insan'ann durumu pek rcühim gözükmüyor. Çünkü onlar herşeyde olduğu gibi bütün hareketlerinde herkesin de kendileri kadar hakları olabileceğini kabul etfiyor ve buna saygı gösteriyorlar. Bu hakkı tanımıyan ancak iki insan grupu vardır: Psikopatlar ve aklı az geli^miş olanlar. Bunların reaksiyonları normat insanlarm hakkını çiğnemelc ve her ne olursa olsun kendi egoizmaîarını yürütmektir. Bu itibarla günlük hayatımtz da karşılaştığımız ve huzurumunu kaçıran bu gibi haller karşısmda yukarda dedikleviır.izi hatırlayınız. Kızacağınıı yerde yüksek seviyeli bir insan olmanın müsamahasını gösterdiğiniz için kendinizi takdir eder, rahatlarsınız. «••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a PUL FALI, BONCUK FALI llll İIIIII İ'nlii Mankenleriıııiz Başarının zirvesinde meslekten Tülin Okan boş v»kitlerinde piyano çahyor, nonfigüratif resimler yspıyor. ayrılıyor Tülin Okan Kİ elbise arasmda yakaladım onu. Birini çıkanp Dirini giyiyordu. Kimi pabucunu değiştiriyor, kimi saçının kıvnmmı düzeltiyor, kimi takacağı incik boncuğu yetiştiriyordu. Bir hengâme ki, demeyin g.tsin'.. Defile bittiğl anda, sırtına kendi kıyafetini giyeoek zamanı ancak bulacaktı. Kapıda bir araba onu Ankara uçağma yetiştirmek üzere bekliyordu. N8 koşuşturma... Bu kargaşalık arasında ceva3İandırdı sorularımı Başka vakıt yok'u ki. Podyumla ?oyur.ma odası arasında mekilî rlokurken nıankenlik nikâyesini, zevk'erini. umutlarıru anlattı bana. Ankaralı o'.duğunu, Ankara Kolej:ni bitırdığinı, bir zamanlar rnüzığin havatır.da rn plânı teşkil ettiğ:ni öğrendim boy'.ece. Deülelerın hu ünlü ve zarif r.ıankeni tesadüten atılıraş hu mesleğe. HF.yalinde mar.kenl'k yokmuş. Ama bir RÜH bir enstitü hocası yoîda görüp beğenmiş onu. Mankenlik teklif etmiş ona. Yaş: 16 Beş yıl boyunca amatdrce sünr.üş bu merak. Esas mesgu liyeti, esas gayesı piyano. Konserler veriyor o ara. Mankenlik bir fantezi. bir çeşnı sadecc. Ama bu fantezi esas an.aca göl^e düşiirnıeye başlamış zamanla. GönKince, gereğmce vskit ayıraniaz olmuş piyanoya. Ve mankenliği bırakmış. 1960 yı.lmda ttaiyaya gitmis Tü'.in Okan. İç:nde uyukla^an ?.aatör manken nıhu uyanmış ! burada. j.üî.ıno'da manken ık vzerine çalısmalar vaprrns Yur da döndüîii azaman da amat^r değil. bir ororesvone! nıanken artık. 19fi6, Ankara'da ManKenlik ve Zarafet Okulunu açtığı vıl. tlk öjrencisi Çağla Kurtuluş. t'.erde amacı saclece bu okulla ugraşmak. 1lerde? tlerde degil. çu önümüadeki sünlerde... Mankenliği bırakıyorum çiınkü.. 20 yılı doldurmuş olarak enıckliye ayrılıyorum. Saşmp kaMıın. Manken'i™. bırakmak, err.eklive aynlmak mı? Bunra vıl alışılan o hayranhk dolu bpkışlan. o alkışları bırakıp şritmek kolav mı? Daha vıllar vı'ı moda dünyasın:n en çnzde manV:onlsrindPn biri olarak sürdürebilir bu m « İ şimi çok seTerim, diyor Tomris Pekbay. Beni hiç yormaz. Dabs dotrnsn çok İMIIIII & « v k dnyarak yaptı&ım İçin 5 yorgTinlufnmn hiç dnymam. ~ Halbuki her şeyle ben meşgul nlurnm, deseni ile, işlemesi ile.. Dışanya vermem islemeyi. lskambil açar, fal bakar gibl yayarım pulları, boncuklan önö V"'M 1 me.. SaatlercB ngraşınm. '' ' söSs s88o \ J8' ^ En sevdiği işlerdten biri de opera, tiyatro kıyafetleri hazırlamak. Yarasa operetinin elbirelerini o hazırlamış. Azra $ tssa Gün'e, Ayhan Aydan'a kostümler dikmi?. Bu işln tadını unutamıyor. Gene de dikmek istiycr ama. vakit nerede? İR trafik memuru kırmızı Robası \e kollan saten blyeışığa «ldırmadan, geçtiğiniı ZİNCİRLEME lerle çalışılmış fantezi giyah bir için arabanızı durdurdu. Ailece tatil yapmaya giderken, elbise. BTI minl etekli modelitı AKSAKLIK arabanın motorundan homurtuboynuna, kcnarları devekuşu lar gelmeye başladı. Yol ortasmtüyleri He süslü nznn, »iyah, si hem çok zevkli, hem de da benzinsiz kaldığmızı farketşifon bir eşarp dolanıyor. zor. Mesleğin en çetin yanı tiniz. Bir dostunuzun evinde yerandevularımıza sadakatmek yerken kolunuz kadeha lerden, görenlere... Hayır, mlçarptı, dostunuzun güzelim örsızhğımız her halde.. Müşterininin iftikbali hiç de parlak A r,in provaya bir saat geç gel tüsür.ü berbatettinlz. görünmüyor. mesi, günün bütün diğer lşleHer gün, herkesin başına gele Zor bir kıyafet rni mak rini zincirleme aksatıyor. B bilecek cinsten küçük kazalar»i? Kimlere yaraşıyor? Böyle günlerde eşi akşamladır bunlar. Bu gibi aksilikler kar Hanımlanmııa çok yaran onu almak üzere kapının öşısında herkes gibi siz de ken C fiyor genellikle. tlle de nzan nünden geçiyor arabasıyla, bo? di karakterinize göre bir tepki boyln olmak ?art detil benyere.. Tomris Pekbay bellrli göîterirsiniz. Ya: Zarar yok ca D ce. Ufak tefek bir banım da saatte kapıtfa yok. Istiklâl cadnım, ne yapalım!.» dersiniz Ya: pekâlâ maksi giyer. Biblo fibi Bu kadan da dayanılır gibi dedesinde park edecek yer nerebir şey olnr. Am» makst için ril» dersiniz. Ya: «Hata bende» de? Hadi bir tur, bir tur daince olmak şart. Topln kimseE diye kabullenirsiniz, yshutta ha... : lere göre bir moda degil bn!. bambaşka bir şey düşünürsünüz. Meslek hayatınm en entereTomTİs Pekbay pantolonu da Şimdi, aşağıdaki sorulara sasan hikâyesi bu lzdivaç iste. • çok tutuyor. Kendi de pantomimiyetle cevap verdikten sonra Maliyeciydi kocam, diyor lon takımlar giyiyor laten. hesabımzı yaprn. En fa2İa puTomris Pekbay. Malî konnda Maksinin şartlan pantolon için anı hangi harften almışsınız? bir fey danısmak için gitmişrfe geçerli. Belki de bir değil bir kaç harftim kendisine.„ Yer.i kolekslyonunun SzellikO malî konu bir yıldırım aş ; ten yüklü puan alacaksınız. O zaman bu, karakterinizin biraz '.eri neler? ka ve bir lzdlvaca bağlanıyor ' karışık olduğunu, duruma göEn btşta kemerler belboylece.. ; re kişiliğinizin bir ya da bir bas.ki de.. Spor mocfellerde Eşi bu eski mall konu yüzünka yanının ağır bastığmı gösteiri madent tokalı, rugan d'en geçiyor akşamlan kapı , rir. ya da deri kemerler... nın ör.ünden boş yere. Artık ' Minilerde tam bele, makprova ne vakit biter?e.. • DOSTLARINIZ TEI.Esilerde yukarı doğru Ama bitinee tam mânasiyle yüksekçe Tomris PekFONLA ÖZÜR DİLEYİP, bitiyor iş. Atölyenin zevkleri ve bay. Hayatım kesinlikle dertleri, atölyenin duvarlan aDAVT^tNİZE GEÇ GEikiye bölmesini biliyor. Evde rasır.da kalıyor. Gün, mesbütün bu endişelerden uzak. lekî meşşuliyetlerle bu nokLECEKLERİNt BİLDİRModacı değil ki artık. Sadece tada son buluyor. eş ve ana. DİLER. NE DERSİNtZ? Eve is hayatının problemleTİ Çok neseliyimdir, diyor. r:. vp dıi«iinro>ini entürmem. 2 A «Bilirim zaten her zaman S geç kahrlar. Keşke bö5 reği kızartmasaydım.» ^ B Bu saatte gelemiyecekle rini tahmin etmelly^im. n Keşke «yetişemezseniz 9 RfTLBET LEKELERt: ~ üzülmeyln» deseydim. Rutubet ban kumajlnrda lekeler yapar. Bunlan gidermenin en ^ G Hiç şaşmadım. Hep aynı numarayı yaparlar. iyi yolu kumosı biraı sirke içinde bırakmak, sonra bol su İle 5 S D Hata bende. İnsan bu çalkalamaktır. S kadar uzakta oturan dost • KURUYAN BOYAI>.\R: S lannı bu saatte yemeğe S çağırmaz. üstelik bir de Ayakkabı boyanız kuruduysa eğer, içine bir kaç damla tereben S kalkıp börek kızarttım. tin damlatmakla onlan tekrar kullanılabilir hale getirebilirsiniz. S E Ne y*pahm, bekleriz. PORSFCE?<XEB ÎÇİN: E • TATAKTA KlTAP OKU İ I fffîtf, Küçük aksilikler karşısındaki tutumunuz karakterinizi ortaya kayar Ah, nekadar sakarim'... Güzelim ö berbadettim... | ^ « M lllllllll İ mÛ 91 i & H i \ ® İIIIII B I DEN TREN't KAÇIRDINIZ: Nasıl bir insansınız? ZERİNE ÇAY DÖKTÜNÜZ: A Ne sakarim... Akıl ahr şey değil bu!.. (Doğru). B Keşke çayı kendim almaya kalkmasaydım. C Yıkanınca çıkar. Bir şeyciği kalmaz. D Ah ne korkunç şey... Hep de başıma gelir (aslı yok) E Ah ne k3dar üzüld\im bi lemezsin sekerim (Halbuki hiç umurunuzda değildir.) • KIRMIZI IŞlGA ALDIR S Ü R C Y O R S U N Ü Z : TRA FÎK POLİSÎ StZİ DLKDURUTOR. NE DERStNİZ: A Başka şeyîer düşünüyordum. Dalmışım, farketme dim. (Doğrudur bu) B Bilmiyorum nasıl geçtim. Işığı da farketmiştim oysa (yalandır) Ç Trafik lâmbası bozuk olmasın? D Gezam ne ise kesin. Hakettım. E Hakl:«ıni2. Kırmızı ışığl gördüm ama geçtim. Keşke daha erken çıksaydım. Trafik de o kadar sıkışıktı ki.. (ash yok) Gene mi vaktinden önce kalktı tren? Taır.amen benim hatam bu!. (Halbuki gişe memurunun şaşkmlığı yüzün den geç kaldınız) Bundan sonraki ile giderim. Ne yapalım... • BÎR ARKADAŞIN'IZIN EVtNDE ÇAY tÇÎYORSIN'UZ. ÖRTÜNÜN t Son •• PORTRE A: * MADAN ARABANIZI uç Bir güçlük karşisinda: «Olacak şey deâil ama, gene de bir rteneyelim. Insan denemekle hiçbir şey kaybetmez» diyenlerdensmiz. Paıma olçuiu, danına ns'emli davranma çabasındasınız. Her şeyi en iyi biçimde yapmak istıyoriunuz. Güçîükler karşısında zayıf görünmek korkutuyor sizi. Ama dikkat edin zayıf taraflarını, heyecanlarmı açığa vurmaktan çekip.miyenler, çevresındekilerın daha sevimli bulduğu, daha çok sevdiği kişilerdir. •k PORTRE B: Tatlı, yumuşak bir insansınız. Düzenli, ölçülü davranışlarınızia çevrenizde hayranlık uyandırıyorsunuz. Ama bu j'umuşak görunüşün altında, aslında bir volkan kaynıyor. Zekânız sayesinde kendinize hakim olmayı başarıyorsunjz. Harekete geçecek yerde: «Sakin olmam daha doğru» diye düşünüyorsunuz. Günleriniz kendi ker.dinizle mücadele halinde geçiyor. Enerjinizın büyük b;r kıtnını sürekli baskı altında tutuyorsunuz. Çevrenizdekiler sizin dürüstlüğünüze ve soğukkanlıhğınıza hayranlık duyuyorlar. Ama zaman zaman kendinizi heyecanlarınızm akışma bıraksaydınız, çok daha mutlu olurdunuz. Insamn kendine bu kadar baskı yapması sinirlerini yıpratır. ir PORTRE C: Sizi sevmiyen biri için yaşanması imkânsız bir insansınız. Aslında asıl şüçlük kendiniz için. Sürekli heyecan halinde yaşıyorsunuz. Hükümlerinıze pek güvenmeyin. Çoğu kere subjektif değerleri aksettiremiyor bu hükümler. Çevrenizdekilerin size karşı gayet dikkatli olmaları gerek. Çetin bir karakterinız vaı Ama heyecanlarınızı belirli amaçlara yöneltirseniz, büyük işler başarabilırsinız • PORTRE D: Doğuştan sorumlu, d'oğuştan düşüncelisiniz. Sohbetlerden, kitaplardan h:şlanıyorsunuz. Yalnız kendinize olan güvensizliğiniz, etkili bir insan olmak:;;! çok kere ahkoyuyor sizi. Bu eğiliminize karşı dikkatli olmalısınız. Her an *bi:"şeyler» yapmakla meşgulsünüz. Çevrenizdekiler sizin gücünüze hayran/.'K duyuyor ve size güveniyorlar. Mutlulukları size bağlı. Onlara karşı davrar.ışlarınızda en ufak bir bata yaptmız mı, vicdan azaplanndan kendinizi kurtaramıyorsunuz. Bırakın herkes kendi sorumluluçunu biraz da kendi yüklensin. İn = arı üstü bir yaratık değilsiniz. Herkes gibi sizin de başağnsı çekmeye, dinlenme; e hakk;nız var. • PORTRE E: Kimse kafanızm içinden geçenleri bilmiyor. Kimse sizin biraz yüksek sesle güldüğünüzü, kızıp bağıro*ığınızı hatırlamıyor. Sakin sakin yolunuza devam ediyorsunuz. Ne kederinizden sızlanıyor, ne geçmiş olaylar üzerinde duruyor, ne. de geleceğe endişe ile bakıyorsur.uz. Kendinizden, kendi düşüncelennizden eminsiniz. Başkalanııın fikirleri çoğunlukla sizi pek ilgilendirmiyor. Mutlusunvu. çünkü iç dünyanız zengin. Çünkü kendi kencfinize cBirşeyler» yaratmayı bilıyorgvnuz. FAYDALI BİE.GİLER Bazı porselen fincanlarda zamanla bir donukluk peyda olur. On ^ lara tekrar yenl bir görünüş kazandırmak için blraz terebentine batınlmış bir parça ile lyice oğmak gerekir. 5 ÇAYPANL1K LEKELERİ: Modacılardan Vves Saint Lanrent ve Cardin'i beçeniyor. Serdiği kıyafetler ikiüç parçalı spor modellcr.. Leği oysa.. Ama bir noktada durmanın, zevkini, zarafetini başkalarma aktarmanın da bir başka taclı olsa gerek1... = KOCANIZ AKSÎLENÎTOR. NE DER SlNtZ? Gelecek hafta: BAŞAK GÜRSOY Uzunca bir süre kullanılan çaydanlık ve cezvelerde, İç tarafta A Kusura bakma sekerim, sarı lekeler belirir. Bu lekeleri çıkarmak için içine tuz katılmış senin erken kalkacağını sirkeyi çaydanlık veya cezvelere doldurmak ve bir süre bırakunuttum. mak grekir. Sonra bu kanşınıı ısıtıp önce sıcak, sonra soğuk ola B Ah, aman Yarabbi, öyle rak lekeli yerler oğulursa çıkar. H ya geceyarısı olmus (ki E aslı yoktur) HASIR ESYAMN TEMİZLİGİ: Ş C Aman, sen de uyumaktan Saz veya hasırdan yapılan esyalar. p»rpaslar, raman zaman lyibaşka bir sey bilmezsin! ce temizlenmek Ister. Bunun için bol tuılu suyla onlan fırçalamak, Affedilir yanım yok. Bir sonra kunımaya bırakmak yeter. daha yâtaktt kitap okumam. SPOR PABUÇLAR: Zaten ba»l*dı|ım bölümü blHrtöİBtim. (oyik yalan). Spor pabuçlarınız! nra »ıra birkaç damla gliserinle uğuşturur, »onr» terr.lz ve yumufak bir beslı kurularsanıı, oniaıiB ömrünü • BtK DAKİKA TÜZÜN' uxatzuif l