02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE ÎKÎ 17 Aralık 1969 CTJMHTJRTYET ~İ rar Sahı 1963'den bu yana «Beyaz Dev•* rimler» di>e isimlendirdiği bir dizi reform hareketine girişmiştir. Şah'ın beyaz devrinıleri halen yedi yaşmdadır. Gerek girişilen devrimlerin niteliği, gereks.: gayeleri ve bugun ulaşılan sonuçları, komsumuz olması bakımından, bizi de yakından ilgilendirmektedir. Şah tlevrim harekâtına girişirken başlıca üç gaye gütmekte idi: O Halk arasında gittikçe yavgınlaşan huzursuzlnğu ve özellikle karsı devrim hareketini sür'atli sonuç alınacak ekonomik ve sosyal tedbirlerle disiplin altına almak ve hatta istenen yöne kanalize etmek. 9 Hüküm sürmekte olan sivasal huzursuzlukta ağaların ve bihük «ermaye sahiplerinin karşısına balkın ve a'sdınların çoğunluğunu kazanarak çıkmak f ) Pehlevî Hanedamnı devam ettirmek. Sahın ekonomik ve sosyal devriınleri. yedinci yıl sonunda. beklenen gayelere yaklasmakta mıdır? Yoksa beyaz devrimler birer «göstermelik deirim» niteliğine börünerek yani yozlasarak ters yönlü etkiler mi yaratmıya baslamaktadniar? Bu sorulara olumlu ve güvenilir cevaplar bulabilmek için Şah'ın giriştiği devrimiere kıJ saca bakmak gereldr. İRAN ŞAHI ve BEYAZ DEVRİMLER Dr. Melih TUMER reformların sa\ısı 14 e çıkartıldı: 11 tdari reform, 12 Iniversite reformu, 13 Bilimsel Arastırmalaruı geliştirilmesi, 14 Kadınlara okumayanna öğretecek bir «Kadmlar Bilgi Orc*usu» nun knrulması. Görülüyorki Şah, Iram adetâ yeniden kur ma çabası irindedir. Yine görüldüğü gibi açıklanan her bir devrim bttyük ve iddialı bir isim tasımaktadir. Teşebbüs edilen yeniden düzenleme tedbirlerinin bir kısmı altyapı devrimleri niteliğindedir: Tanm refonnu, mil Iîleştirme hareketleri gibi. Bir kısmı ise halk kapitalizmi yaratma hedefini gütmektedir: Işçilerin kâra iştlrakinin sağlanması, devlet rabrikalarının hisse senetlerinin satısı gibi. Nihayet bir kısmı ise tamatnen sosyal gayeli görülmekle beraber gerçekte Hanedân ve kunılu düren lehine bir tıareketi eerçeklestirmek gayesini gütmektedir: Genç avdınlardan müteşekkil hilgi, sağlık ve kalkınma ordnlannın kuruluşu ve adalet. idare ve l'niversite reform] an gibi. yiik topak sahibi ağalarm büyük bir çoğunluğu ise topraklarını daçıtmıya hiç yanaşmamışlardır. Şah'ı takip eden bir azınlık ise en verimsiz parselleri halka dağıtmıştrr. Büyük toprak ağalarımn direnmesi karsısmda bu kez Şah «Toprak işliyenindir» sloganını ortaya atmıstır. Topraklan işgale başlıyan köylüler bu kez tanm araçlarmın yokluğu ile karşı karşıya kalmıştır. Köylüye araç tedariki için devlet fabrikalan hisse senetlerinin satışına baslanılmış, faVat başan çuk mevzii kalmıştır. Köylülerin topraklan isgali ile başlıyan tartısmalan yaygınlaştırmaraak için sflr'atle biitün böl gelerde «Aialet Evleri» kunılmasına seçilmiştir. Yayınlanan bilfilere çöre 1963 yılma kadar ancak yüzde 20 si iş bulabilen yüzde 30 si yabancı ülkelere göç eden, yüzde 30 u ise işsiz kalarak asıl kızgın ve küskün dinamik bir sınıfı meydana getiren genç diplomalılan, Şah' ın 6 aylık bir efitimden sonra 12 av kövlere göndermesi. geçici de olsa. bazı genç avdınlan memnun etmis fakat Şah bn kararları ile ne halkın gittikçe artan bilinclenmesini önliyebilmls ne gençlerin çoğunlufnnu tatmin ede bilmls ne de büyflk sermaye sahipleri arasında btı «Devrimci gfiçler» e karsı beliren olum suz tntnmu defiştlrebilmiştir. Sipahi dive adlandınlan bu gençlik kuruluşlan üsteltk büyük sermaye sahiplerinin kontrolünde olan devlet bfitçesinden gUtikçe bsıtlanan ödenckler de almıya başlamışlardır. Şah bu olumsuz 'elişmeler karşısında S0ıi olarak idari reform ve tniversite reformu adı altında bao yeni 14 devrim kar an Dca': 1963'de Şah. aşajhdaki refornılan «Beyaz devrimler» olarak açıkladı: 1 Tanm reformu. 2 Orıtıan ve Mer'alann millilestirilmesi, 3 Sulama ve enerji işlerinin mîlîîlestirilmesi, 4 Tanm reformunun finansraanı için devlet fabrikalan hisse senetlerinin halka satılması. 5 Işçilerin isletmelerin kârına istirak ettirilmesi, 6 Seçim Kanununun revizyonu. * Adlive reformtı, 8 «BUgi Ordıısu» adı altında halka okumayazma öğretecek bir gençlik teşkilâtınm kurulması. Ocak 1964 de bunlara iki devrim daha katıldı: 9 «Sağlık Ordnsu» adi altında halka sağlık kurallannı öğretecek bir gençlik teşkilatımn kurulması, 10 «İmar ve Kslkınma Ordusu» adı altında halka teknik bilgi vardımı vapacak genç mühendislerden knrnln hir teskilâtın yaratılması. Son olarak 1969 vılında bir aşama daha yapılarak dört reforra daha ilân edilerek Devrimlerin bugünkü dıı rıı m u tedMrlere basrnrmak rhtiyacinı duTTnustm. randa nufus başına duşen milli gelir 196° de 220 dolâr gibi geçmışe göre oldukça yüksek bir seviye göstermekle beraber gelir danhmı çok kbtüdür. MiUî gelirin yüksek olmasında petrol gelirlen başlıca faktor dür. Bu yıl dördiîncii 5 yıllık plânın nygula masına başlanmıştır. Kal inma hızı yüzde S olarak tesbit edilmiştir. Bu bedefin çok iddia lı olduğu yabancı uzmanlarca ileri sürülmek tedir. Enflisyon. gelir dağıumım iyice bozmus ve son bcş yıl içinde tüketim mallan arzında. kredilertn dafeılımında ve spekülâtif hareketlerin çoğalmasında varattığı etkilerie sosyal ve sİTasal huzursuzlueu hızlandırmıya başlamıs tır. Bu kosullar altında Şah ne yapabilir? Gö rünen odrrki Sah. avdınlan tatmin edememiştir. Büyüls toprak <;ahipler1 ve sermaye darlar da girişilen devrimiere karsıdırlar. Bir vandan alfabesizlerin savılanndaki azalma ote vandan genç avdmlarla doğnıdan doğmya temasın yarattığı kosullar halkı daha fazta bilinçiendirmiye başlamıs ve «Boyundunıktan kurtulma» isteklerini elle tutulur bir duruma getirmi«4ir. Fransa. Mmanva. Türkive gibl vabancı ülkelere verleşmis franlı ilerict avdınla nn da artan etkileri, Salı'ı sivasal poli* kadro lannı çoğaitmıya zıırlamıştır. Bugün alasılan noktada bütün binalar Şah'ın omuzlan ÖCTTİ ne kurulmuş çibi erözükmektedir. Sah'ı hnzursuz kılan birinci önemli faktnr budur. Ikinci faktor ise yabancılartn lran'ın doğal kavnaklan uzerir.de çittikçe .rtan talepleridir. Sovvetler ve Amerikalılara verilen ekonomik ta vizierde Şah'ın «arslan pa\ı» m dengeli olarak dafıtnuva çalışmasına rajmen, iç polltikmdaki geiismeler karsısında. hu dençcnin bizzat Şah' ın «leyhine dönmiveceeini k i m v kesln olarak ifad» edememektedir I Bu kaçıncı Kubilây? Cumhurba;kanı Sunav'm uçağı dun Amman'a uçm»k içüı kalkışa geçerken. ben Istanbul'a gelmek için Esenbofa">a varmıştım. Yolcu saionunun pencereleruıden Wr »ore meydandaki töreni ve sonunu se\rettim. Askerî birlık ile bando >erleriııl almışlardı. Ben di>ejim >etnıis. siı de>in >uz kadar si\ah araba meydanın bir ko$es!nde dağınık düzen parkedilmişlerdi Cadillac'lar, Mercedes'ler. Buick'lerden başlıyarak ceşitli saltanat arabalarını bir arada gormek otomobil sergisi geanek kadar eğlendlriyordu insanı... Tören birligi ı e askerî bando ile otomobil sergisi arasında. bir sürü ciddi kılıklı adam dolaşı\ordu. Siyah paltolu. melon şapkalı. gıcır gıcır bo>alı a>akkabılı bir sıirü politikacı... Bakanlar. Meclis Başkanlan. ajansların diliyle protokole dahil 7evat.... Ve bir takım raiistahdem, meydana scrilmiş olan kırmızı >ol halılarıni topluyordu... Sa>m Suna>, bu halılar listunde yüruyerek uçagina binmiş, t e Irdun'e ha\alanmış olacaktı. Bir kamyonet \ardi meydanda... Görevliler halının bir urunu kıvın>orlar. sonra kartopu oynar gibi yuvatlaya yuvarlaya yurujorlardı. Kırmızı halıdan kocaraan bir top meydana gelıyordu. Bu iş bitince •hon> diye atıyorlardı kam^onete halıyı... Bu »ırada meydandaki sivah plbiseli adamlar hararetli konuşmalar içinde>diler IVaktan hirini ^ozüm isırdı: Bav Sulevman Demirel. \ucudundan ıımulmıvncak bir cabuklukla kalabalık arasında dolaşip el sıkı^or lâf vetiştiri>or. bir takım kelli felli adamlar da. nuitebe<<sirn >c mııltefit. karşılıklı gırgirlarla kendi dünyalannın iciııde halleşi* orlar. Suna\'ın ucağı gökte kayboluncaya kadar sürdö bu... Kırmızı halılar dertop edilip kanıyonlara atıldı. Otomobil sergisi kımildandı.. Politikacı kalabalığı arabalara binip dagıldılar. Bunlar Türkiye'yi ^neten Insanlardı. Oysa o sırada memleketln öiretmenleri büyük bir direnij hareketine cecmişlrrdi: hoyknt jüriıvordu her yanda.. Maaşlarını. ödeneklerini alamıyan. 7ulmr nğrayan. yoksulluktan beli bükiılen öğretmenlerin hıcak kemiğe da>anınca vünırluğe kovdukları hir eylemdl bu .. Bagiımtz radvoy» sivasi iktidar eli>lc " S \ N S İ R . konmuslu. Ve Yıldıı Devlel Mlmarlık ve Muhpndislik \k.ıdemi>;i. \akmrtnki camiden çıkan yobaz sürusünün ^a^lım atrşinr tululmuj. hir oğrrnri oldürülmüstü... Battal Mehetoğlu adında yirmiiki \a$ında bir genc toprağa "îerilmisti. Biıim politikacıların umurunda değUdi bu. hn\a me>danına serilen kırmızı halılar kadar ilgilenmiyorlardı olduruleo gençlerlc. Kendi âlemlerindr. tören ke>finde, siyah araba «altanatında \e karjılıklı gırgırda idiler. O sırada blrisi çıkıp. bepsinin yakasına yapisarak: Efendiler. nedir bu haliniz? Kaçıncı Kııbilâv scrildi toprağa ve siz toren ke\finde. iktidar lezzetinde, koltuk şekerlemesinde vaktinizi vakit edivoniunuı, dese.. Anlamazdı bunlar... Kubilây 1930 yılında sehit edilmifti. Cumhuriyet vedi yasında idi. ' 4 S ovlenenlere ve yazılanlara bakılırsa Şah'ın hu «Beyaz devrimler» den olumlu sonuçlar aldığını kabul etmek mürnkün değildir. Zira önce tanm reformu basanlı olamamıştır. İddialar doçru ise Şah en büvfik feodal olarak elindeki verimM araziyi değil az verimli ı e verimsiz topraklan köylüye dağıtmıstır. Bii Feodal bir yapıda palvatif tedbirleri «devrim» adı altında uygulamanın er geç bir mali yeti olacaktır. İran tecrübesinden alınacak dersler vardır. G6zleriralzi tran'a çevirmeli ve ezilen İran halkmın mutluluk yolunda bilinçlennıeyf ve eyleme yönelen adımlannı daha yakından izlemeliyiz. ler. ç dış gelişmeler; ^ah'a «Sah» deneİ cekvebir orunu eittikçe celistinnektedir Ortaçağ hortlakları Adam »ağ yumruğunu ha\aya dlkmi?. kahraman gibi bakı>or dört >anına. Iki sıra dizlli gençler de sağ yumruklarını kaldırmışlar... Adalet öııüne çıkarılan bir cinayet sanıjh bu. Yıldu'daki Akademinin kapısında devrimci genei tabaneayla vuran vurdnğu soylenen •kahraman sağcı!> SUâhsız gençlere ates et, öldür, sonra da ynmrutu havay» kaldınp kahramanlık tasla!. O resml görünce anlamıstım ba?ımıza gelecekleri. Saşmıştım. kızmı^tım. Bir gazeteci, bir yazar adalet onüne götürülürken nc yapar ynpar blleklerlne kelepçe takarlar. Fikir adami bu, ne olut ne olmaz, ya saldirır«a. ya birinin gırtlajjını sıkarsa. >a kaçarsa. iylsi mi takmalı kelepçeyi! Ama tsbanca>la adam oldürduğü soylenen biri Adalet karşmnn götürülurken kelepçe takmak kimsenin aklına eelmez. Adam, boksorler gibi yumruk havada girer yargıeın karjısına Takım takım tayfalarının alkışlan arasında.. Ramazanda bir ünlverstteliyi vurdular. bayramdan sonraki ilk (rünün sabahında da başka bir üniversiteliyi. Sözde toplum polısi Akademi'yi koruvordu. Dört yan çevrilmiştî. Gfeceyaniı ge<;miştim. atlı yaya polisleri gormüstum Yıldız asfaltında devriye gezerken Emnlyet' güçleri eauıiyeti »ağlajıamıyor demek.. Sabah karanlıgı camiden çıkıp.roehter marslan sö,yleye söyleye Akademi'nin önüne gelen yuz kişiyi de eormiivorlar o okulu korumakla görevli polisler! Tabnnralar çekiliyor. okula saldın başhyor, gene bir delikanlı düfüyor Irurşuıılarla. Yüz ktşl Yıldız asfaltını a?ıp Levent'e geliyor. orada dağilıyor. Kimin gozü öniinde? Toplum pollsinin... «Okulun kar«ısında nöbel bekleyen polistcrle el sıkışanlar da vardı» diyor tanık ögreneiler! Türkiyo'yi ortaçağ karanlıgına gbmmek isteyenler meydanı iştc boyleslne bos gorüvorlar! Tıirkiye'yl sahipsiz sanıyorlar! Eranivcl irüçleri tarafından korunan bir okula vüz kisilik topluluklarla saldırrcaklar. gencleri \uracaklar. koca cadde>i aşıp, polislerin gozu onünde orladan kaybolacaklnr. İclerlnden birl bile yakalanmıyacak! Derken haşka bir vtız kisi gidecek başka bir okulu basacak. Devlet güçleriyle cflenircesine. yuz >ıl öncenin Teksas eöllerinde at oynatırcasına de\rimcı gençlerin vııcudu üzerinde ateş tâlimi yapacaklar... Yanhş he«ap bir yerden donecektir. Türkiye'yi sahipsiz s«nanlar aldanıyorlar. Atatiırk devrimlerüıin. Atatürk gençllğinüı, Atatürk ordusunun, Atatürkçu kuşakların üç be; silâh sesiyle sineeekleri, gericilere, uvgarlik duşmanlaruıa bu yurdu teslim edeceklerini sanmasmlar hiç... Atatürk geüyor di>e baginyor Atatürk gençliği. Atatürk çelivor!.. Hiç nmmadıklan bir anda Atatürk gclecektir. Çckmlş üniformnsını sırtına, zaferden zafere koçlurduğu gençliğiyle cıknerecektir alana En kuçuk bir sa\unma silâbına bile sahip bulunnıayan ulkiicu genrlcre otomatik tabancalarla saldıran gözfidönmü«ier, kaçacak delik bile bulamıyacaklar o gun. •Saldınr ortaça'in hortlaklan» diye yazmışti Dağlarca 28 Nisan 1 A giinü için... O hortlaklar gene ortalıkta iste! Bu ulkenin % gerçek sahipleri. «daınarlannda «oylo Türk kanı Holaşan» gencler. aydmlar, emekçiler, halk rığınlan. diirüst polltikaeılar ortaçağı hortlatmaya çalısan kimseleri tek bir yumrukta ezecek güçtedir. Kubilayiar. Emeksiz'ler, Aytaç'lar. Vedatiar, Özgürier. Malatyalı Battal'lar. Atattirk ülkusünün şehitleri. boşuna canlarını \ermpdiler. Onlarm kaoının hcsabı er geç aranarak. sorulacak üksek öğrctimde bir kaç yüdır sürejciden buhran, bu kere ilk ve orta ögretime de intikal etmiş göriinüyor. Şu farkla ki, yüksek öğretimde bunahma çözüm için Ögreneiler eyleme gectiği halde; ilk ve orta öğretimde eyleme geçen ösretmenlerdir. Türkive gibi, henüz hiçbir toplumsal kunımunu ve özellikle eğitim sistemini yerli yerine oturtmamış; şu veya bu vabancı ülkeden aktardığı için bünyesine uyduramamış; ülkenin kalkınma gereklerine yöneltememiş, meslek sahiplerin' ülke içindeki fonksiyonlaruıa göre değeriendirememiş bir ülkede, arasıra patlak veren bu buhranlann, gerçek bir sorunu yanaitığını kabul etmek gerekir. Bugun, Unıverslte nin çeşltlı sorunJarmın kajTiagı da; kaîtanma ıçın gereklı msangücünü ^etiştıremiyor olmanıızın ve ulkerruzde yerleşmesını arzuladığımız demokratılt yönetınun dayanması gereken «rasyonel» \e «bağımsız» düşünce aşamas'na erismış vatandaş tipıni henüz genış balk kitleleri katında yaratamamış oimanuzan nedenı de, ük ve orta oğretim sorununu kendj ihtıyaçlarunıza göre ve gerektıgl şekılde çözememış olmamızdır. Bu çözüm eksikliğı, bugün, ilk ve orta bgretımclekı öğretmenın ıçınde oulundugu mali sıkıntı ve manevî tatminsızlikten başlayıp, üretıc) venne tüketlci tip vatandaş vetiştiren bir eğitim ststemimn tturbanlan olan öğrencilerimlzin, çocuklanmızın içine düştügU buna!ıma, ülke gereklenne uymayan bır eğitim sistemimn içine düştüğu çelişkılere kadar uzanmaktadır Y Millî Eğitim sorunu YAZAN Dcr\İ5 Mehmefin basını cektiği mıirteci sfirüsü Idl Kubflây'm basını kesen... Kaatiller. Cumhuri>et'ten onceki devtrde yetismiı cahil kalabalıgı idiler. Olay. Batı Anadolu'nun gözden uzak bir kasabasında yürürlüğe girmişti. Ve memleket yerinden oynamıstı. Oysa yeni Kubllây olayı tstanbul gibi bir merketde. cereyan ediyordtı. Tıldız Camilnde kardeş kanı dökmek niyetiyle toplanan mürteciler. Cumhnrivet'ten sonra yeiişmiî, OP ve AP okultarınd» eğitim görmüs. Demek kurmuş. öTgütlenmi; gençlerdi. Harb Aka demisinin hemon vambasındaki Mühendislik \kademisinc >uruyup Ja>lım ateşi acıvorlardı Yeni Der\is Mehmet'ler yirmiyirmibej ja^ınds gençlerdl. Ve kardeslerinin canına kıymakta, «eriat ugrnna Türk kanı akıtmakta pervasıc idiler. Çunku öyle vetiştirilmişlerdi. Imam okullannda \erilen eğitim bn idi. H i f » kurnlannda yüriitülen eğitim bu idU Kooya'dan başlı>arak Doğu'ya ve Batı'ya uzanan cnmilerde bu vaazlar dinleniyordn Diyanet İşl»ri Reisllğl ve Millî Eğitim Bakanlığının hünayesinde rürüvordu irtica... Ve oy goygoycusu politikacıyla ittifak halindcvdi... Curnhııriyetin 4t ncı yılında onsekiz yirmi yaşlarında ' H||lHıH.lfMTlWİHİMü!< J ' llllllııııiıjltlı Kendi ITardeşlerînTn canİanna Ipyacak ks4>r göz* dönmüs, ve Harb Akademisme yuz metre mesafedeki Devlet Mühendislik AkaOeMIUndX n30Mn* Mene men'inl yaaataeak kadar cüretktr.. Prot. Dr. Gülten KAZOAN rıne Intıbak eturebilmektedırler Yannkı fcuşaklan yetıştırmekle göreviı ögretmenlerın, mutlaka geçım sıtantısına çare bulunmalı, ışçılere tanınan sendakal haklar onlara da tanınmalı, meslekten kaçıslan onlenmelıdır. karşıya oldugumuzu, orduya oldugu kadar bu alana da yabancıları karıştırmamız gerektığını gostermeye yeter. KÜJtür kaynaklan, toplumsal ıktısadî • polıtık yapıları oırbırıne çok benzer Batı ülkeleri arasında dahı eğitim, rnilli olduğu için, çok farkJı kururasal yapüara dayanır. Bır ABD lı uzmanm .Fransız egmmını plânladığı. ğı acaok görulmüş müdur'' lemizöskı çecuklar dolayfsıylâ ılkokul tarıh lcltaplannı ıncelerken dikkatimısa çeken bır rokta: tlkokulun temel ve yaysın oğretim oldugu Turkıye'de, acaba niçin üsmanlı tmparatorlunun çökuşu ve kapıtulasyonlar yanm yamalak geçısbnlmıs konulardır'' ilangl Fransız. tarıh kıtapmrından Fransız tiıtılâlını hazırlayan şartların ve ıhtılâlin çıkanlmasına tahammül ederdı acaba1" Bızım ilkokul tarıh kitaplarında, Fransız thtilâlinin ver almamasmın Doutt'* nedenlert nelerdir? Kapttülasyonlan tarih kitaplanndan cıtcaran egitım polıtikası ne ölcUde «milli» dir? şın, mılli oımaJc gibi. ıdeoloilk vbnünü bir tarafa bırakıp salt eğitim Ukniği açı sından düşunsek de vıne eğıtım sisteminin yabancı etkilerden annması gerek9ceği açıktır ABD gibi dunyanın en ?en gın, çok çeşitlı ulusıarın karışı mından yaratılmış, Hrıstıyanlı ğın çesıtli mezheplenni yasatan, °o 100 okuryazar bulunan ve dunyanın en yüksek, vüksek okul öğrencisi oranına sahip bır ülkeyle Türkiye'nln ne benzerlıği vardır ki, akıi hocalıgı ıçın şimdi bu Ulkeye dönülsün. Ta bıi, .her ulus dığer uluslann denemelerınden yararlanır. Ancak, denemelerden yararlanma. kendi millî eğitımünızi, diğer ulusla rın bizden bekledikleti lşlere go re biçimlendlrecek gfibi bu ulus lann eüne bırakmak demek de gildir. dayanıp, Kenoıieruu «eglum mahkumları» dıye nlteleyen çocuklanmız haksız değildir Bir vakitler, Fransa'dan kopya edilen klâsık ıise sistemi, kafasınin ıçı vamalı bohça îibı kıık türlü yanm yamalak b^gıyle rtolu. fakat. hlçbir ist yapma yeteneğıne ulaştınlmamış eençler yetıştırmektedir. Bu durum. mutlaka en kısa süre ıçınde d » ğıştırılmelı: çocuklarımız, ber öğretım aşamasında üretlci olmak uzere yetıstırılmeUdır Üretici olmayan insan!arla kalkınma sorununu çözmeyı beklemek ımkânsızdır. üeslefct tatminsizlik ğretmenlenn ıçlnde bu!wndıığu bunalımda, tneslekı veya manevî tatmınslzMfc de maddı tatminsizlik kadar onerrlıdır Ögretmen, bugun, ış guvenhğınden yoksundur. Polıtık nedenlere dayanan oğretmen kmmı maddi sıkıntı içindeki ogretmeni. bir de tşyert güvensizlıgı içinde bırakmaktactır Buna. ilk ve orta ögreumdekı ders kıtaplan keşmekeşı. müfredat programı yetersızllgi, idari yetkıüler karşısındakı zaytf durumlan, ıçınde bulunduklan tnptumsal çevrede. çok zaman. «istenmeyen, hor görtilen» kışı durumuna düşürillmeler) de eklenmehdir. Sonıif N O eslekdasımız ve yakın doatumuz olan yeni Milli Kğitim Bakanı, sayın ürhan Oğuz'un bır ıktisatçı, bir hoca ve bir vatansever olarak bu k o nular üzerir.e eğıleceğlnderı ern^ niz. Bızım. bu yazıda yapmak istediğlmiz, sadece, bugün ilk ve orta öğretıme de sirayet etmeğe başlayan bunalımın temel nedenlerine işaret etinektir. Türkiye'nın en dnemu bakanlıklanndan birinde görevlendlrilmıs olması dolayısıyıe, fcendlsmden bu sorunlara temel çörümler Eetırmesını beklemekteyız îlâç lâboratuvanncfa analizde çalısacak tecrübeli « • • • • •• • • • • • • • « ( • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • » • • • • • • • ••• • • • • • • • • • • • • > • • ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a 5 FAKİR BAYKURT S • 8 Efendilik Savaşı Türk haJkının ve ogretmenlennin yürüttüğu devrimci savaşı anlatan bu kıtap günümüzün kıtabıdar. Baykurt'un «Amerıkan Sargısı» romanıyla birlikte bütün kıtapçılarda... Efendıiık Savaaı: 7,5, Amerıkan Sargısı 15 lira. BtLGt TAYINEVt Tenişehlr, Ankara I Gayrimillî eğitim tısadi vapısı ve kendi ihtiyaçlarını gözönünde tutan bir yaratıcılığa erısememiş: köy enstitülerı Ribl bu nıteliktekı bırkaç kttrum da, kısa sürede tasfiyeye ugramıştır. Yaratıcılıktaki eksikliğin bir diğer ybnü. tabii, kopvacılık kendi akhna eüverip evleme geçmek verıne başkasma guvenmektlr Bır ulusu somUrgeleştırmenm baş aracı kültürdür; uydulasmamıza çaüşan yabancılaıla kopvacıhjmıız bırleştiginde, bu Ikısinın Urünü. millî eğitim yerine gayn mılli eğınm olmaktadır. Hiçbir alanda da, bu ikisınin ürünü, miılî eğitimdeki kadar derin ız oırakan vahımlikte değildir Çünkü. ınsanı değiştlrmek, ancak vetı•jen yeni kuşaklarla mümkün olabiür. yetışkin ınsam değıştırmek. asaftı vukan tmkânsi7dır rumlan bakımından, f nedek, kendi toplumsal bugü ikürklye, varattığı eğitim ku KİMYA MÜHENDİSİ, KİMYGER veva ECZACI aranıvor Tel: «3 41 97 Reklâmcılık (4292) 15040 1 • ••••••• ••••••••••••••• Cumhunyet 15024 Maddî bunalım Ofctay •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••Mi! H Açık Teşekkür 15 Eknn 1969 Çarşamba günö eşimle birlıkte uzerımize gelen ve onünden kaçmaya ımkfin bulamadığınuz bır ctomobılın altında kalarak ağır surette yaralarup hastaneye kaldınldık Bugünlerimizde ış arkadaşlanmızın. dostlanmızın. Başpınar ve çevresı ftalkmm. Yalova Güney koyü halkının zıyaretlen ve ^zaktakılcım telgrafla. mektupla geçmış olsun dıieklen karşıs.ında hepsıne ayn ayrı teşekkürde bu'unmaya g.ıeümüz yetraedığinden minnet ve şükran hıslerımızı alenen bildmriz. SÜLETMAN CELİKEL AYŞE ÇELİKEL •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• » • • 2 Cumhunyet 15032 ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• Yılbaşıru en güzel, en eglencelı, en ucuz ve en ıstıfadelı şekıkie geçırmek mı istıyorsunuz? O halde TÜRK1YE GAZETECILER SENDIKASI'nin düzenledığı • orogramınn katılınız. Gezı modern DC9 uçaklan üe yapüacak ve Beyrufun en lüks otelı PHONECİA'da kalınacaktır. 23 Arahkta başlayacak olan 10 günlük gezinın ücreti (otel, kahvaltılar, şehır ıçı turları ve Phonecia" da yapılacak yemeklı ve içkıh muhteşem Yılbaşı eğlencelerı dahıl> 99 dolar ve 690 liradır. Beyrut'tan KAHİRE turu 79 dolar ve 50 lıradır. MÜRACAAT : Türkıye Gazetecıler Sen ABC Turizm dıkası Basm Sarayı Kat Taksim Gezi Dükkânlan • Cagaloğlu ? No: 13 Tel: 2fi Tt 54 27 85 3Î f Tel: 45 07 58 BEYRUTTA YILBAŞI erhangl bır meslektekı vatandaşın, yaptığı ışte tatmin 1 olması, o işten, maddi ve meslekî veya manevi ıkı yonlu bır tatmin sağlanmasına bağlıdır. Kendi öftretım sevıvesı \e yaptığı işın mahıyetıne gore ayni durumdakı dığer vatandaşla ra eş veya yakın bir ?eçırn sevıyesme lüaşrnası, o :şin, mad dî tatmin yönünü teşkil eâer Eğer bu gerçekleçmezse, en tek lenir sonuç, o meslektekılerın meslegı terkedıp, daha iyı geçım şartlan sağlayan dığer ışlere kayması; mesleğe yeni gırenlerın sayısının azalmasıdır. Eldekı göstergelere gore. bugun oze'iıkle ılköğretamde, ciurum budur: 118 bın öğretmenın 40 bıne yakıru ayda 472 TL, 20 bıne yakını da ayda 522 TL ile çalısmaktadır Eğitim ödenekle ri, kdvde 150 TL, kasaba ve şe hırlerde 100 TL'den ıbarettır Eğitmenlerle geçıcı öğretmenlerın durumu daha da kötıidur. Nitekım, geçım sıkıntısı sonucu. oğretmenler meslegı terketmeye başlarr.ış, son beş yıl İçinde 3ÎO0 kişı meslekten ayTilmıştır. Bunların 670'i, Almanya'ya ve dığer yabancı ülkelere işçi olarak gıtmış, birçoğu da gıtmek ıçuı sıraya gırmiştir. Tüketim için B ır vakitler, orta öğretımde Fransız, yüksek öğretımde de Alman sısteminden yepı lan kopya, ABD nin her alanda Türkiye'ye girmesınden sonra. Amerikahlann milli egitimm her alanında plânlayıcı veya akıl öğreticı olması şekiıne do nüşmüştür. Oysa devimin salf eğitim degil de «milli egıtim. ol ması dahi, ne denli milli ve ken dımize aıt bir konuvla karsı ürkıye, kalkınmak için lireticı vatandaş yetiştirmek zo rundadır. Bu da. her öğretım kurumu asamasmda. bu aşa ma Ister ilk, lster orta, ısteı vüksek bğretım olsun, is yapma veteneğıne sahip vatandaş yttıs tırmek demektır Oysa, tugün Türkiye'de eğitim kunımlannır çogu üretim değil de tüketırr için eŞıtım vapmaktadır Bunur en belirgin «rneği, halen 59 bii ımam • hatıp okulu öğrencisi ol masına karşılık, 4 bin tanm o kulu öğrencisi olmasıdır Bır dı £er örnek. klâsık Iise ögretımı dır Bugun. Ünıversite kapısıns î KONFERANSLAR PROGRAMI Konuşmaeı Prof. Ooğan Kuban Kemal Günen Reşat Ekram Koçu Prof. Semavl Eylce Ord. Prof. Dr. Ekrom Akurgal Ord. Prof. Arif MUflt Mansai Ord. Prof. Dr. Süh«yl ünvar Konu Türk Evl Uam madtto ve ilham kaynağı olarak Orman Çajtalca Sarayları Türk s*hlrl«ri Panoramaları Fryg Sanatı Parge'da sen arastırmalar Tariht TUrklyad* blr gezinti Tarih 22 TURKIYE TURİNG VE OTOMOBİL KURUMU Aralık 1969 Pazartcsl Ocak 1970 Cuma 23 4 Ocak 1970 Cuma Şubat 1970 Çarsamba Şubat 1970 Cuma 13 19 Şubat 1970 Per*emb« 27 Şubat 1970 Cuma T Y ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• Cumhurivet 15026 a n m srüzyüa yaklaşan Cumhurıyet tarıhinde, okuryazar niifus oranı °'« 40'uı üzerıne çıkamayan Türkıye ;çın, bu durum, en kısa bir deyırnle felâkettır. Temel opretım saydığı mız ilk ögretımı bütün vatan sathına yavmak ıçın oğretmen or dusunu süratle artırmak gerekirken, mevcut durum, tam ters vonde bır Eelışime volaçmakta dır Öğretmenler, bugün, ışçmm sahıp oiduğu sosyal güvenlikten de yoksundur. Ücretlert çok du şuk olduğu gibi, ne sosyal sı sortaları vardır, ne toplu sozleş meyle ücretlertnı geçim giderle rındekl artışa. ne de verimdekı V E F AT Merhum Mehmet Ali Sami Paşa ve merhume Rıfkıye Harumefendının kızlaıt. merhum Yüksek Mühendıs Abdüllâtıf Hızer'in eşi, Faruk ve Belma Hızer'm sevgilı anneleri, Prof. Dr. R. Nıuman Frlgyada bir Roma Ş«hrl Amanı (Almanca) Hayrullah örs Y. M. Leylâ Turgut Topkapı Sarayınm billnmeyenlerl Pamukkala «evrecl z . 5 Mart 1970 Hırttmb* 10 Mart 1970 Salt 16 Mart 1970 Pazarte»! KUTSİYE HIZER HAKIRîEFENDt 16/12'1969 günü vefat etmıştir. Cenazesi 17 Aralık 1969 Çarşamba günü Kadıköy Osman Ağa Camiınden öğle namazını muteakıp Kuzguncuk Nakkaştepe kabristarundaki aıle ıstırahatgâhına tevdı edüecektır ÇOCÜKLABI Cumhurijet 15031 DaveUyelerin, ait olduklan tarihden bir hafta önce Kurum'dan alınması nca olunur. artıja yanı txtaa dera Cumnurıyet 15042
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle