22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE tKİ 11 Ekün 1969 CUMHURÎYET arihin, bandan conrası için Türk nlnsuna ve çalışanlar yıgınlarına çizdi|i kader, elbette, bu lömürü düzeni, ondan gelen bakımsızlık • giyimsizlik bannaksızlık besinsizlik . egitimsizlik kültürsüzlük hayattan şavksızlıl/ degildir. Sıhhatsiz görgüsüz bilgisia, dünya olanaklarının ve araçlarının tatlandırdığı bir ömiirden yoksun. üstelik xaten dar olan varlıgının da sömürtildüğü bir yasama bahtsızlığı* uyanmaya başlıyan Türk rençperi, isçisi, aydını eli ile yırtılmaya başlamıstır: «Sai»ye, üretime, sosyal adalete dayalı olan. çalnatı halkın denetinde bulunan bir siyasal sürecin yolu açılmıştır. T TARİH TASFİYE EDECEKTIR EIBEL Prof. Bahri SAVCI ftıtfl olusmalar haliyle bile OUM, Uk M runlu atneliyeler olarak, siyasal hukuksal plânda yapılması gerekenleri basardı. Bu reformasvonlar, öte >andan da, temeldeki ekonomik ilişkileri gönne, kavrama, \e devrimi onlara davatma idrakini de getirdi. Boylece bu reformasvonlar. toplumsalhğa yfineliklik içinde, çafına gore toplnmsal bir rol de ovnadı. Ve böylece de, 19«9 «cçimlerinin arifesine gelindi. lanmn flyagko verecegi bir yerden dalarak, ülkeye kuvvet zorlaması getirme çekiciliği ile yol kazanmak istemektedir. Gene aynı sagın yepyeni bir belirtisi de, Tfirkiye'nin ktrtulnsıınu; zamanımızda bir ömmet çağının degerlerini ileri sürdügfi için yeni bir «mnkaddeıat eahiliyesi» diyebilecefimlı düşüncelfre ve kuramlara dönüşte görme siyasetinl açıkça itiraf cetsretinl gö^termistir, Sononda: Dıştan reformasyonen, Fasist, cahiliveci kanatlan ile geleneksel degerlere doğra yayılarak ve acılarak bir bütttn. du> rnmana giren bir s a | dogmnstnr. &rkive'de . Öngdrdügü «sltyapı devrimi»ni; sınıfMl iliskiiere, ve. kapitalizim beveslili|i üretim biçimlerinin dısındaki firetim votlanna egilip gerefini yapmadıkça, sovut bir «ortanın soleulugn» da bu •afın nihayet bir kanadından ibaret kalaeaktır Tflrkiye'de .. İ?te böyle bir aagın agırlığı altında, Türkiye'nin kendi dâvalanna devrimci ili;kiler ve flretim biçimleri içinde çözüm yolları arama çabaları, bn ıceim platformunda tasfiye edilmek isteniyor. Fakat tarib, genel olarak, tersıne akan bir nehir degildir. Onnn için, seçim zaferine ragmen, tasfiye edilecek olan, bu sa{m kendisidir. Gelisim çizgisinin bilimsel analizi; yeni öretim güçleri ile entellijensivasının: arkaik firetim sistemleri ilr, onların sivasal kadrolarını tasfiye edecefini göstermektedir. Tasfiye olma »ıragının, simdilik raodfrnizasyon gfiçlerini törlfi yollarla etkisiz kılarak kaıanacagı »fere ragmen. tuturu düzenlere felisin kolaye* anlanı. E|er msdern e»r« gösterdiği çlıgiyi iyi oknyabiiiriek. Önde gelen unsurlar İmdi aeçim platformunnn Snde gelen unsurlarına bakalım: Bunlar esas bakımından kapitalist sınıflar yaratma hevesinin ittifi bir üretim blçiminin katagorileridir. Bn itibarla da, tarihin, varlıgını ve 5nemini dünyada ve bilhassa Tıirkiye'de yeni, yeni beliritigi gerçek halk gfiçlerinin tenindedirler. Vakıa, ko>u bir etkileme yoln ile, yeni bir tslâm eabiUyeıi yaratarak, kendilecini bu güçlerin vanında göstermesini bilmektedirler. Menderes . Demirel iktidarı, bnndan eelmektedir. Bir yandan Bilgiç'in, öteyandan Erbakan'ın parti veya sosyal katagori içinde açtıklan iç rekabetler, kendilerini daha koyu bir tslâm eahiliyesi yaratarak, daha surekli ve sekter bir tutncnlnk politikası gütme|e daha yetenekll görmelerindendir. Fakat tarihin determinist tablosnnda bn geri katagoriler. gerçek üretim ve halk güçlerinin karsıtıdırlar. Böyle olunca da tarihin veni kosullan geregince tasfiyeye mahkumdurlar. Bu seçimlere seçim mi diyeceğiz? Bizim asker • si\il aydın çevrelerinde bir kaygı vardır: Amerika bize harb gemisi, uçak, araç, gereç vermeese ne yapanz? diye düsunürler. 19« 1969 arasında tam 23 yü, yani bir çeyrek yüzyıla yakın zamanda millî sanaviini kuramamış bir ulusun gerçekten ortak UayRTiıdır bu Bırakınız millî sanavii bir %ana. övlesine acze düsmüşüz ki nerede bir borç para bulsak hançi şartla olursa olsun ahyoruz. Aldığımız her 3 dolara karşılık 1 dolar faiz ödüyornz. Böylesine bir batakta yuvarlanırken uydnrma demokrasinin bir sürü kahramanı yalan üstüne valan söylemekte yarış ediyor radvoda Amerika çeçenlerde iki savas gemisi daha verdi bize . tklsi de yüzer müze Tarihi lavuz'u ne \apalım dive düşünürken başımıza eski eserleri sarıp duruvoruz. Amerikan \ardımı \merikan ordusunda ıskarta\a çıkmış malları Turkijeye sürmek biçlminde devam edivor. Buna da şükür. va vermeseydi? • Madalyonun bir ytizü bu. • Öteki vüzü? Öteki yüzünü de Bülent Ece\1t'in dünlcfi konuşmasında f * rüyoruz: « 1967 de Tıirkiyeye 17 milyon dolar getiren yabancı sermaye aynı yıl Turkıyeden kâr transfen olarak 25 mjlyon dolar goturmuştür 1968 de yabancı sermayenin Turtayeye getırdıği dovız 13 milyon dolara ınmış, goturduğu kâr ise 32 milyon dolara çıkmıstır. Aleyhımızdekı fark bir >nlda 19 milyon dolara çıkrrnştır Bu fark her yıl çığ gıbı buyumektedır. Bu çığın altında Turk ekonomısı bir kaç yıla kalmadan ezılebılır » Görülüyor ki elöçlunun hesabı açık «Hur teşebbüs, hur dünya. hur tıcaret» diye sokuvor kumpanyasını memlekete. bir yandan 19 milyon dolan götürürken. öte yandan iki tane yüzer müze veriyor Türkiye\e.. ve atıvor nutku: Komünızme karşı ortak savunmada Turk askermın tarıhl kahramanlığı en buvuk güvenımız, medarı ıftıharımızdır .. Maşallah Amerikalı generaller. amiraller nutuk atma yanşında hizim politikacıian cebinden çıkaracak marifet gosteriyorlar. *vni marifet Morisoncu iktidarın önderlerinde fazlasiyle mevcut Süleyman Demirel şöyle konuşmus dün «hur teşebbüs* için: « Muhalefet ve siyaset yapıyoruz diye memlekette anarşi teşvıkçılıği, tahri<ıçUik. böiücülük, düzen yıkıcılığı peşintfe olanlara mılletimiz İmkân ve fırsat vermiyecektır Marks ve Engelsin ılen surdügü ıddialann aksine hür teşebbusün gelıştığı ileri sanayı mpmleketlerinde zengınm daha zengm fakırin daha fakır olması voluyla bir işçi smıfı ıhtılâli vuku bulmamıştır.» Hani insan mümkün olsa da Süleyman Demirel'e: Marks'tan. Engels'ten söz açtın madem. anlat bakalım şunları. Marksizm nedir bir açıkla.. diye sorsa. hazretin bu alanda külliihün bilgisiz olduğu ortava çıkar, ama konuşuvor işte.. Karşısına Marks'ı almış, Engels'i almıs konuşuvor. Oysa Süleyman Demirel. Atatürkçülüğe karşı • devrimin lideri. yabancı sermayenin çıkarlannı koruyan politikacıdır. Bu konuda gene dün Bülent Ecevifin söyledlklerine dikkat etmek gerekir: « Yabancı sermajenin Türkıyeyı na<ül sömürdüğü gözler dnünde dururken Demirel hükümeti bu düzeni devam ettirmekte direnmektedir. 15 Mart 1969 da yayınlanan bir kararname ile Derrurel hükümetı 1 milyon 105 bm dolara TUrkiyenın en önemlı madenleri ile ilgilı bütün hak ve imtıyazları bir Arnerıkan • Fransız ortaklığına devretmıştir Devleti kararnamelerle yönetmek ıs tıyen Demirel, elıne fırsat geçse kanla kazanılmış, şehitler vere rek kazanılmış bagımsızhğımızı bır kaç hükumet kararnamesi ile yok edecektir.» Gerçekte bugün Türkiyenin iktisadî bagımsızlıği yoktur. Politikacı 30 adet imam hatip okulunda şeriatçı kuşak yetiştirmektedir. On binlerce hafra kursu Atatürkçülüğe düşmanlığın tohumlarını köylü çocuklanmn kalasına serpmektedir Seçim kazanmak istiyen politikacılar softa liderleriyle diz dize propaganda namazına durup fotoğraflannı dağıtmaktadır. Milvonlar ve milvonlarca lira ortalıkta dönmekte, bonolar dağıtılmakta. mezhepçilik. bölgecilik, şeriatçıhk, aşiretçilik. gangsterlik. şantaj, riişvet sandıktan çıkacak iktidan tâyin etmek için kullanılmaktadır. Ve ana muhalefet partisi önderinin dedi&ı gibi elde kalmış kaJelerini satmaya hazır bir adanun seçim şansı tson bajımsızlık ' tierkesten üstün görübnektedir. Politikacılık dejenere olmuş, mide bulantısı verecek bir hale düşmüştür. Demirel. Erbakan. Türkeş, Feyzioflu, vesaire . Ayni iplikten doknnmuş kumaşın çeşitli renkleri bunlar . Koltuk kapmak için şündiye kadar yapmadıklan yok, bundan sonra yapacaklan şimdiye kadar yaptıklarını fersah fersah aşabilir. tşte böyle giriyor 1 Ekim seçimlerine Türkive... ^Sasıl gelinmiştir? içinde ugradıgı gelismezllgi, bir soynt «vatan» kavramı ile avutulmustn. Metafizigin, «ümmet» değerleri; bu soyntlamanın perdesini yırtıp söz konusa ynrt realitesinin, gerçekte, insanoğlu için daha üst bir yüzeyde daba adil, daba güzel, daba olanaklı bir vurdu anlattıgını görmemize engel oloyordn. Mnstafa Keraal Lâikli|i, Pozitivizimi, Halkçılıgı, kcndi kosulları içindeki sosyalligi, metafi7İ£in zihin dumnnlu Jundan kurtularak, bm daha yüce, daha olanaklı, daba adil dünya• arama yollarını açacak reformasyonlar» ı } onelme olmuştu. Fakat tarih, Türkiye için tüm olnmln k«sullarını henüz hazırlıyamamıstı. Bu yüzden Ku\ai Milliye devritncilifinin ülküsü, halka inis realizmi; kendini, henüz çafcın egetnen fakat tutncu sosyal knvvetlfrinden kurtarma evresine varamadı. ai»\i temel aldığını; bü>ük çoğunluğu köylü esnaf olan çalışanlardan kurnln bir «halk toplum» idrakine vardığını; bir balk siyasal olnsması içinde bir demokratik siyasa saptanmasını aradıgını; bir nlasal ekonomi nygulaması içinde emperyalizimsiz sömürüsüz bir toplum yaran izlediğini belirtmesine rağmen toplnmsal gerçefin temelinde vatan sınıf ilişkilerine ve başlamıs olan dpvrirae uygun üretim biçimlerine dönemedi. dönüsemedi. Halkçılığın gerçek sımfsal temelini ve üretimsel biçiminl hulamadı. Bununla beraber tarihin bir «ön tasflyeler» di\ebilece£imiz evresini açan bir kader çizgisinde ilerlenmiş oldn. Mustafa Kemalin başlattığı reformasyonlar; bir yandan temel nraya nasıl gelinmiştir? B Halkımızın padişâb kullugn Ne görüyorıız? imdi 1969 seçimlerine daha somut açıdan bakalım, ne görnıekteyiz orada? llk plânda görülen; gene, bütün geleneksel değerleri ve kurnmlan !le Tfirkiye'nln gerçekten modernlesmesine ve bununla avni «ey demek ol»n sosyalleşmesine direnen «sağ» ın başarı yolunda oluşndnr. Bn sağ, kendi içinde bölümlüdür. Hatti modası geçmis dahi olsa, f«ne de b»tıh damga altındaki bir liberal düsünce, ile dinci sekterlik arasında bir zıtlasma içindedir. Sivasal plânda da biçimsel demokrasi ile Faşizim arasında yayılmıs bir ideolojik ntlaama içindedir. Ama bunların önemi yok. Bölünmelera ve zıtlaşmalara ragmen, Tfirkiye'ye bir btttün halinde egernen bir sağdır bn .. Bu Türk sagının belirgin niteligi de; emperyalizmin yeni Srneklerine, «uhrevi» elügin yeni deyimlerine, kapitalist sınıflar yaratma imrenmelerinin ittigi firetim biçimİerine dayanarak, antilâik, antisosyal bir «iktidar temerküzü» ile, bir sözde demokra*i oynamasıdır. Sonuç bütün mtsele svndan ibarettir: Bilhassa Türkiye'de gerçek üretim halk güçlerinin, kendilerine nygun ve kendilerini kurtancı Demokratik çerçevedeki bir ekonomik ve siyasal dfizen konnsundaki gereksınmeleri yeter bir derınlik ve kapsayıcılık yognnluğnn» varamamıstır. B m yüzden, kapitalist sınıflar yaratma hevesi ve onUrla, onların iç ve dıs ortaklarının siyasal karar alraa vetkigini kendi tekelierinde tutma hevesi. bütün parlaklıgı ile gercekleaerek snrmektedir. Fakat Apdülhamit Menderes nçlan arasındaki bir mutlâkiyet çemberinde bile celişen tarih bilinei ve bilim hazinesi. 1961 içinde biiyük bir hız kazanmıstır. ste bn hızdır ki; ister fasist, ister tslâm cahilivrsi. ister kapitalist sınıflar varatma hevesinden vazgfçmedıti için alt vapı devrimine inemevip bazı sol sovutlaraalar içinde kalsın, solnn bütün nüan«larını tasfive edecektir: Bu seçimde, hatti 300 sandalvavı alsa da . T t Bir özel yönü »afcın B uFaşizmin;bir özel yönfl, açık seçik bir $imdiki statüko kombine»»n "Kahr yanında yeri...,, «Bizden önce geçmis zamanları düşün. Bizim için onlar yokmuş gibidir.» Lucretius'un bu mısralarına kaptırdık mı kendirnizi ne öliım korkusn kahr içimızde, ne de aramızdan ayrılanların ardından üziilmek, dötünmek, yıkılmak. . Biıden önce bunca gün, bunca yıl, yfizvıl geçmiş, öyleyse bizden sonra da geçecek bu gunler. bu vıllar ! Montaigne "ölünT baslıklı denemesinde şöyle der : «Hayatınız nerde biterse, orada tamam olmustnr. Hayatın değeri nznn yasanmasında değii, iyi yasanmasındadır : Byle uzun yaşamışUr \ardır ki, pek az yasamıslardır, Doya doya yasamak yılların çokluguna değil sizin iradenize baflıdır.» Ne derlerse desinler, hepsi bos. ölümle karsılasmayagdrelim. ölüm bir yakınımızı, bir se\di|imizi çekip aldı mı yanımi7dan, ne Lncretius, ne Montaiçne, ne de başkalart avntabllir bizı. Oinler, felsefeler, edebiyat eserleri. türlü avuntular hepsi yararsız olur bir yerde. Sevdiğiniz kisi yok işte ! Bir daha onu goremeyeceksiniz, konusamayacaksınız ! Artık yaşayan biri det\\ o. O\sa si7 \asa\an birisiniz. Simdilik, belirli bir süre için. . Olsun su anda yaşıyorsunuz, o yasamıyor. Taşayanlar için ölüm inanılmaz bir seydir, hele sevdijimiz birinin yitip gidişi. Sankı hizlrr hpp \asayacagız, hiç blmeyeceğiz '... Doçan Nadi'\le bırkaç kez selâmlastım. Biriki kokteylde a\aküstü biriki söz konustum. Hepsi o kadar.. Dostu, yakını, arkadası değildim. Gene bir vakını\dım onnn. Okurn olarak Bir >azarın okurları ona en yakın kisilerdir. Çofunlukla hayattakı arkadaslarımız. ailemiz insanları bile bir \azan her gün izle\en, bu izlemesini yıllardır sürdüren bir okur kadar ona yakın olamazlar. Dogan Nadi'nin "Bir Dakika" lannı daha Tasvir'de çıkarken basladım okumava. önce sasmıstım. nive kendi gazetesınde de*il de baska bir gazetede yazıvor dive. Küçük fıkra türıinü o varaltı bizde. Bir dakikada. üebes satırda şimsek gibi çakan bir zekâ panltısı. Bu küçıık yazılar yetiyordn uzun. upuzun yazıların bile anlatamadıfını vermeye. Sonra Cnmhurivet'e döndü bir dakikalamla, yedi dakikalanyla. Tıllar akıp geçti, o bir dakika" lar birike birike da*lar gibi yüklcndi \azarının da. okurlarının da üstüne Bir vazar bu dünvadan gidince okurları ne olur? Hep düsünmüsümdür bunu. Her gün sizinle konusan bir dost, size sizi anlatan bir >akın; anla\an, duvan biri. Birden yok olnyor, silinip gidivor, anılarınızda yer alıvor. Korkunç bir sevdir bu. Okur olarak se\digim. dostum sa%dı|ım \azarlann, sairlerin ölümüne alısamadım, kendimi onlann yoklnklanna inandıramadım. Bir bosluk bıraktılar arkalannda. Ama o bosluk içinde onları \ar saydım, sayıyorum. Ne demisti Daglarca bir arkadasının ölümünden sonra : «ölör sevdiğin Kalır yanında yeri». ölu^o^lar se\ diklerimiz, ölecekler de, araa yerleri yanıraızda kalacak. Bıraktıklan boslukta bnlacağız onları. Yanımızda. >anıbasımızda. Doğan Nadi'nin dostları, arkadaşlan, yakınları gibi okurları da onu içlerinde, yanlannda "bir yerde" saklavaraklar. Bizi sevenlerin yanında "kendi" yerimizi bırakıp bu dünvadan ayrılacagımız o gnnedek .. OKTAT AKBAL önumuzdeki bir hafta içinde yurd\ımuzun onceleri kuzey, sonraları batıdan gelecek hava tıplerının etkı^ınde kalacağı beklendığinden, haftamn tahnuni şoyledır : lık düşüşleri hariç tutulursa daha evvelki haftalara benzer şekilde geçti. Karadeniz sahillerinde başlıyan kuvvetli poyTaz rüzffârlan ile birlikte sıcaklık düşüşleri tedricen bütün yurdu etkiledi. Hafta içinde sıfır, Ankara'da 5 derece olarak kayde • dildi. G eçen haftamn hava olaylan, sıcak Yeniden sıcaklık artışları başlayacak biraz artı«lar başlıyacak, daha sonra bu artı^lar hıssedılır derece\e ulaşacaktır. Bol guneşll gunler hafta suresmce etkılı olacaktır Eylül ayı nasıl geçti Eylül ayı uzun senelerin ayni ayı normal ortalamalarına nazaran, bir İM yer hariç geneUikle yüksek sıcaklıklar vermis bulunmaktadır. Aylık olarak ortalama sicaklıklannı uzun yıllar normal ortalama sıcaklıklan ile mukaye se edersek, Ikşehir, Artvin. Erzincan, Mesudiye, Nifde merkezlerinde normallerine nazaran 03 ilâ 1 derece civarında daha düsük. diger bfitün yerler de ise 0.2 ilâ 2 derece daha sı • cak olduğunu gönnekteyiz. Durumu geçen senenin ayni ayı ile nıukavese edersek bu yıl Eylül ayının bemen hemen bütün yurtta geçen seneden daha sıcak olduğunu görflrüz. Demek ki sıcaklık bakımından bu yılın Eylül ayı hem geçen seneye ve hem de uıun normallerine nazaran daha sıcak geçmistir. Yağıs durumuna gelince: Eylfil ayı rnemloketimizde genel olarak kurak geçmistir. Sonbahann normal yagişlan sadece dofu bölgesinde Van, BHlis, Hakkâri ve Siirt çevrelerinde normalleri fizerinde kaydedilmîstir. Buna Mrşılık Ege bölgesl ile Akdeniz sahillerinde yer yer hiç yağıs kaydedilmemiştir. Orta Anadoluda ise, Ilgm. Karaman, Gfilsehir ve çevrelerinde normalleri civannda dar bir sahavı kaplayan yagıslar vn ku bnlmustur. Bu sebeple tanm ydnunden Eylül ayının hatırı sayılır derecede kurak geçtiğini söyliyebiliriz. Sayın Doktor ve Eczacılara Laboratoires THERICAParis firmasının lısansı ile imâl ecciğimiz • MARMARA BOLGESt : Bırıkı gun j'er yer bulutlu havalarla birlikte zaman zaman sert povraz ruzgârları etkılı olacak ve hava sıcaklıklarında onemlı bir değisme olmıyacaktır Ikı gun sonra ruzgârlar hafıflnerek bulutluluk azalacak ve sıcaklıklarda hıssedılir derecede artışlar başlıyacaktır. Güneşli gunler hafta sonuna doğru değıserek bolsenin kuzey k*>=ımlermde mevzıı vağıslar gorulecektir. • KARADENtZ BÖLGKSİ : Bırkaç gun yer yer ku\ve!lı po>raz ruzgârları Batl Karadenızı eıkıle\ecek ve bulutlu havalarla birlikte bilhassa Doğu Karadeniz de meizıı >ağıslar gorülecektır Üç gun sonra ruzgârlar hafiflıyerek guneşlı gunler ve hava sıcaklıklarında VIKsedılır derecede artışlar başlıyacaktır. Hafta sonunda ruzsırların yeniden ku\ vetlenerek, bvılutlu'.uk ve yağîslar.n başhyacağı ıhtimal d'ahılındedır. EFERVESAN GRANÜL isimli müstahzarı, ecza depolanna tevzi edilmiştir. S A N T A F A R M A İLÂÇ FABRİKASI i stan b uI llâncıhk: 4799 12285 Varto Malmüdürlüğiinden 1 Kazamız Yatılı Bolge Okulu enkazı 2490 sayılı kanunun hükümlerine göre kapalı zarf artırma usulü ile satışa konulmuştur. 2 Enkazın muhammen bedeli 134.918.56 liradır. 3 Artırma Varto Malmüdürlüğunden 27/10/ 1969 Pazartesı günü saat 11 de yapılacaktır. 4 Art'.rmaya aıt şartname ve dığer evraklar Malmudürlüğünde görülebüir. 5 Artırmaya girebilmek için isteklilerin 7995 lira 90 kuruşluk geçici teminatı üe teklif mektuplsrını büyük zarf a koyarak Malmüdürlüğüne vermelen gerekir. Talıpler teklif mektuplannı 27/10/1969 Pazartesı günü saat 10 a kadar Komisyon Başkanlığma vermeleri gerekir. « EGE BÖLGESt : Bir hafta muddetle bolgenın kayda d'eğer yağış şansı hemen hemen hiç yok gibıdır Onceleri hafıf ruzgarlarla birlikte sıcaklıklarda bblgeyı etkısı altında tutaca caklıklarda hafıf artıslar başlığından ha\ a sıcaklıklannda o yacak ve bilhassa bölgenin kunemlı değısmeler olmıyacaktır. zev kesimlennde ver yer kısa ^urelı mev?ıi yağışlar goruleUç gun sonra ruzgârlar hafıf'acektır. Hafta sonlarına doğru \ erek sıcaklıklarda hıssedılır tekrar havaların düzeleceğı ve riprecede artıslar başlıyacaktır. Bir hafta muddetle bir ıkı \er bol guneşll gunlerın geleceğı de vuku bulacak hafıf bulutlu tahmm edilmektedır luk ve mevziî yağjşlar dı^ında gere'.liKİe sıcak ve guneşlı bavalar gorulecektır. • • AKDENtZ BOLGESt : tlk gunlerde bol guneşli havalaria birlikte serın kuzey ruzgârları Türkiye Selüloz ve Kâgıt PAB. Işletmesi Genel Mödüriüğünden İZMİT Kuşe Kâğıdı Satış İlânı Halen pıyasaya Dağlantüı Dulunduğumu7 KUŞP sâğıdı dı şında Merkez Bankasma oneelıkle transter rahmatı venlmış bulunan 1 0 120 gr*M2 lık ıthal sıparış malı suşe Kâğıcb ya U tcmda gelecefctir Idaremız slpart? almaya başlamıstır. Asgarl aıacagımız sıparıs 500 ka dır Kuşe kâgıdınm kılosu 10 hradıı Sayırj müştenlenmıze, sayın ıirıvaç sahiplerine duvnnımı (Basın: A 1689823442 12269^ Boru ressamı aranıyor İzmır rafınerisını inşa, eden şirketımıze, askerlık gorevnı yapmış, 2030 yaşlannda tecrübelı ve tercıhan Ingılızee bilen boru ressamlan alınacaktır. Tabplerın Izmir Aliağa'dakı şantıyemız Personel Mudurlüğüne müracaatları rica olunur, • DOGU A.NADOLC BÖLGESİ : B'.rıkı gun bolgenın kuzey kesımlerı hafıf mevzı! ya• tÇ ANADOLL BÖLGESt : ğışlı, guney kesımlerl açık veva az bulutlu geçecek, hava sıBir veya ıkı gün açık havalaria caklıkları azalarak yer yer don birlikte bilhassa sabahlan senn gunler gorülecektır. Iki gun olaylanna sebep olacaktır. tkı gun sonra havalar tamamen düsonra rüzgârlar hafifliyerek nazelerek hava sıcaklıklarında va sıcaklıklarında kayda değer artıslar başlıyacak ve bu Q u tedrıcı bir artış başlıyacaktır. *rum bir hafta müddetl» devam edecektir. BADGER TURKEY LİMİTED (Basın: A. 1703723650/12290) Cumhurıyet 12281 / LÂ N ••••••• ••••••« •••••••••••••* ••••••« • • • • • •« ••••••••••••••ta««fl*aata«««as••••«••••«•••••••••••••••••••• « • • • • • •• • • • • • • • •• • • •• • • • • • • • • • ••••••«••••••••«•>•«•••••••••• « • • • • • • • • • • • •• • • • « • ı • • • • • • a • • • • • » • • • •• • •*•••«•••••••••••••• •• • • •• • • • • • • • • • • • • > TESEKKÜR Tuzla Belediye ReisüiHnden: 1 Beldemiz dahilinde muhtelıf semtlerde (99 69160) lira keşif bedellı ve (7 4"î6 87> lira geçici temın?tlı adi kaldınm yo) vaptırma ışı 2490 sayüı kanuna göre kapalı zarf usulü Ue ıhaleje konmuştur 2 İhale 27/10/1969 Pazartesi günü saat 15.00 de Beledıye Eneümenınde vapılacaktır 3 Talipler 2490 savılı kanuna göre hazırIayacaklan teklif mektuplannı ıhale saatınden bır saat evvel Komisyon Başkanlısına vermelen. postada vâkı gecıkmeler nazara alınmaz. 4 Bu işe ait ihale dosyası mesai saatlennde her gfln Beledıvede görülebılır (Basuı. 23665 12294i l*n çok sevgill buytı{umOz Yuk. Muh. Anl olarak aramızdan »JTI , MARKO (MAX) HANANEL'in gerek cenaze törenine Iştirak eden gerekse çelenk gonderme lutfunda bulunan, m«ktup telgraf ve telefonl» üzöntümüz* istirak ederek taziyetlerlnl bUdiren butun akraba; dott, banka ve mtıesseselere rainnet v* tefekkurlerimlzl bıldiririz. Bınantl re Grttnh«rf • GÜNtîDOGU ANADOLl RÖLGESt : tlk gunlerde açık \evs az bu'u'hı hsvslarla bır etkıleyecektır. Iki gun sonra u lıkt» «KüKİift rius'içlerı bnlg«vl Ûaneüık; 4B0«ia2M
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle