Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAIIİFE DÖP.T «eviyeslne nlaşmasıdır.» Gençlık hareketleri T « gençlık sorunları hakiında ne düşünüyorsunuz? «Gençlik bir memleketln ümitlerinin mihrakıdır. Gençlık bunaunu ve hareketleri çok muğlafc bir hâdisedir. Karşıdan bakUdığı zaman görünen ve göriinmeyen kısımları mevcuttur. Gençlerin kendilerinden evvelki nesli begenmemelerinde bir dinamizma vardır ve bu nonnaldir. Beğenmemelidirler ki; memleket daha ileriye gitsin. Gençlerin hisli ve heyecanIı olmasını takdirle karşılamalıdır. Hissi, heyecam, hareketi, gücü olan bir gençlikten en ufak bir şekilde şikâyetçi olmak doğru değildir. Yalnız; bir memleketin temel nira.pım» dinamit koymak, asır lann mücadelestyle gelinmiş bir noktayı kundaklamak; bu bir gençlik hareketi değildir bence. İdeolojik bir kavgadır. Bu kavgaya bulaşmış gençlerimiz de vardır, fakat onlan Türk gençliğinin mümessili olarak gârmek ve göstermek hatâh olur. Biz rençlife memleketin bütün imkânlannı seferber ederek, daha iyi yetişme ortamııu hazırlamağa çalışıyoruz. Kolay işler değildir bunlar. Her nesil kendi hayatını ya^amalıdır. Nesilleri tabular altında tntmak ta yanhştır. Fakat; kendi kültüriımnzü, kendi millî terbiyemizi, kendi varüğrmızı, kendi milli hasletlerimiz devam ettiren bir gençliğe sahip olmavı arzu etmek te, asUnda evvelki nesillerin, ebeveynin bakkıdır. Son olarak bu konuda şnrra be lirteyim: Gençliğimiı bizim ümidimizdirj» 30 Kasım 1°69 CimmilİYFT AYIN Demirel söze: «Pazsr günü, Cumburiyet'te benim için yazdıklanm dikfcatle okudum» dıye başladı. Eyvah! Bakalıra arkasından ne gelecek? Carum biz de az taşlama yazmadık hani? Ne Ç o ban Sülü'lüğünü bıraktık, n e Kanunsuz Süleymanlıgını,.. O da olmasa; taşlama konusu bulmakts, ne kadar zorluk çekerdik kimbilir'. Örnek n ü Istersiniz ona yazdıklarımdan? Çook... Hangısıni yazayım? Işte birisl: ISPARTALI SCLEYMAN Bsşmcbt fötr şapka. Elinde mikrofon. Altında kır at : Dosta düşmana Inat, At iki gösöm at . Fırsat bu fırsat! At k i : Kttlâhlanmız atıs dinlesin, At martini Ispartah Süleyman, Daglar inlesin... B:r başka taslamamda da (Süleyman beyin Bakırköy Akıl Hastanesini zıyaretı dolayısiyle) şoyle demişim: Işte böyle deliler En akıllımızı gördünfiz! Hâlimizi düşünün, Hâlinize şükredin. Ve daha neler de neler? Yüzleree taşlama, bınlerce mısra. Ister mısin? Ümit Yaşar, şimd: bunlann hesabını sorsun senden Süleyman bey? Fakat Süleyman Demirel, Başbakan Demirel hakkında tek bir söz etmiyor S neyse ki; akılh adam ş u Süleyman bey, sormadı ve devam etti sözüne: «Gayet gfizel jeyler çıkarmışsınız benim konuşmalanmdajı. Büyük bir merakla bastan asağıya okudum, onu da söyleyeyim.» Hoş gorürlüğunüze tesekkür ederım. Hicvı sevıyorsunuz her halde?. «Bu bir anlayış meselesidir. Politika hayatına girenlerin, o hayatın yapısında, cibilliyetinde tenkidin, hicvin bulunacağını da kabul etmeleri lâzım. Yaptığınız her şeye herkes ivi demez. Dememesi de lâzımdır. Bu gerçefin karsısında şayet, aşın bir alınganlık içerisinde hareket edilirse bizmet göriilemez. Ashnda hoşgörürlük, müsamaha, tolerans dediğimiz şev, muayyen smırlan olan bir şey. dir. Sınırsız bir hoşgörürlük mevrubahis olamaz. Serefler ve haysiyetler mevzubahis olrnadığı müddetçe; tenkid ve hiciv, manun, bize yönelecek, tarizleri, tenkitleri, hicivleri artıracağını kabul etmek gerekir ve norraaldir bu. Ama bu lahkir \e tebzil hâline geldiği zaman ölçüsüzlük başlar ve artık o bir kiifürden ibarettir. Ben bunu gayri medeni addediyor ve kendini bilenlere yataştırmıyorum. Her türlü tenkide ve bicve açığız, uslubu ne olnrsa olsun. Ama; tahkir ve tehzü; hayır! Ben şahsen, şeref ve haysiyetler sınınna gelmeyen tenkidi ve bicvi boşmıtsuzlukla karşıJaımm.» «»» Uıtıit Yoşcıı; *«*• tutması fevkalide zordur. Söyleyeceğim şey çok yanlış mânâlara da gelir. Doğrosunu isterseniz, her insan kendini bir otokontrol içinde tutar, beğenmediği tarafı varsa, bunlann tashihi yolunu arar, beğendiği taraflarını da benim mizacunda ise; fazla büyütmez. Aksini yapmak eski tâbirle bir nevi enaniyet olur. Frenkçe tâbirle de egotist derler buna. Ki bu büyük bir hastalıktır. Bir insan kendisini büyük adam, dâhi vesair şeylere kaptırdı mı, işin içinden çıkamaz. N e iseniz; bırakınız başkalan söylesin. Bunlan söylemek bize düsmez. Benim düşünce tarznn budur.» Anlaşılıyordu kı; Süleyman bey Başbakanımız haklanda ko nuşmayı pek istemıyorum. Ben de fazla ısrar etmedim. Başkalannın onun ıçın söyledüienni sırası geldıkçe yazacagız. öteki sorularıma geçtım. Süleyman Demirel konuşuyor. Temas ettiği konuya gröre çehre ifadesl ve el hareketleri daima değişik. ğerın yeterli olup olmadıgını» sordum. «Hayır! Yeterli olduğu na inanmıyorum» dedj. «Sanatj ve sanatçıyı takdir eden cemiyet ileri bir cemiyettir. Sanat şu veya bu ölçüde refahın bir parçasıdır. lmkânlanmız arttıkça; memleket sanatçısına çok daha iyi şartları yaratmak, yapmak emelindeyiz. Bunu bir görev sayryoruz. Kültür Bakanlığımn kurulmasıy la, biz sanatçıyı daha ileri bir teşıik \e himayenin içine alacağız. Daha ilerde, tnemleketimizde bir akademi kurulması fikrini de yadırgamam.» O halde dıl ve din konulannda ne duşundügunuzu sora bilır miyim? «Dilin sadeleşmesi hareketi kaçuulmazdır. Fakat bunu ifrata götürmenin de faydalı değil, zararlı olacağma inanıyorum. Bence dilin sadeleşmesiyle uydurmacdık arasmda farklar var. Toplum, çok yeni, çok zor kelimeleri, deyimleri kullan mafa meraklı değildir. Halka ve halk diline dayanan bir sadeleşmenin daha tesirli, daha faydalı olacağma eminim. Bence nesiller arasındaki bağ kopmamalıdır. Eskiden aydınlar halk diliyle yazmayı syıp sayardı. Bu sebepten yazılanlan da ancak bir aıuç kisi okuyup anlıyabiliyordu. Ben bu gün da hi halkjn. ardınlann konuştuğu dili tam anladığına kani değilim. Iste bunu düzeltmek lâzımdır. Din konusuna gelince; bence en mühim mesele dini istismar edilir halden çıkarmaktır. Bunun da tek yolu din ve vicdan hürriyetini hâkim kılraaktır. Biz din ve vicdan hürriyetinin tam ve kâmil mânâda, bir medenl ve hur insana lâyık şekilde knllanılmasına taraftanz. B u gerçekleştiği zaman din istismarı da kendiliğinden ortadan kalkar. Neyi istismar edeceksiniz? Yani bir takım rasaklar, tahditler ortadan kalkmışsa; ya ni, bir ardınlık getirilmişse; v e bu sahada mütefekldrlerimiz, din adamlanmız, görevliler hal kımızı irşad etmişler ve mevzua bir genişlik getirmişlerse; o zaman istismar edilecek bir şey de kalmaz. Taassup ve hura fe bizim dinimizde mevcut değildir.» Sayın Demirerie konuşmamız burada bitti. Fakat onun bize verdigı ilhamlar bıtmedi, bıtecege de benzamiyor . Ne Hacı Süievman o, ne pilâvcı Süleyman! Attıfma bakarak sanma avcı Süleyman Taslanır her derirde meyvalı ağaç, diyor; Ne ağacı sandınız? Lâf ağaeı Süleyman .. HEP AYNI SORU NKARA'da konuştuğum p o lıtıkacüann heps:ne sorduğum bir soru vardı, Başbakanla ilgıü Bu sorumu pek çoğu cevaplandırdı. Sanınm sadece Sadettın Bilgiç, Yüksel Menderes, Necmettın Erbakan ve Suna Tural cevaplandırmadılar bu sorumu. Süleyman beye de sorayıın, dedim : Bir çok polıtıkacımızın aksıne. Demirel gençlığinde bjç şür yazmamış. «Aşka ınanıyor musunuz» sorumu da şoyle c e vaplandırdı: «Yatıi, ben inanmam der Saym Demirel, sizce TUrYA POLİTİKA ? klye'nın en onemli tneselesi nesem ortadan kalkıyor mu aşk? Saym Demirel, Başbakanıdır? bunlann hepsi kaldınlabilir Aska üıanmıyan insan ounaz.» izce politika nedir ve ne şeylerdir. Ama şerefler ve hay mızın en beğendiğiniz ve en beSayın Demirel'den son olarak «Türkiye'nin birçok önemdefüdır? ğenmediğıniz bırer yönünli soysiyetlerde hoşgörü mevzubahis kenJısıne bir soru sorarak, ce U meselesi var. Fakat benim ka Sayın Demirel bu sorum üler mısıniz'' değildir. Tabiidir ki; meyvalı vaplandırmasım rica ettim. naatür.ce en önemli meselesi; zerıjıe, elını bir çok karikatüağaç Uşlanır. Meyvesiz ağaca «Sdyleyemem. Çünkü; bu Ben dedı sorulannızı cevaplan iktisadî, sosyal, kültürel kaltannstımize ilhamlar vermiş olan kimse yanasmaz. Bunu da ka gibi sualleri cevaplandınnak masım hür demokratik bir sisdırmak ıçm kendimi hazırladım. başısının saçsız bir bolgesınde bul etmek mecburiyeti vardır. umumiyetle güçtür. Hele insatem içerisinde yapıp, bir an evBenim yerune yone siz bir sogezdırerek düşündü ve şu ceva Biz iktidanz. Evvelâ poütikanın kendisini beğenip, beğenvel Büyük Atatürk'ün koydufu ru sorun, onu cevaplandırabı verd:: cı olmanın, sonra da iktidar olmemesi gibi bir kritiğe tâbi hedef olan muasır milletler yım. «Politika insan sevgisjyle dolu gönüllerin, vatana, miHete dolayısile insanlığs hizmetidir, insana hizmet sanatıdır. Nedir sonısunun cevabı bu. Ne Kon» ve resim: A Y H A N B A Ş O G L U değildir'e gelince; her halde yalan, iftira. tezvir, ortalığı ka* nştırma, fesat değildir, sandalye kavçası desildir. Neticede politika bir hizmet yanşıdır ttifordu? BtmLi daVıa ilertie a*»t^. bence. Bir ikbâl ve izzet yanşı değildir.»  S YARIN : İSMET İNÖNÜ CASUSU a ö4 1 Bütun tarihimiz içinde en çok beğenip takdir ettiğiniz 3 devlet adamuun adını soyler mismiz 1 ' «Bizim gibi kökü ummanda olan bir millet mevcut değil. Bizim gibi asırlardanberi devletler kurmuş ve yaşatnuş bir millet de mevcut değil. Bu bakımdan butün Türk tarilıi içinden 3 ismi saymak; diperlerine büyük haksızlık olur. Türk tarihi çok bü\ük insanlarla doludur. Ben bunlan üçe de, ona da sığdıramam. Ancak; Cum hurıvetimizin kurucusu Büvük Atatürk her türlü münakaşanın üstündedir. Bunu da bilhassa belirtmek isterim.» Sayın Demirel bu arada değer olçulerımızın yanlışlıgından, ınsafsızlıgmdan da yakındı uzun uzun. Tanhırmz içinde bir devlet adanıını ya haın ya kahraman dıye ısımlendırme nın doğru otaıadığını ve bu ikı nokta arasmda başka değerler konulmasının gereklılığıni belirttı. Israarladığı orta şekerlı kahvemi ıçtıkten sonra öteln sorularuna geçtım: Resmî gorevıniz ve polıti ka dışındakı meraklanmz nelerdır? «tşlerimin ağırlığı, gazeteleıle yeni çıkmış kitapları okumak dışmda başka şeyler yapmama iınkân \ermiyor. Benim için en büyük merak vatandaşın bu ülkede nasıl yaşadığıdır. Sık sık Tiirkiyenin çeşitli köşelerini gezerek, vatandaşlarla komışuyor, dertlerini dinliyor ve onlaria sohbetlerde bulunuyorum. Doğrusunu isterseniz benim en büyük merakım da budur.» B o ş zamanlannızda yeni çıkmış üitaplan okudugunuzdan bahsettınız. Kimleri okuyor ve sevıyorsunuz? Sevdığinız şairler, yazarlar kımlerdır? «Sevdiğim sanatçı çok. Yine beni isim sayma zorluğuna sokmaym. Samimi olarak söyliyeyim; çeşitli yönleriyle sevdiğim pek çok değerli sanatçı vardır. Onun için bir tasnif yap mıyacağun.» Meiih Cevdet Anday guldürurse bağışîayın saym direktör, dedi. Demefc kenti onun da yardımı ile ayakta tutmak istiyorsunuz. Oysa sanattan en çok korkan, sanatın halkı zehırliyen en korkunç ilâçlardan biri olduğuna ınanan insan'ann başında sanırım siz gelirsiniz. Öyie değil miydi"' AYO.T. Genel Direktörü: Ben gene korkanm sanattan, dedi. Sanatın halkı zehırhyen değilse de (E.. zamania biz de okuyup bır şeyler öğreniyoruz) halkı etkileyen en yaman guçlerden biri olduğuna bugun de inanıvorum. Ben sanatı severim, ama halkı etkileyen her şeyden korktuğum gibi ondan daferjigrıpıÇunku o etkiyi kontrol edemem. yönetemer^ Inanın, bugün bile sant benim içuı, dıyelim baskmcı vengeçler örgütunden daha ürkütücüdür, çünku ileri cîe ne gibi sonuçlar doğuracağını kolay kolay kestıremem. Ancak bugun A.Y.OT. nin piânında. ıster istemez sanat konusu da yer almıştır. Neden derseniz, olaylar sanatın etkisini, kısa sureli de olsa, aşmış dummdadır bize gore. Ne yaparsamz yapın, bugun sizin sanat eylemlerinize seyirci kalmak zorundayım. Dahasmı söyliyeyim mi? Istediğiniz düşüneeleri (kentle ilgili düşünceleri demek istıyorum) işleyin yapıtlarınızda. Ne çıkar bundan? Ama olaylar böylesine dal budak salmadan once, ne büeyim, bir soyut resim, bir soyut hey. kel bıle kuşkulandırırdı beni. Çünku anlayamazdım ne olduğunu. Kuskulanmaktır benim görevım. Uytelık o yapıtları görenler duşünüyorlardı ve konusuyorlardı beyefendi. Duşünmek ve konuşroak ise Nizam onun sözünü kesti: Simdi duşündürmev ecek mi? Duşündürmüyor mu? Evet, düşündürüyor, benim istedığim de bu; düşünsunler ve dursunlar. Anlatabıldim mi? Duşündurmek kimi zaman işime gelir, kimi zaman gelmez. Madem açık konuşuyoruz, söyliyeyim. belki sanatı bır gun toptan yasak edeceğiz. A Y O T . nin üçuncü bes yıllık plânında. bakarsmız, bu konuya eğıliriz Özgürlük ve yasaklama, bizim ı ç n , aynı şeyin iki yuzü gibidir. Birinden biri ile başlar, sonra ötekne geçeriz. Aramızda kalsın, gerçekte, A.Y O T. nin p'.ânları yoktur. Alçaktan gecen bir uçağın sesi bu konuşnıayı durdurdu. A Y.O T. Genel Direktörü biraz sustuktan sonra: Bugüne bakalım biz, dedi. Serginlzi açın! Sıze basırılar dilerim. Heykeltıraş Nızam: v«r) Bunca sanatçıdan istediğıniz neydi? Bızı tehdıt eden çeteleri, şu yengeçlerı, atmacaları, baykuşları niçin ortadan kaldıramadmız? Bırakınız ortadan kaldırmayı, tarafsız kalabildiniz mı en azından'' AYO.T. Genel Direktörii: Evet, dedi, böyle söylendiğini duyuyorum. A Y O T gençlere, sanatçılara kıyıyonnuş, çarpışan ku\r\7etler arasında tarafsız kalmıyormuş .. Bunlar çocukça lâkırdı. A.Y O T neye benzer bilir misıniz'' Bir makineye benzer. Makineyi kunnuşstınuz, ışlemesin istiyorsunuz... Saçma değil de nedir bu? Makmeden insaf da bekliyemezsiniz elbet. Gerçekte bir kentın yonetınıinde insafın yeri olamaz. çunku insafı plânlayamazsınız, Bunun gibi, tarafsızlığın da sozünü etmek saçmadır. A.Y.O.T. yargıcılar kurulu olmadjğı gibi, yargıç da değıidir. Daha doğrusu o, kendinden başka kuvvet tanımaz. Bunun tersi kendisini yatsıması olurdu. A Y.O.T. ya zorunludur, ya değildir; zorunlu ise doğa gibi tore dışı, değilse zorbadır, ki ikisi bir kapıya çıkar Onun ya hizraetinde olunur. ya karsısında Bunu anlamak kentin yarannadır. Heykeltıraş Nızam: Mantığınızın gucüne hajTan oldum, dedi. Kent.mızı bu mantığa gore kurmuş bulunuyorsunuz Tıyatrolar bu mantıkla basıhyor, insanlarımızm yarısı bu mantığuı sonucu olarak mezarlıklara goç ettı Zorunlu olan zorbaîık, sanatı hem yıkıyor, hem de korumaya kalkıyor Burada olsun bır tutarsîzhk görmuvor musunuz? A Y O T . Genel Direktörü başmı salladı. Sunu unutmayın kı, bana şımdi yerdiğıniz eski uvgılamalar da sanatın ve sanatçının bizim gozumuzdekı değermi gösterir. Yeni koşullar yeni uvgulamalar getıriyor. toplumla dıyalektik bir ilişkı içindeyiz Yaşamı durdurmak elimizde değildir. Biz ona yeni bir hız bıle vermek, onunla atbaşı gitmek zorundayız. Bugün ne goruyonız? Insanlanmızı bir ateş dalgaSı sarmış, sinirler gergin, akarsu yatağmdan taşmış. Bu durum içinde başhca kaygunız, yaşamın sakin gunlerdeki görünüşünü unutturmamaktır. Yeni koşullara alışacağız ve bu koşullar içinde uğraşlarımızı yüruteceğiz. Amerika'da gangsterlenn sokak ortasmda adam öldurmelenne alışılmadı mı? Konu, her şeye karşın, kentin yasama v e eğlenme gücünü avakta tutmak konusudur. Ölüme ve mutsuzluğa teshm olacak deği •••••••••••lllll ••^•••••••«•••ı •••••••••••«•••a •••••••••••••»II OILPLJSU ÛÖTUE SlC M t t TüÇ BUUPÜN DEuİL M\ ? İÇIMDE liz. Heykelüraş Nizam açıkça güldü. Sanatı kendinize yardımcı seçmeniz beni İL N « • • « • • • • • •• • • a ••*••••*•••>••• •••••«•••••>••• ••••••••«•••••a Tiffcmy jones • •••••••••| •••••IflllltlMlltMlltlMlfllMIMMItMIMHIIıtlıtll *'••" »••••••••••••••••••••••••••••ftllflllllllltMlllllfllMltlU ! ! ! ' ! a > M M I I I I M M > I I M M M a * * I M a l f ııifiifffttııaıiMiaııifttı **••*••••••••••••••••••••••••••••••*•«aaafeaaaa•«•••••••••••••••••«•«••• YETERSİZLİK ütün uğraşıma rağmen sayın Demırel'e isim saydıramadım. Duşunün, nezaketen olsun beni bıle saymadı. Bıraz aLmdım 5 a neyse bellı etmedim. Bu hızJa kendısıne «Türkiyede sanatçıya verilen de **••*••••••>••»>• • • « • • • • « • • • • • • • • » • • • • • « » i tî ı • • • • • • • • • » • • • • • • • • « • • « • tr ja B Aşağıdaki onanm işi, kapa 'ı zarf usuJii ile Cn\e C. Savcıhğı odasmda ihalesi yapılacaktır. Vasıf ve Şartları çahşma saatleri içinde Unyekapalı cezaevınde şartnamesınden oğrenılebilir. îhaleye katılacak olanların bu jşle uğraştıklarına dair Tıcaret Odası belgesi ile tekiif mektupiarını ihale saaündan bir saat evvel Komisyon Başkanlı ğına vermiş olmaları gereklidır. Ilân olunur. ATuhammen Gecici thale Cinsi Bedeli tenıinat Tarihi Saatı îdare binası ve tadilât isi Ihalenin Nev'l Lira Kuruî Lira Kurtıs Kapalı zarf usulü 37 000 2775 00 19/12/969 10 da (Basın 26112/14340' SONDÖRLER SONDAJC1L1K SANAYİt VE TIC4RET A.Sj. SD, MADEN TEMEL SOVDAJLARINIZ IÇtN EMRtNtZDEDtR. Izmlr Cad Aydın AP No: 33/2S Tel: 17 97 76 ANKARA DOKTOR Op. Croloğ SÜREYYA ATAIVIAL UlÇ A < t L TEUE.COMU Tafcslm Sıraselvıler 105/4 Tel: 44 57 44 « • • • * • « • • • • • • • • • • • • • • • • « • • • • • •••••••••••••«••••••( •••••*«•••••* • • • •• •• • • • • • • • • • • • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • £ • • • • • •ııııaııııııııtııııiı ••••»•••••••••••••••••••••••• ••••••••••••a • • •• • • « • • • • • • •• • • • « • •• • • • • • « • • • « • • •• • • • • • • « • • • •• • « • • • • • •• a «•••••••«• ••••••ll|lllf|l|ll|lllllllllllll|llll|||(l||ll|||ll|ffl||| • • • • • • • • • • !••••••••••aaa •••••«lt«*tff||ftl|tflttl|l||fll«|||||||||||ll||||t«aill|| • ııı*aff*ıiiMirıa«faı •••«•aaaaaaaa< Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğünden: KARABÜK Ses Reklâm.../14347 •«•••••••••••••a •••••tlllllfllll ••tıaııııııııııı •••••••••••ııııı •»••••••••••*••• Garth Teknik Eleman Alınacaktır T. G. Ziraal Bankası Genel Müdürlüğiinden: Enaz beş senelik tecrflbe devresmi tamamîamış yeteri kadar Yüksek Mühendis. Yüksek Mırnar. Mühendis. M;mar ve TeJcniker ahnacaktır Bu elemanlar kadro ımkânlan nisbetinde ve 10195 sayılı karamame eki Yönetmelilr hakümlerine göre yevmiye ile görevlendirîlecek aynca emsallerine Bankaca tanınmıs haklardan da istifade ettirilecektir Taliplerin T C Ziraat Bankası Genel Müdfirlük fPersonel Müdürlö£öne> möracaatla giriş beyannamesi doldurmalan rica olunur. (Basın: A 1849225993/14341) Flüspat (Flüorit) Cevheri Satmalınacoktır BU t Ş E AlT ŞARTNAME; 1 KARABÜKte: Genel MüdürlUgümuz Malzeme Ikmal Müdürlüğünden; 2 İSTANBüL'da: Ksraköy Okçu Musa Caddesı Şaır Eşref Sokak Beyaz Han'daki îstanbul Mümessıllığımızden; 3 ANKARA'da. Zıya Gökalp Caddesı Yıldız Han'da Ankara trtıbat Büromuzdan; bedelsiz olarak alonabilır. a) Dogrudan dogruya analiz sonuçlanna ve b! Efektıf tenör hesabma görp bedel tahakkuk ettirilmek lizere iki a y n sözJeşme öraeğf mevcut olup, ıstekliler cevherlerınin karakterıni dıkkate alarak herhangj birine före tekiif vermekte serbesttir. tstekliler şartname ve sozleşme örneğıne uygun olarak hazırlayacakJarı kapalı tekiif mektuplanm geçıcı temınatlariyle bırhkte en geç 16.11.1969 salı gunü saat 15.00'e kadir Genel Müdürlüğümüzde bulundurmaları ilân olunur (Basm 26235 14C#3ı