Katalog

CÜMHÜRİYET 17 Aralık 1969 SAHÎFE BEŞ m m Sadun Tanju Güzlek kdyj muhtan HOleyın, tahkikatı yapan jandar ma başçavusu Reşat Şahin'i durtükleyip, yavaşça kulağına eğildi: Bu kannın Işl ne bursda başefrndi? Başçavuş boş bulunup «hanfi kadm?» dedi. Maktul Nıyazinin kansı Fadımeyi diyorum. Karısı değil mi? Kansı ama, nerden bilmiç Nıyazinin vurultfuğunu? tJUn mutaUr zaten canım «ıkkın. bir de sen bilmeee fibi konnsma! Kafanı isletsene başefendi. knve bir haber mi eden oldu ki. bu yel yepelek koşup gelıyor? .Sahi lan dedi ba?çavu». Muhtar: Yıne sen bilirsin ya, sunu bir fikıla bakalım sen, deyip cesedın vanina doğru gitti. NEİSTEDİCİmBİLİYORUIVi: AlDANMANll Her su çamaşırı 25 dakikada yıkayan modası geçmiş kanatlı çalkalayıcı ve karıştırıcılar yerine, dünyanın en mükemmel yıkama sistemine sahip en kaliteli çamaşır makinası olan HOOVER'i alacağım. Paslanmaz çeiik kazanın yan duvarına gömülü HOOVER'in pülsatör pervanesi çamaşırları 4 dakikada tertemiz yıkıyor. HOOVER'in dünya patenti olan bu sistem başka markalarda yoktur. Zamanın kıymetini bildiğim için: KAN MI TUTTU? %y, Fatma îyiyazıcı: Evli ve dört çocukluydu hâ ECELE DÂVETtVE kim beyim, onun için ona varma1966 y'lınm 18 Ağustosuydu. Ni dım. Kuma gideceğime kendi evi yazi üç gün ör.ce Soma'dan gelme saap olurum dedim.» mişti Karısı Fatma haber gön Seviştiğiniz doğru mu? dermistı, gelsin alsın beni artık Kemâl ile sevişiyordtık. Badivp. Ayrıhk yetti canıpıa yollu, na: On çoeuğun olsa yine de semuhabbetli. dertli bir mektup ni alıcam kız. derdi. Ben de onu eöndermişti. Dedesinin evine seviyordum. Güzlek kövüne gidivordu. kocası Kemâle, kocan için: Onu vunı orada bekliyecekti. Arkasmrup beni almazsan bak ne işler dan «îelivorum» diye cevap gelaçarım başına, demışsin, doğru di. Nivaziden. Fatma da hemen mu? K°mâl'e haber salıp müideyi ver Asıl o bana Niyaziyi öldüdi. rüp seni alacağım derdi. Ben isKemâl o tarihte 26 yaşındaydı. tesem daha önce varırdım ona. Evüvdı ve dört cocuğıı vardı. Ara Yine de öldürmeğe zorlama velâkin okumasi yazması mıssın adamı. yoktu. Sâbıka kaydnıda orman Kemâl Uluköylü: suçu islediği yazılıydı. Çiîtçilik Muhterem hâkim beyim. ölyapsrdı' diirmeği bu benim fikrime soktu. Niyazi ortadan kalkarsa hepten senin olunım dedi. Kocası Somada iken. ben vine bunun yanına vanrdım. bana hep Niyaziyi öldürmekten söz ederdi. Adamı cağırajım, sen de pusu kur icahına bak dedi. Sonunda dayanamadım. he dedim. Somaya mek tup yazmış, çağırrnıs, Carşamba HASTAŞ bünyesindPki eğigünü de bana haber saldı. Akyatim tesislerirun. HASTAS Vakzınm Pazar köyünde buluştnk. Iı'na devredilmesı feararİEştîrılNiyazi freleli iki gün olmuş. Yam:stır Bu konuda vapıîan arın da Hasanbey'e inip eşyalannı çıklamada, «HASTAŞ. epitim alacakmış. Ormanm kenannda alanındaki hizmetlerini eelecek pusu kurar, yolanu beklersin deyillarda da aksatmatlan vüriitdi. Anlaştık. mek ve bundan vaz eeçmemek kararmdadır. \ncak. hu lıizmetlere ticarî vasıflar dı«ında sosyal niielikleri ve devamlılığı Kemâl, 18 Ağustos Perşembe ağır basan bir statü icinde degünü erkenden ormana gidip, yo vam edilmesi. HASTAS'm faalU lun kenarına, bir ağacın dıbine yetlerini endnstri alamna teksif v^ltı. Bir ara içi geçmiş, birinin etmesi bakımından zaruri cödürtmesiyle uyandı. Ali Samastı rülmektedir» denilmektedİT Aimiş. Bak sen şu feleğin işine. kar. çıklamava sore HASTAS bunşıana hangi zamanda, sevdiği ka dan böyle endustn. mesken ve dının eski kocasmı çıkanyor? tur7rn alarla'tnrla faalivet posAli Samastı, olaydan biraz sonra, Jandarma başçavuşuna şunları ^öylüyor: 17 Arabk Sevval 7 Bu sabah yolda, ormanm ke narından geçerken. Bıçkı Düzu (• V derler, orada, Kemâli gSrdum, 0 5 1 5 E O yanlamış. mavzerini de yanrna I koymuş. Nediyon burada hay oğ V 7.18112.10 14.29 16 42'18.a) lum dedim. Ormanı bekliyom de' 1 2 001 1 'l>l E 2 361 7 28 \ di. Bak hele bak. ne zamandan be ri kurda kuzu teslim ediljyo hay Kemâl diye şakalaştım. Ma\'zerin de pek güzelmiş dedim. Kınkkale yapısıymış, 950 papele almış. Biraz dabn hos beş ettik, • Kızımız Biyke'y' fevkalâde • rahat ve ıztırapsız bir doğumaynldım, o orada kaldı. • dan sonra dünyava eetıren Hay Allah! Nivazinin vunıl• Tiuşfik ve mshir Dr savm duğu yer de. Ali Samastınm Kemali ?ördüğü yer değil mi? | İHSAN FAHRİ'ye Hemen Kemali aramağa başlaS sukran ve teşekkurlerimizi ant dılar. Güzlek köyü Muhtan Hü| ederiz. sevin Avni Sahin, ifadesinde an| RAKTAN1K Alles» latıyor: I ' Güzeibahçe K]lnW Vukuat ıtecesj saat l l ' e I 14 Arrnllk 18*9 doğrn .iandarma tekrar geldi köye. Kemalin evi nerde diye sordular. Birlikte gittLk. Fazar Cumiıorıyet 15048 Ba=çavus Reşat «çel boraya ktz» dive Fatmayı kenara çefc ti. Genç kadının rıiç öyle kocası vurulmuş gibi üzgünliik gos>»rmemesi de tuhafına git ti Fatma biraz saşkın, biraz hevecanh görünüyor, fakat, kdv kadınlarının böyle zamanlardaki ağıtlı d'övünmeli aglaması sbyle dursun, vurulup clen yedi kat el'miî gibi kupkuru «özlerle etrafına bakıyor du. Ne bliain k ı ı kocanı vnrdnklarını?. Silâh sesi duydum tfa baş efendi.. Ee. nolmu» silâh se«i dnydnrsan? Muhtar Hüseyin de yanasmıştı vanlanna. Lâfa kanştı: Buralar köyliik yer kiz, hep silâh atıl.r durur. Her sese böyle senin gibi kossa kaTilar.. Nivazi yenl çıkmı?tı evden Hüseyin efendi, ses de bo taraftan eelince vfirefcime koşku düştii, Hasanbey'e gidiyorda. yavan.. Düsmanı mı vardı ki Niya7İ'nın. silâh sesine «kocamı vurdular» diye. ko«t,w*?. . Fatma bunaldı. Muhtar, başçavus'a «suâl et diye üsteledi vmılrian: «Ben bn kannın hallerini beğenmiyorntn efendi!» Ötede. jandarma çavusu Mehmet Ali, diğer şahitleri dinliyor, «acvı gelinceye kadar resede dokundurtmuyordu Basçavuş Reşat. kadının sorçuuna devam etti: Düsmanı filân var mıydı ÎCh a7İnin? Kıpkırmızı oldu Fatma. En bü yük düsmanı bendim diyemezdi ki.. Basçavuş. diğer şahitleri fılân vâsıtaya doldurup hepsini AV""»» adtürdii daha sonra. "Onu vurupda beni almazsan.. DOSYA 10 : Akyazı ilçesi Merkez Yeniköyü hane 18, cilt 8, sahife 125'de nüfusa kayıtlı Hüseyin oğlu, Fatraadan doğma, 13.3.1940 dogumlu Kemâl Uluköylü'nün ÖLÜM CEZASI hakkında.. Kemâl Uluköylü ile Niyazi lyi yazıcı komşuydular. Fatma, ilk kocası Ali Samastı'dan boşandık tan sonra Niyazi ile evlenmişti. Ama o sıralar Kemâl ile Fatman: ı dedikodusu da köyü baştan başa sarmıştı. Sakarya Afır Ceza sında hâkime 18 Ağustos günü bü tün hayatlarını değiştiren olayı anlatırlarken şu ıfadeleri verdıler: Kemâl Uluköylü: «Fatma eski kocası Aü'den ayrıldıktan sonra adımız çıktı. Sevişiyordnk. Fatmayı almak istiyordum, fakat kısmet değilmiş, bana değil Niyaziye vardı. Niyazi, evlendikten sonra. aramızdaki miinasebeti lwMiçinden. kıskanmağa başladı. Fatma da yakamı bı rakmıyor ille beni al diyordu.. Niyaziye varmadan önce ak lı nerdejmiş? köyiine taşınmıs. Oraya gittik. Korucuyu aldık, evine vardık, çafırdık. Geldi. «Hayır için mi?» diye sordu. Niyazi'nin ölümü meselesi dedik. Dura kaldı. Benden bir sigara istedi. Verdim. Karakola git(ik. Orada Ali Samastı ile yüzleştirdiler. Sil&hı nereye koyflun 4ive sordular. Baktım saat 12' •e gelmiş. Daha fazla zorlatmadı, söyledi. Beşaltı Jandarma. ile hep beraber gittik. önce ormanda dunıp cihet tayin etti, şurada olacak dedi. Oraya Sugözü deriz biz köylüler. Sugözünde bir (undalığın altından çıkardık mavzeri, iki kursunu da beraber. Teni ates edildiği belU. Dört mermisi vardı, ikisini ateşledim dedi. HOOVER CAMASIR MAKİNASI ALACAĞllili Kemalin ifadesinden: "Fatma, Niyazi ile evlendi fakat benim yakamı da bırakmadı. Onu vurup beni almazsan sana başka şeyler yaparım diyordu.v/ ken davranmasaydım, o beni öldürecekti» dedi. Fakat, sonra, Fatmanın verdigi akılla, ebedi vuslatı ararken bütün kavuşma imkânlarını nasıl yitirdiklerini şöyle anlattı: Dört adet 7.9 çaplı mermi vardı mavzerde. Birinı silrdum ve ateşledim. Boynuna isabet etti. Ayakta geri dönerken ikin ci kurşun omuz başına rastladı. îki boş kovanı cebime koyup uzaklaştım. Silâhı, iki mer mısiyle fundalıklaruı altına sak ladım. Ve zannetmiş ki, Niyazi aradan çıkmca, meydan yine onlara kalacak, hiç kimse akan kamn hesabını sormayacak, bir aşk. bu ölümle mutluluk sevincine erişecek.. Olaydan altı ay sonra, 13 Şubat günü hükürn yüzlerine okunurken, Sakarya ağır ceza sa lonu iki âşıkın başlanna yJuldı. Fatmaya 12 yıl ve Kemale IDAM'dı. Kadın. hapishaneden çıktığı zaman, artık hiç kimseyi sevemez olacak, Kemal'e gelince, o, henüz 26 yaşında şimdi 29 en bUyük gerçeği oğrenecek, ama faydasız.. KANDAKİ ŞEYTAN FAYDASIZ Zavallı Niyazi hıçbır çeyden habersiz, çabuk çabuk Hasanbeye' vanp gen dönmek telaşmdaydı. £şyalarını ahp Güzlek köyüne dönecekti. Ertesi gün de karısını alıp Soma'mn yolunu tutacaktı Kaymbabasmın evinde, üç gündür, Fatma ona yeni bir gerdek heyecaru yaşatıyordu. O ne cilveler kız? Uç ay olmuştu Somaya gıdeli ve k a n tüm ateş olup çıkmış! Yatakta, Som a d a şöyle ederiz, boyle ederız diye gozü açık. duş gördüruyordu Nıyazıye. Kim derdi ki, daha o sabah bu Fatma, Pazar köyünde oycaşı ile buluşup, kocasının ertesi günü geçeceğı yol üzerinde pusu iturtnağa kandırmış; sonra da, vurduracagı adamın kalkıp koy nuna girmış!. Kemal, önce gerçeğı nafıfçe değıştirmeyı denedı ılk sorgusunda; «İaylaya gidiyordum. Volda Niyazi ile karşılaşiık. Kadın meselesinden zaten aramız açıktı. Bana küfretti, sonra da elini beline attı. lien er Mataş, Tıc. A. Ş. Halaskârgazi Cad. 133 Pangaltı Istanbul Tel: 46 20 75 Moran: 2671'15037 MlLLf EGİTIM BAKANUÛINDIIN Yabancı Memleketlere Doktora veya İhtisas İçin Eleman Gönderileceklir Öğretim üyesi yetiştirmek gayesiyle ve Millî Eğitim Bakanlığı ile bazı Bakanlıldann mütehassıs elemün ihtiyacını karşılamak maksadiyle, 1416 sayılı kanun uyannca. imtıhania yabancı memleketlere Üniversite. Yüksek Okül ve Lıse mezunu öğrenci gönderilecektir. Mimarlık. Mühendislik, Tıp. Dişçilık, Eczacüık, Fen. Orman. Hukuk, Siyasal Bilgiler, veteriner, Ziraat, Sosyal Bilimler, Guzel Sanatlar gibi dallarda doktora veya ihtisas yapmak isteyenler Yüksek Öğretim Genel Müdürlüğüne veya Üniversiteleri Rektörlük Bürolanna, Yüksek Okul veya Akademı Müciürlüklerine Lise mezunlannın da Mıllî Eğitim Müdürlüklerıne müracaatla daha geniş bilgi ihtiva eden el ilânlan ile dilekçe formu almalan mümkündür. Bu konuda müracaatlann en geç 5 Ocak 1970 tarihıne kadar mezun olunan müessese idarelerıne yapılması gerekmektedir. Mühendislik, Mimarlık, Tip, Dişçüik, Eczacılık. Fen, Orman Fakülteleri ve Güzel Sanatlar Akademisi ile ilgili imtihanlar 1924 Ocak 1970 tarihleri arasmda Istanbul'da; Hukuk, Siyasal Bilgiler, Dil ve Tarih Coğrafya, Veteriner, Ziraat, İlâhiyat Fakülteleri, Devlet Konservatuvan, Eğitim Enstitüleri (Beden, Resim, Müzik Bölümleri), ile Lise mezunlannın imtihanları 2631 Ocak 1970 tarihleri arasmda Ankara'da yapılacaktır. (Basın: A. 1901626977/15029) Eğitim tesisleri HASTAŞ vakfına devredilecek YARIN: IVrÜZEYYEN'İN UĞRUNA ŞÜPHE ŞiMDi LiSAN OGRENiMi EN KOLAY ŞEKLiNi BULDU!.. Evet : Ingilizceyı en modern ve mükemmel sekiltle ögretmek üzerje hazırlanmış B B C (İngiliz Radyoları) plâkları şimdi Türkiyede... İngilizceyi, eı> yetkili İngiliz uzmanların hazırlayıp seslendirdiği plâklardan dinleyerek ve yardımcı kitabından izleyerek göz ve kulağa hitap eden (Aüdio Visual) sistemle kısa zamanda öğrenme imkanım bulacaksınız. Bu metod 25 yıllık bir araştırma sonunda gelıstırılerek lıalen 23 ulkede uygulanmakta ve İngilizce tiğreniminde başarılı sonuçlar vermektedir. BBC plâkia İngilizce kursunda : • 12 adet 45" devirli plâkla 52 ders izleyeceksiniz. • 300 sahifelik yardımcı kitapta dersleri ve ilgili egzersizleri tralataksmız. *Ayrıca Ttirkçeden İngilizceye, İngilizceden • Türkçeye 16.000 kelimelik kullamşlı bir sözlüğe sahip olacaksınız, 25 Aralığa kadar kupon gönderenlere esas tiyatı olan 360 TL'sı yerure % 50 tenzüâtla yalnız 180, TL'sına posta ve amuaiâj ücröi aîımnaksızTn yollanacaktır. (Ödemeli isteyenler 15 TL*sı fark öderler.) AMERIKAN MEŞRIYATI BOROSU Istiklâ» Cad. 387 »sfanbul Tel 49 35 58 Mithatp3?a ( a l 61 Ankata Tel 12 7318 12 pfâkla, fcUap ve tügatı îte BBC plâkla IngiBizce kemple takmmn TENZlLÂTLI fiyatla almafc rstiyorum. D D 180 TL. gönderiyDTnfn. Veya 295 TL.*ya ödemeli istiyorom. { TESEKKUR t k l tıdl "I T|7 ineş AMERİKAN NESRİYAT) BÜfiOSU • htiklâl Cad. 387 Istanbul W « : [ 4 9 35 58 Miihalpaja Cad. 61 Anicaca Teİ: 127318 f fîe 4298/15039